Şimdi Ara

NİYE YAZILIMCILAR HEKİMLERE GÖRE AZ ALIYORLAR AMERİKADA (7. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
130
Cevap
1
Favori
3.536
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • benimkucukbebegim kullanıcısına yanıt
    Google işe alımlarda sadece diploma değil, dünya çapında kullanılan yazılım paketi geliştirmiş olmana dahi bakmıyor.

    Bu konuda yaşanmış örnekler var. Örneğin Google çalışanları dahil belki milyon kişinin kullandığı macOS paket yönetim sistemi brew (ve homebrew) paketinin geliştiricisi Max Howell ile iş görüşmesinde temel veri yapılarıyla ilgili basit bir soru sordu ve Howell bilemeyince görüşme sonlandı :)

    Google o soruyu sormadan önce Howell'in veri yapılarını bilmediğini biliyordu. O soruyu Howell'i elemek için özellikle sordular. Peki Howell'i görüşmeye neden çağırdılar? Cunku Howell dünya çapında ünlü bir geliştirici etiketine sahip biri olarak Google'da kesin işe alınırım diye düşünüyordu ancak Google açısından, etiket haricinde yeteneği olmayan bir geliştiriciydi. Howell Google kültürüne uymazdı. Howell'ı sırf etiketine bakarak işe alsalar, gerçekten yetenekli diger Google çalışanlarına uyum sağlayamayacak, Google'ın mission critical operasyonları sekteye uğrayacaktı. İşte bu sebepten dolayı isterse Stanfard CompSci 'yi 4.00 üzerinden 4'le bitirmiş bile olsa, kişi gerçekten yetenekli değilse, etiketler üzerinden yürümete çalışan biriyse ona göre sorular sorar ve eler.

    Ancak bu durumdan diploma önemsizdir sonucu cıkarılmamalı. Google olmaz, Amazon olur, Amazon olmaz, Siemens olur, sadece diplomaya bakıp görüşmede pek birşey sormadan işe alan ve sağlam maaş veren birçok büyük şirketler de var.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Tuğkan-0153

    Google işe alımlarda sadece diploma değil, dünya çapında kullanılan yazılım paketi geliştirmiş olmana dahi bakmıyor.

    Bu konuda yaşanmış örnekler var. Örneğin Google çalışanları dahil belki milyon kişinin kullandığı macOS paket yönetim sistemi brew (ve homebrew) paketinin geliştiricisi Max Howell ile iş görüşmesinde temel veri yapılarıyla ilgili basit bir soru sordu ve Howell bilemeyince görüşme sonlandı :)

    Google o soruyu sormadan önce Howell'in veri yapılarını bilmediğini biliyordu. O soruyu Howell'i elemek için özellikle sordular. Peki Howell'i görüşmeye neden çağırdılar? Cunku Howell dünya çapında ünlü bir geliştirici etiketine sahip biri olarak Google'da kesin işe alınırım diye düşünüyordu ancak Google açısından, etiket haricinde yeteneği olmayan bir geliştiriciydi. Howell Google kültürüne uymazdı. Howell'ı sırf etiketine bakarak işe alsalar, gerçekten yetenekli diger Google çalışanlarına uyum sağlayamayacak, Google'ın mission critical operasyonları sekteye uğrayacaktı. İşte bu sebepten dolayı isterse Stanfard CompSci 'yi 4.00 üzerinden 4'le bitirmiş bile olsa, kişi gerçekten yetenekli değilse, etiketler üzerinden yürümete çalışan biriyse ona göre sorular sorar ve eler.

    Ancak bu durumdan diploma önemsizdir sonucu cıkarılmamalı. Google olmaz, Amazon olur, Amazon olmaz, Siemens olur, sadece diplomaya bakıp görüşmede pek birşey sormadan işe alan ve sağlam maaş veren birçok büyük şirketler de var.

    Bu yazıyı şuna dayanarak yazmıştım. Bir tane kişiyi tanıyorum, kendisi baya güzel bir üniversitede okuyordu. Google'da çalışmak istiyordu ama işe başvuru için içeriden referans istemişler. Sonra hocasının içeriden tanıdığı biri olduğu için ona referans oldu. Sonra bu kişiyi tekrar ret ettiler. Sebebini ben de bilmiyorum. Neyse böyle 3-5 farklı pozisyonda başvurduktan sonra baktı kabul alamıyor. Referans olan kişiye sordular ne yapalım diye o da dedi ki "İsterseniz staj alımlarına başvurun, orada şansınız daha yüksek.". Tabii böyle yaptıktan sonra mülakata davet ettiler.


    Daha sonra ne olduğunu inan, ben de bilmiyorum. Ama tek bildiğim şey o çocuk şu an Google adlı şirkette bir şeyler yapıyor.


    Yani özetle farklı hikayeler vardır. Benim çevremde yaşadığım bir olaydı. Sizin anlattığınız hikayede güzel bir örnek. Ben kendi düşüncelerime göre şunu çıkardım, bu tür büyük şirketler kendileri elemanlarını yetiştiriyor. Ama bu tür şirketlerde çalışmak isteyen insanlar için problem çözme yeteneğinin inanılmaz bir boyutta olmasına ihtiyacı var. Zaten Leetcode, Hackerrank gibi platformlarda problem solving adlı yarışmaların dahi bu yüzden yapıldığını düşünüyorum.


    Son olarak, (ironi) TYT matematiğin problemlerine çalışın.  


    Edit: Bu tür şirketlere giren insanların problem çözme yeteneği hali hazırda çok geliştiği için zaten halihazırda birçok konuyu biliyorlardır. Ama şimdi Google'ın kendine özel database sistemini (Kendilerinin özel yazılımı.) orada çalışmadan bilmek mümkün değil, el mecbur olarak orada öğrenmeleri gerekiyor. Tabii belli bir altyapı olması çok avantaj sağlar.


    Not: Database sadece bir örnek, elbet başka özel yazılımları ve incelikleri vardır.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi benimkucukbebegim -- 29 Mayıs 2021; 20:26:43 >




  • benimkucukbebegim kullanıcısına yanıt

    Hocam “içerden tanıdığın var mi?” diye bütün adaylara soruyorlar ama bu pek etkilemiyor mülakata çağırılmayı. Ben çok arkadaşa içerden Feedback yazmıştım mulakat sırasında. Su şekilde etkisi olabiliyor sadece o referansların:

    1) mülakata çağırma konusunda sınırda kaldılarsa, içerdeki adam çok çok iyi bir Feedback yazar ise, mülakata cagirabiliyorlar o zaman.

    2) mülakatlardan sonra, ise alım icin kurulan komite mulakat feddbacklerini değerlendirirken, o referansın Feedback ini de göz önüne alıyor. O kişiyle beraber çalışmış kisilerden, is ahlaki nasıldır vs bilgisini almış oluyor bu sayede.


    bu şekilde kullanılmakla beraber, zorunlu degil içerden referans bulmak. CVniz iyiyse ve mülakatlarınız iyi geçerse alınırsınız.

    mülakatınız ilk denemede iyi geçmeyebilir, baya şans faktörü de var. Mülakat yapanların ve adayın o günkü psikolojisi, gece iyi uyuyup uyuyamadiklari vs çok etkiliyor mülakat sonucunu. Bu yüzden Google, 3-4 kere mülakattan kalsanız bile, 6-7 ay sonra yine mülakata cagirabiliyor (eğer CVniz iyi ise).


    onceden de söylediğim gibi, Google çalıştığım şirketler arasında en akademik yer. (Suan çalıştığım şirket çok daha seçici olmasına rağmen Google kadar akademik değil). Google ben ilk başvurduğumda, benden üniversite ve master dahil tüm transcriptlerimi istemişti. Diploma not ortalamasıyla yetinmemişlerdi bile.

    Googleda, yaptığın projeler icin yazdığın design document ve sonrasında hazırladığın raporlar baya ayrıntılı olmak zorunda, onlarca kişi bu raporları review edip, projenin canlıya alimina onay vermek için kullanıyor. Bu raportlar neredeyse akademik makale gibi, hatta çoğu çok rahatlıkla makale olarak basılır.


    bu kadar akademik olan ortamda da hata yapıp, ayak uyduramayacak birini almak istemediklerinden, mülakatlar hem çok akademik, hem de mülakatı geçmek zor. “False positive” olsun istemediklerinden “false negative” olmasını göze alıyorlar. Bunu kompanse etmek için de, mülakattan kalsan bile, 6+ ay sonra tekrar mülakata girmene izin veriyorlar.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Ne zaman ki bir yazılımcı bir programı baştan sona tek seferde SIFIR hata ile yazar ve tek denemede çalıştırabilirse o zaman maaşları eşitlenecektir.

  • CarnageTR C kullanıcısına yanıt

    Hem tip hem de muhendislige uzaksiniz sanirim burada bunu soylediginize gore. Muhendis olarak, doktorlarin daha fazla kazanmasi gerektigini savunurum hep ama olaya yorum yaparken azcik bildigimiz yerlerden yapalim, yoksa kimseye katkisi olmadigi gibi, daha da zarari dokunuyor.


    Kalp cerrahlarinin omurleri boyunca “hastalarinin zamana ve doktor tecrubesine gore ameliyat masasinda kalma istatistikleri” ni arastirin. Ilaclarin ya da tedavi/cerrahi mudahale protokollerinin nasil gelistirildigini (ornegin https://clinicaltrials.gov/) bir arastirin. Tibbin dogal gelisimi “hatalar zinciri” sayesinde oluyor.

    Bunu soylerken “muhendisler daha iyi” demiyorum. Sadece “sistem” cok karmasik oldugundan, istatistiki yontemlere basvuruyorlar. Baska yapabilecekleri birsey yok. Ister istemez bu da belli bir yuzdenin hatali tedavi almasina sebep oluyor. Yani SIFIR hata hicbir meslekte mumkun olmadigi gibi, doktorlukta da degil.


    Doktorlara ayri bir saygim var. Yaptiklari is cok zor. Ailem dahil cevremdekilerin baskisina boyun egmeyip, iyi ki doktorluk tercih etmemisim diyorum doktorlarin yaptigi isi dusundugumde/gordugumde. Keske turkiyede daha fazla kazansalar. Bence 45-50 bin liradan assagi olmamali en az kazanan uzman doktor maasi.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • mghfreud M kullanıcısına yanıt

    Hem doktorum hem de freelance yazılımcıyım. İkisinin de ne olduğunu iyi biliyorum. Dediğiniz risklerin istatistiklerin alasını biliyorum merak etmeyin. Klinik çalışmalar tıp pratiğinin çok küçük bir kısmını oluşturur. Bahsettiğiniz sitedeki (https://clinicaltrials.gov/) çalışmaların içeriğine bakarsanız araştırılan şeylerin çok uç çalışmalar olduğunu, bilinmeyen maddelerin insanlara verildiğini, insanların bu maddeleri denemek dışındaki tercihlerinin çoğu zaman ölüm olduğunu bu nedenle de son çare olarak bu çalışmalara dahil olduklarını görürsünüz. Klinik çalışmalarda yaşanan aksaklıklar neredeyse hiçbir zaman dava olmaz. Ama günlük pratikte yapılacak en küçük yanlış milyonlarca liralık tazminatlarla dava konusu olur. Yanlış anlaşılmasın doktorluk kutsaldır demiyorum. Aksine her meslek kutsaldır ve hiçbir meslek kutsal değildir. Kimse hayrına bir iş yapmıyor. Risk alıyorsan parasını da alacaksın. Bu çöpçülük için de geçerli doktorluk için de asker için de yazılımcı için de hakim için de avukat için de...





  • quote:

    Orijinalden alıntı: CarnageTR

    Hem doktorum hem de freelance yazılımcıyım. İkisinin de ne olduğunu iyi biliyorum. Dediğiniz risklerin istatistiklerin alasını biliyorum merak etmeyin. Klinik çalışmalar tıp pratiğinin çok küçük bir kısmını oluşturur. Bahsettiğiniz sitedeki (https://clinicaltrials.gov/) çalışmaların içeriğine bakarsanız araştırılan şeylerin çok uç çalışmalar olduğunu, bilinmeyen maddelerin insanlara verildiğini, insanların bu maddeleri denemek dışındaki tercihlerinin çoğu zaman ölüm olduğunu bu nedenle de son çare olarak bu çalışmalara dahil olduklarını görürsünüz. Klinik çalışmalarda yaşanan aksaklıklar neredeyse hiçbir zaman dava olmaz. Ama günlük pratikte yapılacak en küçük yanlış milyonlarca liralık tazminatlarla dava konusu olur. Yanlış anlaşılmasın doktorluk kutsaldır demiyorum. Aksine her meslek kutsaldır ve hiçbir meslek kutsal değildir. Kimse hayrına bir iş yapmıyor. Risk alıyorsan parasını da alacaksın. Bu çöpçülük için de geçerli doktorluk için de asker için de yazılımcı için de hakim için de avukat için de...

    Yazmamayım yazmayayım dedim ama yine duramadım.

    Efendi diyor ki: "hem doktorum hem de freelance yazılımcıyım". Bence sen hiçbir şey değilsin! Ne doktorluk yapabilirsin ne de yazılımcılık. İşte böyle boş boş yazar durursun!

    Adam gibi ya doktorluğunu yap milleti sağlığından etme, ya da yazılımcılığını yap kafa ütüleme  Tabi yazdıklarında doğruluk payı varsa...

    Sizin gibiler yüzünden çoğu meslek ayağa düştü. Kimse gerçek işiyle adam gibi uğraşmaz, işini beceremez oldu.





  • 6 yıllık tıp eğitimi almış Alman tıp doktoru Ryke Geerd Hamer, 1998'de bir röportajda "modern tıp eğitimi 6 yıl boyunca telefon rehberi ezberlemek gibi" dedi :)

    

    Ryke Geerd Hamer kimdir diyecek olursanız. 1980'lerde keşfettiği 5 biyolojik prensibe dayanan ilaçsız ve aşısız tedavi yöntemi olan New German Medicine / NGM i geliştiren kişi. NGM Avrupa'da büyük başarıya ulaşınca hastaneler ve ilaç firmaları "bu tedavi modern tıbba aykırı" diyerek medyadan büyük bir karalama kampanyası başlattı. Medya kampanyasını kimse pek iplemedi cunku NGM başarıdan başarıya koşuyordu Bunun üzerine hastaneler birliği avukat ordusu ile harekete geçip Hamer'a dava açtı. NGM kesinlikle durdurulmalı, tarihten silmeliydi. Kemoterapi, lazer, aşılardan hiç kimse ölmüyormuş gibi NGM ile insanlar ölüyor suçlaması ile Hamer'a açılan davayı kazanıp Hamer'ın Tıp Doktoru unvanının geri alınması, Almanya sınırları içinde doktorluk yapmasının yasaklanması ve 18 ay hapis yatması sağlandı. Tüm bunlara Hamer'in NGM tedavisi İtalya İspanya Fransa Slovakya başta olmak üzere bircok ülkede uygulanmaya devam ediliyor. Tabi ki tüm bu davalar ve hapis cezaları, modern tıp camiasının Hamer'a gıcık olmasından cok, trilyonlarca dolarlık ticari sağlık sektörünü tehdit etmesi dolayısıyla yapıldı. Hamer'ın NGM tedavisi, gösterişli dev hastane binaları ve milyarlarca dolarlık laboratuar ekipmanları gerektirmediği için inşaatçılık ve tıbbi ekipman sanayini tehdit ettiği gibi, 6+4 yıl boyunca gereksiz şeyler öğrenmeyi gereksizlşetirdiği için eğitim sektörünü töhmet altında bırakakcatı, sağlık adı altında oluşturulan trilyonlarca dolarlık bir ticari sektörü gereksizleştirecekti, işte o yüzden Hamer ve NGM sistemi bitirildi :)

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • şaşırtıcı bir durumdur

  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.