>>>RENAULT SYMBOL<<< | DonanımHaber Forum

>>>RENAULT SYMBOL<<< - Sayfa 46

beto · 2008-08-07T03:42:44.0000000+03:00

Ne zaman satışa çıkar? Kaynak :http://otomot.net/2008/07/19/2009-renault-symbol-2/ http://forum.donanimhaber.com/m_24508280/mpage_1/key_/tm.htm

quote:

Orijinalden alıntı: drive_earth

SÜRPRİZ!!!!!SYMBOL MAKYAJ MI GÖRÜYOR

http://www.youtube.com/watch?v=AqRsZ17xzu8

Alıntıları Göster

Son dönemlerde sırf cevap yazmış olmak ya da sadece ortalığı karıştırmak için konulara cevap yazanlar artmaya başladı. Kendilerine "cevap verildiği" zaman da, akla ilk gelen "savunma" cümlelerinin "savurmaya" başladılar.

Gelelim bahsedilen doğrulara ( bknz. cevizkabugu ) :

(1) "bu ne biçim araçtır ki hakketen ne orantı var ne bişi. ince uzun bişi. arkadan bakıom sembol yazısını da yazmamış olsalar mahkeme duvarı gibi olacakmış."

(2) "o ne biçim bagaj kapağı öle bea. yan taraflardan 5 cm açık var. resmen 4 parmağım dalıyor içeri. kaldırsam yamulacak. ne cam fitili koymuşlar ne bişi. arkadan bakınca acaip orantısız görnüyor"

(3) "ön taraf ise daha bir başka. kaputta ki açıklıklar haricinde. metalik çelimsiz bir plastik bişi koymuşlar nerede ise 1 cm aralık var yanlarında. farlar ile kaput arasında da aralık var. yaw tamponu alttan biraz sallayayım dedim nerede ise elimde kalacaktı.. farlar da hiç güzel durmuyor."

(4) "arka tarafta ne kafalık var ne bişi. arka camlar manuel kaldırmalı."

(5) "hele hele o ne biçim kapı kolu öle be. nerede ise kapıyı açarken elimde kalıyordu."

Hayatımda doğru nedir görmesem, bu arkadaşın "kişisel" alanın dışına çıkamayacak yorumlarına doğru diyeceğim. Ama Allah'a bin şükür ki, doğru nedir, nelere doğru denir biliyorum. Doğru denilen şey "gerçekten" doğru olandır. Birkaç kişinin kendi düşünceleri ile ortaya attığı şeylere doğru denmez, "kişisel görüş" denir ve öyle kalmalıdır, fazlasını iddia etmek yanlışın ta kendisidir.

Yukarıda doğru olarak bize gösterilenlerden, (1) ve (2) numaralı olanların "bu ne biçim araçtır" kısımlarını "şimdilik pas geçerek" ( nedenini birazdan belirteceğim ), önemli bir noktaya gelmek istiyorum. Arkadaş demiş ki, 4 parmağım giriyor aralıklara. Kendisine aşağıdaki linki tıklamasını ve 4 parmağının nereye girdiğini göstermesini istiyorum. Tabi bununla yetinmiyorum. Kendisine görmesi için Mercedes-Benz C-Serisi ve S-Serisi'nin "karoser parçaları birleşme noktalarını" da gösteriyorum ve incelemesini "rica ediyorum" :

http://img5.imageshack.us/gal.php?g=cserisi.jpg

Arkadaşlar "Allahın her günü bir bizon deviren avcı gibi atıp tutmaktan" vazgeçelim. Bir otomobilin karoser parçaları arasına siz 4 parmağınızı sokabiliyorsanız, bu aralıklar bu kadar geniş ise, siz o aracı bırakın yüksek süratlerde, düşük süratlerde bile yolda tutamazsınız. Yalpalamadan kafayı yersiniz. Ayrıca yağan ilk yağmurda gusül abdesti alırsınız. Günümüzde bütün otomobiller neredeyse aynı teknik montaj şartlarında üretilmektedir. Bugün laser kaynak teknolojisinden, 300 tonluk preslerden bahsediyoruz. Yapmayın böyle "gülünecek" yorumları.

Arkadaş "tamponu biraz alttan sallamış ve eline gelecek gibi olmuş". Tamponları tutan "klemenslerin" yerine baktınız mı ? Tampona ne kadar asıldınız ? Ayrıca bir tampon yapısının aracın "genel kalitesi" ve "güvenliği" konusunda etkisi nedir biliyor musunuz ? Sıfırdır sıfır. Bir araçta önemli olan, sac karoser parçaları ya da dış plastik yapılar değil, bu yapıların "monte edildiği" asıl iç iskelettir.. Sizi koruyan da bu iç iskelettir. Eğer siz, hala ve hala kaportaya vurarak araç sağlamlığı ölçüyorsanız, yanılgının en büyüğünü yaşadığınızın farkında değilsiniz demektir. Hayatınızda hiç iç iskelet görmediyseniz, gidip sanayiye bir bakın, görün. Gidip gördüğünüzde, bütün otomobillerin ( evet, övülen üst sınıf alman markaları da buna dahil ) konsollarının ön iki direk arasına kaynaklanmış düz bir boruya "asıldığını" farkettiğinizde de şaşırmayın, sakin olun.

(4) numaralı yorum için cevabım şudur ki, gidip bir "Expression" donanım paketli Symbol'ü inceleyin. Koca bir otomobilin imajını "manuel arka camlar" ile yerin dibine sokmaya çalışıyor iseniz, sizi gerçekten tebrik (!) etmek istiyorum. Arka koltuklarda kafalık yok denilmiş buna ek olarak. Fiat Linea'nın Active donanım paketine baktık mı ? Bu tür "donanım içeriği" azaltma ile "fiyatı aşağı çekme" metodunu sadece Renault'mu yapıyor ? Hyundai Accent Era'nın ilk üretimleri ile bugünki üretimleri arasında 30 küsür fark ( malzeme, kalıp vs. ) olduğunu Era'cıların toplandığı forumlardan hiç mi okumadınız ? Ben bir Nissan Note sahibi olarak okuduysam, sizin okumuş olmanız lazım.

Gelelim (1), (2), (3) ve (5) no'lu doğrulardaki, "Symbol'ü günah keçisi ilan etmeye yönelik yazılmış" kişisel eklemelere :

Araç orantısızmış, böyle araç mı olurmuş, elde kalıyormuş vs. Nedir bunlar ? Çamur atmaya yönelik sözlerden başka birşey değil de nedir ? Bilgi mi veriyor bunlar ? Donanımhaber'de otomotiv başlıkları altına nice insan gerçekten bilgi verici, yönlendirici yorumlar, eleştriler ararken, sadece savaş baltalarını çıkarıp atışmak, burayı ziyaret eden insanlara haksızlık değil midir ? Yeterin artık yahu. Bıkmadınız, usanmadınız. İnsanlar onca sene çalışıp kazanıp biraz para denkleştiriyor ve Symbol alıyorlar ve araçları hakkında artı ve eksi yönler nedir, yaşadığım soruna acaba çözüm bulan var mıdır önceden diyerek burada saatlerini harcıyorlar, siz hala "O mu daha süper, bu mu daha çekici" meselesindesiniz. 10 dakikalık showroom ziyaretinizden ya da yarım saatlik test sürüşünüzden veyahut tanıdığınızın size aktardığı birkaç bilgiden "güya Symbol uzmanı" edasında yazılar yazıyorsunuz. Yapmayın bunu.

Bir otomobil sırf kişisel zevklerinize uymuyorsa, bu "uymama" size o otomobili yerden yere vurma hakkınız vermez.

Hiddetlenmeden okunması, değerlendirilmesi ve ona göre yorumlanması dileği ile ve Saygılarımla.

cevizkabugu

Yarbay

2372 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: cevizkabugu

quote:

Orijinalden alıntı: mde

Arkadaş demiş ki, 4 parmağım giriyor aralıklara. Kendisine aşağıdaki linki tıklamasını ve 4 parmağının nereye girdiğini göstermesini istiyorum.

aracın arka camın arka kaputla birleştiği yerin her iki köşesinde 4 parmağımın dalacağı kadar açıklık var. arka camda cam fitili bile takılmamış. yaw böyle bişey anca böyle bir araçta olur..

aracı alırken kapı kollarının nekadar dandik çelimsiz olduğunu görmediniz mi..? bu aracın diğer yerleride böyledir kesin.. böyle bir kapı kolu 15 yıl önceki doğanlarda bile yoktu..

yaw arkadaşlar hiç mi başka araçlara bakmadınız bu aracı alırken..? hiç mi merak edip motorunu incelemediniz..??

aracı eleştirince de fanatikliği siz yapıp kızıyorsunuz. yaw ben sizin aracınızı neden çekemeyeyim. bende 2 tane araç var hem de daha güzel..

yaw sırf reno çıkardığı için böyle bir araba alınır mı..?? siz bodozlama daldığınız için bu araçlar satılıyor...?? sizi anlamakta gerçekten zorlanıyorum. hiç olmazsa gözünüzü açın biraz..

ben motoruda eleştirdim ama hiç sesiniz çıkmamış.

quote:

Orijinalden alıntı: cevizkabugu

hala üstten tek eksantrikli 8 valf bir dizel motoru var. yaw arkadaşlar 8 valf motor mu kaldı artık. VGT teknolojisinden bi haber. intercooler turbo yok.

Enjeksiyon Tipi Direkt (Turbo) / Common Rail diye bişi yazıyor sitesinde.

direct turbo da ne demekse.?

enjeksiyonla turbonun ne ilişkisi var. enjeksiyon farklı bir olay turbo farklı bir olay. parantez içindeki turbo da neyin nesi..??

yaw böyle bir motor albea da bile yok şu an.

Alıntıları Göster

Madem yazdıklarımın net olarak anlaşılmaması için ısrar ediliyor ve hala basit detaylardan Symbol madara edilmeye çalışılıyor, o zaman olayı biraz daha genişletelim.

Cevizkabugu, dedigin açıklık alanının üst kısmına bakarsan, yani tavana doğru, Symbol’ün arka camının tavandan itibaren bir miktar içeriye gömülü olarak monte edildiğini fark edersin. Bu aracın görsel tasarımının bir parçasıdır ve camın her iki yanını siper edecek şekilde yükseltiler de yapılmıştır. Dediğin açıklıklar sadece sağ ve sol köşededir ve bunların da hemen bitiminde yüksek bagaj fitilleri yer almaktadır. Ayrıca, arka cam bagaj kapağı altına bir miktar uzatılmıştır. Bu iki tasarım detayının sebeplerinden birisi rüzgar dağılımını eşit yaymaktır. Arka cam tasarım olarak gömülü şekilde monte edildiği için bu şekilde ek düzenlemeler şarttır. Eğer arka cam, yan yükseltiler ile aynı hizada monte edilse idi, bu tür bir ek düzenlemeye gerek yoktu. Bu tür bir tasarımı başka otomobillerde de görebilirsin. Dileyen üretici bu şekilde yapabilir veya yapmaz. O üreticinin tasarım sürecinde karar vereceği bir iştir. Bu detayların araç kalitesi ile uzaktan yakından alakası yoktur. Bu konuda çarpıtmaya daha fazla gitmemeni öneririm.

Detay için bknz. :http://img193.imageshack.us/img193/4434/symbol01.jpg

Arka cama cam fitilinin takılıp takılmaması da, maliyet hesapları ile ilgili olacağı kadar, camın oturduğu yüzeyin türü ve montaj şekli ile de alakalıdır. Her cam oturma yüzeyine illa ki bir fitil oturtulacak diye bir kanun yoktur. Benzer teknik, minibüslerin yan camlarının montajında da kullanılmakta ( örneğin Mercedes-Benz Sprinter ) ve camlar bazen sadece güçlü sanayi yapıştırıcıları ve ek plastik / metal aparatlar ile monte edilmektedir. Sanırım bu konuyu da çözmüş olduk.

Aracın kapı kollarının çelimsizliğinden bahsetmişsin. O kapı kolları Symbol’e eski Clio Symbol’den, ona da Megane I serisinden mirastır. Bu kapı kolları hala kırılmadan o araçlarda görev yapıyorsa, Doğan’da da görev yapar, senin Accent Era’nda da. Bunda da anlaştık mı ?

Motoru eleştirdim ama cevap gelmedi demişsin. Geldi de, sen görmedin arada. Bak bakalım senden sonraki yorumlardan birinde ne yazıyor. Diyor ki, benzer 8 valfli motor VW serilerinde de mevcut. Evet, halen Golf’ün yeni versiyonu Golf VI’da da bu 8 valfli teknoloji kullanılıyor. Demek ki bu teknolojinin de aracın genel kalitesi ile alakası yok. Ayrıca bu motorlar, sadece VW’de değil, VW’ye bağlı diğer markalarda da ( Skoda, Seat ) kullanılıyor. Bu motorun sunulmasının temel sebebi, tüketiciye uygun fiyattan ürün sunabilme olmasın sakın ? Ayrıca firma planları içerisinde 16V motorun kademeli olarak piyasaya sürülmesi de olabilir. Bunu da eleştirirsen, her markayı zebaniler eşliğinde sorgulamamız gerekecek. ( Bu tüketici lafını övdüğün markalar ile örneklendirmemeni, her markanın kendisine göre bir tüketici yapısı olduğunu unutmamanı öneririm )

Bir diesel motorun illa ki 16V olması da gerekmiyor. Şu an Symbol’lerde kullanılan diesel motor zaten “Common Rail” ( ortak yakıt yollu direkt enjeksiyon sistemi ) sistemine sahip. Bu sistem günümüz diesellerinin hepsinde mevcut. Yine bilgin olsun diye buraya yazıyorum, bu motorda Turbo da mevcut. Firmanın resmi internet sitesinde bu bilgiler yanlış yazılmış ya da yanlış anlaşılacak şekilde yazılmış olabilir. ( Tipografik hata denir bunlara ve her firma bunun olabileceğini düşünerek, her kataloğun bir kenarına “tipografik hatalardan firmamız sorumlu değildir” notu düşer. ) Bir dönem SAAB’ın resmi internet sitesinde de araç fiyatları uzun bir süre yanlış yazılmıştı. Ama “gerçeği” değiştirmez. Gerçeği gidip aracı incelerken sorarsınız. Ayrıca birilerinin dalga geçmesine de gerek yoktur.

İnsanlar bodozlama daldığı için bu araçlar satılıyor demişsin. Peki ilk serisi ile şu anki serisi arasında 36 fark bulunan Accent Era’nın halen satılmasının sebebi nedir ? Acaba bu satışın sebebi “insanların kullandığı araçlardan kendilerine göre memnun olması” olmasın sakın ? Seni bir önceki yazımda uyardım, ama sen kulak tıkamaya devam ediyorsun. Sana bir kez daha diyorum ki, Symbol’ü sen beğenmeyebilirsin tip olarak. Ama beğenmemen sana bu araç hakkında ileri geri “atıp tutman” için hak vermez.

Ben ve benim gibiler Accent Era başlığına gelip, araç hakkında ileri geri konuşuyor mu ? Konuşmuyor ( Profilimden mesajlarıma bakabilirsin ). Eğer ben ve benim gibiler konuşmuyorken, sen ve senin gibiler buraya gelip konuşuyorsa ortada “bir sorun” var demektir. Sorunu bende ya da benim gibilerde değil, kendinizde arayın. Nedir bu Symbol eleştirmenliğiniz, onu konuşun bir de kendi aranızda.

Madem Era’larınız bu kadar üstün Symbol’den neden bir “amortisör sesi sorunu” ve “zıplama sorunu” almış başını gitmiş Era’cıların arasında onu da açıklarsan sevinirim. Şunu kabul edin artık. Her otomobilin, her üreticinin müşterisi ve müşterilerin beklentileri farklıdır. Sorunlarla kendi aracınız dışında bir aracı “vurmak isterseniz” önünüze böyle koyarlar kendi sorunlarınızı. Ayrıca her otomobilin bir sorunu olabilir. Sonuçta bunlar da bir kul yapısıdır.

Son olarak, kendinizi herkesten farklı ve zeki sanmayın. Herkesin zevki, seçenekleri, düşünceleri farklıdır. Symbol ya da başka bir aracı alanlara salak muamelesi yapamazsınız.

Not :

Yorumumda belirttiğim bazı noktaların linkleri

Era’larda 36 Fark :http://www.hyundaiclubtr.com/forum/forum_posts.asp?TID=7489
Era’mızın rakibi Symbol :http://www.hyundaiclubtr.com/forum/forum_posts.asp?TID=4360

Amortisör sesi ve zıplama ile ilgili başlıklar

Konu 1 :http://www.hyundaiclubtr.com/forum/forum_posts.asp?TID=8439
Konu 2 :http://www.hyundaiclubtr.com/forum/forum_posts.asp?TID=7638
Konu 3 :http://www.hyundaiclubtr.com/forum/forum_posts.asp?TID=11751

quote:

Orijinalden alıntı: mde

Madem yazdıklarımın net olarak anlaşılmaması için ısrar ediliyor ve hala basit detaylardan Symbol madara edilmeye çalışılıyor, o zaman olayı biraz daha genişletelim.

Cevizkabugu, dedigin açıklık alanının üst kısmına bakarsan, yani tavana doğru, Symbol’ün arka camının tavandan itibaren bir miktar içeriye gömülü olarak monte edildiğini fark edersin. Bu aracın görsel tasarımının bir parçasıdır ve camın her iki yanını siper edecek şekilde yükseltiler de yapılmıştır. Dediğin açıklıklar sadece sağ ve sol köşededir ve bunların da hemen bitiminde yüksek bagaj fitilleri yer almaktadır. Ayrıca, arka cam bagaj kapağı altına bir miktar uzatılmıştır. Bu iki tasarım detayının sebeplerinden birisi rüzgar dağılımını eşit yaymaktır. Arka cam tasarım olarak gömülü şekilde monte edildiği için bu şekilde ek düzenlemeler şarttır. Eğer arka cam, yan yükseltiler ile aynı hizada monte edilse idi, bu tür bir ek düzenlemeye gerek yoktu. Bu tür bir tasarımı başka otomobillerde de görebilirsin. Dileyen üretici bu şekilde yapabilir veya yapmaz. O üreticinin tasarım sürecinde karar vereceği bir iştir. Bu detayların araç kalitesi ile uzaktan yakından alakası yoktur. Bu konuda çarpıtmaya daha fazla gitmemeni öneririm.

Detay için bknz. :http://img193.imageshack.us/img193/4434/symbol01.jpg

Arka cama cam fitilinin takılıp takılmaması da, maliyet hesapları ile ilgili olacağı kadar, camın oturduğu yüzeyin türü ve montaj şekli ile de alakalıdır. Her cam oturma yüzeyine illa ki bir fitil oturtulacak diye bir kanun yoktur. Benzer teknik, minibüslerin yan camlarının montajında da kullanılmakta ( örneğin Mercedes-Benz Sprinter ) ve camlar bazen sadece güçlü sanayi yapıştırıcıları ve ek plastik / metal aparatlar ile monte edilmektedir. Sanırım bu konuyu da çözmüş olduk.

Aracın kapı kollarının çelimsizliğinden bahsetmişsin. O kapı kolları Symbol’e eski Clio Symbol’den, ona da Megane I serisinden mirastır. Bu kapı kolları hala kırılmadan o araçlarda görev yapıyorsa, Doğan’da da görev yapar, senin Accent Era’nda da. Bunda da anlaştık mı ?

Motoru eleştirdim ama cevap gelmedi demişsin. Geldi de, sen görmedin arada. Bak bakalım senden sonraki yorumlardan birinde ne yazıyor. Diyor ki, benzer 8 valfli motor VW serilerinde de mevcut. Evet, halen Golf’ün yeni versiyonu Golf VI’da da bu 8 valfli teknoloji kullanılıyor. Demek ki bu teknolojinin de aracın genel kalitesi ile alakası yok. Ayrıca bu motorlar, sadece VW’de değil, VW’ye bağlı diğer markalarda da ( Skoda, Seat ) kullanılıyor. Bu motorun sunulmasının temel sebebi, tüketiciye uygun fiyattan ürün sunabilme olmasın sakın ? Ayrıca firma planları içerisinde 16V motorun kademeli olarak piyasaya sürülmesi de olabilir. Bunu da eleştirirsen, her markayı zebaniler eşliğinde sorgulamamız gerekecek. ( Bu tüketici lafını övdüğün markalar ile örneklendirmemeni, her markanın kendisine göre bir tüketici yapısı olduğunu unutmamanı öneririm )

Bir diesel motorun illa ki 16V olması da gerekmiyor. Şu an Symbol’lerde kullanılan diesel motor zaten “Common Rail” ( ortak yakıt yollu direkt enjeksiyon sistemi ) sistemine sahip. Bu sistem günümüz diesellerinin hepsinde mevcut. Yine bilgin olsun diye buraya yazıyorum, bu motorda Turbo da mevcut. Firmanın resmi internet sitesinde bu bilgiler yanlış yazılmış ya da yanlış anlaşılacak şekilde yazılmış olabilir. ( Tipografik hata denir bunlara ve her firma bunun olabileceğini düşünerek, her kataloğun bir kenarına “tipografik hatalardan firmamız sorumlu değildir” notu düşer. ) Bir dönem SAAB’ın resmi internet sitesinde de araç fiyatları uzun bir süre yanlış yazılmıştı. Ama “gerçeği” değiştirmez. Gerçeği gidip aracı incelerken sorarsınız. Ayrıca birilerinin dalga geçmesine de gerek yoktur.

İnsanlar bodozlama daldığı için bu araçlar satılıyor demişsin. Peki ilk serisi ile şu anki serisi arasında 36 fark bulunan Accent Era’nın halen satılmasının sebebi nedir ? Acaba bu satışın sebebi “insanların kullandığı araçlardan kendilerine göre memnun olması” olmasın sakın ? Seni bir önceki yazımda uyardım, ama sen kulak tıkamaya devam ediyorsun. Sana bir kez daha diyorum ki, Symbol’ü sen beğenmeyebilirsin tip olarak. Ama beğenmemen sana bu araç hakkında ileri geri “atıp tutman” için hak vermez.

Ben ve benim gibiler Accent Era başlığına gelip, araç hakkında ileri geri konuşuyor mu ? Konuşmuyor ( Profilimden mesajlarıma bakabilirsin ). Eğer ben ve benim gibiler konuşmuyorken, sen ve senin gibiler buraya gelip konuşuyorsa ortada “bir sorun” var demektir. Sorunu bende ya da benim gibilerde değil, kendinizde arayın. Nedir bu Symbol eleştirmenliğiniz, onu konuşun bir de kendi aranızda.

Madem Era’larınız bu kadar üstün Symbol’den neden bir “amortisör sesi sorunu” ve “zıplama sorunu” almış başını gitmiş Era’cıların arasında onu da açıklarsan sevinirim. Şunu kabul edin artık. Her otomobilin, her üreticinin müşterisi ve müşterilerin beklentileri farklıdır. Sorunlarla kendi aracınız dışında bir aracı “vurmak isterseniz” önünüze böyle koyarlar kendi sorunlarınızı. Ayrıca her otomobilin bir sorunu olabilir. Sonuçta bunlar da bir kul yapısıdır.

Son olarak, kendinizi herkesten farklı ve zeki sanmayın. Herkesin zevki, seçenekleri, düşünceleri farklıdır. Symbol ya da başka bir aracı alanlara salak muamelesi yapamazsınız.

Not :

Yorumumda belirttiğim bazı noktaların linkleri

Era’larda 36 Fark :http://www.hyundaiclubtr.com/forum/forum_posts.asp?TID=7489
Era’mızın rakibi Symbol :http://www.hyundaiclubtr.com/forum/forum_posts.asp?TID=4360

Amortisör sesi ve zıplama ile ilgili başlıklar

Konu 1 :http://www.hyundaiclubtr.com/forum/forum_posts.asp?TID=8439
Konu 2 :http://www.hyundaiclubtr.com/forum/forum_posts.asp?TID=7638
Konu 3 :http://www.hyundaiclubtr.com/forum/forum_posts.asp?TID=11751

Alıntıları Göster

Merhaba güzide Symbol kullanıcı kardeşlerim,

Sizlere buradan yine bir soru yöneltmek istiyorum. Ben aracımı 1 Haziranda aldım. Düne kadarda hiç lastiklerin havasını kontröl etmemiştim. dün bir baktım 45-41 psi lerde geziyormuşum. banada aracı aldığımdan beri amortisörler çok sert gibi geliyordu.. hani araç yeni falan diye düşünüyordum.. şimdi ben dün ön lastikleri 29 arka lastikleri 30 psi hava olarak değiştirdim.. Bu hava basıncı normalmidir.. Ya da olması gereken kaçtır sizce.. bayramda uzun yola çıkıcam cvp verirseniz sevinirim.

Birde fabrikadan araç çıkarkern 40-45 hava basmaları normalmi.. yoksa çok sıcaklarda genleşme falan yapmış olabilir mi lastikler?

Cevaplar için şimdiden teşekkürler...

quote:

Orijinalden alıntı: b1ood

Merhaba güzide Symbol kullanıcı kardeşlerim,

Sizlere buradan yine bir soru yöneltmek istiyorum. Ben aracımı 1 Haziranda aldım. Düne kadarda hiç lastiklerin havasını kontröl etmemiştim. dün bir baktım 45-41 psi lerde geziyormuşum. banada aracı aldığımdan beri amortisörler çok sert gibi geliyordu.. hani araç yeni falan diye düşünüyordum.. şimdi ben dün ön lastikleri 29 arka lastikleri 30 psi hava olarak değiştirdim.. Bu hava basıncı normalmidir.. Ya da olması gereken kaçtır sizce.. bayramda uzun yola çıkıcam cvp verirseniz sevinirim.

Birde fabrikadan araç çıkarkern 40-45 hava basmaları normalmi.. yoksa çok sıcaklarda genleşme falan yapmış olabilir mi lastikler?

Cevaplar için şimdiden teşekkürler...

Hoşgeldin b1ood. Yazdığın soru ile ilgili şöyle bir açıklama yapayım :

Araçlar üretim hattından çıktıktan sonra bayilere sevkedilirken, treyler üzerinde herhangi bir zıplama vs. sorunu olmaması için lastik basınçları belirli bir miktar arttırılır. Hatta süspansiyon helezonlarına da plastik takozlar eklenir. Bayi aracı teslim aldığında hava basınçlarını normal değerlere getirir ve takozları çıkarır. Eğer aracınızın lastik hava basınçları normal değerin üzerinde ise ve siz bunu farkedinceye kadar herhangi bir müdahalede bulunmamışsanız, bayi basınç değerlerini normale çevirmeyi unutmuş demektir. Ciddi bir sorun oluşturmaz, sadece yakıt tüketimini biraz arttırabilir.

Aracınıza en uygun lastik hava basınç değerleri araç kullanma kılavuzunda, bunun yanında araç gövdesi üzerinde üreticinin belirlediği bir yerde ( bir etikete basılmış şekilde ) belirtilir. Bu etiket de genelde aracın sürücü tarafında, ortak direk üzerine yer alır. ( Sürücü kapısını açtığınızda, orta direğe doğru baktığınızda bu etiketi görebilirsiniz. Eğer orada yok ise, mutlaka yolcu tarafındadır. )

Eğer lastik basınçları ile fazla uğraşmak istemiyorsanız, lastiklere nitrojen bastırmanızı öneririm. Çünkü :

01. Lastik ömründe % 25 artış sağlar,

02. Kauçukta deformasyon oluşumunu engeller,

03. Jantın lastik içindeki hava ile temas eden yüzeyinin paslanmasına engel olur,

04. Lastikteki hava basıncı azalmaz,

05. Isınmadan dolayı artan hava basıncı olmaz,

06. Düzensiz hava basıncından dolayı oluşan bozuk lastik sırt aşınması ortadan kalkar,

07. Lastik içerisindeki tellerde oksidasyondan kaynaklanan kırılmalar olmaz ,

08. Yakıt tüketiminde % 2 – 4 oranında tasarruf saglar,

09. Nitrojen lastikteki ısıyı azaltır, bu yüzden lastiğin dönme direncini azaltır,

10. Azalmış dönme direnci önemli ölçüde yakıt ekonomisi sağlar,

11. Lastiklerde oluşan basınç kaybı sonucu fazla yakıt tüketimi engellenir,

12. Maksimum yol tutuş ve güvenli frenleme sağlar,

13. Nitrojen hareketi az ve yanıcı olmayan bir maddedir,

14. Olası bir kazada, lastiğin patlamasını engeller.

Nitrojen uygulamasının da size maliyeti, uygulattırdığınız yere göre değişmekle beraber, 20 ila 30 lira arasındadır. ( Hatta daha uygun bir fiyata da yaptırabilirsiniz. )

mde.. cevap için çok teşekkürler.. peki bu nitrojeni lastiklere nerede uygulatabiliriz.. tüm lastikçilerde var mıdır?

quote:

Orijinalden alıntı: mde

quote:

Orijinalden alıntı: b1ood

Merhaba güzide Symbol kullanıcı kardeşlerim,

Sizlere buradan yine bir soru yöneltmek istiyorum. Ben aracımı 1 Haziranda aldım. Düne kadarda hiç lastiklerin havasını kontröl etmemiştim. dün bir baktım 45-41 psi lerde geziyormuşum. banada aracı aldığımdan beri amortisörler çok sert gibi geliyordu.. hani araç yeni falan diye düşünüyordum.. şimdi ben dün ön lastikleri 29 arka lastikleri 30 psi hava olarak değiştirdim.. Bu hava basıncı normalmidir.. Ya da olması gereken kaçtır sizce.. bayramda uzun yola çıkıcam cvp verirseniz sevinirim.

Birde fabrikadan araç çıkarkern 40-45 hava basmaları normalmi.. yoksa çok sıcaklarda genleşme falan yapmış olabilir mi lastikler?

Cevaplar için şimdiden teşekkürler...

Hoşgeldin b1ood. Yazdığın soru ile ilgili şöyle bir açıklama yapayım :

Araçlar üretim hattından çıktıktan sonra bayilere sevkedilirken, treyler üzerinde herhangi bir zıplama vs. sorunu olmaması için lastik basınçları belirli bir miktar arttırılır. Hatta süspansiyon helezonlarına da plastik takozlar eklenir. Bayi aracı teslim aldığında hava basınçlarını normal değerlere getirir ve takozları çıkarır. Eğer aracınızın lastik hava basınçları normal değerin üzerinde ise ve siz bunu farkedinceye kadar herhangi bir müdahalede bulunmamışsanız, bayi basınç değerlerini normale çevirmeyi unutmuş demektir. Ciddi bir sorun oluşturmaz, sadece yakıt tüketimini biraz arttırabilir.

Aracınıza en uygun lastik hava basınç değerleri araç kullanma kılavuzunda, bunun yanında araç gövdesi üzerinde üreticinin belirlediği bir yerde ( bir etikete basılmış şekilde ) belirtilir. Bu etiket de genelde aracın sürücü tarafında, ortak direk üzerine yer alır. ( Sürücü kapısını açtığınızda, orta direğe doğru baktığınızda bu etiketi görebilirsiniz. Eğer orada yok ise, mutlaka yolcu tarafındadır. )

Eğer lastik basınçları ile fazla uğraşmak istemiyorsanız, lastiklere nitrojen bastırmanızı öneririm. Çünkü :

01. Lastik ömründe % 25 artış sağlar,

02. Kauçukta deformasyon oluşumunu engeller,

03. Jantın lastik içindeki hava ile temas eden yüzeyinin paslanmasına engel olur,

04. Lastikteki hava basıncı azalmaz,

05. Isınmadan dolayı artan hava basıncı olmaz,

06. Düzensiz hava basıncından dolayı oluşan bozuk lastik sırt aşınması ortadan kalkar,

07. Lastik içerisindeki tellerde oksidasyondan kaynaklanan kırılmalar olmaz ,

08. Yakıt tüketiminde % 2 – 4 oranında tasarruf saglar,

09. Nitrojen lastikteki ısıyı azaltır, bu yüzden lastiğin dönme direncini azaltır,

10. Azalmış dönme direnci önemli ölçüde yakıt ekonomisi sağlar,

11. Lastiklerde oluşan basınç kaybı sonucu fazla yakıt tüketimi engellenir,

12. Maksimum yol tutuş ve güvenli frenleme sağlar,

13. Nitrojen hareketi az ve yanıcı olmayan bir maddedir,

14. Olası bir kazada, lastiğin patlamasını engeller.

Nitrojen uygulamasının da size maliyeti, uygulattırdığınız yere göre değişmekle beraber, 20 ila 30 lira arasındadır. ( Hatta daha uygun bir fiyata da yaptırabilirsiniz. )

gokmavı

Yarbay

2983 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

gokmavı

Yarbay

2983 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: b1ood

gokmavı,

Lastiklerin havasını değiştirdikten sonra 300 metre kadar yol aldım sonra eve geldim.. yani evin yakınındaki benzincide havayı bastım bu yüzden pek bişey anlayamadım.. hafta içide işe servisle gittiğim için daha deneme şamsım olmadı.. bakalım haftasonu istanbuldan kırklareline gidicem.. o zaman eğer fark varsa anlarım buraya yazarım.

Bence sende bi kontrol et lastiklerin hava basıncını.. herhalde bu kadar sert olmaması lazım amortisörlerin.

quote:

Orijinalden alıntı: gokmavı

quote:

Orijinalden alıntı: b1ood

Merhaba güzide Symbol kullanıcı kardeşlerim,

Sizlere buradan yine bir soru yöneltmek istiyorum. Ben aracımı 1 Haziranda aldım. Düne kadarda hiç lastiklerin havasını kontröl etmemiştim. dün bir baktım 45-41 psi lerde geziyormuşum. banada aracı aldığımdan beri amortisörler çok sert gibi geliyordu.. hani araç yeni falan diye düşünüyordum.. şimdi ben dün ön lastikleri 29 arka lastikleri 30 psi hava olarak değiştirdim.. Bu hava basıncı normalmidir.. Ya da olması gereken kaçtır sizce.. bayramda uzun yola çıkıcam cvp verirseniz sevinirim.

Birde fabrikadan araç çıkarkern 40-45 hava basmaları normalmi.. yoksa çok sıcaklarda genleşme falan yapmış olabilir mi lastikler?

Cevaplar için şimdiden teşekkürler...

Benzer durumu bende yasıyorum.Lastıklerın havasını kontrol etmedım.Ama Amortösörleri cok sert gıbı gelıyor.Ilk fırsatta Lastıklerın basınclarını kontrol edecegım.

Bu arada @b100d kardesım lastıklerın havasını degıstırınce Amortosorler ve Yakıt tuketımınde bır degısıklık oldu mu?

Alıntıları Göster

quote:

Lastiklerin havasını değiştirdikten sonra 300 metre kadar yol aldım sonra eve geldim.. yani evin yakınındaki benzincide havayı bastım bu yüzden pek bişey anlayamadım.. hafta içide işe servisle gittiğim için daha deneme şamsım olmadı.. bakalım haftasonu istanbuldan kırklareline gidicem.. o zaman eğer fark varsa anlarım buraya yazarım.

Bence sende bi kontrol et lastiklerin hava basıncını.. herhalde bu kadar sert olmaması lazım amortisörlerin.

Cevap ıcın Tesekkurler.

Bende en kısa zamanda lastıklerın havasını konrol edecegım.Malum benzın fıyatları arabayı yerınden kaldırmıyorum zorunlu olmadıkca.Bayramda

akrabalara gıderız o zaman kontrol edıp yazarım.

quote:

Orijinalden alıntı: b1ood

gokmavı,

Lastiklerin havasını değiştirdikten sonra 300 metre kadar yol aldım sonra eve geldim.. yani evin yakınındaki benzincide havayı bastım bu yüzden pek bişey anlayamadım.. hafta içide işe servisle gittiğim için daha deneme şamsım olmadı.. bakalım haftasonu istanbuldan kırklareline gidicem.. o zaman eğer fark varsa anlarım buraya yazarım.

Bence sende bi kontrol et lastiklerin hava basıncını.. herhalde bu kadar sert olmaması lazım amortisörlerin.

quote:

Orijinalden alıntı: gokmavı

quote:

Orijinalden alıntı: b1ood

Merhaba güzide Symbol kullanıcı kardeşlerim,

Sizlere buradan yine bir soru yöneltmek istiyorum. Ben aracımı 1 Haziranda aldım. Düne kadarda hiç lastiklerin havasını kontröl etmemiştim. dün bir baktım 45-41 psi lerde geziyormuşum. banada aracı aldığımdan beri amortisörler çok sert gibi geliyordu.. hani araç yeni falan diye düşünüyordum.. şimdi ben dün ön lastikleri 29 arka lastikleri 30 psi hava olarak değiştirdim.. Bu hava basıncı normalmidir.. Ya da olması gereken kaçtır sizce.. bayramda uzun yola çıkıcam cvp verirseniz sevinirim.

Birde fabrikadan araç çıkarkern 40-45 hava basmaları normalmi.. yoksa çok sıcaklarda genleşme falan yapmış olabilir mi lastikler?

Cevaplar için şimdiden teşekkürler...

Benzer durumu bende yasıyorum.Lastıklerın havasını kontrol etmedım.Ama Amortösörleri cok sert gıbı gelıyor.Ilk fırsatta Lastıklerın basınclarını kontrol edecegım.

Bu arada @b100d kardesım lastıklerın havasını degıstırınce Amortosorler ve Yakıt tuketımınde bır degısıklık oldu mu?

Alıntıları Göster

b1ood artık neredeyse her lastik servisinde nitrojen gazı mevcuttur. Çevrenizdeki tanıdıklara nerede yaptıracağınızı danışabileceğiniz gibi, lastik üretcilerinin kendi üye işyerlerine ( bayilik sistemi - örneğin goodyear premio servisleri ) de yaptırabilirsiniz.

Amortisör sertliği konusunda da şunu söylemek gerekir ki, şu an kullandığım Nissan Note'un da süspansiyon yapısı biraz serttir. Biraz sert süspansiyon sisteminden zarar gelmez :) Bu tür süspansiyon yapıları ani şerit değiştirmelerde ve "gerektiği" anlarda aracın daha net bir çizgide kontrolüne imkan tanır. Günümüzde konfor amaçlı düşünülmüş yumuşak süspansiyon sistemleri de, gereken anlarda sert süspansiyon sistemleri gibi tepki vermeleri için, çeşitli "eklemeler" içerirler. ( Örneğin Mercedes-Benz'in Airmatic sistemi. Bu sistemde, sürat arttıkça ön tampon altından akan hava süspansiyon sistemine destek olur. Buna ek olarak şasi kontrol sistemleri de mevcuttur. Buna örnek olarak da Opel'in IDS-Plus sistemini verebiliriz. )

Renault'nun Symbol'de sert süspansiyon yapısını tercih etmesinde araç altı yüksekliğin etkili olduğunu da düşünüyorum. Gereksiz zıplamalara girmemesi için seçilmiş olabilir.

Yine bir not ekleyelim : Çok yüksek veya çok düşük hava basıncı ile şişirilmiş lastikler hem lastik yapısına zarar verir ( yanak ve taban aşınmaları ) hem de süspansiyon içerisindeki helezon ve salıncak yapılarında bazı sorunlara ( örneğin, süspansiyon bağlantı noktalarında mevcut bulunan koruyucu lastiklerde aşınma ) sebep olabilir.

quote:

Orijinalden alıntı: mde

b1ood artık neredeyse her lastik servisinde nitrojen gazı mevcuttur. Çevrenizdeki tanıdıklara nerede yaptıracağınızı danışabileceğiniz gibi, lastik üretcilerinin kendi üye işyerlerine ( bayilik sistemi - örneğin goodyear premio servisleri ) de yaptırabilirsiniz.

Amortisör sertliği konusunda da şunu söylemek gerekir ki, şu an kullandığım Nissan Note'un da süspansiyon yapısı biraz serttir. Biraz sert süspansiyon sisteminden zarar gelmez :) Bu tür süspansiyon yapıları ani şerit değiştirmelerde ve "gerektiği" anlarda aracın daha net bir çizgide kontrolüne imkan tanır. Günümüzde konfor amaçlı düşünülmüş yumuşak süspansiyon sistemleri de, gereken anlarda sert süspansiyon sistemleri gibi tepki vermeleri için, çeşitli "eklemeler" içerirler. ( Örneğin Mercedes-Benz'in Airmatic sistemi. Bu sistemde, sürat arttıkça ön tampon altından akan hava süspansiyon sistemine destek olur. Buna ek olarak şasi kontrol sistemleri de mevcuttur. Buna örnek olarak da Opel'in IDS-Plus sistemini verebiliriz. )

Renault'nun Symbol'de sert süspansiyon yapısını tercih etmesinde araç altı yüksekliğin etkili olduğunu da düşünüyorum. Gereksiz zıplamalara girmemesi için seçilmiş olabilir.

Yine bir not ekleyelim : Çok yüksek veya çok düşük hava basıncı ile şişirilmiş lastikler hem lastik yapısına zarar verir ( yanak ve taban aşınmaları ) hem de süspansiyon içerisindeki helezon ve salıncak yapılarında bazı sorunlara ( örneğin, süspansiyon bağlantı noktalarında mevcut bulunan koruyucu lastiklerde aşınma ) sebep olabilir.

Alıntıları Göster

Symbol'e 1.4 16V 98 Hp'lik motor sonunda eklendi. Resmi internet sitesinde "Teknik Özellikler" kısmında görünüyor.

Detay için bknz :http://www.renault.com.tr/page.aspx?id=676

İlk olarak Authentique donanım paketi ile sunulan 1.4 16V 98 Hp'lik Symbol'ün fiyatı da 24.900 TL olarak açıklandı.

Bilgi için bknz :http://www.renault.com.tr/page.aspx?id=722

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mde -- 16 Eylül 2009; 1:05:44 >

cevizkabugu

Yarbay

2372 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

quote:

Orijinalden alıntı: brkcad34

quote:

Orijinalden alıntı: mde

Symbol'e 1.4 16V 98 Hp'lik motor sonunda eklendi. Resmi internet sitesinde "Teknik Özellikler" kısmında görünüyor.

Detay için bknz :http://www.renault.com.tr/page.aspx?id=676

İlk olarak Authentique donanım paketi ile sunulan 1.4 16V 98 Hp'lik Symbol'ün fiyatı da 24.900 TL olarak açıklandı.

Bilgi için bknz :http://www.renault.com.tr/page.aspx?id=722

Güzel bir haber. Demek ki bundan sonra kısmet olursa hiç düşünmeden alacağım araba yeni Symbol 1.4 16V / 98 HP'lik motorlu versiyonu. 1.4 8V şu an kullandığım araba zaten ve yani 10 yıllık bir motor. 1.2 16V ise uzun yolda biraz sorun yaşatır diye pek içime sinmiyordu. Oysa bu motorlu yeni Symbol'ü test etmiştim ve performansı güzeldi. Ama 1.4 16V / 98 HP'lik motor gerek tork bakımından gerek HP gücü bakımından özellikle şehirler arası yolda güzel bir performans sağlar. Rampalarda da bence kolay kolay baymaz. Gerçi 1.4 8V de sorun yaşatmıyor bana.

Ama inşallah Expression paket de gelir 1.4 16V motora.

1.4 16V seçeneğinin "kademeli olarak" piyasaya sürüleceğini önceki yorumlarımda belirtmiştim. Bu yorum, bu haber ile doğrulanmış oldu. Authentique donanım paketi ile bir "yoklama" yapıyor şu an bence Renault-Mais. Talep de bu motora doğru kayacaktır. Expression donanım paketi ile de geleceğinden şimdiden emin olabiliriz.

Ayrıca not düşülmeli ki, her üretici her yeni modelinin "ilk aşamalarında" tasarım ve donanımlar için "makyaj payı" bırakır. Bu bıraktığı payları zaman içerisinde tek tek uygulamaya başlar.

1.4 8V'lik seçeneği tercih eden arkadaşlarımız da yanlış bir tercih yapmamış durumdalar onu da belirtmek isterim. Çünkü bu motor Renault serileri içerisinde "sorunsuz" olarak bilinen bir motordur. Megane I motor bloğuna, Europa silindir bloğu oturtularak elde edilmiş bir motordur.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi mde -- 16 Eylül 2009; 14:16:16 >

gokmavı

Yarbay

2983 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

!! €MR€ !!

Binbaşı

1057 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

cevizkabugu

Yarbay

2372 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

>>>RENAULT SYMBOL<<< (46. sayfa)