Cavallion kardeşim keşke Kültür ve sanat başlığı altında açsaydın bu kadar kıskanan ve çekemeyen çıkmazdı..
şiirler kötü umarım daha iyilerini yazarsınız
Dewamini bekliyoruz
Hoş şeyler ama, gerçekten şiir okumak beni sıkıyor, aşık olduğum zmanlar (Yıllar önce ahh ahh) , o zamanlar börtü böcek acayip anlamlı geliyordu bana, aman Allah ım bu hava , bu su ne kadar güzel falan dediğim zamanlar, acayip şiirler yazmıştım, bizim hoca, şiirimin birini ünlü bir şaire vermişti, ismini unuttum bu kadar ilgiliyim şiir le yani, sonra kitabına koycakmış falan, bir öğrenciye göre çok iyi falan demişti,sevdiğim kız şiir defterine yazmıştı... O şiirin akıbetiyle ilgili ne ilgilendim, ne şairi hatırlarımi ne kitabına baktım, ne şiir elimde, tek bildiğim kömür gözlümde halen duruyor şiir.... Ama gerçekten şiir okumak yazmak falan şimdi bana acayip boş geliyor...Zaman kaybı gibi geliyor... Duygusuz bir insan mı oldum ne....
Hocam başlığa efsane geri döndü yazarsan, bu kadar iddialı konuşursan tabiki tepki gelecek. Ne bekliyordun ki? Tepsi mi?
ya anlamıorum ne anlıosunuz bı topıcı tasa tutarak.ya surda ıkı sıır yazdık .ya kotu deyın yada ıyı.yanı abuk sabuk seylerı yazınca elınıze ne gecıo.kımse burda sıze topıc elestırdınız dıye odul verıomu?begenmedıysenız hosuma gıtmedı deyın cekılın.yok sacmaydı nıye yazdın dıye soylemenıze gerek varmı?daha nohut la leblebıyı ayırt edemeyıp topıc acan adam benı sıır topıcımı elsetırdı ya helal olsun
Rüyalara uyanan bir uyurgezerim ben varlığımın ispatını kaybettim geçen aylarda üçte ikisini başkasında bıraktığım kalbimin çatlak yanı bende kalmış bir tek o kalmış bir tek o varmış hükümsüz kışı bekliyorum yorulmayı ve o sıvası dökmüş çatlaktan içeriye soğuk girmesini uğuldayarak beni hiç bitmeyen bir hayattan uyandırarak insan varlığını arar ya yalnızken; ben yokluğumu arıyorum artık geceleri... aşıklar aşklarını arar ben gölgeme kuruyorum şark soframı kalbimde ve yatağıma temiz nevresimler geçiriyorum BENcillik anatomisinin SENsizlik sayfasında yalnızca HİÇ kokan...
rüyalara uyanan bir uyurgezerim ben...
hem uyumuyorum hem de binmiyorum odamın loş ışıklı otobüs durağında adını hiç bilmediğim ezan otobüslerine, sabahın bilmem kaçında rüyalara uyanan bir uyur ağlarım bensiz ve sensiz ve başıboş dizeler işte...
ansızın kayan yıldızın ardından bir dilek tutar küçük kız tanıdık olsa da hayal kırıklığı umudunu sergiler düşleri; aydınlatır sokağı...
siyahın arasından akarak ayışığında süzülen; sarı ve yalnız bir kuzgundur, ne bir umuttur ne de bir yıldız. çırpındıkça batışımıza inat, yükselir kanatlarını çırparak; küçük kız ağlar, gözleri; ıslatır sokağı...
bir melek iner, durgun gökyüzünden; bir rüzgar esip mavi saçlarını tarar kızın, ellerini ısıtır, elleri; ısıtır sokağı...
kuzgunun kanadına tutunup, gitmek ister; oysa, kendisini bile taşıyamaz; medet umulan zavallı sürgün. ölüm gelir öper yanaklarından, bir resim yapar asık yüzüne; rengi, ağlatır sokağı...
ağladıkça hüznü depreşir sebebini bilmediği ağlayışlarıyla ölmek ister, en sonunda bir el uzanır o'na doğru çeker uzaklara , artık mutsuzluklara bulutların üzerinden baktıgını sanmaktadır ama yanılmıştır,ki mutsuzluklar yine onunladır. Çünkü küçük kız ölmüş olsa bile Sevdiklerinden uzaktadır,ve her yagmur yagdıgında bilin ki Her bir damlası onun gözlerinden akmaktadır, SEssizce çekip gitmişliğin verdiği hüznü taşımaktadır.
Karanlık, yırtıcı düşler ve küçük ölümlerle dolu bir ormandan geldin Ellerinde rüzgarın taşınmaz çamurları vardı Gözlerin yine bilinmeyen bir boşluğa takılmıştı. Bir süre sustun Sonra konuştun Sesin hayat kadar yabancıydı
Gözlerime baktın Evladını terk etmeye hazırlanan bir anne gibi baktın bana Bir yalan aradın, buldun belki, ama söyleyemedin Yüzünden dünyadaki bütün zamanlar geçiyordu. Aynandaki nefesinin buğusunu görüyorum Sıkıntıda yediğin tırnaklarının kenarlarını Korkulu bir rüya gördüğünde birden sıçrayışını İşte güçlü balığın güçsüz balığı yok ettiği Kanlı denizin her tarafından seni görebiliyorum Ve artık kendime yasaklıyorum, başkalarına acımayı
Seni tarihsiz, kimliksiz ve ruhu olmayan Bir beden olarak düşünürken Aslında kendimi de öyle hissetmeye zorluyordum Seni yaşamadım diyemem, yaşadım Artık bitti zor oldu ama bitti
Masken düştü şimdi Yolunu tamamen kaybettin Kendinlesin şimdi....
buradasın, yanımdasın biliyorum. mum ışığımın zerafetinde ağlayan yalnızlığımsın yine bu gece. dur gitme,bekle! eriyip gidemezsin beni bırakıp mum biter, gece söner ama korkarım;beceremem karanlıkta şiir yazmaya sana.
sen hep buradasın odamdasın biliyorum olur ya sıkılırsan eğer git gez de gel biraz,ama dön n olur yine yanıma korkarım; ağlamayı beceremem karanlıkta.
burdasın biliyorum sen hep buradasın. ama ben seni bulamıyorum. bulamıyorum! kaybolan yüreğimle beraber bu gece de yine inatla seni arıyorum..
Ne büyük mutluluk bu. gördüğüm en güzel şeysin. Senden öte tanımladığım başka hiçbir şey yok. Her şey senin adınla anılıyor benim dünyamda. bütün çiçekler sen, bütün yıldızlar sen ;tanrının bana armağanısın ve artıyor her geçen gün sana hayranlığım; gözlerinde aşk, yüzünde hayatın ta kendisi var. öyle gerçeksin ki... gözümü açıyorum sen, kapıyorum sen.. hiç bitmeyen bir serüven. günümün en keyifli anı, uyukumun en tatlı rüyası... seni soluyorum, havadasın. seni kokluyorum, doğadasın. hele şimdi sonbaharsın. ya da sonsuz bahar. seni yaşıyorum, canımdasın. canımsın... sarılsam sana, bin yıl geçse, bir an bile ayrılmasak... ten tene, yürek yüreğe sonsuz baharın en aşk dolu iki yaprağı olsak. ağaç ağaç gezip, yeşersek, açsak. yere düşsek, sonra yine kalksak. seni bilsem, bir tek seni. seni görsem, bir tek seni. sesin sarhoş etse beni... öyle içimdesin ki... bir saniye iste benden sensiz geçirdiğim, veremem. sensiz geçecekse geçmesin zaman, istemem. seninle yeniden doğdum, yeniden doğuşun kanıtıyım ben. senden önce geçen zamanı, sana ulaşmak için yürüyerek geçirmişim, kimmişim bilememişim. şimdi başımı çevirip geriye bakmıyorum bile. o yol yüründü ve bitti, artık seninle yürünecek bambaşka bir yol var önümde. yorgunluk nedir bilmeyeceğim, hiç şikayet etmeyeceğim ve bir tek adımda bile tökezlemeyeceğim uzun, aşk dolu bir yol.... öyle aklımdasın ki... ah, sensiz kalmıyor muyum, bazen yıkasım geliyor gördüğüm bütün duvarları. ardında seni bulurum sanıyorum. ne ayrı koyduysa bizi, zaman ya da yollar, bir kalemde silesim geliyor. sana dokunmamı engelleyen ne varsa, bir kadehi yere çarpıp tuzla buz eder gibi parçalamak istiyorum. isyanım taşıyor, kendi öfkemden korkuyorum. ve kavuşmak... bunu düşünmek içimde kırılan tüm aynaları tamir ediyor. mavi bir yağmur başlıyor, ıslanıyorum. maviye boyanıyorum. beyaz güller geliyor aklıma, gülümsüyorum. öyle özlüyorum ki...; sen ol, hep ol, benimle ol, bende ol... sendeyim ben, yüreğimi koydum yüreğinin üzerine. aşk bu, başka isim arama. hem de en koyu, en deli, en tutkulu... öğreneceğim çok şey var sana dair. bilmediğim çok şey var. ama bir şeyi çok iyi biliyorum... seni öyle çok seviyorum ki �aşkım�...
Ütopik bir sevdanın Dik yamaçlarındayım. Yorgun ve bir o kadar kimsesiz... Bedenime sığmayan bir aşkla Sana sığınıyorum, Ömrümün en hazan yollarında. Susuyor yine yitirdiğimiz sözcükler Sadece gözlerin konuşuyor sevdiğim Zehir gibi akıyor Gözlerinden gözlerime Dünyanın tüm kızıl okyanusları... Bir tebessümün yetecekken Güneşini deryama salmana, Sen tuz basıyorsun adeta Dinmeyen yaralarıma... Ecel tetikte beklerken "Git" diyorsun,duyuyorum Belki de gitmeliyim ama, Pusu kurmuş yalnızlığım Sahte aşklara... Seni bana kazandıran ve Beni benden eden sevgili! Biliyorsun çaremsin.. Çaresizliğim bu yüzden.. Bir adım atabilsem Kaybedeceksin belki de En güzel düşlerini Firar yasak bana,bu firari aşkta Gidemem alınyazım gidemem SONUM ÖLÜM OLSA DA!...
BİR HATIRA
Yine sen geldin aklıma; Gözlerim yaşla doldu... Ama yine ağlayamadım, Her zamanki gibi... Seni özlediğimi, Bir daha hatırladım... Bir daha hatırladım; Sensiz olduğumu! Kendi başıma... Kalbim parcalandı... Hala niye varolduğumu düşündüm... "Sen" Diye cevap verdim kendime. Seni düşündüm; Yokolmam gerektiğine karar verdim! Sonsuzlukta sana ulasabilecegime, Seni yaşayabileceğime inandım... Unuttuğunu anladım..! Vurduğunu, yüreğimin tam orta yerinden... Sensiz olduğumu anladım yine! Hatıralarla yaşıyorum, Bunu farkettim. Senin hatıralarınla... Sonra gene unutulduğumu... Unutmadım seni... Hala seviyorum... Gözyaşım kadar! Senin kadar, her şey kadar... Dünya, kainat kadar... Varolan her şey kadar... Onlardan da çok; Kendimden daha çok... Kıymetlı olduğunu anladım. Yüreğim kadar sevdiğimi! Sadece(!) senin için çarpan; Yüreğim kadar..! Ne vardı bu kadar uzak olacak? Ben hep mi burda kalacaktım? Ne yapacaktım burda? Sensiz... Biçare kendi başıma... Dedim ya sadece hatıralarınla! Eski bir resminle... Ne yapacaktım şimdi ben? Yanlız gecenin korkusunda... Sensiz hüzünlerde... Ümitsizlikle son bi çırpınış mı? Hayır!!! Ama bişeyler yapmalıydım! Sana ulaşmalı; Sevdiğimi tekrar tekrar söylemeliydim... Bembeyaz düşler görüyordum... Saflığı senden gelen... Güzelliği... Sonra hüznü, ümitsizliği... Bi an için gözlerin geldi aklıma... Derin, dipsiz bir kuyu gibi... İnsanın içinde kaybolası geldiği gözlerin... İçim parçalandı... Keşke yanımda olsaydın diye düşündüm... Benim mutluluğum bir resim olmuştu seninle..! Canım yandı sensizken! Fırtınada bir yaprak gibi savruldum... Herkese bi paha biçebilirken baktım ki; Sana bir değer veremiyordum..! Benim sonsuzum, yegane tekimdin sen! Hatıralarla benimleydin... Eski bir resim de olsa; Benimle..!
buda benden
Yine bir akşam üstü... Ve ben yine bulutlarla beraber çay içiyorum... Az şekerli. Aylardan ekim. Üç gün sonra dolunay çıkacak. Hava birazcık serin gibi. Senin yanımda olmanı istediğim akşamlardan birisi işte. Her akşamki gibi yine boş ve yine sabaha gebe. Sanki kar yağacakmış sanıyorum. Birazcık serin dedim ya işte bu serinlik sadece bu akşama özgü bir serinlik değil. Temmuz dada böyleydi hava benim için. Seni arıyorum. Belki biraz sana sarılır ısıtırım kendimi diye düşünüyorum. Sen yanımda olsan belki şubat ta bile yalınayak gezebilirim. Şubat bile üşütmez beni yanımda olsan. Hatta mart bile bir şey yapamaz. Eminim. Sen yanımda olsan deniz kenarına bile giderim seninle. Deniz donmuş bile olsa sen yanımda olunca bana bir şey olmaz bilirim. Ben kardan adam yapmaya bayılırım. Ama kardan adam yaparken hiç sabır edemem. Biran evvel olsun da bitsin diye acele ederim. Hele o en son havucu burun olarak takmak yok mu işte o bitiriyor beni. Kömür ile göz ve dudak yapıp ona gülümsemeyi öğretmek bir başka haz benim için. Tabi birde boynumdaki kaşkolu üşümesin diye onun boynuna dolamak sanki birisine büyük bir iyilik yapmışım hissini verir bana hep. İşte sadece o zamanlar sevmem ben güneşi. Zaten ben üşümesin diye ona kaşkolumu vermiştim niye doğuyorsun aptal güneş.Sen yanımda olsan seninle de kardan adam yapardık. Ama o zaman ben hiç acele etmezdim. Ne kadar uzun sürerse sürsün beklerdim. İsterse hiç bitmesin. Beklerdim. Bir daha ki kışı bile beklerdim sen yanımda olsan. Sen yanımda olsan bu sefer havucu kardan adamın burnuna takmazdım. Seninle beraber oturur kıtır kıtır yerdik. Bize okulda öğrettiler. Havuç gözlere çok iyi gelirmiş. Hep öyle derdi zahide öğretmen. Zaten benim de senin gözlerine ihtiyacım var. Onlara iyi bakmam lazım. Her gün bir havuç yerdik seninle. Sırf gözlerine iyi gelsin diye. Biliyorsun benim senin gözlerine ihtiyacım var. Sonra kardan adamın gözlerini ve dudaklarını yapardık. Ben gözlerini yapardım sende dudaklarını yapardın. Dudaklarını sen yaptığın içinde gülümsemeyi öğretmek sana düşerdi. Eminim ona çok iyi öğretirdin gülümsemeyi. Aynı senin gülüşün gibi sımsıcak gülerdi biliyorum. İyi öğretirdin. Sen yanımda olsan kaşkolumu sana verirdim. Nasıl olsa kardan adam gülümsemeyi öğrendi ya üşümez artık. Artık güneş bile çıksa üzülmem ben.Sen yanımdasın ya bir tane kardan adam daha yaparız güneş batınca. Güneş doğunca yine eritir onu. Biz bir tane daha yaparız. Sen yanımda olsan bu kez bulutlara hiç yüz vermem. Çayımı seninle içerim. Üç şekerli. Sen yanımda olsan beraber kız kulesine gideriz. Yok yok gitmeyiz. Üsküdar da bir rıhtım turu yaparız. Sonra kız kulesini uzaktan uzağa şöyle bir süzeriz. Tam karşısına oturup uzun uzun bakarız. Yok yok uzun uzun bakmayız. Uzun uzun bakarsak gözlerimiz yorulur. Biliyorsun benim senin gözlerine ihtiyacım var ya onları fazla yormayız. Zaten daha çok gezecek yer var. Sonra .... Sonra nereye gidelim ? Sonrasına sen karar ver canım. Biliyorsun sende söylemiştin ya nereye gittiğin önemli değil kiminle gittiğin önemli diye... Sen yanımda olsan nereye olursa oraya giderdim....