Kod Adı :YEŞİL

HIZLI_ANKARALI

Yüzbaşı

299 Mesaj

Tüm Başarılarını Gör

Emekli astsubay Hüseyin Oğuz ‘Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın Parkinson hastası olduğunu, Türkmenistan’da hayatını yaşadığını ve hemşehrisi olan bazı milletvekilleri ile görüştüğünü’ iddia etti.

DERİN devletin organize suç örgütleriyle bağlantısını; Yüksekova Çetesi’yle ortaya çıkaran emekli istihbaratçı astsubay Hüseyin Oğuz Susurluk Kazası’nın 10. yılında star’a ilginç açıklamalarda bulundu.

Dönemin Yüksekova Sınır Jandarma Tabur Komutanlığı İstihbarat Şube Vekili olan Astsubay Hüseyin Oğuz ANAP İlçe Başkanı Tahir Baskın’ın kardeşinin kaçırılmasını araştırırken 20 Eylül 1996’da Yüksekova Çetesi’ni ortaya çıkardı. Çetenin ucu Yüksekova Tugay Komutanlığı eski Kurmay Başkanı Albay Hamdi Poyraz’a kadar uzanıyordu. Oğuz soruşturmasında Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın adına da ulaştı. Kamuoyunda ‘üniformalı çete’ olarak bilinen oluşumun ortaya çıkarılmasından kısa bir süre sonra 3 kasımda Susurluk patlak verdi. Ve Susurluk’ta ortaya çıkan siyasetçi-polis-mafya üçgeninin bir ucunun da Yüksekova Çetesi’ne uzandığı belirlendi. Yüksekova Çetesi’ni çökerttikten sonra emekli olan ve eşi ile İzmir’e yerleşerek hayvancılıkla uğraşan Oğuz, star’a Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın yaşadığını iddia etti. İşte Oğuz’un sözleri:

Yeşil ile bir kere Malatya’da karşılaştık. Devletin adını kullanarak karanlık işlere bulaşan birisiyle konuşmak istemedim. Yeşil şu anda Türkmenistan’da, Türkiye’de karanlık olaylardan kazandığı paralarla hayatını yaşıyor. Bana bu bilgiler Yeşil’i orada gören bir devlet görevlisinden geldi. Son aldığım bilgi ise Yeşil’in Parkinson hastası olduğu yönünde.

Yeşil Güneydoğu’da birçok faili meçhul cinayetin arkasında bulunan isim. Onun taktiği arkadan sinsice yaklaşıp enseye tek kurşun sıkmaktı. Bu tarz işlenmiş çok cinayet var. Hepsinin arkasındaki isim de Mahmut Yıldırım’dır.

Onunla halen TBMM içinde görüşen siyasiler var. Yıldırım’ın memleketi Bingöl. Onunla hemşehri olan, son zamanlardaki popüler bir milletvekili halen Yeşil ile sık sık görüşüyor.

Güneydoğu’da terörle mücadele eden iki grup devlet görevlisi var. Bir grup benim gibi dağda canını vererek vatanına hizmet ediyor. İkinci grup ise dağdakilerin sayesinde bağda bulunan üzümleri topluyor. Bunların hangisi vatanseverlik?

Ben ülkemden kaçmadan mücadeleme devam ediyorum. Mehmet Eymür gibi gidip yurtdışında şirket kurarak ülkemi sevdiğimi iddia etmiyorum.

Marmaris’te Tarık Ümit’e benzeyen ceset bulundu

EMEKLİ Astsubay Hüseyin Oğuz Yeni Aktüel dergisine de şu açıklamaları yaptı:

Marmaris’te görevli bir subay arkadaşım beni arayarak Tarık Ümit’e benzer bir erkek cesedi bulduklarını söyledi. Daha sonra soruşturma kapatılarak ölen kişinin çoban olduğu açıklandı.

Jandarma Genel Komutanı Eşref Bitlis Paşa öldürüldü. O büyük bir komutandı. PKK ile Çekiç Güç arasındaki bağlantıları çözdüğü için uçağı esrarengiz biçimde düşürüldü. Paşa, Çekiç Güç’ün PKK’ya nasıl yardımlarda bulunduğunu operasyonlarla tespit etti. Bundan rahatsızlık duyan Amerikan askeri 17 Aralık 1992’de Çekiç Güç’e bağlı savaş uçakları, kendilerine bildirildiği halde Irak’ın Selahattin kentine gitmekte olan Bitlis Paşa’nın helikopterine taciz uçuşu yaptılar. Paşa’nın ölümü tesadüf değildir.

İzmir’de eşimle birlikte sakin bir hayat yaşıyorum. Yüksekova Çetesi’nin ortaya çıkartıldığı gün eşim bana ‘eğer sen de onlar gibi karanlık işlerin içine bulaştıysan sana hakkımı helal etmem’ dedi. Davamı sonuna kadar götürmemi istedi. O zamandan beri desteğini hiç eksik etmedi.

Eymür: Aynı kareye girmem

ESKİ MİT Kontr-Terör Daire Başkanı olan Mehmet Eymür, dönemine ilişkin ilginç açıklamalarıyla biliniyor. Abdullah Çatlı’nın istihbarat amaçlı kullanıldığını, ancak daha sonra kontrolden çıkıp kendisini bile görevden aldırmak istediğini söyleyen Eymür, Tarık Ümit’in kaçırılmasının ardından Mehmet Ağar’ı arayıp serbest bırakılmasını söylediğini de açıklamıştı. Yeşil’i Öcalan’ı öldürmeye yönelik bir operasyonda kullandığı ileri sürülen Eymür, Mesut Yılmaz onu evini dinletmekle suçladı. Alaaddin Çakıcı’nın yakalanmasından sonra Washington’dan merkeze çağrıldı, Şeker Fabrikaları’na müşavir olarak atandı.

Şimdi otel ve kumarhaneler zinciri sahibi Sudi Özkan’a danışmanlık yapan Eymür, star’a ‘Susurluk’çularla anılmak istemediğini Hüseyin Oğuz’un yarım yamalak bilgilerle medyatik olmaya çalıştığını’ söyledi, Yeşil’in yaşayıp yaşamadığına ise yanıt vermedi.
ÖZKAN TAMİRAK

Kaza yaptı hayatı kaydı

HASAN Gökçe tarihe geçen kamyonun şoförü. Tedbirsizlik ve dikkatsizlik sonucu ölüme sebep olmaktan tutuklandı. Kazada 8’de 6 oranında kusurlu bulundu. 3 yıl hapis ve 945 bin lira ağır para cezasına çarptırıldı. Hapis cezası 6 milyon 420 bin lira ağır para cezasına çevrilen Gökçe ayrıca Hüseyin Kocadağ’ın eşi Kıymet Kocadağ’a da 100 milyon lira tazminat ödemeye mahkum edildi. Cezaevinden çıktıktan sonra yeni kamyonuyla bir kaza daha yaptı. Bugün Denizli’deki evinde hayatını sürdürmeye çalışıyor. Gökçe, yaşadıklarını ‘Bir kaza yaptım, hayatım kaydı. Önce cezaevi ardından geçim sıkıntısı ve katlanarak artan borçlar. Yaşadıklarımız dayanılacak gibi değil’’ diye anlatıyor. Vaad edilen yardımların hiçbirinin kendisine ulaşmadığını söyleyen Gökçe ‘Ya da birileri gerçekten yardım etti, bana ulaşmadı’ diyor.

Hasan Gökçe kamyonunun maliyeye borcu yüzünden bağlandığını anlatırken bu arada aldığı buzdolabının borcunu ödeyemediği için 10 günlük hapis cezası aldığını da söylüyor.

< Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi HIZLI_ANKARALI -- 11 Ekim 2007; 20:11:35 >

Benzer içerikler