Şimdi Ara

Okan'dan G.Saray reçetesi

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
4
Cevap
0
Favori
286
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Eski oyuncularımızdan Okan Buruk vedaya hazırlanıyor.

     Okan'dan G.Saray reçetesi


    Soner'in darbesiyle ayağının kırılması bile onun başarılı futbol yolculuğunu durduramadı. Sarı-Kırmızılı forma ile 7 şampiyonluk, 1 UEFA, 1 Süper Kupa sevinci yaşarken Ay-Yıldızlı forma altında ise 2000 Avrupa Şampiyonası'nda çeyrek final ve 2002 Dünya Kupası'nda 3.lük sevinci yaşayan efsane kadronun içinde yer aldı. Unutulmaz futbolcu, İnter yolculuğu öncesinde A.Gücü maçında gördüğü kırmızı kartın her zaman gündeme getirilmesine üzülürken, "Beni, kaçan bir şampiyonlukla değil kazanılan 7 şampiyonlukla hatırlayın." diyor.

    1996-2000'de başarıdan başarıya koşan G.Saray'ın sırrı neydi?

    Bunun sırrı sevgi ve takım ruhuydu. Biz bunu her zaman söyleriz, önce birbirimizi çok seviyorduk. Futbol çok enteresan bir oyun. 18 kişilik kadroda 11 kişi oynar. Rekabetin olduğu bu şartlarda herkesin aynı düşüncede olması çok zordur. Çünkü oynamayan oyuncu takımın kazanmasını istemeyebilir veya surat asabilir. Yani bu tür şeyler bizde çok yaşanmadı. Hiçbir oyuncu ben eksenli değil hep biz eksenli düşündü.

    Takımdaki yabancı oyuncular bu duygu yapısına nasıl geldi?

    Beraber konuşmaktan, oturmaktan keyif alıyorduk. Bu sadece Türk futbolcular için değil, yabancılar için de geçerliydi. Hagi, Popescu, Taffarel bizim için birer neşe kaynağıydı. Biz en çok Taffarel'in evine oturmaya giderdik. Dilini bilmiyorduk, onlarla çat pat anlaşıyorduk ama dediğim gibi en çok onun evine gidiyorduk. Bizi o kadar mutlu eden bir ortam vardı ki, sahaya çıkarken bile şakalaşıyorduk. Çok konsantre olmanızı gerektiren maçlarda bile şakalaşıyorduk.

    G.Saray'ın bu kadar çok para harcamasına rağmen başarısızlığın sebebi bu olabilir mi?


    Her şey maddiyatla olmuyor, o manevi gücün yanınızda olması çok önemli. Yani bir takım kurun, bir sürü para harcayın ama içi boşsa olmaz. İşte Galatasaray'ın son 2 yıldaki kadrosu bence çok iyi. Harcanan o kadar paraya rağmen başarı bir türlü gelmiyor. Oradaki arkadaşlar için kötü bir şey kullanmak istemiyorum. En son Sabri'nin düğününde gördüm, hepsi iyi çocuklar. Ama o birlikteliği sağlayamadıktan sonra başarı da gelmez.

    Şu anda G.Saray'da ağabeylik yapacak konumda oyuncu çok az. Başarısızlıkta bunun payı nedir?


    Sadece Türkiye'de değil Avrupa'da bile takımda ağabeylik çok önemlidir. Arda takım kaptanı ancak henüz çok genç. Bu yüzden G.Saray'da tecrübeli ve takım kültürünü yansıtan oyuncuların bir anda gönderilmesi bence hataydı. Dünyadaki takımlarda da örnekleri var. Kulübede oturmalarına rağmen takımda tutuluyorlar. İnter'de Toldo, Cordoba, Materazzi çok fazla forma şansı bulamıyor ama takımın kültürünü yansıttıkları için kulüpte tutuluyorlar.

    Feldkamp'ın gitmesiyle kazanılan bu şampiyonlukta tecrübeli oyuncuların fonksiyonu nasıldı?


    Bence bir takımda tecrübeli oyuncuların varlığı böyle durumlarda daha öne çıkıyor. Tabii o şampiyonlukta Cevat Güler ve yardımcılarıyla birlikte birçok kişinin emeği vardı ama tecrübeli oyuncuların fonksiyonu daha fazlaydı. Hakan Şükür, Hasan Şaş ve benim gibi oyuncular takımın şampiyon olması için büyük emek verdi.

    İki sezondur başarısız olan G.Saray yönetiminin nasıl bir politika izlemesi gerekiyor?

    Biz UEFA ve Süper Kupa'yı parayla kazanmadık. Bu süreçte transfer taksitlerimizi ve maç başı paralarımızı alamıyorduk. Sadece primlerimiz ödeniyordu. Ancak takımdaki yürekli oyuncuların mücadelesiyle başarı geldi. Eğer takımlar başarılı olmak istiyorsa sadece transfere değil aynı zamanda yürekleriyle oynayan oyunculara da ihtiyaç var.

    Emre'nin Fenerbahçe'de, senin de Beşiktaş'ta çok sevilmenin altında bu gerçek mi var?


    Sahada insan iyi oynayamayabilir ama mücadelenin kötüsü olmaz. Biz de iyi mücadele etmeye çalıştık. Bu mücadele kötü oynama açığınızı kapatır. Sevilmemizin sebebi bu olabilir. Eğer biz bir dönem G.Saray'da oynadığımız o presli futbolu bir İngiltere'de bir İspanya'da oynasaydık taraftarlar coşardı. Çünkü orada insanlar alkışlamak için güzel hareketler arıyorlar. Takımları için koşan mücadele eden oyuncu istiyor. Biz ise lig maçlarını o dönemde maalesef 7-8 bin kişiye oynadık. Çünkü taraftarlarımız maçlara gelmeden kazanacağımızı biliyordu.

    Taraftarların Arda'ya davranışlarını nasıl buluyorsun?

    Arda, kişilik ve oyunculuk olarak tartışılmayacak birisi. Arda'nın yerinde başkası bu yaşta bu başarıları elde etmiş olsaydı daha farklı davranırdı. Kimseye bir saygısızlığı yok. Ufak tefek yanlışları olabilir, bu da doğaldır. Ama Arda'nın 22 yaşında olduğu unutulmamalı. Ondan 30-35 yaş olgunluğu bekleniyor. Gereksiz yere çok üstüne gidildi. Avrupa'dan biliyorum, en ufak yeteneği olan bir oyuncuyu koruyorlar. Adeta ona zarar gelmesin diye fanusun içine alıyorlar. Bu yüzden Arda gibi yetenekleri daha fazla korumalıyız.
    Kaynak: Zaman







  • Benim adımda bu fut bolcudan geliyor. :))
  • oyun zekasına hayrandım kendisinin, yaratıcı bir oyuncuydu ama avrupada parlayamamasının tek nedeni bücür ve zayıf bir fiziğe sahip olmasıydı.
  • Anlamadığım nokta biz nasıl transfer için büyük paralar harcamışız?
    Elano ve Keita ya 15 milyon verdik, 3 sene taksitle. Diğerleri bedavaya geldi.
    Bizim gibi bir kulübün 1 yılda harcadığı 15 milyon çok büyük para olmasa gerek.
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.