Normal bir insanın IQ derecesi kaç olmalıdır? (3. sayfa)

quote:

Orijinalden alıntı: C2H5OH

@kraven kültür bilim kısmına pek yazmasamda okurum ve takip ederim aşağı yukarı tanıyorum ve bu mesajına yakın birşeyler yazacaktım aslında bende konuya, banada genelde tüm akrabalarım benden büyükler daha doğrusu çok zeki bu çocuk falan dediler yıllarca öyle yetiştim bir güven bir şımarıklık vardı, ilkokul-ortaokul da şımarıp azar işitmekten başka birşey yapmadım ve geçer not alıp bitirdim, lise ye gittiğimde kendimi gerizekalı sanıyordum düz liseydi ve etrafa baktığımda basit konuları genel matematiği yapamayan adam doluydu kendime güvenim geldi açıkçası herhangi bir çabada sarfetmedim daha önce hiç sorunun yüzüne bile bakmazken tahtada hoca yazarken cevaplardım ama başarısızlıkla yetişen bir çocuk için muazzam bir gurur oluyor o , tüm sınıflar ortak sınavda en yüksek notu aldım sadece matematik derslerini dinliyordum ve zevk almaya başladım. Alan seçimi yapacaksın dediler sayısal ı seçtim ve bir güven geldi dershaneye yazıldım, babam bile şaşırdı derece sınıfına girdim matematik ve fizikten başka dersle ilgilenmiyordum birisi biyoloji cep kitapçığı al dedi otobuste oku bir işe yarar diye. Aldım okudum ve biyoloji görsel olarak alımda canlandırmaya başladım okudukça... sonra oyuna sardık rpg deryası derken dersi bıraktım komple... Öss ye girdim o güvendiğim fizikten bir sürü boş yaptım 2 şık arasında kalıp yanlışları seçtim derken hiç çözmemiş kadar oldum desem yeridir. Mat ve biyo full/fulle yakın birazda türkçe ile tercihlere başladım inş. mühden başkasını istememe rağmen 18. tercihim kimya idi orası geldi...

Aradan yıllar geçti üniversitede rpg muhabbetine okula bile uğramadım ama girmediğim derste ,sınıfta herkesden fazla bilgiye sahiptim, hafızam muazzam kuvvetli ve anlama kabiliyetim yüksekti ama sadece teknik konularda. iş biraz teoriye indiği zaman bende normal bir insan ile aynı şekilde devam ediyordum. Okulu bitiremedim yığınla dersler yüzünden ama bölümün hem en parlak ve güvenilen öğrencisi olup herkese ders anlatıp tüm derslerden kalıyordum. Bayağı uzunca zaman böyle devam etti tabi bu benzer konuşmalar birçok arkadaşımla geçti benim salak diye tabir ettiğim adamlar dönem 2. ve 3.lüğü ile okulları bitirdiler :) Bu hikayenin sonunu mutlu beklemeyin bir halt olmadı ama demek isteyeceğim şu aslında, bazı insanlar teknik konularda hakkaten iyidir pratiktir, gösterilen bir bilgi illaki kendi yararlarına kullanacak yere oturtabilirler böyle adamların kafası algoritmik/sistematik çalışır.. Bazılarıda hakkaten yığınla bilgi almaya müsaittir çalışma ile desteklenince muazzam başarılara imza atabilirler...

Bu zeka olayı bence sadece IQ ile ölçülendirilemez, çalışma olayınıda geçin , bazılarının algısı ve kafasının çalışma yapısı tamamen farklıdır. İşletim sistemleri farklı olan pc ler gibi düşünün, işin içinde hafıza-hızlı düşünebilme-istikrarlı fikirler-hayalgücü kullanabilme gibi birçok etken var...
İlgi duyduğum bir konuda muazzam iyiyimdir hiç kimse benimle boy ölçüşemez o alana tam anlamıyla giriştiysem, onun dışında her şeyden az çok bilgim vardır hiç işime yaramayacak alakasız tonla şey bilirim ama hiçbir alanda yeteri kadar bilgim olmadığı için hepsinde başarısız olurum... Muhtemelen sende öylesin tahmin ediyorum. Zeka sadece test ile ölçülemez

Bir arkadaşım var adam liseden sonra yıllarca kimyevi maddeler kullandı halada sokakta takılır aynı zamnda güzel sanatlar fakültesinde okuyor/sürtüyor desem yeridir. Bu adam akademik hayatı boyunca başarısız bir adam herhangi bir fen bilmi ile uğraşmasını ve ilgisi olmasını beklemeyeceğiniz bir hayat tarzına sahip ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim benim fizikçi arkadaşlarımla bile muhabbetini etmediğim şekilde quantum dan felsefeden saatlerce konuşabiliyoruz. Ben bile ilgi duymama ve araştırmama rağmen adam mezonlardan,ışık hızı-zaman olgusundan-kozmik ışınlardan-heisenbergden-schrodinger ın kedisinden haberdar...

Diyeceğim o ki zekanın ölçüsü , muhabbet ettiğiniz veya girdiğiniz toplumdaki kişiler ile fikir alışverişinde bulunup onları şaşırtmakla ölçülür. Bunun dışındaki tüm testler tam randımanlı değildir diye düşünüyorum

edit: son ekleme yapacağım zekamı ölçtürmedim tırışka 1 tane iq testi buldum google dan onda 124 yada 127 gibi bir değer çıkmıştı , kafasının basmadığına inandığım bir arkadaşımda 120-124 gibi birşey çıktı ve bu tip testlerden tamamen şüphe etmemi sağladı. ya o adam benden fazla puan alır aramızda uçurum olur yada ben fazla alırım aramızda uçurum olur, o herifle aynı puanı alıyorsam imkansızdır o testin güvenilirliğine inanmam... frekansımız farklı

quote:

Orijinalden alıntı: Einstein 

quote: Orijinalden alıntı: Mushmula 100 dür , kendi zekâ düzeyi / senin yaşındaki insanların ortalama zekâ düzeyi , yani 10 yaşındaki bir çocuk , 15 yaşındaki bir çocuğun zekasına sahipse ,iq su 150 dir .

İki tür test var. Biri genel olarak psikologların kullandığı, diğeri ise daha kapsamlı ve daha iyi sonuç verebilecek bir test. Testler her ne kadar tam sonuç vermesede test yapılır ve bu testte beynin farklı bölümlerine hitap eden sorular sorulur ve bu sorular herkes için aynıdır. Örneğin 10 yaşındaki biri testte 5 doğru yaptığında normal zekalı sayılıyorsa, 20 yaşında daha ileri bir eğitim almış kişi çok daha fazla doğru yapmalıdır ki aynı IQya sahip olabilsin. Fakat doğru sayısı farklı olduğu halde sonuç aynı çıkar. Böyle bir orantı vardır. Yani bir bakıma söylediğiniz gibi.
Normal IQ derecesi 100 olarak kabul edilmiştir. Ancak zeka testleri hiçbir zaman tam sonuç vermez !

quote:

Orijinalden alıntı: Kraven

quote: Orijinalden alıntı: C2H5OH @kraven kültür bilim kısmına pek yazmasamda okurum ve takip ederim aşağı yukarı tanıyorum ve bu mesajına yakın birşeyler yazacaktım aslında bende konuya, banada genelde tüm akrabalarım benden büyükler daha doğrusu çok zeki bu çocuk falan dediler yıllarca öyle yetiştim bir güven bir şımarıklık vardı, ilkokul-ortaokul da şımarıp azar işitmekten başka birşey yapmadım ve geçer not alıp bitirdim, lise ye gittiğimde kendimi gerizekalı sanıyordum düz liseydi ve etrafa baktığımda basit konuları genel matematiği yapamayan adam doluydu kendime güvenim geldi açıkçası herhangi bir çabada sarfetmedim daha önce hiç sorunun yüzüne bile bakmazken tahtada hoca yazarken cevaplardım ama başarısızlıkla yetişen bir çocuk için muazzam bir gurur oluyor o , tüm sınıflar ortak sınavda en yüksek notu aldım sadece matematik derslerini dinliyordum ve zevk almaya başladım. Alan seçimi yapacaksın dediler sayısal ı seçtim ve bir güven geldi dershaneye yazıldım, babam bile şaşırdı derece sınıfına girdim matematik ve fizikten başka dersle ilgilenmiyordum birisi biyoloji cep kitapçığı al dedi otobuste oku bir işe yarar diye. Aldım okudum ve biyoloji görsel olarak alımda canlandırmaya başladım okudukça... sonra oyuna sardık rpg deryası derken dersi bıraktım komple... Öss ye girdim o güvendiğim fizikten bir sürü boş yaptım 2 şık arasında kalıp yanlışları seçtim derken hiç çözmemiş kadar oldum desem yeridir. Mat ve biyo full/fulle yakın birazda türkçe ile tercihlere başladım inş. mühden başkasını istememe rağmen 18. tercihim kimya idi orası geldi... Aradan yıllar geçti üniversitede rpg muhabbetine okula bile uğramadım ama girmediğim derste ,sınıfta herkesden fazla bilgiye sahiptim, hafızam muazzam kuvvetli ve anlama kabiliyetim yüksekti ama sadece teknik konularda. iş biraz teoriye indiği zaman bende normal bir insan ile aynı şekilde devam ediyordum. Okulu bitiremedim yığınla dersler yüzünden ama bölümün hem en parlak ve güvenilen öğrencisi olup herkese ders anlatıp tüm derslerden kalıyordum. Bayağı uzunca zaman böyle devam etti tabi bu benzer konuşmalar birçok arkadaşımla geçti benim salak diye tabir ettiğim adamlar dönem 2. ve 3.lüğü ile okulları bitirdiler :) Bu hikayenin sonunu mutlu beklemeyin bir halt olmadı ama demek isteyeceğim şu aslında, bazı insanlar teknik konularda hakkaten iyidir pratiktir, gösterilen bir bilgi illaki kendi yararlarına kullanacak yere oturtabilirler böyle adamların kafası algoritmik/sistematik çalışır.. Bazılarıda hakkaten yığınla bilgi almaya müsaittir çalışma ile desteklenince muazzam başarılara imza atabilirler... Bu zeka olayı bence sadece IQ ile ölçülendirilemez, çalışma olayınıda geçin , bazılarının algısı ve kafasının çalışma yapısı tamamen farklıdır. İşletim sistemleri farklı olan pc ler gibi düşünün, işin içinde hafıza-hızlı düşünebilme-istikrarlı fikirler-hayalgücü kullanabilme gibi birçok etken var... İlgi duyduğum bir konuda muazzam iyiyimdir hiç kimse benimle boy ölçüşemez o alana tam anlamıyla giriştiysem, onun dışında her şeyden az çok bilgim vardır hiç işime yaramayacak alakasız tonla şey bilirim ama hiçbir alanda yeteri kadar bilgim olmadığı için hepsinde başarısız olurum... Muhtemelen sende öylesin tahmin ediyorum. Zeka sadece test ile ölçülemez Bir arkadaşım var adam liseden sonra yıllarca kimyevi maddeler kullandı halada sokakta takılır aynı zamnda güzel sanatlar fakültesinde okuyor/sürtüyor desem yeridir. Bu adam akademik hayatı boyunca başarısız bir adam herhangi bir fen bilmi ile uğraşmasını ve ilgisi olmasını beklemeyeceğiniz bir hayat tarzına sahip ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim benim fizikçi arkadaşlarımla bile muhabbetini etmediğim şekilde quantum dan felsefeden saatlerce konuşabiliyoruz. Ben bile ilgi duymama ve araştırmama rağmen adam mezonlardan,ışık hızı-zaman olgusundan-kozmik ışınlardan-heisenbergden-schrodinger ın kedisinden haberdar... Diyeceğim o ki zekanın ölçüsü , muhabbet ettiğiniz veya girdiğiniz toplumdaki kişiler ile fikir alışverişinde bulunup onları şaşırtmakla ölçülür. Bunun dışındaki tüm testler tam randımanlı değildir diye düşünüyorum edit: son ekleme yapacağım zekamı ölçtürmedim tırışka 1 tane iq testi buldum google dan onda 124 yada 127 gibi bir değer çıkmıştı , kafasının basmadığına inandığım bir arkadaşımda 120-124 gibi birşey çıktı ve bu tip testlerden tamamen şüphe etmemi sağladı. ya o adam benden fazla puan alır aramızda uçurum olur yada ben fazla alırım aramızda uçurum olur, o herifle aynı puanı alıyorsam imkansızdır o testin güvenilirliğine inanmam... frekansımız farklı

Hakikaten ilgiyle okudum yazını çünkü çok benzer yönümüz var :) Olaylar farklı gelişmiş olsa da ikimizde aynı kafadayız diyebilirim. En büyük farkımız ben bugüne kadar hayatın getirdikleri yüzünden şımaramadım. Fakat çok bilmişim diyebilirim. Hiçbir zaman inek olamadım çünkü ders çalışmaktan nefret ederdim fakat içten içe de çalışanlara imrenidrim çünkü çok çabuk sıkılıyorum. Tahmin ediyorumki sende benzer durumdasın.
Bu olayı çok net billiyorum çünkü birebir yaşıyorum. Ailemde 2 kuzenim dışında herkes üniversite bitirmiş veya şu an okuyor durumda, babam aslen ressam, hala iç mimar, bir kuzen boğaziçi ni dereceyle bitirdi vs. yani sülale oldukça başarılı. Çoğu arkadaşım üniversite okuyor şu an, hatta birini bitirip 2. yi okuyan dahi var. Fakat çevremde benim kafada adam olmadı hiçbir zaman. Küçüklüğümden beri bu yüzden hep farklı hissederim çünkü tanıdığım herkes sistematik kafada adamlar. Oku-çalış-çok çalış-fazla araştırma-fazla merağa gerek yok kafasında. Ben ise sürekli merak içindeyimdir, gördüğüm herşeyi en ince ayrıntısına kadar öğrenmek isterim. Herşeyi bilmek, herşeyi gerçekten bilmek isterim. Ama çok çabuk sıkıldığımdan bir türlü uzmanlık alanı bulamadım kendime ki bu da zaten beni buraya getirdi. Zamanında kendime herkes gibi bir yol seçseydim şimdiye göre daha iyi konumda olurdum kesinlikle ama hala içimdeki bu merak devam edermiydi bilmiyorum. Bu yüzden özellikle yaptığım işte benim yarım kadar aklı olmayan adam daha iyi konumdaysa ve bana laf edebiliyorsa inanılmaz moralim bozulup bıkıyorum o şeyden.
Çok net bir örnek, bir ara kuantum ve m teorisine o kadar kafayı takmış durumdaydım ki kitap okumaktan ve bilgisayar başında araştırma yapmaktan kafayı yeme durumuna gelmiştim. Normalde 1 paket bile içmeyen ben 2 pakede yakın sigara içer duruma gelmiştim ve bir kaç ay sonra (işsiz dönemimde) bu kadar çok araştırıp öğrenmeye çalışıyorum fakat etrafımda bunu konuşabileceğim kimse olmayınca inanılmaz sıkıntı basmaya başladı. Ve sonunda konuya olan ilgimi kaybettim, hatta birçok şeyi unuttum diyebilrim.
Ayrıca kafaların çalışması konusunda çok haklısın. Dediğim gibi bizim sülale gayet sistematik çalışan ve çoğunlukla başarılı olmuş durumda, hatta aynı soyadını taşıdığımız daha yeni akraba olduğumuzu öğrendiğim birçok doktor politikacı gazeteci adam var,tam olarak tanımasamda uzaktan akrabayız. (babaannein söylediğine göre 12.000 akraba varmış) Ama bu kadar adam içinde bir tek babamın kafası benimkine yakın çalışırdı. Belki binlerce insan tanıdım çalıştığım yerler sayesinde ve normal hayatımda fakat bu kadar genel kültürü yüksek bir insan görmedim. Adamın herşey hakkında bilgisi vardı, hiç akla gelmeyecek şeyler hakkında bile en azından 2-3 cümle kurabilecek seviyede kendini geliştirmiş bir kişiydi bunuda zamanında yolda yürürken yerde gördüğü gazeteleri bile okumasına ve yaşadıklarına borçlu olduğunu söylerdi. Çok yetenekli bir ressmandı, fakat nedense o alanın da üzerine gitmemiş benim yaptığım hatalar gibi. Çoğu zaman ders verdiği ve neredeyse bütün teknikleri öğrettiği çocuk şu an Cahit bilmemne diye ülkenin en ünlü ressamlarından biri. Fakat o 30 sene pazarlama yöneticiliği yapıp emekli oldu.
Şimdi düşünüyorumda onun yaptığı hataların neredeyse aynını bende yapıyorum. Yaşadıklarına benzer şeyler yaşıyorum. Tek farkımız o hiçbir teste girmemiş, benim zekam ise birkaç profosör ve kurum tarafından tescilli. Fakat aynı hayatı yaşamışız, yaşıyorum.
Örnek olarak tanıdığım 1-2 kişi dışında (ömrünü adamış adamlar) en fazla bilgisayar teknikğine sahip kişiyim çevremde, tartıştığım bir tarih hocasını ders verdiği üniversitenin ortasında rezil etmişliğim, konuşabilme fırsatı bulduğum birkaç çok iyi fizik hocasına sorduğum sorular ve teorimi anlattığımda tam olarak bilemiyorum hocama danışmam lazım bir ara tekrar tartışaım bunları gibi cevaplar aldım, kendi neslimde tanıdığım kişiler arasında genel kültür ve düşünce anlamında çok farklıyım diyebilrim. İşyeri dahil aynı zamanda burada da birçok kişiden zeki olduğum kesin, bu birçok kişiye kendini beğenmişlik veya bilmişlik taslama olarak gelecektir farkındayım ama ben yaşadıklarımı yazıyorum. Benim kafa farklı çalışıyor arkadaş, hafızam da iyidir denilebilir fakat pratik zeka ağırlıklı düşündüğüm için görsel çalışır benim beynim. Anlık çalışır benim beynim, toplumun geneli gibi sistematik düşündüremezsiniz bana. En büyük planlarım bile birkaç günlüktür, sabırsızımdır. Yüzlerce plan yaparım ve bir anda hepsinden vazgeçebilirim veya hiç alakasız saçma sapan birşey yapıp sonra onu çevirmeye çalışabilirim. Bu yazıyı bile defalarca kez silip tekrar yazıp sayfayı kapatıp tekrar yazıp bunu okuyan tanıdıklarımın ne diyeceklerini merak ederek yazıyorum şu an. Sorun bu mu acaba ? Ben sürekli merak halindeyim, inanılmaz umursamazımdır. Birisi benim hakkımda şunu düşünüyor, şunu demiş vs. diye zerre kadar endişelenmem, hissettiğim tek şey ne düşünüyor olabilir acaba ? Anarşist değilim yerimi yurdumu bilip sayarım fakat en uçuk anarşist dahil yaptığı birşeyin sonunu düşünüp ona göre harket eder veya az da olsa yaptığı karşısında endişelidir. Fakat bende o his zerre kadar yok.
Diğer insanların kafalarının tam olarak nasıl çalıştığını bu yüzden çok merak ediyorum. Acaba kafalarında sürekli bir düşünce veya plan var mı ? En anlaşılır örneği şöyle vereyim, bugün Alex'in Uğur Boral'a tam arkasındayken havadan attığı bir pas vardı. Eminim Alex o pası en azından 3-5 saniye önce düşünüp o şekilde atmıştır. Benim olayım ise bende o pası atabilirim fakat ben 3-5 saniye önce düşünmem, sadece yaparım. Yani top bana o şekilde gelir ve ben direk olarak o pası veririm, öncesini sonrasını düşünmem. Eğer diğer şeyleri düşünmeye ve o an için farklı planlar kurmaya kalkarsam o pası %99 veremem ya önüme alıp kendim gitmeye çalışırım ya da pas saçma sapan bir yere gider. Bundan 3-4 sene önce gittiğim bir psikolog sen haddinden fazla düşünüyorsun, hatta alınma ama içten pazarlıklı bir profil çiziyorsun dediğinde önce suratına bakıp 10 saniye sonra kahkayı patlatmış ve sandalyeden düşmüştüm Sadece 1 noktada haklıydı, ben çok düşünürüm gerçekten fakat ben sadece boş durumlarda düşünürüm yani olaylardan sonra düşünürüm. Geçmişi, geleceği, yaptığım veya yapabileceğim şeyleri boş kaldığımda düşünürüm, ama kafamda adeta bir perde var. O düşünceler o perdeyi asla geçmez. Bakın ilk defa o perdeyi burada açıyorum, bu yazıya karşı çoğu kişi beni çok bilmiş, ukala veya kendini beğenmiş olarak görecek, zerre kadar umrumda değil çünkü karakterimde yok. Dolayısıyla kinci biri olamıyorum ben. Hiçbir şeyi gerektiği kadar takamadığım içinde zaten dışarıdaki adam gibi başarılı olamıyorum sanırım. O dışarıdaki adam sadece belli bir konuda veya birkaç konuda uzmanlaşmayı seçip o alanda ilerleyip başarılı oluyor. Ben ise her alanda yürümeyi deneyip kafa üstü çakılıyorum. Şu an çalıştığım iş daha önce asla aklıma gelmezdi örneğin. Tamam bilgisayar-internet-teknoloji ile alakalı bir işim var ama sektör benim daha önce hiç aklıma gelmemiş bir sektör. Fakat hani sonunda bana uyabileceğini düşündüğüm birşey buldum sanırım. Hem ilgi alanım hem iyi diyebileceğim bir iş ve iyi diyebileceğim bir maaş, fakat bir süre sonra sıradanlaşır mıyım veya gene kabıma sığamaz duruma gelirmiyim çok merak ediyorum. Bakın herkesin hayali vardır, herkes parası olunca şunu alırım bunu alırım der. Benim ise almak istediğim şeyler gayet net (sadece bu konuda %100 netim zaten) bulunduğum muhitte veya en kötü ihtimal bir sitede ev almak (kadıköy'de bir apartmandayım şuan kiracı olarak), altıma normal bir araba, Allah nasip ederse halimden anlayabilecek bir kız arkadaş ve ileride bir eş, ve en önemlisi en büyük arzum olan Amerika'ya gidip tee ne zamandır hayalim olan birkaç ünlü teorik fizikçiden ders almak adeta onları sömürmek, onları geçmek, illa o şekilde olmasa bile şu sıçtığımın dünyasında dişe dokunur bir işe yaramak..

quote:

Orijinalden alıntı: Kraven

quote: Orijinalden alıntı: C2H5OH @kraven kültür bilim kısmına pek yazmasamda okurum ve takip ederim aşağı yukarı tanıyorum ve bu mesajına yakın birşeyler yazacaktım aslında bende konuya, banada genelde tüm akrabalarım benden büyükler daha doğrusu çok zeki bu çocuk falan dediler yıllarca öyle yetiştim bir güven bir şımarıklık vardı, ilkokul-ortaokul da şımarıp azar işitmekten başka birşey yapmadım ve geçer not alıp bitirdim, lise ye gittiğimde kendimi gerizekalı sanıyordum düz liseydi ve etrafa baktığımda basit konuları genel matematiği yapamayan adam doluydu kendime güvenim geldi açıkçası herhangi bir çabada sarfetmedim daha önce hiç sorunun yüzüne bile bakmazken tahtada hoca yazarken cevaplardım ama başarısızlıkla yetişen bir çocuk için muazzam bir gurur oluyor o , tüm sınıflar ortak sınavda en yüksek notu aldım sadece matematik derslerini dinliyordum ve zevk almaya başladım. Alan seçimi yapacaksın dediler sayısal ı seçtim ve bir güven geldi dershaneye yazıldım, babam bile şaşırdı derece sınıfına girdim matematik ve fizikten başka dersle ilgilenmiyordum birisi biyoloji cep kitapçığı al dedi otobuste oku bir işe yarar diye. Aldım okudum ve biyoloji görsel olarak alımda canlandırmaya başladım okudukça... sonra oyuna sardık rpg deryası derken dersi bıraktım komple... Öss ye girdim o güvendiğim fizikten bir sürü boş yaptım 2 şık arasında kalıp yanlışları seçtim derken hiç çözmemiş kadar oldum desem yeridir. Mat ve biyo full/fulle yakın birazda türkçe ile tercihlere başladım inş. mühden başkasını istememe rağmen 18. tercihim kimya idi orası geldi... Aradan yıllar geçti üniversitede rpg muhabbetine okula bile uğramadım ama girmediğim derste ,sınıfta herkesden fazla bilgiye sahiptim, hafızam muazzam kuvvetli ve anlama kabiliyetim yüksekti ama sadece teknik konularda. iş biraz teoriye indiği zaman bende normal bir insan ile aynı şekilde devam ediyordum. Okulu bitiremedim yığınla dersler yüzünden ama bölümün hem en parlak ve güvenilen öğrencisi olup herkese ders anlatıp tüm derslerden kalıyordum. Bayağı uzunca zaman böyle devam etti tabi bu benzer konuşmalar birçok arkadaşımla geçti benim salak diye tabir ettiğim adamlar dönem 2. ve 3.lüğü ile okulları bitirdiler :) Bu hikayenin sonunu mutlu beklemeyin bir halt olmadı ama demek isteyeceğim şu aslında, bazı insanlar teknik konularda hakkaten iyidir pratiktir, gösterilen bir bilgi illaki kendi yararlarına kullanacak yere oturtabilirler böyle adamların kafası algoritmik/sistematik çalışır.. Bazılarıda hakkaten yığınla bilgi almaya müsaittir çalışma ile desteklenince muazzam başarılara imza atabilirler... Bu zeka olayı bence sadece IQ ile ölçülendirilemez, çalışma olayınıda geçin , bazılarının algısı ve kafasının çalışma yapısı tamamen farklıdır. İşletim sistemleri farklı olan pc ler gibi düşünün, işin içinde hafıza-hızlı düşünebilme-istikrarlı fikirler-hayalgücü kullanabilme gibi birçok etken var... İlgi duyduğum bir konuda muazzam iyiyimdir hiç kimse benimle boy ölçüşemez o alana tam anlamıyla giriştiysem, onun dışında her şeyden az çok bilgim vardır hiç işime yaramayacak alakasız tonla şey bilirim ama hiçbir alanda yeteri kadar bilgim olmadığı için hepsinde başarısız olurum... Muhtemelen sende öylesin tahmin ediyorum. Zeka sadece test ile ölçülemez Bir arkadaşım var adam liseden sonra yıllarca kimyevi maddeler kullandı halada sokakta takılır aynı zamnda güzel sanatlar fakültesinde okuyor/sürtüyor desem yeridir. Bu adam akademik hayatı boyunca başarısız bir adam herhangi bir fen bilmi ile uğraşmasını ve ilgisi olmasını beklemeyeceğiniz bir hayat tarzına sahip ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim benim fizikçi arkadaşlarımla bile muhabbetini etmediğim şekilde quantum dan felsefeden saatlerce konuşabiliyoruz. Ben bile ilgi duymama ve araştırmama rağmen adam mezonlardan,ışık hızı-zaman olgusundan-kozmik ışınlardan-heisenbergden-schrodinger ın kedisinden haberdar... Diyeceğim o ki zekanın ölçüsü , muhabbet ettiğiniz veya girdiğiniz toplumdaki kişiler ile fikir alışverişinde bulunup onları şaşırtmakla ölçülür. Bunun dışındaki tüm testler tam randımanlı değildir diye düşünüyorum edit: son ekleme yapacağım zekamı ölçtürmedim tırışka 1 tane iq testi buldum google dan onda 124 yada 127 gibi bir değer çıkmıştı , kafasının basmadığına inandığım bir arkadaşımda 120-124 gibi birşey çıktı ve bu tip testlerden tamamen şüphe etmemi sağladı. ya o adam benden fazla puan alır aramızda uçurum olur yada ben fazla alırım aramızda uçurum olur, o herifle aynı puanı alıyorsam imkansızdır o testin güvenilirliğine inanmam... frekansımız farklı

Hakikaten ilgiyle okudum yazını çünkü çok benzer yönümüz var :) Olaylar farklı gelişmiş olsa da ikimizde aynı kafadayız diyebilirim. En büyük farkımız ben bugüne kadar hayatın getirdikleri yüzünden şımaramadım. Fakat çok bilmişim diyebilirim. Hiçbir zaman inek olamadım çünkü ders çalışmaktan nefret ederdim fakat içten içe de çalışanlara imrenidrim çünkü çok çabuk sıkılıyorum. Tahmin ediyorumki sende benzer durumdasın.
Bu olayı çok net billiyorum çünkü birebir yaşıyorum. Ailemde 2 kuzenim dışında herkes üniversite bitirmiş veya şu an okuyor durumda, babam aslen ressam, hala iç mimar, bir kuzen boğaziçi ni dereceyle bitirdi vs. yani sülale oldukça başarılı. Çoğu arkadaşım üniversite okuyor şu an, hatta birini bitirip 2. yi okuyan dahi var. Fakat çevremde benim kafada adam olmadı hiçbir zaman. Küçüklüğümden beri bu yüzden hep farklı hissederim çünkü tanıdığım herkes sistematik kafada adamlar. Oku-çalış-çok çalış-fazla araştırma-fazla merağa gerek yok kafasında. Ben ise sürekli merak içindeyimdir, gördüğüm herşeyi en ince ayrıntısına kadar öğrenmek isterim. Herşeyi bilmek, herşeyi gerçekten bilmek isterim. Ama çok çabuk sıkıldığımdan bir türlü uzmanlık alanı bulamadım kendime ki bu da zaten beni buraya getirdi. Zamanında kendime herkes gibi bir yol seçseydim şimdiye göre daha iyi konumda olurdum kesinlikle ama hala içimdeki bu merak devam edermiydi bilmiyorum. Bu yüzden özellikle yaptığım işte benim yarım kadar aklı olmayan adam daha iyi konumdaysa ve bana laf edebiliyorsa inanılmaz moralim bozulup bıkıyorum o şeyden.
Çok net bir örnek, bir ara kuantum ve m teorisine o kadar kafayı takmış durumdaydım ki kitap okumaktan ve bilgisayar başında araştırma yapmaktan kafayı yeme durumuna gelmiştim. Normalde 1 paket bile içmeyen ben 2 pakede yakın sigara içer duruma gelmiştim ve bir kaç ay sonra (işsiz dönemimde) bu kadar çok araştırıp öğrenmeye çalışıyorum fakat etrafımda bunu konuşabileceğim kimse olmayınca inanılmaz sıkıntı basmaya başladı. Ve sonunda konuya olan ilgimi kaybettim, hatta birçok şeyi unuttum diyebilrim.
Ayrıca kafaların çalışması konusunda çok haklısın. Dediğim gibi bizim sülale gayet sistematik çalışan ve çoğunlukla başarılı olmuş durumda, hatta aynı soyadını taşıdığımız daha yeni akraba olduğumuzu öğrendiğim birçok doktor politikacı gazeteci adam var,tam olarak tanımasamda uzaktan akrabayız. (babaannein söylediğine göre 12.000 akraba varmış) Ama bu kadar adam içinde bir tek babamın kafası benimkine yakın çalışırdı. Belki binlerce insan tanıdım çalıştığım yerler sayesinde ve normal hayatımda fakat bu kadar genel kültürü yüksek bir insan görmedim. Adamın herşey hakkında bilgisi vardı, hiç akla gelmeyecek şeyler hakkında bile en azından 2-3 cümle kurabilecek seviyede kendini geliştirmiş bir kişiydi bunuda zamanında yolda yürürken yerde gördüğü gazeteleri bile okumasına ve yaşadıklarına borçlu olduğunu söylerdi. Çok yetenekli bir ressmandı, fakat nedense o alanın da üzerine gitmemiş benim yaptığım hatalar gibi. Çoğu zaman ders verdiği ve neredeyse bütün teknikleri öğrettiği çocuk şu an Cahit bilmemne diye ülkenin en ünlü ressamlarından biri. Fakat o 30 sene pazarlama yöneticiliği yapıp emekli oldu.
Şimdi düşünüyorumda onun yaptığı hataların neredeyse aynını bende yapıyorum. Yaşadıklarına benzer şeyler yaşıyorum. Tek farkımız o hiçbir teste girmemiş, benim zekam ise birkaç profosör ve kurum tarafından tescilli. Fakat aynı hayatı yaşamışız, yaşıyorum.
Örnek olarak tanıdığım 1-2 kişi dışında (ömrünü adamış adamlar) en fazla bilgisayar teknikğine sahip kişiyim çevremde, tartıştığım bir tarih hocasını ders verdiği üniversitenin ortasında rezil etmişliğim, konuşabilme fırsatı bulduğum birkaç çok iyi fizik hocasına sorduğum sorular ve teorimi anlattığımda tam olarak bilemiyorum hocama danışmam lazım bir ara tekrar tartışaım bunları gibi cevaplar aldım, kendi neslimde tanıdığım kişiler arasında genel kültür ve düşünce anlamında çok farklıyım diyebilrim. İşyeri dahil aynı zamanda burada da birçok kişiden zeki olduğum kesin, bu birçok kişiye kendini beğenmişlik veya bilmişlik taslama olarak gelecektir farkındayım ama ben yaşadıklarımı yazıyorum. Benim kafa farklı çalışıyor arkadaş, hafızam da iyidir denilebilir fakat pratik zeka ağırlıklı düşündüğüm için görsel çalışır benim beynim. Anlık çalışır benim beynim, toplumun geneli gibi sistematik düşündüremezsiniz bana. En büyük planlarım bile birkaç günlüktür, sabırsızımdır. Yüzlerce plan yaparım ve bir anda hepsinden vazgeçebilirim veya hiç alakasız saçma sapan birşey yapıp sonra onu çevirmeye çalışabilirim. Bu yazıyı bile defalarca kez silip tekrar yazıp sayfayı kapatıp tekrar yazıp bunu okuyan tanıdıklarımın ne diyeceklerini merak ederek yazıyorum şu an. Sorun bu mu acaba ? Ben sürekli merak halindeyim, inanılmaz umursamazımdır. Birisi benim hakkımda şunu düşünüyor, şunu demiş vs. diye zerre kadar endişelenmem, hissettiğim tek şey ne düşünüyor olabilir acaba ? Anarşist değilim yerimi yurdumu bilip sayarım fakat en uçuk anarşist dahil yaptığı birşeyin sonunu düşünüp ona göre harket eder veya az da olsa yaptığı karşısında endişelidir. Fakat bende o his zerre kadar yok.
Diğer insanların kafalarının tam olarak nasıl çalıştığını bu yüzden çok merak ediyorum. Acaba kafalarında sürekli bir düşünce veya plan var mı ? En anlaşılır örneği şöyle vereyim, bugün Alex'in Uğur Boral'a tam arkasındayken havadan attığı bir pas vardı. Eminim Alex o pası en azından 3-5 saniye önce düşünüp o şekilde atmıştır. Benim olayım ise bende o pası atabilirim fakat ben 3-5 saniye önce düşünmem, sadece yaparım. Yani top bana o şekilde gelir ve ben direk olarak o pası veririm, öncesini sonrasını düşünmem. Eğer diğer şeyleri düşünmeye ve o an için farklı planlar kurmaya kalkarsam o pası %99 veremem ya önüme alıp kendim gitmeye çalışırım ya da pas saçma sapan bir yere gider. Bundan 3-4 sene önce gittiğim bir psikolog sen haddinden fazla düşünüyorsun, hatta alınma ama içten pazarlıklı bir profil çiziyorsun dediğinde önce suratına bakıp 10 saniye sonra kahkayı patlatmış ve sandalyeden düşmüştüm Sadece 1 noktada haklıydı, ben çok düşünürüm gerçekten fakat ben sadece boş durumlarda düşünürüm yani olaylardan sonra düşünürüm. Geçmişi, geleceği, yaptığım veya yapabileceğim şeyleri boş kaldığımda düşünürüm, ama kafamda adeta bir perde var. O düşünceler o perdeyi asla geçmez. Bakın ilk defa o perdeyi burada açıyorum, bu yazıya karşı çoğu kişi beni çok bilmiş, ukala veya kendini beğenmiş olarak görecek, zerre kadar umrumda değil çünkü karakterimde yok. Dolayısıyla kinci biri olamıyorum ben. Hiçbir şeyi gerektiği kadar takamadığım içinde zaten dışarıdaki adam gibi başarılı olamıyorum sanırım. O dışarıdaki adam sadece belli bir konuda veya birkaç konuda uzmanlaşmayı seçip o alanda ilerleyip başarılı oluyor. Ben ise her alanda yürümeyi deneyip kafa üstü çakılıyorum. Şu an çalıştığım iş daha önce asla aklıma gelmezdi örneğin. Tamam bilgisayar-internet-teknoloji ile alakalı bir işim var ama sektör benim daha önce hiç aklıma gelmemiş bir sektör. Fakat hani sonunda bana uyabileceğini düşündüğüm birşey buldum sanırım. Hem ilgi alanım hem iyi diyebileceğim bir iş ve iyi diyebileceğim bir maaş, fakat bir süre sonra sıradanlaşır mıyım veya gene kabıma sığamaz duruma gelirmiyim çok merak ediyorum. Bakın herkesin hayali vardır, herkes parası olunca şunu alırım bunu alırım der. Benim ise almak istediğim şeyler gayet net (sadece bu konuda %100 netim zaten) bulunduğum muhitte veya en kötü ihtimal bir sitede ev almak (kadıköy'de bir apartmandayım şuan kiracı olarak), altıma normal bir araba, Allah nasip ederse halimden anlayabilecek bir kız arkadaş ve ileride bir eş, ve en önemlisi en büyük arzum olan Amerika'ya gidip tee ne zamandır hayalim olan birkaç ünlü teorik fizikçiden ders almak adeta onları sömürmek, onları geçmek, illa o şekilde olmasa bile şu sıçtığımın dünyasında dişe dokunur bir işe yaramak..

quote:

Orijinalden alıntı: Einstein 

quote: Orijinalden alıntı: Mushmula 100 dür , kendi zekâ düzeyi / senin yaşındaki insanların ortalama zekâ düzeyi , yani 10 yaşındaki bir çocuk , 15 yaşındaki bir çocuğun zekasına sahipse ,iq su 150 dir .

İki tür test var. Biri genel olarak psikologların kullandığı, diğeri ise daha kapsamlı ve daha iyi sonuç verebilecek bir test. Testler her ne kadar tam sonuç vermesede test yapılır ve bu testte beynin farklı bölümlerine hitap eden sorular sorulur ve bu sorular herkes için aynıdır. Örneğin 10 yaşındaki biri testte 5 doğru yaptığında normal zekalı sayılıyorsa, 20 yaşında daha ileri bir eğitim almış kişi çok daha fazla doğru yapmalıdır ki aynı IQya sahip olabilsin. Fakat doğru sayısı farklı olduğu halde sonuç aynı çıkar. Böyle bir orantı vardır. Yani bir bakıma söylediğiniz gibi.
Normal IQ derecesi 100 olarak kabul edilmiştir. Ancak zeka testleri hiçbir zaman tam sonuç vermez !

quote:

Orijinalden alıntı: Sodalayn

IQ'um 101 çıktı

quote:

Orijinalden alıntı: avatar896

cerrahpaşa tıp fakültesinde yaptırdım 170 yani internetten falan deil
onun dışında çapa ve bakırköy hastanesinde yapıyolar.
internetten yaptığımda 182 çıktı ama ne kadar güvenilir emin deilim.
Yine de bildiğim en iyisi http://www.zekatestimerkezi.com/
İnternetteki en sağlıklısı bence bu. Ama yine de internettekiler fazla kolay oluyo gibi geldi bana ve kesinlikle doğru olmaz, çünkü yorumlara bakinca çoğunluk 125+ çıkıyo. Teknik olarak imkansız, çünkü bütün ülkelerin ortalamalarında bile 110 nin üstüne çıkmış yok, türkiyenin de 94 gibi bişey olmalı. Bide bu iq testlerine psikolog karşısında olan testte gerekli bence.
Ama bana göre iq testlerinde çok büyük sapmalar oluyor yani kesinlikle tam sonucu veremezler şu anki sistemle.

quote:

Orijinalden alıntı: Hyperkin

Sidik yarıştırır gibi IQ yarıştıran adamın zekasının ne kadar gelişmiş olduğu iyi bir tartışma konusu olabilir bence.