Sil sil.

Konuyla ilgili edindiğim bazı tecrübelerimi aktarayım arkadaşlar size. Belki fikir geliştirmenize yardımcı olur. Bu arada konunun uzmanı olmadığımı en baştan belirteyim. Ortada çok ciddi bir iktisadi ve hukuki problem olabilir ve ben bu konulara hakim biri değilim. Bu arada bu yazdığım konusunda beni sıradan bir DH sakini olarak görürseniz sevinirim :)

Kitap konusunda çok fazla seçenek var. Sadece sınav kitaplarında değil, tüm alanlarda.

Diğer taraftan berbat bir rekabet var. Bu da kitap satıcılarını stoklarında olmayan ürünleri de eklemeye itiyor (bence itmemeli tabi orayı ayrı tutuyorum). Görünüşe göre rekabet her şey olmuş. Sınav kitlesine de gelip geçici gözüyle bakıldığı için kimse nitelik peşinde değil anladığım kadarıyla. Tabi bunlar kısa vadeli, vizyonsuz davranışlar bana göre. Çünkü insanların güvenebileceği bir kitap sitesine ihtiyaçları var.

Şimdi gelelim işin bir başka boyutuna. Zaten çoğu satış sitesi (sadece kitap değil) stok olmadan ürünü ekliyor. Satın alma olunca ürünü temin edip yolluyorlar. Diyelim sen 5 tane kitap aldın kargo bedavaya gelsin diye. Ama 5 kitaptan 1'i tükenmiş. Kitabın üreticisi de satış sitesine tükendiğini bildirmemiş. Meğer yeni baskı bekleniyormuş. Üretici neden bildirmiyor? Stoklar kapanmasın, ürün piyasada zayıflamasın diye. Ama kitap yok ortada. Sonra kitap basıldı diyelim. Burada da bitmiyor olay. Dağıtımcılar ilk kime verirse kitapları onlar alıyor. Burada da haksız rekabet dönebiliyor. Senin kitap satış siteni zedelemek için adam sana kitabı 1 hafta sonra gönderiyor bilinçli olarak. "Yahu kusura bakmayın şöyle böyle" denilerek.

Görünen o ki piyasanın kiri pası çok fazla. Nereden tutsan elinde kalıyor. "Elinde stok olmayan kapatsın satışa" diyeceksiniz de emin olun böyle bir şey olursa bazı kitapları hiç bulamazsınız. Zaten çoğu satıcı en popüler kitaplar dışındaki kitapları stoklarında bekletmiyorlar.

Bu olayın çözümü ne olabilir peki? Biraz fikir vermeye çalışayım kendimce.

Bir öğrenci kitap alıyor. Köyüne kargo belirli günlerde gidiyor. Ama bu onu bilmiyor. Kargo şirketini suçlayacağı yerde bazen aldığı kitabın yayın evini, kitabı satın aldığı internet sitesini suçlayabiliyor. Sağa sola şikayetler yazıyor.

Bir siteden alış veriş yapacağım. Ürünü inceliyorum, yorumlara bakıyorum, şu var: "Kargo personeli terbiyesiz" demiş ve ürüne 1 puan vermiş. Halbuki sorun üründe ya da satıcıda değil. Yani tüketici cephesindeki bu gibi eksiklikler de piyasadaki bu niteliksizliğe bir zemin oluşturuyor.

Eğitim nedeniyle 1 yıl Amerika'da yaşadım. Orada e-ticaret olayı almış yürümüş. Sistematik her şey. İnsanlar ürünlere yorum yaparken bile daha özenli. Kimisi aldığı ürünün kullanımını gösteren fotoğraflar bile yüklüyorlar. İnsanların kredi kartı kullanımına özendirilmesinden tutalım da internet alışverişini kullanmasına kadar bir sürü teşvik var orada. Bu işten iyi para kazanan tekeller olduğu için adamlar sistemi de kendilerine göre düzenlemişler. Doğru buluyorum vs. demiyorum bu arada, sadece fikir vermeye çalışıyorum.

Bizim memlekette ise neyin ne olduğu belli değil. E-ticaret sitelerinin piyasayı tamamen domine edememiş olmalarının tek sebebi de belki bu. Bir sürü insan çeşitli gerekçelerle memnun değil. Halbuki pek çok yönden avantajlı e-ticaret olayı. Belki de en iyisi yayın evlerinin kendi kitaplarını kendilerinin satması olur. Ama burada da tüketici cephesinde kargo dezavantajı ortaya çıkıyor. Alacağı tüm kitapları tek bir yerden alamamış oluyor tüketici.

Öyle görünüyor ki meselenin yakın vadede çözümü yok. Elde olan kitaplara iyi çalışıp kargo sanki hiç gelmeyecekmiş gibi hareket edebilirsiniz sizden duyduklarım kadarıyla :D

Bu arada stok şu bu derdi olmayınca kargonuz 1-2 günde elinizde olacaktır. Bu açıdan çok hızlı, ama sepetteki bir ürün stokta yoksa vay halinize :D