Şimdi Ara

öldükten sonra

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
50
Cevap
0
Favori
5.735
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • insan öldükten sonra nasıl olacak? İnsanda bir ikinci beden ( astral beden) olma ihtimali varmıdır. İnsan öldükten sonra da aslında aramızda dolaşıyorsa biz bu insanı teknolojik keşiflerle fark edebilirmiz. Bu insanın fark edebilme durumunda imtihan olayı bitmiş mi olur. İnsan öldükten sonra eğer hemen yok olmuyorsa bu insanın başka aleme birden haraket etmesi mümkünmüdür. İnsan ölüleri şu an sahip olduğumuz gözle görebilir mi. Sadece hayal gücünüzü çalıştırın.



  • quote:

    Orjinalden alıntı: thelastdevil

    insan öldükten sonra nasıl olacak? İnsanda bir ikinci beden ( astral beden) olma ihtimali varmıdır. İnsan öldükten sonra da aslında aramızda dolaşıyorsa biz bu insanı teknolojik keşiflerle fark edebilirmiz. Bu insanın fark edebilme durumunda imtihan olayı bitmiş mi olur. İnsan öldükten sonra eğer hemen yok olmuyorsa bu insanın başka aleme birden haraket etmesi mümkünmüdür. İnsan ölüleri şu an sahip olduğumuz gözle görebilir mi. Sadece hayal gücünüzü çalıştırın.


    hayal gücüne gerek yok oku.

    Şura suresi ayet 30 Ayette Size gelip çatan herhangibi bir musibet yanlız kendi ellerinizin ürettikleri yüzündendir.Allah bunların birçoğunuda affediyor.

    İnsanı rahatsız eden ona huzursuzluk ve mutsuzluk veren herşey (seyyie) Kur'an ın açık beyanlarına göre insan elinin ürünüdür.Böyle olmasaydı Allaha zulüm izafe edilmiş olurdu.Allah zulumden münezzehtir.
    Burada akla gelen ikinci soru şudur;Hiçbir kötülük sergilemeden,hatta kötülük yapmaya imkan dahi bulamadan,bir yığın dert ve belanın pençesinde kıvranan insanların,mesela çocukların durumu nasıl izah edilecektir.Ayetle ilgili olarak bu soru başlangıçtan beri hep sorumuştur ve gündeme reankarnasyon gelmiştir.Tekrar bedenlenme kabul edildiğinde sorunun cevabı verilmiş olur.Ne yazıkki tekrar bedenlenme akla hint düşüncesindeki mahşer inancını kabul etmeyen tenasuhu getirdiği için ,çoğu islam bilginleri hiç tartışmaya girmeden böyle şey olmaz demiş ve reankarnasyonu bir çırpıda reddetmişlerdir.Oysaki reankarnasyon tenasuhtan farklıdır ve reankarnasyonu kabul kur'an ın haşir inancına asla engel değildir.Başka bir ifade ile reankarnasyonu kabul eden bir insan otamatik olarak mahşer inancını reddetmek gibi bir duruma kesinlikle düşmez.Mahşer inancını kabul edip etmemek ayrı bir olaydır.Reankarnasyonu hiç kabul etmeden mahşere inanmayan yüzbinlerce insan vardır.
    İşin esası şudur Reankarnasyonun varlığı mahşer inancıyla çelişmez.O inanç bütün ihtaşam ve açıklığıyla varlığını korur ve Reankarnasyonda işleyebilir.Çünki mahşer bir ba's yani kıyametin kopuşundan sonra diriltilme ve hesaba çekilme keyfiyetidir.İstisnasız bütün insanlar ba's edilecek ve hayat maceralarının hesabını hakk'ın huzurunda vereceklerdir.Ve bu hesap verme Allah'ın bizi o günün şartlarına göre bir bedene kavuşturmasıyla olacaktır.Kur'an bunu halk'ı cedid (yeniden yaratılma) İkinci inşa gibi deyimlerle ifade etmektedir.Yani ba's taki dirilip bedenlenme mezarda çürüyüp dağılmış bedene girme değildir.
    Hal böyle olunca ba's anına kadar yani berzah (mahşerle dünya arası devre) Boyunca bir ruhun bir kaç kez bedenlenmesinin ne ba's a ne haşre nede hesaba çekilmeye ters düşen bir tarafı söz konusu edilemez.
    Süleyman Ateş 30. Ayeti açıklarken bu konuyu genişçe tartışmış ve Kur'an ın daha birçok ayetinin reankarnasyonu ifadeye koyduğunu söylemiştir.

    Yaşar Nuri Öztürk Kur'an daki İslam sayfa 257-258




  • quote:

    Orijinalden alıntı: bora arpınar

    quote:

    Orjinalden alıntı: thelastdevil

    insan öldükten sonra nasıl olacak? İnsanda bir ikinci beden ( astral beden) olma ihtimali varmıdır. İnsan öldükten sonra da aslında aramızda dolaşıyorsa biz bu insanı teknolojik keşiflerle fark edebilirmiz. Bu insanın fark edebilme durumunda imtihan olayı bitmiş mi olur. İnsan öldükten sonra eğer hemen yok olmuyorsa bu insanın başka aleme birden haraket etmesi mümkünmüdür. İnsan ölüleri şu an sahip olduğumuz gözle görebilir mi. Sadece hayal gücünüzü çalıştırın.


    hayal gücüne gerek yok oku.

    Şura suresi ayet 30 Ayette Size gelip çatan herhangibi bir musibet yanlız kendi ellerinizin ürettikleri yüzündendir.Allah bunların birçoğunuda affediyor.

    İnsanı rahatsız eden ona huzursuzluk ve mutsuzluk veren herşey (seyyie) Kur'an ın açık beyanlarına göre insan elinin ürünüdür.Böyle olmasaydı Allaha zulüm izafe edilmiş olurdu.Allah zulumden münezzehtir.
    Burada akla gelen ikinci soru şudur;Hiçbir kötülük sergilemeden,hatta kötülük yapmaya imkan dahi bulamadan,bir yığın dert ve belanın pençesinde kıvranan insanların,mesela çocukların durumu nasıl izah edilecektir.Ayetle ilgili olarak bu soru başlangıçtan beri hep sorumuştur ve gündeme reankarnasyon gelmiştir.Tekrar bedenlenme kabul edildiğinde sorunun cevabı verilmiş olur.Ne yazıkki tekrar bedenlenme akla hint düşüncesindeki mahşer inancını kabul etmeyen tenasuhu getirdiği için ,çoğu islam bilginleri hiç tartışmaya girmeden böyle şey olmaz demiş ve reankarnasyonu bir çırpıda reddetmişlerdir.Oysaki reankarnasyon tenasuhtan farklıdır ve reankarnasyonu kabul kur'an ın haşir inancına asla engel değildir.Başka bir ifade ile reankarnasyonu kabul eden bir insan otamatik olarak mahşer inancını reddetmek gibi bir duruma kesinlikle düşmez.Mahşer inancını kabul edip etmemek ayrı bir olaydır.Reankarnasyonu hiç kabul etmeden mahşere inanmayan yüzbinlerce insan vardır.
    İşin esası şudur Reankarnasyonun varlığı mahşer inancıyla çelişmez.O inanç bütün ihtaşam ve açıklığıyla varlığını korur ve Reankarnasyonda işleyebilir.Çünki mahşer bir ba's yani kıyametin kopuşundan sonra diriltilme ve hesaba çekilme keyfiyetidir.İstisnasız bütün insanlar ba's edilecek ve hayat maceralarının hesabını hakk'ın huzurunda vereceklerdir.Ve bu hesap verme Allah'ın bizi o günün şartlarına göre bir bedene kavuşturmasıyla olacaktır.Kur'an bunu halk'ı cedid (yeniden yaratılma) İkinci inşa gibi deyimlerle ifade etmektedir.Yani ba's taki dirilip bedenlenme mezarda çürüyüp dağılmış bedene girme değildir.
    Hal böyle olunca ba's anına kadar yani berzah (mahşerle dünya arası devre) Boyunca bir ruhun bir kaç kez bedenlenmesinin ne ba's a ne haşre nede hesaba çekilmeye ters düşen bir tarafı söz konusu edilemez.
    Süleyman Ateş 30. Ayeti açıklarken bu konuyu genişçe tartışmış ve Kur'an ın daha birçok ayetinin reankarnasyonu ifadeye koyduğunu söylemiştir.

    Yaşar Nuri Öztürk Kur'an daki İslam sayfa 257-258
    Fatir suresi 37.Ayet ; Onlar o cehennem ateşinde rabbimiz bizi çıkar önce yaptığımızdan iyi işler yapalım diye feyat ederler.Biz sizi öğüt alacak olanın öğüt alabileceği bir ömürle yaşatmadık mı? Ve size uyarıcıda geldi.Öyle ise tadın azabı artık zalimlerin hiçbir yardımcısı yoktur.

    Hüküm Allahındır bizce ayetin zahirinden anlaşılıyorki,yeni bir imkan verilmesini isteyenler daha önce kendilerine yeterli süre verildiği için ret cevabı almaktadırlar.Bu süre verilmemiş olsaydı tekrar dünya planına gönderilebileceklerdi.Denilebilirki bu ayetin muhatabı olmak bakımından dünyada 25 yıl kalanla 100 yıl kalan aynı tutulamaz.Geri dönüşe ret verilmesi için dünyada kalışın,''Öğüt alanın onu alması için gerekli bir süreyi bulması lazımdır.Şunuda söyleyelim Kur'an Ömür kavramını İnsanın tekamülünü tamamlaması için gerekli olan süre anlamında kullanmaktadır.Buna muammer olmakta deniyor 11.ayet bu sürenin bir kitapta belirlendiğini ve hiç kimsenin bu belirlenen süresinin o kitaptaki kayıtlar aksine kısaltılamayacağını söylemektedir.Sürenin dünyaya kaç kez gelmekle tamamlanacağını Cenabı hak bilir.Kişinin mahşer hesabı işte bu hesabın tamamlanması sonucu görülecektir.
    .................................................................................................................................................................................................
    Vakıa suresi 60-62. Ayetlerdeki ölüm ve tekrar yaratılma kavramları.

    Önce ayetleri görelim; ''Aranızda ölümü biz taktir ettik ve biz yerinize diğer benzerlerinizi getirmemiz ve sizi bilemiyeceğiniz bir yaratılışta ve suretlerde tekrar yapılandırmamız hususunda önüne geçileceklerden de değiliz.(ayrıca bak İnsan 28)

    (İnsan 28- Onları yaratan ve vücutlarına biçim veren biziz. İstediğimiz zaman onları benzerleri ile değiştiririz)

    İşin esasını Allah bilir.Bu ayetlerden mahşerdeki yaratılış anlaşılabileceği gibi,dünyada yeniden bedenlenme yani reankarnasyon da anlaşılabilir.Hatta ayetler ikinci manayı anlamaya daha uygundur.Nitekim Fahrettin Errazi den Elmalılı ya kadar birçok müferris getirdikleri açıklamalarla ikinci manayı ortaya koymuş ancak geleneksel kabule uyarak reankarnasyon dan bahsetmemişledir.Reankarnasyonun Kur'an a ters düşmediğini savunan Süleyman Ateş bu ayetleri açıklarken şu satırlarıda yazmıştır.''Birinci ayette ,yeniden yaratılack insanın bedeninin bu bedenin aynı değil ,benzeri olacağı:''Sizi bilmediğiniz bir biçimde yaparız'' anlamındaki ikinci cümledende yeniden yaratılacak insanın,bilinmeyen bir biçimde yaratılacağı anlaşılır.Daha önce geçen benzeri ayetlerle karşılaştırılırsa bu ayetlerden de kemal bulmadan ölmüş insan ruhunun bilinmeyen bir zamanda ve bilinmeyen bir biçimde yeni bir bedene sokulup bedensel hayata getirileceği manası çıkarılabilir.Bu ayetler olgunluk kazanmış mümin insanlara değil ahireti inkar eden kemal bulmamış cehennem halkına hitaptır.Bundan kemal bulmamış isyancı insanların,kemal bulmak üzere tekrar bedenlere sokularak yaratılacağı anlaşılır.Bu taktirde ba's (Yeniden bedensel hayata çıkarma öldükten sonra diriltme) olayı kemal bulmamış ruhlara mahsus olabilir.Kemal bulmuş ruhlar huld cennetine gittiklerinden,bedensel hayata dönemezler.Ba2s kemal bulmamış ruhların kemal bulmak üzere bedensel hayata getirilmesidir ki bedenden bedene geçen ruh bu bedenler içinde dünyanın ıstırabını sıkıntılarını çekerek olgunlaşır.İşte bu gelip gitmeler ruhu pişirip olgunlaştıracak olan cehennem hayatıdır.Her bedensel hayatta yapılanlar,ruhun daha sonraki hayatının mahiyetini çizer.Kötülüklerden korunan ve Allah'a ibadetle olgunlaşan ruh,ebedilik cennetine girer.Birdaha gerçekte azap olan bu bedensel hayata dönmez.Ama olgunlaşmayan ruhlar olgunlaşıncaya dek yeni bedenlere sokularak dünyaya getirilirler.Olgunlaşmanın tek yoluda Allah'a ibadet ve güzel ahlaktır.
    .................................................................................................................................................................................................
    Mümin suresi 11. Ayet;Ey Rabbimiz bizi iki kez öldürdün ve iki kez dirilttin.Artık günahlarımızı itiraf ettik.Buradan çıkmak için bir başka yol daha var mı?

    Görüldüğü gibi ayette iki defa öldürülüp diriltilen ve tekrar diriltilmeyi isteyen bir topluluk söz konusu edilmektedir.Buradaki iki defa öldürülüp iki defa diriltilmeyi ayete parantez içi ifadeler yaparak istedikleri anlamlara çekenlerin kendi kanaatlerini Allah'ın kitabına sokmaktan başka hiçbir dayanakları yoktur.Ayet bazı insanların ikinci üçüncü kez bedenlenmek üzere dünyaya geri gönderildiklerini gösterir lafızdadır.Saffat suresi 54-61 ayetlerde biri cehennemde biri cennette iki arkadaş şöyle konuşturulmaktadır.''Bakarmısınız dedi.Baktı,onu cehennemin tam ortasında gördü.Dedi ki;'Vallahi ,az kalsın benide oralara indirecektin.Rabbimin nimetleri olmasaydı şimdi ben de elbette ordakilerdendim.Biz cennetlikler tekrar ölecekmiyiz?Hayır ,yanlız ilk ölümümüz.Ve biz azabada uğratılmayacağız.Gerçektende bu büyük başarının ta kendisidir.Çalışanlar böylesi için çalışsınlar.''
    Görüldüğü gibi ayetlerde cennet ehli yani tekamülünü tamamlamış olanların tekrar öldürülmeyecekleri söylenerek.Cehennem ehliyle bir farklarınında bu olduğuna dikkat çekilmektedir.Duhan suresi 56. ayet Cennet ehlinin ikinci kez öldürülmemelerini yine Allah'ın lütfu olarak gündeme getirmektedir.''Orada ilk ölümden başka ölüm tatmazlar.Allah onları bir lütuf olarak cehennem azabından korumuştur.''Müfessis Süleyman Ateş,Furkan suresi 13-14.Ayetleride İşaret ettiğimiz yönde değerlendirerek şu açıklamayı yapıyor;''Cennet hayatında ölüm yoktur.Cehennem azabından korunmuş olanlar , o nimet ve ikram içinde sonsuzca kalırlar.''
    ''Cennetliklerin ölmeyeceği vurgulanırken,Cehennemdekiler hakkında böyle bir açıklama yapılmamıştır.Hatta tersine ordakilerin ölümü temenni edecekleri;''Orada ölümü çağırırlar;Kendilerine bugün bir tek ölüm çağırmayın birçok ölüm çağırın.(Furkan suresi 13-14)Ayetleriyle belirtilir.Tevsirlere göre bu ifadelerde ,Cehennem azabının korkunçluğu anlatılmaktadır.Yani azap öyle korkunçtur ki orada bulunanlar ölmeyi yaşamaya yeğleyecek,ölüpte kurtulmayı dileyecek ama bu mümkün olmayacaktır.''O en büyük ateşe girer ,sonra onun içinde ne ölür ne de yaşar.( A'la suresi ;12-13)ayetleride bu anlamı güçlendirmektedir.''Belkide bu ayetlerde,dünyada olgunlaşıp bedenin ölümünden sonra cennete giden ruhların bir daha dünyadaki bedensel hayata dönmeyecekleri:Fakat dünyada olgunlaşmadan bedenden ayrılan ruhların bir süre ruhsal azaptan sonra bedene dönüp tekrar ölecekleri ta ruh olgunluğuna erinceye dek birkaç kez bedensel hayata dönerek ölümü tadacakları ancak olgunlaşmış ruhların bedenden ayrıldıktan sonra Cennete girip ölümsüzlüğe erecekleri anlatılmış olabilir.''Allah'ı nasıl tanımazsınız siz ölüler idiniz o sizi diritti yine öldürecek yine diriltecek.Sonra o na döndürüleceksiniz.(Bakara suresi 28)''Sonra onu öldürdü kabre koydurdu .Sonra dilediği zaman onu yeniden diriltti''(Abese suresi 21-22)Ayetlerin zahirindende bu mana anlaşılmaktadır.Gerçeği Allah bilir.İnsanlar belli yönde şartlanmış olan kamunun tepkisinden çekindikleri için bazı ayetlerin açık anlamını tavil etme yolunu tutmuşlardır.(Ateş 8/318) Ateş'e göre Bakara 28,Vakıa 60-61 İnsan 28,Abese 19-22 ayetlerde de tekrar bedenlenmeye işaret vardır.Ateş şunu da ekliyor;''Derileri piştikçe ,azabı tatsınlar diye onlara başka deriler vereceğiz''(Nisa suresi 56) Ayeti ünlü İslami düşünce ekolü İhvanus Safa tarafından tekrar bedenlenmeye delil olarak değerlendirilmiştir.(Ateş 8/202)


    Alınan Kaynak Yaşar Nuri Öztürk Kur'an daki islam sayfa 153-160-161-248-249-250

    Daha örnekler çok var yazacağım.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: bora arpınar

    Fatir suresi 37.Ayet ; Onlar o cehennem ateşinde rabbimiz bizi çıkar önce yaptığımızdan iyi işler yapalım diye feyat ederler.Biz sizi öğüt alacak olanın öğüt alabileceği bir ömürle yaşatmadık mı? Ve size uyarıcıda geldi.Öyle ise tadın azabı artık zalimlerin hiçbir yardımcısı yoktur.

    Hüküm Allahındır bizce ayetin zahirinden anlaşılıyorki,yeni bir imkan verilmesini isteyenler daha önce kendilerine yeterli süre verildiği için ret cevabı almaktadırlar.Bu süre verilmemiş olsaydı tekrar dünya planına gönderilebileceklerdi.Denilebilirki bu ayetin muhatabı olmak bakımından dünyada 25 yıl kalanla 100 yıl kalan aynı tutulamaz.Geri dönüşe ret verilmesi için dünyada kalışın,''Öğüt alanın onu alması için gerekli bir süreyi bulması lazımdır.Şunuda söyleyelim Kur'an Ömür kavramını İnsanın tekamülünü tamamlaması için gerekli olan süre anlamında kullanmaktadır.Buna muammer olmakta deniyor 11.ayet bu sürenin bir kitapta belirlendiğini ve hiç kimsenin bu belirlenen süresinin o kitaptaki kayıtlar aksine kısaltılamayacağını söylemektedir.Sürenin dünyaya kaç kez gelmekle tamamlanacağını Cenabı hak bilir.Kişinin mahşer hesabı işte bu hesabın tamamlanması sonucu görülecektir.
    .................................................................................................................................................................................................
    Vakıa suresi 60-62. Ayetlerdeki ölüm ve tekrar yaratılma kavramları.

    Önce ayetleri görelim; ''Aranızda ölümü biz taktir ettik ve biz yerinize diğer benzerlerinizi getirmemiz ve sizi bilemiyeceğiniz bir yaratılışta ve suretlerde tekrar yapılandırmamız hususunda önüne geçileceklerden de değiliz.(ayrıca bak İnsan 28)

    (İnsan 28- Onları yaratan ve vücutlarına biçim veren biziz. İstediğimiz zaman onları benzerleri ile değiştiririz)

    İşin esasını Allah bilir.Bu ayetlerden mahşerdeki yaratılış anlaşılabileceği gibi,dünyada yeniden bedenlenme yani reankarnasyon da anlaşılabilir.Hatta ayetler ikinci manayı anlamaya daha uygundur.Nitekim Fahrettin Errazi den Elmalılı ya kadar birçok müferris getirdikleri açıklamalarla ikinci manayı ortaya koymuş ancak geleneksel kabule uyarak reankarnasyon dan bahsetmemişledir.Reankarnasyonun Kur'an a ters düşmediğini savunan Süleyman Ateş bu ayetleri açıklarken şu satırlarıda yazmıştır.''Birinci ayette ,yeniden yaratılack insanın bedeninin bu bedenin aynı değil ,benzeri olacağı:''Sizi bilmediğiniz bir biçimde yaparız'' anlamındaki ikinci cümledende yeniden yaratılacak insanın,bilinmeyen bir biçimde yaratılacağı anlaşılır.Daha önce geçen benzeri ayetlerle karşılaştırılırsa bu ayetlerden de kemal bulmadan ölmüş insan ruhunun bilinmeyen bir zamanda ve bilinmeyen bir biçimde yeni bir bedene sokulup bedensel hayata getirileceği manası çıkarılabilir.Bu ayetler olgunluk kazanmış mümin insanlara değil ahireti inkar eden kemal bulmamış cehennem halkına hitaptır.Bundan kemal bulmamış isyancı insanların,kemal bulmak üzere tekrar bedenlere sokularak yaratılacağı anlaşılır.Bu taktirde ba's (Yeniden bedensel hayata çıkarma öldükten sonra diriltme) olayı kemal bulmamış ruhlara mahsus olabilir.Kemal bulmuş ruhlar huld cennetine gittiklerinden,bedensel hayata dönemezler.Ba2s kemal bulmamış ruhların kemal bulmak üzere bedensel hayata getirilmesidir ki bedenden bedene geçen ruh bu bedenler içinde dünyanın ıstırabını sıkıntılarını çekerek olgunlaşır.İşte bu gelip gitmeler ruhu pişirip olgunlaştıracak olan cehennem hayatıdır.Her bedensel hayatta yapılanlar,ruhun daha sonraki hayatının mahiyetini çizer.Kötülüklerden korunan ve Allah'a ibadetle olgunlaşan ruh,ebedilik cennetine girer.Birdaha gerçekte azap olan bu bedensel hayata dönmez.Ama olgunlaşmayan ruhlar olgunlaşıncaya dek yeni bedenlere sokularak dünyaya getirilirler.Olgunlaşmanın tek yoluda Allah'a ibadet ve güzel ahlaktır.
    .................................................................................................................................................................................................
    Mümin suresi 11. Ayet;Ey Rabbimiz bizi iki kez öldürdün ve iki kez dirilttin.Artık günahlarımızı itiraf ettik.Buradan çıkmak için bir başka yol daha var mı?

    Görüldüğü gibi ayette iki defa öldürülüp diriltilen ve tekrar diriltilmeyi isteyen bir topluluk söz konusu edilmektedir.Buradaki iki defa öldürülüp iki defa diriltilmeyi ayete parantez içi ifadeler yaparak istedikleri anlamlara çekenlerin kendi kanaatlerini Allah'ın kitabına sokmaktan başka hiçbir dayanakları yoktur.Ayet bazı insanların ikinci üçüncü kez bedenlenmek üzere dünyaya geri gönderildiklerini gösterir lafızdadır.Saffat suresi 54-61 ayetlerde biri cehennemde biri cennette iki arkadaş şöyle konuşturulmaktadır.''Bakarmısınız dedi.Baktı,onu cehennemin tam ortasında gördü.Dedi ki;'Vallahi ,az kalsın benide oralara indirecektin.Rabbimin nimetleri olmasaydı şimdi ben de elbette ordakilerdendim.Biz cennetlikler tekrar ölecekmiyiz?Hayır ,yanlız ilk ölümümüz.Ve biz azabada uğratılmayacağız.Gerçektende bu büyük başarının ta kendisidir.Çalışanlar böylesi için çalışsınlar.''
    Görüldüğü gibi ayetlerde cennet ehli yani tekamülünü tamamlamış olanların tekrar öldürülmeyecekleri söylenerek.Cehennem ehliyle bir farklarınında bu olduğuna dikkat çekilmektedir.Duhan suresi 56. ayet Cennet ehlinin ikinci kez öldürülmemelerini yine Allah'ın lütfu olarak gündeme getirmektedir.''Orada ilk ölümden başka ölüm tatmazlar.Allah onları bir lütuf olarak cehennem azabından korumuştur.''Müfessis Süleyman Ateş,Furkan suresi 13-14.Ayetleride İşaret ettiğimiz yönde değerlendirerek şu açıklamayı yapıyor;''Cennet hayatında ölüm yoktur.Cehennem azabından korunmuş olanlar , o nimet ve ikram içinde sonsuzca kalırlar.''
    ''Cennetliklerin ölmeyeceği vurgulanırken,Cehennemdekiler hakkında böyle bir açıklama yapılmamıştır.Hatta tersine ordakilerin ölümü temenni edecekleri;''Orada ölümü çağırırlar;Kendilerine bugün bir tek ölüm çağırmayın birçok ölüm çağırın.(Furkan suresi 13-14)Ayetleriyle belirtilir.Tevsirlere göre bu ifadelerde ,Cehennem azabının korkunçluğu anlatılmaktadır.Yani azap öyle korkunçtur ki orada bulunanlar ölmeyi yaşamaya yeğleyecek,ölüpte kurtulmayı dileyecek ama bu mümkün olmayacaktır.''O en büyük ateşe girer ,sonra onun içinde ne ölür ne de yaşar.( A'la suresi ;12-13)ayetleride bu anlamı güçlendirmektedir.''Belkide bu ayetlerde,dünyada olgunlaşıp bedenin ölümünden sonra cennete giden ruhların bir daha dünyadaki bedensel hayata dönmeyecekleri:Fakat dünyada olgunlaşmadan bedenden ayrılan ruhların bir süre ruhsal azaptan sonra bedene dönüp tekrar ölecekleri ta ruh olgunluğuna erinceye dek birkaç kez bedensel hayata dönerek ölümü tadacakları ancak olgunlaşmış ruhların bedenden ayrıldıktan sonra Cennete girip ölümsüzlüğe erecekleri anlatılmış olabilir.''Allah'ı nasıl tanımazsınız siz ölüler idiniz o sizi diritti yine öldürecek yine diriltecek.Sonra o na döndürüleceksiniz.(Bakara suresi 28)''Sonra onu öldürdü kabre koydurdu .Sonra dilediği zaman onu yeniden diriltti''(Abese suresi 21-22)Ayetlerin zahirindende bu mana anlaşılmaktadır.Gerçeği Allah bilir.İnsanlar belli yönde şartlanmış olan kamunun tepkisinden çekindikleri için bazı ayetlerin açık anlamını tavil etme yolunu tutmuşlardır.(Ateş 8/318) Ateş'e göre Bakara 28,Vakıa 60-61 İnsan 28,Abese 19-22 ayetlerde de tekrar bedenlenmeye işaret vardır.Ateş şunu da ekliyor;''Derileri piştikçe ,azabı tatsınlar diye onlara başka deriler vereceğiz''(Nisa suresi 56) Ayeti ünlü İslami düşünce ekolü İhvanus Safa tarafından tekrar bedenlenmeye delil olarak değerlendirilmiştir.(Ateş 8/202)


    Alınan Kaynak Yaşar Nuri Öztürk Kur'an daki islam sayfa 153-160-161-248-249-250

    Daha örnekler çok var yazacağım.

    Alıntıları Göster
    bana göre,

    ölümden sonra hayat olabilmesi için ölümden öncede bir hayatın olması gerekiyordu...
    çünkü sınırsızlık böyle birşey.

    Ne der Hayyam:

    "2 yokluk arasında 1 varlıktır insan"

    Sahip oldugum hayat yeterli bence, Doğadan daha fazlasını talep etmeme gerek yok.
    Çünkü, Mevcut hayatı en insanca yaşamak herşeyden daha anlamlıdır.


    NOT:Herkes özgür düşüncesini paylaşsın. gerçekten sıkıcı olmaya başladı copy&paste yazıları okumak. kendinize ait düşünceleri paylaşmaya öncelik verin.
    Umarım seviyeli hoş diyalog içeren bir topic olur.
    Saygılar.. zero01




  • quote:

    Orjinalden alıntı: thelastdevil

    insan öldükten sonra nasıl olacak? İnsanda bir ikinci beden ( astral beden) olma ihtimali varmıdır. İnsan öldükten sonra da aslında aramızda dolaşıyorsa biz bu insanı teknolojik keşiflerle fark edebilirmiz. Bu insanın fark edebilme durumunda imtihan olayı bitmiş mi olur. İnsan öldükten sonra eğer hemen yok olmuyorsa bu insanın başka aleme birden haraket etmesi mümkünmüdür. İnsan ölüleri şu an sahip olduğumuz gözle görebilir mi. Sadece hayal gücünüzü çalıştırın.


    ilk önce bu konuda bilgi verebilmek için insanın ya öbür tarafa gidip gelmiş ya da giden gelen birisini görmüş ya da orası hakkında bilgi veren bir kitabın (güvenilir) olması gerekir.

    İlk iki ihtimal yok önümüzde ama üçüncüsü gibi çok sağlam bir kaynağımız var.

    Kur anın hak kitap ve Peygamberimizin hak peygamber olduğunu değişik yerlerde yazarak ispatladık (gerekirse bir kere daha verilir. )

    ayrıca kıyamet alametleri bölümündeki hadisler de peygamberimizin ayrı bir peygamberliğinin ispatıdır.

    hal böyle olunca ölüm ile ilgili bütün sorulara 2 adet sağlam kaynağımızdan cevap verebiliriz...

    insan öldükten sonra ruh bedenden ayrılır ve cesedi çürür. Artık o metafizik alemde yaşamaya başlar ve onu bir kabir hayatı bekler. Dünyadaki yaşamına göre kabir bir cennetten veya cehennemden köşe olur...

    daha sonra sur üflenince kıyamet kopunca mahşer meydanında toplanılır ve sırat köprüsü hesap verme de n sonra cennet ya da cehenneme gidilir.


    ölüler herhangi bir aygıt ile görülemezler bundan sonra da görülemeyecektir. çünkü bir ölünün kabirde azap çektiğini görürseniz o zaman imtihan olayı kalkacak herkes iman edecektir. bu yüzden ölülerden haber alınamaz....




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Deep Impact

    quote:

    Orjinalden alıntı: thelastdevil

    insan öldükten sonra nasıl olacak? İnsanda bir ikinci beden ( astral beden) olma ihtimali varmıdır. İnsan öldükten sonra da aslında aramızda dolaşıyorsa biz bu insanı teknolojik keşiflerle fark edebilirmiz. Bu insanın fark edebilme durumunda imtihan olayı bitmiş mi olur. İnsan öldükten sonra eğer hemen yok olmuyorsa bu insanın başka aleme birden haraket etmesi mümkünmüdür. İnsan ölüleri şu an sahip olduğumuz gözle görebilir mi. Sadece hayal gücünüzü çalıştırın.


    ilk önce bu konuda bilgi verebilmek için insanın ya öbür tarafa gidip gelmiş ya da giden gelen birisini görmüş ya da orası hakkında bilgi veren bir kitabın (güvenilir) olması gerekir.

    İlk iki ihtimal yok önümüzde ama üçüncüsü gibi çok sağlam bir kaynağımız var.

    Kur anın hak kitap ve Peygamberimizin hak peygamber olduğunu değişik yerlerde yazarak ispatladık (gerekirse bir kere daha verilir. )

    ayrıca kıyamet alametleri bölümündeki hadisler de peygamberimizin ayrı bir peygamberliğinin ispatıdır.

    hal böyle olunca ölüm ile ilgili bütün sorulara 2 adet sağlam kaynağımızdan cevap verebiliriz...

    insan öldükten sonra ruh bedenden ayrılır ve cesedi çürür. Artık o metafizik alemde yaşamaya başlar ve onu bir kabir hayatı bekler. Dünyadaki yaşamına göre kabir bir cennetten veya cehennemden köşe olur...

    daha sonra sur üflenince kıyamet kopunca mahşer meydanında toplanılır ve sırat köprüsü hesap verme de n sonra cennet ya da cehenneme gidilir.


    ölüler herhangi bir aygıt ile görülemezler bundan sonra da görülemeyecektir. çünkü bir ölünün kabirde azap çektiğini görürseniz o zaman imtihan olayı kalkacak herkes iman edecektir. bu yüzden ölülerden haber alınamaz....
    Sevgili Deep

    insan öldükten sonra ruh bedenden ayrılır ve cesedi çürür. Artık o metafizik alemde yaşamaya başlar ve onu bir kabir hayatı bekler. Dünyadaki yaşamına göre kabir bir cennetten veya cehennemden köşe olur...

    daha sonra sur üflenince kıyamet kopunca mahşer meydanında toplanılır ve sırat köprüsü hesap verme de n sonra cennet ya da cehenneme gidilir.

    Yazının ufak bir bölümünü aldım.

    Sana sadece bir soru soracağım İlahi adalet varmıdır.? Yok dersen mesele yok var dersen o zaman ben tekrar sorarım.

    Dini tanımayan bir kabile din konularından nasıl imtihan edilecek.

    Yahudi olarak doğsaydın veya Hıristiyan doğsaydın o dinlerden çıkman zor olacağı için o şekilde ölecektin.Şimdi söylediğime dikkat et insanın kendisinin nerde ne şekilde doğacağını takdir etme hakkı varmıdır.

    Bence bu dünya ve diğer alemler imtihan yeridir.Yanlız herkese eşit şartlar tanınmak kaydı ile mesela bu dünyada sakat bir adamsan sakat olmamayı,Zenginsen fakirliği,Çok zekiysen cahilliği vs.vs tadman gerekir
    Yoksa ilahi adaletten bahsedemeyiz.Bunu da sağlayacak olan tek şey reankarnasyondur.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: bora arpınar

    Sevgili Deep

    insan öldükten sonra ruh bedenden ayrılır ve cesedi çürür. Artık o metafizik alemde yaşamaya başlar ve onu bir kabir hayatı bekler. Dünyadaki yaşamına göre kabir bir cennetten veya cehennemden köşe olur...

    daha sonra sur üflenince kıyamet kopunca mahşer meydanında toplanılır ve sırat köprüsü hesap verme de n sonra cennet ya da cehenneme gidilir.

    Yazının ufak bir bölümünü aldım.

    Sana sadece bir soru soracağım İlahi adalet varmıdır.? Yok dersen mesele yok var dersen o zaman ben tekrar sorarım.

    Dini tanımayan bir kabile din konularından nasıl imtihan edilecek.

    Yahudi olarak doğsaydın veya Hıristiyan doğsaydın o dinlerden çıkman zor olacağı için o şekilde ölecektin.Şimdi söylediğime dikkat et insanın kendisinin nerde ne şekilde doğacağını takdir etme hakkı varmıdır.

    Bence bu dünya ve diğer alemler imtihan yeridir.Yanlız herkese eşit şartlar tanınmak kaydı ile mesela bu dünyada sakat bir adamsan sakat olmamayı,Zenginsen fakirliği,Çok zekiysen cahilliği vs.vs tadman gerekir
    Yoksa ilahi adaletten bahsedemeyiz.Bunu da sağlayacak olan tek şey reankarnasyondur.

    Alıntıları Göster
    quote:

    deep impact:
    insan öldükten sonra ruh bedenden ayrılır ve cesedi çürür. Artık o metafizik alemde yaşamaya başlar ve onu bir kabir hayatı bekler. Dünyadaki yaşamına göre kabir bir cennetten veya cehennemden köşe olur...


    Yıllarca metafizik alem denilip duruldu. Oysaki bu metefazik alemin bu dünya ile ilişkisine gerçekliğine hiç değinilmedi. Yani çoğu müslüman bu alemi hayali bir alem gibi algılıyor. Hatta ruhu kendisinden birşey olarak algılayıp "ben öleceğim fakat ruhum ölmeyecek" gibi saçmalıklar duyar olduk Aslında ruh dedğimiz şey kendimiz değilmiyiz. Bunun farkına varmayan müslüman nasıl ahiret inancını anlayabilir.
    @bora arpınar bence reenkarnasyona kurandan delil bulmaya çalışmak kadar komik birşey olamaz. Sadece bir iki kendini müfessir sanan adama bakarak reenkarnasyon inancını savunmak yanlış olur. Diğer gelmiş geçmiş tüm evliyalar ve peygamberler bunun aksini savunurken bir iki şarlatana bakarak bunu savunmak yanlış olur. Tam yerini bilmiyorum ama kuranda bir yerde "onlar tekrar dünyaya gelmek isterler bir daha şans isterler fakat onlar için imtihan bitmiştir "manasında bir yerde geçiyor. Madem bir şeyler bulmaya çalışıyorsun bence bunu kuranda arama. Ama dersenki ben bunu bu şekilde hayal ediyorum. bu benim inancım ben buna saygı duyarım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi thelastdevil -- 1 Nisan 2005, 11:23:08 >




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bora arpınar

    Sevgili Deep

    insan öldükten sonra ruh bedenden ayrılır ve cesedi çürür. Artık o metafizik alemde yaşamaya başlar ve onu bir kabir hayatı bekler. Dünyadaki yaşamına göre kabir bir cennetten veya cehennemden köşe olur...

    daha sonra sur üflenince kıyamet kopunca mahşer meydanında toplanılır ve sırat köprüsü hesap verme de n sonra cennet ya da cehenneme gidilir.

    Yazının ufak bir bölümünü aldım.

    Sana sadece bir soru soracağım İlahi adalet varmıdır.? Yok dersen mesele yok var dersen o zaman ben tekrar sorarım.

    Dini tanımayan bir kabile din konularından nasıl imtihan edilecek.

    Yahudi olarak doğsaydın veya Hıristiyan doğsaydın o dinlerden çıkman zor olacağı için o şekilde ölecektin.Şimdi söylediğime dikkat et insanın kendisinin nerde ne şekilde doğacağını takdir etme hakkı varmıdır.

    Bence bu dünya ve diğer alemler imtihan yeridir.Yanlız herkese eşit şartlar tanınmak kaydı ile mesela bu dünyada sakat bir adamsan sakat olmamayı,Zenginsen fakirliği,Çok zekiysen cahilliği vs.vs tadman gerekir
    Yoksa ilahi adaletten bahsedemeyiz.Bunu da sağlayacak olan tek şey reankarnasyondur.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: bora arpınar

    Sevgili Deep

    Sana sadece bir soru soracağım İlahi adalet varmıdır.? Yok dersen mesele yok var dersen o zaman ben tekrar sorarım.

    Dini tanımayan bir kabile din konularından nasıl imtihan edilecek.

    Yahudi olarak doğsaydın veya Hıristiyan doğsaydın o dinlerden çıkman zor olacağı için o şekilde ölecektin.Şimdi söylediğime dikkat et insanın kendisinin nerde ne şekilde doğacağını takdir etme hakkı varmıdır.

    Bence bu dünya ve diğer alemler imtihan yeridir.Yanlız herkese eşit şartlar tanınmak kaydı ile mesela bu dünyada sakat bir adamsan sakat olmamayı,Zenginsen fakirliği,Çok zekiysen cahilliği vs.vs tadman gerekir
    Yoksa ilahi adaletten bahsedemeyiz.Bunu da sağlayacak olan tek şey reankarnasyondur.



    İlahi adalet vardır. Allah ın bir sıfatı da ADİL dir. ve adaleti hesap gününde gerçekleşecektir. Bunda şüphe yoktur.

    dini olmayan bir kabile dini konulardan muaftır. Hatta Kur an da peygamber gönderilmeyen kabilelere ceza verilmeyeceği geçiyor. Ama bir şart var. O da puta tapmamak ve Allah a ortak koşmamaktır. O insanlar akılları ile Allah ın varlığını kavrayabilecek özellikte insanlardır diğer insanlar gibi ...

    insanın nerede ve nasıl öleceği hakkında bir iradesi yoktur. Fakat yahudi veya hristiyandan doğanların akılları yok mu ki araştırma yapmıyorlar. Peygamberimizin ismini bilmeyen dünyada insan oranı yüzde kaç? eğer bir kişi hristiyan doğup da Hz Muhammed sav hakkında araştırma yapmıyorsa bu onun sorunudur. Ortada un yağ şeker var helva yapmak kişinin elindedir eğer o kişi helva yapmıyorsa sorumluluğu kabul ediyordur.


    İlahi adalet sakat sağlıklı arasında bir seçimlemi tecelli edecek? Öyle düşünüyorsan yanılıyorsun ,(bana göre değil dine göre yanılıyosun) dünya imtihan dünyasıdır ve herkesin imtihanı farklıdır. Kimisi zenginlikle imtihan edilir fakat zenginlerin çoğunu azmış olarak görürsün. Kaç zengin zenginliğinin hakkını verebiliyor ki? Demek asıl olan öbür dünya (sonsusz hayat) olduğu için bir kişinin bu dünyada zengin olması ona çok fazla getiri sağlayamayacak.
    diğer kişilere verilen nimetleri de bu zaaviyeden düşünebilirsin. bir insan çok zeki olabilir fakat bu zekasının şükrünü ödemesi gerekir. Yani bir insanın nimetler ile donatılmış olması ona herzaman olumlu olarak geri dönmeyebilir.

    ayrıca bütün insanlar eşit şartlarda yaratılsaydı bu dünya yaşanmaz olurdu. Herkes eşit şartlarda olan bir fabrika düşün herkes müdür olmak isteyecektir ama fabrikanın devamı için işçiye memura mühendise yöneticeye ihtiyaç var... (bu konu aceleye geldi ama istersen yine bu konuda yazabilirim)

    reenkarnasyon diye bir şey yok olamaz da . Her ruh bir kere dünyaya gelir ve bir daha asla geri gelmez. istersen bu konuda da yazabilrim biraz acelem var




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Deep Impact

    quote:

    Orjinalden alıntı: bora arpınar

    Sevgili Deep

    Sana sadece bir soru soracağım İlahi adalet varmıdır.? Yok dersen mesele yok var dersen o zaman ben tekrar sorarım.

    Dini tanımayan bir kabile din konularından nasıl imtihan edilecek.

    Yahudi olarak doğsaydın veya Hıristiyan doğsaydın o dinlerden çıkman zor olacağı için o şekilde ölecektin.Şimdi söylediğime dikkat et insanın kendisinin nerde ne şekilde doğacağını takdir etme hakkı varmıdır.

    Bence bu dünya ve diğer alemler imtihan yeridir.Yanlız herkese eşit şartlar tanınmak kaydı ile mesela bu dünyada sakat bir adamsan sakat olmamayı,Zenginsen fakirliği,Çok zekiysen cahilliği vs.vs tadman gerekir
    Yoksa ilahi adaletten bahsedemeyiz.Bunu da sağlayacak olan tek şey reankarnasyondur.



    İlahi adalet vardır. Allah ın bir sıfatı da ADİL dir. ve adaleti hesap gününde gerçekleşecektir. Bunda şüphe yoktur.

    dini olmayan bir kabile dini konulardan muaftır. Hatta Kur an da peygamber gönderilmeyen kabilelere ceza verilmeyeceği geçiyor. Ama bir şart var. O da puta tapmamak ve Allah a ortak koşmamaktır. O insanlar akılları ile Allah ın varlığını kavrayabilecek özellikte insanlardır diğer insanlar gibi ...

    insanın nerede ve nasıl öleceği hakkında bir iradesi yoktur. Fakat yahudi veya hristiyandan doğanların akılları yok mu ki araştırma yapmıyorlar. Peygamberimizin ismini bilmeyen dünyada insan oranı yüzde kaç? eğer bir kişi hristiyan doğup da Hz Muhammed sav hakkında araştırma yapmıyorsa bu onun sorunudur. Ortada un yağ şeker var helva yapmak kişinin elindedir eğer o kişi helva yapmıyorsa sorumluluğu kabul ediyordur.


    İlahi adalet sakat sağlıklı arasında bir seçimlemi tecelli edecek? Öyle düşünüyorsan yanılıyorsun ,(bana göre değil dine göre yanılıyosun) dünya imtihan dünyasıdır ve herkesin imtihanı farklıdır. Kimisi zenginlikle imtihan edilir fakat zenginlerin çoğunu azmış olarak görürsün. Kaç zengin zenginliğinin hakkını verebiliyor ki? Demek asıl olan öbür dünya (sonsusz hayat) olduğu için bir kişinin bu dünyada zengin olması ona çok fazla getiri sağlayamayacak.
    diğer kişilere verilen nimetleri de bu zaaviyeden düşünebilirsin. bir insan çok zeki olabilir fakat bu zekasının şükrünü ödemesi gerekir. Yani bir insanın nimetler ile donatılmış olması ona herzaman olumlu olarak geri dönmeyebilir.

    ayrıca bütün insanlar eşit şartlarda yaratılsaydı bu dünya yaşanmaz olurdu. Herkes eşit şartlarda olan bir fabrika düşün herkes müdür olmak isteyecektir ama fabrikanın devamı için işçiye memura mühendise yöneticeye ihtiyaç var... (bu konu aceleye geldi ama istersen yine bu konuda yazabilirim)

    reenkarnasyon diye bir şey yok olamaz da . Her ruh bir kere dünyaya gelir ve bir daha asla geri gelmez. istersen bu konuda da yazabilrim biraz acelem var


    Alıntıları Göster
    quote:

    Yıllarca metafizik alem denilip duruldu. Oysaki bu metefazik alemin bu dünya ile ilişkisine gerçekliğine hiç değinilmedi. Yani çoğu müslüman bu alemi hayali bir alem gibi algılıyor. Hatta ruhu kendisinden birşey olarak algılayıp "ben öleceğim fakat ruhum ölmeyecek" gibi saçmalıklar duyar olduk Aslında ruh dedğimiz şey kendimiz değilmiyiz. Bunun farkına varmayan müslüman nasıl ahiret inancını anlayabilir.


    ruh konusu karmaşık bir konu ve dini kaynaklarda da sınırlı bilgiler var. Ruh var mı yok mu topiğine uzunca alıntı yaptım.

    dini kaynaklarda ruhlar alemi diye geçer. Ruhlar yaratılmış ve Allah bütün ruhlara ben sizin rabbiniz miyim? diye sormuş ve bütün ruhlarımız tasdiklemiştir. ondan sonra sırayla yeryüzüne gelmişizdir. (kaynaklarda böyle geçiyor) elbette ruh bedenden ayrılarak cennete gidecek ve insanı insan yapan zaten ruhtur. Ruh bedenden ayrılınca insani hiçbir fonksiyonumuz yokrtur. (bakınız ölüler) Ruhlar da sonsuz bir hayat yaşayacaklardır. Sonsuzluk ise :

    mesela otobüsğn ankaradan istanbula kadar gideceği sürede hayatın var diyelim. sonsuzlukta ise o otobüs hareket etmiyor...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: bora arpınar

    Sevgili Deep

    insan öldükten sonra ruh bedenden ayrılır ve cesedi çürür. Artık o metafizik alemde yaşamaya başlar ve onu bir kabir hayatı bekler. Dünyadaki yaşamına göre kabir bir cennetten veya cehennemden köşe olur...

    daha sonra sur üflenince kıyamet kopunca mahşer meydanında toplanılır ve sırat köprüsü hesap verme de n sonra cennet ya da cehenneme gidilir.

    Yazının ufak bir bölümünü aldım.

    Sana sadece bir soru soracağım İlahi adalet varmıdır.? Yok dersen mesele yok var dersen o zaman ben tekrar sorarım.

    Dini tanımayan bir kabile din konularından nasıl imtihan edilecek.

    Yahudi olarak doğsaydın veya Hıristiyan doğsaydın o dinlerden çıkman zor olacağı için o şekilde ölecektin.Şimdi söylediğime dikkat et insanın kendisinin nerde ne şekilde doğacağını takdir etme hakkı varmıdır.

    Bence bu dünya ve diğer alemler imtihan yeridir.Yanlız herkese eşit şartlar tanınmak kaydı ile mesela bu dünyada sakat bir adamsan sakat olmamayı,Zenginsen fakirliği,Çok zekiysen cahilliği vs.vs tadman gerekir
    Yoksa ilahi adaletten bahsedemeyiz.Bunu da sağlayacak olan tek şey reankarnasyondur.

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: bora arpınar
    Yazının ufak bir bölümünü aldım.

    Sana sadece bir soru soracağım İlahi adalet varmıdır.? Yok dersen mesele yok var dersen o zaman ben tekrar sorarım.

    Dini tanımayan bir kabile din konularından nasıl imtihan edilecek.

    Yahudi olarak doğsaydın veya Hıristiyan doğsaydın o dinlerden çıkman zor olacağı için o şekilde ölecektin.Şimdi söylediğime dikkat et insanın kendisinin nerde ne şekilde doğacağını takdir etme hakkı varmıdır.

    Bence bu dünya ve diğer alemler imtihan yeridir.Yanlız herkese eşit şartlar tanınmak kaydı ile mesela bu dünyada sakat bir adamsan sakat olmamayı,Zenginsen fakirliği,Çok zekiysen cahilliği vs.vs tadman gerekir
    Yoksa ilahi adaletten bahsedemeyiz.Bunu da sağlayacak olan tek şey reankarnasyondur.



    Arkadaş, insanlar yalnızca bildiklerinden sorumlu tutulacaktır. Hem artık zaman değişmiş. Bu dünya bir köy gibi olmuş. Çinde bi olay olsa anında öğreniyoruz. Bu haldeyken araştırmazsa, acaba ben doğru olanı mı yaşıyorum diye kendini sorgulamazsa elbette bir cezası vardır.


    Sen Allah'ın Adil isminde hata ediyorsun. Bizler kainattaki mizanı, ölçüyü, mükemmelliği görüyoruz. Allah'ın Adil ismini anlıyoruz ve diyoruz ki Allah Hakimdir, abes iş yapmaz, O hem rahimdir ihsanı ve merhameti boldur.

    Aramızdaki fark şu iki adamın haline benzer ki: Onlardan birisi yukarıya, diğeri aşağıya gider. Her ikisi de pek çok su arklarını görürler. Yukarıya giden şahıs, doğru çeşmenin başına gider, suyun menbaını, kaynağını bulur; tatlı, temiz bir su olduğunu anlar. Sonra o çeşmeden teşaub edip dağılan bütün arkların temiz ve tatlı olduklarına hükmeder ve hangi arka tesadüf ederse, tatlı ve temiz olduğunda tereddüd etmez. İşte bu itibarla, kendisine vehimler tasallut etmezler. Aşağıya giden öteki şahıs ise arklara bakar, suyun menbaını göremediğinden, her rastgeldiği ark suyunun tatlı olup olmadığını anlamak için delilleri, emareleri aramaya mecbur olur...

    Bizler çeşmenin kaynağının temiz olduğunu anlamışız. Hergördüğümüz çeşme temizdir deriz. Sen ise kaynağı bilmediğin için her çeşmede acaba temiz değil midir diye şüpheye düşersin. Biz Allah'ın sıfatlarının hak olduğuna karar vermişiz. Ne görsek Allah'ın Adil ismini bildiğimiz için adaleti bulmamız zor olmuyor. Sen ise en ufak bir şüphe görsen direk inkar ediyorsun......




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Deep Impact

    quote:

    Yıllarca metafizik alem denilip duruldu. Oysaki bu metefazik alemin bu dünya ile ilişkisine gerçekliğine hiç değinilmedi. Yani çoğu müslüman bu alemi hayali bir alem gibi algılıyor. Hatta ruhu kendisinden birşey olarak algılayıp "ben öleceğim fakat ruhum ölmeyecek" gibi saçmalıklar duyar olduk Aslında ruh dedğimiz şey kendimiz değilmiyiz. Bunun farkına varmayan müslüman nasıl ahiret inancını anlayabilir.


    ruh konusu karmaşık bir konu ve dini kaynaklarda da sınırlı bilgiler var. Ruh var mı yok mu topiğine uzunca alıntı yaptım.

    dini kaynaklarda ruhlar alemi diye geçer. Ruhlar yaratılmış ve Allah bütün ruhlara ben sizin rabbiniz miyim? diye sormuş ve bütün ruhlarımız tasdiklemiştir. ondan sonra sırayla yeryüzüne gelmişizdir. (kaynaklarda böyle geçiyor) elbette ruh bedenden ayrılarak cennete gidecek ve insanı insan yapan zaten ruhtur. Ruh bedenden ayrılınca insani hiçbir fonksiyonumuz yokrtur. (bakınız ölüler) Ruhlar da sonsuz bir hayat yaşayacaklardır. Sonsuzluk ise :

    mesela otobüsğn ankaradan istanbula kadar gideceği sürede hayatın var diyelim. sonsuzlukta ise o otobüs hareket etmiyor...

    Alıntıları Göster
    sevgili deep impact, sana iki sorum olacak...birincisi şu: dinlerden bihaber kabileler ceza almayacak diyorsun, başka bir söyleşimizde insanın niçin yaratıldığını sorduğumda bana "dünya imtihan yeridir, sınav için yaratıldık" demiştin...madem bu kabileler imtihandan muaflar o zaman neden yaratıldılar?
    diğer sorum da şu: sence anası babası müslüman olan, daha çocukken islam öğretisine göre yetiştirilen birinin doğru yolu bulmasıyla, babası rahip olan ve "islama göre" türlü safsatalarla beyni yıkanmış birinin doğru yolu bulması gercekten aynı zorluk derecesinde midir?




  • quote:

    Orijinalden alıntı: NumberOneMercury

    sevgili deep impact, sana iki sorum olacak...birincisi şu: dinlerden bihaber kabileler ceza almayacak diyorsun, başka bir söyleşimizde insanın niçin yaratıldığını sorduğumda bana "dünya imtihan yeridir, sınav için yaratıldık" demiştin...madem bu kabileler imtihandan muaflar o zaman neden yaratıldılar?
    diğer sorum da şu: sence anası babası müslüman olan, daha çocukken islam öğretisine göre yetiştirilen birinin doğru yolu bulmasıyla, babası rahip olan ve "islama göre" türlü safsatalarla beyni yıkanmış birinin doğru yolu bulması gercekten aynı zorluk derecesinde midir?

    Alıntıları Göster
    mustafa hocam iyi, güzel konuşmuşsun da aklımıza takılan soruların üstüne gidip mantığımız sonucu doğru kararı vermek yerine başkaları inanıyor o zaman ben de inanmalıyım deyip sürü psikolojisiyle mi hareket edelim? herkes aklına takılan konuları elbetteki soracaktır, ben bunda yanlış birşey göremiyorum, v arkadası bu şekilde eleştirmene anlam veremiyorum...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: NumberOneMercury

    sevgili deep impact, sana iki sorum olacak...birincisi şu: dinlerden bihaber kabileler ceza almayacak diyorsun, başka bir söyleşimizde insanın niçin yaratıldığını sorduğumda bana "dünya imtihan yeridir, sınav için yaratıldık" demiştin...madem bu kabileler imtihandan muaflar o zaman neden yaratıldılar?
    diğer sorum da şu: sence anası babası müslüman olan, daha çocukken islam öğretisine göre yetiştirilen birinin doğru yolu bulmasıyla, babası rahip olan ve "islama göre" türlü safsatalarla beyni yıkanmış birinin doğru yolu bulması gercekten aynı zorluk derecesinde midir?

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: dredd

    sevgili deep impact, sana iki sorum olacak...birincisi şu: dinlerden bihaber kabileler ceza almayacak diyorsun, başka bir söyleşimizde insanın niçin yaratıldığını sorduğumda bana "dünya imtihan yeridir, sınav için yaratıldık" demiştin...madem bu kabileler imtihandan muaflar o zaman neden yaratıldılar?
    diğer sorum da şu: sence anası babası müslüman olan, daha çocukken islam öğretisine göre yetiştirilen birinin doğru yolu bulmasıyla, babası rahip olan ve "islama göre" türlü safsatalarla beyni yıkanmış birinin doğru yolu bulması gercekten aynı zorluk derecesinde midir?


    Arkadaş, insanlar yalnızca bildiklerinden sorumlu tutulacaktır. İslamın içinde doğan ona göre, Anası babası farklı dinden ona göre... bu örnekler çoğaltılabilir. Ama herkes imtihana tabi tutulacaktır. Hem artık zaman değişmiş. Bu dünya bir köy gibi olmuş. Çinde bi olay olsa anında öğreniyoruz. Bu haldeyken araştırmazsa, acaba ben doğru olanı mı yaşıyorum diye kendini sorgulamazsa elbette bir cezası vardır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: NumberOneMercury

    mustafa hocam iyi, güzel konuşmuşsun da aklımıza takılan soruların üstüne gidip mantığımız sonucu doğru kararı vermek yerine başkaları inanıyor o zaman ben de inanmalıyım deyip sürü psikolojisiyle mi hareket edelim? herkes aklına takılan konuları elbetteki soracaktır, ben bunda yanlış birşey göremiyorum, v arkadası bu şekilde eleştirmene anlam veremiyorum...

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: dredd

    mustafa hocam iyi, güzel konuşmuşsun da aklımıza takılan soruların üstüne gidip mantığımız sonucu doğru kararı vermek yerine başkaları inanıyor o zaman ben de inanmalıyım deyip sürü psikolojisiyle mi hareket edelim? herkes aklına takılan konuları elbetteki soracaktır, ben bunda yanlış birşey göremiyorum, v arkadası bu şekilde eleştirmene anlam veremiyorum...


    Ben aramızdaki farkı söyledim. Eğer hakaret kokusu varsa özür dilerim... Tabi ki sorgulamasında bir sorun yok. Hatta çok hoş birşey. İnanmayıp araştırmayan bir insanla kıyaslanmayacak dereceke güzel birşey...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: NumberOneMercury

    sevgili deep impact, sana iki sorum olacak...birincisi şu: dinlerden bihaber kabileler ceza almayacak diyorsun, başka bir söyleşimizde insanın niçin yaratıldığını sorduğumda bana "dünya imtihan yeridir, sınav için yaratıldık" demiştin...madem bu kabileler imtihandan muaflar o zaman neden yaratıldılar?
    diğer sorum da şu: sence anası babası müslüman olan, daha çocukken islam öğretisine göre yetiştirilen birinin doğru yolu bulmasıyla, babası rahip olan ve "islama göre" türlü safsatalarla beyni yıkanmış birinin doğru yolu bulması gercekten aynı zorluk derecesinde midir?

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: dredd

    sevgili deep impact, sana iki sorum olacak...birincisi şu: dinlerden bihaber kabileler ceza almayacak diyorsun, başka bir söyleşimizde insanın niçin yaratıldığını sorduğumda bana "dünya imtihan yeridir, sınav için yaratıldık" demiştin...madem bu kabileler imtihandan muaflar o zaman neden yaratıldılar?


    insanlar mhtelif sebepler ile adalarda veya ormanlık arazilerde yaşayarak diğer medeniyetlerden haberi olmayabilir. Allah her kavme peygamber göndermiştir fakat iki peygamber arasında ki bazı nesillere peygamberlerin sesleri ulaşmamış olabilir . Bu tip topluluklar için bu istisna geçerlidir bunun da toplam insanlara nispeti pek azdır. Ayrıca bu insanlardan meydana gelecek nesillere peygamber ve kitap mutlaka ulaşacaktır ama bazı zaman dilimlerinde habersiz kalabilirler...
    quote:


    diğer sorum da şu: sence anası babası müslüman olan, daha çocukken islam öğretisine göre yetiştirilen birinin doğru yolu bulmasıyla, babası rahip olan ve "islama göre" türlü safsatalarla beyni yıkanmış birinin doğru yolu bulması gercekten aynı zorluk derecesinde midir?


    zorluk derecesi aynı mıdır? güzel bir soru fakat ben bu soruyu şöyle açıklamayı düşünüyorum.
    1- Malum kimyada eşik enerjisi var. Eşik enerjisini aşan tepkimeler reaksiyona girer. Aynen öylede dediğin insanların eşik enerjisi düşüktür ve Allah ı bulma yolundaki gayretleri Allah tarafından boş çevrilmeyecek ve imana gelmesi yönünde yolu açılacaktır.

    2- Allah her insana akıl ve fikir vermiş bunu da kullanmak insana düşmüştür. Diğer dinlere baktığımızda akla ve mantığa aykırı sözlerin olduğu muhakkak (Allah ın evlat edinme fikri (hristiyanlık) ) . akıllı bir hristiyan Kur an ve Hz Muhammed i mutlaka duymuş olacaktır. Ona düşende Kur an ve incili kıyaslamak olacaktır. Birazcık bir araştırma ile hangisinin daha sağlam kaynak olduğuna karar verebilir. Bu kadarcık zahmete girmiyorsa kendisi bilir...

    Şahsen ben hristiyan olsaydım mutlaka Kur an ı alır okurdum.

    3- Ayrıca bir kaç dini kaynakta Allah kulum bana doğru yürürse ben ona koşarak gelirim buyurmaktadır. Yani müspet ve imani yolda atılacak adımları Allah boş çevirmeyecek ona türlü türlü yardımcılar gönderecektir...

    4- Günlük hayatta gördüğün gibi kulağına günde 5 defa ezan okunan insanlar dahi Allah ın varlığını inkar edebiliyorlar.

    5- Dünya hayatı cenneti kazanmak ve cehennemden kurtulmak için vardır. Bunlar ödül ve cezadır. Ama asıl gaye Allah ın rızasını kazanmaktır. Allah ın rızasını kazanmak için de çabalamak ve gayretli olmak gerektir...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: zero01

    bana göre,

    ölümden sonra hayat olabilmesi için ölümden öncede bir hayatın olması gerekiyordu...
    çünkü sınırsızlık böyle birşey.

    Ne der Hayyam:

    "2 yokluk arasında 1 varlıktır insan"

    Sahip oldugum hayat yeterli bence, Doğadan daha fazlasını talep etmeme gerek yok.
    Çünkü, Mevcut hayatı en insanca yaşamak herşeyden daha anlamlıdır.


    NOT:Herkes özgür düşüncesini paylaşsın. gerçekten sıkıcı olmaya başladı copy&paste yazıları okumak. kendinize ait düşünceleri paylaşmaya öncelik verin.
    Umarım seviyeli hoş diyalog içeren bir topic olur.
    Saygılar.. zero01

    Alıntıları Göster
    quote:

    Orjinalden alıntı: zero01

    Sahip oldugum hayat yeterli bence, Doğadan daha fazlasını talep etmeme gerek yok.
    Çünkü, Mevcut hayatı en insanca yaşamak herşeyden daha anlamlıdır.


    mazlumlar hakkını almadan zalimler de cezasını çekmeden bu dünyadan çekip gidiyor da neden bu zalimlere ceza mazlumlara da hakkını verecek bir talepte bulunmazsın zero01 kardeş...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: thelastdevil

    quote:

    deep impact:
    insan öldükten sonra ruh bedenden ayrılır ve cesedi çürür. Artık o metafizik alemde yaşamaya başlar ve onu bir kabir hayatı bekler. Dünyadaki yaşamına göre kabir bir cennetten veya cehennemden köşe olur...


    Yıllarca metafizik alem denilip duruldu. Oysaki bu metefazik alemin bu dünya ile ilişkisine gerçekliğine hiç değinilmedi. Yani çoğu müslüman bu alemi hayali bir alem gibi algılıyor. Hatta ruhu kendisinden birşey olarak algılayıp "ben öleceğim fakat ruhum ölmeyecek" gibi saçmalıklar duyar olduk Aslında ruh dedğimiz şey kendimiz değilmiyiz. Bunun farkına varmayan müslüman nasıl ahiret inancını anlayabilir.
    @bora arpınar bence reenkarnasyona kurandan delil bulmaya çalışmak kadar komik birşey olamaz. Sadece bir iki kendini müfessir sanan adama bakarak reenkarnasyon inancını savunmak yanlış olur. Diğer gelmiş geçmiş tüm evliyalar ve peygamberler bunun aksini savunurken bir iki şarlatana bakarak bunu savunmak yanlış olur. Tam yerini bilmiyorum ama kuranda bir yerde "onlar tekrar dünyaya gelmek isterler bir daha şans isterler fakat onlar için imtihan bitmiştir "manasında bir yerde geçiyor. Madem bir şeyler bulmaya çalışıyorsun bence bunu kuranda arama. Ama dersenki ben bunu bu şekilde hayal ediyorum. bu benim inancım ben buna saygı duyarım.

    Alıntıları Göster
    Thelastdevil reankarnasyona Kuran dan delil arama demişsin peki nereden arayacağız? o beyenmediğin müfessirler bu işin ilmini yapmış insanlar.Diğer evliyalar peygamberler öyle demedi diyorsun yanlarındamıydın veya kaynak göster.Reankarnasyon vardır bakın üstteki topiklerde arkadaşlarımız eski çağlarda bulunan aliminyum kemer li ion piller concorde uçak larından bahsetmişler.Dünya ve diğer alemler (çünki sadece dünya var diyemeyiz) belkide bizden çok daha gelişmiş medeniyetlere ev sahipliği yapmışlardır.Ben reankarnasyonun varlığını anlatırken işkembeden sallamıyorum hatta o senin dediğin bir kez daha dünyaya gelmek için yalvarırlar kelimesi aslında öyle değil ölümden sonra ruh eğer günahkar ise ve kemale ulaşmamış sa azabını çekip (resetlenip) tekrar dünyaya başka bir bedenle eksiklerini tamamlamak için gönderiliyor işte bu esnada dünyaya gitmemek için yalvarıyor.Ya Rabbi beni tekrar gönderme diye ama olgunluk kazanıp cenneti hak edene kadar (kemale ermek) bu gidiş gelmeler devam edecek yani bir nevi cehennem burası.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: bora arpınar

    Thelastdevil reankarnasyona Kuran dan delil arama demişsin peki nereden arayacağız? o beyenmediğin müfessirler bu işin ilmini yapmış insanlar.Diğer evliyalar peygamberler öyle demedi diyorsun yanlarındamıydın veya kaynak göster.Reankarnasyon vardır bakın üstteki topiklerde arkadaşlarımız eski çağlarda bulunan aliminyum kemer li ion piller concorde uçak larından bahsetmişler.Dünya ve diğer alemler (çünki sadece dünya var diyemeyiz) belkide bizden çok daha gelişmiş medeniyetlere ev sahipliği yapmışlardır.Ben reankarnasyonun varlığını anlatırken işkembeden sallamıyorum hatta o senin dediğin bir kez daha dünyaya gelmek için yalvarırlar kelimesi aslında öyle değil ölümden sonra ruh eğer günahkar ise ve kemale ulaşmamış sa azabını çekip (resetlenip) tekrar dünyaya başka bir bedenle eksiklerini tamamlamak için gönderiliyor işte bu esnada dünyaya gitmemek için yalvarıyor.Ya Rabbi beni tekrar gönderme diye ama olgunluk kazanıp cenneti hak edene kadar (kemale ermek) bu gidiş gelmeler devam edecek yani bir nevi cehennem burası.

    Alıntıları Göster
    KURAN'DA REENKARNASYON YOKTUR, ÖLÜM VE DİRİLME BİR KEREDİR

    Reenkarnasyon hiçbir ilahi kaynağa dayanmayan batıl bir inançtır. Ancak sadece Hint dinlerinde değil, dünyanın her yerinde reenkarnasyona inanan, daha doğrusu reenkarnasyonun doğru olmasını isteyen insanlar bulunmaktadır. Bunun nedeni, dine inanmayan, ahiretin varlığını inkar eden, ölümden sonra yok olmaktan veya sonsuza kadar cehennemde kalmaktan korkan insanların, reenkarnasyonu, bu korkularını yenmek için bir çıkar yol olarak görmeleridir. Çünkü reenkarnasyon inancının temelinde de ölümden korkmamak gerektiği ve insanın yeniden doğuşlarla arzularına ulaşabileceği yönünde gerçek dışı bir telkin yatmaktadır.

    Oysa Kuran'da ölümün ve dirilişin bir kez olduğu bildirilmektedir. Her insan dünyada sadece tek bir hayat yaşar, bu hayatından sonra ölür ve ölümünden sonra tekrar diriltilerek, dünyada tüm yapıp ettiklerine göre sonsuza kadar cennette veya cehennemde kalmayı hak eder. Yani insanın bir dünya hayatı, bir de sonsuza kadar yaşayacağı ahiret hayatı vardır. İnsanların öldükten sonra dünya hayatına geri dönemeyecekleri Kuran'da çok açık olarak bildirilmektedir:

    Yıkıma uğrattığımız bir ülkeye (tekrar dünya hayatı) imkansız (haram)dır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyecekler. (Enbiya Suresi, 95)

    Sonunda, onlardan birine ölüm geldiği zaman, der ki: "Rabbim, beni geri çevirin. Ki, geride bıraktığım (dünya)da salih amellerde bulunayım." Asla, gerçekten bu, yalnızca bir sözdür, bunu da kendisi söylemektedir. Onların önlerinde, diriltilip kaldırılacakları güne kadar bir engel (berzah) vardır. (Mü'minun Suresi, 99-100)


    Her nefis ölümü tadıcıdır. Kıyamet günü elbette ecirleriniz eksiksizce ödenecektir. Kim ateşten uzaklaştırılır
    ve cennete sokulursa, artık o gerçekten kurtuluşa ermiştir...
    (Al-i İmran Suresi, 185)


    Yukarıdaki ayetlerde de görüldüğü gibi, insanların bir bölümü ölüm ile karşılaşınca, tekrar dirilme ümidi içinde olacaklardır. Ancak, kendilerine bunun kesinlikle mümkün olmadığı o an açıklanacaktır. Allah bir başka ayetinde insanların ölümü ve diriltilmesi ile ilgili şunları bildirir:

    Nasıl oluyor da Allah'ı inkar ediyorsunuz? Oysa ölü iken sizi o diriltti; sonra sizi yine öldürecek, yine diriltecektir ve sonra O'na döndürüleceksiniz. (Bakara Suresi, 28)

    Yukarıdaki ayette görüldüğü gibi, insan başlangıçta ölüdür, yani yaratılışının temeli başlangıçta, toprak, su, çamur gibi cansız maddelerden oluşmaktadır. Daha sonra Allah bu cansız yığına "bir düzen içinde şekil verip" diriltir. Bu dirilişten belli bir süre sonra insan, yaşamı sona erince tekrar öldürülür ve toprağa geri döner, çürüyüp-ufalanıp toz haline gelir. Bu da insanın ikinci defa ölü haline geçişidir. Geriye ise son kez diriltilmesi kalmıştır. Bu da ahiretteki dirilmesidir. Her insan ahirette diriltilecek ve bir daha geri dönüşün mümkün olmadığını anlayarak, dünyada yaptığı herşeyin hesabını verecektir.

    Diğer ayetlerde de insanın dünyaya geldikten sonra tek bir ölümden başka ölüm tadmayacağı şöyle bildirilir:

    Orda, ilk ölümün dışında başka ölüm tadmazlar. Ve (Allah da) onları cehennem azabından korumuştur. Senin Rabbinden, bir fazl ve (lütuf) olarak. İşte büyük 'mutluluk ve kurtuluş' budur. (Duhan Suresi, 56- 57)

    Yukarıdaki ayetler, ölümün sadece bir kez olduğunun görülmesi açısından son derece açık ve kesindir. İnsanlar her ne kadar ölüm ve ahiret korkularını yenmek ve kendilerini teselli etmek için reenkarnasyon gibi batıl inançları kabul etmek isteseler de, gerçek olan, öldükten sonra bir daha dünyaya gelmeyecekleridir. Her insan sadece bir kez ölecektir ve bu ölümünden sonra, Allah'ın takdiri olarak sonsuza kadar yaşayacağı ahiret hayatı başlayacaktır. Allah her insanı dünyada yaptığı iyilik veya kötülüklere göre, cennetle ödüllendirecek veya cehennemle cezalandıracaktır. Allah, sonsuz adalet sahibi, sonsuz merhametli ve şefkatli olandır ve herkese yaptığının karşılığını eksiksiz olarak verendir.

    Ölümden veya cehenneme gitme ihtimalinden korkarak, batıl inançlarda teselli aramak ise, hiç şüphesiz insana çok büyük bir yıkım getirir. Akıl ve vicdan sahibi bir insan, bu yönde bir korkusu varsa, cehennem azabından kurtulup cenneti umabilmek için samimi bir kalple Allah'a yönelmeli ve insanlar için tek hidayet rehberi olan Kuran'a uymalıdır.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: thelastdevil

    KURAN'DA REENKARNASYON YOKTUR, ÖLÜM VE DİRİLME BİR KEREDİR

    Reenkarnasyon hiçbir ilahi kaynağa dayanmayan batıl bir inançtır. Ancak sadece Hint dinlerinde değil, dünyanın her yerinde reenkarnasyona inanan, daha doğrusu reenkarnasyonun doğru olmasını isteyen insanlar bulunmaktadır. Bunun nedeni, dine inanmayan, ahiretin varlığını inkar eden, ölümden sonra yok olmaktan veya sonsuza kadar cehennemde kalmaktan korkan insanların, reenkarnasyonu, bu korkularını yenmek için bir çıkar yol olarak görmeleridir. Çünkü reenkarnasyon inancının temelinde de ölümden korkmamak gerektiği ve insanın yeniden doğuşlarla arzularına ulaşabileceği yönünde gerçek dışı bir telkin yatmaktadır.

    Oysa Kuran'da ölümün ve dirilişin bir kez olduğu bildirilmektedir. Her insan dünyada sadece tek bir hayat yaşar, bu hayatından sonra ölür ve ölümünden sonra tekrar diriltilerek, dünyada tüm yapıp ettiklerine göre sonsuza kadar cennette veya cehennemde kalmayı hak eder. Yani insanın bir dünya hayatı, bir de sonsuza kadar yaşayacağı ahiret hayatı vardır. İnsanların öldükten sonra dünya hayatına geri dönemeyecekleri Kuran'da çok açık olarak bildirilmektedir:

    Yıkıma uğrattığımız bir ülkeye (tekrar dünya hayatı) imkansız (haram)dır; hiç şüphesiz onlar, (dünyaya) bir daha geri dönmeyecekler. (Enbiya Suresi, 95)

    Sonunda, onlardan birine ölüm geldiği zaman, der ki: "Rabbim, beni geri çevirin. Ki, geride bıraktığım (dünya)da salih amellerde bulunayım." Asla, gerçekten bu, yalnızca bir sözdür, bunu da kendisi söylemektedir. Onların önlerinde, diriltilip kaldırılacakları güne kadar bir engel (berzah) vardır. (Mü'minun Suresi, 99-100)


    Her nefis ölümü tadıcıdır. Kıyamet günü elbette ecirleriniz eksiksizce ödenecektir. Kim ateşten uzaklaştırılır
    ve cennete sokulursa, artık o gerçekten kurtuluşa ermiştir...
    (Al-i İmran Suresi, 185)


    Yukarıdaki ayetlerde de görüldüğü gibi, insanların bir bölümü ölüm ile karşılaşınca, tekrar dirilme ümidi içinde olacaklardır. Ancak, kendilerine bunun kesinlikle mümkün olmadığı o an açıklanacaktır. Allah bir başka ayetinde insanların ölümü ve diriltilmesi ile ilgili şunları bildirir:

    Nasıl oluyor da Allah'ı inkar ediyorsunuz? Oysa ölü iken sizi o diriltti; sonra sizi yine öldürecek, yine diriltecektir ve sonra O'na döndürüleceksiniz. (Bakara Suresi, 28)

    Yukarıdaki ayette görüldüğü gibi, insan başlangıçta ölüdür, yani yaratılışının temeli başlangıçta, toprak, su, çamur gibi cansız maddelerden oluşmaktadır. Daha sonra Allah bu cansız yığına "bir düzen içinde şekil verip" diriltir. Bu dirilişten belli bir süre sonra insan, yaşamı sona erince tekrar öldürülür ve toprağa geri döner, çürüyüp-ufalanıp toz haline gelir. Bu da insanın ikinci defa ölü haline geçişidir. Geriye ise son kez diriltilmesi kalmıştır. Bu da ahiretteki dirilmesidir. Her insan ahirette diriltilecek ve bir daha geri dönüşün mümkün olmadığını anlayarak, dünyada yaptığı herşeyin hesabını verecektir.

    Diğer ayetlerde de insanın dünyaya geldikten sonra tek bir ölümden başka ölüm tadmayacağı şöyle bildirilir:

    Orda, ilk ölümün dışında başka ölüm tadmazlar. Ve (Allah da) onları cehennem azabından korumuştur. Senin Rabbinden, bir fazl ve (lütuf) olarak. İşte büyük 'mutluluk ve kurtuluş' budur. (Duhan Suresi, 56- 57)

    Yukarıdaki ayetler, ölümün sadece bir kez olduğunun görülmesi açısından son derece açık ve kesindir. İnsanlar her ne kadar ölüm ve ahiret korkularını yenmek ve kendilerini teselli etmek için reenkarnasyon gibi batıl inançları kabul etmek isteseler de, gerçek olan, öldükten sonra bir daha dünyaya gelmeyecekleridir. Her insan sadece bir kez ölecektir ve bu ölümünden sonra, Allah'ın takdiri olarak sonsuza kadar yaşayacağı ahiret hayatı başlayacaktır. Allah her insanı dünyada yaptığı iyilik veya kötülüklere göre, cennetle ödüllendirecek veya cehennemle cezalandıracaktır. Allah, sonsuz adalet sahibi, sonsuz merhametli ve şefkatli olandır ve herkese yaptığının karşılığını eksiksiz olarak verendir.

    Ölümden veya cehenneme gitme ihtimalinden korkarak, batıl inançlarda teselli aramak ise, hiç şüphesiz insana çok büyük bir yıkım getirir. Akıl ve vicdan sahibi bir insan, bu yönde bir korkusu varsa, cehennem azabından kurtulup cenneti umabilmek için samimi bir kalple Allah'a yönelmeli ve insanlar için tek hidayet rehberi olan Kuran'a uymalıdır.

    Alıntıları Göster
    "Ey iman edenler, sizi ne mallarınız, ne evlâtlarınız Allah'ın zikrinden alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar hüsrâna uğrayanların tâ kendileridir. Herhangi birinize ölüm gelip de: "Ey Rabbim, beni yakın bir müddete kadar geciktirseydin de sadaka verip dursaydım, iyi adamlardan olsaydım" diyeceğinden evvel size rızık olarak verdiğimizden (Allah yolunda) harcayın. Halbuki Allah hiçbir kimseyi eceli gelince, asla geri bırakmaz. Allah ne yaparsanız, hakkıyla haberdardır" (Münâfıkün 9-11 )

    Kur an da reenkarnasyona ait ayet yok. Peygamberimizin sav sözlerinde de böyle bir ifadeye rastlamak mümkün değil.

    Reenkarnasyon diye bir şey olsaydı mutlaka hadislerde geçer ve bütün alimler kabul ederdi.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Deep Impact

    "Ey iman edenler, sizi ne mallarınız, ne evlâtlarınız Allah'ın zikrinden alıkoymasın. Kim bunu yaparsa işte onlar hüsrâna uğrayanların tâ kendileridir. Herhangi birinize ölüm gelip de: "Ey Rabbim, beni yakın bir müddete kadar geciktirseydin de sadaka verip dursaydım, iyi adamlardan olsaydım" diyeceğinden evvel size rızık olarak verdiğimizden (Allah yolunda) harcayın. Halbuki Allah hiçbir kimseyi eceli gelince, asla geri bırakmaz. Allah ne yaparsanız, hakkıyla haberdardır" (Münâfıkün 9-11 )

    Kur an da reenkarnasyona ait ayet yok. Peygamberimizin sav sözlerinde de böyle bir ifadeye rastlamak mümkün değil.

    Reenkarnasyon diye bir şey olsaydı mutlaka hadislerde geçer ve bütün alimler kabul ederdi.

    Alıntıları Göster
    Deep ve thelastdevil yazdıklarımı okumuyormusunuz daha açık nasıl yazacak önce okuyun sonra fikir beyan edin ve fikirlerinizi benim gibi sağlam delillere dayandırın.




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.