Şimdi Ara

LÜKS GEMİ ile VİZESİZ, ÇİFT KİŞİLİK MYKONOS – SANTORINI TURU 798 TL! (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
4 Misafir - 4 Masaüstü
5 sn
55
Cevap
2
Favori
6.697
Tıklama
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Açıkçası bu gemi turları çok muallak her şey dahil 1500 desin hesabımızı bilelim. Birçok insan belki bu miktarı bile kabul edip gidecek ama ucu açık şeylerden her normal insan korkar. Okumuyor muyuz şurada burada bara gidip 4000-5000€ hesap geldi haberlerini? Kendileri kaybediyorlar amafarkında bile değiller. Hepsini dahil etseler yada genel fiyatları belirtseler çok insan gidecek hele Dubrovnik'e seneye vize olduğunu düşünürsek :)
  • quote:

    Orijinalden alıntı: snomask

    kısacası herşey dahil otele gidip 1500tl ver bundan daha iyidir?
    bu sene haziran ayında 2 kişi, bodrum hersey dahil, 5 yıldızlı otel, 5 gece 6 gün için 1.100tl para vermiştim. cebimden de kuruş para çıkmadı. hiç de sevmem insan soymaya hevesli turları.

    Hangi otel üstad 1,100 tl ye kaldığın
  • denizden korkan göçebe bi millet olduğumuzdan zamanında bedavaya vermişiz güzelim adaları.
    hatta 12 ada için ingilizler sormuş bu adaları istiyonuz mu diye bizimkiler cevap bile vermemiş.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: sercibenim


    quote:

    Orijinalden alıntı: TuVNeRa

    Bu gibi turlarda limana yanaştığında gemide kalmakta ekstra olabilir

    Koptum


    quote:

    Orijinalden alıntı: turakmug

    yunan adaları dışında gidilecek yer mi kalmadı ? mok mu var o adalarda 70 ülke gördüm dünyanın her yerinden dostlar edindim.ama kalkıp da yunanistan a gitmedim.eskiden kuzey kıbrıs a sadece kimlik ile gidilmezdi. pasaport gerekirdi.pasaportunda KKTC nin giriş mührü varsa yunanistan kapıdan geri çeviriyor dediler ve o gün iğrendim bu adamlardan..gitmiyorum gidilmesine de sıcak bakmıyorum.

    Tutarlı olmak lazım. Son fransa krizinde emekli avukat bir arkadaşım sabah akşam fransaya protesto reklamı yapıyordu kalktı peugeot araba aldı. başka araba mı yok ? bu tip düşünmeden hareket eden adam çok. Medeni insan, otomatik olarak davranışlarını ayarlayabilen insandır.İkaz a bile gerek duyulmadan ne yapacagını bilir.

    Kaldı ki yunan adalarının görülecek neyi, ne özelliği var ? hiç bir moku da yok. derdiniz az para ile yurt dışına çıkmak ise ki, bunuda anlarım, hiç çıkmamış biri için önemli oluyor genelde.. kalkın gürcistan a gidin en azından size saygı gösterirler.Meshur yunan küstahlığına muhatap olmazsınız..Üstelik bu mevsimde ege de çekilir gibi degil sıcaklar berbat.


    @tuvnera .incee cook inceeee

    @turakmug ..sonuna kadar katılıyorum ...




  • quote:

    Orijinalden alıntı: cln20

    quote:

    Orijinalden alıntı: snomask

    kısacası herşey dahil otele gidip 1500tl ver bundan daha iyidir?
    bu sene haziran ayında 2 kişi, bodrum hersey dahil, 5 yıldızlı otel, 5 gece 6 gün için 1.100tl para vermiştim. cebimden de kuruş para çıkmadı. hiç de sevmem insan soymaya hevesli turları.

    Hangi otel üstad 1,100 tl ye kaldığın

    http://www.grupanya.com/turizm/royal-asarlik-nisan-haziran
    hatta 5 değil 6 gece 1032TL + 100Tl de havaalanı transferleri için vermiştim.
    tavsiyem haziran ayında tatilleri kontrol edin. fiyatlar çok uygun oluyor. buraya gitmeseydim 1.250TL civarı bir fiyatahttp://www.tatilsepeti.com/Otel_Club_Blue_Dreams.aspx buraya gidiyordum. şuan fiyatlar tavan noktasında. eylül-ekim de gene düşecek.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: turakmug

    pasaportunda KKTC nin giriş mührü varsa yunanistan kapıdan geri çeviriyor dediler ve o gün iğrendim bu adamlardan..gitmiyorum gidilmesine de sıcak bakmıyorum.



    sanırım bu efsane bi yakınım gitti geçenlerde .
  • Sicak degil firsatlar. Ets ve jolly turda bu tur gemiler 450den basliyordu.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: snomask

    Fiyata dahil olmayan servisler

    •Gemide alınan tüm alkollü ve alkolsüz içecekler
    •Gemide organize edilecek ekstra turlar
    •24 saat kabin (oda) servisi
    •Masaj , doktor, kuaför, çamaşırhane , ütü hizmetleri
    •İnternet , telefon ve faks hizmetleri
    •Gemi içerisindeki dükkanlarda yapılan alışverişler
    •Limanlarda kullanılan shuttle ve teleferik ücretleri
    •15 TL yurt dışı çıkış harcı (gemiye binmeden banka kanalı ile ödenir)
    •28 euro kişi başı bahsis ( zorunlu )
    •25 euro kişi başı vizesiz işlem bedeli ( zorunlu )

    •Seyahat sigortası
    •Alan – liman – alan transferleri

    Printer'ı ucuza satıp kartuşundan para kazanıyor demek bunlar da
  • quote:

    Orijinalden alıntı: turakmug

    yunan adaları dışında gidilecek yer mi kalmadı ? mok mu var o adalarda 70 ülke gördüm dünyanın her yerinden dostlar edindim.ama kalkıp da yunanistan a gitmedim.eskiden kuzey kıbrıs a sadece kimlik ile gidilmezdi. pasaport gerekirdi.pasaportunda KKTC nin giriş mührü varsa yunanistan kapıdan geri çeviriyor dediler ve o gün iğrendim bu adamlardan..gitmiyorum gidilmesine de sıcak bakmıyorum.

    Tutarlı olmak lazım. Son fransa krizinde emekli avukat bir arkadaşım sabah akşam fransaya protesto reklamı yapıyordu kalktı peugeot araba aldı. başka araba mı yok ? bu tip düşünmeden hareket eden adam çok. Medeni insan, otomatik olarak davranışlarını ayarlayabilen insandır.İkaz a bile gerek duyulmadan ne yapacagını bilir.

    Kaldı ki yunan adalarının görülecek neyi, ne özelliği var ? hiç bir moku da yok. derdiniz az para ile yurt dışına çıkmak ise ki, bunuda anlarım, hiç çıkmamış biri için önemli oluyor genelde.. kalkın gürcistan a gidin en azından size saygı gösterirler.Meshur yunan küstahlığına muhatap olmazsınız..Üstelik bu mevsimde ege de çekilir gibi degil sıcaklar berbat.

    selamlar

    Yunanistana gitmemişsiniz ama Yunan küstahlığının meşhurluğundan dem vuruyorsunuz. belki başka ülkede karşılaştığınız Yunan vatandaşları ile tecrübe etmiş olabilirsiniz ama ülkenin kendisinde yaşayan kişileri görmeden bu tarz yakıştırmalar yapılmasını doğru bulmuyorum.

    Bir tanesi Mykonos diğeri Atina olmak üzere iki farklı zamanda tatile gittim. tahmin edemeyeceğiniz kadar konuksever ve güleryüzlü insanlarla karşılaştım. Genel olarak bize benzeyen kültürleri ve hayat tarzları var. örnek vermek gerekirse gitmiş olduğum bir restoranda istediğim deniz ürününün taze olarak kalmadığını ancak derin dondurucudan çıkartabileceğini ama bunu tavsiye etmediğini söyleyen bir işletmeci vardı. şimdi size soruyorum, kendi ülkemiz için düşünelim, kaç tane restoran gelen turiste böyle bir uyarı yapar?

    bence bu tarz sıfatları yapıştırmadan önce bir gidip görseniz daha isabetli olurdu.




  • burada belirtilmemiş ancak gemiye biniş esnasında kredi kartınızdan ekstra 300 euro peşin çekilmesi, bahşişin ve gemideki harcamaların (su, içecek, yiyecek) buradan düşülmesi, -kalırsa tabi- kalan kredinizin döndüğünüzde iadesi gibi bir uygulama da mevcut.

    hatta gemi kıyıya yanaştığında eğer ki gemideki ücretsiz öğle yemeği için tekrar gemiye dönerseniz ücretsiz transfer sunuluyor mu, sorgulamak lazım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • arkadaşlar bilen bilmeyen herkes yorum yapmış ama;

    gemi turlarında bahsis adı altında ücret bir standarttır..

    Yani hangi firmanın hangi gemisiyle giderseniz gidin bu bahsis olayı mevcuttur..
    Bazı firmalar tur ücretini atıyorum 299 yerine 325 euro yazar ama bahsis yok der.. kısacası aynı hesaptır hepsi..

    Böyle uluslararası gemi turlarına katılacaksanız bunu kabullenmekten başka çare yok..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: turakmug

    yunan adaları dışında gidilecek yer mi kalmadı ? mok mu var o adalarda 70 ülke gördüm dünyanın her yerinden dostlar edindim.ama kalkıp da yunanistan a gitmedim.eskiden kuzey kıbrıs a sadece kimlik ile gidilmezdi. pasaport gerekirdi.pasaportunda KKTC nin giriş mührü varsa yunanistan kapıdan geri çeviriyor dediler ve o gün iğrendim bu adamlardan..gitmiyorum gidilmesine de sıcak bakmıyorum.

    Tutarlı olmak lazım. Son fransa krizinde emekli avukat bir arkadaşım sabah akşam fransaya protesto reklamı yapıyordu kalktı peugeot araba aldı. başka araba mı yok ? bu tip düşünmeden hareket eden adam çok. Medeni insan, otomatik olarak davranışlarını ayarlayabilen insandır.İkaz a bile gerek duyulmadan ne yapacagını bilir.

    Kaldı ki yunan adalarının görülecek neyi, ne özelliği var ? hiç bir moku da yok. derdiniz az para ile yurt dışına çıkmak ise ki, bunuda anlarım, hiç çıkmamış biri için önemli oluyor genelde.. kalkın gürcistan a gidin en azından size saygı gösterirler.Meshur yunan küstahlığına muhatap olmazsınız..Üstelik bu mevsimde ege de çekilir gibi degil sıcaklar berbat.

    Yunan adalarına gitmeden yorum yapmak büyük hata. Kesinle söyleyebilirim ki, bizlerden daha modern, daha temiz, çok daha nazik, güleryüzlü ve insana çok daha saygılılar...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Qantas

    denizden korkan göçebe bi millet olduğumuzdan zamanında bedavaya vermişiz güzelim adaları.
    hatta 12 ada için ingilizler sormuş bu adaları istiyonuz mu diye bizimkiler cevap bile vermemiş.

    sen de iyi salladın ha.
    kim kime sormuş da istememiş adaları?
    İngilizler bize adayı istiyor musunuz diye soracak, hem de İngilizler!
    Elinizin altında internet var, açın 12 Ada'nın tarihini okuyun ya da onu bırak, İnkılap tarihinde Trablusgarp Savaşı'nı da mı duymadın?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: albati

    quote:

    Orijinalden alıntı: Qantas

    denizden korkan göçebe bi millet olduğumuzdan zamanında bedavaya vermişiz güzelim adaları.
    hatta 12 ada için ingilizler sormuş bu adaları istiyonuz mu diye bizimkiler cevap bile vermemiş.

    sen de iyi salladın ha.
    kim kime sormuş da istememiş adaları?
    İngilizler bize adayı istiyor musunuz diye soracak, hem de İngilizler!
    Elinizin altında internet var, açın 12 Ada'nın tarihini okuyun ya da onu bırak, İnkılap tarihinde Trablusgarp Savaşı'nı da mı duymadın?

    bence sen iyi araştır ve oku.
    ondan sonra bilmişlik tasla
    http://www.istankoy.org/documents/45.html




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Qantas

    quote:

    Orijinalden alıntı: albati

    quote:

    Orijinalden alıntı: Qantas

    denizden korkan göçebe bi millet olduğumuzdan zamanında bedavaya vermişiz güzelim adaları.
    hatta 12 ada için ingilizler sormuş bu adaları istiyonuz mu diye bizimkiler cevap bile vermemiş.

    sen de iyi salladın ha.
    kim kime sormuş da istememiş adaları?
    İngilizler bize adayı istiyor musunuz diye soracak, hem de İngilizler!
    Elinizin altında internet var, açın 12 Ada'nın tarihini okuyun ya da onu bırak, İnkılap tarihinde Trablusgarp Savaşı'nı da mı duymadın?

    bence sen iyi araştır ve oku.
    ondan sonra bilmişlik tasla
    http://www.istankoy.org/documents/45.html

    verdiğin linkte arama yaptırdım, İngiliz kelimesine rastlamadım!!




  • quote:

    Orijinalden alıntı: albati

    verdiğin linkte arama yaptırdım, İngiliz kelimesine rastlamadım!!

    Elinizin altında internet var, açın 12 Ada'nın tarihini okuyun
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Qantas

    quote:

    Orijinalden alıntı: albati

    verdiğin linkte arama yaptırdım, İngiliz kelimesine rastlamadım!!

    Elinizin altında internet var, açın 12 Ada'nın tarihini okuyun

    Meraklanma ben 4 yıl tarih okudum, link vermişsin kendin okumamışsın, şimdi de kelime cambazlığı yapıyosun.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: albati

    quote:

    Orijinalden alıntı: Qantas

    quote:

    Orijinalden alıntı: albati

    verdiğin linkte arama yaptırdım, İngiliz kelimesine rastlamadım!!

    Elinizin altında internet var, açın 12 Ada'nın tarihini okuyun

    Meraklanma ben 4 yıl tarih okudum, link vermişsin kendin okumamışsın, şimdi de kelime cambazlığı yapıyosun.

    Ctrl+F tarihçisi...

    İngiliz delege Lord Curzon Lozan da Türk heyetini uyarmış.
    Lozan'a giden delege ve danışmanların, özellikle Oniki Ada konusunda çok hazırlıklı olmadıkları, her şeyi baş delege İsmet İnönü'den bekledikleri kanaati uyanmaktadır. Rodos ve Oniki Ada konusunda Konferans boyunca Türk tarafından bir talep ve görüşme isteği olmamıştır. Konuyla ilgili olarak verilecek iki örnek bu açıdan önemlidir:
    Lozan'da Ege adaları sorunu komisyonlarda görüşülecektir. Türk danışmanların (müşavir) hazırladığı raporda Ege adalarının en önemlilerinden biri olan Limni adası unutulmuş, rapora konulmamıştır. Adalar gibi yine Türkiye için de hayati önemi bulunan bir konuda müşavirlerin ilgisizlik veya bilgisizlik sonucu Limni adasını unutmaları, milli çıkarlarımız açısından anlaşılabilecek bir durum değildir. Bu olay üzerine Lord Curzon, komisyonda Türk heyetine alaycı konuşma ve imalarda bulunmuştur.
    Bir diğer olay da Lozan'da ikinci adam durumunda olan delege Dr. Rıza Nur'dur. Rıza Nur, abartılarla dolu olan ve Almanya'da basılan hatıralarında Lozan görüşmeleri sırasında Ege adaları ile ilgili düşüncelerini şöyle aktarıyor:
    "... Bunların (adalar) bir kısmı Yunanlıların, bir kısmı da İtalyanların elinde (Oniki Ada'yı kastediyor). Ahali ekseriyetle Rum. Vakıa Anadolu sahilleri için kaçakçılık ve eşkıyalık, iktisadi vaziyet cihetiyle adalar mühimdirler. Hatta Anadolu'ya tecavüz için mükemmel hareket üssü olabilirler. Fakat Türkiye'de onları ne almak, ne de sonra muhafaza etmek kuvveti var. Deniz aşırı muhafazalar büyük masraflar ister. Yalnız Çanakkale Boğazı'nın ağzını tıkayan bir iki adayı almalıyız ve alabilirsek kâr. Öbür tarafı uğraşmaya değmez. Yunan veya İtalya, kimin elinde olursa olsun. Bizde olmayınca kimde olursa olsun. İkisi de bize tecavüz edecek mahiyette... Sade buraları gayri askeri yapabilirsek Renimel matlup!... Bu husustaki siyasetimiz bu idi.
    Bize 'Meis adası sahilimize pek yakın olduğundan verilmesini' Rauf, hükümet namına ısrar ile yazdı. Fakat bir ufak ve kayalık yermiş, neye yarayacak? İtalyanlara harekat üssü ise Rodos ve Kuşadası'dır. Burası o işe yaramaz. Bu adaların hepsi de Oniki Adalardandır. Bunları 1912'de Türkiye Uşi Muahedesi ile İtalya'ya zaten vermiş. Bize şimdi burada tasdikinden başka çare yok.''

    kaynak:Bilsel, Cemil-, Lozan, C. II, İstanbul 1933, s. 246.

    Görüldüğü üzere İngilizler Türk heyetini uyarmış ama Türk heyeti bu adalar bir işimize yaramaz diye oralı olmamıştır.Yunanlılar ise anlaşmaya şerh koymuşlar ve haklarından vazgeçmemişler.2. dünya savaşından sonra da adaları İtalyanlardan bedavaya kapmışlar....

    başka bir kaynak :http://www.metin1.net/tag/on-iki-adalar-yunanlilara-nasil-verildi/

    crtl+f e gerek olmasın diye ilgili bölümü kopyalayım

    İtalyan ve Alman işgaline uğrayan ve savaştan yenik çıkan bu ülkenin adaları terk etmesiyle Türkiye’ye teklif edilen adalar, dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından inanılmaz bir şekilde kabul edilmedi.
    Rahmetli Ahmet Kabaklı “Temellerin Duruşması” adlı eserinde 12 Adalar, Rodos, Kerkük ve Musul’un kaybedilişi ile alakalı olarak TBMM’de bir oturumda İsmet İnönü’nün “Aslında yanlış yaptık. Bugün bu toprakların kaybedilişinin üzüntüsünü yaşıyorum” dediğini aktarıyor. Tarihçi Yazar Sadık Albayrak da adaların kaybedilmesinin o dönemdeki dünya konjonktüründen kaynaklandığını belirtere, “Misak-ı Milli sınırlarına sahip çıkamayan bir ülke 12 adaya da sahip çıkamamıştır” dedi.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Qantas

    quote:

    Orijinalden alıntı: albati

    quote:

    Orijinalden alıntı: Qantas

    quote:

    Orijinalden alıntı: albati

    verdiğin linkte arama yaptırdım, İngiliz kelimesine rastlamadım!!

    Elinizin altında internet var, açın 12 Ada'nın tarihini okuyun

    Meraklanma ben 4 yıl tarih okudum, link vermişsin kendin okumamışsın, şimdi de kelime cambazlığı yapıyosun.

    Ctrl+F tarihçisi...

    İngiliz delege Lord Curzon Lozan da Türk heyetini uyarmış.
    Lozan'a giden delege ve danışmanların, özellikle Oniki Ada konusunda çok hazırlıklı olmadıkları, her şeyi baş delege İsmet İnönü'den bekledikleri kanaati uyanmaktadır. Rodos ve Oniki Ada konusunda Konferans boyunca Türk tarafından bir talep ve görüşme isteği olmamıştır. Konuyla ilgili olarak verilecek iki örnek bu açıdan önemlidir:
    Lozan'da Ege adaları sorunu komisyonlarda görüşülecektir. Türk danışmanların (müşavir) hazırladığı raporda Ege adalarının en önemlilerinden biri olan Limni adası unutulmuş, rapora konulmamıştır. Adalar gibi yine Türkiye için de hayati önemi bulunan bir konuda müşavirlerin ilgisizlik veya bilgisizlik sonucu Limni adasını unutmaları, milli çıkarlarımız açısından anlaşılabilecek bir durum değildir. Bu olay üzerine Lord Curzon, komisyonda Türk heyetine alaycı konuşma ve imalarda bulunmuştur.
    Bir diğer olay da Lozan'da ikinci adam durumunda olan delege Dr. Rıza Nur'dur. Rıza Nur, abartılarla dolu olan ve Almanya'da basılan hatıralarında Lozan görüşmeleri sırasında Ege adaları ile ilgili düşüncelerini şöyle aktarıyor:
    "... Bunların (adalar) bir kısmı Yunanlıların, bir kısmı da İtalyanların elinde (Oniki Ada'yı kastediyor). Ahali ekseriyetle Rum. Vakıa Anadolu sahilleri için kaçakçılık ve eşkıyalık, iktisadi vaziyet cihetiyle adalar mühimdirler. Hatta Anadolu'ya tecavüz için mükemmel hareket üssü olabilirler. Fakat Türkiye'de onları ne almak, ne de sonra muhafaza etmek kuvveti var. Deniz aşırı muhafazalar büyük masraflar ister. Yalnız Çanakkale Boğazı'nın ağzını tıkayan bir iki adayı almalıyız ve alabilirsek kâr. Öbür tarafı uğraşmaya değmez. Yunan veya İtalya, kimin elinde olursa olsun. Bizde olmayınca kimde olursa olsun. İkisi de bize tecavüz edecek mahiyette... Sade buraları gayri askeri yapabilirsek Renimel matlup!... Bu husustaki siyasetimiz bu idi.
    Bize 'Meis adası sahilimize pek yakın olduğundan verilmesini' Rauf, hükümet namına ısrar ile yazdı. Fakat bir ufak ve kayalık yermiş, neye yarayacak? İtalyanlara harekat üssü ise Rodos ve Kuşadası'dır. Burası o işe yaramaz. Bu adaların hepsi de Oniki Adalardandır. Bunları 1912'de Türkiye Uşi Muahedesi ile İtalya'ya zaten vermiş. Bize şimdi burada tasdikinden başka çare yok.''

    kaynak:Bilsel, Cemil-, Lozan, C. II, İstanbul 1933, s. 246.

    Görüldüğü üzere İngilizler Türk heyetini uyarmış ama Türk heyeti bu adalar bir işimize yaramaz diye oralı olmamıştır.Yunanlılar ise anlaşmaya şerh koymuşlar ve haklarından vazgeçmemişler.2. dünya savaşından sonra da adaları İtalyanlardan bedavaya kapmışlar....

    başka bir kaynak :http://www.metin1.net/tag/on-iki-adalar-yunanlilara-nasil-verildi/

    crtl+f e gerek olmasın diye ilgili bölümü kopyalayım

    İtalyan ve Alman işgaline uğrayan ve savaştan yenik çıkan bu ülkenin adaları terk etmesiyle Türkiye’ye teklif edilen adalar, dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü tarafından inanılmaz bir şekilde kabul edilmedi.
    Rahmetli Ahmet Kabaklı “Temellerin Duruşması” adlı eserinde 12 Adalar, Rodos, Kerkük ve Musul’un kaybedilişi ile alakalı olarak TBMM’de bir oturumda İsmet İnönü’nün “Aslında yanlış yaptık. Bugün bu toprakların kaybedilişinin üzüntüsünü yaşıyorum” dediğini aktarıyor. Tarihçi Yazar Sadık Albayrak da adaların kaybedilmesinin o dönemdeki dünya konjonktüründen kaynaklandığını belirtere, “Misak-ı Milli sınırlarına sahip çıkamayan bir ülke 12 adaya da sahip çıkamamıştır” dedi.

    Başlık amacından saptı gibi fakat herkes sayemizde bişeyler öğreniyor sanki

    Madem link veriyoz ben de başlayım o zaman:

    http://www.bilinmeyenler.org/genel/12-adalar-gercegi.html
    ctrl+f'ye gerek kalmadan özet geçiyim


    12 Adalar'ı, ne Türkiye, nede onun adına İnönü yada bir başka Türk yetkili, hiçbir zaman Yunanistan'a "resmen" yada "gayr-ı resmi" olarak vermiş değildir. Açıkça ve kısaca,..Türkiye, İtalya'nın Trablusgarp (1912) savaşı sırasında yeni bir cephe açarak zorlamak amacıyla işgal ettiği 12 Adalar'da sonradan, "daha dün" sayılacak denli yakın tarihte, 1947'de yerini alan Yunan egemenliğinin "meşru" olduğuna ilişkin herhangi bir ikili veya çok-taraflı bir sözleşmeyi, anlaşmayı yada antlaşmayı, bugüne kadar imzalamış değildir. Sadece, Lozan'da (1923) -ki Türkiye'nin müzakereci heyet başkanı İnönü'dür- İtalya lehine feragat etmek zorunda kalmıştır.

    Sonuçta..II. Dünya Savaşı bitti. Taraf olmadığından Türkiye'nin katılmadığı Paris'te düzenlenen konferans sonucunda "Paris Barış Andlaşması" (10 Şubat 1947) İmzalandı. İtalya ile ABD, Çin, Fransa, İngiltere, SSCB, Avustralya, Belçika, Beyaz Rusya, Brezilya, Kanada, Etiyopya, Hindistan, Yeni Zelanda, Ukrayna, Güney Afrika Birliği, Yugoslavya ve Yunanistan arasında imzalanan bu anlaşmayla, güney-doğu Ege adaları olarak bilinen 12 Adalar'ın İtalya'dan alınarak (eski ve asıl sahibi Türkiye yerine) Yunanistan'a verilmesi kararlaştırıldı. Bunun ardından İtalya ile Yunanistan arasında imzalanan "İtalyan Barış Antlaşması"nın 12. maddesi gereğince de Rodos ve Meis dahil, 12 Adalar Yunanistan'a devredildi.


    --------------

    Bu da ikinci link:http://karsiyorum.blogcu.com/oniki-adalar-nasil-gitti/4857882

    Burda da Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan'ın bir makalesi var. Yine özet geçeyim:

    Özet 1:
    1941 yılında Almanya, Irak'a Türkiye üzerinden ordu geçirmek için adalarda Türkiye'ye toprak sözünde de bulunmuştu. Ancak, Türkiye yansızlığını korudu. Oniki Ada 1945 yılında birlik güçlerinin eline geçti, ardından da o yıl Yunanistan'a bırakıldı. Bir yıl sonra ise İngiliz ordu yönetimi altında Paris'te 27 Haziran 1946'da yapılan Dışişleri Bakanları Konferansı'nda Oniki Ada'nın Yunan egemenliğine geçmesi onaylandı. İtalya bunu 10 Şubat 1947'de onayladı Yunanistan ordu yönetimi Nisan 1947'de Oniki Ada'yı tüzel olarak (resmen) aldı.

    Özet 2:
    Sonunda Oniki Ada "Elen uygarlığı" düşkünü olan savaşın yenenlerince 1947 Nisanında Yunanistan'a ödül olarak altın tepside sunuldu. Kanuni Sultan Süleyman'ın 50 bine yakın süyek (şehit) vererek ele geçirdiği, Ege ile Akdeniz'in kilit yerindeki Rodos ile diğer adalara Yunanistan bir damla bile kan dökmeden ele geçirmişti. Oysa Osmanlılar bu adaları Yunan’dan değil Cenevizliler ile Venediklilerden almışlardı.

    Oniki Ada'nın 1945 yılında Yunanistan'a verilmesinden sonra tüzel durum için görüşmeler sürerken Türk basınında da Oniki Ada üzerindeki geçmişe dayalı Türk kazanımlarını belirten yazılar çıkmaya başladı. Bu yazılar üzerine de Türk kamuoyu Oniki Ada ile yakından ilgilendi. Türkiye'nin Dışişleri eski bakanlarından Tevfik Rüştü Aras'ın da bu konuda bir yazı yazması Türk kamuoyunun ilgisini daha da artırdı. Bu ilgi Yunanistan'da çekingenlik yarattı. Yunanistan Türkiye'yi bu konuya karıştırmak istemiyordu. Çünkü iyi biliyordu ki İtalya'nın Türkiye'den aldığı Oniki Ada tarihi Türk toprağıydı.

    Özet 3:
    Adalarda, önemli sayıda Türk vardı. Çoğunun (nüfusun) çoğunluğu Rum'du, Yunanlı değil. Ancak Rum ile Yunanlı sanki bir gibi sayıldığından, ikinci Dünya Savaşı'nı yenenler Oniki Ada'yı Yunanistan'a vermek istiyordu. Ayrıca Yunanistan, Almanlara karşı savaşmıştı. Türkiye ise İkinci Dünya Savaşı'nda yansız kalmış, savaş bitmeden yalnızca iki ay önce savaşa girmişti. O sıralarda Türkiye üzerinde büyük bir Rus baskısı vardı. Bu yüzden Türkiye, Oniki Ada üzerindeki doğal ile yasal haklarını dünya kamuoyuna duyuramadı.


    Kişisel yorumum:
    Özellikle CHP ve İnönü karşıtı cenah, İnönü'yü vatan haini gibi göstermek amaçlı Onikiada'nın resmen gözden çıkarıldığı ya da önemsenmediği gibi bir algı yarattı. Bunda başarılı da olmuşlar.
    Zaten Qantas'ın verdiği ikinci linkte "CHP zihniyeti" tamlaması sık yeralmakta. Burdan bile bu fikrin çürük olduğu anlaşılabilir.




  • DEĞERLİ ARKADAŞLARIM :
    yunan adalarına ben kişisel olarak gitmeyi gerekli görmüyorum.Gitmek isteyenlere ise saygım sonsuz.

    Önceki mesajımda yazdığım kuzeykıbrıs konusundaki tavırları nedeniyle inanılmaz bir antipati duyuyorum.Bir arkadaşımız bu konu efsane demiş.Kesinlikle efsane degil, gerçek. Ancak şimdilerde KKTC seyahatlerinde pasaporta gerek duyulmadıgı için zaten pasaportun mühürlenmesi gibi bir durum söz konusu degil. Dünyada başka örnekleri de var .Örnegin israil e giriş yapmış ve pasaportunda israil mührü bulunan birisi suudi arabistan a giriş yapamaz.Yada birleşik arap emirliklerine..

    Gelelim yunanlıların konukseverliklerine.... ege insanlarının ortak hal ve hareketlerinin olması çok doğal. bir egeli olarak yunanlıların bize benzeyen tavırları olabilecegini elbette kabul ediyorum. Örnegin restoranda tazesi yok buzlukta var tavsiye etmiyorum sözünü bir çok Türk işletmede de duyabilirisniz. "Hangi türk restoranı bunu söyler" diyen arkadaşımız, bence kendi milletine hakaret eder tarzda iftira ediyor. Ayrıca derin dondurucudan çıkan ürünü tavsiye etmemenin alında yatan neden bayatlıktan ziyade pişirilip servis edilmesine kadar olan sürecin uzunluğu ve zahmetidir. Düşününüz lütfen eğer müşterisine tavsiye etmeyecekse neden sogutucuda tutar ? kalabalık olsun eline ayağına dolansın diye mi ?? O deniz mahsulü bir şekilde kullanılacak ama size ama başkasına.. Şimdi kalkıp biz Türkleri çok sevdikleri için tavsiye etmedi, italyan olsaydık pişirir önümüze bırakırdı demeyin sakın kahkahalarla gülerim :-)

    Degerli kardeşlerim yaşım 50 genel ortalamaya göre epey bir ülke görmüş oldugumu birazda utanarak sıkılarak tekrar belirtiyorum :-( Bu gezilerde dünyanın çeşitli milletlerinden insanlar tanıdım.Yunanlı bizden daha modern diyen arkadaşımızı kınamıyorum ama elini vicdanına koymasını istiyorum.Akdeniz insanlarının neredeyse tamamı kolay para kazanmayı seven lak lak edip gününü gün etmeye meraklı insanlardır.Bunun italyanı da aynı ispanyolu da,Türkü de, yunanı da... Bizden modern derken biz kelimesi ile kimi kast ettiğinizi sormak zorundayım.Zira bir izmirlinin bir aydınlının bir ayvalıklının yunan vatnadaşlarından geri oldugunu kabul etmiyorum ama kalkıp sırf geçmişte kuruluşta yapılan hatalar neticesinde vatandaş yapılmış kimi kesimleri kast ediyorsanız elbette yunanlı o vatandaş!!!lara göre moderndir.

    Yunan insanını nereden mi biliyorum ? elbette örnekleme yolu ile biliyorum.80 lerin sonuna doğru Almanya da doktora eğitimi aldığım dönemde benimle aynı bölümde doktora yapan bir yunan meslektaşım vardı ilk örnegim o..İkincisi 3 haftalık küba seyahati yaptıgım gruptaki yunanlı gezi arkadaşlarım.Son örnegim ise halen yaşadıgım odessa da karşı komşum olan tücar kisvesindeki üçkağıtçı dolandırıcı.. Bende örnek sadece bu kadar fazlası yok.. belki hatalıyım Tüm yunan halkı hakkında ön yargılı konuşmak ile.. ama ne yapayım ki tanıştıklarım hep küstah idiler :-) Türk olduğumu öğrenene kadar alabildigine yakın davranan insanlar Kimliğimi öğrendikten sonra kalkıp küçük beyinleri ile tarihsel tartışmalara meylettiler. Bende eğlence amaçlı ayırdıgım zamanları böyle politik yada görece sıkıcı konulara ayırmak istemediğim için yanıt vermek istemedim. Ama aklıma geldikçe (şu anda olduğu gibi) özellikle küba seyahatindeki ekibe hadlerini bildirmemekten dolayı üzüntü yaşıyorum.

    İllede yunan adalarına gidecekler olur ise, en azından adalar konusunda, yüzeyselde olsa kısa bir bilgiye sahip olarak gitsinler.Mümkünse bu konulardaki söyleşi yada tartışmalara seyahatlerinizde hiç yer vermeyiniz ama zorunlu kalırsanız da verecek en azından 2 cümlelik cevabınız hazır olsun.

    Saygılarımla




  • 
Sayfa: önceki 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.