Şimdi Ara

'Kürt sorunu' ve çözümü (5. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
209
Cevap
1
Favori
10.765
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orjinalden alıntı: musvir

    Maalesef konuya yazılmış yazıların hepsini okuyamadım. Fakat bu konuda söyleyecek bir kaç sözüm var.
    Öncelikle gözümüzü kapattığımızda sorunların yok olmayacağını bilmemiz lazım. Doğuda bir kaç sene kalmış biri olarak çok rahat söyleyebilirim ki bizim Kürt sorunu diye bir sorunumuz var. Kürtler kendilerini ikinci sınıf vatandaş gibi hissediyorlar ki bence haklı oldukları bir çok nokta var.
    Bence terörün bölgede ortam bulabilmesinde devletin uyguladığı asimilasyon politikasının çok büyük etkisi var.
    Niçin insanların özgürlüklerinden bu kadar korkuyoruz? (Sadece bir örnek olarak söylüyorum) İnsanların anadillerini daha geniş bir ortamda (mesela kamusal alanda) kullanmaları niçin bizi rahatsız ediyor?
    Bence bu meselenin çözümü en geniş çerçevede özgürlük ve tam demokrasiden geçiyor.
    Korkular üzerine inşa ettiğimiz dünyamızı toplum olarak bir daha gözden geçirmeliyiz.
    Bizim son derece milliyetçi (hatta ırkçı) tavırlarımız kaşılık olarak diğer taraftan da en az sizinki kadar ırkçı neticeler doğuracaktır ve doğuruyor.
    Bu travmanın sonunda insanlar ölüyorsa bunda ferden ferda bütün bir toplumun sorumluluğu vardır.
    Herkesi daha salim ve önyargısız bir şekilde meseleyi yeniden ele almasını rica ediyorum.
    Bunu yaparken karşı tarafta suç aramak yerine hadiselerin sebeplerine ve çözüm yollarına yoğunlaşmanın daha sağlıklı olacağı kanaatindeyim.

    kardeşim demişsin ki "İnsanların anadillerini daha geniş bir ortamda (mesela kamusal alanda) kullanmaları niçin bizi rahatsız ediyor? " bu ülkede anadil TÜRKÇE dir.bunun alternatifi yok.bunun anlaşılması gerek artık.herkes konussun kendi şivesini yada lehçesini yada dilini ama türkçeyi bilmek, konuşmak zorunda.nedense bunu bir tek kürtler sorun ediyor.ben nedenini söyleyeyim kendilerini azınlık olarak gördükleri için.devlet kürtlere yeterli desteği göstermiyor olabilir ama kürtlerde kendilerini soyutluyorlar bunuda unutmamak gerek.




  • 20 Milyondan fazla olan bir halkın adı "sorun" oldukça çözülmesi kolay olmayacaktır...
    Bu bir "Demokrasi" derdidir, dün gece 2 (emekli) general daha tutuklandı.
    Demek memleketin önünde genel olarak bir demokratik sıkışma var.
    2 partinin hegemonyasına dayalı olmayan bir sandık modelinden seçilmiş bir Meclis oluşmalıdır.
    Ve geçmişile hesaplaşan özgür bir Türkiye...
  • quote:

    Orjinalden alıntı: ist_eco


    quote:

    Orjinalden alıntı: musvir

    Maalesef konuya yazılmış yazıların hepsini okuyamadım. Fakat bu konuda söyleyecek bir kaç sözüm var.
    Öncelikle gözümüzü kapattığımızda sorunların yok olmayacağını bilmemiz lazım. Doğuda bir kaç sene kalmış biri olarak çok rahat söyleyebilirim ki bizim Kürt sorunu diye bir sorunumuz var. Kürtler kendilerini ikinci sınıf vatandaş gibi hissediyorlar ki bence haklı oldukları bir çok nokta var.
    Bence terörün bölgede ortam bulabilmesinde devletin uyguladığı asimilasyon politikasının çok büyük etkisi var.
    Niçin insanların özgürlüklerinden bu kadar korkuyoruz? (Sadece bir örnek olarak söylüyorum) İnsanların anadillerini daha geniş bir ortamda (mesela kamusal alanda) kullanmaları niçin bizi rahatsız ediyor?
    Bence bu meselenin çözümü en geniş çerçevede özgürlük ve tam demokrasiden geçiyor.
    Korkular üzerine inşa ettiğimiz dünyamızı toplum olarak bir daha gözden geçirmeliyiz.
    Bizim son derece milliyetçi (hatta ırkçı) tavırlarımız kaşılık olarak diğer taraftan da en az sizinki kadar ırkçı neticeler doğuracaktır ve doğuruyor.
    Bu travmanın sonunda insanlar ölüyorsa bunda ferden ferda bütün bir toplumun sorumluluğu vardır.
    Herkesi daha salim ve önyargısız bir şekilde meseleyi yeniden ele almasını rica ediyorum.
    Bunu yaparken karşı tarafta suç aramak yerine hadiselerin sebeplerine ve çözüm yollarına yoğunlaşmanın daha sağlıklı olacağı kanaatindeyim.

    kardeşim demişsin ki "İnsanların anadillerini daha geniş bir ortamda (mesela kamusal alanda) kullanmaları niçin bizi rahatsız ediyor? " bu ülkede anadil TÜRKÇE dir.bunun alternatifi yok.bunun anlaşılması gerek artık.herkes konussun kendi şivesini yada lehçesini yada dilini ama türkçeyi bilmek, konuşmak zorunda.nedense bunu bir tek kürtler sorun ediyor.ben nedenini söyleyeyim kendilerini azınlık olarak gördükleri için.devlet kürtlere yeterli desteği göstermiyor olabilir ama kürtlerde kendilerini soyutluyorlar bunuda unutmamak gerek.


    Türkiye'de Türkçe bilmeyen insanların olduğunu inkar edemeyiz. Bugün kendi köyünde hiç türkçe konuşmadan doğup, yaşayıp ölen insanlar var. Gözümüzü kapattığımızda gerçekler yok olmaz. Eğer biz insanlara anadilini kullanma sadece türkçe konuş diyorsak bunun adı bütün dünyada "asimilasyon"dur. Bence insanların özgürlüklerinden korkmamak gerekir.




  • quote:

    Orjinalden alıntı: musvir


    quote:

    Orjinalden alıntı: ist_eco


    quote:

    Orjinalden alıntı: musvir

    Maalesef konuya yazılmış yazıların hepsini okuyamadım. Fakat bu konuda söyleyecek bir kaç sözüm var.
    Öncelikle gözümüzü kapattığımızda sorunların yok olmayacağını bilmemiz lazım. Doğuda bir kaç sene kalmış biri olarak çok rahat söyleyebilirim ki bizim Kürt sorunu diye bir sorunumuz var. Kürtler kendilerini ikinci sınıf vatandaş gibi hissediyorlar ki bence haklı oldukları bir çok nokta var.
    Bence terörün bölgede ortam bulabilmesinde devletin uyguladığı asimilasyon politikasının çok büyük etkisi var.
    Niçin insanların özgürlüklerinden bu kadar korkuyoruz? (Sadece bir örnek olarak söylüyorum) İnsanların anadillerini daha geniş bir ortamda (mesela kamusal alanda) kullanmaları niçin bizi rahatsız ediyor?
    Bence bu meselenin çözümü en geniş çerçevede özgürlük ve tam demokrasiden geçiyor.
    Korkular üzerine inşa ettiğimiz dünyamızı toplum olarak bir daha gözden geçirmeliyiz.
    Bizim son derece milliyetçi (hatta ırkçı) tavırlarımız kaşılık olarak diğer taraftan da en az sizinki kadar ırkçı neticeler doğuracaktır ve doğuruyor.
    Bu travmanın sonunda insanlar ölüyorsa bunda ferden ferda bütün bir toplumun sorumluluğu vardır.
    Herkesi daha salim ve önyargısız bir şekilde meseleyi yeniden ele almasını rica ediyorum.
    Bunu yaparken karşı tarafta suç aramak yerine hadiselerin sebeplerine ve çözüm yollarına yoğunlaşmanın daha sağlıklı olacağı kanaatindeyim.

    kardeşim demişsin ki "İnsanların anadillerini daha geniş bir ortamda (mesela kamusal alanda) kullanmaları niçin bizi rahatsız ediyor? " bu ülkede anadil TÜRKÇE dir.bunun alternatifi yok.bunun anlaşılması gerek artık.herkes konussun kendi şivesini yada lehçesini yada dilini ama türkçeyi bilmek, konuşmak zorunda.nedense bunu bir tek kürtler sorun ediyor.ben nedenini söyleyeyim kendilerini azınlık olarak gördükleri için.devlet kürtlere yeterli desteği göstermiyor olabilir ama kürtlerde kendilerini soyutluyorlar bunuda unutmamak gerek.


    Türkiye'de Türkçe bilmeyen insanların olduğunu inkar edemeyiz. Bugün kendi köyünde hiç türkçe konuşmadan doğup, yaşayıp ölen insanlar var. Gözümüzü kapattığımızda gerçekler yok olmaz. Eğer biz insanlara anadilini kullanma sadece türkçe konuş diyorsak bunun adı bütün dünyada "asimilasyon"dur. Bence insanların özgürlüklerinden korkmamak gerekir.

    kürtler zaten anadillerini konusuyolar ama bunu her alana yayılamaz, kamuda konusulamaz zira kürt sayısı azımsanmayacak kadar çok, eger her kürt ailede en az 5-6 cocuk oldugunu varsayarsak.şimdi eğer her alanda kürtçe konusmaya izin verilirse eminim gün gelecek türkçe unutulacak çünkü nüfusu çok hızlı artıyor kürtlerin.




  • Yaptığımız alıntıları mümkün olduğunca kısaltıp, daha öz bir şekilde vermemiz görüntü kirliliğini ortadan kaldıracaktır.

    Ayrıca konunun hasasiyeti sebebi ile yapılan alıntıların amacıda yermek, atışmak ve polemikten ziyade açıklayıcı ve izah edici mahiyette olması fikir paylaşımı ve mülahazanın sürekliliği için önemli ve hayatsaldır.


    Dikatleriniz için teşekkür ederim....

  • Türkiyede 15 milyon civarında Kürt kökenli insanımız var.Bunların önemli bir kısmı zaten Türkçe
    konuşuyorlar.Batı bölgelerinde çok sayıda Kürt kökenli insan yaşıyor.
    Kürtçenin ağırlığını yüzde ile söylemek gerekirse belkide %3 gibi bir rakam buluruz.
    Ayrı bir resmi dil kabul etmek hiçte mantıklı değil,bilimsel değil.
    Zaten Türkçe bu ülkenin resmi dili.Herhangi bir ırkın değil.
    Günümüzde ırk olayıda kalmadı ya.
    Başka bir dil sokmak akla ve mantığa aykırı.Bunu bilen bazıları sadece güneydoğuda resmileşsin
    gibi "ilginç" fikirlerle ortaya çıkıyor.
    Zaten Kürtçe ile birlikte diğer diller konuşuluyor.Bunda bir rahatsızlık yok.
    Terör yolu ile birşeyler kazanabiliriz diye PKK terör örgütü kuruldu ve teröre başladı.
    Fakat bir sonuç alamadılar.Terörün nedenleri ,sonuçları kim sorumlu,o mu bu mu dersek
    zaten ayrı bir tartışma konusu.Çok karmaşık bir olay.
    Acaba demokratik yol ile sonuca ulaşabilirmiyiz diye yapılanma başladı.
    Sonuç dediğim ayrı bir devlet kurmak.Irk esasına dayalı bir devlet.devlet kurmak kolay değil
    tabiki.Hele Türkiye gibi bir yapıdan hiç değil.Terör bunun kısa yolu gibi gözüktü ama
    hesapları tutmadı.Şimdi onu yedekte tutuyorlar.
    Irkçı göz ile bakacağımıza tamamen bilimsel gözle bakarsak zaten doğru bulunur.
    Bir etnik kökenin adı ile başlayan bir sorun olurmu hiç.Saçma birşey.
    Akla mantığa ,bilime herşeye aykırı.
    Bilimin amacı nedir?İnsanı daha iyiye götürmek.Öyleyse aklın yolu bir.




  • Fransız ihtilali sonrasında oluşan milliyetçilik akımı sonucunda ilk önce Arnavutlarda bağımsızlık düşüncesi gelişti. Sonra diğer balkan ülkeleri, Bulgarlar, Yunanistan, Araplar, Ermeniler bu yangına kapıldılar. Fakat 1. dünya savaşı sonrasında ortam gayet müsait olmasına rağmen beraber yaşama iradesini Kürtler gösterdi. Zaten isminin başına kaç tane şehrimiz "şanlı" ünvanı koyabiliyor.
    Bu bakımdan terör sorunun sebebi değil sonuçlarından biridir.

    Kürtler için bir ulus devletten söz edilemez. Çünkü Türkiye'de yaşayan Kürtlerin %60 ı zaten batıda yaşıyor. Yani gayet heterojen bir ortam mezvubahis. Ayrıca türk-kürt evliliklerinden doğan akrabalıklar, toplumsal münasebetler ve din faktörü insanları etle kemik gibi yapmış. Esasında aklı başında hiçbir kürt de bağımsızlığı düşünmüyor zaten.
    Ama bu korku bizim vazgeçilmez paranoyamız haline gelmiş. Ve bu korku üzerinden insanların her türlü hakkına müdahale etme hakkını kendimizde buluyoruz.
    Sorunu kısır döngü içinde değerlendirmek meseleyi iyice kronikleşirecektir.

    Bir diğer mevzu, konuyu tartışırken tarafları ister istemez "öteki"leştirme yanlışı. (bu yanlışı ben de yapıyorum sanırım)
    Sorunu bir "Türkiye sorunu" olarak değerlendirmek daha sağlıklı olacaktır. Aksi takdirde "biz, siz, ötekiler" derken tarafları alabildiğine homojenize etmiş oluruz ki bu bile başlı başına bir sorun.




  • Bir avukat hanımın Abant'da dediğine göre,
    Başkale Lisesi'nden bir yılda 43 öğrenci dağa çıkmış! İşte sorun....
    Herkesin şapkasını çıkarıp kara kara buna nasıl çare bulunacağını düşünmek yaşamsal önemi haizdir.
  • Evet. Abant Platformunda bu konu ile ilgili aydınlar örnek bir münazara sundular.
    Takip edebildğim kadarıyla çok hararetli ve bir okadarda faydalı geçmiş.

    Bulabilrsem videoları buraya koyarım.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: fuzbing

    1) Türkiye topraklarında başka bir devlet kurmak isteyen insanlar var mıdır? Vardır.

    2) Bu insanlar yüzünden tüm Kürtleri aşağılamak doğru mudur? Yanlıştır.

    3) Bu aşağılama sonucunda bazı Kürtler 1 nolu maddeyi destekleyebilir mi? Evet, ciddi anlamda bu konudan canı yanmışsa, cahilse ve tutunacağı bir dalı yoksa destekler.

    Demek ki çözüm neymiş,

    a) Türk - Kürt diye ayrım yapılmayacak ve Kürtler aşağılanmayacak. Bu sadece sözde değil insanların kalbine işlemeli.

    b) İnsanlar eğitilecek. Bu hem doğu hem de batı için geçerli, tüm toplumumuz belirli bir kültür seviyesine gelmeli a maddesinin geçerli olabilmesi için.

    Peki dış güçler buna izin verir mi? Vermez. İşte bu noktada işler kör düğüm oluyor.


    Tebrikler. Tam altına imza atılacak söz. özellikle 3. maddeyi çok güzel belirtmişsiniz.




  • Konuyu başından sonuna kadar okudum,İnsanları kürt olduğu için,barbar gören ,onları kınayan arkadaşlarımın mesajlarını görünce cidden çok üzüldüm.Sanırım Adolf HİTLER'de aynı duyguları yahudiler için besliyordu...Demekki herkes yanlış tanınabiliyormuş
  • Bu sorun kürt sorunu dğeil bence sadece türkiyenin en az zayıf yeri orası olduğu için bu gün adına kürt sorunu denildi bugün kürt sorunu biter yarın ermeni sorunu başlar o biter yunan sorunu başlar o biter başka bir sorun başlar yanisi her zaman bir yerlerden bir takım saldırı ve yıpratıcı eylemler olcaktır.
    bunlardan kurtulmanın tek yolu ise her alandan eşitlik ilkesinden geçer oda ne yazıkki biraz zor olur bu ülkede...
  • Önce sağ sol sonra kürt türk ve son günlerde moda olan dindar-laik kavgası... Bölebilmek için hiç birşeyden sakınmayanlar demekki oyunu iyi oynuyor. Lord Curzon Lozanda boşuna dememiş: "şimdi bu isteklerimizi reddediyorsunuz ama ileride kabul edeceksiniz". Torunları kabul ettirmekte...


    Ha buarada T.C yapısıyla ilgili yorum yapan arkadaşlara şunu hatırlatmak isterim Atatürk Türkiye Cumhuriyeti'ni:
    1 Tam bağımsızlık, 2 Anti emperyalist sistem, 3 Halkçılık ve 4 Üniter yapı üzerine kurmuştur.
  • Bu ülkede pkk bölücülük yapıyorsa,1960 lardan beri gereksiz bir milliyetçilikle Türk-Kürt ayrımını yaratanlar o şerefsizlerden iki kat daha fazla bölücülük yapıyorlar.

    Uyanın arkadaşlar,biz Kürtlersiz, Kürtler de bizsiz yapamazlar..Anadolu'da varlığımızı devam ettirdiğimizden beri de bu böyledir .Osmanlı'dan isyan etmeyen,Kurtuluş Savaşı'nda,Çanakkale'de emperyalist güçlere karşı omuz omuza savaştığımız bir halktır Kürt halkı.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: fuzbing

    1) Türkiye topraklarında başka bir devlet kurmak isteyen insanlar var mıdır? Vardır.

    2) Bu insanlar yüzünden tüm Kürtleri aşağılamak doğru mudur? Yanlıştır.

    3) Bu aşağılama sonucunda bazı Kürtler 1 nolu maddeyi destekleyebilir mi? Evet, ciddi anlamda bu konudan canı yanmışsa, cahilse ve tutunacağı bir dalı yoksa destekler.

    Demek ki çözüm neymiş,

    a) Türk - Kürt diye ayrım yapılmayacak ve Kürtler aşağılanmayacak. Bu sadece sözde değil insanların kalbine işlemeli.

    b) İnsanlar eğitilecek. Bu hem doğu hem de batı için geçerli, tüm toplumumuz belirli bir kültür seviyesine gelmeli a maddesinin geçerli olabilmesi için.

    Peki dış güçler buna izin verir mi? Vermez. İşte bu noktada işler kör düğüm oluyor.




    B maddesinde belirtmiş olduğunuz çözüm yolunu bundan 50 sene önce kapattılar zaten...




  • Bence eğitim gerekir ama daha evvel vicdanların eğitilmesi gerekiyor. Çünkü meseleyi hala ırki gözlüklerle değerlendiren okumuş cahiller var.
    Toplum olarak insan hakları ve demokrasi gibi "ortak payda" diyebileceğimiz temel kavramları özümsemeden bu ve benzeri pek çok sorunu çözebileceğimizi zannetmiyorum.
    Bu konuda en çok sorumluluk da eğitim sistemi ve medyaya düşüyor.
  • Pkk bağlantılı , üniversite yılına kadar şehrin dışına çıkmayan , üniversitede Sivas ' a gelen bir tanığımla sohbetimiz beni çok şaşırtmıştı , doğuda eğitimlerinde tvdeki dizileri ,filmleri izletip bakın sizler sefalet içerisinde yaşarken , batıda Türkler bu televizyonlarda ki refah hayatı yaşıyor ...gibi politikalar yapıyorlarmış.

    Peki ne ile ?
    sizin emeğiniz , bilek gücünüz , vergileriniz ...vs ile

    Bunları anlattığı ailelerin içinde çocukları açlıktan ölenler, bir aşı bulunmadığı için kundağıyla gömülenler bebeklerin hikayesini yaşayanlar ... neler neler var . Bu ruh halinde olan insanlara gider , tvdeki hayal ürünleri üzerinden politika yaparsanız geriye sadece "vur de vuralım" diyen bir ruh bırakırsınız .

    Bizim saf insanlarımızın filmlere aldanarak Avrupada yaşayan herkesi refah içerisinde , bir gece Pariste diğer gece Londrada akşam yemeğinde sanması gibi ve buna kanması gibi onlarda batıda sınırsız nimetlerle dolu tv ekranlarındaki yaşamlar var sanıyorlar. Öncelikle doğunun ve batının kaynaşmasını sağlamak lazım .




  • quote:

    Orjinalden alıntı: akglsercan


    quote:

    Orjinalden alıntı: fuzbing

    1) Türkiye topraklarında başka bir devlet kurmak isteyen insanlar var mıdır? Vardır.

    2) Bu insanlar yüzünden tüm Kürtleri aşağılamak doğru mudur? Yanlıştır.

    3) Bu aşağılama sonucunda bazı Kürtler 1 nolu maddeyi destekleyebilir mi? Evet, ciddi anlamda bu konudan canı yanmışsa, cahilse ve tutunacağı bir dalı yoksa destekler.

    Demek ki çözüm neymiş,

    a) Türk - Kürt diye ayrım yapılmayacak ve Kürtler aşağılanmayacak. Bu sadece sözde değil insanların kalbine işlemeli.

    b) İnsanlar eğitilecek. Bu hem doğu hem de batı için geçerli, tüm toplumumuz belirli bir kültür seviyesine gelmeli a maddesinin geçerli olabilmesi için.

    Peki dış güçler buna izin verir mi? Vermez. İşte bu noktada işler kör düğüm oluyor.




    B maddesinde belirtmiş olduğunuz çözüm yolunu bundan 50 sene önce kapattılar zaten...

    Malesef öyle.




  • Kişisel tecrübeler genellikle sonuç alıcı ve sorun çözücü olamıyor. Birileri de çıkar beni Türkler falan tarihte sopayla dövdü, üst katımdaki yozgatlı sabaha kadar içip içip bağırıyor vs. anlatırda anlatır. Gereksiz yani...tarihi sorunlardan biri, biz aramızda çözemezsek başkaları yardım etmek istediğini söyler ve asla ne kürtlerin ne de türklerin iyiliği için birşey yapmazlar.Bizleri gagalarlar. saygılar

    quote:

    Orjinalden alıntı: felsefika

    peki hiç düşündünüz mü tc. yasayan lazlar araplar vs. sevılıyor da kurtler neden sevılmıyorlar.
    kendımı senelerce onları sevebılmek ıcın zorladım. kotu seyler de kordum tanıdıgım kurtlerden. ama yıne de ınsandır turk de yapar dedım.
    daha dun pazarda olan olayı anlatıcam burada sıze.
    nıgdelı bır patatescı adam var 2 de kardesı var patates satıyorlar. adamlar 20 senedır burada pazarcılık yapıyorlar. yanında da kurt bır pazarcı var bunların. adamla her hafta yalandan kavga cıkarıyorlar. bu defa adam karsılık verdı terbıyesız ben 20 senedır burada pazarcıyım sen kım oluyosun dedı. verdı mı bu karsılıgı zaten beklenen de bu degıl mıydı. kıskırtmak ve kavga cıkartmak. kurt bagırıp cagırmaya basladı pazarın alt tarafından kurtler akın edıyor ellerınde tahtalarla pazarın ust tarafından da kurtler akın edıyor. 3 adama butun pazarın kurtlerı saldırdılar ellerınde tahtalarla. adamların kafasına tahtalarla vuruyorlar artık neresıne gelırse. yazık bunlar da patates atıyolar kendılerını savunmak ıcın.
    ıcım parcalandı patatescı adamlara.
    sımdı bedavaya adamın yerını elınden alacaklar. ya da az bır parayla. adam yerını vermek ıstemıyor. herkezden erken gelıyor adam yazık pazar yerını kuruyor bır erken gelmesın dırek yerıne baskaları acacak. pazar yerlerı bu arada cok pahalı yerler.
    ayrıca pazar yerını erken acmanın ıkı sebebı var. bırısı yerını elınden almasınlar dıye. dıgerı bır gun onceden gelıp acılıyor. bu da baska bır adamın yerıne 1 gun onceden konmak ve adam geldıgınde cek gıt ben once geldım demek vermıyorum yerı kaldırmıyorum tezgahı kardesım demek oluyor. (bu ıkıncıyı yapanlar kurtler)
    sımdı bu patatescı adamın meslegı pazarcılık. bu adam bu kurtlerden korkup da yerını verse nereden ekmek parası kazanacak.
    nıye barbar nıye zorba bu ınsanlar. nıye herseyı bedavaya getırmeye calısıyorlar. nıye baskalarının malı uzerıne konmaya calısıyorlar. yahu gordugum bır bu olay degıl. su son ıkı senede en ıyı kurt olu kurt demeye basladım.

    ısterse konu kapansın. ya da ben ceza alayım. umurumda degıl. sevmedıgım ınsanlara yalandan sevıyorum dıyemem. sevmıyorum kardseım kurtlerı sevmıyorum. kımı tanıyorsam onlar da sevmıyor.

    nıye sevmıyoruz pekı. dusunun. nıye kurtler.
    turkıye de laz sevmeyen cok az ınsan vardır. ırkcı bır mıllet olsaydık lazları da sevmezdık.

    daha gecen seneye kadar yemın edıyorum kurtlerı savunup duruyordum. sımdı boyle dusunmuyorum acıkcası.

    he bu arada anneme bu pazarda kurtlerden alısverıs yapmayacagız artık anne dedım butun arkadaslarına da anlat bu olayı dedım. annem pazarının altını ustune getırmıs butun pazarda topu topuna ıkı tane turk kalmıs.




    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Lastruth -- 21 Ağustos 2008; 11:40:11 >




  • Herşeyden önce bu iki milletin çok uzun asırlardır bir arada yaşadığını ve anıldığını ve gerek fiziksel gerekse karakter-kültür olarak birbirine çok benzediğini biliyoruz. Gazali “Türklerle Kürtler de yapıları itibariyle hayvanlara benzedikleri halde onlarda büyüklerine saygı gösterir diyor.(ihyaül ulumid din cilt 1)”. Birbirine en çok benzeyen iki ırk.(H.V.F Winstone The Illicit Adventure. The Story of Political and Military Intelligence in the Middle East from 1898 to 1926. söylenen sözlerin içeriğinden çok uzun zamanlı birliktelikleri ve benzerlikleri için bu kitaplar okunmalı.

    Bu sorunsuz birliktelik Tanzimat dönemine kadar (1839) sürmüştür. Tanzimatla birlikte Müslim ve gayri Müslimlerin eşit statüye kavuşması(Batı ve Rusya desteğiyle Nasturilerin kürt mirlerine başkaldırısı ve Kürtlere fiili saldırılarına kürt mirlerin nasturi katliamı yapmakla cevap vermesi buna batının kürt mirlerinin ezmesi yönündeki Osmanlıya baskısının sonuç vermesi , aslında Osmanlı nasturi katliamında kürt mirlerine ciddi destek vermişti) devletin merkezileşme eğilimleri, kürt mirlerinin hüküm sürdüğü bölgelerin başka eyaletle bağlanması(örnek:Cizre miri bedirhan beyin düşmanı olduğu Mehmet paşanın vali olduğu musula bağlanması), vergilerin ağırlaşması ilişkileri gerginleştirmeye hatta isyanlara sebep oldu.(Ayrıntılı bilgi için Osmanlı arşiv belgelerinde Kürtler 1817-1867 doz yayınları). Bu isyanlarda milliyetçi bir unsur bulunmaz.

    Sonrasında İttihat ve terakkinin yanlış politikaları milliyetçilik ateşini azdırmıştır. Hatta bırakın kürt bölgelerinin İttihat ve terakki Arabistanda bile resmi dili Türkçe yapmaya kalkışmıştır.(arap yok siz çöl türküsünüz aynen mantık bu).

    1.dünya savaşında Kürtlerin abdulhamid döneminde yaptıkları ermeni katliamı ve 1846 nasturi katliamı nedenleriyle batı tarafından yeterince sahiplenilmemesi, Kürtlerin aynı şekilde batıya güvensizlikleri, kendi bölgelerinin Ermenilere verileceği korkusu(Ermenilerle aralarında kan davası vardı), dini nedenler(kürt ulemanın halifeyi kurtarmak gerekir fetvası) Kürtleri savaşta Türklerin yanına koymuştur. (1.Dünya savaşında Kürdistan, Kemal Mazhar Ahmed-Bağdat üniversitesi).

    Sonrasında Atatürk diyarbakıra olan uzun seyahatinde kürt önde gelenleriyle söz alıp söz vermiştir. Kürtlerin hukuk-u millisini’ savunmayı amaçlayan Vilayet-i Şarkiyye Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti, 1918′de İstanbul’da bazı Kürt aydın ve politikacılarının desteğiyle kuruldu ve ‘şark vilayetleri’nde milli mücadele propagandaları yapılmaya başlandı. 23 Temmuz 1919′da Erzurum Kongresi’ne ve 4 Eylül 1919′da Sivas Kongresi’ne katılan Kürtler, Mustafa Kemal’in yoğun ilgisiyle karşılaşmış ve haklarını bu görüşmelerle garanti altına almışlardı. Nitekim Mustafa Kemal, daha sonra Kürtlere de duyuracağı, 29 Ekim 1919′da Amasya’da, İstanbul Hükümeti’nin Bahriye Nazırı Salih Paşa ile yaptığı görüşmede ve imzalanan protokollerde ‘Kürtlerin serbestçe gelişmesinin sağlanması’nı, ‘ırkî ve içtimaî’ haklarının tanınacağını taahhüt altına alıyordu. 23 Nisan 1920′de Ankara’da açılan Türkiye Büyük Millet Meclisi bu arka planı yansıtıyordu. Mustafa Kemal, meclis çıkışı Kürt ileri gelenlerinin koluna girerek fotoğraf çektiriyor, Kürtlerin milli kıyafetleriyle meclise gelmesini istiyordu. Bitlis mebusu Yusuf Ziya Bey, meclis kürsüsünden ‘Ben Kürdoğlu Kürdüm’ diye konuşuyor ve Mustafa Kemal, ‘Bu vatan Türk ve Kürtlerin ortak vatanıdır’ diyordu.( Güneydoğu Gerçeği, Türk Devrim Kurumu Yay., s. 25, Ankara, 1995, Atatürkçü düşünce derneği )TBMM Reisi sıfatıyla El Cezire Komutanlığı’na Mustafa Kemal imzalı talimatların birinde Kürtlerin oturdukları yerlerde onlara bölgesel yönetim verileceği ve haklarının meclis korumasında olduğu yazılıyordu. Bu yoğun tekrar karşısında Kürt liderler, Fransız ve İngiliz temsilcilerinin manda tekliflerini reddetmiş ve ‘haklarının yeni hükümette temsil edileceğini’ savunmuştu. …(TBMM celse zabıtları, iş bankası yayınları,)
    Belki de bu heyecan ile Maraş, Antep ve Urfa gibi Kürt illeri merkezî hükümetin herhangi bir yardımı olmaksızın büyük fedakarlıklar ile ‘düşman işgalinden’ kurtarılmıştı. Ancak savaş sonrası, Kürtlere özerk yönetim yerine ‘Türk olma hakkı’ uygun görülmüştü ve Mustafa Kemal verdiği hiçbir sözü yerine getirmeyecektir…

    Özerklik falan derken Kürtler bir anda kendilerini Kürtçe konuşandan kelime başına para cezası alınan, kendilerinin ve köylerinin isimlerinin değiştirildiği, kürt aşiret liderlerinin askere çağırıldığı, jandarma çavuşu tarafından köy meydanında saygınlıkları, toplumsal itibarları hiçe sayılarak tokatlandıkları, askerlerin kuranı kerim yakalamak için evlerine baskın yaptığı bir yaşamla tanıştılar. Milliyet din eksenli isyanlar başladı. Şeyh said, ağrı dağı, dersim, oramar vs. Bu isyanlar durumu ağırlaştırdı. Fırat nehrinin cesetten tıkandığı, ibret olsun diye her gün bir kürdün öldürülerek diyarbakır meydanında gezdirildiği, gezici istiklal mahkemelerinin kurulduğu korkunç bir dönem başladı. (Ayrıntılar için Musa Anter hatıralarım I II, Kılıç Ali Anlatıyor, Sel yayınları)

    İzleyen darbe dönemlerinde devletin bölgeye bakışı değişmedi.. “Gerekirse oluk gibi kan akıtırım”, “kan denizinde boğulacaklar”( Cemal Gürsel Demokrat İzmir Gazetesi temmuz 1960).

    12 eylül sonrası şiddet tahammül edilmez boyutlara ulaşmıştır. İnsanların köy meydanına toplanarak işkenceden geçirilmesi, ve en önemli olay;Diyarbakır Cezaevi…Mahkumlara fare yutturulması, vücutlarına çivi çakılması, protesto için kendini yakan onlarca mahkum haberleri dalga dalga tüm bölgeye yayıldı.

    Ve PKK’ ya ilişkin düşüncelerim; Tamamını henüz bitiremediysem bile Ergenekon iddianamesi okuduğum kadarıyla PKK’ nın Ergenekon denilen derin yapılanma ile ilişkileri bu örgütün Özel harp dairesi içinde tarafından kurulduğuna beni net biçimde ikna etti. Zaten Öcalanın kayınpederinin MİTçi bir albay olması, örgütün 1999 yılında MHP’ nin iktidar olması ile ateşkes ilan edip AKP nin iktidar olmasıyla yeniden silaha sarılması çelişkisi beni şüphelere sevk etmişti. Kürtlerin birkısmı suya düşen yılana sarılır misali PKK ya destek vermektedir. Yoksa Kürtlerin dinine, gelenek ve kültürüne uzak duran bir örgüttür. Temsilcileri DTP halkı cahil bilen bir nevi Kürtlerin CHP’ sidir.

    Temel itirazlara cevap;

    Hangi kürt hastaneye gidemiyor; Keşke gidiyor deyip konuyu çözebilseydik. Derin, Karmaşık, Dünyanın en büyük sorunlarından biri ve en az 7 devleti ilgilendiren ortadoğuda savaşa yol açabilecek bir meseleyle karşı karşıyayız.

    Kürtler bu ülkede cumhurbaşkanı bile olabiliyor. Evet rejim bekçiliği ve kendi ırkına düşmanlık yaptığı sürece. Eğer ben kürdüm derse o an işini bitirirler. Rus lider Stalin Gürcüydü. Gürcüler Rusların tarihi düşmanıdır. Rusyanın adalet bakanı çeçen Alu Alhanov dur. General düzeyinde isimler var.

    Lazlar niye isyan etmiyor? Yukarıda anlattığım tarihi süreç onlar için sözkonusu değil. Sayıları çok az. Kürtlerin ki gibi ta Suriye ırak iran içlerine yayılan geniş hareket alanları ve lojistik destekleri yok. Cumhuriyetin kurulmasında ve bu toprakların 1000 yıldır savunulmasında katkıları Kürtlere göre çok az, doğal olarak kurucu unsur olma iddiaları olamaz.


    Ve geldiğimiz nokta…Bazı arkadaşların seviyeli bulduğu bu forumda bile Kürtlere medeniyetsiz, cahil, eğitimsiz, şehirde yaşamaya uygun değil vs. sayısız hakaret. Demekki Kürtlere hakaret artık normal bir şeymiş gibi kanıksanmış. Kürtlere eğitimsiz diyerek hakaret eden arkadaşlara daha sayısız Türkçe İngilizce kaynak kitap önerebilirim ki biraz okuyup eğitim alsınlar.

    Kürt meselesi konusunda büyük bir dezenformasyon var; Ey iman edenler, eğer bir fasık, size bir haber getirirse, onu 'etraflıca araştırın'. Yoksa cehalet sonucu, bir kavme kötülükte bulunursunuz da, sonra işlediklerinize pişman olursunuz. Hucurat: 6. Allahtan daha doğru sözlü kim olabilir.
    Yapılanlar ortada. Yok kürt hamal böyle dedi, üst kattaki kürtte ona destek verdi, yok efendim kürt pazarcı öteki pazarcıya saldırdı vs. bende de tersine örnek vereceğim onlarca kişisel deneyime ver vererek primitiv mahalle kavgalarına girmeyeceğim.
    Ama sadece bir tane –beni çok sarsan-başka birinin deneyimine yer vereceğim. Düzcenin hacıkadirler köyünde bizim Halil ağa dediğimiz çok yaşlı bir amca vardı 1993 te hayatını kaybetti.Köyün imamıından fetva istiyordu. 1926-28 de askerlik yaptım doğuda. Kürtlerin üzerine benzin döküp yaktık. Cehenneme gidermiyim? Benim bir suçum yok, ne yapayım Atatürk emir verdi mecbur yaptık.anlattığı bu. Halil amcanın oğlu Kasım bey 15 yıl önce Pozantı kaymakamıydı. çok değerli bir insandır. şu an Vali yada Vali yardımcısıdır büyük ihtimal. Olurda tanıyan ya da ileride karşılaşacak birisi olursa kendisine bu anlattıklarımı sorsun olur mu? Hani olurda kürt olduğum için bana inanmazsınız. Kürt eğitimsiz, vahşi, medeniyetsiz aynı zamanda yalancıda olabilirim sizin gözünüzde.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi muratyildirim -- 21 Ağustos 2008; 17:25:54 >




  • 
Sayfa: önceki 34567
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.