Şimdi Ara

Siirlere devam (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
82
Cevap
0
Favori
908
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Reca ederim

    Sevmem lazımdı... Yeniden belki de yineden BEN olmam için, kahkahalarımın
    yankılanması için , unutmak için, hatırlamak için, yazmak için , yaşamak
    için sevmem lazımdı... BEN, seviyordum aslında ama seneler sonra ilk kez
    yalnızlığımlaydım. Bir BEN yetmiyordu sevmelerime. Bir de SEN olmalıydın...

    İnsan kaç kez ıslanır yağmurda sırılsıklam. Hiç anlamam yağmurda
    şemsiye açanları , yağmurdan kaçanları. Yağmur yağarken evdeysem sokağa
    fırlarım hemen. Annem delisin der arkamdan... Belki deliyimdir, belki
    yağmurda ıslanmayı seven bir sevdalı, belki de son yağmurumdur ona
    yetişmeliyimdir, daha önce hiç yağmur görmemişçesine ıslanmalıydım yollarda,
    sevdiğim bir müzik eşliğinde, dilimde Barışımın parçasını mırıldanarak
    belkide “Hava ayaz mı ayaz ellerim ceplerimde” ...

    Bir gün, sevdalarımdan biriyle sırılsıklam oldum bir gece . O
    sevdalı , ben sevdalı , iki sevdalı yürek sırılsıklam olduk o gece
    delirerek. Sevişmek gibi birşeydi:) Onu evine bıraktım ve eve kadar o halde
    yürümeye koyuldum . Yürürken bir taksi durdu yanımda ansızın. “Gel delikanlı
    gideceğin yere bırakayım “ dedi. “Saol ağabey” dedim, biraz ürkekçe. “ Gel
    para falan istemez” dedi. Yineledim “Saol, az kaldı zaten eve” Sonra biraz
    düşündüm. Ulan adam sapık mıdır nedir, gecenin bir vakti beni niye para
    almadan gideceğim yere bıraksın. Birden ayakkabılarımdan başlayarak şöyle
    bir üstümü süzdüm ve kahkalarla gülmeye başladım halime. Üstüm başım
    sırılsıklam, paçalar sıyrılmış tam bir sefil. Gülmeye başladım halime,
    adamcağız acımış olmalıydı bana. Dışardan bakıldığında haklıydı aslında,
    gerçekten de acınacak haldeydim. Ama sevdalıydım işte halimin farkında
    değildim. O acınacak kıyafetler içinde öyle mutlu öyle bir asil sanıyordum
    kendimi...

    Sevmem lazımdı... İçmeden başım dönmeliydi yine. Sorumluluklarımı unutup ,
    bir çikolatayla dünyanın en mutlu insanı olduğunu sanan ahmak bir çocuk
    olabilmeliydim yine. Hayatı komedi filmi gibi yaşayıp , yazılarda
    duygusallığı verebilmek için, İstanbul u BEN feth ettim sanabilmek için
    sevmem lazımdı. Yinelemeden , yenilemem için yenilenmem için yeni BENler
    keşfetmek için bir kadın feth etmeli , derebeyliğimi imparatorluğa götürmem
    gerekli. Kaç devlet kurup kaç devlet yıkmış atalarım gibiyim. Kaç sevda
    kurdum, kaç sevda yıktım. Belki de kaç sevda beni yaktı, yıktı. Ama yine de
    sevmem lazımdı. Ve belki de bu kez çağa ayak uydurup bir Cumhuriyet
    olmalıydım. Cumhuriyetimin bayrağında 6 sevda yıldızı, onları saygıyla anmak
    için , ortada en büyük en son sevdamın yıldızı ,yeni bir sevdayı eski
    yıktığım sevdaları unutup, hatalarımı ve günahlarımı anımsayıp , bir eski
    BEN, bir yeni BEN ve bir yeni SEN. YENİ SEVDA CUMHURİYETİ. Sevdamdan 6 sevda
    attım ve YENİ SEVDAM artık tedavülde...




  • hayatın anlamsızlaştığı zamanlar yaşıyorum.
    gökkuşağı gibi rengarenk süslediğim dünyamın siyah ve bayazında yolumu kaybettim. ne anlamım var ne de anlamlaştırdığım şeyler. dönen dünyayla dönen başım ne hızına
    yetişiyor hayatın ne de acısını taşıyabiliyor. bardağın dolduğu son dakkalar bunlar.
    tek damlayı sığdıramayacak bardağın, alabileceğinden fazlasını etrafına saçmasına dakikalar sayıyorum belkide. bilmiyorum son damla ne kadar uzak? bilmiyorum son damla ne kadar yakın...
    çok şey bilir insan, çok şeyi tecrübe eder. benim gibi. bilip yapamadığım gibi.
    ezbere bildiğin bir şiiri utanıp seni izleyen gözlere okuyamamak gibi. bilip de
    yapamamak... bilip de yapamamak bu hale getirir insanları, hep belkiler çıkar
    karşına kullan beni diye yalvaran sözlerle. dayanamazsın karşına çıkıveren kurtarıcı gördüğün belkilerin çekiciliğine. ve belki dersin hemen oracıkta! kurtulursun bildiklerinin ağırlığından. bir oyun başlar o saniye. kendini kandırmaca oyunu...
    çıkartır atarsın aklından sonunu. belki vardır çünkü, o kurtaracaktır seni zamanı
    gelmeyecek sandığın gerçeklerden, bildiklerinden. yaşarsın deliler gibi, canının
    istediğini. deliliğini sonuna kadar (yaşatırlarsa) düşünmezsin ne olacak nasıl
    olacak, mutlusundur çünkü istediğini yapıyorsundur. doğru ya da yanlış kimin
    umrundaki? doğru neydiki? yanlış ne? hayat neydiki? bildiklerin mi? bildiklerinden kaçışların mı? yoksa bilmediklerin mi? hayat neydiki?
    ve kaybedersin kendini başlattığın oyunun içinde. tek başına oynadığın
    hissettiğindeyse artık herşey için geçtir. ağlatmışlardır içindeki çocuğu bir kere.
    kızmış azarlamışlardır onu oynadığı oyun için. kırmışlardır o kücücük masum çocuğun kalbini... susmaz ağlar da ağlar unutana kadar. unuttuğundaysa bir daha oyun
    oynamaya kalktığında aklına gelir azarlanmışlığı, unutmadığını hatırlar korkar
    çekinir bakamaz eskisi gibi. belki yine oynar oyununu, ama bilmemki eskisi kadar mutlu olur mu? eskisi kadar çılgın yaşarmı istediklerini....
    kaybetmek çok acı...
    hele de canını ortaya koyup kazandıklarını kaybetmek
    ya da canı bildiklerin kaybetmek...
    her kaybediş giderken hayatımdan yanında da benden bir parça alıp götürdü. bazen kazandırdı diye avuturuz kendimizi, kazandırdığı kaybetmenin öğrettiği tecrübe ve acıdan başka birşey değildir aslında. ama hayatın kanunu bu. herşey ve herkez sonsuza kadar yanımızda olamaz. alışmalıyım belki kaybetmelere... yine belki... bu sefer kaçtığım gerçek ne acaba? alışamadığım sanırım.
    hayat BELKİ lerden ibaret bende...




  • Herşey unutulurda, bir sen unutulmazsın
    Bir iz gibi kalbimde, daima kalacaksın
    Sen vakitsiz gelen kış, beni üşüten yazsın
    Fakat yine ısıtan, yakan sen olacaksın

    Gözlerimden bakacak, bana aynadan yüzün
    Sesimden seslenecek, hüzün taşıyan sözün
    Esir alacak beni, hem gece hem gündüzün
    Efendisi olarak ruhumu çalacaksın

    Belki hükmün olmazdı, böyle sevmeseydim ben
    Bende bu aşk olmasa, bir gün yaşamazdın sen
    Dünya denen bu handan, artık geçip giderken
    Kaybettiğin kendini, sen bende bulacaksın

    Bir ömre mal ettiğim, sevdam tükenmeyecek
    Gün geçtikce güçlenip, benliğimi yiyecek
    Toprak altında bile tekrar filizlenecek
    Ben dağılıp gittikçe, yar sen çoğalacaksın


    Şahika
  • Söylemek istediğim sözler var. Anlatılacak hikayeler, anılar. Gücüm olsaydı da eski suçsuzluğumu anlatabilseydim. Tek haykırış nefesim kalmadı şimdi. Anlatamasam da, yüreğime kazımışım onları, soğuk gecelere sarılmışım. Anılarımda esen meltemlerle savrulmuşum, yorgun kaldırımları aklıma getirip, yine uzak yollar düşlemişim. Anlatamasam da, acı verse de kopamamışım senli günlerden. Pişman mıyım? Asla...

    Yaptığım hiçbir şeyden pişman olmamayı öğrendim yıllar önce. Her ne olursa olsun, kararlarımın arkasında durmayı. Ama içimde karşı koyamadığım, yüreğime yayılmasını engelleyemediğim bir duygu; �özlem...� Bana ne oluyor, bilmiyorum...

    Eski günlerde, rüzgarları dize getiren, hırçın karşı konulamaz, sözünden dönmezken, şimdilerde çaresizlik içinde. Korkuyor, çünkü kendisine bile itiraf edemediği bu hain duygu iliklerine işliyor. İşte bu benim ve yüreğim parçalanırcasına özlüyorum. Nerelerde şimdi o giderken içimi dağlayan gurur?

    Lanet olsun ki sen beni mahvederken karşı koyamayacak kadar güçsüzdüm. Oysa kendimi içimden fışkıran sevgiye kaptırsaydım; ne şimdi böyle çaresiz, ne de bu satırları yazmak için nedenim olurdu. Artık geri dönüşü yok bunun. Mucizeleri ise haketmiyorum. Keşke beraber ve el ele yürüsek yine, beraber yürüdüğümüz o yollarda diyorum, keşke demekten nefret ederek.

    Artık eski halim kalmadı hiç. Gözlerimde yanan o ışık çoktan söndü. Eski coşkusu yok yüregimin. Bedenim, bu kendinden nefret eden ruhu taşımak istemiyor. Ve Bir Itiraf ; Asla göründüğüm kadar güçlü olmadım...




  • SEVGİ PAYLAŞILDIKÇA KUTSALLAŞIR

    Bazen bir şarkıya dalar hüzünlenirim... Bazen eski bir anıya... Bazen tatlı
    bir gülümseme gelir aklıma... Bazen tatlı bir buse... Hepsinde sevginin izleri
    var, geçmişte kalan ama hala yaşanan... Şimdi her şeyi bir kenara bırak sende
    benim gibi...! Ve geçmişte kalan tatlı bir anını düşün... Düşün hadi...
    Tamam... Şimdi o anına geri dön ve aynı şeyleri yaşamaya çalış. Mutlu
    oluyorsun dimi? İşte bunun sebebi, içindeki o sevgi pınarı... Bazen geçmişte
    yaşanan acı olaylar gelir aklıma... Düşünürüm! Acı ile dolar yüreğim ama yine
    de mutlu olmaya çalışırım. Çünkü yüreğimde hala sevgi kıpırtıları var... İşte,
    bu sevgi yener geçmişte yaşadığım acı izleri... Çoğu zaman haksızlıklarla
    karşılaşırım, kötülüklerle, yalanlarla, acılarla... Ve bir an içimdeki o sevgi
    zaptedemez beni... Karşılık vermek isterim yapılan haksızlığa, kötülüğe... Bu
    dünyada, arkamdan övgüyle söz edilecek bir olay yaşanacaksa, o da sevgi adına
    yaptığım bir olay olacak... Çünkü her şey bu dünyada kalıyor... Hiç kimse çok
    sevdiği bir şeyi beraberinde götüremiyor. Ancak, yaptığı ve yapacağı kalıcı
    şeyler, ona çok şey kazandıracak. Sevgi adına yapılan kalıcı şeyler ne
    olabilir? Bu soruya aslında bir çok cevap verilebilir. İnsanları sevmek,
    onlarla iyi geçinmek, sevgiye inanarak yaşamak bile, sevgi adına yapılmış
    kalıcı şeyler olabilir. Tabii sevgiyi, sadece hissetmek yerine, bunu
    uygulamaya geçirmek daha kalıcı olurdu. Sevgiyi uygulamaya geçirmek, sevgiyi
    hissederek yaşamaktır. Sevgiyi yoğun olarak yaşayan biri, zaten sevgi adına
    iyi bir şeyler yapıyor demektir. Elimden geldiğince sevgiyi doya doya yaşamam
    gerek! Sevgiyi yaşadıkça, yaşam daha da renklenecek, insanın mutlu olabileceği
    bir kozu olur elinde. Sevgi bir umuttur, Sevgi mutluluktur... Sevgiyi ifade
    etmek çok basit. Annemize sarılmak bile bir sevgidir... Sıcak bir gülümseme,
    bir sevgi ifadesidir. Bunları yapmak çok mu zor? Sevgiye inanan için hiçte zor
    değil. Sevgide ayıp olmaz. Bırak çıksın içindeki duygular. Göstersin kendini
    insanlara. Onlar da mutlu olsun, senin mutlu olduğun gibi... Unutma ki; sevgi
    öğrenilmiyor, öğretilemiyor... O, zaten insanın içinde var olan bir duygu. Ama
    o duyguların dışa vurabilmesi için yardımcı olman gerek; O duyguların herkese
    aşılanması için... Bazen bir çocuk görürüm... Yapayalnız, soğukta, aç ve
    çaresiz... Hüzünlenirim, gitmek isterim yanına, kucaklamak, okşamak gelir
    içimden çocuğu... Yardım etmek isterim O’na... Kimsesizdir, sevgiye muhtaçtır
    diye... Ama çoğu zaman gidemem yanına. Bir şeyler engeller beni. İçimde O’na
    karşı yoğun duygular hissederim ama bunu harekete geçiremem. Sanki “mutlaka
    başka biri yardım eder” düşüncesine kapılırım. Ama o an düşünemem, O “başka
    biri”nin yapacağı şeyi, benim yapmam gerektiğini.... Sevgi, bu şekilde
    aşılanır... Sevgi ancak o “başka biri” nin yapacağı şeyi, benim yapmamla
    gerçekleşir, “başka biri” ni beklemeyelim... Çünkü “ başka biri” de, “bir
    başka biri” ni bekleyecektir... Ve O’ çocuk, hep “birilerinin” sevgisine
    hasret yaşamaya mahkum olacaktır... Sevgini göstermek için geç kalma lütfen...


    Unutma ki; Sevgi öğrenilmiyor... Sevgi öğretilemiyor... Sevgimizi
    paylaşalım... Herkes ortak olsun sevgimize...Sevgi paylaşılınca kutsallaşır...




  • devam edelim... devam edelim...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi crackbaba -- 7 Mart 2005, 10:54:26 >
  • ısım var aksama dogru devam ederım sıze ıyı gunler dılerım
  • kalbinin görevi sadece atmak deildir
    yaşamak yemek içmek yatmak deildir
    böyle yaşıyorsan AHIRA kadar yolun var!



    Bu parçayı cavallıonun şiirlerini beğenmeyen arkadaşlara yazdım belki bunu beğenirler o müthiş zevkli beğenileriyle
  • sagol esermıklı ama anlayan kımm??
  • Beni burada arama
    Arama anne
    Kapıda adımı sorma
    Saçlarına yıldız düşmüş
    Koparma anne ağlama.
    Kaç zamandır yüzüm traşlı
    Gözlerim şafak bekledim
    Uzarken ellerim kulağım kirişte
    Ölümü özledim anne.
    Yaşamak isterken delice
    Ah..verebilseydim keşke
    Yüreği avcunda koşan herbir anneye
    Tepeden tırnağa oğula
    ve kıza kesmiş
    bir ülkeye armağan
    Düşlerimle sınırsız
    diretmişliğimle genç
    Şaşkınlığımla çocuk devrederken sırdaşıma
    Usulca açıverdi yanağımda tomurcuk
    Pir Sultan'ı düşün anne, Şeyh Bedretinn'i
    Börklüce'yi, Torlak Kemal'i
    İnsanları düşün anne
    Düşün ki yüreğin sallansın
    Düşün ki o an güzel günlere inanan
    Mutlu bir Yusufcuk havalansın

    Yani benim güzel annem
    Ala safağinda ülkemin yıldız uçurmak varken
    oturup yıldızlar içinde kendi buruk kanımı içtim
    Ne garip duygu şu ölmek
    öptüğüm kızlar geliyor aklıma
    Bir açıklaması vardır elbet giderken darağacına
    Geride masa üstünde boynu bükük
    kaldı kağıt kalem.
    Bağışla beni güzel annem
    Oğul tadında bir mektup yazamadım diye
    kızma bana.
    Elleri deysin istemedim
    Gözleri deysin istemedim
    Ağlayıp koklayacaktın
    Belki bir ömür taşıyacaktın koynunda.

    Yaşamak ağrısı asıldı boynuma
    Oysa türkü tadında yaşamak isterdim
    Ölmek ne garip şey anne
    Bayram kartlarının tutsaklığından aşırıp bayramı
    Sedef kakmalı bir kutu içinde
    vermek isterdim cocukların ellerine
    Sonra, sonra benim güzel annem
    damdan düşer gibi vurulmak isterdim bir kıza
    Gecenin kıyısında durmuşum
    Kefenin cebi yok
    Koynuma yıldız doldurmuşum
    koşun çocuklar koşun
    sabah üstüme üstüme geliyor
    Kısacası güzel annem
    Bir çiçeği düşünürken ürpermek yok
    Gülmek umut etmek özlemek
    ya da mektup beklemek
    gözleri yatırıp ıraklara.
    Ölmek ne garip anne
    artik duvarları kanatırcasına tırnağımla
    şaşkın umutlu şiirler yazamıyacağım
    mutlak bir inançla gözlerimi tavana çakamayacağım
    Baba olamayacağim örneğin
    toprak olmak ne garip şey anne.
    Uçurumlarki sende büyür
    dağdir ki sende göçer
    ben bayram derim çiçek derim
    çam diplerine açmış kanatlarını kozalak derim
    gül yanaklı çocuğa benzer
    yinede oğlunu yitirmek ne garip şey anne
    Her kavgada ölen benim
    Bayrak tutan çarpışan
    her kadın toprağı tırnaklayarak
    doğurur beni
    Özlem benim kavga benim aşk benim

    Bekle beni anne.
    bir sabah çıkagelirim
    bir sabah anne bir sabah
    Acını süpürmek için açtığında kapıyı
    adı başka sesi başka
    nice yaşıtım
    koynunda çiçekler
    Çiçekler içinde bir ülke getirirler.




  • ahmet kaya ' nın essız guzellıktekı sarkısından bırısı galıba bu
  • quote:

    Orjinalden alıntı: CaVaLLioN

    ahmet kaya ' nın essız guzellıktekı sarkısından bırısı galıba bu

    evet öyle.Sanırım şiir idam mahkumu olan Nazım Hikmet'indi
    Nevzat Çelik de olabilir şimdi hatırlayamadım
  • sagolasın gestapo.elınızde olan sıırlerı veya yazıları beklıorum.burayı cennete cevırcez
  • ben senin gözlerindeki karadenizde kaybolmak isterdim;ama senin yokluğunda kayboldum..
  • ee jogo_bc daha uzunu yokmu.bu da guzel ama daha cok beklıoruz lutfen
  • arkadaşım. şiirlerin çok güzel. eleştirilmek güzel. ama mantıklı olursa. kimi arkadaşlar beğenmemiş. keşke onlarda kendi şiirlerini yazsalardı da görseydik MÜKEMMEL şiirlerini.....
  • yağmur yağıyor birtanem.
    bulutlarla tanış oldum.
    kuruyan göz pınarlarımı onlar dolduruyor.
    güneşe hasretim birtanem.
    sıcaklığın kadar olmasada
    gülümsemeni andırıyor.

    seni çok özledim birtanem.
    çok arıyorum seni.
    hala kabullenemiyorum
    habersizce gidişlerini
    gitme birtanem, kal yanımda
    hani ağlayışıma dayanamazdın. gitme...

    gitme diyorum ama git sen birtanem
    rahat uyu geceleri,
    ben uykusuz gecelere alıştım.
    benimkisi özlem işte sen git.
    giderken ışıkları söndür.
    uykusuzluğa alıştım ama hala korkuyorum.

    bitanem......
    ne çok severdin böyle deyişimi.
    sen benim bir tanemsin.
    bir canımsın, bir özlemim.
    git ama yine gel birtanem.
    yoksa dayanamam yanına ben gelirim...... {denizcismail}
  • ilk karşılaşmamızdı.
    bir okul bahçesinin duvarına yaslanmış
    parmaklıklar arasından aldığım poğçayı yiyiyordum.
    çocuktum, gençtim belki
    ama karşında adam gibi duruyordum.
    yok öyle serseri ayağım.
    ben seviyordum. suskun kalpler arasında.
    bir seni seviyordum.
    birde seni bana getiren bu okulu.

    ey aşkım.
    büyüdüm kocaman oldum.
    daha çocukluğumda bu anı bekliyordum.
    bir büyüsem, acı ve sıkıntı dolu bu yaşamda
    sen benim yanımda olsan
    işten bunalmış sıkıntılı gelsemde yanına
    bir busenle hepsini bir kenara atsam.
    ama yoksun.........

    ben büyüdüm aşkım.
    kocaman oldum. ama hala ozamanki çocuğum.
    belki yanımda olsan, etrafımda olmasada
    sana yine o elma şekerini bulurum.
    ben seni seviyorum.
    ilk sınavımdı belki benim
    ilk sorgulanmamdı hayata dair
    bilmediğim sokaklara
    tanımadığım bakkal amcalara sordum.
    duymuştum arkadaşından
    bir iddaya girmiştin sen,
    bulursam o şekeri beni taktir edecektin,
    hayatım boyunca alacağım,
    belki ilk diplomayı verecektin.

    aşkım özlüyorum......
    yıkık binaların arasında arıyorum seni.
    bir kayboluşunu hatırlıyorum.
    karanlık bir temmuz akşamının
    yalancı aydınlatılmış telefon kulübesinde
    gecenin zifri karanlığın hatırlıyorum.
    hatırlıyorumda...
    bir ocak soğuğunda sevmiştim seni,
    yağan kara aldırmadan cegetimi siper etmiştim.
    bu sana ilk sarılışımdı.... sevgilim.....
    özlüyorum seni, üşüyorum............ denizcİsmail




  • bunlar da mı şiir
  • hatırlarımda birkeresinde bisiklete binmiştim.
    denge, fren nedir bilmeden.
    bir caddenin ortasında istemedende olsa gidiyordum.
    kimin çarpacağını, yada ne zaman duracağımı bilmeden...
    okadar korktuğumu hatırlamam.
    bir okadar da ağladığımı.
    ama ilk heyecanımdı benim.
    kendimi ilk dengesiz bırakışımdı.
    esen rüzgarımı aldanmıştım.
    yoksa duyduğum heyecanamı, bilmiyorum.
    bildiğim birşey var.
    aynı heyecanı yaşıyorum.
    hayat denen bayır aşağı yoldan giderken.
    belki bisikleti binmeyi öğrenişimden.
    belki artık yol tecrübesinden.
    hayat okadar basit ama bir okadar heyecanlı.
    bir bilgisayar oyunu gibi.
    herşey programlı.
    doğrutuşa bas. ve hayat denen oyunun gerçekliğinde kaybol.
    ama merak etmiyorum değil.
    ben bu oyunun neresindeyim. ??????
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.