İsterseniz Erevizyon'u da ekleyebiliriz ama, ilk bakışta ereviz kısmıyla kerevizi hatırlattığı için vaz da geçebiliriz. Şart değil.
Bu şarkı yarışmasının bir zamanlar bizim için çok önemli olduğunu, neredeyse bir "milli dava" gibi gördüğümüzü bugünün gençlerine anlatmak zor. Kıbrıs, nasıl milli bir meseleyse, o yarışma da aynı sayılırdı.
Avrupa insanına beğendireceğiz diye komik, komik ötesi, absürd "parça"lar ile katılıp sondan birinci-ikinci olduğumuz yıllarda hep birlikte kahrolurduk.
"Türk'ün Türk'ten başka dostu yok abi" sözü en çok o günlerde anlam kazanırdı. Çünkü elin gavuru bize bir türlü puan vermezdi.
Oysa folklor ekiplerimiz, hangi yöremizden olursa olsun, girdikleri her yarışmada dünya birinciliklerini üst üste alıyorlardı. O iki yarışma arasında makul ve mantıklı bir yorum yapmaya yanaşan da pek çıkmadı. Çıktı da biz görmediysek, ayıp etmişiz demektir.
Türkiye'nin makus talihini Sertap Erener, önceki yıl birinci olarak yenmişti ama, söylediği şarkı İngilizceydi. Niyetim, örovizyon tarihini anlatmak değil. Orasını konunun uzmanı Bülent Özveren'e soracaksınız. Size iki saat anlatabilir.
Bu yıl ellincisi yapılan yarışmaya, biz daha hangi ismi vereceğimizi kararlaştırmamışken, kaçıncı olduğumuzun önemi nedir, bilemiyorum.
Hem artık o yarışma bir lig maçı kadar bile rağbet görmüyor.