Şimdi Ara

ölmeyi düşünüyorum artık intiharı..bıktım hayattan (ciddi konu dalga geçmeyin) (4. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
73
Cevap
1
Favori
8.539
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • See you in hell
  • Yazını baştan sona dek okudum ve yazdıklarının gerçek olduğunu düşünüyorum.

    Bence senin tek sorun aile olmuş, sana güven veren bir baba, her zaman yanında bir anne&kardeş olsaydı durumun daha farklı olurdu, arkanda ki desteği hissederdin. Kız konusunda ise merak etme sokaktaki herkes playboy değil Evet hayat bazılarımıza karşı acımasız. Ne olursa olsun, hayata karşı dik dur. Hayata sıfırdan başla, yeni bir sayfa aç. Unutma, Bill Gateste fakirdi, Atatürk'ünde babası ölmüştü, Ronaldinho ufak bir köyde yaşayan sümüklü bir çocuklu... Hayata sımsıkı sarıl ve iyimser ol...

    Allah yardımcın olsun... Bir söz var çok hoşuma gider: Hayat sana ekşi bir limon uzattıysa sende üstüne tekila ve tuz iste...




  • sende geleceğimi gördüm

    yaş 19
  • quote:

    Orijinalden alıntı: maghapas


    quote:

    Orijinalden alıntı: BreakBeaT

    hepsini okudum
    o kdr zor bi durumda değilsin resmen aptalca düşünüyorsun.
    sağlıklısın elin yüzün düzgünmüş Allah tan daha ne istiyorsun??
    bu ülkede yaşayan 10 milyon engelli varmış. hiç onların halini düşündün mü?? kendini onların yerine koyup bi düşün bakalım ne yapardın? onlar bile hayata 4 elle sarılıyorsa senin yapmayı düşündüğün şey adilikten, zavallılıktan, acizlikten başka birşey değildir.

    Emin ol zamanla herşey düzelir, yoluna girer. Önce askere git gel. Ondan sonra devamlı bir iş bul kendine. Yavaş yavaş doğrulursun. kendi evini kurarsın. en sondan iffetli bir kız bulursun kendine. daha nee??
    sıradan standart mutlu bir hayatla yaşayıp gidersin.

    oha iyi sallamış 7 kişiden 1'i engelli yani Türkiye'de fiziksel engeli olan insan sayısı 2.5 milyon civarı araştırmıştım zamanında..


    Yanlış araştırmışsın Türkiye'de 8,5 milyon engelli var. Söylenen rakamlar sana çok geliyor olabilir. Çünkü engellilerin çok büyük bir kısmı evlerine kapandığı için görmüyorsun.
    Konuyu yazan arkadaşın yazısını okudum. Durumu o kadar da vahim değil. Bilgisayar programcılığı konusunda iyiymiş yaşı da çok geçmiş sayılmaz. Kendini geliştirip düzgün bir işe girebilir. Yavaş yavaş herşey yoluna girer. Şükret her zaman daha kötüsü vardır.




  • Arkadaşım dosttur, kadındır bunları geçiyorum. Evimize her ay giren para 6bin tl kadar. 6bin tl maaş girdiği halde borçlarımızı çeviremiyoruz. Afedersiniz ama bir tabir vardır boka batmak diye biz bokun bokuna batmış haldeyiz. Ben lisedeyim mesela, artık o kadar sorunla yüzleşiyoruz ki yaşıtlarım sevgililerine ağlarken ben ne yapacağım, bizim geleceğimiz ne olacak diye düşünmekten saçlarım beyazlamaya başladı. Babamın eskiden çok prestijli bir işi vardı. 60 kadar adam emrinde çalışıyordu. Öyle oldu böyle oldu derken şuan hiç haketmediği yerde oturuyor. Görüyorum hergün üzülüyorum be abi. Üzülüyorum çünkü babam çok derin bir insandır. Soyuttur. Belli etmiyor ama üzüldüğünü anlayabiliyorum. Kosskoca adamın suratı her gün anlatamadığım bir halde, ağlamaklı. O güvendi, umuttu. Güvenim kayboldu, umutlarım soldu. Benim okuduğum lise burjuva çocuklarının okuduğu bir sahil lisesi. Arkadaşlarım günde 60 lira harcıyor biliyor musun ? E hadi birisiyle takılmaya kalkış ? Cebimde para var, var ama sonra ne yapacağız ? Ben bu yaşta neden bu sorunlarla büyüyorum ki ? Neden ? Ergenlik çağımdayım. Duyguların en yoğununu yaşıyorum değil mi ? Ben kendimi sorgulayamadan hayatımı sorgulamaya başladım. Birşeylerden rahatsız olup başkaldırmaya başladım. Elimden ne geliyor ? Hiç birşey.. Ama yinede gülmek lazım değil mi ? gülmek, umutlu olmak ve birgün can sıkıcı olan herşeyin yokolacağına inanmak lazım değil mi ? eh bunları aklımda sürekli dolaştırıyorum ve eminim ki gerçekten böyle olacağına inanacağım bir gün gelecek.




  • bu zor gunlerı de atlatacaksın ınsallah umutsuzluga kapılma
  • hepsini okudum,
    gerçekten adına çok üzüldüm benim durumda hiç iç açıcı değil ama ,
    büyük firmalarda işe başla derim,
    migros - carrefour -teknosa - vatanbilisayar v.b
    Allah yolunu açık etsin hakkında hayırlısı.
  • yazının hiç birini okumadım..genel bi tahminde bulanayım rock müziği seven bi yapın var...ve bira - alkol vb..kullanıyorsun..normaldir...müziğin etkisi ve alkolun gazlayıcıt arafıyla her yerde isyanı basan birisin..

    eğer bu özellikleri taşıyorsan çok normal..ama sen kalkıp ölmekten bahsediyorsun biyerine iğne batsa ana avrat söversin
  • arkadaşlar, doğrusu bu kadar ilgi beni çok sevindirdi.gerçekten çok iyisiniz ya....

    özel mesaj atan arkadaşlara da tekrar teşekkür ediyorum

    mesajlarınızı okuyup sakin kafayla düşününce anladım ki
    intiharın, yapmaktan çok aklıma yerleşen bir düşünce olduğunu farkettim,moralim dibe vurunca başlıyor düşünceler kafamda dolanmaya..

    şimdi mesajlarınıza elimden geldiğince cevap vermeye çalışayım:


    quote:

    Orijinalden alıntı: sonneillon

    Kanka hepsini okumadım sonra bir ara yazacağım ama anladığım kadatıyla kısa cevap yazayım.
    Bizim elimize kadın eli değdi de ne oldu sanıyorsun. 27 yaşındayım kim bilir kaç kere boynuz yedim. Aldattıklarını söylediler mi; tabii ki
    hayır fakat kahretsin ki fazla zekiyim yalanlarını hep yakalıyorum ondan sonra akla kara belli oluyor. Bıktım artık Türk kızlarından. İnan bana
    kaybettiğin birşey yok ama kazandığın çok şey var.


    sağol dostum.evet bende o şekilde düşündüm..yani herkes gibi olup kirlenmektense bu şekilde hem ruhumu hem kalbimi temiz tutmanın bir avantaj
    olduğuna inandım artık.özellikle bu kirlenmeyi duygusal anlamda belirtiyorum...ama öbür türlü de insanın biraz tecrübe yapması lazım


    quote:

    Orijinalden alıntı: xFeeL

    Hepsini sıkılmadan okudum, yaşam şeklinin yarısı benimle aynı gerekse karşı cins ile ilişkiler, gerek bilgisayar konusu ama yaşım gereği o

    kadar gezip dolaşmadım. Devamıda şuanki yaşına gelince aynı olursa şaşırmam
    7-8 sene sonra seninle aynı duruma gelecek gibi bi his var içimde ama intihar değil tabii ki.
    Bu meseleler en son düşünülecek şey olmalı. Senin dediğin en kolay yöntem.

    Sana bi uyarı yapayım açtığın konudan ziyade konuyu açtığın yer sakat. En azından konu dışı özel'e açsaydın burda bu konuyu harcarlar.


    anladımki bu durum;bilgisayarı sadece oyun aracı olarak kullanmayan insanların ortak kaderi dostum...yalnızlık, karşı cinsle olan iletişim
    sorunları,asosyallik...ben bilgisayarı hayatımın merkezine oturttum....hem çok şey öğrendim bunu bir meslek haline getirdim ama çokta oynadım
    yalan değil.böyle oluncada farkında olmadan kendimi yalnızlaştırdım.birçok gencin yaşadığı şeyi yaşayamadım..hayatını yaşamak diye tabir edilen
    şeyler..

    uyarın için de teşekkür ederim ama yönetici arkadaşlar o konuda sağolsun desteklerini esirgemediler ayrıca teşekkür ediyorum.




    quote:

    Orijinalden alıntı: tayfn1907
    bende 20 yaşındayım intihar düşündüğüm zamanlar oldu çok ciddi düşündüğüm zaman o film şeridi geliyo gerçekten acayip bi durumayrıca sen
    bıktın belki ama intihar etmek seni seven kişilere en başta ailene haksızlık olur ben kurtulucam diye düşünürken başkalarının hayatına kalıcı
    bi iz bırakmak istemezsin herhalde


    bazen böyle hayatımı seriyorum önüme düşünüyorum düşündükçe daha da bunalıyorum..en sonunda da çok geç kaldım diye başka şeyler başlıyorum
    düşünmeye..yolun sonunu...ama dediğin gibi birkaç tane de olsa ardında bırakacağın insanları düşününce....


    quote:

    Orijinalden alıntı: Byfe
    arkadaşım elinde yapabildiğin bi zanaatın var.biryerlerden para bul çek git başka bi şehire tek başına.herşeye sıfırdan başla iş bul arkadaş
    ortamı kur ama sağlam arkadaş olsunlar 2-3 yıla toparlarsın kendini.bilgisayar ile aç kalmassın emin ol


    evet dostum bilgisayarda özellikle yazılımda güzel potansiyeller var ama çok geri kaldım ...bu amaçla da C# öğreneyim kendimi yenileyeyim diye
    düşünüyordum ama bir yandanda hayat geçip gidiyor eve kapanıp yeni bir maratonu kaldıramam diye düşünüyorum...bu noktada aklıma bilge adam
    geldi...hem ortam açısından hemde bilgi yönünden tabi baya tuzlu...imkan yok ona da..



    quote:

    Orijinalden alıntı: nanashi
    senin gibi olan belki yüzlerce binlerce kişi var. bunlardan biride benim. bende içine kapanık, etrafında ne kadar insan olursa olsun kendini
    yanlız hissedenlerdenim. sen hiç değilse iki yıllıkta olsa bir üniversite bitirmişsin. ben onuda bitiremedim. akdeniz üniversitesine gittim,
    ikinci sınıfta bıraktım. açık öğretime yazıldım orada ben yapamadım. adnan menderes üniversitesine gittim aydına. lanet olsun oraya keşke
    gitmeseydim. maddi mevzular yüzünden orada da okuyamadım. işim yok, net bir gelirim yok. ehliyetim bile yok. üstelik mesleğim bile yok. ama
    adü'yü bırakınca o sinirle askere gitmiştim iyikide gitmişim. o aradan çıktı hiç değilse. bende yirmialtı yaşındayım, arada karşı cinsle
    yakınlaşmalarım oldu elbet ama öyle yok aşık olayım seveyim gibi bir durumum hiç olmadı.


    benzer yönlerimiz var dostum...bu içine kapanıklık çekingenlik gerçekten nalet birşey...kendimi şu şekilde motive etmeye çalışıyordum..hadi yap
    hadi nasılsa bu günlerin geri dönüşü yok ölüp gideceğiz 3 günlük dünya....ne kadar başarılı oldum bilmiyorum.bizim ülkemizde maalesef eğitim
    sistemi felaket şekilde çarpık..ve bununla birlikte halkımızda birçok şeyi yanlış biliyor...birileri tarafından monte edilen basma kalıp
    düşünceler içersinde herşeyi değerlendiriyorlar...toplumumuzun bazı yargıları bizleri de yakından etkileyip hayatımızı yanlış yönlendirmemeize
    sebep oluyor..

    mesela benim okuduğum 1.myo bilgisayar ile alakası yoktu..oysa ne kadar can atıyordum bilgisayar programcılığı 2 yıllıkta okumaya...ama bir
    türlü tutmadı..şimdi ben heves ettiğim bir dalda mı başarılı olurum yoksa , ya işte okuyalımda maksat üniv okumuş desinler bi ortama girince
    önyargı oluşmasın vs diye gidilen herhangi bir dalda mı başarılı olurum....işte o zamanlar gençtik toyduk...abimiz yönlendirenimiz akıl
    verenimizde yoktu...

    yeni kurulan bir yazılım firması ile samimi bir tanıdık vasıtası ile tanışmıştım...yaptığım çalışmaları götürüp
    gösterdiğimde beğenmişlerdi ve beni sıfırdan eğiteceklerdi...bense dersaneye gidip üniversiteye hazırlanmayı yeğledim. :((( ...yaptığım en büyük aptallıktı hayatımda.
    matematik sorularını asla çözemediğim için bölümümde sözel olduğu için asla gidemedim tabi doğru düzgün bir bölüme...

    bizim toplum maalesef çok acımasızca üniversite okumuş ile okumamış arasında sınıf ayrımı yapıyor.ön yargı ile yaklaşıyor..bizde bunlara maruz
    kalmamak adına olur olmadık bölümler seçmek zorunda kalıyoruz..adımız üniversite okumuş olarak geçsin diye...halbuki bu devlete zarar hemde
    topluma zarar...yani ben ilgi duyduğum çok istediğim bir mesleğe alakasız bir ders yüzünden giremiyorsam bu benim suçum mu olmak zorunda bilemiyorum...(tabiki insanın üniversite eğitimi alması güzel birşey ama sahip olduğu bilgi ile ekmek yiyebilecek ise.)

    sonuç olarak diyeceğim çok formalite bir eğitim sistemimiz var ve sen kendini geliştirip işin üzerine eğilmedikçe öğretilen basit teorik bilgiler uçup gidiyor.



    quote:

    Orijinalden alıntı: alpello

    sevgilim yok.... senin ilacın yurtdışı... bi an önce kendine bi ülke seç ve çık... göreceksin ufkun genişleyip fırsatları görme kabiliyetin
    olacak orda pizzacı olarak bile çalışsan hayattan aldığın zevk artıyor (öneri; ingilizcen vardır pc ile ilgiledğn için o yüzden ingiltereyi
    öneririm) (bi işe başla asgari ücretle 1 seneye her türlü işlemi halledecek paran olur


    hocam aslında aklımda olan bir düşünce idi bu da...ingilizcem orta sayılacak seviyede evet.bilgisayardan dolayı...aklımda ingiltere vardı
    ırkçılık olayları da pek yokmuş gibi bir duyum da almıştım..biraz araştırdım bu dil kurslarını düşündüm ancak biraz maddiyat gerektiriyor en
    son tvde denk gelipte dinlediğimde 3000$ bu kurs için gerekiyormuş.araştırmak lazım




    quote:

    Orijinalden alıntı: 1.8T
    Detaylara çok takılmışsın, detaylara takılma s... et.
    Yok "2-3 arkadaşım vardı onlar beni sattı", dünyada sadece onlar mı var arkadaş olunacak, istediğin sürece istediğin kadar insanla tanışıp
    arkadaş olabilirsin.
    Arkadaşlıklar zaten çıkar üzerine kuruludur, yok ölümüne dost olalım falan böyle bir dünya yok..
    Meselenin özü, hayatta kalmak! O yüzden iyi kötü bir işe başla, elin para görsün. Sonra daha iyi bir işe geçersin. Elin para gördükçe, eve
    çıkarsın, kız arkadaşın da olur, olur oğlu olur...
    Belki kolay olmaz bu dediklerim, ama sonuç olarak; olur!


    evet haklısın çok detaycı bir insanım...bir konuyu anlatırken bile dıdısının dıdısını anlatıyorum...kısa ve net konuşmayı bir türlü
    tutturamadım üzerinde çalışıyorum.gereksiz yere çok fazla detay konuşuyorum...düşünürkende çok fazla detaya takılıp kalıyorum.
    tabiki birçok insanla tanışıp arkadaş olunabilir ama ben sayıdan çok öze bakıyorum...yani az olsun öz olsun kalite olsun..burda da detaycı
    yönüm devreye giriyor sanırım..galiba olmadık yerde mükemmeliyetçilik yapıyorum.

    evet arkadaşlıklar çıkar üzerine kurulu günümüz dünyasında..ama ben küçüklüğümden beri insanların çıkarcı olmasına çok üzülmüşümdür.yani
    herşeyin illaki arkasında birşey olması bir çıkar olması beklenti olması...bunlar benim adıma üzücü şeyler.samimi içten ve çıkarsız karşılık
    beklemeden davranılan dostluklara arkadaşlıklara değer verdim böyle olmasını istedim...ama sanırım bu bakış açısı eskide kalmış birşey oldu



    quote:

    Orijinalden alıntı: fiziksever
    bu cevabımı yanlış anlama, hatta tam aksine moral olsun diye söylüyorum:

    Bir insan gelip burada derdini paylaşacak durumdaysa eğer, intihar edecek konuma tahmin ettiğinden çooook çok uzaktadır. Çünkü intahar edecek
    adam durumunu kabullenmiş adamdır dünyayı unutmuş başka alemlere uçmuştur. Sen bırak dünyadan kopmayı, gayet bir adım geri atıp kendine bakıp
    durumunu çok güzel anlatabilecek konumdasın. Emin ol etrafımda tanıdığım, ve herkesin mantıklı diyebileceği bir sürü insan tanıyorum yakından,
    iç dünyalarında nelere nelere inanıp da yaşıyorlar gerçeklikten uzak bir şekilde kendi dünyalarına göre yaşıyorlar. Belki biraz garip gelicek
    ancak bana kalırsa kendisi hakkında tam da memnun olmayan insan, şu hayatta ayakları en yere basan insandır; eksiğini bilen insan, olmayan
    fazlası varmış gibilere göre kat be kat daha üstün insandır.

    Herkes der bu lafları yok herşey senin elinde, yok inanırsan her durumdan çıkarsın, yok japoncada kriz aslında fırsat demektir, secret kitabını
    oku bilmemne fasa fiso diye. Komik olan da gerçekten de bu söylenenlerin doğruluk payı olması. Tek bir farkla, bu deninenler doğru olması
    yanında, yapması çok zor şeyler. Mesela neden etrafımızda hakkıyla çalışarak zengin olmuş, ya da milyonlarca ÖSS birincisi görmüyoruz, çünkü
    zor. Hayatta her durumdan kurtulmak da gayet yapılabilir bişey, ama zor.

    Bu noktadan sonra sen devreye giriyorsun. Ya denersin ya da vazgeçersin. Ama şu an zor olanı yapmaya daha yakınsın, çünkü iki paragraf yukarıda
    anlattığım gibi aklın başın yerinde, gayet bilinçli yorumlar yapabilecek bir durumdasın. Eğer yorulduğunu, vazgeçtiğini, binbir güçlükle
    uğraşmanın ardından gelen zaferi reddetmeyi, başarmanın yarattığı duyguyu hissetmeyi ve aslında basitçe yaşamayı bırakmayı kabul ediyorsan,
    başlığında dediğin gibi yapabilirsin. Ne yazık ki bu dünya çok acımasız, seni iki günde unutur herkes, çünkü bedenin bile kalmıyor toprakta.
    Ama eğer çabalarsan, öldükten sonra bile yaşamaya devam edersin, çünü bu dünya acımasız olduğu kadar acınası da, yardıma ihtiyacı olanı değil;
    kendi kendine yeteni, birşeyler başaranı tercih eder onun emeğini çabasını sömürür insanlıktan yoksun bir şekilde...Unutulmayacak biri olmak
    senin elinde, evet klişe ama senin elinde.

    Diceksin ki böyle çirkinken insanlar ben bu tabloya dayanmak zorunda mıyım? Valla dicek cevap yok, herkes kötü ben niye iyi oluyorum demek yine
    kolay olan, yine zoru yapmak düşüyor aklı başı yerinde olan insana. Aslında şu açıdan bakmak lazım, senin gibiler olmasa acınası halde olanlar
    ne komik durumlara düşerler.
    Seni bilmiyorum ama dünyadan bir haber olacağıma, dünyada haber olmamayı tercih ederim(bu da özlü sözüm olsun bak ben zor olanı seçtim yazdım
    da yazdım, umursamadan geçebilirdim, ama çabaladım, sonunda bir atasözü buldum)


    dostum çok güzel yazmışsın öncelikle teşekkür ediyorum...haklısın intihar konumundan uzaktayım...ama öylesine bunalıyorum ki bazen aklıma tek
    bir şey geliyor kilitleniyor...aslında bazen düşünüyorum yeterince çabaladım mı çabalamadım mı tam kestiremiyorum..anlatılanları görünce ..



    quote:

    Orijinalden alıntı: Algol

    La şuncacık yazıyı okumaya üşenen adamlar var forumda ya. Neyse...

    Arkadaşa gelirsek. Bence hiç bir şey kendini harcamaya ve üzmeye değmez. İnsanın arkadaş canlısı olup olmaması tamamen tercih meselesidir. Ben
    hiç hoşlanmam mesela gereksiz muhabetlerden, samimiyetten ve ilgiden. Bu benim tercihim. Liseli bebesi gibi her gün sekiz saat MSN'de dolaşmam.
    MSN'e de girmem. Girersem de çok nadir. Hatta bazen arkadaşlar telefondan mesaj atar. Cevap yazma zahmetine bile girmem. Çünkü genel olarak
    yanlızlıktan hoşlanırım. Bu bir tercih meselesidir. Demek istediğim şey; (Ki yazının %60'lık kısmı bunun üzerine kuruluydu) insanın arkadaşının
    ve çevresinin olması kendi tercihidir. Olsa iyi mi olur, kötü mü olur bilemem. Ama olmasa da olur kanımca. Bu yüzden arkadaşım, çevrem yok diye
    sıkmaması lazım insanın kendisini bu kadar.

    Kız arkadaş mevzusuna gelelim... Bir erkek bir kadını niye ister? Bunun belli başlı sebepleri vardır. Mesela lisede okuyan bir ergense,
    etraftaki diğer arkadaşları gibi gözükmek ister. Özenmektir olay sonuçta. Eğer yaşını başını almış bir bireyse, evlenmek için ister. Bazısı
    homoseksüel olmadığını ispat etmek ve/veya etrafa lanse etmek için ister. Ama her şeyden önce en temel sebebi hormonal. Kadında da, erkekte de
    amaç ortaktır aslında. Yani daha basit bir anlatımla seks! Eeee? Ne var bunda? Çok spesifik, analitik ve sofistike bir bilgi birikimi ve efor
    gerektiren bir hadise değil. Çıkın sokağa; köpekler de yapabiliyor aynısını. Ben gemi kaptanıyım. Denizciyim. Denizcilerin ne tip ve ne
    sıklıkta cinsel tecrübeleri olduğunu detaylı bir şekilde izah etmeye gerek yok. Sadece beraber olduğum kadınların milliyeti, şu paso foruma
    baykuş fotoğrafı koyan ergenlerin yaşından fazladır ama bu bana bir mutluluk veya ayrıcalık veriyor mu? Hayır. Hatta hiç iyi bir şey de değil.
    (Olmaz ya.) Gün gelip, eline hiç erkek eli değmemiş bir bayanla izdivaç kurarsam, o da bana "niye sen kendini bana saklamadın?" derse, sadece
    utanmaktan başka yapabileceğim bir şey yok. Şu forumu oluşturan en büyük yapı taşlarından biri olan ergen populasyon beni anlayamaz. (Hoş onlar
    bu yazıyı buraya kadar da okuyamazlar zaten.) Ama keşke hep bakir kalsaydım derim bazen. Bu psikolojiyi anlamak güç. Biliyorum. (Fazla aktivite
    zarar işte.)

    Eee... Arkadaşlığın gereksiz bir şey olduğundan bahsettik. Bir kadın ilişki kurmanın temel nedeninin seks olduğundan ve onun da aslında elle
    tutulur matah bir şey olmadığından bahsettik. Eee. Ne kaldı geriye? Paran olmayabilir. Maalesef buna bir karşı tez sunamam. Çünkü kapitalist
    bir dünyada yaşıyoruz ve para her şey. Ama bir de adını Allah'ın unuttuğu bir ülkede yaşayan, ölümü bekleyen bir AIDS hastası olduğunu düşün.
    Veya çok sevdiğin birinin gözlerinin önünde gün ve gün eridiğini ama hiç bir şey yapamadığını. Veya ömrünün sonuna kadar diyaliz makinasına
    mahkum yedi yaşında bir kız çocuğunu...

    Sen çok şanslısın. Daha da önünde yaşayacak uzun bir ömür var. Ben 27 yaşındayım. Bazen düşünürüm; "la o kadar yaşadık, o kadar şey gördük
    acısıyla tatlısıyla ama hala 27 yıl geçmiş diye" (Tabi ilk 4-5 sene karanlık, bir de bunu hesaba katmak lazım.) Tabi bir de şu var; intihar
    çözüm mü? Müslümansan, kafadan gidiyorsun zaten cehennemin dibine. Bir hadise göre, intihar edenler müslüman mezarlığına bile gömülmezlermiş.
    Hatta imamların normalde intihar edenlerin cenaze namazını kıldırmazmış. E diğer dinler de aşağı yukarı öyle zaten. Ateistsen, topu topu bir
    hayatın var. Onu da kendi elinle bu genç yaşında bitirmek, salaklıktan öteye gitmez. İntihar çözüm olsaydı, çok eden olurdu zaten. Dünyada adam
    kalmazdı...

    Bütün tezlerini çürüttüm sanırım. Artık yaşamaktan ve tutunmaktan başka çaren yok. Teşekkürler...

    Edit: Bak iki satır yazayım dedim, ufak bir deneme yazmışım aradan. Bu arada üstümdeki -yanlış anlaşılmasın, mesajımın üstündeki - arkadaş

    haklı. İntihar edecek adam foruma yazmaz. Alır Derby 3'lüyü keser, yatar küvete. Millet zevkin ve yapay mutlulukların tepeciklerinde gezerken,

    o da unutulmuşluğun sonsuz dibine vurmaya çalışır. Sen bu anlamda da teorik olarak intihar edemezsin zaten. Neyse, sabah oldu çay demlemek
    lazım...


    sağol dostum güzel yazın ve düşüncelerin için öncelikle...aslında arkadaş canlısımıyım tam bilemiyorum ama insan hayatta paylaşacak birilerini
    arıyor bir şekilde...yani ben böyle bakıyorum konuya...mesela bir filmi yalnız başıma izlediysem bile arkdaşımla tekrar o
    filmi izleyebilirim.sırf o tepkileri birlikte paylaşmak için.bazen yolda bilgisayardan konuşan insanlar görüyorum dönüp pat diye bende girsem
    sohbete bişeyler anlatsam paylaşsam diye içimden geçiriyorum.ama toplumun bize yerleştirdiği tabular yüzünden insan adım atmaya çekiniyor.

    bunun dışında herkesle arkadaş olacağıma kaliteli insanlardan oluşan az ama öz bir çevrem olmasını istedim hep..bu yüzden de herkesle samimi
    olmadım.yanlış mı yaptım bilemiyorum.yapmacık olamıyorum çıkar için arkadaşlık yapamıyorum.yani karşıdaki düzgün bir insan değilse buz gibi
    soğuyorum konuşmak gelmiyor içimden.aslında bu huyumu sevmiyorum..insan insana hiç olmadık zamanda lazım oluyor hayat bu yani belli olmuyor.

    bişey farkettimki sürekli insanlar arasında da olunca sıkılmaya başlıyorum.ve yalnız kalmaya ihtiyaç duyuyorum.yalnız kalmak aslında benim için
    bir nevi özüme dönüş kendimle hesaplaşma,kendimi yenileme ve gözden geçirme gibi...bu yönden yalnız kalmaya ara ara ihtiyacım var.ama işte bu
    aralarda uzayınca bu sefer o da canımı sıkıyor...

    karşı cins olayına gelince aslında ben bunu 2 ye ayırıyorum duygusal ve tensel ihtiyaç olarak...tensel ihtiyaç duygusala oranla çok daha çabuk
    ve kolay şekilde giderilebilecek nitelikte..öyle olunca da duygusalın değeri daha farklı ve bulunması zor.hele duygusal ve tenselin tek bir
    kişide bulabilmek daha da değerli ve zor...insan bu işte..can ...çekiyor...aşık olmak istiyor insan.bazen öylesine masumca istiyorki sadece
    sevmek sevilmek istiyor... sadece...seni bir düşünenin olması, bekleyenin olması, seni sen olduğun için seven, düşünen birinin olması, bence
    ilişki kurmanın temel mantığı sekstirden çok daha öte birşey.

    intihar dediğim yapmaktan çok aklıma yerleşen bir düşünce,moralim dibe vurunca başlıyor düşünceler kafamda dolanmaya..
    teşekkür ederim tekrardan güzel umut verdin bana (:




    quote:

    Orijinalden alıntı: Kartal Göz

    Format at geçer

    Edit: Konuyu son zamanalarda sürekli açılan bir ergen yazısı sandığımdan ciddiyetsiz bir cevap yazdım. Gerçekten zor günler geçirmişsin ama

    bunu sebebi hayatın için çizdiğin yanlış yöntemler yüzünden olmuş. Öncelikle hayatını bir düzene sok resmen göçmen hayatı yaşamışsın 6 ay orada
    çalış 3 ay burada çalışmak falan. Madem bilgisayardan yazılımdan anlıyorsun ve tecrübelerin var, özel sektörde büyük firmalarda iş
    bulabilirsin, kamuda biraz zor çünkü diploma olayına çok takılıyorlar. Doldur CV'lerini tecrübelerini yaz tecrübeler büyük önem taşır. Ama
    öncesinde askerliğini yap hemen uzun dönem de olsa yap kısa dönem için çok vakit kaybedersin yaş bayağı ilerlemiş. İş bulma konusunda yaşın
    etkisi büyük gençler her zaman ilk tercihtir. Askerliği bir an önce bitir hatta istersen belki hizmetlerine uzmanlık alanından dolayı orada
    devam edebilirsin tabi bu konuda bilgim yok.

    Arkadaşlık mevzusuna gelecek olursak, gerçek arkadaş öyle he denince bulunamaz gerçek arkadaşlıklar zamanla ve birbrinizi tandıkça oluşur
    oluşması uzun sürer ama çıkar arkadaşlığı çok çabuk oluşur, hiç konuşmayan adam sınav öncesi yada sınav haftasına yaklaşırken ders notların
    için sınavda kopya için konuyu hızlı hızlı anlatman için aynı gün seninle arkadaş olabilir. Daha adamı tanımıyorsu o da seni tanımıyor ama
    nedense bir anda kanka oluyorsun ne kadar tuhaf değil mi? Sence bu adam işi bitince seni yolda görse selam verir mi selam verse de bunun
    içinden gelerek mi yapar yoksa laf olsun diye mi? İş hayatında da bu tip şeyler olabilir. Ortak zevklerin, ortak fikirlerin, duyguların olduğu
    yerde arkadaşlık oluşur yani ortak noktalar şart, ortak noktaların ne kadar çok olursa arkadaşlığınız da o kadar sağlam olur. Ortak
    noktalarının olduğu birilerini bulursan onları bırakma zaten öylesi de seni bırakmaz. Ortak noktaların olmadığı bir yerde biriyle hiçbirşeyi
    konuşamazsın muhabbet oluşmaz birer cümleyle biter. Ben futbol, NBA muhabbetlerini sevmem biri bu muhabbetlere başladı mı susarım çünkü
    konuşamam ki ne konuşayım, banane Arda'nın sakatlanmasın gebersin çok da fifi. E sen konuşmazsan karşındaki seninle ne konuşacak ki? :) Demek

    istediğimi anlamışsındır diye tahmin ediyorum.

    1.8T Her arkadaşlık çıkar için kurulmaz var öyle bir dünya, insanlar bazen hatta sık sık duygularını fikirlerini başka biriyle paylaşmak

    ister, danışmak ister tıpkı bu konuyu açan arkadaş gibi. Ama bunu herkese yapamazsın ortak noktalarının olduğu insanlara yapabilirsin ancak

    onlarla arkadaş olabilirsin. Yoksa bir anda oluşacak samimiyetten uzak durun bilin ki bu yapay samimiyetin altında bir çıkar mevcuttur.


    1-2 yerle görüştüm ancak askerlik olayına takılıp kalıyor herkes..benim bildiğim dil asp..eski teknoloji.. adamlar geçmiş c++/c# de
    çalışıyorlar.üstlenecekleri bir eğitim olayı var haliyle işlerine gelmiyor...hazırı varken uğraşmak istemiyorlar sanırım...teknik servis işine
    girsem onda da çok düzgün paralar olmuyor format atmayı öğrenen bilgisayarcıyım diye fırlıyor artık..yine de bakınıyorum ama bu askerlikte beni
    düşündürüyor..tecilim 2012 de bitiyor açıköğretim edebiyat okumayı düşünüyorum ama 30 yaşında da askere gitmek nasıl olur bilemiyorum.şimdi mi
    gitsem yoksa şu aöf olayı tutarmı tutmaz mı onu mu beklesem kararsızım.

    askerde devam edebilmek için uzman çavuş olmak lazım ama ona da yaşım
    tutmuyor..sivil memur olayı var dosya kağıt işlerinden kafamı kaldıramam sanırım ayrıca bazı forum sitelerinde okuduğuma göre üvey evlat
    muamelesi gören de çokmuş..yine de birliğe göre değişir tabi.şans işi.

    arkadaşlık konusunda haklısın dostum bende öyle düşünüyorum.zamanın süzgecinden geçip damıtılarak oluşan dostluklar ve arkadaşlık gerçekten
    değerli benim için.daha önce de dediğim gibi az olsun öz olsun diye baktım bu konuya hep ama bi yerlerde yanlış yaptım sanırım.

    ortak nokta olayını çok güzel açıklamışsın sonuna kadar haklısın eline sağlık.


    quote:

    Orijinalden alıntı: Haddat

    ya kardeşim hepinizin sorunu aynı .. Bencillik.. Hayatta bir gün başkaları için ne yapabilirim dememişsiniz.. Git sosyal yardım kuruluşlarıda

    bedava çalış... Olmadı git bir yoksulla üç kuruşunu paylaş.. Onuda yapamadınmı git bir yetim yurduna bir öksüzün başını okşa , sev bak bakalım

    hayatın anlamı nasılmış o zaman konuş....


    aslında bencil bir insan değilim...yalnızlıktan dert yanmam ve bişeyleri paylaşmaya hasret kalmam sanırım bunun bir örneği olsa gerek.ama
    dediğin şekilde de bazı şeyler yapmaya çalıştım küçük ve ufakta olsa...gerçi yetersiz buluyorum ama yine de bu konuya dikkatimi çektiğin iyi
    oldu teşekkürler.



    quote:

    Orijinalden alıntı: huseyinakinci

    abi bak sana bikaç seçenek suncam.öncellike askere gidebilirsin.15 ay boyunca dış dünyadan uzak kendini anlaman toparlaman için gerekli zemin

    olabilir.yok istemem dersen göçmenlik alan,yada Türkiye'den vize istemeyen ülkeler var.Biraz birikim yapıp oralara kaçıp,sil baştan

    başlayabilirsin.
    UNUTMA ANCAK HERŞEYİNİ KAYBEDİNCE ÖZGÜR OLURSUN.HALA BURDA KALABİLİYOSAN,SENDE KALAN BİŞEYLER VARDIR.


    kardeşim valla askerliği düşünüyorum ama bu kadar bunalmışkende nasıl olur benim için pek emin değilim...yaşta geçiyor bi yandan kartal göz
    arkadaşında dediği gibi iş hayatına tam atılabilmek için erkenden bu meseleyi halletmek lazım...bir yandan da aklımın bir köşesinde de sıkı bir
    ingilizce dil eğitimi alıp yurtdışına gitmek var



    quote:

    Orijinalden alıntı: ozas

    islami açıdan günah olduğu kesin ama en önemlisi şu. seni intihara sürükleyen sıkıcı sebep varya işte o sebep eğer intihar edersen mahşer günü

    kuruluncaya kadar kat kat fazlası ile mezarında seninle birlikte olacak.. o yüzden intihar kurtuluş değil.. senin bu en verimli çağında kendini

    dünyadan silmek istemen hem ailen hem ülken hemde insanlık için büyük kayıp olur.. evlenmeyi dene.. geçen hafta dairemin önünde komşumun 23

    yaşında çocuğu intihar etti.. inan bana geride kalanların durumunu görseydin intiharın i sini bile aklına getirmezdin... ben psikolojik destek

    almanızı tavsiye ederim, ya da kuranı kerimin türkçe açıklamasını baştan sona oku...

    teşekkür ederim, evlenmek güzel tabi ama hayatımı tam bir rayına oturtmadan pek bir albenimin olacağın düşünmüyorum artı sağlıklı da olmaz bence


    quote:

    Orijinalden alıntı: DJuquR

    Yazını baştan sona dek okudum ve yazdıklarının gerçek olduğunu düşünüyorum.

    Bence senin tek sorun aile olmuş, sana güven veren bir baba, her zaman yanında bir anne&kardeş olsaydı durumun daha farklı olurdu, arkanda ki desteği hissederdin. Kız konusunda ise merak etme sokaktaki herkes playboy değil Evet hayat bazılarımıza karşı acımasız. Ne olursa olsun, hayata karşı dik dur. Hayata sıfırdan başla, yeni bir sayfa aç. Unutma, Bill Gateste fakirdi, Atatürk'ünde babası ölmüştü, Ronaldinho ufak bir köyde yaşayan sümüklü bir çocuklu... Hayata sımsıkı sarıl ve iyimser ol...

    Allah yardımcın olsun... Bir söz var çok hoşuma gider: Hayat sana ekşi bir limon uzattıysa sende üstüne tekila ve tuz iste...

    sağol dostum, evet güzel tespitte bulundun doğrusu..çok derine girmedim o konuda ama maalesef babam ayrılık olayından sonra iyice dağıttı kendini..öncesinde de pasif bir insandı sürekli karamsar hayata dar açıdan bakan geçim derdinden önünü göremeyen biriydi...annem hep fikirleriyle bakış açısıyla uzaklarda da olsa yardımcı olmaya çalışıyor ama onunda yolunu kesen maddiyatsızlık.

    quote:

    Orijinalden alıntı: kittyMiE

    yazının hiç birini okumadım..genel bi tahminde bulanayım rock müziği seven bi yapın var...ve bira - alkol vb..kullanıyorsun..normaldir...müziğin etkisi ve alkolun gazlayıcıt arafıyla her yerde isyanı basan birisin..

    eğer bu özellikleri taşıyorsan çok normal..ama sen kalkıp ölmekten bahsediyorsun biyerine iğne batsa ana avrat söversin


    rock severim ama çok değil...alkol hiç kullanmadım .) ...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi sessiz_mavi -- 12 Kasım 2010; 1:12:03 >




  • birde bardağın dolu tarafına bak.
    - yazın güzel ve akıcı.demekki konuşman ve muhabbetinde iyi.
    - 2 yıllık okul diploman var
    - pc den hele hele yazılımdan anlıyorsun
    - gençsin ve yakınmadığına göre sağlıklı ve sağlamsın
    bence seni karamsarlığa sürükleyen iş ve yakın dost.yakın dost ha diyince gelecek veya zorlamayla olacak bir şey değil.sen zorladıkça sahte ,çıkarcı ve günübirlik kişiler gelir.dostluk zamanla sen bile anlayamadan pekişir.bence önceliğin askerlik ve iş olsun.iş için girişimci ol,gerekirse ayıya dayı de.belediyelerin bir çoğunda pc den anlayan eleman eksikliği var.eğer donanımdada (ağ kurma,yazıcı kurup çalıştırma gibi basit şeyler) biraz kendine güvenirsen, bir çok belediyede işe girersin,ama hamili kart desteğinide bulman lazım.hayata mümkün olduğunca pozitif bakmak lazım.
  • Bir hatan var onu söylemeliyim evet herkesle samimi olmak insanı sıkar ama seni iş yönünden iyi yerlere taşıycak kimselerle fasondanda olsa bağlantı kurman gerekir ,bunu neden söyledim yaşımda senden daha büyük ve bende aynı hatayı yaptım çünkü bu ülkede başka türlü kayda değer bir iş bulmak zor.ama hayat herşeye rağmen bence güzel benimde bunaldığım anlar cok oldu ama sürekli ufakta olsa umudum var.kötü şeyler olduğunda iyi günlerini hatırla ve hep böyle gitmeyeceğini bil.
  • Senin Yapman Gereken SunLar. En Önemlisi Sağlıgın Yerinde '' Beterin Beteri Var '' Annen ayakta Senin birşeyleri Yapabilmen için ilk önce Kendin inanman lazım Hayatta Engeller Tabiki Çıkıcak Çıkıyoda Ama Önemli O Engeli Aşabilmektir.ölüm intihar hiçbirşeyi cevaplamaz dahada Batırır. ! Öldün Diyelim '' ALLAH'A Nasıl Hesap vericeksin'' Onun İçin Sağlıgın Yerinde Ayaklarının üstüne Basıyosun Toparla Kendini İnan Ve Başarıcam De..!
  • off hayatimizi karartan tek sey matematik ulan kafa basmiyor ne yapalim bide bu sozel bolumlere meslek koymazlar ben bu egitim sistemine sovmemde ne yapim


    sanada hayat'da basarilar dilerim kardesim her sey umdugun gibi olur ins. rabbine sigin allah kullarini hicbir zaman yalniz birakmaz
  • 
Sayfa: önceki 1234
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.