arkadaşlar; her kafadan bir ses çıkıyor. çünkü bizim milletimiz tek konuda uzman olmak yerine her konudan yetersiz bilgiyle donanmayı tercih ediyor ve böylece bilgi ve yorum kirliliği oluşuyor.
herşeyin başı eğitimdir. eğer motosiklet alacaksanız da güzel güzel eğitiminizi almanız gerekir. eğitim aldıktan, tecrübe edinip cc yükselttikten sonra -tamam ben eğitimliyim- deyip geçmeyin. yine aynı eğitimlere gidip bilgi tazeleyin. motosiklet seçiminde de kullanıcı yorumları çok önemlidir evet. ama unutmayın ki kullanacak olan sizsiniz. çinli ve japon ayrımı yoktur bence. çünkü her firmanın berbat motorları vardır. -çinli alma dökülüyor, x motoru al, onu alacağına şunu al daha iyi, çinliler arasında sadece marka farkı var ve onun dışında hepsi aynı- vs vs yorumlar bence mantıksız. çünkü optimizasyon diye birşey vardır. örneğin bazı çinli markalar daha iyi optimize ettirebiliyorlar. mesela Kanuni firması diğer markaların bir tık önündedir. çünkü servis olanakları biraz daha iyi ve ürün optimizesi çok da kötü değil. Kuba ise çita modelinde kusursuzdur. eğer motoru sağlıklı kullanmazsanız, doğru bakmazsanız, zorlarsanız, orasını burasını kurcalarsanız japon, italyan, alman, hindu vs vs hiç farketmez, elinizde kalır. örneğin birisi zamanında Yamaha YBR almıştı sıfır km. bir müddet bindi ve motorda arızalar olmaya başladı. hemen bastı yaygarayı -Yamaha kötü firma. almayın bunu- falan filan. serviste motor yağını doğru düzgün değiştirmediği/kalitesiz motor yağı kullandığı, zincir bakımını aksattığı, lastiği zamanında değiştirmediği, motoru haddinden fazla zorladığı, doğru rodaj yapamadığı vs vs ortaya çıktı. dünyanın en iyi motosikleti de olsa buna dayanamaz arkadaşlar. ancak şu da bir gerçek ki çinli motosikletler bizim Türk kızları gibidir. cefakarlıkları bir yere kadardır. ilgisiz sevgisiz bırakırsanız yersiniz tribi. bahane dinlemezler.
motosiklette en büyük yanlış da önüne geleni almaktır. bu nedenle o -motor kötü- konusuna kullanıcı seçim hatalarını da eklemek lazımdır. siz bir cross'u racing gibi kullanamazsınız. cub motordan touring performansı bekleyemezsiniz. çünkü aynı cc değerinde olsalar bile bir cross'un motor bloğuyla bir racing'in veya naked'ın motor bloğu aynı optimizede değildir. yani cross ile bastığınızda racing'de gördüğünüz ivme ve sürati göremezsiniz. eğer ben şehir içinde takılacağım diyorsanız cub motorlar da işinizi haydi haydi görür. görüntü tutkunuysanız bunun için commuter motorlar üretilmiştir. dağı bayırı seviyorsanız, eviniz arazideyse cross sizin için iyi bir seçimdir. ya da yollarınızın durumu iyi değilse (ki burası Türkiye) endro alabilirsiniz. uzun yollara çıkmak istiyorum, şu kadar kilometre devireceğim bir günde diyorsanız sizin seçeneğiniz touring motorlardır ki son dönemlerde sport touringler hem görüntü hem de yol sıkıntısını kapatır derecedeler. ancak aile motoru isteyenler için bu seçenekler uygun değildir. çünkü bu tip insanlar için alacağı motosikletler uzun, nispeten diğerlerine göre geniş, kalın lastikli, konforlu, oturuşu dik ve yayvan, güçlü ama sakin gidişli birşey olmalı. yani chopper/cruiser sınıfı (Yamaha virago, Honda VT Shadow vs vs).
ekipman konusu ise ayrı bir dünya. şunu söylemeliyim ki çok çeşitli ekipman modelleri var. bu durumda özellikle test edilmiş, onaylanmış, çarpma ve sürüklenme esnasında dayanıklı koruyucular tercih etmelisiniz. kaskta ise en azından ece testinden ve birinci kademe testlerden geçmiş kasklar tercih edebilirisiniz. fiberglass kasklar sürtünme esnasında asfalta yapışmanızı engellediği gibi sürtünmeden çıkan ısıya da dayanıklıdır. bir üstü olan polikarbon kasklar ise pahalı ancak en güvenli çeşitlerindendir. darbe emme özelliği, sürtünme ve çarpma esnasında şoka karşı daha dayanıklıdır. pilastik kasklar (ucuz kasklar) ise masadan attığınızda dahi parçalanacak olduğundan koruma sağlamaz. bunlara halk arasında polis savar denir. açık ve çeneden açılır kasklar da keza kafanızı korur ancak düşüş esnasında ilk darbeyi çene kısmımız alır. açık kasklarda çene koruması olmadığı için ciddi kırıklarla karşı karşıya kalabiliriz. çeneden açılır kasklar da sadece bir mekanizma ile bağlı olduğu için düşüş esnasında o mekanizma kırılır ve ön kısmı koparak çenemiz yine asfaltla buluşur. bu nedenle fullface denilen kapalı kasklar tercih edilmesi uygundur. nazi kasklarına kesinkes yaklaşmayın çünkü inşaat baretinden farksızdır bunlar.
Yazınızı okudum teşekkür ederim bilgilendirme icin. Ben şehir içinde cub kullanan bir sürücüyüm motorunu alırken işe gideyim arada sırada çarşıya gideyim (araba ile park yeri sorunu) vergisiz olsun yakiti az olsun diye aldım markası Rks jaguar 100... Sorun şu bir yere cub motorla gittiğimde insanların bana bakışı tavrı farklı... Volvo v50 marka aracıyla gittigimdeki tavır farklı...aracimi bile ihtiyacım dahilinde stationvagon aldım. Neyse insanlar kullanım amaçlarını kendi istekleri doğrultusunda değilde başkalarına güzel görünmesi için olumlu tavır gösterilmesini istedikleri için alıyorlar... Yoksa 100 cc skuter hayli hayli yetmesi gereken bir insan gidiyor şekilli büyük cin mali motor alıyor
< Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
quote:
Orijinalden alıntı: DefenSe
Yazınızı okudum teşekkür ederim bilgilendirme icin. Ben şehir içinde cub kullanan bir sürücüyüm motorunu alırken işe gideyim arada sırada çarşıya gideyim (araba ile park yeri sorunu) vergisiz olsun yakiti az olsun diye aldım markası Rks jaguar 100... Sorun şu bir yere cub motorla gittiğimde insanların bana bakışı tavrı farklı... Volvo v50 marka aracıyla gittigimdeki tavır farklı...aracimi bile ihtiyacım dahilinde stationvagon aldım. Neyse insanlar kullanım amaçlarını kendi istekleri doğrultusunda değilde başkalarına güzel görünmesi için olumlu tavır gösterilmesini istedikleri için alıyorlar... Yoksa 100 cc skuter hayli hayli yetmesi gereken bir insan gidiyor şekilli büyük cin mali motor alıyor
benim de yakındığım durumlardan birisi bu. hep istiyorum ki millet görünüşe yürümesin. alacağı motor gaza basınca gitsin, frene basınca dursun, titreşimle her yanı oynamasın. ama bunu insanımıza alırken anlatamıyoruz. sadece motosiklet de değil; arabalarda, elektronik eşyada, beyaz eşyada, kitap alışverisinde dahi bu böyle.
eğitim çok önemli...
artçı nasıl davranır, viraja nasıl girilir bu kolay gibi görünen şeyler bile çok hayati..
10 motorcudan acaba kaç tanesi kendi motorunda arka frenin nere ön frenin nere olduğunu biliyor.
30.000 liraya motor alıp da kafasına üç beş kuruşluk grex, ls2 kask alanları aklım almıyor.
ne dizlik var ne adam gibi eldiven var!!!
bazı insanlarda daha kaza tutanak formu bile yoktur.
quote:
Orijinalden alıntı: Rindaman
eğitim çok önemli...
artçı nasıl davranır, viraja nasıl girilir bu kolay gibi görünen şeyler bile çok hayati..
10 motorcudan acaba kaç tanesi kendi motorunda arka frenin nere ön frenin nere olduğunu biliyor.
30.000 liraya motor alıp da kafasına üç beş kuruşluk grex, ls2 kask alanları aklım almıyor.
ne dizlik var ne adam gibi eldiven var!!!
bazı insanlarda daha kaza tutanak formu bile yoktur.
artçının yapması gereken arkaya kendini sarkıtmamak ve dengeli pozisyonda oturmaktır. aynı zamanda sürücüye uyum sağlamalıdır. bir keresinde viraja girdiğimde artçının (annemdir kendisi) benden ters tarafa yatmasıyla az daha düşüyorduk ki zor toparladım. aynı zamanda artçının nasıl bindiği de önemli.
sadece arka fren kullanan, -kontra diye bir teknik yoktur. gidonu nereye çevirirsen oraya döner- diyen, ingiliz ve japon fren ekollerini yok sayan, cg'ye binip kendini rossi - marquez - toprak razgatlıoğlu ilan eden (tüm cg'ye binenleri aynı kefeye koymuyorum yanlış anlamayın), bir performans egzoz takarak beygir gücünün arttığını iddia eden, eğitime gidene -enayi- damgası vuranlarla kaynıyor etraf. hele ki bunlardan oluşan iki-üç kişilik gruba düştüyseniz -ki başıma geldi- ne kadar bilimsel konuşursanız konuşun sizinle kavga etmeye çalışacaklar ama yine de kabul etmeyeceklerdir. bu gibi insanlar bizim de adımızı kötülüyor. hatta bir keresinden bir kadın sürücü -sizin hep barzo olduğunuzu düşünüyordum- demişti bana ışıklarda.
o insanlar motoru sadece bir hava bir rant aracı gibi görüyorlar. benim eski cub ve cg motorda (daha doğrusu cub benim değildi. belli bir ay müddetince arkadaşımdan almıştım) full ekipman gezdiğimde alay eden birkaç kişiye şahit oldum. ama yaptıkları kazalarda ciddi yara aldılar ve kimi de Allah rahmet eylesin vefat etti. ancak benim şikayet ettiğim nokta ucuz ekipman alanların da üzerine gidilmesi. parası olup da almayanlara ne dense az ama dişinden tırnağından arttırıp motosiklet alanlara bir şey de diyemiyorum ben. adam zar zor 1500 TL'ye 2.el bir şeyler almış; ben nasıl diyebilirim bir o kadar da ekipman al diye. mecburen en azından yalın ayak başı kabak binmemek için alıyor ne idüğü belirsiz şeyler.
5 yıllık aktif sürücü olarak öğrendiğim tek şey ne kendine güven nede başkasına yavaş git ki bir sorunda kurtarma mesafen olsun gerisi çok da elzem değil ha bilinirse tabii fayda
(Motor: Asya150 cc)
general_skyx
kullanıcısına yanıt
bütün hepsini okudum gerçekten teşekkür ler mantıklı ve bilimsel konuşmuşsun benim de çin malı bi motosikletim vardı 2006 model mondial babam bakardı ona devamlı yağı na orasına burasına inanırmısınız hala kullanıyorum ufak tefek ateşleme elektriksel arızaları var ama gidiyor mu gidiyor bakım herşeyin başında gelir dediğiniz gibi..