Şimdi Ara

Seddülbahir 32 Saat | TRT 1 - yakında (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
88
Cevap
2
Favori
2.529
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Yine güzel bir yapım . Sinema ve dizi tarihimizdeki eksikliklerin doldurulduğunu görmek sevindirici . Büyük sürgün kafkasya gibi Seddülbahirde harika bir yapım olacak.
  • Fragmanı çok beğendim ama bölüm süreleri çok uzun. Boş bir vaktimde bakarım ilk bölümüne

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Arkadaşlar oyuncuların röportajını izledim. Sadece 1. bölüm için 2.5 milyon lira harcanmış. Çok az efekt kullanılmış çoğu şey gerçek. Diziye çok büyük bir emek harcanmış. Çekimler 4.5 ay sürmüş.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Özgü®

    Yine güzel bir yapım . Sinema ve dizi tarihimizdeki eksikliklerin doldurulduğunu görmek sevindirici . Büyük sürgün kafkasya gibi Seddülbahirde harika bir yapım olacak.

    1 bölümü tam izleyemedim cok uzun bölüm süreleri azalması lazım ama uzuyor
  • Bugün de günlerden Seddülbahir 32 Saat

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • youtube'a yüklesinlerde izlerim uzun olduğundan tekte izleyemiyorum bünye alışık değililk bölüm gayet iyiydi gerçekten kaliteli bir yapım olmuş
  • Dizideki mantık hatalarını yazmış birisi ekşide


    https://eksisozluk.com/seddulbahir-32-saat--4764993?p=4

    "içerikten başlayalım;

    pek çok kişinin bildiği gibi büyük harp'te çanakkale boğazının savunması, "müstahkem mevkii komutanlığı"nın sorumluluğundaydı. gelibolu yarımadasının savunulması görevi de albay halil sami komutasındaki 9. tümen'e aitti. bu durumda;

    1- liman paşa yarımadanın savunmasını neden müstahkem mevkii komutanıyla yani cevat paşayla tartışıyor? neden? n-e-d-e-n-? ne alakası var? adam müstahkem mevkii komutanı, boğazı savunuyor. onun görevi o sudan düşman gemilerini geçirmemek. kıyıları savunacak olan kişi 9. tümen komutanı albay halil sami. eğer böyle bir sahne koyacaksan, cevat paşa yerine halil sami bey olmalıydı orada. zaten tarihte de halil sami bey'in liman paşayla ters düştüğü bilinen bir şey. hadi tarihi gerçekleri falan bi kenara bırakın, sadece ufak bi beyin fırtınasıyla dahi saçmalığı, mantık dışılığı fark etmek mümkün. bakın çok basit; siz ordu komutanısınız, düşman da yakında karaya çıkacak. karanın savunmasını denizden sorumlu adamla mı tartışırsınız, zaten bu konuda asli görevli olan piyadeyle mi?

    2- 18 mart'ta gülle sallayan mehmet çavuş'un 25 nisan'da siperde ne işi var? bu adam topçu mu, piyade mi? yani senaryo aşamasında "gemiler geldiğinde biraz top atsın, karaya asker çıkınca da biraz siperde savaşsın, öyle idare eder yuvarlanır gideriz işte" diye düşünülmüş resmen. bu kadar ucuz, baştan savma iş olmaz. tarihi, askerliği oyuncağa çeviriyorsunuz, bunu yaparken bir de insanların aklıyla alay ediyorsunuz. madem böyle üstünkörü iş yapacaksınız, hiç kasmayın, gidin tiyatro, müsamere falan yazın.

    yine aynı şekilde 26. alay 3. tabur komutanı piyade binbaşı mahmut sabri'nin 18 mart'ta topçuyla ne işi var? bilmem kaçıncı piyade alayının kaçıncı tabur komutanı gelmiş tabya komutanı, batarya komutanı dururken topçuya nutuk çekiyor. askeri/tarih danışmanınız yok mu abi sizin?

    *dizide seferberlik 18 mart sonrasında ilan ediliyor. yahu seferberlik zaten 2 ağustos 1914'te ilan edilmiş be kardeşim, 7 ay sonra neyin seferberliği bu? akıl alır gibi değil.

    25 nisan'a az bir süre kala, seferberlik aylar önce tamamlanmışken, birliklerin formasyonları yerli yerine oturmuşken gönüllü asker toplanmasına ne demeli? askerler daha köyden çıkmadan üniformaları giymiş bile. kafilenin önünde alay sancağı gidiyor bir de. allah aşkına, bu adamların dağıtımları yapıldı mı? hadi yapıldı diyelim, alay sancağının orada ne işi var? alaylar sancaklarını köylere mi gönderiyorlarmış öyle?

    *"çanakkale'de çocuk askerler savaştı :(((" geyiği artık biteceği yerde, daha da yayılıyor. bakınız sevgili okurlar; rumi takvime göre 1330 yılında* çıkarılan geçici "mükellefiyet-i askeriye kanunu"na göre askere alma yaşı en erken 18 idi. bu 18 yaş sınırı gönüllüler için de geçerliydi. yani dizideki gibi "ben 1316'lıyım ama gönüllüyüm gomtanım" diyemezsiniz. buyrun, şuraya bir göz atın.*

    ha istisnalar olamaz mı? elbette olabilir. fiziğiniz elverişliyse, çeşitli katakullilerle belki bir şeyler yapabilirsiniz.

    buradan hız kesmeden kostüm/teçhizat olayına atlıyoruz;

    *üniformalar kafadan komple hatalı. 1909'da yürürlüğe giren nizamnameyle birlikte osmanlı kara kuvvetlerinde subay ve erlerin standart üniforma rengi haki oldu. nizamname'de 1. dünya savaşına kadar geçen süreçte bazı değişiklikler yapıldı ancak bu standart renk hiç değişmedi. çanakkale cephesinde de neferinden paşasına kadar üniformaların rengi haki idi. zaman zaman döneme ait fotoğraflarda üstündeki üniformanın rengi beyaza kaçan askerler görmek de mümkün; buna "istisna" diyoruz. ayrıca dizideki üniformaların tamamı 4 cepli ancak aslında ezici çoğunluğu 2 cepli olurdu, göğüs cepleri olmazdı. tabii bu konuda da yine istisnalar mevcut. kemer tokaları baştan savma, gerçekle alakası yok. bu tokalar osmanlı askerine dair önemli ayrıntılardandır. kemer renkleri yanlış, siyah değil koyu kahve olmalı. ayakkabı renkleri yanlış, o dönem dünyanın pek çok ordusunda olduğu gibi osmanlı ordusu da kahverengi tonlarında ayakkabılar kullandı.*

    yaka renkleri ve rütbeler hatalı. 1. dünya savaşında, bilhassa çanakkale cephesinde, subay, üstsubay ve generallerin arazi üniformalarının yakalarında yıldızlar ve parçalı renkler yoktu. ancak nadir olarak bazı fotoğraflarda astsubayların ve makineli tüfek bölüklerine mensup askerlerin yakalarında parçalı renk görmek mümkün. bunun yanı sıra paşaların palto yakalarında parçalı renk + yıldız olabiliyordu.

    yakalar subayın mensubu olduğu sınıfın rengi neyse, komple o renkte olurdu. bazen sade* veya sade + kenarı ince çizgili de olabiliyordu. kırmızı renk paşalara mahsustu. yani dizideki gibi her önüne gelenin kırmızı yaka rengine sahip olması gibi bir durum söz konusu değildi. doktor, topçu ve mühendis gibi sınıflara mensup subayların yakalarında çeşitli objeler bulunurdu.* mesela topçu subayların yakaları koyu lacivert idi. üzerlerinde de top güllesi objeleri bulunurdu.

    işin komik tarafı ne biliyor musunuz? dizideki subay üniformaları, özellikle yakalar, kurtuluş savaşı dönemine ait. örnek 1(1921-22 dönemine ait general üniforması - askeri müzeden) örnek 2(kurtuluş savaşı rütbelerini gösteren çizim)

    apoletler de yanlış. gereğinden fazla kaba duran şu apoletler olsa olsa birer mirliva apoleti olabilir. bu adam mirliva mı?

    peki ya çavuşun apolet takması? dizinin kostüm işinden sorumlu vatandaşın bu konuda hangi kaynaktan esinlendiğini aşağı yukarı tahmin edebiliyorum; "1. dünya savaşı'nda türk askeri kıyafetleri". bu kitap değerli bilgiler içeriyor ancak eğer konuya yeterince hakim değilseniz, öncesinde başka bir şeyler incelemediyseniz, çok yanıltıcı olabiliyor. zira dünya savaşında orduların aynı kalıptan çıkma, tek tip üniformalar giydiğini söylemek mümkün değil.(mesela avustralyalılar 3 farklı şapka kullanabiliyordu) o dönemler için çok kafa karıştırıcı olabiliyor bu üniforma mevzusu. mühim olan bunun standardını yakalamak, makul olanını tespit edebilmek. çanakkale cephesinde çavuşların kollarında 2 adet kırmızı çizgi bulunurdu. bunun değişmeyeni, standardı budur. kostüm bu şekilde dizayn edilse, emin olun buna kimsenin bir itirazı olmaz. şu fotoğrafta sağdaki askerin kollarına dikkat edin. apolet falan görebiliyor musunuz?*

    *madalyaların konumları ve kurdeleleri hatalı. mesela cevat paşa'nın en sağdaki madalyasına dikkat. bu, bir dönem nazi subaylarının dahi üniformalarını süsleyen, özellikle anzaklar tarafından "gelibolu yıldızı"* olarak adlandırılan harp madalyası.

    peki burada eleştirilmesi gereken şeyler neler?
    a- harp madalyası kurdelenin ucunda sallanır halde takılmazdı.
    b- harp madalyası cebin/göğsün üzerine değil, altına takılırdı ve istisnalar dışında standart olarak sağ tarafta bulunurdu.
    c- kurdele rengi yanlış; beyaz değil, kırmızı zemin üzerine kalın beyaz çizgili olmalıydı.

    *tüfekler hatalı.
    gelibolu'da türk ordusunun standart piyade tüfeği mauser idi. 1893 ve 1903 versiyonları da en yaygın olanlarıydı. dizideki tüfeklerin ise gerçekle uzaktan yakından alakası yok. orijinaline benzetilmeye çalışılmış ama olmamış. daha önce görmüştük bu numarayı.

    ilk bölümde gözlemleyebildiğim, baştan savmışlığın, özensizliğin ve dev bir cahilliğin ürünü hatalar bunlar. ne tarihi ne de askeri gerçeklerle bağdaşmayan, hatta mantıkla bile bağdaşmayan abuk subuk şeylerle dolu bir 2 saat. ne birine danışılmış,(ki kime danıştığınız da önemlidir) ne adam akıllı ön hazırlık yapılmış. battlefield mı bu kardeşim adam hem elde tüfek savaşsın, hem de top başına geçsin?

    bir de "emek harcamışlar, emeğe saygı duy ulan vatan haini!" olayı var bizde. ortada muhakkak bir emek var ama bu emek ne için harcanmış? tarihin hakkını veren, sululuktan, hamasetten uzak bir senaryo için mi yoksa çakma mavzer tedarik etmek için mi? bakın, en basitinden geride bıraktığımız yılda gallipoli'yi izledik. avustralya deriz, tepeden bakarız ama adamlar belki şu diziden daha düşük bütçeyle bir şeyler yapmaya çalıştılar ve doğru şeylerdi bunlar. mal ortada, açın izleyin. sonra da gelin şuna bir göz atın. senaryoda ele aldıkları hemen her şeyin bir tarihi temeli var. askerin üniformasındaki palaskadan elindeki tüfeğine kadar her şey gerçeğe çok yakın. gerektiği yerde duygusallık da var. duygusuz savaş, duygusuz çanakkale olur mu? tabii ki olmaz. sen ne yapıyorsun? bokunu çıkarıp vıcık vıcık hamasete döküyorsun işi. topçuyu tutup piyade yapıyorsun, 15 yaşındaki çocuğu askere alıyorsun, 18 marttan sonra seferberlik uyduruyorsun. tarih kimsenin oyuncağı değil. belgesel çekmiyorsun, dizi bu, illa ki kurgu olacak ama o kurguyu tarihin üzerine oturtmazsan, böyle müsamereden hallice bir şey çıkar ortaya. artık at gözlüklerini çıkarın, biraz etrafınıza bakın, gavur neler yapmış, bugüne kadar neler üretilmiş bir göz atın, etüt edin ama yok. hamaset hamaset hamaset, paso hamaset, ego tatmini. başka hiçbir şey yok.

    sizin suçunuz da yok aslında. biz millet olarak ne kadar düzgün anladık ki bu savaşı ve hatta tarihimizin tümünü? "kutlama"dan önce "anma"nın önemini ne zaman kavradık? elin yeni zelandasından, avustralyasından kalkıp gelmiş çocuk, bir elinde elinde harita, bir elinde kitap, dedesinin can verdiği araziyi geziyorken, savaşı hissederek gerçekten bir şeyler öğrenmeye çalışıyorken biz ne yapıyoruz? koca koca otobüslerle "şehitlik turu!" etrafın betondan geçilmediği şehitliğin dibinde otobüsten in, şehitliğe gir dolaş, 2-3 saçma sapan hikaye dinle, dön otobüse bin, hadi eyvallah. ne yaptık? çanakkale rererö. sonra al sana böyle abuk subuk yapımlar. yani "öyle saça böyle tarak" durumu arkadaşlar, kusura bakmayın.
    "



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ürüng ayıg toyon -- 21 Ocak 2016; 21:46:21 >




  • Üstteki arkadaş bazı eleştiriler yazmış. Bu konuda yeterli tarih bilgim yok fakat yazdıkları ilgimi çekti en kısa zamanda o döneme ait yazılara,kaynaklara bakmayı düşünüyorum.

    Gelelim bugünkü bölüme; ilk 1 saati izleyemedim youtube hesabında yayınlanır yayınlanmaz izleyeceğim fakat son 1 saati çok beğendim savaş sahneleri çok kaliteliydi,çok duygusal sahnelerdi, konular iyi işlenmişti bence. Alman komutan olayını ilk defa bu dizide duydum o konuda çok ilgimi çekti.Savaşın ilerleyişini değiştirmeleri,kendi menfaatleri uğruna cephedeki askerlere destek gönderttirmemeleri,saldırı-savunma taktiklerini değiştirmeleri vs. Böyle diziler lazım. Bugüne kadar filmlerde detaylı şekilde işlenmedi bu konular.Kısa kısa anlatıldı hep. Bu dizide ayrı bir boyuta gidildiğini düşünüyorum. Oyunculuklar iyi,senaryo iyi,kurgu iyi,sahne çekimleri iyi.

    Kısacası bu hafta da çok beğendim haftaya perşembeyi iple çekiyorum diyebilirim




  • ürüng ayıg toyon kullanıcısına yanıt
    Abi eleştirilir anlarım da sonunda abuk subuk yapım demek yazı boyunca bunu ima etmek nedir, şimdiye kadar türkiye de kaç tane bu seviyede dizi yapılmış, bi tane adam akıllı gerçekten tarih anlatan bi dizimiz çıkmış, buna sahip çıkmamız gerekmez mi eğer daha iyilerini istiyor isek, şu diziye abuk subuk demek nasıl bir mantık, tamam eleştirilir ona lafım yok, eleştirilmesi yanlışların söylenmesi gerekli hatta, ama bunu ezerek söverek yapmak çok saçma, emeğe saygısızlık

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hanzee

    Abi eleştirilir anlarım da sonunda abuk subuk yapım demek yazı boyunca bunu ima etmek nedir, şimdiye kadar türkiye de kaç tane bu seviyede dizi yapılmış, bi tane adam akıllı gerçekten tarih anlatan bi dizimiz çıkmış, buna sahip çıkmamız gerekmez mi eğer daha iyilerini istiyor isek, şu diziye abuk subuk demek nasıl bir mantık, tamam eleştirilir ona lafım yok, eleştirilmesi yanlışların söylenmesi gerekli hatta, ama bunu ezerek söverek yapmak çok saçma, emeğe saygısızlık

    Aynen öyle hocam, benim düşünüpte yazıya dökmediklerimi siz yazmışsınız. Teşekkürler.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • 2. bölümde güzeldi .
  • TRT'nin tarihe el atmasını çok olumlu buluyorum ama diziyi pek beğenmedim, nedense bu tür yapıtlarda beklentim çok yüksek oluyor. Elimizde Çanakkale Savaşı gibi bir malzeme var ama bununla ilgili adam akıllı ne dizi yapılabildi ne de film. Gerek Diriliş gerek bu dizi olsun yanlışları eleştiriyorum ama saçma sapan dizileri ve programları izlemektense bu dizileri izlemeyi tercih ediyorum.
  • Çok güzel dizi. Cımbız ile hata arayanlar birazda muhteşem yüzyıla baksınlar.
  • Kardeşim kötü dizi,iki renk paleti ve savaş sisi var diye güzel sanıyorsunuz,...

    Her Çanakkale film ve dizisinde aynı senaryo,20 tane asker var mevzide vuruluyor ne doğru düzgün kan var nede gerçekçilik,nede insanı merak uyandıran sahne...İki saaat şehadet getirmesini izliyoruz,yada tekbir getirmelerini...Kardeşim sizin hiç yaratıcı senaryo aklınıza gelmiyor mu?Bıktık kardeşim her dizide filmde aynı senaryo aynı mantık...Nerede savaşın gerçekçiliği,nerede akan kanlar oluk oluk...Biraz kan yapmışlar onuda sansürlemişler...Dini temayı göstermesi mantıklı ve doğru hareket ama filmi bunun üstüne kurarsan veya her dizi/filmde aynı mantık ve aynı sahneler üzerinden hareket edince insan artık bir süre sonra bıkıyor yeter kardeş yav demek zorunda kalıyor...



    Ayrıca yukarıda biri M.yüzyıl deyip saçmalamış...O dizinin gerçekçi olduğunu ve bu diziden süper iyi olduğunu iddaa eden kim...Kendi kendine gelin güvey olmuş...











    Neyse dizide meleklerden,gökten gelen sarıklılardan,Alman komutanın başarılı gösterilip bakın "M.Kemal" değil aslında bu Alman genarel başarılı demeye getirmemişler...Birde Atatürk nerede diyenler olabilir savaş farklı bir cephede geçiyor.Atatürk'ün olmaması doğal...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ürüng ayıg toyon -- 23 Ocak 2016; 11:24:12 >




  • Daha 2.bölümü izledik, diğer bölümleri izlemeden bu kadar kesin eleştiri yapmayın derim.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Seddülbahirin komutanı rolünde ki adam ne iyi oyuncuymuş. Adamın gözlerinde çaresizlik açık ve net belli oluyor.
  • Dizi 3 bölüm de çok saçmaladı bence biz neden kaliteli bir şeyler yapamıyoruz

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kadir_74

    Dizi 3 bölüm de çok saçmaladı bence biz neden kaliteli bir şeyler yapamıyoruz

    Niye saçmalasın? Gayet güzeldi. Çok kaliteli bi yapım bence. Çok güzel bi bölüm daha izledik. Haftaya son bölümde ne olacak onu merak ediyorum.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • kadir_74 K kullanıcısına yanıt
    Bende saçmaladığını düşünmüyorum. Ben beğendim.
  • Koskoca bir bölük den fazla asker 3 tane asker ile bas edemiyor ayrıca makineli ile ates ederken silah şeridine bakarsanız hic oynamıyor ve figüranlar çok amatör anzaklarin çektiği dizi deki kalitenin 10 da biri değil ve patlama ve çatışma sahneleri gerçekten amatör

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.