Şimdi Ara

Set ve tümseklerden nasıl geçilir?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
60
Cevap
1
Favori
17.338
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Arkadaşlar bu konu bugün kafama takıldı.Ben herzaman setlerden çapraz geçiyorum ve kendimce daha az sarsıntı oluyo bu doğrumudur?yoksa gerekli olmayan bir durummu.düz geçme ile yan geçme hangisi daha iyi ve doğrudur.herkeze saygılar.



  • Aynen bende capraz gecıyorum. Aracın tek tekerının bır engelden gecmesı ıcın daha az bır gaz vermek yettıgı ıcın motor daha az zorlanıyormus gıbı gelmekte. Bılmıyorum ne kadar dogru?
  • çapraz gecince zannediyorum rot da daha az zorlanir
    amortisorler de sarsintiyi dogrudan almamis olur
    selamlar
  • Ben haliyle çapraz geçiyorum.98 Corolla olunca mecburen.
  • Yeni birşey öğrendik
  • capraz gecmenin sadece arabanın altının carpmaması için oldugunu düşünüyorum....amartisörlere binen yük azalırmı bilmiyorum..
  • arabanın altı yere yakınsa sürtmemek için çapraz geçersin yoksa ver çoşkuyu gitsin
    amortisörlere okadarcık yükten bişey olacağını zannetmiyorum şahsen
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • carpraz girmek rot'ları daha cok bozar diye düşünüyorum
  • Bende hiç çapraz girmem.Girmek gerekir mi orasınıda bilmiyorum açıkçası.Bu konuda tam bilgili birileri var mı bizleri aydınlatsın
  • quote:

    Orjinalden alıntı: SLMVER

    arabanın altı yere yakınsa sürtmemek için çapraz geçersin yoksa ver çoşkuyu gitsin
    amortisörlere okadarcık yükten bişey olacağını zannetmiyorum şahsen

  • Aslında rampalı kasisler değilde; yüksek setlere çarpraz girmek lastiklere zarar verir gibime geliyor.
    Aracı kaldırıma çıkarırken nasıl lastikleri dik bi şekilde yaslamak gerekiyorsa (lastiğin yanağına yük bindirmemek ve yarmamak için) ; yüksek bir setin üstünden geçerken de öyle yapmalıyız.
    -Çarpraz girmenin esprisi yüksek hızda ortaya çıkıyor birazda. Eğer 60 km. süratle bir kasise bodoslama dümdüz girerseniz aracınızın neredeyse önünün havalandığını ve arka tekerin kasisten geçmesiyle ön amortisörlerin ne kadar zorlandığını farkedebilirsiniz. Hatta bir renault toros bulursanız bunu deneyebilir; ön lastiğin üst çamurluğa, kaportanın da asfalta sürttüğünü hissedebilirsiniz.. Hatta biraz daha abartırsanız ve altınızdaki hurdayı 100 km. sürate çıkarıp yüksek bir kasise 100km ile girerseniz, bana bol bol saydırabilirsiniz kırıldığını hissettiğiniz çömleğiniz için...




  • bizde toros wardı ben hep düz giriyordum önlere yuk biniyordu arka kısım kalkıyordu bazen de araba 4 teker üstünde ucuyordu walla
  • caprazi maprazi birak yavas gir yeter ama ayagin frende olmasin yeter
    ne kadar frenle beraber gelsenizde tumsek veya cukura ayak frendeyken girmeyin
  • neden frenle girmeyelim,,,
    frenle girersek sarsıntı azalacak
  • çok doğru...

    tümseği geç görüp frenle hızlı girersen 4 amortüsörü patlatabilirsin. fren yapınca araç yere basar ve esneme payı kalmaz, tümseğide yiyince güm.

    bizzat arkadaşım sürerken yaşadık.

    geç gördüysen olan oldu deyip gazsız frensiz geçeceksin.



    quote:

    Orjinalden alıntı: polotje

    caprazi maprazi birak yavas gir yeter ama ayagin frende olmasin yeter
    ne kadar frenle beraber gelsenizde tumsek veya cukura ayak frendeyken girmeyin



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sampiyonlar -- 19 Mart 2007; 1:00:57 >
  • Bu forumdan daha örenilicek çok şey var palyaşım için saoln
  • quote:

    Orjinalden alıntı: sampiyonlar

    çok doğru...

    tümseği geç görüp frenle hızlı girersen 4 amortüsörü patlatabilirsin. fren yapınca araç yere basar ve esneme payı kalmaz, tümseğide yiyince güm.

    bizzat arkadaşım sürerken yaşadık.

    geç gördüysen olan oldu deyip gazsız frensiz geçeceksin.



    quote:

    Orjinalden alıntı: polotje

    caprazi maprazi birak yavas gir yeter ama ayagin frende olmasin yeter
    ne kadar frenle beraber gelsenizde tumsek veya cukura ayak frendeyken girmeyin



    tamam hızlı geldiğinde direk yavaşlama zaten yapılmazda.... mesela okul önlerinde mecbur frenle gecmek zorundayız (tümsekten)




  • Bundan 3 sene evvel ankaranın kasisleriyle ünlü bir üniveristesinde (şimdi burda kasis derken olayı açmak lazım.nitekim bu kasisler bildiğiniz şehir içi kasislerden farklıdır okulun bu kasisleri yapmaktaki amacı arabaları yavaşlatmak değil bariz kasisi gördüklerinde daha ileriye gitmekten vazgeçip geri dönmelerini sağlamaktırki zaten biz bu kasislere okul içinde tepe diyoruz zaten biraz daha büyük yüksekliklerede halk arasında "dağ" denmekte)yeni mercedes belediye otobüsü ana kapıdan içeri girer şöför belli ki (yani aslında o anda belli değil ama 5 dk sonra belli olacak)hayatında ilk kez bizim okula gelmektedir.kapıdan geçtikten hemen sonra dümdüz ve çift şeritli yolda yolunda boş olmasının etkisiyle gaza basmaya başlar bu sırada her şey yolundadır ben ortalarda bi yerde oturmakta arka sırada da 4 kişi ikamet etmektedir şöför arkasında da bi kaç kişi.toplam 10 kişi falan yani.Neyse amcam hızlandıkça hızlanmakta ve ilk kasis 100 m ötede görünmektedir artık.yolcular kendi aralarında konuşmakta bende kasise bakmakta ama nasıl olsa şöför yavaşlar diyerekten pek de ilgilenmemekteyim.(hız yaklaşık 80 falan bu esnada)o arada ben de kasisi unutur ve yol kenarına bakmaya başlarım aradan bir iki saniye geçer ve birden farkederim ki otobüs hala aynı hızda ve kasisle aramızda 10 m falan var benim aha sıçtık dememle otobüsün kasise çarpması (kasise girmesi diyecektim ama çarpması daha uygun bir terim bence) bir oldu. otobüs önü kurtardıktan sonra her ne kadar şöför frene bassada artık arkada oturanlar için çok geçti.arka tekerlerin kasisten geçmesiyle beraber arka 4 lü ilk önce kafalarıyla tavanın tozunu almış daha sonrada kıçlarıyla yerin tozunu almışlardır ben ortada olduğum için olayı sadece yerimde havalanıp ankara manzarasını 1 sn liğine izleyip tekrar koltuğuma düşerek atlatırken. en öndekiler olayı sadece kıçlarının üstünde 2 tur dönerek kurtarmışlardır.şöförse üzerinden geçtiği kasisi hiç görmediği için olayı bir mayına falan bağlamaktadır o esnada. ben olayın şokuyla gördüğüm ilk durakta otobüsten inip arkasından bakarken gördüğüm şey ise sağ arka tarafı tamamen aşağı çökmüş gitmeye çalışan bir otobüs ve içinde bir eliyle kıçları bir eliyle başlarını tutan bir grup insandan ibarettir




  • quote:

    Orjinalden alıntı: exantric

    Bundan 3 sene evvel ankaranın kasisleriyle ünlü bir üniveristesinde (şimdi burda kasis derken olayı açmak lazım.nitekim bu kasisler bildiğiniz şehir içi kasislerden farklıdır okulun bu kasisleri yapmaktaki amacı arabaları yavaşlatmak değil bariz kasisi gördüklerinde daha ileriye gitmekten vazgeçip geri dönmelerini sağlamaktırki zaten biz bu kasislere okul içinde tepe diyoruz zaten biraz daha büyük yüksekliklerede halk arasında "dağ" denmekte)yeni mercedes belediye otobüsü ana kapıdan içeri girer şöför belli ki (yani aslında o anda belli değil ama 5 dk sonra belli olacak)hayatında ilk kez bizim okula gelmektedir.kapıdan geçtikten hemen sonra dümdüz ve çift şeritli yolda yolunda boş olmasının etkisiyle gaza basmaya başlar bu sırada her şey yolundadır ben ortalarda bi yerde oturmakta arka sırada da 4 kişi ikamet etmektedir şöför arkasında da bi kaç kişi.toplam 10 kişi falan yani.Neyse amcam hızlandıkça hızlanmakta ve ilk kasis 100 m ötede görünmektedir artık.yolcular kendi aralarında konuşmakta bende kasise bakmakta ama nasıl olsa şöför yavaşlar diyerekten pek de ilgilenmemekteyim.(hız yaklaşık 80 falan bu esnada)o arada ben de kasisi unutur ve yol kenarına bakmaya başlarım aradan bir iki saniye geçer ve birden farkederim ki otobüs hala aynı hızda ve kasisle aramızda 10 m falan var benim aha sıçtık dememle otobüsün kasise çarpması (kasise girmesi diyecektim ama çarpması daha uygun bir terim bence) bir oldu. otobüs önü kurtardıktan sonra her ne kadar şöför frene bassada artık arkada oturanlar için çok geçti.arka tekerlerin kasisten geçmesiyle beraber arka 4 lü ilk önce kafalarıyla tavanın tozunu almış daha sonrada kıçlarıyla yerin tozunu almışlardır ben ortada olduğum için olayı sadece yerimde havalanıp ankara manzarasını 1 sn liğine izleyip tekrar koltuğuma düşerek atlatırken. en öndekiler olayı sadece kıçlarının üstünde 2 tur dönerek kurtarmışlardır.şöförse üzerinden geçtiği kasisi hiç görmediği için olayı bir mayına falan bağlamaktadır o esnada. ben olayın şokuyla gördüğüm ilk durakta otobüsten inip arkasından bakarken gördüğüm şey ise sağ arka tarafı tamamen aşağı çökmüş gitmeye çalışan bir otobüs ve içinde bir eliyle kıçları bir eliyle başlarını tutan bir grup insandan ibarettir



    ya öyle bi anlatmışın ki olay resmen gözümde canlandı

    Bizim eskişehirde de yollarda var böyle kasisler bide beledie kaldırma oto boka para veriyor ama gel ki aksisleri boyamayıp siyah asfalntı üstüne aynı o renkte asfalt kullanarak kasis yapıyor kasis dediysemde öyle küçük 20cm genişliğinde değil resmen benim corollanın boyu kadar var hızlı girsen yani uçamaman elde değil. Ben ezberledima rtık nerde ne var ama şehri bilmeyen biri bi girse oraya feci kazalar olur ki olduda sürekli.

    İnsan bi işaret koyar, kasisi bi boyar , gece karanlıkta gidiyon yol düz diye karşına bi anda kasis çıkıyor Allahın cezası pislik büyük şehir belediyesi yola yavaşlatıcı kasis değil resmen tuzak kurmuş tuzak hızlı giden uçsun maddi manevi hasar görsün manasında. Çalışmalarından hiç memnun değilim zaten eskişehir büyük şehir belediyesinin DEv gibi kasisler , bütün yolları kaldırım yapacam diye daraltır (Hiç bir şehirde görmedim böyle bir mantık), cadde mahalle sokak tabelasından aciz kaybolsan ya da bi yeri arasan göreceğin bir levha işaret yok cadde isimleri ise minik minik yazıyor.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: exantric

    Bundan 3 sene evvel ankaranın kasisleriyle ünlü bir üniveristesinde (şimdi burda kasis derken olayı açmak lazım.nitekim bu kasisler bildiğiniz şehir içi kasislerden farklıdır okulun bu kasisleri yapmaktaki amacı arabaları yavaşlatmak değil bariz kasisi gördüklerinde daha ileriye gitmekten vazgeçip geri dönmelerini sağlamaktırki zaten biz bu kasislere okul içinde tepe diyoruz zaten biraz daha büyük yüksekliklerede halk arasında "dağ" denmekte)yeni mercedes belediye otobüsü ana kapıdan içeri girer şöför belli ki (yani aslında o anda belli değil ama 5 dk sonra belli olacak)hayatında ilk kez bizim okula gelmektedir.kapıdan geçtikten hemen sonra dümdüz ve çift şeritli yolda yolunda boş olmasının etkisiyle gaza basmaya başlar bu sırada her şey yolundadır ben ortalarda bi yerde oturmakta arka sırada da 4 kişi ikamet etmektedir şöför arkasında da bi kaç kişi.toplam 10 kişi falan yani.Neyse amcam hızlandıkça hızlanmakta ve ilk kasis 100 m ötede görünmektedir artık.yolcular kendi aralarında konuşmakta bende kasise bakmakta ama nasıl olsa şöför yavaşlar diyerekten pek de ilgilenmemekteyim.(hız yaklaşık 80 falan bu esnada)o arada ben de kasisi unutur ve yol kenarına bakmaya başlarım aradan bir iki saniye geçer ve birden farkederim ki otobüs hala aynı hızda ve kasisle aramızda 10 m falan var benim aha sıçtık dememle otobüsün kasise çarpması (kasise girmesi diyecektim ama çarpması daha uygun bir terim bence) bir oldu. otobüs önü kurtardıktan sonra her ne kadar şöför frene bassada artık arkada oturanlar için çok geçti.arka tekerlerin kasisten geçmesiyle beraber arka 4 lü ilk önce kafalarıyla tavanın tozunu almış daha sonrada kıçlarıyla yerin tozunu almışlardır ben ortada olduğum için olayı sadece yerimde havalanıp ankara manzarasını 1 sn liğine izleyip tekrar koltuğuma düşerek atlatırken. en öndekiler olayı sadece kıçlarının üstünde 2 tur dönerek kurtarmışlardır.şöförse üzerinden geçtiği kasisi hiç görmediği için olayı bir mayına falan bağlamaktadır o esnada. ben olayın şokuyla gördüğüm ilk durakta otobüsten inip arkasından bakarken gördüğüm şey ise sağ arka tarafı tamamen aşağı çökmüş gitmeye çalışan bir otobüs ve içinde bir eliyle kıçları bir eliyle başlarını tutan bir grup insandan ibarettir






    ayy gülmekten altıma ediyordum karnıma ağrılar girdi

    öyle bir anlatmışsınki olay resmen film şeridi gibi benim de gözümün önünde canlandı.

    Antalyada da kasis çoktur. bir küçük kasisler bir de asfaltın b..k gibi yığılması ile yapılan dev kasisler (yada tepeler).

    Antalyada Ferrari gibi araçlar yoktur en babası porschedir sebebi de bu dev kasislerdir. Altı çok alçak olan araçlar da zaten belli güzergahları kullanamazlar

    bizim civicin bile bazen dev kasislere altı hafif sürtüyor ki ben önceki 2000 model civic'imiz ile dereden geçmiştim gerisini siz düşünün artık.




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.