Şimdi Ara

Meşhur olmamış haramlar

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
16
Cevap
1
Favori
405
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Bu haller haram olup ( koyu yazılmış cümlelerdeki haller ise imanı giderir) , toplumumuzda pek bilinmeyen veya az kişinin bildiği, meşhur olmamış haramlardır. Aklıma gelenleri ve birkaçını da dinimizislam.com sitesine bakarak yazdım. Bu hallerin haram olduğu kitaplarda, özellikle hakiki İslam alimlerinin kitaplarında yazılıdır.


    1.Müzik dinlemek.

    2.Müzik aleti çalmak.

    3.Müzikli şarkı söylemek ( Çalgılı, müzikli ilahi dinlemek ise imanı giderir)

    4.Nikah düşecek bir kadınla veya erkekle, tokalaşması, zaruretsiz konuşması, selamlaşması görünmeyen bir yerde yalnız kalmaları(halvet) , flörtleşmek.

    5. Kadın ve erkeklerin birbirlerini etkilemek için koku, parfüm kullanması.

    6. Aksırıp veya hapşırıp elhamdülillah diyene, yerhamükellah dememek

    7. Yaratmak ve yaratıcı kelimelerini her ne niyetle olursa olsun canlı veya cansız mahluklar için kullanmak imanı giderir.

    8.Başkasının malını ondan izinsiz kullanıp yerine koymak

    9.Bir günlük yiyeceği olanın dilenmesi ve bunu bilenin ona sadaka vermesi

    10.Kefir içmek

    11. Canlı resmi yapmak

    12. Canlı resmini belden yukarıya asmak


    Aşağıda yazılanlar ise meşhur olmuş veya olmamış kitaplarda bildirilen haramlardan bazıları şunlardır:


    1- Abdestte ve gusülde, lüzumundan fazla su kullanmak,

    2- Adak etini zenginlerin yemesi,

    3- Aksırıp elhamdülillah diyene, yerhamükellah dememek,

    4- Alkollü içki içmek,

    5- Allahtan başkasına eğilmek veya secde etmek,

    6- Allahü teâlâdan gayri eşyaya yemin etmek,

    7- Allahü teâlânın Rahman, Kuddüs ve Halık gibi isimlerini insanlara koymak,

    8- Arkadaşının elini öpmek,

    9- Avret yerini açmak ve başkasının avret yerine bakmak, [Erkeğin avret yeri göbekle diz arası, kadının avret yeri el ve yüz hariç her yeridir.]

    10- Bakkala borç para verip, o para bitinceye kadar ondan mal satın almak,

    11- Başı açık gezen kadına, yakınlarının razı olması,

    12- Başkasının malını ondan izinsiz kullanıp yerine koymak,

    13- Başlık parası almak,

    14- Bayram günü oruç tutmak,

    15- Besmelesiz kesilen ve kitapsız kâfirlerin kestiği hayvanı yemek,

    16- Bidat sahiplerini sevmek ve saygı göstermek,

    17- Bir günlük yiyeceği olanın dilenmesi ve bunu bilenin ona sadaka vermesi,

    18- Bir Müslümanı yalan sözlerle övmek,

    19- Bira, kımız ve kefir içmek,

    20- Birine ücretsiz iş gördürmek,

    21- Birinin malını şaka olarak alıp saklayarak onu üzmek,

    22- Bulaşıcı hastalığın kesin bulaşacağına inanmak,

    23- Büyüklerin giymeleri, yiyip içmeleri haram olan şeyleri çocuklara yaptırmak,

    24- Camiye, necaset bulaştıracak olan deliyi ve küçük çocukları sokmak,

    25- Canlı resmi yapmak,

    26- Canlı resmini belden yukarıya asmak,

    27- Cemaat arasında dolaşarak dilenmek ve buna sadaka vermek,

    28- Cenazeye çiçek ve çelenk götürmek ve matem alametleri taşımak,

    29- Cenazeyi camiye sokmak, [Namazını kılmak için de sokulmaz.]

    30- Cuma ve bayram hutbelerini nutuk çeker gibi okumak,

    31- Cünübün camiye girmesi, namaz kılması, Kur’an okuması, [Hayzlıya bunlar haram olduğu gibi, cima etmesi ve oruç tutması da haramdır.]

    32- Çalgı çalmak ve dinlemek,

    33- Deyyusluk etmek,

    34- Din kardeşine üç günden çok dargın durmak,

    35- Doyduktan sonra yiyip içmek,

    36- Erkeğin altın yüzük takması,

    37- Erkeğin hanımını çalışıp kazanmaya zorlaması,

    38- Erkeğin ipek giymesi, altın ve gümüşü süs olarak takması

    39- Erkeğin kadına ve kadının erkeğe benzemesi, Mesela erkeğin kolye takması,

    40- Erkek hayvanın dişiye aşması için ücret almak,

    41- Eshab-ı kiramdan herhangi birine sövmek,

    42- Ezanı hoparlörle okumak,

    43- Faiz alıp vermek,

    44- Falcılığı öğrenmek ve falcılık yapmak,

    45- Farz namazı, özürsüz kazaya bırakmak,

    46- Farz ve haramlardan meşhur olanları, lüzumu kadar öğrenmemek,

    47- Farzları terk etmek,

    48- Fuhuş söz söylemek,

    49- Gelinin, kapalı gelinlikle de olsa, yabancı erkeğe görünmesi,

    50- Gıda almayıp ölmek,

    51- Gıybet etmek ve dinlemek,

    52- Gizli yamalı ve kusurlu malı yeni, sağlam diye satmak,

    53- Hacılardan ayakbastı parası almak,

    54- Hanımı bir defada üç talakla boşamak,

    55- Hanımı dövmek, eziyet etmek, nafakasını tam vermemek,

    56- Haram işlemeye başlarken besmele çekmek,

    57- Haram yiyip içtikten sonra hamd etmek,

    58- Haset etmek,

    59- Hastalığı herkese söyleyip, halinden şikâyet etmek,

    60- Hırsızlık ve gasp,

    61- Hıyanet etmek,

    62- Horoz ve diğer hayvanları dövüştürmek,

    63- Hutbeye dünya sözü karıştırmak,

    64- İbadetlere bid’at karıştırmak,

    65- İcmaa muhalefet etmek,

    66- İçi ve kursağı çıkarılmadan kaynar suda haşlanan tavuğu yemek,

    67- İftira etmek,

    68- İmamın namazda, ihtiyaçtan fazla yüksek sesle okuması,

    69- İsraf etmek,

    70- Kadına dübüründen yaklaşmak,

    71- Kadının mahremsiz hacca veya sefere gitmesi,

    72- Kadının, Kur’an, mevlid, ilahi okuyarak sesini yabancı erkeklere duyurması,

    73- Kadınların kaşlarını inceltmesi,

    74- Kadınların kesilen saçı ve diğer kılları erkeklere göstermesi,

    75- Kadınların sokağa çıkarken güzel koku sürünmesi,

    76- Kâfirlere ibadette benzemek, [Mekruh ve küfür olanları da vardır. Mesela kâfirler boyadığı için, onlara benzeme niyeti olmadan yumurta boyamak mekruhtur. Hristiyanlara benzemek niyetiyle olursa haram olur. Nevruz günü mecusilere benzemek niyetiyle olursa küfür olur.]

    77- Kanuna uymayıp, cezaya, zarara sebep olarak fitneye yol açmak,

    78- Karada, suda yaşayan haşeratı yemek,

    79- Katillik,

    80- Kendine nasihat verenlere kızmak,

    81- Kendini tehlikeye düşürmek,

    82- Kibirlenmek,

    83- Kokmuş et yemek,

    84- Köpek, kurt ve diğer yırtıcı hayvanları yemek,

    85- Kumar oynamak,

    86- Kur’an-ı kerimi abdestsiz tutmak,

    87- Kur’an-ı kerimi Parayla okumak ve okutmak,

    88- Kur’an-ı kerimi teganni ederek okumak ve dinlemek,

    89- Kürtaj yapmak, çocuk düşürmek, [Zaruret varsa 120 güne kadar caiz olur.]

    90- Makam sahipleri gelince, saygı için hayvan kesmek,

    91- Malı olduğu halde, borcunu ödememek,

    92- Mastürbasyon yapmak,

    93- Mekke’deki evleri hac zamanında, hacılara ücretle kiraya vermek,

    94- Metres tutmak, müta denilen geçici nikâh yapmak,

    95- Muhtaç ana babadan izinsiz hacca gitmek,

    96- Mübarek zatların resimlerini yükseğe asmak veya aşağı koymak,

    97- Namaz kılarken yapması haram olan bir şeyi, hutbe dinlerken de yapmak,

    98- Namazda Arapça’dan başka dille dua etmek,

    99- Namazı özürsüz bozmak,

    100- Namazları vakti girmeden önce kılmak, vaktinden sonraya bırakmak,

    101- Ölünün avret yerine bakmak,

    102- Ölünün bir yerini zaruretsiz kesmek, [Organ nakli caizdir.]

    103- Pis, necis olan şeyleri yemek,

    104- Rüşvet alıp vermek,

    105- Sakalı bir tutamdan kısa yaparak sünneti değiştirmek,

    106- Salih ana babanın haram olmayan emirlerini yapmamak,

    107- Selam verenin selamını hemen almamak,

    108- Sihir [büyü] yapmak yaptırmak,

    109- Söz taşımak,

    110- Suizan etmek, tecessüs etmek

    111- Tesiri kesin olan ilaçları kullanmamak,

    112- Uşur vermemek ve uşrunu vermediği mahsulü yemek,

    113- Uyuşturucu kullanmak,

    114- Vadesi gelmemiş çeki, senedi, iskonto yaparak ödemek, [Senet kırdırmak.]

    115- Vücuda zarar veren şeyleri yiyip içmek,

    116- Yabancı çocuğu kendi öz evladı olarak ilan etmek,

    117- Yabancı erkeğin menisiyle tüp bebek sahibi olmak, taşıyıcı annelik,

    118- Yalan söylemek, yalan yere yemin etmek, yalan olarak söz vermek,

    119- Zekât ve sadakayı, malını haram yerlere harcayan kimselere vermek,

    120- Zenginliğiyle veya makamıyla kendini başkalarından üstün görmek,

    121- Zina, livata ve hayvana tecavüz.








  • 1.........

    insanın sıraladıklarına değil sadece kitapta yazanlara uymak

    insanın alim dedikleri insanlar da doğrunun arasına kendi doğru bildiklerini de sıkıştırır.

    milyon madde sıralasanızda doğru bir tek kur an da yazandır

    sen doğru bu desen kabahat kitabı okumadan buna uyandadır

    belki dogru da vardır içinde sana göre veya ona göre

    bunları okuyan baskalarının dogrularını görür

    kur an ı okuyan kendi dogrularını

    insan bu sıraladıkça sıralar dogruları

    ama sorsanız kaçına uyuyorsun diye

    gıkı çıkmaz...

    sadece kur an ı okuyun başkalarının sıraladıklarını değil.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ATROMITOS kullanıcısına yanıt

    Kur’an-ı kerimde Maide süresi, 3 "Meyte ve kan size haram kılındı"  buyuruluyor. Meyte, boğazlanmadan ölen veya öldürülen yani leş olan hayvandır. Balıklar ise boğazlanmadan yeniyor. Bu durumda Balıkları yemeli mi yoksa yememeli mi sorusunun cevabını senden bekliyorum

  • bütün balıklar ve etleri tuzlu suda hep tazedirler rahatça ye onu bekletip fiyatını arttırıp insana taze ulaşmasını erteleyen ise yine insan
    kur an dan başka kaynaktan mı verecektik cevabı..sıralayıp mı duracaktık onda olmayanları.


    Meşhur olmamış haramlar


    Meşhur olmamış haramlar

    Allah insana bir de akıl vermiştir onunla ne doğru ne yanlış bilsin diye bir de kitap

    aklı olan rehberi doğru olan o denizden neyi yemesi neyi yememesi gerektiğini bilir.

    karadan da...o rehber de bu da yazar.

    bilmeyenler de bir çok yanlış rehber içinde gerçekten doğru olanları bulamaz bocalar ekler de ekler durur.

    iyi olta ama yine de üste çıkmaya çalışırsın orası kesin.tuzlu su da balıklar her daim tazedir şükret.bu da büyük lütuf çoğu bunu göremez.ölmüş balıkları ise toplayıp yemezsin zehirli olanı yemezsin bilirsin tabii bir insan onları tezgahına dizmezse.insandır sebep.Allah ise lutüfkardır.o size tertemiz sunar sizler ise değerini bilmezsiniz.

    ya denizlerden buharlaşan tuzlu su nasıl yağarken tatlı suya dönüşür.tuzlu yağsa tüm su kaynakları tuzlu olsa nasıl yaşayabilirdiniz dünyada..çok şükür edin.çoğu düşünmez.ancak boş yere kendilerine zulmederler.

    şimdi üstte sıralananlardan yanlış olanları bulun bakalım ezanı hoparlörle okumak neden haram olsun dan başlayın başka dilde dua etmek sakalın tutamları vesaire bulaşıcı hastalığın kesin bulaşacağına inanmak ya bulaşmazsa küçük çocukları camiiye almak veya tüm bunlara inanmak.kur an size yeter fazlası aklınıza zulm eder.ve şu 120 güne kadar caizdir hesabını hangi kitaptan aldıysanız doğru değil daha var onları da siz bulun kur an doğruyu ayırmak için size yeter.insan sözleri ise sizi ancak şaşırtır.


    Meşhur olmamış haramlar

    ve boğazlı balık gören..boğazlı kazak var boğazda balık keyfi var boğazlı balıkçı kazağı var ama boğazlı balık yok onlar hep tazedirler.


    Meşhur olmamış haramlar


    Meşhur olmamış haramlar


    bu yüzden sizin için doğru olanı kur an dan öğrenin doğruyu insanlardan öğrenemezsiniz o mezhepte şöyleymişte bu mezhepte böyleymiş OLMAZ kur an kat i dir Allah ın emri tektir kesindir sadece islam vardır gerisi sadece günahlarınızdır.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ATROMITOS -- 29 Mart 2024; 3:46:9 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • dekareme kullanıcısına yanıt

    Dayı ne diyon, bende müslümanim, edep mi ögretcen bana.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 3 kelime ne anlama geliyo anlatsana?
    Bilmedigimden soruyom.
    Sinirli ve insanlara edepsiz yakistirmasi yapan ahlakli? müslüman?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ATROMITOS kullanıcısına yanıt

    Namaz kılarken imamın kendi sesini duyman lazım. Hoparlördeki ses, imamın kendi hakiki sesi değil, elektromıknatıslardan hasıl olan metalik bir ses olup, imamın sesine çok benzeyen bir sestir. Aynadaki insan süreti gibidir. Süret insana çok benzer ama onun ta kendisi değildir...


    Bir tutam uzunluğundaki sakal sünnettir. Kısası bid'at olur, daha uzunu da ahmaklık alametidir. Yukarda madde madde yazılanların hepsi günahtır. Günah olmadığını iddia ettiğin birşey varsa, delillleriyle buraya ortaya koyarsın. Öyle pişmiş kelle gibi sırıtan emojileri koyup da ortadan kaybolmayacaksın..


    Sanma ki seni tanımıyorum; burda banlandıktan sonra, yani kapıdan kovulduktan sonra bacadan tekrar foruma girmiş aynı kişisin...


    Sanki yukarda nakledilen günahları haşa birçok insanın biraraya gelip neyin günah olup olmadığının istişaresi neticesinde belirlenen günahlarmış gibi lanse etmen, bu şekilde tanımlaman senin dini bakımdan cehaletin içinde olduğunu gösteriyor. Günahlar yukarda belirtildi, ister uy ister uyma, ister inan, ister inanma , keyfin bilir amma tercihin ne olursa olsun o neticesini toprağın altına gittiğinde göreceksin....




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi dekareme -- 30 Mart 2024; 21:15:35 >




  • Yobaza benzettim, blok.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hepsi Kuran'da yazıyor mu? Mesela kölelik, cariyelik yasaklandı mı?

    Yani Muhammet döneminde hatta kendisi ölene kadar köle ve cariyeler vardı. Bir insanın hürriyetini, özgürlüğünü kısıtlamak günah değil mi? Cariyelerle nikahsız birleşmek zinaya girmiyor muydu?

    Kölelik ve cariyelik net bir şekilde neden yasaklamadı? Neden Muhammet ölene kadar köle kullandı? Neden çıkıp artık kölelik yoktur cariyelik yasaklanmıştır demedi?

    Bu soruları dincilere sorduğumda bana hep aynı şeyleri söylediler..

    Alıştıra alıştıra yapılmaya çalışılmış, eski alışkanlıklar bir anda terk edilemediği için bunlar da alıştıra alıştıra yapılmış gibi absürt cevaplar geldi.

    İyi de Kuran'da İçki ve kumarı da alıştıra alıştıra yasaklamışlar ve Kuran'a yazılmış. Bu şekilde köle ve cariyelik yasaklama hakkında neden ayet yok? Evet bir anda olması sıkıntı (aslında değil de öyle diyelim) Ama içki ve kumar nihayetinde net bir şekilde yasaklanıyor. Ama Kölelik yasaklanmıyor.


    NAHL SURESİ.

    ﴾67﴿ Hurma ağaçlarının ve üzüm asmalarının ürünlerinden hem içki hem de güzel besinler elde edersiniz. Bunda da aklını kullanan bir topluluk için açık delil vardır.


    NİSA SURESİ.

    ﴾43﴿ Ey iman edenler! Siz sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar, cünüp iken de -yolcu olan müstesna- gusül edinceye kadar namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur veya yolculuk halinde bulunursanız yahut sizden biriniz ayak yolundan gelirse ya da kadınlara dokunup da -bu durumlarda- su bulamamışsanız o zaman temiz bir toprağa yönelin (teyemmüm edin); yüzlerinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz Allah çok affedici ve bağışlayıcıdır.


    MAİDE SURESİ.

    ﴾90﴿ Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar, fal okları şeytan işi iğrenç şeylerden ibarettir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz.

    ﴾91﴿ Şüphesiz şeytan içki ve kumar yoluyla aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık vazgeçtiniz değil mi?



    Hatta sana direk tefsir vereyim. Kaynak.


    Spoiler,

    mesajı görmek için tıklayın.
    https://kuran.diyanet.gov.tr/tefsir/Bakara-suresi/226/219-ayet-tefsiri


    Sarhoşluk veren içkiler hakkında dört âyet gelmiştir. Bunlardan ikisinde içkinin yanında kumar da zikredilmiştir. Mekke döneminde gelen ilk âyette, içkinin dinî hükmüne temas edilmeksizin insanların hurma ile üzüm suyundan hem içki hem de tatlı yiyecek olarak yararlandıklarına dikkat çekilmiş, bu iki meyveyi yaratıp veren Allah’a karşı minnettar olmaları telkin edilmiştir (Nahl 16/67). Medine’ye hicret edildikten dört yıl sonra sarhoşluk veren içkilerin bu maksatla kullanılması yasaklanmıştır. Bu yasaklama da birden olmamış, önce “sarhoş iken namaz kılmak” menedilmiş (Nisâ 4/43), sonra “içki ve kumarın bazı faydaları bulunmakla beraber zararının daha büyük olduğu” bildirilmiş ve böylece insanlar kesin yasaklamaya hazırlanmış; nihayet “İçki, kumar... şeytan işi iğrenç şeylerdir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz” (Mâide 5/90) buyurularak içki ve kumar müslümanlara kesin olarak haram kılınmıştır. Başta Hz. Ömer olmak üzere birçok sahâbînin çeşitli sebeplerle içki ve kumarın hükmünün açıklanmasını istemeleri, ilgili açıklamalar peşi peşine geldikçe daha fazla açıklama talep etmeleri içki ve kumarı yasaklayan, yasaklama gerekçelerini sıralayan âyetlerin iniş sebepleri arasında zikredilir (Buhârî, “Eşribe”, 2-21; Müslim, “Eşribe”, 3-12).




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi The Alim -- 15 Mayıs 2024; 13:34:35 >




  • Kaynak.


    Spoiler,

    mesajı görmek için tıklayın.
    https://www.eskieserler.com/Eski/Eserler/Fetva/946/Nikah-Olmadan-Cariyelerle-Birlikte-Olmanin-Hukmu.asp?LID=TR&ID=946


    Soru: Hocam Nisa suresinin 3.ayetini anlayamıyorum. Cariyelerle birliktelik nikahsız olabiliyor muydu? Günümüzde cariye kavramına giren kadın olabilir mi?


    en Nisa 3 ayeti değil Muminun 5 ayeti demek istediniz herhalde.. 

    İman edenler eşlerinden ve mülklerine sahip oldukları cariyelerden başkasıyla birlikte olmazlar namuslarını... korurlar (başkasıyla cinsel ilişki ye girmezler) 

    Kim bunlardan başkasıyla ilişkiye girerse bunlar haddi aşmış olurlar.

    والذين هم لفروجهم حافظون إلا على أزواجهم أو ما ملكت أيمانهم فإنهم غير ملومين فمن ابتغى وراء ذلك فأولئك هم العادون

    Bu ayet çerçevesinde bir Müslüman erkek eşleriyle ve cariye sıfatını taşıyan kadınlarla evlilik ilişkisi yaşar. 

    İslam fıkhına göre kadın köle statüsüne ancak devlet başkanının onayıyla girer. Köle statüsündeki kadın savaş ganimeti olarak bir askerin payına düşerse ancak ondan sonra erkeğin onunla birlikte olmasının cevaz durumu oluşur.

    Bir kadın bu statü ile bir Müslüman’ın mülkü haline geldiğinde onun rahminin temiz olması gözetilir. Bunun için bir zaman beklenir ve rahimde bir canlının olmadığı kesinleşince sahibi olan erkeğin onunla evlilik ilişkisi kurmasının caizliği hali oluşur.

    Bir insanın bir şekilde cariyesi olması illa da onunla cinsel ilişki kurmasını da gerektirmez. Bu sadece caizdir. 

    İlişki kurulursa kadın onun eşi statüsünde olur. Çocuk doğurursa çocuğunun annesi sıfatını alır ve satılamaz hale gelir. Eş dilerse çocuğunun annesini azad eder. Etmeden ölürse onun ölümüyle birlikte kadın azad olur.

    Savaş esirleri olarak alınan kadınların fuhuşa alet edilmesi tecavüz edilmesi gayrimüslimlerin fiilleridir. Müslümanlar ise esir aldıkları kadın ve erkekleri fidye karşılığı serbest de bırakabilirler. Fidye veren olmazsa onları köle statüsüne de geçirebilirler. Köleleri başkalarının cinsel arzularını tatmin de kullanamazlar. Sadece isterlerse onlarla ilişkiye girebilirler. İlişkiye girerlerse onları kendi namusları kabul ederler ve çocukları olursa bu durum daha da özel bir statü kazanır.

    Durumun özeti budur.

    Günümüzde böyle bir durum oluşabilir mi evet Müslüman bir devletle savaş durumuna giren gayri müslimler Müslüman devlet başkanlığı makamının göreceği lüzum üzerine böyle bir karar alırsa savaş esirleri cariye statüsüne geçirilebilir. 

    Gayri müslimlerle anlaşma sağlanırsa esirler salınabilir de…






    Mü'minûn Suresi

    ﴾5﴿ İffetlerini korurlar;

    ﴾6﴿ Sadece eşleriyle veya ellerinin altında olanlarla (câriyelerle) yetinirler, bundan dolayı da kınanacak değillerdir.

    ﴾7﴿ Ama her kim bunun ötesine geçmek isterse işte haddi aşanlar onlardır.


    Nisâ Suresi

    ﴾3﴿ Yetimlerin hakkına riayet edemeyeceğinizden korkarsanız, beğendiğiniz kadınlardan ikişer, üçer, dörder nikâhlayın. Haksızlık etmekten korkarsanız tek kadın veya mülkiyetinizde bulunan câriye ile yetinin; bu, adaletten ayrılmamanız için en uygun olanıdır.


    Nisâ Suresi

    ﴾24﴿ Elinizin altında bulunan câriyeler müstesna, evli kadınlar da size haram kılındı; Allah’ın size emri budur. Bunlardan başkasını, iffetli yaşamak ve zina etmemek kaydıyla, mallarınızla (mehir vecibesini göz ardı etmeden) istemeniz size helâl kılındı. Onlardan karı-koca ilişkisi yaşadıklarınıza kararlaştırılmış olan mehirlerini verin. Mehir kesiminden sonra karşılıklı anlaşmanızda size günah yoktur. Şüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir.









    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi The Alim -- 15 Mayıs 2024; 13:45:18 >




  • 
Sayfa: 1

Benzer içerikler

- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.