Şimdi Ara

Lpg hiç bu kadar avantajlı olmamıştı. (20. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
386
Cevap
2
Favori
25.247
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
8 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1617181920
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • şu anda istanbulda çoğu yerde 2.70 tl lpg hala avantaj değil diyenler var.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: mbulur


    quote:

    Orijinalden alıntı: oguzhanc64


    quote:

    Orijinalden alıntı: mbulur

    Şu forumda gereksiz lpg, tsi ve dizel tartışmasının sonu gelmiyor, yetmezmiş gibi yeni konu açılıyor.

    1) LPG denen şeyi benzinle ve dizelle kıyaslamanın en büyük yanlışı LPG'nin araca sonradan tadilatla monte edilen yama bir sistem olmasının unutulmasıdır.
    Araca LPG takmakla birincisi risk alınıyor, arkada taşınan o lpg tankı zaten bir risk faktörüdür. Burada kimse efendim patlamaz, şöyle standardı var, böyle güvenliği var vs demesin, ne kadar güvenli ve ne kadar sağlam olursa olsun, aracının arkasında iki çesit yakıt taşıyorsun ve bu artı risk demek.

    2) LPG takarak aracına ilave bir ağırlık getiriyorsun.

    3) LPG takarken aracın orasını burasını deliyorsun arkadan öne motora kadar yeni bir yakıt hattı çekiyorsun, aracın bir yerine yeni bir yakıt dolum valfi takıyorsun.

    4) Aracın elektrik sistemine müdahale ediyorsun ve yeni kablolar çekiyor, aracın mevcut elektrik kablolarını sıyırıp bağlantılar yapıp bantlıyorsun.

    5) Aracın mevcut olan benzin enjeksiyon sistemini yöneten motor kontrol ünitesine bağlantılı tesisatın arasına girerek yeni kablolar ekliyor ve LPG enjektörlerini kontrol eden yeni bir enjeksiyon kontrol ünitesi ekliyorsun. Bu kontrol ünitesi kendi başına çalışamayan teknik eadı piggy-back olan bir sistem. Bu sisteme yaklaşık değerlerle bir kalibrasyon yapılıyor ve araç aslında LPG'de çalışırken kendini benzinde çalışıyor zannediyor, yani siz aracı kandırıyorsunuz. Bundan dolayı aracın diğer tüm benzinde çalışması sonucunda oluşacak sensör değerleri (örneğin lambda sondası) saçma sonuçlar vermeye başlıyor ve yine LPG beyni bu değerleri olması gereken değerlere getirerek aracı kandırmaya devam ediyor. Aracın hava kütle ölçer, yakıt basınç sensörü vs gibi noktalardan gelen ve aracın sağlıklı çalışması için motor kontrol ünitesi tarafından değerlendirilmesi gereken değerler ya LPG kontrol ünitesi tarafından manipüle ediliyor veya hiç değiştirilmeden motor kontrol ünitesi tarafından okunuyor, gelen faklı ve limit dışı değerler nedeniyle aracınız sarı motor ikaz lambası yakıyor ve olması gereken değerlerin ve limitlerin dışında çalışıyor.

    6) LPG taktığınız araçta bagaj hacminden kaybediyorsunuz, ya bagajda kocaman çirkin silindirik bir yakıt tankı karşınıda duruyor, yada stepnenin yenine taktığınız simit tank nedeniyle yedek lastiğiniz aracın bagajında saçma sapan duruyor.

    7) LPG taktığınız aracınızla kapalı AVM otopklarından, otellerin kapalı otoparklarından, kapalı feribotlardan geri çevriliyor, ikinci sınıf insan, üçüncü sınıf araç muamelesi görüyorsunuz.

    8) Bazı marka araçlara LPG uyguladığınızda yetkili servislerine aracınız kabul edilmiyor. BMW Borusan Oto, Mercedes Koluman bunlara örnektir.

    9) Bazı markalarda üretici yada ithalatçı firma kendi LPG dönüşümü yapıp araç satıyor. Aslına bakarsanız örneğin Honda atmosferik motorlu araçları TSI motorların yanında nerdeyse iki kat fazla yakıt tüketmese onlarda kendileri LPG dönüşümü yapıp garantili Civic satmazlar. 1.4 TSI motorun 6 litre yaktığı yerde kendilerinin daha güçsüz, daha yavaş ve 10 litreden aşağı yakmayan Civic'lerini sattıkları adetleri çok düşer.

    10) LPG dönüşümü yapıp arkaya dev gibi silindirik tank değilde birçok LPG dönüşümü yaptıran gibi stepne yerine takılan simit tanklı araçlarda menzil en fazla 300 kilometre. Bu da ikide birde akaryakıt istasyonuna girip yakıt almak anlamına geliyor.

    11) LPG farklı yanma ve yanma sonucu ortaya çıkan ısı sebebiyle araçların subaplarına, ve katalitik konvertörlerine zarar veriyor. Katalitik konvertör aşırı ısı nediyle kırılıyor. Yina aşırı ısı nedeniyle subaplar eriyip zarar görüyor. Giderim çelik subap çaktırır sorunsuz kullanırım diyenler boşuna savunmasın bu durumdada motorun çalışma karakteri değişiyor, verimi düşüyor. Üretici örneğin magnezyum alaşımla hafif olarak ürettiği subapların yerine takılan ağır çelik subaplarla, subap yaylarının ve iticilerin çalışma karakteri değişiyor. Sonuçta siz yine üreticinin her yerini belirli bir hesaba göre belirli bir uyum içinde çalışması için bir bütün olarak dizayn edip ürettiği motorun bir bölgesine yine farklı karakterde bir tadilat yapıyorsunuz.

    11) Hiçbir benzinli motor LPG ile %100 verimde hatta %90 verimde çalışmaz, neticede benzinde çalıştığını sanarak kandırdığınız motorunuzdan bir noktaya kadar verim alırsınız.

    12) LPG sistemini üreten üreticilerin, AR-GE'nin, bütçesinin vs seviyesi araçların benzin yada dizel enjeksiyon sistemini geliştiren Bosch, Siemens, Denso vs gibi dünya devlerinin AR-GE ve mühendisliği yanında sözü bile edilemeyecek seviyededir. LPG gerçektne araç üzerinde kullanmaya uygun ve mantıklı bir yakıt olsa bu dünya devleride LPG sistemleri geliştirirdi.

    13) LPG takılan araçta bir süre sonra ya montaj kaynaklı hatalardan yada araçtaki tadilatın getirdiği doğal sıkıntılardan dolayı aksırmalar, tıksırmalar gaz yememeler, özellikle yokuşta çekiş düşüklükleri vs başgöstermeye başlıyor. Araç sahibi durmadan LPG ayarıdır vs uğraşıp durur, sonunda birtakım sorunların LPG'nin doğal sıkıntıları olduğunu mecburen kabul eder.

    14) İster sıfır kilometre olarak LPG dönüşümü yapılmış araç alın, isterseniz sonradan LPG dönüşümü yaptırın bunun bir maliyeti var. Yeni bir araç alıken örneğin Honda'da LPG için 6,000 TL fark ödersiniz, sornadan dönüşüm yaptırmanın maliyeti yaklaşık 3,000 - 3,500 TL bu farkı çıkarmak yani amortisman için belirli bir kilometre yapmak gerek.

    15) Belirli bir kilomtrenin ve yaşın üzerinde araçlar satılırken geçmişte LPG takılmamış araçlar daha yüksek fiyattan daha çabuk alıcı buluyor. Acaba nede?

    16) Daha yazmaya çok şey yazılır, hatta fazla bile yazdım. Geçmişte piyasada TSI motorlar yada diğer az yakan turbo benzinli araç teknolojileri yokken Türkiye gibi dünyanın en pahalı benzinini kullanan, ve kişi başına düşen ortalama gelirde Avrupa'nın son sıralarında olan bir ülke için LPG iyi bir alternatifti. Günümüzde şehiriçinde 6 litre veya daha altı gibi bir değerle az yakan, turbo olmasından dolayı alt devirleri çok canlı, elastikiyet olarak çok başarılı olan TSI yada diğer markaların modern turbo benzinli motorlu araçları varken, sıfır kilometre olarak 1.6 atmosferik araç alıp motorun baştan dizaynına ve çalışma karakterine ters düşen LPG dönüşümü yaptırıp kullanmak çok saçma.




    Bazı cümleler çok iddialı olmuş.

    Örneğin benim ilk aracım 1.8T passat. Motor ve turbo tamiri gödmemiş. Alırken 225 bindeydi. iki ölçüm istedim Dyno'da. Birisi benzinde, birisi LPG'de.

    Benzindeki Dyno verisi 142ps çıktı.
    LPG'deki Dyno verisi de 135ps çıktı.

    Aracımı satarken 260 bindeydi.
    Satın alan adamın yaptırdığı expertizde de 141ps çıktı. Yani motorum sağlıklıydı ve alırken yaptırdığım ölçümde de görüldüğü üzere 7ps kayıp vardı.

    Öyle desteksiz sallamakla, madde madde sıralamakla bir şeyler biliniyormuş gibi yapılıyor sadece.

    Tekerden motor gücü ölçen dinamometrelerin hiçbiri güvenilir sonuç vermez. 7 ps kayıp neye göre? Aracınızın fabrika verisi motor gücü 150 ps tamam da fabrika verisi teker gücü kaç hp? Tekerde çıkan gücü neye göre çarpanladınız da motor gücünü buldunuz? Motor gücünün net olarak ölçülmesi için motorun araçtan çıkarılıp dinamometreye bağlanması gerekir. Yada aracın teker gücünü bileceksiniz ve yük dinamometresinde ölçeceksiniz. Ekspertiz merkezlerinde ölçüm yaptığınız dinamometreler yük ölçümü yapmıyor. Ayrıca yine bilin ki motor gücü ölçülürken otomobil firmaları o motorun çalışması için gerekli en yüksek kalite akaryakıtı kullanır ve ölçüm 18 derece dış ısı ortamında yapılır. Dış ısıdaki yükseliş size güç kaybı olarak döner. Sıfır aracı o dinamometreye çıkarsanız ülkemizdeki düşük klaiteli yakıt nedeniyle en az %5 kayıp yaşanırken siz neye göre neredeyse hiç kayıpsız veri aldınız?
    Artı olarak tekerden ölçülen güçte eğer araç manuelse motorda krank ucundaki güç debriyaj, baskı, volan, diferansiyel, şanzumanive akslar üzerinde güç kaybı yaşayarak tekere yansır. Otomatikse krank çıkışdaki güç volan, tork konvertörü, şanzuman, diferansiyel ve akslarda güç kaybı olarak tekere ulaşır. Motor gücünde sadece 7 hp kayıp için bu aktarma organlarının tamamı yeni olmalıdır. Demek sizin aracınız yaşlanacağına gençleşmiş.

    Maddeler yazarak sallayan ben değil. Hemen hiçbirşey bilmeden cehaletin verdiği saçma özgüvenle kafadann sallayan sizsiniz.

    Neyi sallıyorum arkadaşım? Saçmalama istersen. Alırkenki HP'yi söyledim.

    Aracı Izmir'de aldım. Manisa'da sattım. İki farklı Dyno'da tutarlı HPler çıktı. Tesadüf mü yani? Üç beş bir şey biliyorsun ama teori ile pratik her zaman aynı şeyi vermez. Görüldüğü gibi senin fikirlerinin benim tecrübemin yanında kanalizasyon artığı kadar bile değeri yok. Az çok teknik bilgimiz var kendimize yetecek kadar evvel Allah.

    Kusura bakma elimde Dyno verileri yok. Satarken aldığımda buydu, bak şimdi bu diye adama verdim gitti.

    Tanımadığın kişiler hakkında cahil cühela gibi edepsiz ve terbiyesiz yorumlar yapma. Seni cebinden çıkarabilir. Bilemezsin. Fazla özgüven şekilde görüldüğü gibi kendini rezil edebiliyor. Kimsin ki sen? Benim için boş tenekeden farksızsın şu yazdığın sağdan soldan toplama kelimelerle...

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • 2.51 şuan bağcılar poda

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • oguzhanc64 kullanıcısına yanıt
    Arkadaşın uslübünu bilmem ama ülkemizdeki dyno makinalarında ne kalibre nede ayar vardır , ekspertsizlerdeki dyno bence tamamen göz boyama. Ordaki hp ye torka bakıp araç değerlendirmek yanlış olur



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi modifix06 -- 7 Mart 2018; 20:14:18 >
    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: modifix06

    Arkadaşın uslübünu bilmem ama ülkemizdeki dyno makinalarında ne kalibre nede ayar vardır , ekspertsizlerdeki dyno bence tamamen göz boyama. Ordaki hp ye torka bakıp araç değerlendirmek yanlış olur

    Doğru hocam ben de aksini söylemiyorum ama iki farklı yerdeki ölçümler ilginç şekilde tutarlı geldi. Üstelik 1.5 yıl ve aradan neredeyse 40bin km geçmişken.

    Ayrıca gerçekten aracımın donanımında ve motorunda hiçbir sorunu yoktu. 2. viteste kesin 3. viteste duruma göre patiye düşerdi. Turbo orjinal, kapak açılmamış. Bakımları aksatılmamış. Manuel ve gerçekten çok ama çok temizdi. Alan adam muhtemelen hala memnundur. Yağ eksiltmesi, yakması üflemesi yoktu. Intercooler'dan yağ bile damlamazdı hortumu çıkarınca. Sadece külbütör kapağından yağ kaçırıyordu o da 40 liralık conta. Yaptırdım sattım. Eşim otomatik istediği için önce Fluence aldım geçici olarak o da denk geldi diye. 6 ay sonra da Insigna aldım. Çok rahat 240ı devirir, buna rağmen uzun yolda 8.5-9 litre LPG yakardı. Şehiriçinde de kışın 13-14, yazın 11-12 litre civarında LPG tüketimi vardı. Muş'ta yaşadığım için -35'te bile tek marş çalışırdı. Talibi çoktu. Sadece iki değişen ve tavan hariç boya olduğu için istediğim fiyata çıkmadılar malum takıntılı insanlar

    Passat'ı aldığımda 3 Şubat 2015'ti tarih. İzmir'de fena değildi hava.
    Sattığımda da Manisa'da Haziran'ın sonuydu.

    Velhasıl kelam ilk göz ağrım diye demiyorum B5 ve B5.5 Passatlarda hala gözüm var ve 2005 Highline donanım manuel denk getirirsem Insignia'yı satıp alacağım. Bu kasanın konforu, darbe emişini üst sınıf markalar hariç neredeyse hiçbir araçta bulamadım. Eşime de küçük bir otomatik araba tabik mecburen.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >




  • Tarih tekerrür ediyor...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: önceki 1617181920
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.