Şimdi Ara

''O'' Bölüm 13.

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
109
Cevap
12
Favori
2.527
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • BÖLÜM 1:

    ''Evet,yanıt yok mu?'' Profesör Mictör,öğrencilerini tek tek süzdü, 20 yıldır her sene sonu aynı soruyu tüm öğrencilerine sormuştu.Ve 20 yıldır tek bir yanıt bile alamamıştı.Son gün yine aynı geçiyordu,bütün öğrenciler,çöle düşmüş bir kutup ayısı gibiydiler,hepsi amaçsız bir bir yarıştaydı Bay Mictör'e
    göre.Çünkü bu sorunun cevabı yoktu.Tek bir öğrencinin yanıtı dışında!
    Marily, sınıfta herkes tarafından en zeki olarak kabul edilmişti.Alt sınıf öğrencileri, yakın akrabaları hatta sıra arkadaşı bile ona özeniyordu.Tam bir
    kusursuzdu herkese göre.Ama kimse onun yerinde olmak istemezdi,fakirdi çok fakir.Ama daha önemlisi o bir göçmendi.
    Verdiği yanıt Profesör Mictör'ü adeta şoka sokmuştu, cevabı olmadığını düşündüğü bir soruya gelen yanıt, daha doğrusu cevabı olmadığına inandığı bir
    soruya sıradan bir öğrencinin verdiği yanıt ona cevabın olabileceğini düşündürmüştü.Yanlış düşünüyordu, çünkü Marily sıradan bir öğrenci değildi.




    BÖLÜM 2:
    ''Marily, açıkcası cevabının doğru olup olmadığını bilmiyorum,sanırım cevabın hakkında biraz düşünmem gerekecek.Bay Mictör yine yenilgiyi kabul edemiyordu, 3 yıl öce ki gibi.''Ama açıkcası iyi bir ödülü hakettiğini düşünüyorum Marily, evet özel bir isteğin var mı?'' Marily,iyi bir not isteyebilirdi,ahh olmaz zaten onun bütün notları çok yüksekti.
    Veya uzun ve güzel bir tatil, evet bir tatil büyük bir istek olabilirdi, ama Bay Mictör her şeyi isteyebileceğini söylemişti.Marily düşündü, sadece kendisini değil kızkardeşini de düşündü.O günü düşündü.Artık Bay Mictör vermesi gerektiği yanıtı biliyordu, onu can elinden vuracaktı.Tüm sınıf merak içindeydi, hatta Bay Mictör bile.
    Ve Marily'nin ağzından dökülen kelimeler Bay Mictör'e ikinci bir şok yaşatıyordu.





    BÖLÜM 3:
    ''Bir gofret Bay Mictör, bir gofret istiyorum.Bir gofret istemiyordu ama ''O'' gofreti istiyordu.Marily'nin söylediklerinin ardından tüm sınıf kahkahaya boğulmuştu, iki kişi dışında, Bay Mictör ve Marily.Çünkü o günü sadece ikisi yaşamıştı, yalnız ikisi.Bay Mictör ve Marily bir süre sonra gözgöze geldi, savaş ilanıydı bu, Bay Mictör ve Marily arasında ki büyük savaşın ilk kıvılcımı.
    ''Marily, seni dersten sonra odama bekliyorum,hem ödülü konuşuruz, hem de ...'' söylemesine gerek yoktu Bay Mictör'ün son kelimeleri, anlamıştı Marily.Bay Mictör'ün sözlerin,n ardından sınıf kıkırdaşmayı kesti.Okul tarihinin en önemli olaylarından biri yaşanıyordu belki de, Bay Mictör odasına birini davet ediyordu, hem de asistanları dışında, sıradan bir öğrenciyi.Ama Marily ve Mictör bunun ilk olmadığını biliyordu. Çünkü ikisi de o günü yaşamıştı!


    BÖLÜM 4:
    ''Bay Mictör, sizi dinliyorum.''Marily ilk defa bu kadar sıkıntı içindeydi ve ağzından dökülen kelimelerin kendisini bir moron gibi gösterdiğini biliyordu.Aslında daha odaya girmeden neler olacağını tahmin edebiliyordu.Büyük ihtimalle Bay Mictör kendisine neden o gofreti seçtiğini soracaktı.Neden aralarında o ''ilaç'' için bir savaş başlattığını.-Bay Mictör'ün odası tamamen değişmişti, fazla ilginç nesnelerin tümü kalkmıştı odadan.Ama geyik kafası hala yerindeydi, tüm ihtişamıyla.Bay Mictör'ün odası artık fazla olağan dışı değildi, en azından üç yıl önceki halinden.-


    BÖLÜM 5:

    Üç Sene Önce

    ''Bay Mictör siz misin...''
    Marily son 1 saatinin kaldığının farkındaydı, görevli kadın üniversiteye kaydı için gereken son onayı Bay Mictör'den alınacağını söylemişti.Ama onun odasına girmemesini gerektiğini..Faklı bir üniversiteydi burası. Ne bir sınav, ne de başvuru ile öğrenci alınırdı bu üniversiteye.Yalnızca ''Okulun Kurucusu'' Bay Mictör'ün asistanlarının referansları sonucu öğrenci alınırdı bu üniversiteye. Asistanlar şehir şehir, okul okul gezer öğrenci arardı.Marily de bu araştırmalardan birinin sonucu, Banfield tarafından keşfedilmiş ve üniversiteye davet edilmişti.Banfield.. Bay Mictör'ün en sıradışı asistanı idi.Diğerleri gibi seçkin lise ve okulları gezmez, sokakta öğrenci avına çıkardı.Okulun en seçkin öğrencileri, hep onun keşifleriydi.Banfield Marily'i ilk olarak Crowmich'te bir sokakta sakat kız kardeşine kitap okurken görmüştü.Hırsızların, yankesicilerin çoğunlukta olduğu bir sokakta, genç bir adam sakat kız kardeşine kitap okuyordu.Banfield'i daha o anda aklından vuran şey buydu ; ''Çoğunluğun içinde, azınlığı oluşturmak.''




    BÖLÜM 6:

    Marily, Banfield'in kendisine gelmesinin söylediği gün çıkacaktı yola, tren biletlerini, bir kaç parça eşyasını günler öncesinden hazırlamıştı.Ve kız kardeşini Dünya'da ki tek varlığıydı kız kardeşi, tabiki oda Marily ile geliyordu.
    Gar, yine kalabalıktı. Marily kendisini Boston'a götürecek treni arıyordu.Üstüne üstlük tekerlekli sandalyesinde ki kız kardeşine de göz kulak olmaya çalışmak, Dünyada ki en zor işlerden biri olmalıydı şu an için.Marily trenini bulmuştu sonunda usul usul ilerliyordu zaferine, hayatını kurtaracak demir yığınına.Belki de hayatı asla eskisi gibi olmayacaktı, belki de çok ünlü olacaktı. Kendisine güveniyordu sonuçta.Ama o patlama oldu.Marily'nin hayallerini erteleyecek terör saldırısı.


    BÖLÜM 7:

    ''3 gün önce Crowmich Garında düzenlenen terör saldırısında,6 vatandaşımızı kaybettiğimizi üzüntülü ile bildiririm''Radyo Spikeri,Polisler,FBI kısacası tüm ülke şaşkınlı içinde idi.Çünkü 2001'den sonra alınan güvenlik önlemleri ile dışarıdan gelecek terör saldırıları tamamen durmuştu.Ve ülkeye herhangibir terör örgütünün saldırsı düzenlemesi mümkün değildi,bu yüzden tüm Amerikalılara göre saldırı ülkenin içindendi.Banfield, Marily'e bir telefon bırakmıştı ama o sabahtan beri ulaşamıyordu.Crowmich küçük bir şehirdi, bu yüzden Banfield'in Crowmich'e vardığında aklına hastanelere bakmak geldi.Ama ne Marily ne de kız kardeşi hastanelerde değildi. Banfield doğal olarak Marily'nin evine gitmeye karar verdi.İnsanın girmekten çekineceği bir mahallede yaşıyordu Marily.Yine evlerinin önünde gördü Marily'i Banfield, yine kızkardeşine kitap okuyordu.3 gün içinde normal hayatlarına dönebilmiştiler.Banfield'i gördüğünde hayatının en şaşkın anlarından birini yaşıyordu Marily.Çünkü Banfield ona kayıtların,gelmesini istediği gün sona ereceğini söylemişti.

    BÖLÜM 8:

    Ve o günde Marily Boston'a ulaşamamıştı.Kısacası hayalleri suya düşmüştü, ama şu an Banfield karşısındaydı.''Bay Banfield?''
    ''Marily orada bir aptal gibi durmaya devam mı edeceksin?''Banfield Marily'nin şaşkınlığını anlayabiliyordu, ama anlamamış gibi davranmak zorundaydı.''Marily atla arabaya,yolda konuşuruz, şimdi vaktimiz yok!''Marily kızkardeşini de alarak arabaya bindi, şimdi hayalleri ikinci kez yeşermişti.
    ''Bay Banfield bana kayıtların dün sona ereceği...''Marily olanları öğrenmek istiyordu ama Banfield onu durdurdu.''Bak Marily sana söylemiştim, bana bir kez daha 'Bay' dersen; boynunu kırıp çöpe atacağım(:). Her neyse okulun kayıt günü dün bitmedi, yalnızca ben böyle aksilikleri tahmin ederek sana 3 gün önceden gelmeni söyledim, çünkü senin gibi birini saçmasapan bir nedenle kaybedemezdim Marily, dışarıda zilyonlarca akıllı insan var, onlardan birini seçebilrdim ama 'seni' seçtim Marily, çünkü sen farklısın! Ve acele et, akşama kadar kayıt olman gerekiyor.''Banfield sözleriyle Marily'nin şüphesini çekmişti ama Marily halen Banfield'e minnettardı.
    ....''Evet Bay Marily, kaydınızı onaylamamız için son olarak Profesör Mictör'den onay almanız gerekiyor ve onu odasında bulabilirsiniz''Çok büyük bir oyunun içine düşmüştü Marily, ucunda ölüm olabilecek!

    ''Bay Mictör siz misin...


    BÖLÜM 9:

    Marily sözünü tamamlayamadan donup kalmıştı, gördükleri karşısında.Bay Mictör'ün odası kesinlikle burasıydı, şu elinde silah -daha çok matkap- benzeri makineyle, deney koltuğunda oturan ve elleri,ayakları olmayan adama bir şeyler enjekte etmeye çalışan da Bay Mictör olmalıydı.Bay Mictör sabırsızlığının kurbanı oluyordu bir anlamda, okulda Bay Mictör'ün odasına girilmesi yasaktı evet ama yine de, yeni geliştirdiği ilacı okulda denemek saçmalık ve aptallıktan başka bir şey değildi.
    ''Kapıyı kapa hemen!''Bay Mictör, üzerinde ki şaşkınlığı atmış, kapıda ki öğrenci dışında sırrını kimsenin öğrenmemesi için akıllı davranmaya çalışıyordu.''Bay Mictör..?''Marily, karşısında ki adamın bu üniversitenin sahibi olduğuna inanmak istemiyordu, şu an ki görüntüsüne bakılırsa daha çok, çıldırmış ve delirmiş bir profesöre benziyordu.
    ''Evet benim ve burada olanlardan ikimiz dışında birinin haberi olursa, ölürsün genç bayım.''



    BÖLÜM 10:

    Marily kapıyı kapatıp,stres ve şaşkınlık içinde beklemeye başladı.''Sen ne hakla odama dalıyorsun?''Bay Mictör, Marily'den daha şaşkındı yıllardır bu odada yürüttüğü gizli çalışmalardan kimsenin haberi olmamıştı ama şimdi aptal bir öğrenci her şeyi mahvedebilirdi.''Şey.... Ben.. Kimse bana bu odaya girmemem gerektiğini söylemedi Bay Mictör, sadece sizden izin almam gerektiğini söylediler.''Marily kendisini savunmaya çalışıyordu ama nafile..Bay Mictör kendi bildiğini okuyordu.''Ve sende benden izni odamda alacağını sandın heralde? Ah şu gerizekalı çaylaklar!''Bay Mictör sınırları zorlamıştı.Evet Marily suskun biriydi ama aşağılanmayı asla kabul edemezdi.''Tek kelimeyle sıktınız,Bay Mictör beni sıktınız.Şu an tüm ipler benim elimde, beni ölümle tehdit ediyorsunuz, peki öldürün o zaman, ama adım üniversite kayıtlarına çoktan geçti, yani beni öldürüp, üniversitenizin adının saçma bir kayıp vakasıyla lekelenmesini istemezsiniz sanırım, yanılıyor muyum, Bay Mic-tör?''Marily, Bay Mictör'ün adını heceleyerek söylemişti ve bu üstünlüğü ele geçirmek istediği anlamına geliyordu.Evet Bay Mictör hiç bir şey diyemedi. Artık tüm ipler Marily'nin elindeydi.

    BÖLÜM 11:


    ''Ah şu aptal yeni nesil, her şeyi bu kadar kolay mahvetmeyi nasıl başarıyorsunuz? Yeni nesil sözlüklerde 'Basit' diye bir kelime yok herhalde? Bu okula girmeye hak kazandığına göre; kesinlikle gerizekalı değilsin. Peki söyle o zaman; gerizekalı olmayan bir genç, bu yaşına kadar 'Kadavra' kavramını duymaz?''Bay Mictör, Marily'i kolay lokma olarak görüyordu, en azından beynine bunu kabul ettirmek istiyordu.''Bakın Bay Mictör, aynen söylediğiniz gibi; ben gerizekalı değilim, o yüzden bu saçma yalanlara inanacağımı sanmıyorsunuz herhalde? ''Marily, bir kumar oynuyordu; Ya Bay Mictör doğruyu söylüyorsa? Ya bütün bu saçmalıklar basit bir incelemeden ibaretse? ''Seni kendini bilmez aptal. Sen hangi hakla benden hesap sorabilirsin? Çık dışarıya ve bağır; 'Bay Mictör odasında bir kadavra inceliyor' diye.Ne kadar ilginç olur değil mi? Eğer hala bu işe burnunu sokma konusunda ümitli isen; üzgünüm genç bayım. Çünkü böyle saçma bir olayla, kahraman olup; genç kızların kalbine giremezsin.''Bay Mictör yorgundu, 1 Hafta önce başına gelenler inanılmazdı... Ve şimdi de her şey yoluna konmuşken; basit bir hata, her şeyi mahvedebilirdi, Bay Mictör'ü sinir eden buydu. ''Bir Kadavra? Güvenlik kartında Frank McReady yazan bir kadavra?''



    BÖLÜM:12

    Bir Hafta Önce.

    ''Bay Mictörrr... Bay Miccctöörrr....'' Korumaları, Bay Mictör'ü arıyorlardı, gözün gözü görmediği kar fırtınasının arasında.
    Yolda iki araba arka arkaya gidiyorlardı; Bay Mictör'ün araştırma üssüne varmak üzereydiler. Yol düz bir yoldu, şu anlık tek zorluk kar fırtınasıydı.Önde ki araç aniden durdu.İçinden inen iki koruma Bay Mictör'ün bulunduğu araca doğru yaklaşıyordu.''Bay Mictör, Tiger'a gelmeniz gerek.'' Önde ki aracın adıydı Tiger, yürüttükleri bu gizli işte hiç bir aksaklığın çıkmasını istemiyordu Bay Mictör; bunun için araçlara bile isim koymuştu.''Bir telefondan arama aldık, sizinle görüşmek istiyordu.Neden direk sizi aramadığını sorduğumuzda, size ulaşamadığını söyledi.Galiba Lion'da bir sorun var.''Lion, bu da ikinci aracın ismiydi.''Peki.''Bay Mictör tüm korumalarına çok güvenirdi özellikle bu iş için seçmişti hepsini, aklına tek bir art niyet gelmedi bu olayda. Teknik arıza yalanına inanmıştı.
    Şimdi Bay Mictör'de öndeki araçta gidiyordu; yolun belki de tek yüksek yerine gelmişlerdi, 20 metrelik dik bir uçurum.''Hala adınızı öğrenemedim bayım, telefon numaranızdan adınızı kolaylıkla öğrenip; ne istediğinizi yanınıza gelerek sorabilirim.Bu oyun sıkıcı bir hale gelmeye başlad...''Telefon bağlantısı koptu. Çünkü Bay Mictör konuşabilecek durumda değildi. Düz yolda ilerleyen araba, sağında ki uçuruma yuvarlanmıştı. Yolda ne viraj yoktu, kısacası kaza yapmak için bir neden yoktu.Bu olay kaza olamazdı. Lion'da ki korumalar, ani bir şokla arabadan indiler.Çünkü; içine biraz önce Bay Mictör'ün bindiği araç, düz yolda aniden sağa kırarak aşağıya uçmuştu.
    Bay Mictör'ün en güvendiği koruması Frank, kendisine kızıyordu; o korumalara baştan beri güvenmemişti, Bay Mictörle birlikte, oda Tiger'a binmeliydi. Artık kendisine kızmasının bir anlamı yoktu, Bay Mictör'ü bulmalıydı; ''Bay Mictörrrrr Bay Micctöörrrrrr....''




    BÖLÜM 13:

    ''Bay Mict..?'' Frank, yüzünde şaşkın bir ifade ile kalakalmıştı.''Frank... açıkcası seni bekliyorduk.. Yani buraya geleceğini biliyorduk; burayı, o aptal korumaların içinde yalnız sen bulabilirdin.'' Stark.. Tiger'da giden korumalardan biriydi, artık hiç bir şüphe kalmamıştı; ihanetti bu.''Bay Mictör Nerede?''Frank, yüzünde ki şaşkın ifadeyi atmış, cesur görünmeye çalışıyordu. Açıkcası buna mecburdu, Tiger'da ki bütün korumalar burada olmalıydılar, belki de daha fazlası.''Kes sesini Fran...''Stark sözünü tamamlayamamıştı, çünkü Frank'ın silahı tam kendisine doğru çevrilmişti.''Sana Bay Mictör nerede dedim.Ve bu son deyişim olacak.''Frank şu an yaptıklarıyla buradan kurtulamayacağını biliyordu, ama bir ihtimal korumalar onu öldürmeden Bay Mictör'ün yanına ulaşabilirdi o yüzden bu yolu seçmişti.''Bak Stark; sana Bay Mictör nerede diye sor...''Ağaçların arasından gizlice gelen korumalardan birisi, silahıyla Stark'ı bayıltmıştı. Frank'ın onu duymamasına imkan yoktu, kar fırtınası büyük bir gürültüyle devam ediyordu. Ama olaylar Frank'ın istediği gibi ilerliyordu; korumalar Frank'ı da, Bay Mictör'ün yanına taşımışlardı.İkisininde sağ bir şekilde buradan çıkabilmeleri için birlikte olmaları gerekti, Frank karar vermişti çünkü; Bay Mictör'ü almadan buradan gitmeyecekti.
    ''Yarın akşama kadar, Bay Mictör'e ve şu yanında ki aptal korumaya göz kulak olmamız gerecek.Yarın akşam gelecekmiş''Frank, diğer korumalara yapacaklarını anlatıyordu. Ve burada ki görevlerini.''Peki şu aptal korumaya ne olacak? Yani 'O', Bay Mictör'ü alıp gittikten sonra.'' Ted'den gelmişti bu soru, o da Bay Mictör'ün en güvendiği korumalarından biriydi, bu sabaha kadar..''Şu anlık Bay Mictör'ün şüphelenmemesi için onu da sağ tutacağız; Bay Mictör'ü götürdüklerinde, icabına bakarız.''



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tomthejeer -- 1 Haziran 2012; 23:43:31 >







  • O Kadar Okuttun Bölüm 2 Nerde ?
  • Devam
  • Takibe alindi
  • İsimler türk ismi ahmet, mehmet, ayşe olsa daha iyi olmazmıydı. marily kimmiş.
    Ama giriş güzel.
  • takip
  • beğenmedim
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • BÖLÜM 2:
    ''Marily, açıkcası cevabının doğru olup olmadığını bilmiyorum,sanırım cevabın hakkında biraz düşünmem gerekecek.Bay Mictör yine yenilgiyi kabul edemiyordu, 3 yıl öce ki gibi.''Ama açıkcası iyi bir ödülü hakettiğini düşünüyorum Marily, evet özel bir isteğin var mı?'' Marily,iyi bir not isteyebilirdi,ahh olmaz zaten onun bütün notları çok yüksekti.
    Veya uzun ve güzel bir tatil, evet bir tatil büyük bir istek olabilirdi, ama Bay Mictör her şeyi isteyebileceğini söylemişti.Marily düşündü, sadece kendisini değil kızkardeşini de düşündü.O günü düşündü.Artık Bay Mictör vermesi gerektiği yanıtı biliyordu, onu can elinden vuracaktı.Tüm sınıf merak içindeydi, hatta Bay Mictör bile.
    Ve Marily'nin ağzından dökülen kelimeler Bay Mictör'e ikinci bir şok yaşatıyordu.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi tomthejeer -- 8 Mayıs 2012; 22:11:51 >




  • BÖLÜM 3:
    ''Bir gofret Bay Mictör, bir gofret istiyorum.Bir gofret istemiyordu ama ''O'' gofreti istiyordu.Marily'nin söylediklerinin ardından tüm sınıf kahkahaya boğulmuştu, iki kişi dışında, Bay Mictör ve Marily.Çünkü o günü sadece ikisi yaşamıştı, yalnız ikisi.Bay Mictör ve Marily bir süre sonra gözgöze geldi, savaş ilanıydı bu, Bay Mictör ve Marily arasında ki büyük savaşın ilk kıvılcımı.
    ''Marily, seni dersten sonra odama bekliyorum,hem ödülü konuşuruz, hem de ...'' söylemesine gerek yoktu Bay Mictör'ün son kelimeleri, anlamıştı Marily.Bay Mictör'ün sözlerin,n ardından sınıf kıkırdaşmayı kesti.Okul tarihinin en önemli olaylarından biri yaşanıyordu belki de, Bay Mictör odasına birini davet ediyordu, hem de asistanları dışında, sıradan bir öğrenciyi.Ama Marily ve Mictör bunun ilk olmadığını biliyordu. Çünkü ikisi de o günü yaşamıştı!



    Gelecek bölümde sık sık geçmişe döneceğiz. İpucu olsun bu da.




  • okuyorum ama saçmalığı bağladı
  • BÖLÜM 4:
    ''Bay Mictör, sizi dinliyorum.''Marily ilk defa bu kadar sıkıntı içindeydi ve ağzından dökülen kelimelerin kendisini bir moron gibi gösterdiğini biliyordu.Aslında daha odaya girmeden neler olacağını tahmin edebiliyordu.Büyük ihtimalle Bay Mictör kendisine neden o gofreti seçtiğini soracaktı.Neden aralarında o ''ilaç'' için bir savaş başlattığını.-Bay Mictör'ün odası tamamen değişmişti, fazla ilginç nesnelerin tümü kalkmıştı odadan.Ama geyik kafası hala yerindeydi, tüm ihtişamıyla.Bay Mictör'ün odası artık fazla olağan dışı değildi, en azından üç yıl önceki halinden.-
  • Mictör ne la ?
  • çok güzel gidiyor takip
  • Güzel gidiyor, takipteyim.
  • BÖLÜM 5:

    Üç Sene Önce

    ''Bay Mictör siz misin...''
    Marily son 1 saatinin kaldığının farkındaydı, görevli kadın üniversiteye kaydı için gereken son onayı Bay Mictör'den alınacağını söylemişti.Ama onun odasına girmemesini gerektiğini..Faklı bir üniversiteydi burası. Ne bir sınav, ne de başvuru ile öğrenci alınırdı bu üniversiteye.Yalnızca ''Okulun Kurucusu'' Bay Mictör'ün asistanlarının referansları sonucu öğrenci alınırdı bu üniversiteye. Asistanlar şehir şehir, okul okul gezer öğrenci arardı.Marily de bu araştırmalardan birinin sonucu, Banfield tarafından keşfedilmiş ve üniversiteye davet edilmişti.Banfield.. Bay Mictör'ün en sıradışı asistanı idi.Diğerleri gibi seçkin lise ve okulları gezmez, sokakta öğrenci avına çıkardı.Okulun en seçkin öğrencileri, hep onun keşifleriydi.Banfield Marily'i ilk olarak Crowmich'te bir sokakta sakat kız kardeşine kitap okurken görmüştü.Hırsızların, yankesicilerin çoğunlukta olduğu bir sokakta, genç bir adam sakat kız kardeşine kitap okuyordu.Banfield'i daha o anda aklından vuran şey buydu ; ''Çoğunluğun içinde, azınlığı oluşturmak.''




  • Olumlu yorumlar için çok teşekkür ederim arkadaşlar, beni çok sevindiriyor.
    Gelecek bölümler için ise sıkı durun. Çünkü; ''Senaryo'' sizi şaşkına çevirebilir.
    Ayrıca yorumlarınızı da bekliyorum.
  • çok güzel takipteyiz
  • yerimizi aldık
  • follow
  • Şunları ilk mesaja eklesen keşke
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.