Şimdi Ara

OSMANLIDA ASKERİ YAPI (resimli) *****

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
15
Cevap
0
Favori
901
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Hadi bakalım arkadaşlar bu topiçte resimleriyle birlikte osmanlı içinde bulununan askeri birimlerin hem resimleri ve nerelerde görev yaptıklarını yazalım ben yeniçerilerden başlıyorum; eklemek istedikleriniz olursa ekleyin

    Osmanlı Devletinde pâdişâhın şahsına bağlı kapıkulu ocaklarının piyâde sınıfı.
    Eyâletlerdeki topraklı veya timarlı sipâhilerle diğer eyâlet kuvvetlerinden tamâmen ayrı olarak Osmanlı devlet merkezinde pâdişâhların şahıslarına bağlı kapıkulu denilen yaya ve atlı maaşlı askerlerdir.
     OSMANLIDA ASKERİ YAPI (resimli) *****

     OSMANLIDA ASKERİ YAPI (resimli) *****

    1324 yılında kurulan Yeniçeri Ocağı 1658 yılından itibaren tüm önemini kaybetmiş ve bir ayaklanma yuvası haline gelmişti. Sürekli ayaklanan Yeniçeriler istemedikleri padişahları ve devlet adamlarını indiriyor, hatta öldürüyorlardı.

    Askerlere yakışmayan davranışlar içine giren sarhoş Yeniçeriler, zaman zaman halkın canına ve malına zarar vermeye başlamıştır. Bu nedenle de halkın nefretini kazanmışlardı. O dönemlerde çok değer verilen ilmiye sınıfına yaptıkları hakaretler, halk ile ilmiye sınıfının, Yeniçerilere karşı, cephe almalarına sebep olmuştu.

    Sultan II. Mahmud Yeniçeri ocağına karşı birtakım tedbirler almaya başladı. Yeniçerilerin, Avrupa orduları gibi eğitilmeleri gerektiğini düşünüyordu, bu amaçla "eşkinci" adlı yeni bir askeri örgüt kurulmasını emretti. Bu yeni eğitimi istemeyen Yeniçeriler, At meydanında toplanarak gösteri yaparak ayaklandılar. Babıali’ye saldırarak altı bin kese para aldılar.

    Sadrazam Selim Paşa, vezirleri, din adamlarını, humbaracı, lağımcı, topçu ve donanma mürettebatını topladı; sancağı çıkartarak ocakla savaşılacağını bildirdi. Devlet memurları İstanbul sokaklarında dolaşarak halkı sancak altında toplamaya başladı. Bunun üzerine Yeniçeri tellaları, ocakseverleri ayaklanmaları için uyardı. Hazırlıklarını tamamlayan sadrazam, Sultan Ahmed Camii’ni karargah yaparak halka silah dağıttı. Beyazıt ve Divanyolu’nu tutan yeniçeriler, çarpışma başlayınca At meydanına çekildiler ve kapıyı kapattılar. Sadrazam Selim Paşa meydan kışlasını çevirerek top ateşine tutturdu. Ateş sonucunda meydan kapısının bir kanadı kırıldı. Kapının öbür kanadını da kıran halk Yeniçerilerin üzerine saldırdı. Yeniçeriler kışla ve tekkeye sığındılar. Top ateşi sonrasında kışla birkaç saatte, içindeki yeniçerilerle birlikte yakılıp yıkıldı.

    Ele geçirilen elebaşları sadrazam tarafından yargılanarak boğduruldu ve cesetleri Sultanahmed Meydanı’ndaki Çınaraltı’na gömüldü. bu olayların sonucunda 6.000 kişi öldürüldü, 20.000 kişi de sürgüne gönderildi. II. Mahmud daha sonra Yeniçeri Ocağı’nın kaldırıldığını, bir fermanla halka bildirdi.







  • benim anlamadığım birşey var, bize kendi tarih derslerimizde yeniçerilerin topçulukla sadece istanbulun fethinde ilgisi olduğu öğretildi. yada tüfekli olduklarından bahsetmedi. ancak age of empires gibi oyuılarda türkler barut gücüyle ön plana çıkıyor ve yeniçeriler tüfekli. peki tüfek (yada musket) 1650 civarında keşfedilmemiş miydi?? (age of 35-1500 arasında geçiyor)
  • quote:

    Orjinalden alıntı: DJ_SLaYeR

    benim anlamadığım birşey var, bize kendi tarih derslerimizde yeniçerilerin topçulukla sadece istanbulun fethinde ilgisi olduğu öğretildi. yada tüfekli olduklarından bahsetmedi. ancak age of empires gibi oyuılarda türkler barut gücüyle ön plana çıkıyor ve yeniçeriler tüfekli. peki tüfek (yada musket) 1650 civarında keşfedilmemiş miydi?? (age of 35-1500 arasında geçiyor)



    hayat eycof değil kuzen
  • Şahi denen ve Bizans'ın O güçlü surlarını yıkan ünlü topların mühendislerinden biri Fatih Sultan Mehmed Han...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: respectrespect

    Şahi denen ve Bizans'ın O güçlü surlarını yıkan ünlü topların mühendislerinden biri Fatih Sultan Mehmed Han...



    topların resimlerinde koyarsan iyi olur
  • Yapımı 3 ay süren Şahi adlı topun çevresi 2,5 metre, güllelerin ağırlığı 600 kilo idi. Elli çift öküzle çekilir, dengesinin sağlanması için iki tarafında 200 kişi bulunurdu. Gülleleri 1200 metreye kadar fırlatabiliyordu.
    aşşağıdaki resimlerde Ortaçağda yapılan toplar var ve Şahi adlı topları bunlarla karşılaştırdığınızda neden Şahi dendiğini insan kesinikle daha iyi anlıyor...
  • bide nefretin şarkısı var şahi diye tavsiye ederim..
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • rebel Şahi toplarının resmini bulamadım ama bunları buldum en azından fikir verir



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi respectrespect -- 21 Eylül 2005, 2:20:22 >
  • şahi toplarının mühendisi bir macardır yanlış hatırlamıyorsam
  • evet

    demirci ustası olması lazım. fatih ondan bugüne dek görülmemiş biyüklükte bi top dökmesini istemiş. o dönemde bu işi yapabilecek tek kişi buymuş.
  • mühendislerinden biri dedim arkadaşlar Macar Urban Usta olması lazımdı ama boyutları ve çapları belirleyen Fatih'tir hatta Macar Usta bu kadar büyük topların patlamayacağını söylemiş ama Fatih - Hele sen bi yap orası Allahın işi demiştir.
  • quote:

    benim anlamadığım birşey var, bize kendi tarih derslerimizde yeniçerilerin topçulukla sadece istanbulun fethinde ilgisi olduğu öğretildi. yada tüfekli olduklarından bahsetmedi. ancak age of empires gibi oyuılarda türkler barut gücüyle ön plana çıkıyor ve yeniçeriler tüfekli. peki tüfek (yada musket) 1650 civarında keşfedilmemiş miydi?? (age of 35-1500 arasında geçiyor)




    barut çin icadıdır...
    ama çinlilerce silah olarak kullanıldığına dair bir veri yok.
    eğlence amaçlı havai fişek yapıyorlarmış yalnızca...

    birçok iddia efsane var ateşli silahlarla ilgili olarak.
    bu yüzden araştırmacılar ancak kesin bilinenleri esas alıyor...

    ilk teşli silahlar 13. yy sonlarında (1280 ler yada 1290 lar olmalı yani) altınordu ve araplar tarafından kullanılmaya başlandı...
    ilk ateşli silah da tabiki "roket" oluyor...

    avrupada kesin bilinen ilk ateşli silahın bir resmi var... 1306 tarihli...
    uzun bir boru şeklinde birkeç metre uzunluğunda bazı yerleri demirden gerisi tahtadan yapılmış acayip bir silah.

    (efsaneler sayılmazsa)
    "top" ların kesin olarak kullanıldığı bilinen ilk savaş 1346 tarihli cresy savaşı.
    ingilizler fransızlara karşı kullanmışlar... o devirdeki bu silahlar bir işe yaramıyacak kadar ilkeldi tabi.

    (yine efsaneler sayılmazsa)
    türklerin ilk kez ateşli silah kullanması 1389 yılında 1. kosova savaşı sırasında olmuş.

    1420 lerden itibaren ilk ilkel tüfekler görülmeye başlanılıyor...
    1444 te 2. kosova savaşında macarlar arasında tüfekçilerden oluşan bir birlikde vardı.
    bundan hemen sonra türklerde de tüfek kullanılmaya başlanıldığı anlaşılıyor.
    1453 te istanbul kuşatması sırasında osmanlı ordusu hem top hem tüfek kullanıyordu.

    o devirde toplar artık gelişmişti işe yarayan silahlar haline gelmeye başlamıştı.
    sultan 2. mehmet (sonradan fatih) istanbul un duvarlarını bunlarla yıktı ve 1473 te otlukbeli savaşı sırasında
    akkoyunlu atlılarını top sesi ile korkutmayı başardı..

    ama henüz o devrin tüfekleri ilkel ve kullanışsızdı fazla işe yaramıyordu.

    1500 yılı civarında eski tarz askeri düzenlerin top ateşi ile parçalandığı açıkça ortaya çıkmıştı...
    nikola makyevel bunu açıkça söyler..
    osmanlı topçusuda 1526 da macar ağır süvarisini kolayca dağıttı. o tarihte artık zırhlı süvariler devri çoktan kapanmıştı.

    yine 1514-1516 arası osmanlı ordusu safevi ve memluk kuvvetlerini top ve tüfek ateşi ile kolayca
    yenmeyi başardı.

    1550 lere doğru artık orduların ana silah olarak tüfek kullanmaya başladığı görüldü.
    bu devirdeki osmanlı tüfekleri başka ülkelerden biraz daha iyiydi.







    1. selim (sonradan yavuz) 1512 de tahta geçmek için merkezi ordunun askerlerine çok büyük tavizler verdi..
    bu osmanlı ordusunun disiplininin kaybını getirdi... henüz çok erken bir tarihte...

    osmanlı ordusu ana sınıfı olan ağır süvariler yani tımarlı sipahilerin tımarlarının ellerinden alınması
    16. yy sonlarından doruk noktasına varan çok büyük çapta celali isyanlarına sebep oldu.

    yine 1570-1600 arası osmanlı ordusu teknik olarak gerilemeye başladı.
    hafif topçu sınıfını ihmal etmek daha sonraları topçu gücünün eksikliği yüzünden bir çok savaşın kaybına sebep oldu.
    daha 1593-1606 avusturya savaşında bu yüzden bir çok yenilgi alındı.

    çok sayıda tüfekçi piyadeye sahip olmak için 1582 den başlayarak yeniçeri ocağına gönüllü yazımını başlatmak merkezi orduyu şişirdi ve hem büyük masraflara hemde disiplinsiz bir ordunun 1574 ten başlayarak açıkça isyanlarına ve 1589 dan başlayarak idam kararları aldırtmasına 1622 den başlayarak padişah devirmelerine sebep oldu.

    giderek ordunun ana sınıfı olan yeniçerilik kontrolsüz bir milis örgütüne ve babadan oğula geçen bir sisteme ve toplumsal bir kast a dönüştü. örgüt gerici din adamlarının desteği ile irticanın silahı oldu... her tür reformu engelledi.
    yasadışı işlerden gelir elde etme yoluna giden bu örgüt son 50 yılında tamamen bir mafya örgütü haline geldi.

    1826 da 2. mahmut un kurduğu ordu bile mümkün olduğunca türklerden arındırılmış bir orduydu.
    1912 de bile hala ordudaki asker ve subayların çoğu türk değildi.
    aynı yılda 1. balkan savaşındaki kesin bozgunu takiben 1362 den beri osmanlı devletinde ilk kez olarak türklerin çoğunlukta olduğu bir ordu kurulmasına başlanıldı.




  • respectrespect --- barsgan teşekkürler bilgiler için umarım bilgiler yaralı olur
  • saolasın barsgan
  • Barsgan güzel yazmışsın teşekkürler ama Yavuz Sultan Selim in orduda tavizler verdiğini düşünmüyorum.Benim düşünceme göre
    Yavuz taviz verecek en son Osmanlı padişahıdır.İsmi önceden Selim miş (sakin, sessiz, aklı başında manasına gelir. "Aklı selim" derler hani
    serinkanlı, mantıklı hareket edenlere).Fakat daha küçükken askeri sanatlardaki mahareti ve becerisini ortaya koyması (taklacı güvercinleri bıçak atarak vurabilmesi gibi) ve karakterinin, mizacının ve üslubunun sert olması sebebiyle kendisine Yavuz denmiş.Yeniçeri de zaten en çok onu istemiş çünkü
    babası 2.Bayezit askerlere hitab eden bir padişah değilmiş.Yavuz kardeşleri ve babasıyla taht mücadelesine girmiş ve kazanmasında da en büyük sebep yeniçerilerin başlarında onun gibi bir kumandanı görmek istemesi olmuş.Çaldıran diye hatırlıyorum sefer sırasında mola verilmiş ve Yavuz Selim
    çadırında ıstırahat halindeymiş.Yeniçeriler arasında bir süredir devam eden huzursuzluk ve geri dönme isteği küçük çaplı bir isyana dönüşmüş ve atılan bazı oklar Yavuzun çadırına kadar ulaşmış.Sultan, çadırından çıkıp oklardan birini almış ve askere hitaben savaşmak isteyen benimle gelir, istemeyen
    se karısının koynuna (Ben böyle hatırlıyorum ama yeniçeriler evlenmediği için anası da olabilir.) geri döner demiş.Bu mert ve cesur hareket üzerine askerin Yavuza olan bağlılığı ve sadakati pekişmiş ve ondan sonra da bildiğimiz üzere birbirinin peşi sıra zaferler gelmiş.

    Hak bildiğini söylemekten sakınmayan bir padişahın tavizler vereceğini zannetmiyorum.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi selsan -- 21 Eylül 2005, 22:45:43 >




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.