Şimdi Ara

Rüya esnasında ruh vücuttan ayrılıyor mu? (3. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
63
Cevap
0
Favori
4.388
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: onlyone

    quote:

    Orijinalden alıntı: nanaka9


    quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    quote:

    Orijinalden alıntı: nanaka9
    İzniniz olursa bende benzer bir soru sorayım.
    Benim kardeşim uykusunda evi geziyor ama gözleri kapalı.
    Işıkları,kapıyı,klozet kapağını gözleri kapalı açıyor hiç biryere çarpmadan yatağa geri dönüyor



    İşmi bu yani sayın Nanaka? Forumda bir aralık uykuda tecavüz edenler için bir konu bile vardı!

    Sorma hocam çocuk bize geldiğinde kapısında nöbet tutuyorum başına bir şey gelmesin diye.
    Ama anlamadığım olay insan gözleri kapalıyken bu kadar şeyi nasıl yapabilir

    önceden yaptığı şeyleri hatırlıyordur muhtemelen

    konuyla ilgili olarak bence ruh 4 boyutlu dünyamıza ait birşey değil, insan yaşadığı boyuttan ruhu algılayamaz, yani bilimsel olarak ruh yoktur, fakat dini açıdan inanıyorum. bu durumda ruh bedenden uyurken ayrılır mı ayrılmaz mı tartışmak bile mantıksızdır, bilimsel olarak ruh zaten yok kültür bilim bölümünde de bilimi bir kenara bırakıp dini açıdan tartışmak hem yasak hem saçma...


    Bence hatırlamakla alakalı değil bir keresinde buzdolabına işedi eşşek herif
    İşin tuhafı yeğenim 7 yaşında oda babası gibi uyurgezer.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: oktayd


    quote:

    Orijinalden alıntı: nanaka9


    quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    quote:

    Orijinalden alıntı: nanaka9
    İzniniz olursa bende benzer bir soru sorayım.
    Benim kardeşim uykusunda evi geziyor ama gözleri kapalı.
    Işıkları,kapıyı,klozet kapağını gözleri kapalı açıyor hiç biryere çarpmadan yatağa geri dönüyor



    İşmi bu yani sayın Nanaka? Forumda bir aralık uykuda tecavüz edenler için bir konu bile vardı!

    Sorma hocam çocuk bize geldiğinde kapısında nöbet tutuyorum başına bir şey gelmesin diye.
    Ama anlamadığım olay insan gözleri kapalıyken bu kadar şeyi nasıl yapabilir


    kalp gözü acıktır belki

    Valla o kadarını bilemem artık




  • quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    http://answers.yahoo.com/question/index?qid=20080731104959AATtnmR

    @Soho;
    Yukarda da açıkça birileri yazmış, sahi ilk uzun cevabı yazanda parapsikolog.
    Altlardaki cevaplarda da Üniversitelerdeki durum açıkça anlatılmış. Anlamamakta ısrar ediyorsunuz ama Üniversiteler gezip tozan ruhlarla neredeyse hiç ilgilenmiyorlar.
    Benimde Ülkenin tanınmış Üniversitelerinde ders veren 1-2 akrabam var, part-time, haftalık 1-2 saat. Ama bu o Üniversitede ders verdikleri konuda bir Kürsü bulunduğu, olduğu anlamına gelmiyor!


    sana konunun özü ile ilgili kaç tane cümle koydum üstelik anla diye de hepsini farklı renklendirdim oksun anlasın diye.
    en alta da yine anlaman için avrupada parapsikoloji BÖLÜMÜ olan ÜNİVERSİTE listesini sundum, onu da bold yaptım ki görsün okusun anlasın diye.

    benim artık bundan sonra yapacak bir şeyim kalmıyor, ben sadece sunarım, karşımdakinin anlaması için benim de yapacaklarım sınırlı tabi.




  • bilim dışı kabul edilmesinin nedeni, somut çalışma yetersizliğidir. burada bilim otorite durumunda durmuyor ancak. konu bilimsel değildir-bilimseldir o ayrı. yabancılarda uzmanları var bunların:D
    birde şu var: yabancılarda, prof. olma olayı bizdeki gibi değil. yani onlarda dr. unvanına sahipsen, literatüre katkı yapmış insan demek oluyorsun. derleme yapmış değil.
    ama discovery ve bbc de dr. unvanına sahip kişilerin bu olayları araştırdığını izlemiştim.
    rüyada ruhun ayrılmadığını da kanıtlayamayız. ne yani, psikiyatri gelip de ruh bilimi derken, parapsikolojiyi mi ele alacak? beyin fonksiyonlarına bakar. tıp dalı çünkü. ruh gibi kavramlar felsefi kavramlardır. deneylerle pek bir sonuca ulaşamayız. bu da bilim dışı yapar doğal olarak. ama uzmanları var, neden var bilmiyorum? ama burada bilim otorite değil. olamaz da. bilim tıp dalına bakar. o yüzden kesin cevap verebilmek istiyorsak, çok çalışıp; beyin fonksiyonlarını biyokimyasal düzeyden başlayıp fizyolojik düzeye kadar inceleyeceğiz. daha beyin olduğu gibi duruyor. genetik de...




  • Bu forumda olan şey ateist-materyalist çevrelerin dinin tartışılmasının yasak olmasına dayanarak habire dine giydirmesidir. İnanıyor olmaya tahammülsüzlüğün dışavurumudur. O açıdan mevzu biraz teolojiye kaydığında bu insanlar ortaya çıkar ve "ne alakası var." vb. gibi cümleler kurarlar.
    Dogmatik olması beklenmeyen bilimin yapılan 100 deneyde pozitif çıkması sonucu, aslında hesabı bu pozitif duruma göre yapmaları gerekmesine rağmen 101. deneyde negatif çıkaibleceğini unutarak bunu bir dogmatik bir saplantı veya bilimsel ideoloji haline getirip "bu böyledir." gibi kesin cümleler kurmaya hakları olduklarını zannederler. Higgs parçacığının araştırılmasının sonuçlarından birinde de modern fiziğin çöküşü olduğunu unutup, modern fizikle -şu an için- işlem yapmak, problem çözmek yerine adeta bir "modern fizik ideolojisi geliştirip" buna göre davranırlar.

    Söylediklerimin kanıtı daha önce olan olaylar ve daha sonra olacak olaylardır.

    Saygılarımla




  • Mesajımın niye silindiğini bilmiyorum ancak tekrarlıyorum,

    9) Forumda Dini ve Siyasi konuların geçtiği mesaj atımları yasaktır bu tür içeriklerin tartışılması yıllar süren deneyim sonrasında bir noktaya ulaşamadığı görülmüş ve gerginlik yaratması yüzünden tartışılması yasaktır. Eğer ki yapılan kural ihlali moderatörler tarafından görülürse konu silinecektir.


    Ruh dini bir konudur. Konunun kapatılması yöneticinin görevidir. Tekrar şikayet ediyorum.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ©hessmaste®

    Mesajımın niye silindiğini bilmiyorum ancak tekrarlıyorum,

    9) Forumda Dini ve Siyasi konuların geçtiği mesaj atımları yasaktır bu tür içeriklerin tartışılması yıllar süren deneyim sonrasında bir noktaya ulaşamadığı görülmüş ve gerginlik yaratması yüzünden tartışılması yasaktır. Eğer ki yapılan kural ihlali moderatörler tarafından görülürse konu silinecektir.


    Ruh dini bir konudur. Konunun kapatılması yöneticinin görevidir. Tekrar şikayet ediyorum.


    Ruh tamamen dini bir konu değildir aksine rasyonalist bir felsefe önermesidir.Felsefe tarihine azıcık göz atmışsanız fark edersiniz ki bir çok rasyonalist filozoflar ruha göndermeler yapmaktadır.Aynı şekilde belli başlı feylozoflar da kendi öğretisi doğrultusunda ruh olgusunu tanımlamaya gitmiştir.Örnek vermek gerekirse Heraklitos ruhun ateş olduğunu savunan feylozoflardan biridir.Özetle Ruh kesin hatları ile dinin konudur demek yanlıştır.Şikayetinizi geri almanız doğru olacaktır.

    Kaynak:
    http://tr.wikipedia.org/wiki/Heraklitos



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi OğuzhanAhan -- 6 Nisan 2011; 1:01:13 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: OğuzhanAhan

    quote:

    Orijinalden alıntı: ©hessmaste®

    Mesajımın niye silindiğini bilmiyorum ancak tekrarlıyorum,

    9) Forumda Dini ve Siyasi konuların geçtiği mesaj atımları yasaktır bu tür içeriklerin tartışılması yıllar süren deneyim sonrasında bir noktaya ulaşamadığı görülmüş ve gerginlik yaratması yüzünden tartışılması yasaktır. Eğer ki yapılan kural ihlali moderatörler tarafından görülürse konu silinecektir.


    Ruh dini bir konudur. Konunun kapatılması yöneticinin görevidir. Tekrar şikayet ediyorum.


    Ruh tamamen dini bir konu değildir aksine rasyonalist bir felsefe önermesidir.Felsefe tarihine azıcık göz atmışsanız fark edersiniz ki bir çok rasyonalist filozoflar ruha göndermeler yapmaktadır.Aynı şekilde belli başlı feylozoflar da kendi öğretisi doğrultusunda ruh olgusunu tanımlamaya gitmiştir.Örnek vermek gerekirse Heraklitos ruhun ateş olduğunu savunan feylozoflardan biridir.Özetle Ruh kesin hatları ile dinin konudur demek yanlıştır.Şikayetinizi geri almanız doğru olacaktır.

    Kaynak:
    http://tr.wikipedia.org/wiki/Heraklitos

    Bahsedilen ruh kavramı sizinkiyle aynı değil, ilk şikayetimden önce konuda ayet bile vardı, bu da çok net göstermektedir ki, dindeki ruh kavramıyla açıldı konu,

    Konu içerisindeki dini tartışmalar ve mesajlar da bunu desteklemektedir.




  • Michael Wittmann
    Söyledimya seneler önce karşılaştım ama hatırlamıyorum.Şukadarını söyleyebilirim ki,araştırmalarınız sonucu bilimsel sonuçlara varacaksınız ve ıspatlanmış olacak,yani sizler için.Tereddüte düşmeden söyleyebiliyorum.İnancı olan insanlar zaten bunun farkındalığında olurlar,inançsızlar için illaki bilimsel olarak teyit edilmesi gerekiyorsa merak etmesinler ki bilim bunu uzun seneler önce teyit etmiştir !



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi H@B!B -- 6 Nisan 2011; 1:34:08 >
  • 21 gram filminde bu konuya deniyor aslında izleyen yok mu


  • Şu iki linke bakın..

    quote:

    İnsan beden ( vücut) ve ruhun birleşiminden oluşur. Beden et ve kemik olan aslı toprak olup, topraktan gelen kimyasal ve fiziksel değişime uğramış proteinler sayesinden yaşayan ölünce yine toprak olacak olan bir kompleks yapıdır.

    Ruh ise Allah’tan gelen, vücudu canlı, gören, hisseden kılan ilahi bir hediyedir.

    Ruhun Varlığının İspatı :

    1- Diş var, diş doktoru da vardır. Ruhta vardır ki ruh doktoru da vardır. Bilimin olmayan bir şeyin doktorunu icat ettiğini iddia edebilecek biri var mı...?

    2-Ölü bir insan düşünelim. Eli, kolu, beyni, gözleri, kalbi... vücudu tam olarak yerindedir. Bu insana fıkra anlatsak, bilmece sorsak, korkunç hikayeler anlatsak, hüzünlü olaylar anlatsak ... bir tepki verir mi bu ölü insan?

    Canlı iken her fıkraya gülen, hüzünlü her olaya üzülen , korkan-sevinen üzülen bu insana ne olmuştur. Daha doğrusu can alıcı soru şu : Ölürken insandan eksilen nedir ki o olmayınca neşe, sevinç, hüzünde ... olmuyor. İşte o ruhtur.

    Bazıları kalp çalışmıyor kan dolaşımı duruyor, beyin faaliyetlerini sona erdiriyor o nedenle insan gülmüyor ... diyebilir. Onlara şunu sormak lazım. Tüm bunların sona ermesine neden olan vücuttan ayrılan, vücudun pilini bitiren nedir ? çünkü iri bir adama bakıyoruz ayağı taşa takılıp yere düşüyor beyin kanamasından ölüyor. Küçük bir bebek apartmanın 5. Katından düşüyor burnu bile kanamıyor, yaşıyor. Normalde vücutlarının sağlamlığına bakınca tersi olması gerekir. Demek ki insanları yaşatan beden ve onun işlevleri değildir. Bunlar hayatta olmanın göstergeleridir. Hayat nedeni, yaşatan ruhtur. Ruh çıkınca bu göstergelerde işlevlerini yitirirler.

    Demek ki duygularımızı var eden, hissiyatın kaynağı olan ruhtur. Yoksa sevinme, üzülme, fikir, düşünce... gibi kavramları, kuru bir vücut organları arasındaki elektrik akımı ile izah etmek imkansızdır. Ruhla duygu vardır. Ruh emaneti geri alınca, duygu, his, düşüncede... vücudu terk eter.

    3- Yine bir ölü düşünelim : Gözleri vardır fakat göremez. Halbuki canlı gözü ile aynı gözdür ölünün gözü de .

    Soru şudur : Ölürken bu insandan ne eksilmiştir ki gören gözler görmez olmuştur. Eksilen ruhtur, ruh gidence görmede sona erdiğine göre görende göz değil, ruhtur. Ruh gözleri bir pencere, bir periskop gibi kullanır ve dışarıyı seyreder .

    Bazı insanlar görme olayını şöyle açıklarlar : Bakılan cisimden trilyonlarca ışık parçacığı göze gelir, göz bu ışık parçacıklarını kimyasal etkileşime sokar ve beyine bu ışık parçacıklarını elektrik akımı olarak gönderir. Görme olayı böylece vuku bulur.

    Soru ve sorun şudur : Beyin hücresinde görme olayı bir elektron coşkusundan ibarettir. Beynimizin görme ile görevli merkezini binlerce kez büyütsek, karşımıza sadece hücre içinde belli noktalara yığılan elektron dizilimine rastlarız. Peki bu elektrik sinyallerini anlamlı görüntü şeklinde gören nedir ?

    Beyin, göz zaten bu oyun içinde birer figürandır. Oyunu seyreden gören kimdir ?

    Gören beyin ( et parçası, protein, yağ moleküllerini ) olamaz. Gözden gelen elektronları anlamlı görüntüye beynimiz dönüştürür ama beyin hem ekran hem göz

    ( izleyici ) olamaz. Beyin televizyondur, kendi yaptığı görüntüleri kendi izleyemez. O halde beyin elektron sinyallerini tv gibi görünür kılar, ruhta o tv’yi seyreder.

    Ruh vücuttan ayrılınca, oyun devamda etse seyreden kimse kalmadığı için göz görme işlemindeki fonksiyonunun önemini kaybeder görmeye aracı olma hali sona erer

    Kendimize soralım : “Ben, dediğimiz varlık kimdir ? Et-kemik, yağ, protein yığını olan bu beden kendi kendine ben deyip düşünüp, görüp sevinip üzülebilir mi? Et yığını kendine ben diyebilir mi ? O halde kendine ben diyen bedenimiz değil ruhumuzdur.

    " Bir ben vardır benden içeru "

    Gören, düşünen, duygulanan, hisseden (6.his, telepati, psikometri) hep ruhtur. Buna en en güzel örnek çizgi filmlerdeki dev robotlardır. Robotun baş tarafında da bir insan bilgisayar tuşları, çeşitli kollar, düğmelerle dev robotu yönetir. Dövüştürür, yürütür, hareket ettirir. Fakat o robottan o insan çıkınca geriye paslanmaya başlayan bir metal yığını kalır. Tıpkı onun gibi ruhumuzda robotu yöneten insan gibidir. Bedenimizde robot gibi. Ruhumuz beynimizi bilgisayar tuşları gibi kullanıp bedenimizi yönetir. Ruh çıkınca geriye çürümeye başlayan et ve kemik yığını kalır. Bazı alimler bunu ruh binici çesed attır diye özetlemişlerdir. Kısaca ruh vardır. Vücudu yönetir, düşünce, görme, his merkezidir.

    Not : Parapsikoloji adlı ilim dalı ruhun faaliyetlerini pozitif bir bilim dalı olarak inceler, insanların bakışlarıyla kaşık, çatalı eğmesini, bir kişinin bir eşyasına dokunup, o kişi hakkında doğru bilgi vermeyi, karşıdaki insanın düşüncelerini okumayı, bazı olayları önceden sezebilmeyi, astral seyahati...vs. gibi paranormal (normal ötesi) olaylarla ilgilenir. Bizim evliya kerametleri dediğimiz olaylara rasyonalist (akılcı) bir açıklama getirmeye çalışır. Bunda özellikle kuantum fizik teorisi ve izafiyet teorisini hareket noktası olarak kullanır.

    Gören ruhtur dedik. Bizler uyur iken bazen ruhumuz, bedenimizden ayrılır. Fakat “altınımsı renkte ince bir bağ ” ile vucudla beden arasındaki bağlantı koparılmaz. (Yoksa insan ölür...). Ruh gezer, görür, semayı seyreder sonra vücudumuza geri döner. Aradan bir süre (gün, yıl, yıllar ...) geçer. Sonra uyanık iken (beden+ruh) ruhumuzun gezdiği yerlere ilk kez gideriz ve Aa! Ben daha önce bu yerleri görmüştüm deriz. Evet görmüştük ve görende ruhumuzdur. Ruhumuz uykumuzda (rüya -ı satıka ile ) yakın geleceği sembollerle sezebilir. Rüya tabirleri ilmi bu sembolleri açıklar.

    Ruh ile beden , devamlı bir mücadele, savaş halindedir. Beden durmadan bir şey ister. Acıkır, yemek, susar, su, üşür, elbise, evi varken yat, yatı varken kat, mark... dolar... ister . Ta ki gözünü toprak doldurana (ölüne) tek. Ruh ise bir şey istemez. Acıkmaz, susamaz... ölmez... Ruh, beden mücadelesini beden kazanırsa o insan artık kötü ruhlu, bencil, egoist biri olur. Eğer ruh savaşı kazanırsa (vücudun midesini oruçla, ağzını kötü söz, yalan, gıybet yerine zikirle, fikirle, gözünü haramdan sakınarak, elini ayağını harama uzatmayarak, kalbini Allah’ın zikri ve aşkı ile doldurarak ...) ne zamanki beden ruha teslim olur ona itaat ederse, vucud bu defa ruha benzemeye başlar. Ruhun uçabilme, görünmeme, şiş batınca kan çıkmaması, su üzerinde yürüme, bir anda iki yerde olabilme... özellikleri bedene yansır. Keramet adı verilen olaylar tezahür eder. Ruha sahip her insan belli disiplin ( et yememe, oruç tutma, zikir, namaz...) ile keramet denilen aslında tüm canlı insanların yapabilme yeteneğine sahip olduğu (çünkü ruhları vardır), belli bir aşamayı gerektiren bu hallere sahip olabilirler. Tabii ki tüm fiiller Allah rızası için ve Allah rızasına uygun yapılmalıdır. Keramet... peşin sıra gelir. İslam’da önemli olan rıza-ullahtır. Yoksa keramet denilen istidracı gösterse de Allah rızasını kazanamayan, insanın yeri ebedi Cehennem olur.

    Ruh bu gücü, bu kapasiteyi, potansiyel, statik enerjiyi nereden alır ? Kur’an-ı Kerim de bu soruya şöyle cevap vardır : Adem’i yarattığım zaman ona ruhumdan üfledim. Çamur halindeki Hz. Adem’e Allah-u Teala kendi ruhundan üflüyor.(Üflemek asla bir parça anlamına gelmez, yani üflenen ruhla Allah’ın bir parçası bize geçmez, ama nasıl ki dağlardan gelen rüzgarda tabiatın korkusu vardır, üflemede de o ulvi, yüce yaratıcının sıfatlarının izleri mutlaka vardır.). O çamur ruh ile birleşince insan diriliyor. Ruh çıkınca (ölünce) insan yeniden çamur-toprak oluyor.

    Demek ki ruh bize Yüce Yaratıcıdan bir hediye, onunla yaşıyor, duygulanıyor, “ben” im diyoruz. O çıkınca kokuşan, çürüyen bir ceset kalıyor geriye.

    Demek ki önemli olan ruhtur, ruh güzelliğidir. Beden ve beden güzelliği değildir.

    Hz. Resul’un evlendiği annelerimiz belki dul ve yaşlı idiler ama ruhları güzeldi. Bir kadın düşünelim güzel mi güzel tıpkı ay parçası... Bu kadın bir gün evlenir ve ertesi gün başlar eşinin başını ütülemeye, durmadan bir şey istemeye, eşini eleştirmeye, eşini aldatmaya ... eşi olan insan mutlu olabilir mi ? Asla. Ama kadın ay parçası gibi masum görünür ve güzeldir. Fakat ruhu kirli ve kötüdür. Bu nedenle o kadınla asla mutlu olunamaz.

    Evet beden güzelliği de iyidir ama asıl ve önemli olan ruh güzelliğidir.

    Hz. Resul’de evlenilecek kadında sülale, mal ve güzelliğe değil öncelikle ahlak, huy (ruh) güzelliğine bakın buyururlar.

    Özetlersek, İnsan = Beden + Ruh

    Beden = Et + Kemik = Çamur

    Ruh = Rabbimizden hediye

    Çamur + Ruh = İnsan

    Çamur - Ruh = Ölüm ( Geriye çamur-toprak kalır.)

    Asıl olan ruhtur. Onu da her şeyimizi olduğu gibi, Hayy olan Allah-u Teala (C.C) vermiştir
    .



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi H@B!B -- 6 Nisan 2011; 1:46:47 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: demonchild

    bilim dışı kabul edilmesinin nedeni, somut çalışma yetersizliğidir. burada bilim otorite durumunda durmuyor ancak. konu bilimsel değildir-bilimseldir o ayrı. yabancılarda uzmanları var bunların:D
    birde şu var: yabancılarda, prof. olma olayı bizdeki gibi değil. yani onlarda dr. unvanına sahipsen, literatüre katkı yapmış insan demek oluyorsun. derleme yapmış değil.
    ama discovery ve bbc de dr. unvanına sahip kişilerin bu olayları araştırdığını izlemiştim.
    rüyada ruhun ayrılmadığını da kanıtlayamayız. ne yani, psikiyatri gelip de ruh bilimi derken, parapsikolojiyi mi ele alacak? beyin fonksiyonlarına bakar. tıp dalı çünkü. ruh gibi kavramlar felsefi kavramlardır. deneylerle pek bir sonuca ulaşamayız. bu da bilim dışı yapar doğal olarak. ama uzmanları var, neden var bilmiyorum? ama burada bilim otorite değil. olamaz da. bilim tıp dalına bakar. o yüzden kesin cevap verebilmek istiyorsak, çok çalışıp; beyin fonksiyonlarını biyokimyasal düzeyden başlayıp fizyolojik düzeye kadar inceleyeceğiz. daha beyin olduğu gibi duruyor. genetik de...


    doğrudur, ruh denen kavram metafiziktir, adı üzerinde fizik ötesi-fizik üstüdür,
    metafizik de bilimin konusu değildir, fizik kurallarıyla işlemeyen birşey bilimle nasıl ispatlanır ki gelmiş bilimsel kanıtı yok deniyor, bu nedenle parapsikolojiyi sözde-bilim şeklinde tanımlıyorlar bu da açıkçası beni rahatsız etmiyor. sadece bilimle işlemeyen bilim üstü fizik üstü şeyler var..

    kainatta ilk madde oluşurken bile (enerji değil madde) oluşan sıcaklık fizik kanunlarıyla açıklanamazken herşeyi bilimsel düşünmek zorunda değiliz, bilimsel olarak ispatı varsa vardır yoksa yoktur diye birşey söylemek cahillik olur at gözlüğü takmak olur.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi soho -- 6 Nisan 2011; 1:55:41 >




  • @NecroNomic;
    Verdiğiniz Linklerde sayamadım ama yaptığınız alıntıda 50000 civarında Bilimsel yanlış buldum! Ayrıca böyle bir yazı KB bölümüne hiç uygun değil.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: neommy

    @NecroNomic;
    Verdiğiniz Linklerde sayamadım ama yaptığınız alıntıda 50000 civarında Bilimsel yanlış buldum! Ayrıca böyle bir yazı KB bölümüne hiç uygun değil.

  • Ben ruhun çıkmadığına inanıyorum ama çıkar diyenlere karşı çıkanlar için; bilim ruhu kanıtlamış mı ki çıkıp çıkmadığını anlayabilsin?
  • Öyle birşey yok.
    Ben uykuya dalma aşamasında aklımda geçen konuşmalar dahada hızlanıyor hatta düşüncelerimi ses olarak da duyabiliyorum.Sonuçta beyin uykuda çalışmakta ve bunu rüya olarak insan görmekte.
  • o link komik olmuş ya et+kemik=çamur olayı
  • quote:

    Özetlersek, İnsan = Beden + Ruh

    Beden = Et + Kemik = Çamur

    Ruh = Rabbimizden hediye

    Çamur + Ruh = İnsan

    Çamur - Ruh = Ölüm ( Geriye çamur-toprak kalır.)

    Asıl olan ruhtur. Onu da her şeyimizi olduğu gibi, Hayy olan Allah-u Teala (C.C) vermiştir.

    Ne güzelde özetlemiş ( Bana göre ) Benim felsefem bu..Felsefesi bu olmayanların tez zamanda felsefesi olması dileği ile hayırlı günler..
  • Geçen gecenin bir yarısı uyanmıştım.Dışarı bakmak için perdeyi araladım, birde ne göreyim ??? Bizim mahalle sakinlerinin ruhları çift kale maç yapıyorlar.Tirübünler inim inim inliyor..Görünce şok oldum.Yani bu olay benim başıma geldi bir kere...Canlı şahidiyim !!

    Sonucu ulaşması asla mümkün olmayan bir tartışma konusu...Beyinlerinizi boşuna yormayınız...

    Yok ruh var mı, yok cennet cehennem de hayat nasıl.Hepsini de ruhumuz bedenimizi terkettiği an bizzat kendimiz görüp tadacagız...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi uranos50 -- 9 Nisan 2011; 9:27:45 >
  • rüyada ruh bedenden ayrılmaz. Rüya aslında beynin sistemi düzenlemesidir. Yani rüya abartıldığı gibi bir şey değil.
    Ruhun olduğuna ben inanıyorum, ama inanmayana da neden inanmıyorsun demem.
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.