Şimdi Ara

***Kene***

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
49
Cevap
0
Favori
10.343
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • (Bu konu farz oldu arkadaşlar.Ölüm olayları da bunu destekler nitelikte...)

     ***Kene***


    Kene

    Kene (Ixodoidea), eklem bacaklıların örümceğimsiler (Arachnida) sınıfından kan emici ve gözsüz bir dış parazittir. İnsan, koyun, köpek, kedi, deve gibi canlıların derilerine yapışarak kanlarını emer. "Asıl kene" olarak bilinir.

     ***Kene***

    (Kanı emen kene orijinal halinden onlarca kat daha büyür)

    Ayrı eşeylidir ve yumurta ile çoğalır. Dişi yumurtalarını yaprak, çöp veya hayvan kılları arasına bırakır. Gelişimlerinde metamorfoz vardır. Yumurtalarından üç çift bacaklı larvalar çıkar. Bunlar bir pupa devresi geçirerek 8 bacaklı nimfalara (tam gelişmemiş yavrular) dönüşürler. Nimfalar da bir pupa safhası geçirdikten sonra ergin hale gelirler. Larva ve nimfalar genellikle kertenkeleler üzerinde, erginler ise insan, koyun, sığır, köpek gibi memeliler üzerinde parazit yaşarlar.

    Vücutları başla kaynaşmış bir göğüs ve torba biçimli dişi 11-12 mm'ye kadar sişer. Erginlerinde dört çift bacak bulunur. Bacakların uçlarında çengeller ve vantuzlar vardır. Deriye rahatça yapışarak hortumlarıyla kan emerler. İyice şiştikten sonra kendilerini yere atarak konaklarından uzaklaşır, ot veya ağaçlara tırmanırlar. Ön ayaklarının uçları dokunma ve koku alma için özelleşmiştir. Ormanlarda bulunduğu ağacın altından bir hayvan geçtiği takdirde üzerine düşüp derisine yapışır ve etine hortumunu sokarak kanını emer. İlk iki bacak çifti öne, son iki çifti geriye yönelmiştir. Bugün 889 [1] kene türü bilinmektedir. Kenelerin hepsi zararlı, parazit ve kör değildir. Sığır ve köpek kene türleri gözlüdür. İnsan ve ehil hayvanlarda parazit yaşayanlar çeşitli hastalık mikroplarını bulaştırdıklarından sağlık bakımından zararlıdır ve bir çok bakteri de üretmektedir.

     ***Kene***

    (Bir erkek kenenin büyüklük kıyaslaması)

    Kenenin Çıkarılması

    Kan emen bir keneyi deriden söküp atmak hastalık bulaşma riskini artırdığından oldukça tehlikelidir. Çünkü çıkarılmaya çalışılan kene midesinde bulunan, mikrop ve bakterilerle dolu kanı tekrar geriye bosaltır.


    Kene Penseti

    Batı avrupa ülkelerinde halk kene ve keneden bulaşan hastalıklar konusunda oldukça duyarlıdır. Bu yüzden kenenin zararsızca çıkarılmasını sağlayan özel bir penset geliştirilmiştir. Bu aracın ülkemizde piyasada olup olmadığı bilinmemektedir.

     ***Kene***

    (Kene Penseti)

    Kene Kaşığı

    Keneye bağlı hastalıkların en yaygın olduğu ülkelerden olan Amerika'da keneyi döndürmeden kolayca ve güvenli bir şekilde çıkarmaya yarayan özel bir kaşık geliştirilmiştir kene kaşığı. Bu araç özel şekli sayesinde ulaşılması güç olan kasık ve eklem yerleri gibi bölgelere yapışan kenelerin kolayca çıkarılmasını sağlar.

     ***Kene***

    (Kene kaşığı)

    Acil durumda çıkarma

    Kene'yi kesinlikle kendiniz çıkarmaya çalışmayın ve en kısa sürede uzman bir sağlık görevlisi tarafından çıkarılmasını sağlayın.

     ***Kene***

    (Kene ısırığına hedef olmuş cildin görünümü)

    Eğer herhangi bir sağlık kuruluşuna ulaşma imkanınız yoksa, şu adımları izleyin:

    1) Kenenin üzerine kimyasal madde dökmeyin, bunu yaparsanız kene rahatsız olup sizi bırakabilir fakat bu esnada emdiği kanın bir kısmını kusar, midesinden gelen tehlikeli virüs ve mikroplar vucudunuza bulaşır.

    2) Ucu ince bir cımbız yardımıyla, kenenin vucudunuza en yakın noktasından(kan emdiği hortum) nazikce ve sağlam bir şekilde kavrayın. (Sakın kenenin vucuduna dokunmayın, bu emdiği kanı geri boşaltmasına yol açar.)

    3) Yavaşca, sallamadan ve çevirmeden, düz bir biçimde keneyi çekin.

    4) Kene çıktıktan sonra ısırılan yeri alkol, yoksa sabun ile temizleyin.

    5) Keneyi uygun bir şekilde saklayın. Gerekirse tanımlama için gerekli olabilir. Keneyi öldürmek için ezmeyin, patlamasına neden olabilir.

    6) En yakın zamanda bir sağlık kuruluşundan yardım isteyin, kontrol yaptırın.







  • Bu kene vakalari , neden birkac senede bu kadar artti acaba, önceden bu sekilde haberler ciktigini hatirlamiyorum. Cok ilginc bence.
  • Kuş gribi gibi oldu buda...
  • Kesin bir tedavi yöntemi henüz bulunamasa da destekleyici tedavi yöntemleriyle hastalıkla mücadele edilebiliyormuş.

    Rastlanılan vaka sayısı ve ölümlerle ilgili bir tablo buldum:

     ***Kene***


    Virüsün bulaştığı hastaların ölüm oranları yaklaşık %5-6 civarlarında görünüyor. Paniğe kapılacak kadar ölümcül bir virüs değil. Tabi elbette tedbirli olmakta fayda var.
  • kırım kongo hastalıklı keneler göçmenkuşları ile geliyor ülkemize
  • quote:

    Orjinalden alıntı: eDDiè

    Bu kene vakalari , neden birkac senede bu kadar artti acaba, önceden bu sekilde haberler ciktigini hatirlamiyorum. Cok ilginc bence.

    Tavuklar itlaf edildiği için.
  • ════════════════════════════════════════
    Kırım Kongo Kanamalı Ateşi tehdidi başladı
    ════════════════════════════════════════


    Sağlık Bakanlığı, özellikle ilkbahar-yaz aylarında ortaya çıkan ve keneler yoluyla bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşinin (KKKA) görüldüğü yerlerde halkı bilgilendirme çalışmalarına hız verdi.

     ***Kene***


    ANKARA - Kırım Kongo Kanamalı Ateşinin (KKKA) daha fazla görüldüğü Çorum, Tokat, Amasya, Sivas, Çankırı ve Yozgat gibi illerde hastalıktan korunma yolları konusunda halkı bilgilendirici broşür dağıtılırken uyarıcı afişler asılıyor.

    Bu yıl testlerle doğrulanan 5 vaka bulunduğunu, tedavi gördüğü Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde hayatını kaybeden Nuriye Başaran’dan alınan kan örnekleri üzerindeki inceleme Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezindeki devam ettiği için ölüm nedeninin henüz doğrulanmadığını ifade eden Sağlık Bakanlığı yetkilileri, “Sağlık ekipleri şüpheli vakaların bulunduğu yerleri kontrol altında tutarak halkı bilgilendiriyor” şeklinde konuştular.

    “TÜM HALKIMIZ DİKKATLİ OLMALI”
    Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Kliniği Şefi Prof. Dr. Mehmet Taşyaran, daha çok kuzey ve orta bölgelerde rastlanmakla birlikte git gide güney bölgelerde de vakalar görüldüğünü belirterek, “Vatandaşlarımız tüm ülke genelinde dikkatli olmalı” dedi.

    Tedavide ağızdan alınan “ribavirin” etken maddeli ilacın ölüm oranı üzerinde bir etkisinin olmadığını kaydeden Taşyaran, sözlerini şöyle sürdürdü:
    “Tedavinin özünü destek tedavisi oluşturuyor. Ölümü azaltan zamanında yapılan destek tedavisidir. Bu tedavi sırasında gerekirse kan veriliyor, böbrek yetmezliği gelişirse hemodiyaliz uygulanıyor ya da hasta solunum cihazına bağlanıyor. Bu nedenle vatandaşlarımızın sağlık kuruluşuna zamanında başvurmasının önemi büyük.”

    Dünyada bu hastalıktan ölüm oranının yüzde 10, Türkiye’de ise yüzde 5 civarında olduğunu anlatan Taşyaran, hastalığın belirtilerini şöyle anlattı:
    Hastaların yüzde 90’ı hafif bir klinik seyir gösterir. Hastalık ateş, halsizlik, kas ağrıları, baş ağrısı, iştahsızlık, bulantı, kusma, bazen de ishal gibi belirtilerle ortaya çıkar.
    • İlerleyen safhalarda ağız ve deride kanamalar görülebilir.
    • Ağır seyirli hastalarda bu bulgular daha şiddetli olurken, kanamalar ön plana çıkabilir.
    • Bu belirtiler keneyle temas olması halinde 1-3 gün, hastalıklı kan veya dokuyla temas halinde ise 3-13 gün arasında ortaya çıkar.


    KİMLER RİSK ALTINDA
    Virüsün insanlara genellikle virüsü taşıyan kenenin ısırmasıyla bulaştığını bildiren Taşyaran, bunun dışında viremik dönemdeki (kana karışma) hayvanın kan ve dokularıyla temas halinde de bulaşma olabileceğini söyledi.

    Bu açıdan veteriner hekimler, kasaplar ve hayvanlarla uğraşanların risk altında olduklarını ifade eden Taşyaran, “Ayrıca kenelerin bulunduğu alanlarda çalışanlar, piknik yapanlar, avcılar da risk altındadırlar. Piknik mevsiminin başladığı bu günlerde vatandaşlar örtü olmadan çimenlerin üzerine oturmamalıdır. Sağlık çalışanlarına da hastanın kanı ya da enfekte dokuyla temas halinde bulaşma olabilir” diye konuştu.

    KORUNMA YOLLARI
    Taşyaran, KKKA’dan korunma yollarıyla ilgili de şunlara dikkati çekti:
    • Hastalığın hava yoluyla bulaştığına dair elimizde bir bulgu yok. Ancak, hastalarla temas halinde olanlar mutlaka gerekli önlemleri almalı.
    • Hayvanların kanı, dokusu veya diğer vücut sıvılarıyla temas sırasında da gerekli korunma önlemleri alınmalı.
    • Keneler yumurta dönemleri hariç, bütün biyolojik evrelerinde insanlardan kan emebilir. Hem mera hem de mesken keneleri gelişmelerini sürdürebilmek ve nesillerini devam ettirebilmek için konakçılarından kan emmek zorundadır. Özellikle insanların da aralarında bulunduğu konakçılar kenelerden uzak durmalı ve kan emmeleri engellenmelidir.
    • Kenelerin bulunduğu alanlardan mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Hayvan barınakları veya kenelerin yaşayabileceği alanlarda bulunanlar vücutlarını belirli aralıklarla muayene etmeli, vücuda yapışmamış keneler dikkatle toplanıp yok edilmeli, yapışan keneler ise ezilmeden ve ağız kısmı koparılmadan alınmalıdır.
    • Piknik yapmak amacıyla su kenarları ve otlak yerlere gidenler döndüklerinde mutlaka üzerlerine kontrol etmeli, kene bulurlarsa usulüne uygun biçimde vücutlarından uzaklaştırmalıdır.
    • Çalı-çırpı ve gür ot bulunan yerlerden uzak durulmalı, bu gibi yerlere çıplak ayakla veya kısa giysilerle girilmemelidir.
    • Orman işçileri gibi bu gibi yerlerde çalışmak zorunda olanlar lastik çizme giymeli, pantolonlarını çoraplarının içine sokmalıdır.
    • Hayvan sahipleri hayvanlarını ve bunların barınaklarını kenelere karşı aşılatmalı ve korunaklı hale getirmelidir.
    • Gerek insanları, gerekse hayvanları kenelerden koruyan böcek kovucular kullanılabilir. Bunlar cilde sürülebildiği gibi elbiselere de emdirilebilir.


    “HASTALIĞIN AŞISI YOK”
    Taşyaran, KKKA’ya karşı bugün için insanlarda kullanılan bir aşının bulunmadığını bildirdi.

    Risk altındaki kişilerin vücutlarını sık aralıklarla kontrol etmelerinin önemine işaret eden Taşyaran, “Kene bir cımbızla deriye yapıştığı yerden tutulup, sağa sola oynatılarak çivi söker gibi çıkarılmalıdır” dedi.

    Vücut üzerindeki kenelerin öldürülmemesi ve patlatılmaması gerektiğini kaydeden Taşyaran, bunları vücuttan uzaklaştırmak için üzerlerine sigara basmak ya da kolonya ve gazyağı gibi maddeler dökmenin de çok yanlış olduğunu bildirdi.

    Kenenin çıkarıldığı yerin su ve sabunla temizlenmesi gerektiğini ifade eden Taşyaran, “Kene vücuttan ne kadar kısa sürede çıkarılırsa risk de o kadar azalır” diye konuştu.

    HANGİ AYLAR RİSKLİ
    Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zati Vatansever de, hastalık riskinin Mayıs-Haziran gibi ortaya çıktığını, Temmuz ayında bu riskin arttığını, Eylül gibi de sona erdiğini bildirdi.

    Vatansever, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi virüsünün ana taşıyıcısının “Hyalomma margitarum margitarum” adı verilen kene türü olduğunu belirtti.

    Bu kenelerin “Gömlek değiştirme” denilen, “larva”dan “nimf” evresine geçişlerinin, tavşan ve kirpi gibi küçük yabani hayvanlarla yerden beslenen karga, keklik ve sığırcık gibi kuşlar üzerinde olduğunu belirten Vatansever, kenelerin bu hayvanlardan belirli bir süre kan emdikten sonra, doymuş nimfe dönüşerek yere düştüklerini kaydetti.

    Bunların çevre şartlarına bağlı olarak 4-20 gün arasında gömlek değiştirerek aç erişkin hale geldiklerini anlatan Vatansever, aç erişkin kenelerin toprakta veya bodur bitkiler altında gizlenerek etraflarından kan emebilecekleri büyük bir konak (domuz, sığır, koyun veya at) aradıklarını söyledi.

    Uygun konak bulan yetişkin kenelerin 9-14 gün boyunca kan emerek çiftleştiklerini belirten Vatansever, doyan dişi kenelerin toprağa düşerek yumurta bıraktıktan sonra öldüklerini bildirdi.

    Kenelerin uçmadığını, sıçramadığını, havadan düşmediğini ve tutundukları konağı bırakıp başka bir konağa gitmediklerini bildiren Vatansever, hyalomma soyundaki kenelerin konaklarına yerden veya kısa bitkilerin üzerinden geldiklerini söyledi.

    Vatansever, kenelerin larva ve nimf aşamasını geçirdiği tavşan ve kirpiyle yerden beslenen kuşların dolaştığı alanlarda, potansiyel aç erişkin kenelerle karşılaşma riski bulunduğu, bu nedenle söz konusu yerlerden uzak durulması gerektiğinin altını çizdi.







  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Kedi uzaklaştırıcı sprey
    8 yıl önce açıldı
    Böcek ısırığı
    4 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  •  ***Kene***

     ***Kene***

     ***Kene***





  • ═══════════════════════════
    Keneler ölüm saçıyor.
    ═══════════════════════════

    Vücuda yapışmış kene kesinlikle öldürülmemeli, patlatılmamalı ve üzerine alkol ya da gazyağı gibi bir maddeler dökülmemeli. Uzmanlar uyarıyor; aksi halde kene, mikrobu vücuda daha kolay bulaştırır ve ölüme neden olur.
     ***Kene***

    Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığının bir ilacı veya aşısı olmadığı için kenelerin ölüm saçtığını söyleyen Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, kenelerden korunmanın büyük önem taşıdığını söyledi.

    Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, son günlerde kene ısırması ve ona bağlı olarak KKKA hastalığı ile ölümlerinin gündeme geldiğini söyledi. Kenelerin otlak, çalılık, ormanlık ve kırsal alanlarda yaşayan küçük oval, 6-8 bacaklı, uçamayan böcekler olduğunu ifade eden Yorulmaz, Mayıs-Ekim ayları arasında kenelerin insan ve hayvanlardan kan emerek hayatlarını sürdürmek zorunda oldukları için, neden oldukları hastalıkların da arttığını belirtti.

    Kenelerin insanlara ölümcül olabilen KKKA hastalığını bulaştırdığını anlatan Yorulmaz, “Mikrobu taşıyan kene, insanı ısırdıktan 1-9 gün sonra bu hastalık ortaya çıkmaktadır. Ayıca bu hastalık mikrobu taşıyan hayvanların kanı, eti ve hasta insanların kanı ve balgamı ile de bulaşabilmektedir” dedi.

    Hastalığın ani ortaya çıkan ateş, baş ağrısı, halsizlik, cilt içinde kanama, bazen kusma, karın ağrısı, ishal, yüz ve göğüste kırmızı döküntüler ve gözlerde kızarıklık, gövde, kol ve bacaklarda morluklar şeklinde belirti gösterdiğini ifade eden Yorulmaz, ayrıca sıklıkla burun kanaması, dışkıda ve idrarda kan şeklinde görülebildiğine dikkati çekti.

    Hastalığın daha çok hayvancılık yapılan nem, orman ve otlakların bulunduğu yerlerde görüldüğünü bildiren Yorulmaz, şunları söyledi: “Bu hastalığın bir ilacı veya aşısı olmadığından, korunma çok büyük önem taşımakta. Hastalık kenenin yaşadığı yerlere giden herkeste görülebilmekle birlikte, çiftçilik ve hayvancılık yapanlarda, çobanlarda, mezbaha ve kasapta çalışanlarda, veterinerlerde, avcılarda kamp yapanlarda ve bunların eş ve çocuklarında daha sık görülmektedir.”

    HASTALIKTAN KORUNMAK İÇİN

    Prof. Dr. Yorulmaz, hastalıktan korunmak için kenelerin yoğun olabileceği çalı, çırpı, su kenarı ve gür otların bulunduğu alanlarda çıplak ayakla dolaşmamak ya da şort, kısa kollu gömlek ya da tişört gibi kısa giysiler giymemek, pantolon paçalarını çorapların içine sokmak ve dönüşte mutlaka vücudu kene yönünden kontrol etmenin gerektiğini belirtti. Kırlara, pikniğe ya da tarım amacı ile giderken yapışan keneleri rahat görebilmek için açık renk elbise giymek, böcek kaçırıcı ilaçlar sürmek, çalılık ve yüksek otlu alanlardan uzak durmak, yere oturmak istenirse toprak ya da çim üzerine örtü serildikten sonra oturmak gibi konulara dikkat edilmeli.

    Prof. Yorulmaz, kenenin yaşayabileceği yerlerin, keneye karşı ilaçlanması, bu mümkün değilse, piknik amaçlı olarak kullanılmasının yasaklanması gerektiğini bildirdi. Prof. Yorulmaz, İnsan ve hayvanların kanları ve diğer salgıları ile de bulaşma olabileceğinden bu gibi maddelere çıplak elle dokunulmaması gerektiğine işaret etti.

    Keneden korunmak için, hayvan sahiplerinin, hayvanlarını, hayvan barınaklarını kenelere karşı ilaçlamalarını, ahırlardaki çatlak ve yarıkları tamir ederek ve sık sık kireçle badana yaparak kene barınmayacak hale getirmesini isteyen Yorulmaz, şunları kaydetti: “Kene ısırdığında derhal bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı kenenin bu kurumlarda sağlık personelince çıkarılması istenmelidir. Bu mümkün değilse, ince uçlu bir cımbız ile çıkartan kişinin eline temas ettirmeden, kene deriye en yakın gövde bölgesinden tutularak, eğip bükmeden, yavaşça ve nazik bir şekilde, tüm vücut parçaları çıkarılıncaya kadar, düz olarak çekilerek çıkartılmalıdır. Kene çıkarıldıktan sonra, eller su ve sabunla ya da alkolle yıkanmalı, kenenin ısırdığı bölge alkolle veya deterjanlı su ile temizlenmelidir. Vücuda yapışmış kene kesinlikle öldürülmemeli, patlatılmamalı ve kenenin üzerine bir alkol gazyağı gibi bir madde dökülmemelidir. Aksi halde kene, mikrobu vücuda daha kolay bulaştırmaktadır.”






  • ════════════════════════════════════════
    Keneler gama ışınları ile kısırlaştırılacak
    ════════════════════════════════════════


    Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığında yaşanan patlama Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nu (TAEK) da devreye soktu. Kurum, hastalığa neden olan keneleri, gama ışınları ile kısırlaştırarak, yumurta gelişimini engellemeyi planlıyor.

     ***Kene***


    Sıcakların artmasıyla birlikte yeniden gündeme yerleşen kene ısırması kaynaklı Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı için Sağlık Bakanlığına, sürpriz bir kurumdan destek geldi. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK), hastalığın kaynağı olan kenelerin doğadaki popülasyonlarını durdurmak için gama ışınlarının kullanıldığı bir yöntem geliştirdi.

    TAEK’in geliştirdiği yöntemin iki aşaması var. Öncelikle hastalığın yoğun görüldüğü bölgelerde toplanacak kenelere, laboratuvarda gama ışınları verilerek üreme yeteneklerine müdahale edilecek. Bu yönteme “steril böcek” tekniği adı veriliyor.

    Steril keneler, yeniden doğaya bırakılacak. Doğadaki cinsleri ile çiftleştiğinde ise çıkan yumurtalar gelişimini sürdüremeyecek. Böylece kene popülasyonu önce azaltılacak sonra da yok edilecek. Bu proje ile ilgili TAEK labaratuarlarında yapılan ilk çalışmalardan başarılı sonuçlar alındı. İlerleyen aşamalarda sonuçlar, KKKA hastalığının görüldüğü pilot bir bölgede tekrarlanarak, bölgedeki kene popülasyonunun durumu takip edilecek.

     ***Kene***


    Kurum uzmanları, bu yöntemin tek zorluğunun, popülasyonun büyümesini önleyecek miktarda kenenin doğadan toplanması olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, başarılı olması halinde sonuçların ancak 4-5 yıl içinde alınabileceğini ifade ediyorlar.

     ***Kene***








  • ══════════════════════════════════════════
    Kene ısırığında ne yapalım?
    ══════════════════════════════════════════


    “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi” hastalığının kesin bir tedavi yöntemi olmaması nedeniyle hastalığın kontrolünde korunma faktörleri büyük önem taşıyor.

     ***Kene***


    Uzmanlar piknik sezonunun başlaması sebebiyle son günlerde çocuklarda görülen kene ısırması vakalarında artış olduğuna dikkat çekerek ebeveynleri uyarıyor.

    Dünyada ilk kez 1944 yılında Kırım’da saptanan ve daha sonra 1956 yılında Kongo’da görülen “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi” (KKKA) hastalığına karşı alınabilecek önlemler konusunda Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Pediatri Bölümü, “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi” hastalığının kene tarafından ısırılma ile “Nairovirus” adı verilen bir RNA virüsünün vücuda girmesiyle oluştuğunu ifade ediyor.

    Uzmanlar, bazı durumlarda virüsü taşıyan canlıların kanı veya vücut salgılarıyla temas sonucu hastalığın bulaşıcı risk taşıyabileceğini de belirtiyor. 30 kadar farklı kene türünün virüs taşıyabildiğini söyleyen uzmanlar, “Nairovirus” virüsünü çoğunlukla “Hyalomma” cinsi kenelerin taşıdığını açıklıyor.

    Uzmanların verdiği bilgiye göre; kene ısırması sonucu birkaç -en geç 9- gün sonra, virüsü içeren kan veya vücut salgılarıyla temastan genellikle 5-6 -en geç 13- gün sonra hastalık belirtileri görülüyor. Hastalık ateş, üşüme, titreme, yaygın kas ağrıları, iştahsızlıkla başlayıp; bulantı kusma, ishal gibi şikâyetlerle kendini gösteriyor. İlk günlerde yüz boyun ve göğüste cilt içi kanamaları, gözlerde kızarıklık ile kollarda bacaklarda morluklar oluşabiliyor. Hastalık nedeni ile burun idrar ve bağırsaklarda kanamalar da görülebiliyor. Karaciğer yetmezliğinin de gelişebildiği vakaların yaklaşık %30’u ölümle sonuçlanıyor. Hastalığın genellikle 2. haftasında ölüm vakaları meydana gelmekle beraber; iyileşme de hastalığın 9. ve 10. günlerinde gerçekleşiyor.

    VKV Amerikan Hastanesi Pediatri Bölümü Uzmanı Dr. Gülsemin Güloğlu, kanda virüse karşı oluşan antikorların gösterilmesiyle tanı konduğunu; bu antikorların, virüsün alınmasından sonra 6. günden itibaren kanda belirdiğini ifade ediyor.

    Ayrıca diğer laboratuvar tetkiklerinde karaciğer enzimlerinde yükselme ile kanama testlerinde bozukluk görülebileceğini belirtiyor. Uzmanlar, hastalık ile ilgili açıklamalarına şöyle devam ediyor: “Hastalığın belirli bir tedavisi yoktur. Kan ve kan ürünlerinin verilmesi gibi destek tedavi yöntemleri uygulanmaktadır. Dr. Gülsemin Güloğlu, kenenin vücuttan çıkartılması için profesyonel yardım gerektiğinin altını çiziyor.

    Dr. Gülsemin Güloğlu, “Özel pensetler yardımı ile kene bütün olarak vücuttan çıkartılmaya çalışılmalıdır. Eter veya başka bir anestezik madde kullanılarak kenenin çıkartılması tercih edimemelidir. Kene ısırığı sonrasında hemen koruyucu bir antibiyotik kullanılmaya başlanmasına gerek yoktur. Ancak kişi, ısırık sonrası 10 gün süreyle ateş yüksekliği açısından dikkatle izlenmelidir. Ateş yüksekliği veya başka herhangi bir klinik belirti durumunda zaman kaybedilmeden sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.” dedi.

    “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi” hastalığının kesin bir tedavi yöntemi olmaması nedeniyle hastalığın kontrolünde korunma faktörlerinin büyük önem taşıdığını belirten uzmanlar, korunma yöntemlerini şu şekilde sıralıyor:

    • Kırsal alanlarda çalışan ve hayvancılıkla uğraşanlar, pantolon paçalarını çoraplarının içine sokmalı,
    • Böcek uzaklaştırıcı ilaçlar vücuda veya kıyafetlere uygulanmalı,
    • Hayvandan kene çıkarmaya çalışırken eldiven kullanılmalı,
    • Kırsal alanlarda bulunduktan sonra vücut, kene açısından dikkatle incelenmeli,
    • Vücuda kene yapışması durumunda bir sağlık kuruluşuna başvurulmalı.









  • Bu şey bize itten köpekten daha fazla zarar veriyor.
    Ne meymenetsiz bir yaratık?
  • Ya bu cumartesi çocukları pikniğe götürecektik korkuttunuz şimdi bizi. Gitmesek mi acaba.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: zengin_47

    Ya bu cumartesi çocukları pikniğe götürecektik korkuttunuz şimdi bizi. Gitmesek mi acaba.


    ...

    Ben korkudan ormanlık alanlara gitmez oldum zengin abi.Size de tavsiye ederim valla.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: F22 Raptor

    Bu şey bize itten köpekten daha fazla zarar veriyor.
    Ne meymenetsiz bir yaratık?


    Öyle deme Allah'ın yarattığı her mahlukatın bir hikmeti vardır.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: spawn34


    quote:

    Orjinalden alıntı: F22 Raptor

    Bu şey bize itten köpekten daha fazla zarar veriyor.
    Ne meymenetsiz bir yaratık?


    Öyle deme Allah'ın yarattığı her mahlukatın bir hikmeti vardır.


    Kene için zannetmiyorum.
  • ne igrenc bisey bu ya
  • 'Katil kene'nin hakkından 'yokedici çekirge' gelecek!

    Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Miktad Doğanlar, Amanos Dağları'nda bulunan ve bir yıl yaşayıp 100 civarında yumurta bırakan çekirge ailesinden endemik bir böceğin günde 20 civarında kene yediğini tespit ettiklerini, bunun keneyle mücadelede değerlendirilmesi gerektiğini bildirdi.

    Prof. Dr. Doğanlar, Amanoslar'da buldukları ''parşömel kanatlılar'' olarak adlandırılan endemik tür üzerinde 2005 yılından bu yana araştırma yaptıklarını, kene ile beslenen bu böceğe Amanos ile özdeşleşmesi için ''Eremiaphila Dagi'' adını verdiklerini söyledi.

    Böcekleri, yaban keçisi, sığır, koyun, at gibi hayvanların üzerinden alarak topladıkları diğer böcekler ve kenelerle aynı ortama koyduklarını ifade eden Prof. Dr. Doğanlar, ''Bu böceklerin sadece kenelerle beslendiğini tespit ettik. Araştırmada yetişkin bir böceğin günde 20'ye yakın keneyi yediğini gözlemledik'' dedi.

    ''Kene yok edici çekirge'' ile ilgili araştırmalarını genişlettiklerini bildiren Prof. Dr. Doğanlar, bu böceklerin yaklaşık bir yıl yaşadığını ve kışı yumurtada geçirdiklerini söyledi.

    Son yıllarda kenelerin neden olduğu Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı'ndaki artışa dikkati çeken Prof. Dr. Doğanlar, şöyle devam etti:

    ''Amanoslar'ın yüksek kesimlerinde bulunan böceğin popülasyonu oldukça fazla. Bir yıl yaşayan bu böcekler, yaklaşık 100 yumurta bırakıyor. Bu yumurtalar kafeslere alınarak ve zamanı geldiğinde de kenelerin yoğun olarak görüldüğü yerlere bırakılabilir.

    Nisan ve Ağustos ayları arasında yumurtadan çıkan ve kısa sürede ergin hale gelen böcekler, keneleri yiyerek yok ederler. Böylece Kırık Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı ile etkin bir şekilde biyolojik yolla mücadele gerçekleştirilir.''




  • sanki biri veya birileri ülkemize kasıtlı yayıyor bu keneleri diye düşünmeden edemiyorum. bakınız çin sars virusu. eskiden pek bilen yoktu çünkü bu tip şeyleri. bende de ne komplo teorileri var yahu.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: kaotika


    quote:

    Orjinalden alıntı: spawn34


    quote:

    Orjinalden alıntı: F22 Raptor

    Bu şey bize itten köpekten daha fazla zarar veriyor.
    Ne meymenetsiz bir yaratık?


    Öyle deme Allah'ın yarattığı her mahlukatın bir hikmeti vardır.


    Kene için zannetmiyorum.


    @kaotika hocam, sakın yanlış anlamayınız fakat (sözüm meclisten dışarıdır) b.k böceği bile bir işe yararken, kenenin de yaptığı, kurduğu bir denge mutlaka vardır.Doğal denge için hepsi şart...




  • 
Sayfa: 123
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.