Öğretmen maaşı ciddi oranda artırılsa ne olur? (2. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: Lotus Expeditor

Maaşı için bu mesleği seçecek kişi seçmesin daha iyi.

quote:

Orijinalden alıntı: spacenet

quote: Orijinalden alıntı: muradisdan öğretmenlere puanlama sistemi getirilsin. öğrencilerde hocaya puan versin ayrıca öğrencilerinin başarı oranına göre hocanın puanı artsın. puan nekadar artarsa hoca okadar maaş alsın.

Öğrenci var öğrenci var. Öğrenciler standart olsa haklısın ama öyleleri var ki -hem de çok var- tam kazma, eğitilemez. Onları ne yapacaksın?

quote:

Orijinalden alıntı: umix353

Konuyu açan arkadaş çözüm sunacağım derken konudan bir haber olduğunu çok açık etmiş aslında..

Doktor, mühendis olan adam iyi bir eğtimci ve iyi bir öğretmen olacağının garantisi yok. Bir insan konuyu çok iyi biliyor diye karşısındakine konuyu çok iyi anlatacağınız mı zannediyorsun?

Kaldı ki öğretmenliklerin puanları o kadar düşük değil, her şeyi taban puan üzerinden değerlerdirmeyin. ben çok sayıda (özellikle bayan) puanı mühendislik, eczacılık gibi şeylere yetmesine rağmen öğretmenlik tercihi yapan çok gördüm. Tabi bu biraz toplumun da baskısı etkili olmuş olabilir. Ama çoğunkuğu öğretmen olmak istediği için tercih etmiş.

Kendimden örnek vermem gerekirse, üniversite alanına çok daha hakim olmasına rağmen konuyu aktarmada sıkıntı yaşayan çok öğretim görevlisi tanıdım.

Bu konuda bir sıkıntıda şu, böyle çok başarılı kişiler genelde karşısındakini de kendisi gibi zannediyor ve büyük bir hataya düşüyor. Mesela ben şu cümleyi mühendislik fakültesindeki bir profoserden derste duydum, "ya siz nasıl anlamıyorsunuz bunu ben öğrenciyken bir okuyuşta anlamıştım" ve bu adam o üniversitede parmakla gösterilen bir adam ve bu zihniyette ders anlatıyor karşısındakinin kendisi gibi olmasını bekliyor. Niye bu adam ders veriyor çünkü mühendis ve alanında çok iyi. Peki iyi bir eğitimcimi tabi ki hayır.. En son öğretmenlik yapacak kişilerden biri. Bunu o hocanın dersini AA ile geçmiş bir kişiş olarak söylüyorum.

Bende öğretmenlik yaptım ve öğrencilere asla nasıl anlamıyorsunuz gibi bir cümle kurmadım.

Çözüm sunacağım derken aslında yine bir çözümsüzlük yaratıyorsunuz başka bir şey değil.

Sıkıntı öğretmende veya sırf öğrenci kaynaklı değil, bunda ülkenin durumu, eğitim anlayışı önemli. Ayrıca bizim ülkede eğitim mevcut ideoloji altında çok eziliyor. En basit hata ders sayısının çok olması, örneğin öğnrenci matematikte kötü (genel olarak) ilk çare ders sayısını azaltmak oluyor...

Ayrıca resim, müzik, beden eğitimi gibi dersler için kurduğun o saçma sapan cümleye söyleyecek söz bile yok. Sen öneri yapmadan önce bence kafa yapını ve mantığını bir geliştir.

Eğitimde sorunlar devam eder, bu öğretmenlerin kaliteli veya kalitesiz gibi kategorilemeden çok sınıftaki öğrenci sayısı mesela çok daha önemli bir kriter olmalıydı. Örneğin özel ders alan kişi nasıl anlıyor? Çünkü öğretmen çocuğun neyi nasıl anladığını birebir gözlemleyebiliyor (özel ders vermiş biri olarak söylüyorum) öğrencinin hatasını çok daha iyi görüyorsunuz.

quote:

Orijinalden alıntı: The Last Beerbender

quote: Orijinalden alıntı: umix353 Konuyu açan arkadaş çözüm sunacağım derken konudan bir haber olduğunu çok açık etmiş aslında.. Doktor, mühendis olan adam iyi bir eğtimci ve iyi bir öğretmen olacağının garantisi yok. Bir insan konuyu çok iyi biliyor diye karşısındakine konuyu çok iyi anlatacağınız mı zannediyorsun? Kaldı ki öğretmenliklerin puanları o kadar düşük değil, her şeyi taban puan üzerinden değerlerdirmeyin. ben çok sayıda (özellikle bayan) puanı mühendislik, eczacılık gibi şeylere yetmesine rağmen öğretmenlik tercihi yapan çok gördüm. Tabi bu biraz toplumun da baskısı etkili olmuş olabilir. Ama çoğunkuğu öğretmen olmak istediği için tercih etmiş. Kendimden örnek vermem gerekirse, üniversite alanına çok daha hakim olmasına rağmen konuyu aktarmada sıkıntı yaşayan çok öğretim görevlisi tanıdım. Bu konuda bir sıkıntıda şu, böyle çok başarılı kişiler genelde karşısındakini de kendisi gibi zannediyor ve büyük bir hataya düşüyor. Mesela ben şu cümleyi mühendislik fakültesindeki bir profoserden derste duydum, "ya siz nasıl anlamıyorsunuz bunu ben öğrenciyken bir okuyuşta anlamıştım" ve bu adam o üniversitede parmakla gösterilen bir adam ve bu zihniyette ders anlatıyor karşısındakinin kendisi gibi olmasını bekliyor. Niye bu adam ders veriyor çünkü mühendis ve alanında çok iyi. Peki iyi bir eğitimcimi tabi ki hayır.. En son öğretmenlik yapacak kişilerden biri. Bunu o hocanın dersini AA ile geçmiş bir kişiş olarak söylüyorum. Bende öğretmenlik yaptım ve öğrencilere asla nasıl anlamıyorsunuz gibi bir cümle kurmadım. Çözüm sunacağım derken aslında yine bir çözümsüzlük yaratıyorsunuz başka bir şey değil. Sıkıntı öğretmende veya sırf öğrenci kaynaklı değil, bunda ülkenin durumu, eğitim anlayışı önemli. Ayrıca bizim ülkede eğitim mevcut ideoloji altında çok eziliyor. En basit hata ders sayısının çok olması, örneğin öğnrenci matematikte kötü (genel olarak) ilk çare ders sayısını azaltmak oluyor... Ayrıca resim, müzik, beden eğitimi gibi dersler için kurduğun o saçma sapan cümleye söyleyecek söz bile yok. Sen öneri yapmadan önce bence kafa yapını ve mantığını bir geliştir. Eğitimde sorunlar devam eder, bu öğretmenlerin kaliteli veya kalitesiz gibi kategorilemeden çok sınıftaki öğrenci sayısı mesela çok daha önemli bir kriter olmalıydı. Örneğin özel ders alan kişi nasıl anlıyor? Çünkü öğretmen çocuğun neyi nasıl anladığını birebir gözlemleyebiliyor (özel ders vermiş biri olarak söylüyorum) öğrencinin hatasını çok daha iyi görüyorsunuz.

İlk olarak konuya hakim oldugumu iddia etmedim zaten hatta hakim olmadigimin ustune basmaya calistim.



İkinci olarak ise ben avukat mühendis olan adamlari vazgecirip ogretmen yapalim demiyorum. Sadece bu şekilde idealist olarak ogretmek isteyen yetenekli beyinleri sirf baska alanlarda daha iyi sartlar altinda calisacaklari icin elimizden kacirmayiz demeye calistim. Senin de dedigin gibi baska secenekleri olup yine de öğretmenliği secenler genelde ne yazik ki mahalle baskısından muzdarip kadınlar oluyor. 15 yillik ogrencilik hayatimda benim gordugum şu ki kaliteli ogretmenin en önemli ozelliklerinden biri de ogretmeyi sevmesi. Turkiyenin en iyisi denebilecek bi okulda okuyorum, egitim fakultesindeki insanlar genelde puani yettigi icin gelen kisiler. Cocuklari sevmiyorum diyen okul oncesi ogretmeni adayi tanidim ben. demek istedigim en azından ogretmek isteyen kaliteli insanlari ogretmen yapabilirdik. Okulda tanıdığım ogretmenlerin hepsi muhtac oldugu icin ogretmenlik okuyor, ogretmek istedigi icin degil, ki yine nispeten yuksek puanli ogretmenlik bolumlerinden bahsediyorum. Hem bilgili zeki ve istekli olan ogretmenler zaten en iyi egitim fakultelerine girip iyi ozel okullarda hocalik yapiyolar.



Resim, muzik ve beden konusunda haksız olduğumu mu dusunuyosun? Gercekten bunlarin gercek anlamda öğretildiği devlet okullari bir elin parmaklarini gecer mi acaba?



Son olarak da neden bu kadar agresif bi üslupla yazdigini anlamadım, sadece bi teori sundum ve tepkileri merak ettim, düşündüklerini agresif bi hale getirmeden de yazabilirdin.

Bu isin en basit ornegi ortaokul duzei ozel okullar zaten, parayi basip ogretmenin iyisini getiriyor basarisi da ona gore oluyor. Aynisinin bi nebze genele uygulanmasi da mumkun bence.