Şimdi Ara

Neden hep din hakkında konuşuluyor?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
17
Cevap
0
Favori
822
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
1 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Foruma ne zaman girsem din ile alakalı konular silsilesiyle karşılaşıyorum. Dinden başka konuşmaya değer konu yok mudur? Nelerdir? Neden din konuları bu kadar fazla ?



  • Çok doğru.yani dinlerin yaşamımıza hiçbir müdahalesi yokken bizim din konuşmamız çok saçma.Sanki bu ülkede dini işlerden sorunlu bir kurumun bütçesi milyarlarca TL gibi....Ne alaka yani.Sanki bu ülkede din uğruna cinayetler işleniyor.Sanki bu coğrafyada din uğruna savaşlar çıkıyor.Çok saçma.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi AsterixOburix -- 24 Haziran 2017; 2:39:48 >
  • Yaşamın her alanına müdahale ettiği ve uzun zamandır insanları dikte altına aldığı için haliyle insanlar patlıyor. Bu konuların bir kısmı dinci misyonerlere aitken bir kısmı da din karşıtlarına ait. Etki-tepki meselesi.
  • kuantum fiziği ile ilgili konu açsan veya s.freud un bir teorisiyle kaç kişi cevap verebilir, kaç kişi yetkindir bunlara 3-5 . O tip konular açılsa bile bu sebeple 2 saat sonra 2 sayfa geriye düşer. Çoğunluğun fikri olduğu konulara cevap yazıldığı için o konular hep üstte kalır
  • Bi yapıyı ifade eden soylem ile soylem sahibi arasındaki bağı keserseniz salt fikir ortaya çıkar. Freudçu kuantumcu vs. Yerine adamın biri ama doğru soyluyor denebilir.



    Zaten bu fikirler bi birikim sonucudur. Bu birikimi A tanımladı diye A nın mı duşuncesi deyip taraftar veya antitezciler oluşmamalı.





    Kitabullah annenle evlenmen haram demiş Freud da yuzyıllar sonra cinsi temayulleri tanımlamış. Demek ki yüzlerce yıl önce yazılmış ortak kanılar var zaten. Bunun için referans, bi kitap veya bi şahıs değil bizatihi insandır.



    Onu anlama hakkını verme meselesi oncel olandır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 24 Haziran 2017; 13:42:10 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    quote:

    Bi yapıyı ifade eden soylem ile soylem sahibi arasındaki bağı keserseniz salt fikir ortaya çıkar. Freudçu kuantumcu vs. Yerine adamın biri ama doğru soyluyor denebilir.


    Bazen fark ediyor hocam. Aynı söz, farklı düşünürlerde farklı anlamlara gelebiliyor çünkü. Freud'un pekçok tanımıyla diğer psikanalitslerin tanımları yer yer aşırı farklılaştığı için özellikle psikanaliz gibi alanlarda bir zorunluluk bile olabiliyor.

    "Kadın yoktur!" diye meşhur bir sözü var mesela Lacan'ın, kaynağı şöyle:
    Kadın yoktur zira olan şey, toplum tarafından yaratılmış bir kadın kimliğidir. Doğa, dişi canlılara kadınlık gibi bir özellik bahşetmemiştir. Dişi canlılara bu özelliği ataerkil bir toplum yapısı vermiştir çünkü. Simgesel alanı (yani dili), ataerkil toplum üretmiştir ve dolayısıyla dil, eril bir yapıdadır. (Örneğin İngilizcede insanlık anlamına gelen mankind sözünün motomot bir çeviriyle erkek anlamına gelmesi veya bizdeki ademoğlu deyişi.) Hal böyleyken de kadın kimliği, dişi canlılara, eril toplum tarafından kodlanmış oluyor. İnsan erkektir; çünkü, insan kavramını ilk erkekler tanımlamıştır. Sonuç; kadın kimliğinin erkekler tarafından yaratılması, ve kadınları ötekileştirerek onlara ikincil bir statü verilmesi.

    Şimdi biri kalkıpta dümdüz "Kadın yoktur!" derse, bu bir hakaret olarak bile algılanabilir. Farklı kimseler, kadını küçümsemek amacıyla bu tür sözler kullanıp durmuşlar çünkü. Ama kimin sözü olduğu belirtildi mi, bu tür bir olası anlam karmaşası önlenebiliyor. Apaçık ifadeler için bu elbette gereksiz kalıyor hatta bir artistlik göstergesi gibisinden görülüpte karşıdakini sinir bile edebiliyor. Ama bazen de gerekebiliyor işte.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-73A8A7D1E -- 25 Haziran 2017; 2:21:41 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: gandalff

    quote:

    Bi yapıyı ifade eden soylem ile soylem sahibi arasındaki bağı keserseniz salt fikir ortaya çıkar. Freudçu kuantumcu vs. Yerine adamın biri ama doğru soyluyor denebilir.


    Bazen fark ediyor hocam. Aynı söz, farklı düşünürlerde farklı anlamlara gelebiliyor çünkü. Freud'un pekçok tanımıyla diğer psikanalislerin tanımları yer yer aşırı farklılaştığı için özellikle psikanaliz gibi alanlarda bir zorunluluk bile olabiliyor.

    "Kadın yoktur!" diye meşhur bir sözü var mesela Lacan'ın, kaynağı şöyle:
    Kadın yoktur zira olan şey, toplum tarafından yaratılmış bir kadın kimliğidir. Doğa, dişi canlılara kadınlık gibi bir özellik bahşetmemiştir. Dişi canlılara bu özelliği ataerkil bir toplum yapısı vermiştir çünkü. Simgesel alanı (yani dili), ataerkil toplum üretmiştir ve dolayısıyla dil, eril bir yapıdadır. (Örneğin İngilizcede insanlık anlamına gelen mankind sözünün motomot bir çeviriyle erkek anlamına gelmesi veya bizdeki ademoğlu deyişi.) Hal böyleyken de kadın kimliği, dişi canlılara, eril toplum tarafından kodlanmış oluyor. İnsan erkektir; çünkü, insan kavramını ilk erkekler tanımlamıştır. Sonuç; kadın kimliğinin erkekler tarafından yaratılması, ve kadınları ötekileştirerek onlara ikincil bir statü verilmesi.

    Şimdi biri kalkıpta dümdüz "Kadın yoktur!" derse, bu bir hakaret olarak bile algılanabilir. Farklı kimseler, kadını küçümsemek amacıyla bu tür sözler kullanıp durmuşlar çünkü. Ama kimin sözü olduğu belirtildi mi, bu tür bir olası anlam karmaşası önlenebiliyor. Apaçık ifadeler için bu elbette gereksiz kalıyor hatta bir artistlik göstergesi gibisinden görülüpte karşıdakini sinir bile edebiliyor. Ama bazen de gerekebiliyor işte.

    Fikir nedir söylemek gerekirse imgedir toplum kodlamaları değildir.İlkinde varoluşsal tepkimeye yol açmakta olan kodlar ikincisinde yapım yıkım icra ettiğinden dolayı öncesinin tam aksidir




  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    İmgeler kodlanabilir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: gandalff

    İmgeler kodlanabilir.

    Değişeni tam olarak izah etmek kendinden feragat etmektir.Köylü bile söylese yukardakini algıların reaktif varoluşçuluğu boş verecek kadar temizse fark etmeyecektir
  • ilgi için teşekkürler.

    şartın gerektirdiği şekilde davranmak, sözün esiri değil efendisi olmak ve her şey değişirken insanın sabit bi fikirle bi yere saplanıp kalmaması adına söylediğiniz şeyler makul akil ve olması gereken şeyler. bazen faydalı bazen faydası olabilir ancak bi fikri edibi ile anmak her zaman doğru olan bi şey.

    bazen şartlar gereği fikri öne çıkarıp fikir sahibi olanın menfii özelliklerini perdelemek de anlatılmak istenen değer yargısı açısından önemli olabiliyor.

    ateizm ismen korkutucu bi akım. ancak ismini vermeden, onun anlattığı bi kısım değerlerin bi yaratıcının varlığını ispattan daha çok anlam kazandığı yadsınamaz haller var denirse antipatik bi oluş olmazdan evvel akla hitap makul olabilir.

    ben ateizmi red etmiyorum hatta insanlığa sunulmuş son şans olduğuna inanıyorum. gerçeğiniz bu aslında dendiğini de biliyorum.

    ancak bu kavramı ilahın varlığına mutenakız bi halle anmak anlatılmak istenen değer yargısını ortadan kaldırabilir bu konuya dikkat çekmek istiyorum.

    teorem 1
    dünyanın tamamı negatif atesittir. bana islam isevi yahudi söylemiyle, gökte bi ilah var işte arıyoruz falanla kimse gelmesin.

    teorem 2
    bu varlık en fazla pozitif atesit olabilir ve bu 0 dan 1 e kadarki yolun uzunluğu kadardır. hatta 0 olan 1 dahi olamaz faraza olsa cayır cayır yanar. insanın limiti ateştir.

    teorem 3
    bu gerçeği bilen değil yaratan bi zat vardır, ancak çelişkiye düşen adına, varsa dahi denerek ona teala ulaşmak zaten imkansızdır.

    ateizmin doğrusu bence budur ve haklıdır. bu konuda sorun yok.

    problem ise adı konulmasa da veya yanlış tabir edilse de bi ilah varsa diye başlayan esemedeki ismin, önem arz etmeyen kainatvari bi kısım cevaplar silsilesidir.

    kainatın lisanı var. ve bu lisan çok sert konuşuyor. bu konuşmadaki fail ya da özen bilinmiyor. konuşan bi ışınım taş toprak parçası var da kim konuşuyor? beni konuşturan bi güç var ve bu güç sen o taş toprak ışınımsın dedirtiyor ve bu ses (ekt) denilen bi yapı.

    kadına islam adına yehovizm adına tanri adına ateizm adına el sürmek isteyen şeye en üstten cevap veriyor. yok evrime inandım yok sloboya taptım ALLAHU tealanın emriydi falan fıstıkla bana gelme diyor. öyle ki o eş edindiğin şeyi öyle bi tanımlar ve seni cevapsız bırakırım ki ilk istediğin şey beni cehennemde yakın olur diyor. ve bunu da yapacağa benziyor.

    ilahiyat adına buna vahyin ekt olan sesi diyoruz. bakınız bu ses insanı muhattap dahi almaz. hatta sizin veya bizlerin tanri ALLAHU şinto dediği kavramları bile tanımaz.

    bu açıdan kadın yok veya değersiz diyenle değil kadına el sürersen o eli kırsa kesse iyi dedirten bi anlayışla karşılaştık. işin ironik kısmı bu kadın meryem hatice fatıma aişe radıyallahu teala anh da değil. slobodan miloseviçin annesi stenislava miloseviçmiş. bu kadına el sürdürmeyen bi yapı bu. nedenlerini daha önceden yazmıştım.

    gerçek azaba uğrayan kadın buydu. kimse ne bi rasule ne de ehline ne el sürebiliyor ne de dokunabiliyordu. bu kadın eşeyli üremede öz evladına mecbur bırakılmış şekilde programlanmış bi kanatta bulunuyordu. aslında ceza verilmiş bi kadın vardı denebiliyor ancak bu durumun onu koruma amaçlı yapıldığını çok çok zor şartlarda öğrendik.

    bu açıdan kadın yoktur veya kötüdür veya ikincildir mevzuu anlamını, isim beyan etmeden yitirdiği dönemlere nazaran şimdi önemsiz olsa veya kötü olsa da korunması istenen kadının kim olduğunu ismen beyan etmek, şartların zorlaması sonucu oluştu.

    saygılar...

    DÜZENLENMİŞ HALİDİR



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 24 Haziran 2017; 14:11:35 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: AsterixOburix

    Çok doğru.yani dinlerin yaşamımıza hiçbir müdahalesi yokken bizim din konuşmamız çok saçma.Sanki bu ülkede dini işlerden sorunlu bir kurumun bütçesi milyarlarca TL gibi....Ne alaka yani.Sanki bu ülkede din uğruna cinayetler işleniyor.Sanki bu coğrafyada din uğruna savaşlar çıkıyor.Çok saçma.

    peki sen ve senin gibilerin bu popülist tutumu karşı tarafa veya kendi tarafına ne kazandırıyor?
  • stoacılık diyalektik falan görmeyi bekliyordum bölüme girince ama hep din var. Müslümanım ama dinin felsefi düşünceye katıp bulandırılmaması gerektiğini düşünüyorum çünkü din kabuldür matematikteki gibi ama okadar çok kabul var ki sizin düşünce alanınızı kısıtlıyor.
  • Geçenlerde genel olarak din konusu harici 50-55 konu falan açmıştım. Forumdaki arkadaşlar dünya kadar şikayet etti. En sonunda bütün konular silindi.

    Yani bu bölümde felsefe konusu değil, din konusu açacaksın.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ha evet, i. Lakatos da sendin söylemeyi unutmuşum. Konuların güzeldi ama direkt troll gibi davrandığın için kimse konulardaki ilmi bilgilere dikkat etmedi. Ayrıca çoğu birkaç cümlelik konulardı ve tek günde 50 tane konu açarsan insanların tüm o konulara rağbet etmesini bekleyemezsin değil mi? Bence forum ahalisi haklıydı o konuda.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: AsterixOburix

    Çok doğru.yani dinlerin yaşamımıza hiçbir müdahalesi yokken bizim din konuşmamız çok saçma.Sanki bu ülkede dini işlerden sorunlu bir kurumun bütçesi milyarlarca TL gibi....Ne alaka yani.Sanki bu ülkede din uğruna cinayetler işleniyor.Sanki bu coğrafyada din uğruna savaşlar çıkıyor.Çok saçma.

    Mantuhlu

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Bilmiyorum bilmekte istemiyorum.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.