Kıl Dönmesi Tedavisi

Anüs bölgesinde görülen hastalıklara dikkat ettiğinizde bazıları daha çok erkeklere özgü olduğu anlaşılmaktadır. Onlardan biride Pilonidal Sinüs olup, daha anlaşılır ismini belirtmek gerekirse Kıl Dönmesi daha çok 15-35 yaş arasında görülmektedir. Bu yaşlarda daha yumuşak olan kuyruk sokumu bölgesi cidi birazda kişinin hata ve ihmalleri ile ortaya çıkmaktadır. Kıl batması ile karıştırılan bu hastalık dikkat edildiğinde aslında insan hayatında risk olmayabilir. Sayfanın devamında korunma yönünde alınacak önlemleri aktaracağız.
Kıl Dönmesi Nedir?

Öncelikle halk arasında hatalı bir bilgiyi düzelterek başlayalım. Kıl dönmesini insanlar uzayan kılların cilt dışına çıkamaması sonucu cilt altına uzaması şeklinde bilmektedir. Bu tamamen yanlış bir bilgi olup, bu duruma kıl batması denmektedir. Tıraş olan erkeklerin yüzünde ve kadınların bacaklarında ağda ve epilasyon sonrası kıl batması görülür. Fakat konumuz bu olmadığı için asıl kıl dönmesi ne olduğuna şimdi bakalım.

Kılların Cilt Altına Girmesidir
Evet değerli arkadaşlar kıl dönmesi problemi %95 kuyruk sokumu bölgesinde görülür ve bu bölgede kıllar cilt altına girmektedir. Cilt altına giren kıllar incelendiğinde büyük oranda saç kılı olduğu görülmektedir. Yani saçlardan dökülen kıllar sırtımızdan kuyruk sokumu bölgesine kaymakta ve oradan oluşturduğu giriş deliği ile cilt altına girmektedir.

Cilt Altında Kapsül Oluşur: Ortaya çıkan giriş deliği sanki diğer kıllara yol gösterircesine yeni kıl ve tüylerin o delikten içeri girmesine neden olmaktadır. Vücudumuz cilt altına giren kıl ve tüylerin yabancı cisim olduğu farkına varıp onları zar ile kaplamakta etrafa zarar vermesini önlemektedir. Hatta öyle ki cilt altında biriken bu kılları salgıladığı bir madde ile yakmayı amaçlar ama bu konuda başarılı olamayıp, aşağıda detaylarını göreceğiniz makat apsesine neden olmaktadır. Yani kıl dönmesi tedavi edilmemesi halinde ciddi zararlara neden olmaktadır.

Kıl Dönmesi Nasıl Anlaşılır?

Tedavisi yapılan hastalar incelendiğinde genelde hep ileri evre olarak gelmektedir. İnsanlar apse problemi olana kadar bu hastalığın farkına varamıyor. Yada utanma problemi nedeniyle doktordan uzak duruyor. Daha ilk andan itibaren bile anlamanızı sağlayacak bazı belirtiler bulunmaktadır.

Giriş Deliği / Delikleri: Sorunun ilk dikkat edilmesi gereken hususu kuyruk sokumu bölgesinde delik yada deliklerin olup, olmadığıdır. Çünkü baş, ense ve sırtımızdan dökülen kıllar bir yada birden fazla giriş deliği oluşturabilmektedir. Aşağıda konuya açıklık getirmek için bir görsel yer almaktadır. İlk belirti olarak kuyruk sokumunda herhangi bir delik olup, olmadığına bakmalısınız. Dikkatli bakıldığında bu delik çok rahat görülüp, aynı zamanda içerisinde kıllar görülebilir.

Kuyruk Sokumunda Şişlik: Bir diğer belirti ise şişlik olduğu söylenebilir. Büyüklüğü bir nohut tanesi kadar olabileceği gibi aynı zamanda yumurta kadar büyüklüğe ulaşabilmektedir. Bu şişliğin nedeni genelde ileri evrede görülen makat apsesi olup, kesinlikle apsenin boşaltılması gerekir. Aksi halde kendisi patlayarak daha sıkıntılı bir sorun olan Anal Fistül hastalığına neden olmaktadır. Zaten apse boşaltılmadan tedavi edilmesi doğru bulunmaz. Önce apse boşaltılması görekir, sonrasında ise 30-60 gün içinde tedavi edilmelidir.

Apse Cilt altında biriken kıllar arttıkça vücut bunları yok etmek için bir salgı aktardığını belirttik, bu salgı kılları imha etme imkanı olmayıp, vücut dışına çıkması gerekir. Genellikle kıl delikleri ve ter bezlerini kullanarak çıkmaktadır. Kullandığı yollarda tıkanık olması halinde çıkamayarak büyük bir sivilceye benzer şişliğe neden olmaktadır. Büyüklüğü portakal kadar olabilmektedir.

Ağrı: İlk başlarda ciddi bir belirtisi olmayan kıl dönmesi artarak apseye neden olması halinde makatta ağrı kaçınılmaz sonuçlardan olacaktır. Fakat bilmenizde yarar gördüğüm bilgilerden birisi makat ağrısı daha çok Anal Hematom (Makatta Pıhtı Toplanması) kabızlık problemine bağlı olarak ortaya çıkan hastalıklardan biri ve en ağrılı makat hastalıklarındandır. O nedenle mutlaka bir doktora muayene olarak sorun teşhis edilmelidir.
Kıl Dönmesi Zararları

Şuana kadar hastalık ve tedavisinden dolay öleni hiç görmedim. Fakat hastalığın ilerlemesi ile birlikte huzurlu bir hayat yaşama imkanı neredeyse kalmayacaktır. Çünkü ilerledikçe apse problemi ortaya çıkacak ve makat bölgesinde oluşan şişlik sizi oturmanıza bile engel olacaktır. Aynı şekilde apsenin patlaması yukarıda da belirtildiği gibi daha kötü sonuçlardan biri olan Anal Fistül problemine neden olmaktadır. Akıntı ve kötü koku yine bezdirici hale gelmektedir.

Kendi Kendine Geçmez Cerrahi Müdahale Gerekir Kıl dönmesi problemi ile karşı karşıya kalan biri için tek çözüm yolu tedavidir. Evresi ne olursa olsun, geç kalınmadan tedavi edilmesi gerekir. Yani tedaviden kasıt cilt altında biriken kıllar çıkarılması gerekmektedir.

Kesin Çözüm İçin Kıl Dönmesi Ameliyatı Önerilir
Evet arkadaşlar açık konuşmak gerekirse bu işin bilimsel ve mantıklı çözümü ameliyat ile olmaktadır. Bu kapsamda günümüze kadar yaklaşık 15 farklı kıl dönmesi ameliyatı geliştirilmiştir. Tüm yöntemlerde amaç cilt altında biriken kılların çıkarılması ve kesinlikle onları saran zar ile çıkarılması gerekir. Aksi halde cilt altına kıl girişi devam edecektir. Bunun için ameliyat kaçınılmaz olacaktır. Burada dikkat etmeniz gereken en başarılı ameliyat yöntemini tercih etmektedir. Günümüzde en çok tercih edilen yöntemlerden biri Mikro Sinüsektomi yöntemi diyebilirim.

Mikro Sinüsektomi Ameliyatı Nedir, Nasıl Yapılır?

Kıl dönmesi ameliyatı olarak önerdiğimiz ve uyguladığımız yöntemlerden birisi Mikro Sinüsektomidir. Bascom ameliyatının geliştirilmiş hali olup, klasik yöntemlere göre bir çok alanda avantajı olduğu söylenebilir.

Öncelikle nasıl yapıldığına bakalım, devamında öne çıkan avantajları görürüz.

2 cm alanda yapılan kesi ile yapılmaktadır. Yani mucizevi bir uygulama denebilir. Çünkü klasik yöntemlerde kesi oranı 30 cm’ye yaklaşabilmektedir. En fazla 2×2 cm alanda yapılan kesi ile cilt altındaki kıllar onları saran kapsül ile birlikte çıkarılmaktadır. Bu noktadan sonra estetik dikiş ile dikilerek işlem 10 dakika bile sürmeden tamamlanmaktadır. Normalde klasik ameliyatlarda çok belirli bir iz kalırken Mikro Sinüsektomi yönteminde ameliyat olduğu bile kolay kolay belli olmaz.

Narkoz ve Hastanede Yatmak Gerekmez
En güzel yönlerinden biri Mikro Sinüsektomi sadece 10 dakika içinde yapılan bir yöntem olup, ameliyathane ortamı gerekmez. Genel anestezi (narkoz) gerekmediğinden kişi hastanede yatmasına gerek yoktur. Tedavi sonrası 10-15 dakika dinlendikten sonra son bir kontrol edilip, evine, işine dönebilmektedir. Kişinin yanında refakatçi olmasına gerek yoktur.

Pansuman Uygulaması Gerekmez
Klasik ameliyatlarda hasta günlük pansuman yaptırması gerekmektedir. Mikro Sinüsektomi uygulamasında ise hasta kesinlikle böyle bir ihtiyacı olmayacaktır.

Tekrarlama İhtimali Yok Denecek Kadar Az
Klasik ameliyatlar sonrası tekrarlama ihtimali %40-%50 arası olurken Mikro Sinüsektomi uygulamasında ise %3 ile %7 arasında yani oldukça düşük bir risk teşkil etmektedir.

Benzer içerikler