Çin, kömür santrallerini nükleer santrale dönüştürmeyi planlıyor

Bir zamanlar - ilk bakışta kapitalist paradigma kullanan endüstri fetişisti komünistler oldukları için - gezegeni en çok kirleteceğine inandığım bir ülkenin mevcut gidişatı ve projeleri çok ilginç. Aslında beklediğimden daha rasyonel ve çevreci çıkmıştır Çinliler. Uzun zamandır geçerli olan bu durum beni hala yer yer şaşırtmaktadır. Komünist ülkeler genelde çevrecilik hassasiyetleriyle/merakıyla bilinmezler. Çevre ve çevresel dinamikler genelde fazla umurlarında olmamıştır. Çin de uzun yıllar boyunca bunun istisnası değildi. Ama artık hızla istisnalaşmakta.

Geldikleri aşırı insan merkezci ve çevreden kopuk - komünist - siyasi geleneğe rağmen Çinlilerin en azından kendi geliştirdikleri "ekolojik uygarlık" konseptinin altını doldurmak için diğerlerinden - Batılılardan - daha çok gayret sarf ettikleri açık. Bu daha önce birkaç mesajımda tartıştığım gibi biraz daha antik - doğayla tamamen bağlantı yitimi yaşamamış - kökleriyle ilgili olmalı, yani tabiata özel değer atfeden ama kopmamış oldukları kültürleriyle ve metafizikleriyle.

Tabiatla harmonik olmak Çinlilerin - ve aslında diğer Asyalıların - kültüründe gerçekten özel bir anlama sahip. Çinliler asırlardır dünyayı Qi, Yin Yang, Dao gibi çeşitli ve bir dereceye kadar müphem terimlerle anlamaktalar. Hepsinde bir tabi harmoni, kainatla özel bir frekans kurma, ilk bakışta gökteki (Tian/Tin) stabil duran majestik akışa öykünen bir düzen kurma vurgusu var. Çin'in bulunduğu Sino/Çin kültür havzası o yüzden merkezi görkem/şaşa (Zhonghua/Conghua) olarak da nitelenir. Bu görkem göklerle, doğayla "yolun" (Dao) gerektirdiği biçimde uyumlu olmalıdır, Çin metafiziğine göre Çin'in devamlılığı bu ilişki uyumuna dayanır ve geçmişte "göğün evladı" (Tianzi/Tinzı) sayılan bir iktidarın meşruluğunu çevreyle kurulmuş bu harmoniyi sürdürebilme yetisi belirler.

Kadim Çin anlayışında büyük çevresel değişimler ve felaketler ilişkilerin ve harmonin bozulduğunun ve yeniden kurulması gerektiğinin işaretidir. Takdir edersek ki, böyle bir dünya görüşü seti doğrudan doğruya ekolojik bir tutumu, ekolojiyle uyumlu politikaların izlenmesi gerektiğini ima etmektedir. Aksi takdirde değişen çevre - her ne kadar modern Çin halkı fazlasıyla sekülerleşmiş ve ciddi bir kısmı ateist olsa da - Çin Komünist Partisi iktidarının meşruluğunu bile - kadim Çin anlayışına göre - sorgulatabilir! :)

Tabii işin bu olası kültürel kolaylaştırıcıları/hızlandırıcıları/teşvikleri kadar esas menfaat hesabından gelişen stratejik-mantıksal bir boyutu mevcut, yani Çinliler açısından genelde gurur duydukları kültür ve dünya anlayışıyla uyuşmayla elde edilen manevi tatminin yanında ciddi somut-akli kazanımlar var:

https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/162005767

https://forum.donanimhaber.com/mesaj/yonlen/162009664