Kodak EasyShare Max Z990 İnceleme

Kodak EasyShare Max Z990

Merhabalar öncelikle.

Arkadaşlar bizzat kendi incelememdir. Donanım Foruma hediyem olmuş olsun.

Türkçe sitelerde Kodak’larla ilgili pek bir inceleme yazısı göremiyorum. Bu sebepten aynı zamanda sahibi bulunduğum Z990 modeli için bir inceleme yazısı yazmaya karar verdim. Profesyönel olmadığım için çok fazla bir beklentiniz olmasın ancak elimden geldiğince ayrıntıya girmeye çalışacağım.

Max Z990
Makineyi sipariş ettiğinizde orta boy bir kutu içinde geliyor. İçerik olarak pil şarj aleti, 4 adel Kodak marka pil, lens kapağı ve makinenin boyun askılığı çıkıyor. Kullanma klavuzları da içeriğe dahil tabii ki.

Makineyi elinize aldığınızda Z990’nın, segmentteki makinelere göre biraz daha iri ve ağır olduğunu görüyoruz. Daha profesyönel hissettiriyor ancak bu ağırlık bu segmentteki bir makineye göre biraz fazla. 4 adet AA pille çalışıyor ve pil soketinin yanında hafıza kartı girişi bulunuyor. Yani kartı takıp çıkartmak için makineyi kapatmak zorunda kalıyorsunuz. Ayrıca pil kapağını kapatmak tam bir işkence.

Plastik olarak ise basit ve pürüzsüz bir malzeme kullanmışlar. Ekran kalitesi ise fena değil ancak tabii ki Canon, Nikon vb. firmaların ekranlarıyla boy ölçüşemiyor. Ve malesef ki cam, çok fazla yansıdığı için pek birşey göremiyorsunuz güneş altında.

Tuş dizilimi ise standart şekilde. Ancak pek kullanışlı olduğu söylenemez. Özellikle flaş tuşunun yeri hiç kullanışlı olmamış. Makinenin elektronik vizörü var ve kullanabilmek için makinenin sol tarafındaki küçük tuşu kullanıyorsunuz. Ancak vizör gözü çok rahatsız ediyor ve fazla küçük.

Makinenin mod tuşunda ise klasik olarak “M, S, A, P, Akıllı Çekim” tuşları var. Ayrıca da “HDR, SCN, Portre, Yaratıcı Modlar, Spor” tuşları var. HDR tuşu pek de hakkını vermiyor, üç adet fotoğraf çekip birleştiriyor sadece. Diğer tuşlar işlevlerini yerine getiriyor fakat mod geçişleri arasında makine donuyor ve bu gerçekten berbat birşey.
Menüsü ise pek kullanışlı olmamış. Ekranın üst kısmına yanyana şekilde dizilmiş ayarlar var. Solda diyafram, onun yanında enstanten, onun yanında iso gibi. Bir anlamda manuel ayarlara ulaşmayı kolaylaştırırken diğer yandan dezavantajları da var. Fotoğrafı çekmenizin ardından, kayıt edildikten sonra sol alt tarafta küçük bir kutucuk içinde ön izleme resmi geliyor. Ve makine malesef ki fotoğrafları da çok yavaş kaydettiği için, o kutucuğa ön izleme resmi gelene kadar makine donuyor. Birçok hafıza kartı denememe rağmen bu soruna çözüm bulamadım.

İlginç bir olayı Class 10 hafıza kartı taktığımda yaşadım. Aldığım kart tam profesyönel makineler için ve seri çekim yapmak için üretilmiş bir karttı ve yazma hızı çok yüksekti. Hatta alırken bu donma olayına çözüm olacağını da düşünüyordum fakat öyle olmadı. Hafıza kartı, makinenin işlemcisini bekledi ve makine kitlendi. Yani kart, makine işlemcisinden hızlı çıktı. Böylece anladım ki makinedeki görüntüleri işleyen işlemci, fazla yavaş. Donma olayını 1.2 sürüm güncellemesi ile çözmeye çalışmışlar... ancak olmamış, halen devam ediyor. Bu durum Z990’nın en büyük eksisi.

Makinenin nadir artılarından birisi olarak zoom olayına gelecek olursak, denklanşör ile bütünleşik halde bulunan zoom kontrolü sayesinde makinenin zoom mekanizmasını kontrol ediyorsunuz. Z990, 30x zoom özelliğine sahip ve bu mesafe gerçekten etkileyici sahneleri çok uzaklardan yakalayabilmenize imkan tanıyor. Ayrıca yarım denklanşör sırasında titreşim engelleme gibi bir özelliği de var ki büyük zoom aralıklarında gerçekten çok işe yarıyor. Yoksa titremeden dolayı hiç birşey göremezdiniz. Fakat bu etkileyicilik meselesini fotoğraf kalitesi için beklemeyin. Aynı şekilde zoom motoru fazla yavaş çalışıyor. Misal verecek olursak, dalda konmuş olan bir kuşun fotoğrafını çekmek için zoom yapmak istediğinizde, makine istediğiniz miktarda yakınlaştırmayı yapamadan kuş çoktan uçup gitmiş oluyor.

Kalite demişken... geldik en önemli meseleye. Z990’nın fotoğraf kalitesi, makinenin boyutuna bakınca beklentilerin altında kalıyor. İlginçtir, iyi ışık denk geldiğinde sanki SLR bir makinenin çekimiymiş gibi fotoğraflar verebiliyor fakat ışık azıcık bile olsa azaldığında 125 iso değerinde bile görüntüde lekeler ortaya çıkıyor. Ve bu gerçekten çok sinir bozucu. Öyle ki kimi cep telefonlarının görüntüleri bile Z990’nın fotoğraflarından güzel gözüküyor. Bu durumda ise makinenin tüm yeteneğinin zoom olduğunu anlıyorsunuz zaten. Normal çekimlerde herhangi bir cep telefonu kamerasından farkı yok. Ancak belirtmek gerekir ki Macro çekimleri tatmin edici bir seviyede. Özellikle SuperMacro+ modundayken makine, 1 cm gibi bir mesafeden çok ince detayları görebilmenizi sağlıyor. Macro özelliği konusunda Z990’a bir artı verebiliriz aslında. RAW modu olduğunu da söylemeden geçmeyelim.

Düşük kalitenin sebebini ise şöyle açıklayabiliriz. Sensör boyutu. Z990’nın sensör boyutu, 1/2.5” 6.1x4.5mm. Yani bunun anlamı... çekirdek kadar. Bir makinenin üzerindeki lens veya diğer unsurların hiçbiri makinenin görüntü sensörü kadar önemli olamaz. Fotoğraf makinesini fotoğraf makinesi yapan parça budur aslında. Görüntüyü, yani denklanşöre bastığınız anda o saniyeyi muhafaza edip kaydeden parçadır. Ve bu parça ne kadar büyükse, görüntü kaliteniz o kadar artar. Bu arada belirtmek gerekir ki “ arkaplan flu olsun, ön taraf net olsun “ olayını yapan asıl parça da budur. Çünkü görüntü sensörü ne kadar büyükse, alan derinliğini o kadar iyi algılayacaktır. Sizin istediğiniz fokus noktasına göre net-bulanık ayrımını yine o yapacaktır. Bilinenin aksine diyafram sadece alan derinliğinin etkinliğini kontrol eder ve bunu makineye giren ışığı diyafram aracılığı ile kısarak veya açarak yapar. Yani yine olay görüntü sensörüne giren ışık. Bunun sonucu olarak da 12 megapikselin sadece dijital işlemeden ibaret olduğunu anlıyorsunuz. Zaten eğer ayrıntılı bir araştırma yaparsanız, makinenin gerçek çözünürlüğünün 12 değil, 9 megapiksel olduğunu göreceksiniz.

Yukarıda hazır diyaframdan bahsetmişken, lense de değinelim. Z990’da Alman lens üreticisi Schneider-KREUZNACH’ın Kodak’lar için ürettiği VARIOGON 28-840mm lensini kullanmışlar. Schneider-KREUZNACH lensleri dünyadaki en iyi 3-4 lens üreticisinin arasında sayılır aslında. Makine üretiminde Japonlar ne kadar usta ise, optik üretiminde de Almanlar bir o kadar usta. Fakat bu ustalık malesef küçük görüntü sensörü sayesinde gölgeleniyor. Lakin belirtmek gerekir ki 2.8f-stop’dan başlayan diyafram değeri iyi bir değer ve 28 mm’deki çekimler çok geniş bir alanı fotoğraflayabilmenize olanak tanıyor. Geniş açı lensi diyerek de özetleyebiliriz bunu.

Biraz da çekim hızı ve fokus olayına değinmek istiyorum. Çekim hızı 6 FPS olarak gösterilmiş ve bu gerçekten çok yüksek bir değer. Canon 600D’nin 3.7 FPS olduğunu düşününce biraz da sahte bir değer gibi geldi bana. Çünkü ben makineyi kullandığım süre boyunca bir kez bile “ O An “ karesini tutturamadım. En yüksek Shutter değeri 1/2000 olarak verilmiş. Standart sayılabilecek bir hız. Hareketli ve hızlı nesneleri yakalamak istiyorsanız ( tabii ki ek bir ışık kaynağı veya çok güçlü güneş ışığı altında ) beklentilerinizi karşılayabiliyor. Mesela su damlacıklarını havada yakalayabiliyorsunuz. Ancak uçan bir kuşu yakalayabilmeniz için fokusunuzun da çok hızlı olması gerekiyor ve Z990 ikinci eksisini çok yavaş çalışan fokustan alıyor. Aynı segmentteki diğer makineleri incelediğimde fokus işlevini daha kararlı ve seri yaptıklarını gördüm. Z990’da ise fokusun bol bol kafası karışıyor. Netlemek istediğiniz yeri göremeyebiliyor veya istemediğiniz noktalara fokus yapabiliyor. Bunun üstesinden gelebilmeniz için makineyi kullana kullana huylarını çözmeniz gerek. Yoksa sizi gerçekten çıldırtabiliyor.

En düşük Shutter değeri ise 16 saniyelik pozlama. Yani makine çekeceği görüntüyü tam 16 saniye süresince çekiyor. Ki bildiğiniz üzere böyle değerleri sadece uzun pozlama yapmak için kullanabiliyorsunuz. Yani uzun pozlama için tatmin edebilecek bir süre. Tabii ki büyük makinelerle karşılaştırmamak lazım, bu segmentte ancak bu kadar. Diyaframın en kapalı değeri ise 8 f-stop. İşte burda biraz gıcık olabilirsiniz çünkü örnek verecek olursak bir otoyolu uzun pozlama yaparak çekmeye çalıştığınızda ve yolu aydınlatan lambalar çok fazla ışık yapıp diyaframı iyice kısarak bundan kurtulmak istediğinizde, bunu yapamıyorsunuz. Çünkü bu değerde diyafram uzun pozlama için fazla açık kalıyor ve görüntüde ışık patlamaları oluşturuyor.
Makinenin video performansına gelecek olursak 30 FPS’de 1080P çekim yapabiliyor. Özellikle 30 FPS olması güzel çünkü yüksek hızdaki objeleri kayda alırken çok işe yarıyor. Kalite olarak ise tatmin ediyor. Ayrıca farklı FPS ve boyutlarda da çekim yapabiliyorsunuz. Stereo ses kaydı ise fena değil. Ancak çevredeki gürültüler asıl kaydetmek istediğiniz sesin önüne geçebiliyor.

Sonuç olarak Kodak EasyShare Max Z990, Türkiyeden aldıysanız eğer paranızın karşılığını vermiyor. Olgunlaşmadan piyasaya sürülmüş bir makine kıvamında. Üreticisinin de dijital kamera piyasasından çekildiğini düşünürsek taşlar yerine oturuyor aslında. Yurtdışından ucuza aldıysanız da makinenin zoom ve video özellikleriyle yaratıcı şeyler çıkartabileceğiniz bir oyuncak oluyor. Ancak fotoğraf makinesi olabilmesi için daha çok yol gitmesi gerektiği çok açık.

01.10.2012

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi [ mumy ] -- 11 Ekim 2012; 16:30:40 >

Kodak EasyShare Max Z990 İnceleme

Benzer içerikler