Şimdi Ara

@)--)- SeVGi DaĞaRCıĞı -(--(@ (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
535
Cevap
0
Favori
10.672
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Ay ay sevdalılara bakarmısınız birbirlerine latife yaparlarmış çaktırmadan
    Buda benden size gelsin Kastalia ve Cynsure...

    KAL BİRAZ DAHA

    Kaç mavi yasak yaşadık seninle,
    kaç deli gece...
    Düşünse, dolunay bile utanır,
    yıldızlar çıldırır, ağlar erguvanlar.
    Ben, seni işte öyle bir gecede sevdim, hesapsız.
    Ve düşlerim...
    Düşlerim sınırsızdı alabildiğine
    Duygularım sabırsız.
    Bir çocuk kadar günahsız.
    Sahi, sen de sevebilir misin beni
    seni sevdiğim kadar,
    dokunabilir misin yüreğime?
    Bak, orada sen varsın.
    "Mutluluk nedir?" diye sorsalar
    "Sen" derim alabildiğine, "Yalnız sen."
    Sesin, gözlerin, ellerin sonra,
    titreyen dudakların ve arzun çekingen
    Sen, benim her şeyimsin.

    Sensiz neye benzer bu ay, bu güneş?
    Çiçekler açar mı sen olmasan,
    Martılar uçuşur mu çığlık çığlığa?
    Sonra, kim aydınlatır benim gecemi,
    Günümü kim paylaşır?
    Kim sorar derdimi,
    Ben neye sevinirim,
    Kimle gülerim?
    Kal biraz daha...

    Beraber büyüttük sevinçlerimizi,
    Beraber öğrendik yaşama direnmeyi
    Sevmeyi beraber öğrendik.
    Bak, güneşler doğdu üzerimize
    Yolumuza begonyalar serildi.
    Ağlamak bu kadar kolay mıydı,
    Ve güzel miydi gülmek kadar?
    Herkese seni anlatmak istiyorum
    Seni söylemek şiir şiir.
    Her dizede sen olmalısın,
    adın olmalı çığlık çığlık...
    İçimi ısıtan sen, tam şuramda; ılık ılık,
    sen olmalısın kıpır kıpır yüreğimde...
    Sevdan olmalı deli dolu
    Ve çılgınlığın, çılgınlığın olmalı.
    Ben seni sevmeyi seviyorum
    Ve seni özlemeyi.
    Bu bir itiraftır...

    Aşkın yoksa ben de yokum
    Yetim düşlerimin
    kimsesizliği kuşatır benliğimi
    Hüzünler yağar gecelerime.
    Ben, bir garip ben olurum,
    Sığamam odalara,
    taş duvarlar üzerime üzerime gelir.
    Ruhum durmaz bedenimde,
    hücrelerim yaşamaz.
    Kurumuş dallara döner yüreğim,
    susuz çöllere...
    Gece böyle bitemez, ben ölürüm,
    Ölürüm gitme, kal biraz daha...
    KAL BİRAZ DAHA...


    Şebnem Kısaparmak




  • siz burda harcaniyonuz valla :)
  • Kalbimin derinliklerinden bagırmak ıstıyorum..Bagırmak delicesine..Ben burdan bagırdıgımda sesimi duymalısın..Belkide duyuyosun.Ozaman soyle sevgılı yar beni seviyormusun??
    Geceleri uykusuz gun boyu susuz dolasıyomusun?Benim gibi kesildinmi yemelerden?Artık zevk almıyorum gezmelerden.Keske sende olsan yanımda..Kalbimle beraber sende gelsen..Tutsan ellerimden kossak beraber.Sonsuz denizlerde kulac atsak..Yanlızca bizim bildigimiz bi adaya cıksak.Sarılsak uyusak.Sabaha kadar uyanmasak.Ben senın saclarını oksasam , koklasam.O bahar kokusunu ceksem ıcıme.Doyasıya..

    Sensizligi unutmaya calısıyorum artık..Sen uzakta olsanda bılıyorum yanımdasın aslında.Sende benı dusunuyorsun.Duyuyorum adımı soyluyorsun..Biliyorum..Çünkü seviyorum.Sende aynı sekilde seviyormusun beni??Tum deliliklerle.Cılgınca..Ugrunda herseyı yaparmısın?Bi kenara koyarmısın eski yasantını??Gel temiz bi defter acalım...Mavi denizlere acılalım.Sen benim ol bende senin..
  • :) teşekkür ederim canım benim :) Baran adınada çok mersi


    quote:

    Orjinalden alıntı: HuZuN_CiCeGi

    Ay ay sevdalılara bakarmısınız birbirlerine latife yaparlarmış çaktırmadan
    Buda benden size gelsin Kastalia ve Cynsure...

    KAL BİRAZ DAHA

    Kaç mavi yasak yaşadık seninle,
    kaç deli gece...
    Düşünse, dolunay bile utanır,
    yıldızlar çıldırır, ağlar erguvanlar.
    Ben, seni işte öyle bir gecede sevdim, hesapsız.
    Ve düşlerim...
    Düşlerim sınırsızdı alabildiğine
    Duygularım sabırsız.
    Bir çocuk kadar günahsız.
    Sahi, sen de sevebilir misin beni
    seni sevdiğim kadar,
    dokunabilir misin yüreğime?
    Bak, orada sen varsın.
    "Mutluluk nedir?" diye sorsalar
    "Sen" derim alabildiğine, "Yalnız sen."
    Sesin, gözlerin, ellerin sonra,
    titreyen dudakların ve arzun çekingen
    Sen, benim her şeyimsin.

    Sensiz neye benzer bu ay, bu güneş?
    Çiçekler açar mı sen olmasan,
    Martılar uçuşur mu çığlık çığlığa?
    Sonra, kim aydınlatır benim gecemi,
    Günümü kim paylaşır?
    Kim sorar derdimi,
    Ben neye sevinirim,
    Kimle gülerim?
    Kal biraz daha...

    Beraber büyüttük sevinçlerimizi,
    Beraber öğrendik yaşama direnmeyi
    Sevmeyi beraber öğrendik.
    Bak, güneşler doğdu üzerimize
    Yolumuza begonyalar serildi.
    Ağlamak bu kadar kolay mıydı,
    Ve güzel miydi gülmek kadar?
    Herkese seni anlatmak istiyorum
    Seni söylemek şiir şiir.
    Her dizede sen olmalısın,
    adın olmalı çığlık çığlık...
    İçimi ısıtan sen, tam şuramda; ılık ılık,
    sen olmalısın kıpır kıpır yüreğimde...
    Sevdan olmalı deli dolu
    Ve çılgınlığın, çılgınlığın olmalı.
    Ben seni sevmeyi seviyorum
    Ve seni özlemeyi.
    Bu bir itiraftır...

    Aşkın yoksa ben de yokum
    Yetim düşlerimin
    kimsesizliği kuşatır benliğimi
    Hüzünler yağar gecelerime.
    Ben, bir garip ben olurum,
    Sığamam odalara,
    taş duvarlar üzerime üzerime gelir.
    Ruhum durmaz bedenimde,
    hücrelerim yaşamaz.
    Kurumuş dallara döner yüreğim,
    susuz çöllere...
    Gece böyle bitemez, ben ölürüm,
    Ölürüm gitme, kal biraz daha...
    KAL BİRAZ DAHA...


    Şebnem Kısaparmak




  • Ben Sana Mecburum
    ben sana mecburum bilemezsin
    adını mıh gibi aklımda tutuyorum
    büyüdükçe büyüyor gözlerin
    ben sana mecburum bilemezsin
    içimi seninle ısıtıyorum
    ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
    bu şehir o eski İstanbul mudur
    karanlıkta bulutlar parçalanıyor
    sokak lambaları birden yanıyor
    kaldırımlarda yağmur kokusu
    ben sana mecburum sen yoksun
    sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
    insan bir akşam üstü ansızın yorulur
    tutsak ustura ağzında yaşamaktan
    kimi zaman ellerini kırar tutkusu
    birkaç hayat çıkarır yaşamasından
    hangi kapıyı çalsa kimi zaman
    arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
    fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
    eski zamanlardan bir cuma çalıyor
    durup köşe başında deliksiz dinlesem
    sana kullanılmamış bir gök getirsem
    haftalar ellerimde ufalanıyor
    ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
    ben sana mecburum sen yoksun
    belki haziran'da mavi benekli çocuksun
    ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
    bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
    belki yeşilköy'de uçağa biniyorsun
    bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
    belki körsün kırılmışsın telâş içindesin
    kötü rüzgâr saçlarını götürüyor
    ne vakit bir yaşamak düşünsem
    bu kurtlar sofrasında belki zor
    ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
    ne vakit bir yaşamak düşünsem
    sus deyip adınla başlıyorum
    içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
    hayır başka türlü olmayacak
    ben sana mecburum




  • Attila İlhan ın en cok sevdıgım sıırısagol kastalia bacı
  • Ben de çok severim cynsure ( canım ) göndermişti paylaşmak istedim
  • psikolojimi bozdunuz yaw ..
  • ALACA KARANLIKTA OLSUN ÖLÜMÜM
    TAKIN İPİ BOYNUMA TAKIN
    ALIN GÖTÜRÜN UMUTLARIMI BURALARDAN
    KEDERLERİM DERTLERİM KALSIN BU DÜNYADA
    ÖLÜM FERMANIMI OKUSUN SAVCI
    TOPLANSIN 3 5 DOST 5 10 YABANCI
    GÜN DOĞMADAN KURULSUN DAR AĞACI
    BENİ UMUTLARIMI BİTTİĞİ YERE ASIN
    HAYALLERİMİN BAŞLADIĞI YERİ MEZAR YAPIN
  • Yüreğinin çöllerine,
    Nehir oldum inanmadın.
    Saçlarının tellerine,
    Esir oldum inanmadın.
    İnanmadın ne yapayım,
    Sensizlikmiş senden payım.
    Sevdim seni inanmadın.
  • Emperyal Oteli
    ben hiç böylesini görmemiştim
    vurdun kanıma girdin itirazım var
    sımsıcak bir merhaba diyecektim
    başımı usulca dizine koyacaktım
    dört gün dört gece susacaktım
    yağmur sönecekti yanacaktı
    sameland seferden dönecekti
    duvardaki saat duracaktı
    kalbim kendiliğinden duracaktı
    ben hiç böylesini görmemiştim
    vurdun kanıma girdin itirazım var
    emperyal oteli'nde bu sonbahar
    bu camların nokta nokta hüznü
    bu bizim berhava olmuşluğumuz
    bir nokta bir hat kalmışlığımız
    bu rezil bu çarşamba günü
    intihar etmiş kötümser yapraklar
    öksürüklü aksırıklı bir takvim
    ben hiç böylesini görmemiştim
    vurdun kanıma girdin itirazım var
    sesleri liman sislerinde boğulur
    gemiler yorgun ve uykuludur
    sabahtır saat beş buçuktur
    sen kollarımın arasındasın
    onlar gibi değilsin sen başkasın
    bu senin gizlerin gibisi yoktur
    adamın rüyasına rüyasına sokulur
    aklının içinde siyah bir vapur
    kıvranır insaf nedir bilmez
    otelin penceresinde duracaktım
    şehri karanlıkta görecektim
    karanlıkta yağmuru görecektin
    saçların ıslanacak ıslanacaktı
    kış geceleri gibi uzun uzun
    tek damla gözyaşı dökmeksizin
    maria dolores ağlayacaktı
    İstanbul'u yağmur tutacaktı
    bütün bir gün iş arayacaktım
    sana bir türkü getirecektim
    kulaklarımız çınlayacaktı
    emperyal oteli'nin resmini çektim
    akşam saçaklarından damlıyordu
    kapısında durmanı söylemiştim
    yüzün zambaklara benziyordu
    cumhuriyet bahçesi'nde insanlar geziyordu
    tepebaşı'ndaki küçük yahudiler
    asmalımescit'teki rum kemancı
    böyle rüzgârsız kalmışlığımız
    bu bizim çektiğimiz sancı
    el ele tutuşmuş geziyordu
    gazeteler cinayeti yazıyordu
    haliç'e bir avuç kan dökülmüştü
    emperyal oteli'nde üç gece kaldık
    fazlasına paramız yetmiyordu
    dördüncü gece sokakta kaldık
    karanlık bir türlü bitmiyordu
    sirkeci garı'nda sabahladık
    bilen bilmeyen bizi ayıpladı
    halbuki kimlere kimlere başvurmadık
    hiç biri yüzümüze bakmıyordu
    hiç kimse elimizden tutmuyordu
    ben hiç böylesini görmemiştim
    vurdun kanıma gNasıl Bir Sevdaysa...
    Ay çok mu gecikti nerdeyse çıkar
    Sen yalnızlığıma varır varmaz
    Az sonra yağmuru durduracaklar
    Rüzgarı değiştirdim
    Ustura ağzı poyraz
    Yok canım yıldızları unutmadık
    Mutlaka yerlerinde bulunacaklar
    Kenarı yaldızlı mavi bir karanlık
    Sütlü çıplaklığını örtecek kadar
    Senin için olduğu asla bilinmeyecek
    Yapraklarını birden dökecek dutlar
    Şafak sökerken sekiz on kadar şimsek
    Balkonda işlemeli müstesna bulutlar
    Ayak bastığın an şehir de değişebilir
    Yoksa Moskova'mı
    Belki Berlin belki Dakar
    Belki 30'lardan mehtap yorgunluğu İzmir
    Körfez'de şerefine donatılmış vapurlar
    Nerede ne zaman kaç kere yaşadık
    Nasıl bir sevdaysa eskitememiş yıllar
    Bitirdiğimiz herşeye yeniden başladık
    Dudaklarımızda birbirimizden mısralar




  • AŞK ÜÇ KİŞİLİKTİR

    yüzümde metresine dantelli don almış
    taşralı tüccar mutluluğu var
    yüzümde kırık bir şişeyi andıran
    yanık izi var baba beni tahrik et
    yaralı bir kuşun yanına göm beni
    tek koluyla savaşarak tarihe geçen
    bir halk kahramanı gibi abart kendini

    acı dediğin yaşadıklarının izi değil
    yaşamayı ıskaladıklarındır asıl
    baba beni ahşap bir ev gibi düşün
    yıkık dökük bir han gibi
    uyurken saçımı okşa, uyanınca kundakla

    herkes bilir; iki kişi sohbet edebilir ancak
    bir kişi daha girmezse hayatlarına
    aşk falan yoktur. aşk üç kişiliktir baba
    cinayet içinse yüzlerce kişi gerekir

    metresine molotof kokteyli taşıyan
    pis bakışlı kambur bir oğlan kadar mutluyum
    dönmemi bekleme boşuna, vuracaksan
    sırtımdan vur beni baba
    ne yana dönsem arkamda kalıyor hayat
    ne yana dönsem sütü taşırmış
    bir kadın telaşı. yüzüme bak baba;

    sapından koparılmış gül kırmızısı
    Altay ÖKTEM




  • Sana Geldim
    Gün nazlı nazlı doğarken yaralı şafaklardan
    Ayak bastığım her sokağa veda ettim
    Ve güneş ışıkları sızarken yüreğime usulca
    Bir martının kanadına takılıp sana geldim

    Çizik attım eskimiş bir günün üstüne
    Zamanı yutkunurken , yalnızlığı öğrendim
    Denizlere anlattım her gece hasretimi
    İnci ve mercan tanesiyle sana geldim

    Issız çöllere döndü gözlerim sensiz
    Her geçen gün bir bir tükendim
    Ağlarken ayışığı gizlice halime
    Sarı saçlı yıldızlarla sana geldim

    Merhaba demeyi unuttum doğan güneşe
    Bütün hayallerimi mavi gökyüzüne verdim
    Ardımda bırakırken sahte baharları
    Sırılsıklam bir yağmurla sana geldim!.....
  • Dün kalbimi rüzgara verdim
    Durmadan uçsun bi yerlere
    Sonra göklere varsın yanına yıldızların
    Hep mutlu olsun diye
    Güneşe sığınsın sonra
    Hep o yaksın yanmasın kimselere
    Bulutlara yalvarsın durmadan
    Onlarla beraber yağmur olup yağsın üstüne
    Islandığında sakın kızma yağmura
    Yağan üstüne aşkınla delirmiş kalbimdir unutma...
  • Uslu dur kadınım çıldırtma beni
    Ben artık bildiğin o ten değilim
    Bir başka yağmurla ıslak mendilim
    Yeter artık ağlatma beni
    Uslu dur kadınım çıldırtma beni
    Dökülmüş yaprağım, sararmış güzüm
    Çiğli kirpiklerle yaşlıdır gözüm
    Bu gurbet ellerde ben bir öksüzüm
    Yeter artık ağlatma beni
    Uslu dur kadınım çıldırtma beni

    *************************************
    Namusum üzerine yemin ederim
    Bu şehri bu evleri bu sokakları sevmiyorum
    Tiksiniyorum bu iğrenç kalabalıktan
    Yalnızlığı özlüyorum

    Yalnızlıkta sen varsın
    Dilediğim gibi düşünebiliyorum seni
    Bir ayna karşısında soyunuyorsun çırılçıplak
    Dudaklarından öpüyorum

    Kapatıyorum gözlerimi yağmur yağıyor
    Bir bulut görüyorum sana benzeyen
    Sevinçten ürperiyorum

    Yalnızlıktan bütün teselliler yalnızlıkta
    Hoşça kalın sokaklar, caddeler, insanlar
    İşte başımı aldım gidiyorum.

    ********************************


    Her durakta ölümsüz bir aşk edinecegim
    Bir bakıştan bir duruştan
    Çağrışımın sonsuz hazından
    Unutulmaz bir sevgili daha birakacağım ardımda
    Belki de yaşanabilecek en uzun serüveni terk edeceğim
    Daha otobüsün ilk basamağında
    Kim bilebilir ki?
    Sonrayı, sonrasını kim bilebilir?
    Gizli gizli veda edeceğim ona, görmeyecek
    Ve bu duyguyla burkulmuş yüreğim
    Otobüs camına bağrında kanlı bir ok ile
    Bir aşk levhası çizecek, ah min-el!
    Bu da ötekiler gibi kendisini ölesiye sevdiğimi bilmeden
    Yaşayıp gidecek



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Serdengeçti -- 18 Nisan 2005, 17:39:26 >




  • çok hoşuma gitti nestor kime ait acaba bu ?


    quote:

    Orjinalden alıntı: nestor

    Uslu dur kadınım çıldırtma beni
    Ben artık bildiğin o ten değilim
    Bir başka yağmurla ıslak mendilim
    Yeter artık ağlatma beni
    Uslu dur kadınım çıldırtma beni
    Dökülmüş yaprağım, sararmış güzüm
    Çiğli kirpiklerle yaşlıdır gözüm
    Bu gurbet ellerde ben bir öksüzüm
    Yeter artık ağlatma beni
    Uslu dur kadınım çıldırtma beni
  • Bodrum hakimi adlı türkünün sözleri onlar. Nev jerseylilerin ki kadar içten olmasada........
  • lütfen yanlış anlama ben şiirleri türküleri ve bir çok şeyi çok seviyorum
    ama beni yanlış anladın sen



    quote:

    Orjinalden alıntı: nestor

    Bodrum hakimi adlı türkünün sözleri onlar. Nev jerseylilerin ki kadar içten olmasada........
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kastalia

    lütfen yanlış anlama ben şiirleri türküleri ve bir çok şeyi çok seviyorum
    ama beni yanlış anladın sen



    quote:

    Orjinalden alıntı: nestor

    Bodrum hakimi adlı türkünün sözleri onlar. Nev jerseylilerin ki kadar içten olmasada........



    bu konuda gereksiz tartışıyosunuz helal olsun, nestor sevmiyosan abd öykülerini okumazsın, elifim sen de bırak sevmiyosa sevmez cevap vermek zorunda değilsin...
  • AŞKTI O

    Aşktı o! Değiştiren tüm gecelerimi
    Aşktı o! Beni durup yenileyen
    Oydu, duygulu yapan hoyrat ellerimi
    Oydu, dolu dizgin gidişime dur diyen

    Bir bıçağın keskin yüzünde kan lekesiydim
    Aşktı yine beni yıkayan, arıtan su
    Böyle ak pak olacağımı bilir miydim?
    İçimde açmasaydı o sevmek duygusu

    Ben bir tutsağım şimdi sevgiye, gönüllü
    Çözmeyin ellerimi, zincirlerim kalsın
    Görsün prangalarım o doğacak günü

    Ve bu dünyaya aşk dolu şiirlerim kalsın
    Seninle her yerde güzel, her zaman yeni
    İstemem, sensiz hatırlamasınlar beni.
  • 
Sayfa: önceki 23456
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.