Şimdi Ara

Neyim ulan ben?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir (1 Mobil) - 3 Masaüstü1 Mobil
5 sn
28
Cevap
2
Favori
968
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Hayata bak ulan, bazen düşünüyorum da ben neyim diye. Ben ailemin ve çevremin beni görmek istediği yere ulaşmak için çabalayan, hatta zorla çabalatılan bir hayvanım ya. Nedir yani benim hayatım değil de sizin hayatınız mı? Mutlu olmam için illa güzel bir şehirde güzel bir üniversitenin güzel ve gelecekte para getirecek bir bölümünde okumak zorundamıyım?

    Hayır dertler bunlarla da bitmiyor, ben güzel bir bölümden mezun olduktan sonra, güzel bir işe girip, güzel bir para kazanıcam, güzel bir kadınla evlenip güzel güzel çocuklar yapıcam. Anneme ve babama getirip torun diye sevdireceğim. Onlar bana baktığı zaman götünü kurtarmış ve parası olan bir evlat görmek istiyorlar. Çok şey değil, herşey benim için ya, herşey benim sadece ama sadece benim mutluluğum için... Peki bunlar neden böyle? Yani ben neden bu yolu izlemeliyim? Çünkü topluma göre doğru olan bu.

    İnsanların amacı budur, yani bi şekilde para kazanıp evini geçindirip mutlu olmaktır. Herşey benim içinse eğer ben niye bu planı kendim yapmıyorum? Yani bilmiyorum eğer ki ben bir baba olsaydım evladım düştüğünde arkasından "gelip ben sana demiştim böyle yapma diye" demek, gücüm yetiyorsa elinden tutup kaldırırdım. Yani e be güzel ebeveynler madem, eğitim, sosyal yaşam, insan ilişkiileri ve diğer bir çok insanı ilgilendiren konulardan bu kadar hatasız bilgi sahibi insanlarsınız, o zaman neden benim gibi bir evlat yetişti? Yani siz bugüne kadar herşeyi yapıyorsunuz ama yine de bir hayvan yetişiyo...

    Herşey çok daha farklı olsun isterdim ya, hata yapabilmeyi ve bundan gerçekten pişman olmayı isterdim. Fakat bugüne kadar ki yaklaşık olarak 19 yıldır yaşıyorum, bir kez kendim için "adam gibi" pişman olamadım. Ne zaman hayatımı etkileyecek bir hata yapsam "evdekilere ne hesap verilecek" hesabındaydım ben. Ama gerçekten o kadar çok isterdim ki bişeyi kaybettiğimin farkına kendim için varmak ve buna pişman olduğum için yine kendi götümü kurtarmak için kararlar vermek...







  • Özet:Adam toplumsal baskıdan ve aile baskısından sıkılmış.Başkasının istediği yerde değil kendi istediği yerde olmak istiyor.
    Not:Okumadım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi hckr -- 11 Haziran 2012; 0:14:53 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • KENDİN İÇİN YAŞA: CAN DÜNDAR

    Henuz 18 ini yeni bitirmiştin, enerji ve umutla dolu hayata başlamaya hazırdın…
    Ne oldu?
    İstemediğin bir okula girdin. İnsanları mutlu etmek, saygı kazanmak, sevilmek için…
    Sevmediğin bir bölümde senelerini harcadın….
    Ayaklarını sürüye sürüye gittin derslere…
    Çalışmak istemedin ama yine de zorladın kendini…
    Güç bela bitirdin sonunda…
    Ne ailen, ne de arkadaşların görmedi yaptığın fedakarlığı…
    Alkışlamadılar seni, omuzlarının üzerine çıkarmadılar, madalya takmadılar…
    Enerjin çoktan tükenmeye başladı bile…
    Kimse bilmez nasıl kendini feda ettiğini…
    Ruhunu teslim ettiğini…
    Gençliğini tükettiğini…
    Şimdi iş bulman gerek…
    Para kazanman, araba alman, ev alman gerek…..
    İstemediğin bir işe girdin…
    Böyle olması gerekiyor diye…
    Sırf çevrendekiler bekliyor diye…
    İnsanları mutlu etmek, saygı kazanmak, sevilmek için…
    Sabahın köründe gidiyorsun işe…
    Sevmediğin insanlar ile gününü harcıyorsun…
    Heyecan duymadığın işlerle zamanını geçiriyorsun…
    Yarının gelmesinden nefret ediyorsun…
    Sevildiğini hissettin mi peki? Ya saygı?
    Bitti mi insanların istekleri?
    Özgür müsün artık? Hayır hala özgür değilsin…
    Şimdi evlenmen gerek…
    Öyle ya yaşın geçiyor, evde mi kaldın ne? Arıyorsun etrafında uygun birisini, artık evlenmeliyim diyorsun…
    Acaba gerçekten istiyor musun? Sana uygun birisini buldun işte, boyu boyuna, mesleği mesleğine, parası parana göre…
    Peki ya kalbin? Düğününden bir gece önce sessizce itiraf ettin kendine, ya doğru kişi değilse? Belli ki hazır değildin bu evliliğe…
    Evlenmek için evlendin…
    İnsanları mutlu etmek, saygı kazanmak, sevilmek için…
    Mutlu oldun mu peki?kalbin heyecanla doldu mu?
    Akşam eve koşarak döndün mü? Sevildiğini hissettin mi?
    Seviştin mi tüm varlığınla?
    Daha evleneli bir sene dolmadı, insanlar çocuk demeye başladılar…
    İstedin mi gerçekten bir çocuk sahibi olmayı?
    Hazır mısın bir canlıyı yetiştirmeye?
    Söyle bana ne verebilirsin bu küçük insana? Hayatı kendi gözlerinle hiç
    yaşadın mı? Ne istediğini biliyor musun? Ya istemediğini? Hiç risk aldın mı?
    Sen hiç kendin için bir şey yaptın mı? Çocuğun bir gün sorarsa Özgürlük
    Nedir? Ne cevap vereceksin? Sen hiç özgürlüğü yaşadın mı?
    Evliliğinde problemler yaşıyorsun…
    Sevmediğin bir insanla cehennemi paylaşıyorsun…
    Boşanmak fikri kafana gelip gelip gidiyor…
    cesaret edemiyorsun…
    İnsanlar ne der diyorsun…
    Gene kendi duygularının üzerine
    bir duvar örüp başka insanlar için evliliğinde kalıyorsun….
    Fedakarlığını gören biri var mı? Yaşadığın ızdırabı senin gibi yaşayan? Korkuların seni
    hapsetmiş, her geçen gün etrafına bir duvar daha örüyorsun. Sevilmeme
    korkusu, yalnız kalma korkusu, başarısız olma korkusu, saygınlığını yitirme korkusu ve daha neler neler…
    Hayatında hiç korkmadığın bir gün oldu mu?
    Cesaretle atıldın mı hiç, ya bilmediğin bir dünyaya girdin mi? Sevilmemeyi
    göze aldın mı hiç? Gülünç duruma düştün mü? Ağladın mı doyasıya, insanlara
    aldırmadan? Acı çektin mi hiç, hani öleceğini düşünecek kadar…
    Ve iyileşmeyi başarabildin mi hiç?
    Yaş erdi kemale diyorsun, bu saatten sonra benden ne köy olur ne kılavuz.
    Umutların tükenmiş, hayallerin yıkılmış…
    Koca bir ömür başka insanların kontrolü altında geçip gitmiş. Alışmışsın artık bu düzene,
    artık istesemde çıkamam diyorsun…
    Ve gene kendin için bir şeyler yapmaktan vazgeçiyorsun…
    Ne olurdu istediğin okula gitseydin…
    Kim ne derse desin, ressamolsaydın…
    Müzisyen, Arkeolog, Sanatçı, Sporcu olsaydın…
    Hayattaki büyük adımları ancak hazır olduğunda sen istediğin için atsaydın…
    Ne olurdu biraz risk alsaydın? Biraz kendine güvenseydin? Biraz kendine inansaydın?
    Ne olurdu seni çepeçevre saran zincileri kırıp, önünde ki duvarları aşıp,
    kendin olabilmeyi başarsaydın? Kim ne diyebilirdi sana? Gene kimse madalya
    takmazdı, gene kimse alkışlamazdı, gene kimse seni omuzlarının üzerine çıkarmazdı…
    Ama sen kendine saygı duyardın!
    Haydi şu anda şu dakika bir daha bak hayatına…
    Bu sefer kendin için bir şeyler yap…
    Bırak insanlar sevmesin seni, bırak senin mutsuzluğundan mutlu olmayıversinler, bırak takdir etmesinler,
    onaylamasınlar, bırak dedikodunu yapsınlar, itiraz etsinler…
    Hayatında bir kere olsun bu riski al!
    İstediğin mesleği yap…
    Zevk al ürettiğin işten…
    Uçarak git işine…
    Keyif al birlikte çalıştığın insanlardan…
    Yaşamını kendin SEÇ ve MUTLU OL seçtiğin bu yaşamdan…
    İstediğin insan ile istediğin zamanda evlen…
    İster 20 inde ol, ister 50inde…
    Senden başka kim bilir doğru insanın kim olduğunu ve doğru zamanın ne zaman olduğunu? Dinleme başkalarını…
    Evlenmek için hiç bir zaman geç sayılmaz…
    Ve hatta istiyorsan asla evlenme…
    Bu yaşam senin, ve ızdırabını da, mutluluğunu da yaşayan tek sensin….
    İstediğin zaman çocuk yap…
    Kendini hazır hissettiğinde, yaşama bir canlı getirmek istediğinde ve o çocuğa verecek bir şeylerin
    olduğunda…
    Ve hatta istemezsen hiç çocuk yapma…
    İstiyorsan başka bir şehre taşın, başka bir ülkeye, başka bir kıtaya…
    Mecbur değilsin bu şehire tıkılıp kalmaya…
    İstiyorsan yeniden okula başla, yeni bir meslek, yeni bir hayat, yeni ben diyerek kendin için yaşa…
    Şimdi soruyorum sana…
    Ne zaman kendin için bir şeyler yapacaksın?




  • Dediğin gibi toplum kuralları sanki herşey etraftakileri mutlu etmek için


    Saçın sakalın yüzünden bile anne babanın bizi utandırma demesi kadar saçma şeyler
  • bu yollara dusenler gormus yasamis seninde bu sikintilardan uzak kalmani istiyorlar.olay budur.bu kadar istiyorsan sende fabrikalarda calis evlenme itin kopugun teki ol.isyan etmeyi birakta aklini basina topla

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Yav ben geldim
    8 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • Sen ne yapmak istiyosun peki?
  • Şuan ki duygularımın tercümanı olmuşsun sanki yazıyı ben yazmışım gibi hissettim.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: metinardicli

    KENDİN İÇİN YAŞA: CAN DÜNDAR



    çok güzelmiş
  • quote:

    Orijinalden alıntı: We$t Corgi

    bu yollara dusenler gormus yasamis seninde bu sikintilardan uzak kalmani istiyorlar.olay budur.bu kadar istiyorsan sende fabrikalarda calis evlenme itin kopugun teki ol.isyan etmeyi birakta aklini basina topla

    Fabrikalarda çalışarak it kopuk olunmuyor. Benim demek istediğim keşke kendim seçebilseydim de fabrikada çalışarak bin lira maaşla mutlu olsaydım. Çevreme bakıyorum, belli bir yaşı geçmiş olan herkes bir şekilde yaşamaya devam ediyor. Kiminin altında BMW varken kiminin BİSİKLET var. Fakat yüzündeki gülümsemeye ya da kalbindeki huzur cebindeki parayla doğru orantılı değil malesef. Ben istemediğim bir işte ömür boyu on bin lira kazansam mı daha mutlu olurum yoksa uğruna emek verdiğim birşeylerden vazgeçtim ama onda biri kadar ücret aldığım bir işten mi? Hayatımı kendim yoluna sokmak istiyorum diyorum. Serseri olmak istiyorum değil. Ve bu yollara düşmüşler derken hangi yollar hocam? Sistemin kölesi olmayı reddeden yollar mı?...


    Bu arada paylaşılan şiir harikaymış...




  • Hayatta herşey insanın elinde değil dostum. Sen kendin dâhil kimseyi suçlayayım deme sakın. Her hareketin bir karşılığı var. Sen yapacağın işi belirle, planla güzelce. Yapmaya çalış sonuna kadar. Yapamazsan en azından çabalamış olursun. Yaparsan da sonucuna iyi kötü katlanırsın. Büyük hayal kırıklığı yaşamazsın. Ama herşeyi kendin düşünüp yapınca mutlu olacağının da garantisi yok. İleride "keşke büyüklerimi dinleseydim de böyle yapmasaydım" demek de var. Tecrübeleri görmezden gelme. Aklını kullan, sağa sola fazla takılma. Mutluluğu iki günde bulamazsın boşuna da acele etme. İnsanın yaşama gayesini iyice araştır öğren. Sonra kendi yaşama amacını kendine sor. Sonra başla bir yerlerden. Allah sabır versin...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Valorite -- 11 Haziran 2012; 3:46:38 >
  • Kazanma gitme yapma madem dert niye yapiyorsun isyan varsa gercek olacak hayal degil.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • "Cumhuriyet." bak kardeşim. Sana kısa ve öz şu yaşıma kadar hayat hikayemi anlatayım. Belki bir şeyler çıkarırsın.

    Senin derdinin aynısı ben yaşıyordum. Resmen aynısını. Annemin sözünü dinlerdim ve sözümü tutmadığım, kötü şeyler yaptığım zaman ona nasıl söyleyeceğimden korkardım. Hep başkalarından duyar sonrasında her anne gibi bağırır çağırırdı. Kendimi hep özgür hissetmek, istediklerimi yapabilmek isterdim. Annem hiç sevmediğim derslerimde bana çalış çalış diye diye bi hal olurdu ve ben çalışmak istemezdim. Çünkü sevmiyordum. Çalışırdım ama içimden artık nasıl geldiyse... Konuşmak istemediğim insanlarla, girmek istemediğim ortamlarda çok kez bulundum. İnsanlar ve ortamlar iyi aile terbiyesi almış insanlardı. Benim içimden şımarmak geçiyordu yaramazlık yapmak vs. Sıkılıyordum. Kısacası yapmak istediğim ama yapamadığım dönemlerimdi. Bu dönem doğduğumdan orta okul 3. sınıfına kadardı. Artık ergenlik mi diyelim özgüven mi diyelim bilmiyorum ama orta 3 ten sonra bana bir patlama geldi bu bölümü aşağıda anlatayım.
    Önüme geçen her şeyi kasıp kavuruyordum. Bana karışmak isteyenlere, yapmak istemediğim şeyleri yapmaya zorlayanlara öğretmenlere dahil herkese herkese çok ağır laflar gerektiğinde aslanlar gibi kavgamı ediyordum. Lise döneminde daha bi asi olmaya başlamıştım. Artık özgür birisiydim. İstediğim her şeyi yapmaktaydım. Arsız, ukala, terbiyesiz, umursamaz birisi olmuştum. Gel zaman git zaman bu özgüvenimin, özgürlüğümün aleyhime işlediğinin farkına vardım. Kötü yollara girmiştim. Uyuşturucunun damardan ve burundan alınan hariç her türlüsünü yaptım diyebilirim. Her pislik insanı, her Allah sızı gördüm. İstemediğim kadar... Evet amacıma ulaşmıştım. Artık kimse bana çıt çıkartmıyor. Çıkarttığında lafımı koymasını, kavgamı etmesini, çekip gitmesini bildim öğrenmiş oldum. Tabi arada pürüzler olucak her şey her istediğim gibi yürümez. Ama çoğu şey istediğim gibi. Hatta şu an bile annem o bulunmak istemediğim yerde kendisi ve ben evde tek başımayım :))

    Sonuç: Marifet olsun diye anlatmadım. Atladığımız bir şey var. Öfkeyle kalkan zararla oturur. Akıllı olucaksın. İstemediğim kadar dostlarım oldu ama alayı ortam dostu, kötü yol dostu oldu... Bak şimdi ne diyorum? Keşke annemi dinleseymişim şöyle bi askeri lise kazansaymışım, ne güzel sırtımı devlete dayayıp rahatıma baksaymışım diyorum... Biz naptık? Uyuşturucuyla kanımızı zehirledik. YANLIŞ ! Bıraktık. DOĞRU! Ey insan! Kaf dağı kadar yüksekte olsanda kefene sığacak kadar küçüksün. İstediklerini yapmaya çalış ama bunu beyninde bi düşün ondan sonra karar ver. Aksi olursa çok düşünmek zorunda kalırsın... ve şimdi de kimseyi umursamıyorum. Genç ihtiyar olduk ve CAN DÜNDAR ın dediği gibi kendim için yaşamaya çalışıyorum :))

    "metinardicli" Eyvallah kardeşim ;)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cumhuriyet.

    Hayata bak ulan, bazen düşünüyorum da ben neyim diye. Ben ailemin ve çevremin beni görmek istediği yere ulaşmak için çabalayan, hatta zorla çabalatılan bir hayvanım ya. Nedir yani benim hayatım değil de sizin hayatınız mı? Mutlu olmam için illa güzel bir şehirde güzel bir üniversitenin güzel ve gelecekte para getirecek bir bölümünde okumak zorundamıyım?

    Hayır dertler bunlarla da bitmiyor, ben güzel bir bölümden mezun olduktan sonra, güzel bir işe girip, güzel bir para kazanıcam, güzel bir kadınla evlenip güzel güzel çocuklar yapıcam. Anneme ve babama getirip torun diye sevdireceğim. Onlar bana baktığı zaman götünü kurtarmış ve parası olan bir evlat görmek istiyorlar. Çok şey değil, herşey benim için ya, herşey benim sadece ama sadece benim mutluluğum için... Peki bunlar neden böyle? Yani ben neden bu yolu izlemeliyim? Çünkü topluma göre doğru olan bu.

    İnsanların amacı budur, yani bi şekilde para kazanıp evini geçindirip mutlu olmaktır. Herşey benim içinse eğer ben niye bu planı kendim yapmıyorum? Yani bilmiyorum eğer ki ben bir baba olsaydım evladım düştüğünde arkasından "gelip ben sana demiştim böyle yapma diye" demek, gücüm yetiyorsa elinden tutup kaldırırdım. Yani e be güzel ebeveynler madem, eğitim, sosyal yaşam, insan ilişkiileri ve diğer bir çok insanı ilgilendiren konulardan bu kadar hatasız bilgi sahibi insanlarsınız, o zaman neden benim gibi bir evlat yetişti? Yani siz bugüne kadar herşeyi yapıyorsunuz ama yine de bir hayvan yetişiyo...

    Herşey çok daha farklı olsun isterdim ya, hata yapabilmeyi ve bundan gerçekten pişman olmayı isterdim. Fakat bugüne kadar ki yaklaşık olarak 19 yıldır yaşıyorum, bir kez kendim için "adam gibi" pişman olamadım. Ne zaman hayatımı etkileyecek bir hata yapsam "evdekilere ne hesap verilecek" hesabındaydım ben. Ama gerçekten o kadar çok isterdim ki bişeyi kaybettiğimin farkına kendim için varmak ve buna pişman olduğum için yine kendi götümü kurtarmak için kararlar vermek...

    aynaya bak ve sor

    gelecekte nasıl ve nerelerede bir evlat sahibi olmak isterdin




  • Direk bu aklıma geldi...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Pardus Linux -- 11 Haziran 2012; 4:43:34 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Cumhuriyet.

    quote:

    Orijinalden alıntı: We$t Corgi

    bu yollara dusenler gormus yasamis seninde bu sikintilardan uzak kalmani istiyorlar.olay budur.bu kadar istiyorsan sende fabrikalarda calis evlenme itin kopugun teki ol.isyan etmeyi birakta aklini basina topla

    Fabrikalarda çalışarak it kopuk olunmuyor. Benim demek istediğim keşke kendim seçebilseydim de fabrikada çalışarak bin lira maaşla mutlu olsaydım. Çevreme bakıyorum, belli bir yaşı geçmiş olan herkes bir şekilde yaşamaya devam ediyor. Kiminin altında BMW varken kiminin BİSİKLET var. Fakat yüzündeki gülümsemeye ya da kalbindeki huzur cebindeki parayla doğru orantılı değil malesef. Ben istemediğim bir işte ömür boyu on bin lira kazansam mı daha mutlu olurum yoksa uğruna emek verdiğim birşeylerden vazgeçtim ama onda biri kadar ücret aldığım bir işten mi? Hayatımı kendim yoluna sokmak istiyorum diyorum. Serseri olmak istiyorum değil. Ve bu yollara düşmüşler derken hangi yollar hocam? Sistemin kölesi olmayı reddeden yollar mı?...


    Bu arada paylaşılan şiir harikaymış...

    Demek istediğim fabrikalarda çalışmakla it kopuk olunmak değil.sen başıboş amaçsız insan olursan.hayat seni illa bir yöne çekecektir.Kiminde altında bmw varken kimininde bisiklet var demişsin kiminin altında yürüyecek bir çift bacakta yok.
    demek istediğim hayat böyle kelimeler (banlanmak istemiyorum)
    çarptımı öyle bir çarparki bir daha doğrulamazsın.




  • hayat ileride daha da monoton olacak, hele bi okulu bitirip çalışmaya başlayın.
  • Ben monotonlultan kurtulmak istedikçe daha da monotonlaşıyorum. Asıl ben ne yapayım şimdi? Haydi cevap ver ey dh ahalisi!

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: metinardicli

    KENDİN İÇİN YAŞA: CAN DÜNDAR

    Henuz 18 ini yeni bitirmiştin, enerji ve umutla dolu hayata başlamaya hazırdın…
    Ne oldu?
    İstemediğin bir okula girdin. İnsanları mutlu etmek, saygı kazanmak, sevilmek için…
    Sevmediğin bir bölümde senelerini harcadın….
    Ayaklarını sürüye sürüye gittin derslere…
    Çalışmak istemedin ama yine de zorladın kendini…
    Güç bela bitirdin sonunda…
    Ne ailen, ne de arkadaşların görmedi yaptığın fedakarlığı…
    Alkışlamadılar seni, omuzlarının üzerine çıkarmadılar, madalya takmadılar…
    Enerjin çoktan tükenmeye başladı bile…
    Kimse bilmez nasıl kendini feda ettiğini…
    Ruhunu teslim ettiğini…
    Gençliğini tükettiğini…
    Şimdi iş bulman gerek…
    Para kazanman, araba alman, ev alman gerek…..
    İstemediğin bir işe girdin…
    Böyle olması gerekiyor diye…
    Sırf çevrendekiler bekliyor diye…
    İnsanları mutlu etmek, saygı kazanmak, sevilmek için…
    Sabahın köründe gidiyorsun işe…
    Sevmediğin insanlar ile gününü harcıyorsun…
    Heyecan duymadığın işlerle zamanını geçiriyorsun…
    Yarının gelmesinden nefret ediyorsun…
    Sevildiğini hissettin mi peki? Ya saygı?
    Bitti mi insanların istekleri?
    Özgür müsün artık? Hayır hala özgür değilsin…
    Şimdi evlenmen gerek…
    Öyle ya yaşın geçiyor, evde mi kaldın ne? Arıyorsun etrafında uygun birisini, artık evlenmeliyim diyorsun…
    Acaba gerçekten istiyor musun? Sana uygun birisini buldun işte, boyu boyuna, mesleği mesleğine, parası parana göre…
    Peki ya kalbin? Düğününden bir gece önce sessizce itiraf ettin kendine, ya doğru kişi değilse? Belli ki hazır değildin bu evliliğe…
    Evlenmek için evlendin…
    İnsanları mutlu etmek, saygı kazanmak, sevilmek için…
    Mutlu oldun mu peki?kalbin heyecanla doldu mu?
    Akşam eve koşarak döndün mü? Sevildiğini hissettin mi?
    Seviştin mi tüm varlığınla?
    Daha evleneli bir sene dolmadı, insanlar çocuk demeye başladılar…
    İstedin mi gerçekten bir çocuk sahibi olmayı?
    Hazır mısın bir canlıyı yetiştirmeye?
    Söyle bana ne verebilirsin bu küçük insana? Hayatı kendi gözlerinle hiç
    yaşadın mı? Ne istediğini biliyor musun? Ya istemediğini? Hiç risk aldın mı?
    Sen hiç kendin için bir şey yaptın mı? Çocuğun bir gün sorarsa Özgürlük
    Nedir? Ne cevap vereceksin? Sen hiç özgürlüğü yaşadın mı?
    Evliliğinde problemler yaşıyorsun…
    Sevmediğin bir insanla cehennemi paylaşıyorsun…
    Boşanmak fikri kafana gelip gelip gidiyor…
    cesaret edemiyorsun…
    İnsanlar ne der diyorsun…
    Gene kendi duygularının üzerine
    bir duvar örüp başka insanlar için evliliğinde kalıyorsun….
    Fedakarlığını gören biri var mı? Yaşadığın ızdırabı senin gibi yaşayan? Korkuların seni
    hapsetmiş, her geçen gün etrafına bir duvar daha örüyorsun. Sevilmeme
    korkusu, yalnız kalma korkusu, başarısız olma korkusu, saygınlığını yitirme korkusu ve daha neler neler…
    Hayatında hiç korkmadığın bir gün oldu mu?
    Cesaretle atıldın mı hiç, ya bilmediğin bir dünyaya girdin mi? Sevilmemeyi
    göze aldın mı hiç? Gülünç duruma düştün mü? Ağladın mı doyasıya, insanlara
    aldırmadan? Acı çektin mi hiç, hani öleceğini düşünecek kadar…
    Ve iyileşmeyi başarabildin mi hiç?
    Yaş erdi kemale diyorsun, bu saatten sonra benden ne köy olur ne kılavuz.
    Umutların tükenmiş, hayallerin yıkılmış…
    Koca bir ömür başka insanların kontrolü altında geçip gitmiş. Alışmışsın artık bu düzene,
    artık istesemde çıkamam diyorsun…
    Ve gene kendin için bir şeyler yapmaktan vazgeçiyorsun…
    Ne olurdu istediğin okula gitseydin…
    Kim ne derse desin, ressamolsaydın…
    Müzisyen, Arkeolog, Sanatçı, Sporcu olsaydın…
    Hayattaki büyük adımları ancak hazır olduğunda sen istediğin için atsaydın…
    Ne olurdu biraz risk alsaydın? Biraz kendine güvenseydin? Biraz kendine inansaydın?
    Ne olurdu seni çepeçevre saran zincileri kırıp, önünde ki duvarları aşıp,
    kendin olabilmeyi başarsaydın? Kim ne diyebilirdi sana? Gene kimse madalya
    takmazdı, gene kimse alkışlamazdı, gene kimse seni omuzlarının üzerine çıkarmazdı…
    Ama sen kendine saygı duyardın!
    Haydi şu anda şu dakika bir daha bak hayatına…
    Bu sefer kendin için bir şeyler yap…
    Bırak insanlar sevmesin seni, bırak senin mutsuzluğundan mutlu olmayıversinler, bırak takdir etmesinler,
    onaylamasınlar, bırak dedikodunu yapsınlar, itiraz etsinler…
    Hayatında bir kere olsun bu riski al!
    İstediğin mesleği yap…
    Zevk al ürettiğin işten…
    Uçarak git işine…
    Keyif al birlikte çalıştığın insanlardan…
    Yaşamını kendin SEÇ ve MUTLU OL seçtiğin bu yaşamdan…
    İstediğin insan ile istediğin zamanda evlen…
    İster 20 inde ol, ister 50inde…
    Senden başka kim bilir doğru insanın kim olduğunu ve doğru zamanın ne zaman olduğunu? Dinleme başkalarını…
    Evlenmek için hiç bir zaman geç sayılmaz…
    Ve hatta istiyorsan asla evlenme…
    Bu yaşam senin, ve ızdırabını da, mutluluğunu da yaşayan tek sensin….
    İstediğin zaman çocuk yap…
    Kendini hazır hissettiğinde, yaşama bir canlı getirmek istediğinde ve o çocuğa verecek bir şeylerin
    olduğunda…
    Ve hatta istemezsen hiç çocuk yapma…
    İstiyorsan başka bir şehre taşın, başka bir ülkeye, başka bir kıtaya…
    Mecbur değilsin bu şehire tıkılıp kalmaya…
    İstiyorsan yeniden okula başla, yeni bir meslek, yeni bir hayat, yeni ben diyerek kendin için yaşa…
    Şimdi soruyorum sana…
    Ne zaman kendin için bir şeyler yapacaksın?

    +1




  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.