|
Merhaba arkadaşlar, 2008'den beri bu forumun üyesi, 2013'ten beri Boğaziçi Üniversitesi'nde Makine Mühendisliği öğrencisiyim. (Lisans bitti, yüksek lisanstayım) 1 aydan uzun süredir okulumuza bize hiç danışmadan rektör atanmasını protesto ediyoruz. İstediğimiz şey rektörlerin okul bileşenleri (akademisyeni, öğrencisi, çalışanı) tarafından seçilmesi. Bu isteğimizi aynen olduğu gibi 1 aydır tekrarlıyoruz ancak hakkımızda çok farklı ithamlarda bulunuluyor, yalanlar söyleniyor. Hatta dün Fahrettin Altun tarafından çeşitli yalanların olduğu bir video yayınlandı. Cumhurbaşkanı "Orada öğrenciler yok teröristler var." dedi. Ben bu konuda yetkililerin söylediği ve sık tekrar edilen şeyleri cevaplayacağım. Sonrasında da sizin sorduklarınızı konu içerisinde yanıtlayacağım. Cevapları kaybolmaması için başlığa eklemeyi düşünüyorum zaman içinde. 1 - "Boğaziçi öğrencilerinin asıl amacı hükümeti devirmek" iddiasına ne diyeceksin? Yanlış. Eğer öyle ortak bir amacımız olsaydı yayınladığımız bildirilerde, pankartlarımızda, sloganlarımızda "Melih Bulu İstifa", "Kayyum Rektör İstemiyoruz" demez, "Hükümet istifa" derdik. Bizim amacımız çok nettir, üniversite rektörleri üniversitenin kendi bileşenleri tarafından seçilmelidir. 2 - Neden rektör seçimi istiyorsunuz? Atanmasının ne gibi bir sakıncası vardır? Buna vereceğim yanıtın iki ayağı var. Birincisi: Özellikle sosyal bilimlerde olmak üzere akademide hiçbir baskının olmaması gerekir. Eğer bir baskı olursa bu özgür düşünceyi ciddi miktarda engeller. Bilimsel teoriler geliştirilirken farklı ve yenilikçi düşünmeniz gerekir. Eğer rektörü siyasi bir iktidar atar ve okuldaki çalışmalar bundan etkilenirse bu özgür düşünce ortamı olmaz ve yapılan çalışmalar sadece iktidarın işine yarayan çalışmalar olur. Bu da bilim değil propaganda olur. Ayrıca buranın özgür olmadığını düşünen bilim insanları daha özgür olacağını düşündüğü yerleri tercih eder. Bu sebeplerle akademi özgür olmalıdır. İkinci temel sebebi: Üniversiteler işleyiş olarak asla birbirinin aynısı değildir. Hepsinin işleyişinde az da olsa farklılıklar vardır. Boğaziçi Üniversitesi'ni Boğaziçi Üniversitesi yapan aslında bu işleyişidir. YÖK'ün belirlediği ve diğer üniversitelerde uygulanan rektörün mutlak yönetici olduğu formatın aksine Boğaziçi Üniversitesi çok yatay bir yapılanmaya sahiptir. Her bölüm kendi çalışanını kendisi alır, rektör hiçbir bölüme tepeden birilerini atayamaz. (Ve benzeri birçok şey var tabi) Eğer bu gibi üniversite özelinde işleyişi bilmeyen bir rektör üniversiteye atanırsa, bu yapılar çok çabuk kırılır ve okulların iç işleyişleri bozulur. Bu yüzden rektörlerin üniversitelerin kendileri tarafından seçilmesi gerekir. 3 - Boğaziçi öğrencilerinden ve akademisyenlerinden çok az kişi bu olayı destekliyor, aslında çoğunluğun böyle bir derdi yokmuş. Yanlış. Öncelikle hocalarımız kendi içlerinde kamuoyu yoklaması yapmışlar ve %98 Melih Bulu'nun atanmasına karşı, %1 çekimser, %1 de destekliyor çıkmış. Bugün çekilen bu fotoğraf da bunu ispatlıyordur. Öğrencilerin kendi içinde kesin herkese ulaştığına emin olduğu bir e-posta veya anket sistemi yok. Ama büyük çoğunluğunu Ak Parti destekçilerinin oluşturduğu İslam Araştırmaları Kulübü bile atamanın yönteminin yanlış olduğunu bir bildiriyle söyledi. (Bu kulüp dışındaki tüm kulüpler ortak bildiri yayınladı) Facebook öğrenci gruplarından gördüğüm kadarıyla da öğrenciler içerisinde bu atamayı destekleyenlerin oranı benim tahminimce %1-3 arasıdır. 4 - Öğrenciler okulu ve ülkeyi karıştırmak istiyor. Hayır aksine eylemlerimizin hepsi barışçıl ve hiçbir yerin karışmasını istemiyoruz. İstediğimiz bir an önce bu yanlış durumun düzeltilmesi ve normal hayatımıza geri dönmek. Bunun dışında benim aklıma gelen birçok soru var ama başlığı daha fazla uzatmak istemiyorum. Bundan sonra yazdıklarım tamamen sizin sorularınıza cevap olacak. |
|
_____________________________
Kimilerini boğan deniz, kimilerine yeni kıtalar gösterir.
|




Yeni Kayıt

1 Mobil
Konudaki Resimler


kullanıcısına yanıt


Hızlı






