REKTİFİYE YADA MOTOR REVİZYONU YAPILMIŞ MOTOR NE KADAR DAHA GİDER? (2. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: kayake

bu işin avrupa'da yapılıp yapılmadığını sormak avrupa'yı allah peygamber kabul etmek değildir.

pertten toplanan araçların kazasız diye satıldığı, apartman altındaki atölyelerde lpg dönüşüm işlemlerinin yapıldığı, servise verilen aracın sağlam parçalarının hor kullanılmış diğer parçalarla değiştirildiği ve en önemlisi denetimsizlik nedeniyle bu işleri yapanların yanına kar kaldığı bir ülkede yaşıyoruz.

bu ülke şartlarında 250ooo km yada daha üstü yol yapmış bir aracı rektifiye işlemi ihtiyacı nedeniyle daha düşük fiyatla alacak bir vatandaş, %90 ihtimalle bu aracın motorunun tekrar çalışır hale gelmesinden sonra, lastikleriyle, balatalarıyla, direksiyon sistemiyle vs uğraşmaz ve yürüdüğünü gördüğü için tepe bayır gezmekten çekinmez. sonra seyir halindeyken çıkan lastiği yüzünden gelir benim aracıma çarpar.

yanlış anlaşılmasın, araba benim için bir lüks değil, haktır. ülkemdeki herkesin seyahat özgürlüğü içinde istediği gibi konforlu bir şekilde gezip dolaşmasını hepinizden çok isterim ama mevcut denetimsizlik içinde düşünüldüğünde bu durumun sürdürülebilir olmadığını görmek içinde doktora sahibi olmaya gerek yok.

benim söylediğim zaten düşük olan araç parkının kalitesini daha da düşürmekten başka bir işe yaramayan bu işlerin(bknz: rektifiye) peşinden koşmak, çoluğumuzu çocuğumuzu 1 dakika sonra nasıl bir tehlike içinde olacağı belli olmayan bir araca emanet etmenin anlamsızlığı. "bana birşey olmaz dayıoğlu" zihniyetiyle yapılan yolculuklar sırasında 13 kişinin öldüğü renault 12 sw kazaları hala çok taze malesef. 5 lira rüşvet almak için ceza yazmaktan vazgeçen polislerin olduğu bir ülke olduğumuz sürece de, bu işi bizden daha iyi yapanlara(bknz: 1. nesil ab ülkeleri) yetişmeye çalışmaktan başka çaremizde yok.

türk, ayyıldız, vatan, millet diye konuşup da kullanıcı adını turkish!! olarak yazan birine bu kadar cevap yazmazdım aslında ama meydanı boş bırakınca da türüyorsunuz işte.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: emtue

benim arac 350 binde, 270 binde rektefiye olmustu.

parca parca ic aksam dahil her seyi degisti, guneslikler bile.

motorla bitmiyor maalesef.


@kayake

bir konuda haklisiniz fakat her reftefiye yapilan arac eski/hurda degil.


10 bin km.de rektefiye ihtiyaci duyanlar var.

mesela benim arac 270 bin km.ye 2004 yilinda geldi; 2001 model. siz 2006 model arabanizi cope mi atarsiniz? elbette rektefiye yaptirdik.

genis perspektiften bakmanizi ve daha sakin dusunmenizi tavsiye ederim, sanal alem herkes fikrini yaziyor.

iyi forumlar

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: emtue

benim arac 350 binde, 270 binde rektefiye olmustu.

parca parca ic aksam dahil her seyi degisti, guneslikler bile.

motorla bitmiyor maalesef.


@kayake

bir konuda haklisiniz fakat her reftefiye yapilan arac eski/hurda degil.


10 bin km.de rektefiye ihtiyaci duyanlar var.

mesela benim arac 270 bin km.ye 2004 yilinda geldi; 2001 model. siz 2006 model arabanizi cope mi atarsiniz? elbette rektefiye yaptirdik.

genis perspektiften bakmanizi ve daha sakin dusunmenizi tavsiye ederim, sanal alem herkes fikrini yaziyor.

iyi forumlar

quote:

Orijinalden alıntı: kayake

bu işin avrupa'da yapılıp yapılmadığını sormak avrupa'yı allah peygamber kabul etmek değildir.

pertten toplanan araçların kazasız diye satıldığı, apartman altındaki atölyelerde lpg dönüşüm işlemlerinin yapıldığı, servise verilen aracın sağlam parçalarının hor kullanılmış diğer parçalarla değiştirildiği ve en önemlisi denetimsizlik nedeniyle bu işleri yapanların yanına kar kaldığı bir ülkede yaşıyoruz.

bu ülke şartlarında 250ooo km yada daha üstü yol yapmış bir aracı rektifiye işlemi ihtiyacı nedeniyle daha düşük fiyatla alacak bir vatandaş, %90 ihtimalle bu aracın motorunun tekrar çalışır hale gelmesinden sonra, lastikleriyle, balatalarıyla, direksiyon sistemiyle vs uğraşmaz ve yürüdüğünü gördüğü için tepe bayır gezmekten çekinmez. sonra seyir halindeyken çıkan lastiği yüzünden gelir benim aracıma çarpar.

yanlış anlaşılmasın, araba benim için bir lüks değil, haktır. ülkemdeki herkesin seyahat özgürlüğü içinde istediği gibi konforlu bir şekilde gezip dolaşmasını hepinizden çok isterim ama mevcut denetimsizlik içinde düşünüldüğünde bu durumun sürdürülebilir olmadığını görmek içinde doktora sahibi olmaya gerek yok.

benim söylediğim zaten düşük olan araç parkının kalitesini daha da düşürmekten başka bir işe yaramayan bu işlerin(bknz: rektifiye) peşinden koşmak, çoluğumuzu çocuğumuzu 1 dakika sonra nasıl bir tehlike içinde olacağı belli olmayan bir araca emanet etmenin anlamsızlığı. "bana birşey olmaz dayıoğlu" zihniyetiyle yapılan yolculuklar sırasında 13 kişinin öldüğü renault 12 sw kazaları hala çok taze malesef. 5 lira rüşvet almak için ceza yazmaktan vazgeçen polislerin olduğu bir ülke olduğumuz sürece de, bu işi bizden daha iyi yapanlara(bknz: 1. nesil ab ülkeleri) yetişmeye çalışmaktan başka çaremizde yok.

türk, ayyıldız, vatan, millet diye konuşup da kullanıcı adını turkish!! olarak yazan birine bu kadar cevap yazmazdım aslında ama meydanı boş bırakınca da türüyorsunuz işte.

quote:

Orijinalden alıntı: L.J

Motor rektefiyesi tamamda. Aracı alırken iyi bakmak lazım. Yanmış, şasi doğrultma uygulanmış araca ne yapsan dikiş tutmaz. Metal yorgunluğu denen bir olay var. Rektefiyeye girse bile olmayacak ölmüş motorlar vs de var buna istinaden. Yani km yüksek olur bu yüzden ucuza satılır masrafı hesaplanır üzerine birde piyango vurur diye ek bir masraf koyulur yinede aracın fiyatı buna rağmen ucuza geliyorsa ancak...
Yani sorunsuzunun ederi 10000 olan arabanın rektefiye isteyeni 7500 ise o riske girilmez bence. Mezarcılık yaparda düşürürsün 6000 6500'e 10000 TL edicek aracı tamam ona eyvallah. Mesela ben 9000'e 12000 ederi olan bir aracı aldım(komple boyalı, ön ve arkadan darbeleri var, yolcu airbagi patlak, iç mekanda ve elektrikli camlarda ufak tefek sorunlar var) şasi sağlamdı, kaportada elden geçmesi gereken yerler var, motor ve yürürü çok iyi durumda... Bu araca ben 1000 TL yatırsam(elime para geçince inş) 12000'den okutabilirim zaten 1000 TL yatırsam züper olur binerim o ayrı Nedir bu 1000 TL zaten albeni işlemidir...
-Kapı içleri elden geçicek
-Cam tesisatı elden geçicek
-Müzik sistemi elden geçicek
-15-16" ince yanaklı lastik ve alaşım jant(2. el)
-Kaporta rütuşları
-Egzos ve hava filtresi elden geçer bi son susturucu birde K&N filtre
-Xenon ampuller
Böyle ufak tefek ama toplasan 1500 2000 edicek masrafları için+komple boya olduğu için çok ucuza giden araçlar var. Düşürüp almak denk getirmek mesele ben 3 ay aradım...
Tek korkum motor ve şasidir benim, gerisi fiyat kırma kriteridir şahsen...

quote:

Orijinalden alıntı: soldier_of_fortune

sadece motorla kurtulsan iyi... daha önce dediğim gibi iç plastik aksam var... ön takımlar var...var da var... var oğlu var...

quote:

Orijinalden alıntı: kayake

bu işin avrupa'da yapılıp yapılmadığını sormak avrupa'yı allah peygamber kabul etmek değildir.

pertten toplanan araçların kazasız diye satıldığı, apartman altındaki atölyelerde lpg dönüşüm işlemlerinin yapıldığı, servise verilen aracın sağlam parçalarının hor kullanılmış diğer parçalarla değiştirildiği ve en önemlisi denetimsizlik nedeniyle bu işleri yapanların yanına kar kaldığı bir ülkede yaşıyoruz.

bu ülke şartlarında 250ooo km yada daha üstü yol yapmış bir aracı rektifiye işlemi ihtiyacı nedeniyle daha düşük fiyatla alacak bir vatandaş, %90 ihtimalle bu aracın motorunun tekrar çalışır hale gelmesinden sonra, lastikleriyle, balatalarıyla, direksiyon sistemiyle vs uğraşmaz ve yürüdüğünü gördüğü için tepe bayır gezmekten çekinmez. sonra seyir halindeyken çıkan lastiği yüzünden gelir benim aracıma çarpar.

yanlış anlaşılmasın, araba benim için bir lüks değil, haktır. ülkemdeki herkesin seyahat özgürlüğü içinde istediği gibi konforlu bir şekilde gezip dolaşmasını hepinizden çok isterim ama mevcut denetimsizlik içinde düşünüldüğünde bu durumun sürdürülebilir olmadığını görmek içinde doktora sahibi olmaya gerek yok.

benim söylediğim zaten düşük olan araç parkının kalitesini daha da düşürmekten başka bir işe yaramayan bu işlerin(bknz: rektifiye) peşinden koşmak, çoluğumuzu çocuğumuzu 1 dakika sonra nasıl bir tehlike içinde olacağı belli olmayan bir araca emanet etmenin anlamsızlığı. "bana birşey olmaz dayıoğlu" zihniyetiyle yapılan yolculuklar sırasında 13 kişinin öldüğü renault 12 sw kazaları hala çok taze malesef. 5 lira rüşvet almak için ceza yazmaktan vazgeçen polislerin olduğu bir ülke olduğumuz sürece de, bu işi bizden daha iyi yapanlara(bknz: 1. nesil ab ülkeleri) yetişmeye çalışmaktan başka çaremizde yok.

türk, ayyıldız, vatan, millet diye konuşup da kullanıcı adını turkish!! olarak yazan birine bu kadar cevap yazmazdım aslında ama meydanı boş bırakınca da türüyorsunuz işte.

quote:

Orijinalden alıntı: daturkishulan

quote: Orijinalden alıntı: kayake bu işin avrupa'da yapılıp yapılmadığını sormak avrupa'yı allah peygamber kabul etmek değildir. pertten toplanan araçların kazasız diye satıldığı, apartman altındaki atölyelerde lpg dönüşüm işlemlerinin yapıldığı, servise verilen aracın sağlam parçalarının hor kullanılmış diğer parçalarla değiştirildiği ve en önemlisi denetimsizlik nedeniyle bu işleri yapanların yanına kar kaldığı bir ülkede yaşıyoruz. bu ülke şartlarında 250ooo km yada daha üstü yol yapmış bir aracı rektifiye işlemi ihtiyacı nedeniyle daha düşük fiyatla alacak bir vatandaş, %90 ihtimalle bu aracın motorunun tekrar çalışır hale gelmesinden sonra, lastikleriyle, balatalarıyla, direksiyon sistemiyle vs uğraşmaz ve yürüdüğünü gördüğü için tepe bayır gezmekten çekinmez. sonra seyir halindeyken çıkan lastiği yüzünden gelir benim aracıma çarpar. yanlış anlaşılmasın, araba benim için bir lüks değil, haktır. ülkemdeki herkesin seyahat özgürlüğü içinde istediği gibi konforlu bir şekilde gezip dolaşmasını hepinizden çok isterim ama mevcut denetimsizlik içinde düşünüldüğünde bu durumun sürdürülebilir olmadığını görmek içinde doktora sahibi olmaya gerek yok. benim söylediğim zaten düşük olan araç parkının kalitesini daha da düşürmekten başka bir işe yaramayan bu işlerin(bknz: rektifiye) peşinden koşmak, çoluğumuzu çocuğumuzu 1 dakika sonra nasıl bir tehlike içinde olacağı belli olmayan bir araca emanet etmenin anlamsızlığı. "bana birşey olmaz dayıoğlu" zihniyetiyle yapılan yolculuklar sırasında 13 kişinin öldüğü renault 12 sw kazaları hala çok taze malesef. 5 lira rüşvet almak için ceza yazmaktan vazgeçen polislerin olduğu bir ülke olduğumuz sürece de, bu işi bizden daha iyi yapanlara(bknz: 1. nesil ab ülkeleri) yetişmeye çalışmaktan başka çaremizde yok. türk, ayyıldız, vatan, millet diye konuşup da kullanıcı adını turkish!! olarak yazan birine bu kadar cevap yazmazdım aslında ama meydanı boş bırakınca da türüyorsunuz işte.

sayın kayake "türüyorsunuz" ifadesi dışında kendi fikirlerinizi anlatmışsınız ama tırnak içine aldığım kısım hakaretten başka bişey değil.
öncelikle şu forumda kullandığım takma addan başlayayım netekim tartışmaya girdiğim kişiler kötüleyecek bi yerimi bulamayınca en son çare olarak takma adımdan yakınıyorlar.kullandığım takma adım yani sanal ortamda kullandığım ad.benim üyeliğim yalnızca dhden ibaret değil bunun dışında 3-4 tane yabancı foruma da üyeyim yani kullanılan ortak dili ingilizce olan.malumunuz günümüzde dünya dili olarak ingilizce konuşuluyor gönül isterdi ki ortak dil türkçe olsun ancak kendimizi avrupa gölgesine sığındırarak bu durumu anca fransızcasıyla değiştirebilirz çünkü bu şekilde ancak başkaları ne derse onu yapabilecek çaptayız.kendi kendimize karar alabilecek durumda değiliz.
rektefiye konusuna geri döneyim merak etmeyin işin uzmanı tarafından yapılan motor rektefiyesi , motor ömrünü bi o kadar daha uzatır.hee ya peki işin uzmanı değil de işi tam bilmeyenler tarafından yapılırsa diye düşünüyorsanız şunu söyleyecem tse belgesi almanız için yanınızda bir teknisyen ya da mühendis çalıştırmanız ve makina parkurunun soyunma odalarına kadar sınıflara ayrılmış olması gerek.gene çalışan ustalardan ustalık belgesi ve yanında çalışan çıraklardan okuduklarına dair belgeler istenmekte.
hadi motoru adam akıllı yaptırdılar peki ya gerisi ne olacak diyorsunuz haklı oalrak.sonuçta rektefiye olan aracın gerisinin nasıl toplandığını bilmeden araç satın alıyoruz.bunun için de muayene istasyonları var.balatasından boyadaki kabarmaya kadar gereğinin fazlasıyla bahane buluyorlar.freni patlayacak aracı da artık muayeneden geçirmiyorlar.

işte bu bütün anlattıklarımı başarabilmek için illaki ab hötü öpmeye gerek yok.aynı şeyi japonya,avustralya,amerika,canada da kendi başına hiçbir birliğe yamanmadan yapabiliyor.avrupa güvenliği diye hayran kaldığımız euro ncap enstitüsü 97 yılında kurulmuştur.ama amerika bu yıl kendi yollarında gezen araçları test ettiği enstitünün 50. yılını kutluyor.bu durumda avrupayı da referans almamamız gerek.

şunu demek istiyorum yağmur yağdığında yolları sel almasın deprem olduğunda binalar yıkılmasın ya da daha da komik örnekleri yoldaki kaldırımın yüksekliği için avrupa normlarına ihtiyaç duyuyorsak ve de onların bizi adam edeceğini sanıyorsak çok yanılıyoruz.

Alıntıları Göster

quote:

işte bu bütün anlattıklarımı başarabilmek için illaki ab hötü öpmeye gerek yok.aynı şeyi japonya,avustralya,amerika,canada da kendi başına hiçbir birliğe yamanmadan yapabiliyor.

quote:

Orijinalden alıntı: kal_sau



Aşağı yukarı aracınızı 80.000 km rektifiyeli olarak kullanmışsınız umarım bir o kadar daha sorunsuz kullanırsınız.Ben rektifiye yapılmasına kesinlikle karşı değilim.Sonuçta iyi yapıldığı takdirde gayet başarılı sonuçlar alınabiliyor.Tıpkı sizin ki gibi.Yalnız 270.000 km bir motor için rektifiye istemesi biraz erken değil mi.

Sonuçta 270.000 km çok fazla bir km değil.İşin uzmanı değilim bilmiyorum ama serviste çalışırken kamyonların motorları 700.000 km çeviriyordu ki bu normal bir değer.1.000.000 çeviren kamyon gördüm.

quote:

Orijinalden alıntı: L.J

Motor rektefiyesi tamamda. Aracı alırken iyi bakmak lazım. Yanmış, şasi doğrultma uygulanmış araca ne yapsan dikiş tutmaz. Metal yorgunluğu denen bir olay var. Rektefiyeye girse bile olmayacak ölmüş motorlar vs de var buna istinaden. Yani km yüksek olur bu yüzden ucuza satılır masrafı hesaplanır üzerine birde piyango vurur diye ek bir masraf koyulur yinede aracın fiyatı buna rağmen ucuza geliyorsa ancak...
Yani sorunsuzunun ederi 10000 olan arabanın rektefiye isteyeni 7500 ise o riske girilmez bence. Mezarcılık yaparda düşürürsün 6000 6500'e 10000 TL edicek aracı tamam ona eyvallah. Mesela ben 9000'e 12000 ederi olan bir aracı aldım(komple boyalı, ön ve arkadan darbeleri var, yolcu airbagi patlak, iç mekanda ve elektrikli camlarda ufak tefek sorunlar var) şasi sağlamdı, kaportada elden geçmesi gereken yerler var, motor ve yürürü çok iyi durumda... Bu araca ben 1000 TL yatırsam(elime para geçince inş) 12000'den okutabilirim zaten 1000 TL yatırsam züper olur binerim o ayrı Nedir bu 1000 TL zaten albeni işlemidir...
-Kapı içleri elden geçicek
-Cam tesisatı elden geçicek
-Müzik sistemi elden geçicek
-15-16" ince yanaklı lastik ve alaşım jant(2. el)
-Kaporta rütuşları
-Egzos ve hava filtresi elden geçer bi son susturucu birde K&N filtre
-Xenon ampuller
Böyle ufak tefek ama toplasan 1500 2000 edicek masrafları için+komple boya olduğu için çok ucuza giden araçlar var. Düşürüp almak denk getirmek mesele ben 3 ay aradım...
Tek korkum motor ve şasidir benim, gerisi fiyat kırma kriteridir şahsen...

quote:

Orijinalden alıntı: kayake

bu işin avrupa'da yapılıp yapılmadığını sormak avrupa'yı allah peygamber kabul etmek değildir.

pertten toplanan araçların kazasız diye satıldığı, apartman altındaki atölyelerde lpg dönüşüm işlemlerinin yapıldığı, servise verilen aracın sağlam parçalarının hor kullanılmış diğer parçalarla değiştirildiği ve en önemlisi denetimsizlik nedeniyle bu işleri yapanların yanına kar kaldığı bir ülkede yaşıyoruz.

bu ülke şartlarında 250ooo km yada daha üstü yol yapmış bir aracı rektifiye işlemi ihtiyacı nedeniyle daha düşük fiyatla alacak bir vatandaş, %90 ihtimalle bu aracın motorunun tekrar çalışır hale gelmesinden sonra, lastikleriyle, balatalarıyla, direksiyon sistemiyle vs uğraşmaz ve yürüdüğünü gördüğü için tepe bayır gezmekten çekinmez. sonra seyir halindeyken çıkan lastiği yüzünden gelir benim aracıma çarpar.

yanlış anlaşılmasın, araba benim için bir lüks değil, haktır. ülkemdeki herkesin seyahat özgürlüğü içinde istediği gibi konforlu bir şekilde gezip dolaşmasını hepinizden çok isterim ama mevcut denetimsizlik içinde düşünüldüğünde bu durumun sürdürülebilir olmadığını görmek içinde doktora sahibi olmaya gerek yok.

benim söylediğim zaten düşük olan araç parkının kalitesini daha da düşürmekten başka bir işe yaramayan bu işlerin(bknz: rektifiye) peşinden koşmak, çoluğumuzu çocuğumuzu 1 dakika sonra nasıl bir tehlike içinde olacağı belli olmayan bir araca emanet etmenin anlamsızlığı. "bana birşey olmaz dayıoğlu" zihniyetiyle yapılan yolculuklar sırasında 13 kişinin öldüğü renault 12 sw kazaları hala çok taze malesef. 5 lira rüşvet almak için ceza yazmaktan vazgeçen polislerin olduğu bir ülke olduğumuz sürece de, bu işi bizden daha iyi yapanlara(bknz: 1. nesil ab ülkeleri) yetişmeye çalışmaktan başka çaremizde yok.

türk, ayyıldız, vatan, millet diye konuşup da kullanıcı adını turkish!! olarak yazan birine bu kadar cevap yazmazdım aslında ama meydanı boş bırakınca da türüyorsunuz işte.

quote:

Orijinalden alıntı: fubo

quote: Orijinalden alıntı: kayake bu işin avrupa'da yapılıp yapılmadığını sormak avrupa'yı allah peygamber kabul etmek değildir. pertten toplanan araçların kazasız diye satıldığı, apartman altındaki atölyelerde lpg dönüşüm işlemlerinin yapıldığı, servise verilen aracın sağlam parçalarının hor kullanılmış diğer parçalarla değiştirildiği ve en önemlisi denetimsizlik nedeniyle bu işleri yapanların yanına kar kaldığı bir ülkede yaşıyoruz. bu ülke şartlarında 250ooo km yada daha üstü yol yapmış bir aracı rektifiye işlemi ihtiyacı nedeniyle daha düşük fiyatla alacak bir vatandaş, %90 ihtimalle bu aracın motorunun tekrar çalışır hale gelmesinden sonra, lastikleriyle, balatalarıyla, direksiyon sistemiyle vs uğraşmaz ve yürüdüğünü gördüğü için tepe bayır gezmekten çekinmez. sonra seyir halindeyken çıkan lastiği yüzünden gelir benim aracıma çarpar. yanlış anlaşılmasın, araba benim için bir lüks değil, haktır. ülkemdeki herkesin seyahat özgürlüğü içinde istediği gibi konforlu bir şekilde gezip dolaşmasını hepinizden çok isterim ama mevcut denetimsizlik içinde düşünüldüğünde bu durumun sürdürülebilir olmadığını görmek içinde doktora sahibi olmaya gerek yok. benim söylediğim zaten düşük olan araç parkının kalitesini daha da düşürmekten başka bir işe yaramayan bu işlerin(bknz: rektifiye) peşinden koşmak, çoluğumuzu çocuğumuzu 1 dakika sonra nasıl bir tehlike içinde olacağı belli olmayan bir araca emanet etmenin anlamsızlığı. "bana birşey olmaz dayıoğlu" zihniyetiyle yapılan yolculuklar sırasında 13 kişinin öldüğü renault 12 sw kazaları hala çok taze malesef. 5 lira rüşvet almak için ceza yazmaktan vazgeçen polislerin olduğu bir ülke olduğumuz sürece de, bu işi bizden daha iyi yapanlara(bknz: 1. nesil ab ülkeleri) yetişmeye çalışmaktan başka çaremizde yok. türk, ayyıldız, vatan, millet diye konuşup da kullanıcı adını turkish!! olarak yazan birine bu kadar cevap yazmazdım aslında ama meydanı boş bırakınca da türüyorsunuz işte.

rektefiye avrupada da var.Ama iscilik cok pahali oldugu icin,insanlar genelde kazali bir arabadan saglam cikmis motoru alip kompile degistirmeyi daha kolay ve ucuz buluyorlar.Eyer arizanin fiyati arabanin fiyatini zaten gecerse ya goturler araba mezarliklarina atarlar,yada parca parca satarlar.

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: kal_sau

quote: Orijinalden alıntı: L.J Motor rektefiyesi tamamda. Aracı alırken iyi bakmak lazım. Yanmış, şasi doğrultma uygulanmış araca ne yapsan dikiş tutmaz. Metal yorgunluğu denen bir olay var. Rektefiyeye girse bile olmayacak ölmüş motorlar vs de var buna istinaden. Yani km yüksek olur bu yüzden ucuza satılır masrafı hesaplanır üzerine birde piyango vurur diye ek bir masraf koyulur yinede aracın fiyatı buna rağmen ucuza geliyorsa ancak... Yani sorunsuzunun ederi 10000 olan arabanın rektefiye isteyeni 7500 ise o riske girilmez bence. Mezarcılık yaparda düşürürsün 6000 6500'e 10000 TL edicek aracı tamam ona eyvallah. Mesela ben 9000'e 12000 ederi olan bir aracı aldım(komple boyalı, ön ve arkadan darbeleri var, yolcu airbagi patlak, iç mekanda ve elektrikli camlarda ufak tefek sorunlar var) şasi sağlamdı, kaportada elden geçmesi gereken yerler var, motor ve yürürü çok iyi durumda... Bu araca ben 1000 TL yatırsam(elime para geçince inş) 12000'den okutabilirim zaten 1000 TL yatırsam züper olur binerim o ayrı Nedir bu 1000 TL zaten albeni işlemidir... -Kapı içleri elden geçicek -Cam tesisatı elden geçicek -Müzik sistemi elden geçicek -15-16" ince yanaklı lastik ve alaşım jant(2. el) -Kaporta rütuşları -Egzos ve hava filtresi elden geçer bi son susturucu birde K&N filtre -Xenon ampuller Böyle ufak tefek ama toplasan 1500 2000 edicek masrafları için+komple boya olduğu için çok ucuza giden araçlar var. Düşürüp almak denk getirmek mesele ben 3 ay aradım... Tek korkum motor ve şasidir benim, gerisi fiyat kırma kriteridir şahsen...

Bende buldum 7500'e 93 model Toyota Corona modelini.Sunroof kısmında paslanma var.Motoru ne alemde bilmiyorum.Diğer ekipmanlar çalışıyormu onuda bilmiyorum.Ama bunlar sorun değilde.Bu arabanın parçalarını bulmak dert benim için.Yani ondan korkuyorum.Mesala klima kompresörü, sonra klima radyotörü, su pompası, motor contaları, bunun gibi parçalar.

quote:

Orijinalden alıntı: KemalKSK




Toyota Corona , 10 numara araçtır benim gözümde , şiddetle tavsiye ederim .

quote:

Orijinalden alıntı: daturkishulan

quote: Orijinalden alıntı: kayake peki sınır şartlarında olan yani ~1998 1999 cc hacmindeki bir motorun bir üst vergi dilimine geçmesi gerekmez mi böyle bir durumda? birde bu işlem avrupa'da da yapılan bir iş mi yoksa bize özgü bir durum mu?

trafik senin rektefiye yaptığını bilmediği için ruhsatta önceden ne yazıyorsa öyle kalır.rektefiye sonucunda motor zaten %3-5 arası büyür o da yeni gömlek çaktırmak yerine daha geniş piston kullanırsan.

avrupa konusunda şunu diyecem.nedir bu kayıtsız şartsız abye kul köle olma yani onlarda yoksa bizde de olmaması mı gerekiyor?onlar su içmiyorsa nefes almıyorsa biz de mi yapmayacaz.ya da başka bi örnek vereyim onlarda erkek erkeğe evlilik yapılıyor evlenmeden önce birbirimize bunu mu sormamız gerek abdeki evlilik şartları neler? eğer abye uygun değilse evlenmeyelim.
yani herşeyin en doğrusu avrupada mı?

nedir bu ab allah mı peygamber mi?bizi o mu adam edecek?abyi hertürlü konuda otorite görüp anca onların bizi düzeltip adam edeceğini düşünenler hem kendilerini hem de bu vatanı milleti küçük düşürüyorlar.

quote:

Orijinalden alıntı: caligula

quote: Orijinalden alıntı: daturkishulan quote: Orijinalden alıntı: kayake peki sınır şartlarında olan yani ~1998 1999 cc hacmindeki bir motorun bir üst vergi dilimine geçmesi gerekmez mi böyle bir durumda? birde bu işlem avrupa'da da yapılan bir iş mi yoksa bize özgü bir durum mu? trafik senin rektefiye yaptığını bilmediği için ruhsatta önceden ne yazıyorsa öyle kalır.rektefiye sonucunda motor zaten %3-5 arası büyür o da yeni gömlek çaktırmak yerine daha geniş piston kullanırsan. avrupa konusunda şunu diyecem.nedir bu kayıtsız şartsız abye kul köle olma yani onlarda yoksa bizde de olmaması mı gerekiyor?onlar su içmiyorsa nefes almıyorsa biz de mi yapmayacaz.ya da başka bi örnek vereyim onlarda erkek erkeğe evlilik yapılıyor evlenmeden önce birbirimize bunu mu sormamız gerek abdeki evlilik şartları neler? eğer abye uygun değilse evlenmeyelim. yani herşeyin en doğrusu avrupada mı? nedir bu ab allah mı peygamber mi?bizi o mu adam edecek?abyi hertürlü konuda otorite görüp anca onların bizi düzeltip adam edeceğini düşünenler hem kendilerini hem de bu vatanı milleti küçük düşürüyorlar.

herşeyin doğrusu avrupada ......... abd de

Alıntıları Göster

quote:

Orijinalden alıntı: Life Eternal