RTÜK'e Sansür Konusunda Dilekçe

quote:

RADYO ve TELEVİZYON ÜST KURUMU’na
ANKARA
KONU: Sansür

TV platformlarına üyeliği bulunan bir vatandaş olarak kurumunuzun paralı TV kanalları üzerinde uyguladığı sansür ve baskılardan şikayetçiyim.

Özellikle son dönemde iyice artan ve bilimsel hiçbir dayanağı veyahutta faydası bulunmayan sansürler; TV zevkini bozmakta, filmlerin anlaşılmasını zorlaştırmakta hatta bazı durumlarda imkansız kılmaktadır. Kurumunuzun tüm halka açık şekilde hizmet yapan ücretsiz ve ulusal kanallara karşı uyguladığı denetim anlaşılır olsa da insanların para ödeyerek aldıkları ve herkes tarafından ulaşılabilir olmayan kişisel mal ve hizmetler üzerinde oynama yapmak açıkça bir hak ihlalidir. Üstelik bu durum, TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN’un üçüncü kısımında izah edilen “Ayıplı Mal ve Hizmetler” başlığında da görüleceği üzere açıkça bir suç teşkil etmektedir.

TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN’un Üçüncü Kısım Birinci Bölüm Madde 8.2’de aşağıdaki şekilde ayıplı mal tanımlaması yapılmaktadır: “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda, internet portalında ya da reklam ve ilanlarında yer alan özelliklerinden bir veya birden fazlasını taşımayan; satıcı tarafından bildirilen veya teknik düzenlemesinde tespit edilen niteliğe aykırı olan; muadili olan malların kullanım amacını karşılamayan, tüketicinin makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mallar da ayıplı olarak kabul edilir.”

Yine aynı şekilde TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN’un Üçüncü Kısım Birinci Bölüm Madde 13.2’de aşağıdaki şekilde ayıplı hizmet tanımlaması yapılmaktadır: “Hizmet sağlayıcısı tarafından bildirilen, internet portalında veya reklam ve ilanlarında yer alan özellikleri taşımayan ya da yararlanma amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan makul olarak beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren hizmetler ayıplıdır.”

Yukarıdaki maddelerde görüleceği üzere tüketicinin para karşılığı aldığı hizmette kasıtlı ve keyfi olarak yaptırılan tahripler hukuki olarak suçun doğmasına sebep olmaktadır ve tüketicilerin mağdur edilmesine, haklarının gasp edilmesine yol açmaktadır.

İnsanların para ödeyerek aldıkları hizmetleri nasıl kullanacakları tamamen kendi iradeleriyle sınırlıdır. Tüketici, satın aldığı ürünü kanunlarda da belirtildiği üzere dilediği gibi kullanma hakkına sahiptir. Ve bu hakların engellenmesi, gasp edilmesi açıkça suçtur. TV platformlarına üye olmak ile bir filmin DVD’sini almak ya da sinema bileti almak arasında hiçbir fark yoktur. Ve bu durumda filmler üzerinde yapılan oynamalar alınan hizmetin kalitesini ciddi oranda düşürdüğü gibi tüketicinin parasını ödediği hizmeti tam olarak alamamasına sebep olmaktadır. Ve daha da vahimi, pek çok insanı yasal olmayan yollardan film/dizi izlemeye teşvik etmektedir.

Yukarıda da izah edilen nedenlerden ötürü kurumunuzun paralı platformlarda uyguladığı ve hiçbir şekilde akla ve izana uymayan sansür / yasakları kaldırmasını talep ediyorum. Aksi halde hakkınızda suç duyurusunda bulunmakla başlayacağım hukuki mücadeleyi dava açarak devam ettireceğimi ve gerekli olması durumunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacağımı bilgilerinize sunarım.