Şimdi Ara

Kötülük probleminde öncelik sırası (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
39
Cevap
0
Favori
663
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    Yokluk sıfat almaz. Kusursuzluk bir sıfattır. Yani yokluk kusursuz değildir.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: LePortaBim

    Yokluk sıfat almaz. Kusursuzluk bir sıfattır. Yani yokluk kusursuz değildir.

    Var olan her şey belli bir şeye bağlıdır.Fakat yokluk hiçbir şeye bağlı değildir.Kusurlu yokluk olamaz.Dil bilgisi kuralları da insan yapımıdır
  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    Kusur bağlılıktır diyorsun yani.
    Yokluk, kusurlu veya kusursuz olma bağlamında değerlendirilemez çünkü kusur sahip olunan bir seydir. Yokluk bu açıdan bakınca kusura sahip olmadığı için kusursuzdur diye düşünebiliriz ama bunun sebebi yokluğun sahip olma potansiyelinin bulunmamasıdır. Bu yüzden de her türlü nitelemeden uzaktır. Sıfat almamasının sebebi budur. Yani bu dil bilgisinden ibaret bir şey değil. Varlık olmayan bir şeyin özelliği olamaz. Varolmamak "özsüz" olmaktır.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: LePortaBim

    Kusur bağlılıktır diyorsun yani.
    Yokluk, kusurlu veya kusursuz olma bağlamında değerlendirilemez çünkü kusur sahip olunan bir seydir. Yokluk bu açıdan bakınca kusura sahip olmadığı için kusursuzdur diye düşünebiliriz ama bunun sebebi yokluğun sahip olma potansiyelinin bulunmamasıdır. Bu yüzden de her türlü nitelemeden uzaktır. Sıfat almamasının sebebi budur. Yani bu dil bilgisinden ibaret bir şey değil. Varlık olmayan bir şeyin özelliği olamaz. Varolmamak "özsüz" olmaktır.

    Kusurun zıttı kusursuzluk şeklinde düşünürsek doğrudur.Kusursuzluk bence kusurun dışında kalan her şeydir.Özelliği olan varlığın mutlak olabilmesi için hep var olması gerekiyor.İnsanlar için ise varlık hiç olmamakla ölmek arasındaki bir süreçten ibarettir.Yani kusur kavramını irdelemek için varlık etrafından düşünebiliriz.Mutlak ve mükemmel varlık kusurlu olanlar için öz kavramını yaratmıştır.Öz ideadır yani düşüncedir.Soyutu somutlaştırmazsan insanlar idrak edemez




  • 2 insan 1 çocuk yaptı. çocuk 1. insan benim yarım diğeri 2. yarım dedi. sonra da kendisine baktığında ben aslında ne 1. insanım ne de 2. insanım diyerek apayrı bir yaratılışta olduğunu fark etti.

    gerçektende çocuk ben sen değilim diyebildiği bir babaya ve ben sen değilim diyebildiği bir anneye sahip olmuştu.

    anne ve babada bu çocuk ben olmasam olamazdı ancak ben değil demeye başladılar. dikkat edilirse mevcuda geldiği halde varlığı konusunda birine göre yoklukla malul olabilecek varlıklar varsa bu yokluğun yek diğerine göre kusur prensibi ile oluşması mümkün müdür? yani çocuk babaya göre mi kusursuzdur da ben babam değilim der. anneye göre mi kusursuzdur da ben annem değilim der?

    burada sonuca çıkan şey ben ne senim ne de senim dediğinde ortaya çıkan şey bakımından kusur problemi olmadan ve bir şey yok olmadan kusurlu ve yok olan varlıklar ortaya çıkmaya başlar.

    dikkat edilirse çocuk denen şey aslında her bir ebeveyne göre bakıldığında oluşamayan bir şeydir ancak mevcuda gelmiş bir şey gibidir ve bu konuda diğeri elzem olarak gerekir iken varsa da eksilebilir. bence buradaki sorun bir şeyi yaparken onun iki şeyin fazlası değil eksiği olduğu hususudur.

    totalde yokluk kusur problemine eksilen bir şey yol açar denebilir. bu açıdan eksilen bir şey varsa mesela ebeveynlerden eksilen çocuk gibi bunu tamamlamak adına ne yapılırsa yapılsın bu artık kusur problemini ortaya koyar. 2. çocuk yapıldığında ortaya çıkan şey bu kere anne babasına ve 1. çocuğa benzemeyerek ve ben onlar değilim diyerek ebeveyn yönünden eksilen 1. çocuk yönünden de kusurlanan bi yapıdır. zira 1. çocuk için anne ve babasının eksilmesi dahi artık anlamlı değildir. zira yine aynı sorun ortaya çıkmış ve 2. çocuk da anne ve babam değilim demiş ve bu esnada 1. çocuğa da değilsin derken ebeveyn olma bakımından 1. çocuk eşsiz halde iken dahi bu duruma muhattab olmuştur.

    1. çocuk bu halde evli olmadığı halde ebeveyn gibi muamele görmektedir. ve bu kusur olarak addedilir. çünkü 1. çocuk eksilemez halde iken çoğalamıyorsa bu çocuk kusurludur denecektir.

    karıştırdım ama olsun.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 11 Mart 2017; 21:52:18 >




  • Bahsettiğin şeyler arasında tam olarak bağlantı kuramadım ama haklı gibisin. Bende varoluşçu bir eğilim var, anladığım kadarıyla sende de var. O yüzden benziyor fikirlerimiz.

    @HADO77 hocam bugün benim konulara çok yorum attın, eline sağlık.
  • LePortaBim kullanıcısına yanıt
    ben de kuramadım desem yeridir.

    bir şey varken de yok olabilir ancak bu bir kusur değil eksikliktir. şayet bu şeyi ortaya çıkaran bu eksikliği yani yaptığı şeydeki eksiği gidermek için aynı şeyi yaparsa bu kere kusurlu davranmış olur. kısaca bunu anlatmak istedim.

    yokluk kusur ve eksiklik denen unsurların insana ait olabilmesi için bu durumların ortaya çıkması gerekiyor. peki nasıl yaparız kendimizi eksilterek yaparız. başka yolu yok. zira biz varların dünyasında yok diye niteleme de bulunmaya çalıştıkça kendimizden eksiltmek zorundayız. yoksa yokluğu bilmeyen halimiz bunu nasıl tasavvur etsin.

    kötülük denen problemin eksilmiş bir yapıdan çıkan yokluk ve kusur prensibi üzerine inşaa edildiğini düşünüyorum. 1. çocuğun eksildiği yokluğu öğrendiği ve kusuru anladığı an kötülük problemi ortaya çıkar. bu problemi ilahi varyasyona atmak ise o şeyi oluşturan kişiler açısından anlamsızdır zira ilah denen yapı onlar eksilmeden yok olmadan kusurlanıp kötülük problemine neden olmadan önce de vardı. ortaya çıkan şey bu iki insan ürünüdür ve hep öyle kalacaktır. o zaman kötü varsa bu çoğalmaya dair bir işarettir denirse vaftiz inancı gibi inançlar ortaya çıkacak ebeveyn yaptığı yanlışı anladığında bir ilah var deyip işin içinden sıyrılmak isteyecektir.

    ilgi için teşekkürler.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 11 Mart 2017; 22:13:1 >




  • Önemli olan milletlerin tüm insanlığın iyi bir şekilde yaşamasıdır, küçük kötülükler bu aşamada büyüklerini önler.Evrene en yukarıdan bakmak gerekir bizim dar bakış açımızla olayları genç yaşta kavrayamayız.kavrarızda çok okuyup bilgimizi arttırmamız gerekir.
  • genel bir bakışla insanların % 43 ünün sarı, % 33 ünün beyaz, %24 ünün de siyah ırka mensup olduğu anlaşılır. Başka türlü söylemek gerekirse,dünya nüfusunun 3/2 sini “renkli” insanlar meydana getirmektedir.

    ama biz ne yapıyoruz yok evrimdi yok yaradılıştı peki renk nerde? yok.herşey siyah beyaz. en az 3 çeşit görüş ortaya konmalı bana göre ve bence 3. 4. görüşler türetilip mesela kızıl derili var eskimo renkli vs ve bunlara uygun yaratılış teorileri de çeşitlenmeli.

    evrimsel gelişim, yaradılış teorisi diyoruz diyoruz da bu kadar yani. mesela istiva mantığı gibi 3. bi görüş olmalı. 4. olarak anne ve babanın yaratıştaki payını savunan bi yapı da olmalı. 5 6 7... de olabilir.

    mesela ilahi kudretin varlığına rağmen yaradanu tealaya nispet edilemeyecek edilemeyen yaratılışları da savunan bi görüş de olabilir.

    meleklerin(itirazlarına tabi olarak cezalandırılmaları hususu mümkünse) sureta olarak insana evrilmesi ya da cin veya şeytan denen suretaların (ilahi kudrete isyan karşılığında) sorgusu veya yaratılışı gibi tamamen metafizik yaratılışı savunanlar da olabilir.

    bir kısım hayvanat veya nebatatın ilahi kudretin veya kainatın hoşnutluğunu kazanıp insan suretinde karşılık verildiğini savunan bi grup da olabilir.

    yahu sıkıldım artık.

    yittim gittim buralarda merdaley....



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 14 Mart 2017; 19:18:32 >




  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    İlgi için teşekkürler.

    Bütün farklı renkleri tek bir teoriyle açıklamak mümkün olamaz mı hocam? Hepsi farklı mutasyonlar ile geldiler vs. gibi. Bu durumda evrim hepsinin rengini rastgele mutasyonlar ile açıklayabilir. Farklı bir görüş olarak teistik evrim ile tüm mutasyonların Tanrının izni dahilinde olduğu ve bu şekilde Tanrının farklı renkleri yarattığı söylenebilir.
    Abiyogenez var mesela, ilk canlı hücrenin suyun içinde cansız bir maddeden dönüştüğü iddia ediliyor. Bu doğruysa yaradanın varlığına rağmen canlıların oluşumu doğrudan yaradana nispet edilmeyebilir. Tanrı evreni yaratmış ve kalan tüm süreç kendi içinde ilk hücreyi oluşturup canlıların var olmasını sağlamış denebilir.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • LePortaBim kullanıcısına yanıt
    kesinliği konusunda sonuçları göremeden veya gittiğimizde göreceğimizi umarak bi şeyleri düşünüyoruz. bunu illa bi kavrama taş atmadan mesela ebedi cehenneme gitmeden veya tabiatın sert yüzü tarafından yok edilmeden de çeşitlendirebilmek gerekiyor diye düşünüyorum. sonuçta bazı olaylar ilahi kavramı çağrıştırırken bazı olaylar tabiatın sert yüzünü beyan ediyor. yadsınamaz manevi duygularımız aşk sevgi nefret gibi ve bi türlü amacına ulaşmayan dualarımız var. bu durumlar 3. görüşlere de kapı açıyor. deizim ateizm gibi aynı kaynağın değişik varyasyonları gibi değil tamamen farklı yaratılışlar olarak. bu yaratılışlardaki özellikler bize ilahi kudretin yapısı hakkında bilgi verebilir diye düşünüyorum.

    istiva eden ilahi kudret yaratıcı vasfını bambaşka bi boyutta ifade edebilir.

    anne baba denen varlığın yaratılıştaki payı apayrı bi konudur.

    melek cin gibi metafizik varlıkların olası sonucu bakımından insan da apayrı bi yaratılış.

    tabiat veya ilahi kudret bizden önce var olan nebatatı veya hayvanatı sevdi ve insan şeklinde olmamızı istemiş olabilir.

    insanların insanlık düşmanı dediği bir kısım insanlar anne baba veya ilahi bi kavramca yaratılmadı tabiat da bunların istemedi diyelim bunların yaratıcısı kim gibi?

    bunların hepsi evrime veya yaratılışa tabi olmama ihtimali bakımından sınıf dışı varlıklar da olası görülüyor. bu açıdan değişik görüşlerle yaratılış konusu neşelenebilir.

    ilahi kudretle, tabiat, anne baba gibi kavramlar ayrışmış olarak ortak bir yapı kurmuş olabilir. sonuçta bu kavramlar bizden önce vardı. nasıl anlaştıklarını bizler bilemiyoruz.

    değişik bi yaklaşım olsun istedim diyelim.

    muhabbetlerimle...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HADO77 -- 14 Mart 2017; 19:50:19 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    genel bir bakışla insanların % 43 ünün sarı, % 33 ünün beyaz, %24 ünün de siyah ırka mensup olduğu anlaşılır. Başka türlü söylemek gerekirse,dünya nüfusunun 3/2 sini “renkli” insanlar meydana getirmektedir.

    ama biz ne yapıyoruz yok evrimdi yok yaradılıştı peki renk nerde? yok.herşey siyah beyaz. en az 3 çeşit görüş ortaya konmalı bana göre ve bence 3. 4. görüşler türetilip mesela kızıl derili var eskimo renkli vs ve bunlara uygun yaratılış teorileri de çeşitlenmeli.

    evrimsel gelişim, yaradılış teorisi diyoruz diyoruz da bu kadar yani. mesela istiva mantığı gibi 3. bi görüş olmalı. 4. olarak anne ve babanın yaratıştaki payını savunan bi yapı da olmalı. 5 6 7... de olabilir.

    mesela ilahi kudretin varlığına rağmen yaradanu tealaya nispet edilemeyecek edilemeyen yaratılışları da savunan bi görüş de olabilir.

    meleklerin(itirazlarına tabi olarak cezalandırılmaları hususu mümkünse) sureta olarak insana evrilmesi ya da cin veya şeytan denen suretaların (ilahi kudrete isyan karşılığında) sorgusu veya yaratılışı gibi tamamen metafizik yaratılışı savunanlar da olabilir.

    bir kısım hayvanat veya nebatatın ilahi kudretin veya kainatın hoşnutluğunu kazanıp insan suretinde karşılık verildiğini savunan bi grup da olabilir.

    yahu sıkıldım artık.

    yittim gittim buralarda merdaley....

    Ne yazık ki insanlar çok ortodoks düşünmeye meyilli.Ya şöyle ya böyle olmalı sentez gibi bir seçenek yok diyorlar




  • tanrının varlığı veya yokluğu kötülüğün varlığı-yokluğu ile ölçülemez. eğer varsa bir tanrı, insan ile aynı çizgide düşünmek zorunda değil.
  • Zodion Z kullanıcısına yanıt
    İnsanların düşüncelerini oluşturan otoritelerin bu konuda dikkatli olması lazım. Yoksa ben nerden biliyim 1000 yıl önce ne olmuş.



    Yaratılış teorilerini çeşitlendirirsek ilaha inancın dışındaki inanç sahiplerinin ilahları da ortaya çıkar. Birileri bundan korkmuş olmalı.



    Ortodoks katolik islam değil bunlar diyn menşeeli olanlar. Bunun dışındakiler biraz ibreyi şaşırtmış.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ''Tanrı ve kötülük aynı anda var olamazlar''

    Son zamanlarda okuduğum en saçma çıkarım, kusura bakmayın. Tanrı kötü olamaz mı?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ArchloveKilled

    ''Tanrı ve kötülük aynı anda var olamazlar''

    Son zamanlarda okuduğum en saçma çıkarım, kusura bakmayın. Tanrı kötü olamaz mı?

    Bence en güçlü argüman kötülük tanrı aynı anda var olamaz.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: rainfall2535


    quote:

    Orijinalden alıntı: ArchloveKilled

    ''Tanrı ve kötülük aynı anda var olamazlar''

    Son zamanlarda okuduğum en saçma çıkarım, kusura bakmayın. Tanrı kötü olamaz mı?

    Bence en güçlü argüman kötülük tanrı aynı anda var olamaz.

    Neden?

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: ArchloveKilled


    quote:

    Orijinalden alıntı: rainfall2535


    quote:

    Orijinalden alıntı: ArchloveKilled

    ''Tanrı ve kötülük aynı anda var olamazlar''

    Son zamanlarda okuduğum en saçma çıkarım, kusura bakmayın. Tanrı kötü olamaz mı?

    Bence en güçlü argüman kötülük tanrı aynı anda var olamaz.

    Neden?

    haklısınız neyse galiba bu argüman zayıf savunulması.
    Daha mantıklı gerçekçi argümanlar öne sürülmesi gerekiyor.




  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.