Şimdi Ara

KAST TEŞKİLATI TAM OLARAK NEDİR?

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
15
Cevap
0
Favori
1.282
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • projem var da bulamadım...



    _____________________________
  • kardeş googleden aramayı denersen daha iyi olur..

    kast sistemi
    _____________________________
  • Kast sistemi tam olarak bir coğrafyada yaşayan topluluğun uygarlaşıp savaşçı kimliğinin kaybetmesine engel olmak amacıyla uydurulmuş bir şeydir.Şöyleki Hindistan tarih boyunca çok sık istilaya uğramıştır.Bunun sebebi iklimi ve coğrafyası sebebiyle buraya gelenlerin yerleşik hayata geçip savaşmayı unutmasıdır.Bu sebeptendir ki yeniden dirilişe inanana Hintliler insanları sınıflara ayırıp insanın doğuştan gleen sınıfının ancal diğer hayatında değişebileceğini belirten bir anlayış getirdiler.Burada tabii ki bir sınıf asker sınıfıydı.Sonuçta bahsettiğim anlayış düzenine kast denir
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: hayalciruh

    Kast sistemi tam olarak bir coğrafyada yaşayan topluluğun uygarlaşıp savaşçı kimliğinin kaybetmesine engel olmak amacıyla uydurulmuş bir şeydir.Şöyleki Hindistan tarih boyunca çok sık istilaya uğramıştır.Bunun sebebi iklimi ve coğrafyası sebebiyle buraya gelenlerin yerleşik hayata geçip savaşmayı unutmasıdır.Bu sebeptendir ki yeniden dirilişe inanana Hintliler insanları sınıflara ayırıp insanın doğuştan gleen sınıfının ancal diğer hayatında değişebileceğini belirten bir anlayış getirdiler.Burada tabii ki bir sınıf asker sınıfıydı.Sonuçta bahsettiğim anlayış düzenine kast denir


    Bahsetttiğin kast sisitemi değil

    Neden BEN kast sisitemini benimsemiyorum SENDE BENİMSEMESEN İYİ OLUR

    Sadece bu fazlası yok
    _____________________________
    [drahte1905 | Cennetlik Zebani] love me or hate me, i promise it won't make me or break me.[/right]




  • quote:

    Orjinalden alıntı: hayalciruh

    Kast sistemi tam olarak bir coğrafyada yaşayan topluluğun uygarlaşıp savaşçı kimliğinin kaybetmesine engel olmak amacıyla uydurulmuş bir şeydir.Şöyleki Hindistan tarih boyunca çok sık istilaya uğramıştır.Bunun sebebi iklimi ve coğrafyası sebebiyle buraya gelenlerin yerleşik hayata geçip savaşmayı unutmasıdır.Bu sebeptendir ki yeniden dirilişe inanana Hintliler insanları sınıflara ayırıp insanın doğuştan gleen sınıfının ancal diğer hayatında değişebileceğini belirten bir anlayış getirdiler.Burada tabii ki bir sınıf asker sınıfıydı.Sonuçta bahsettiğim anlayış düzenine kast denir

    Diğer ülkeleri işgal etmenin daha kolaya indirilmesi için uydurulan bir şeymiş gibi geldi bana..
    Çokmu fazla anti-emperyalist oldu..
    _____________________________
    a




  • Valla drahte 1905 kusura bakma ama dediklerinden hiçbir şey anlamadım.Daha açıklayıcı olur musun?
    İnsnalar oluşuma ve gerekçelerine inanmayabilir ama gene de reddetmek için Hint tarihi ve felsefesi az biraz bilmek lazımdır
    _____________________________
  • Hintlilerin Öldükten Sonra Dirilmelerini Konu Alır Köleysen Köle Olarak Geri Gelirsin Sınıf Atlayamazsın Asilsen ASil Ölür Asil Doğarsın Yada Asilsen Öldükten Sonra Ne olacağın Meçhul Gibi Birşey Ama Sadece köle Doğdun köle Gidersin Gibi
    _____________________________
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
  • teşekkür ederim arkadaşlar bu arada google ın ne olduğunu ve nasıl kullanılması gerektiğini biliyorum. ordan aramak zaten buraya yazmaktan daha kolay eger bulabilsem buraya yazmazdım
    _____________________________
  • bende hayalciruh'un dediği gibi biliyorm

    + sınıflar arasında evlilik olmuyo die hatırlıyorum
    _____________________________
  • quote:

    Orjinalden alıntı: everythingbutthegirl

    teşekkür ederim arkadaşlar bu arada google ın ne olduğunu ve nasıl kullanılması gerektiğini biliyorum. ordan aramak zaten buraya yazmaktan daha kolay eger bulabilsem buraya yazmazdım


    link



    Hindistan'da kast (Portekizce casta: sandık, çekmece; kabile, aşiret), birbiriyle yemek yiyebilen, birbirleriyle evlenebilen, bu iki özel ilişki alanına başkalarını sokmayan kişiler grubudur. Ayrıca, herhangi bir kasttan olan bireylerin, herkesin hangi kasta bağlı olduğunun bilinmesi için, kendilerini başkalarından ayırt eden bir işaret taşımaları gerekir.

    Öteki kastlardan olan bireyler önünde nasıl davranılacağını belirleyen kesin kuralların konması da, bu tür karşılaşmaların ve ilişkilerin sık olduğu durumlar için zorunlu olmuştur. Bir toplumun tümü bu ilkelere göre örgütlenince, herhangi bir yabancılar topluluğu ya da o toplumun içine zorla giren bir grup, kendiliğinden yeni bir kast oluşturacaktır; çünkü halkın öteki bölümlerinin iş, yemek ve evlenmeye gelince başkalarına kapalı olması, onları ister istemez kendi başlarına bırakacaktır.

    Büyük bir kast, bir kavga sonunda ya da yalnızca zamanla ve bazı grupların başka yerlere gitmeleriyle kolaylıkla daha küçük gruplara bölünebilir. Yeni meslekler çevresinde yeni kastlar oluşabilir. Serseriler ve yerinden yurdundan edilmiş, toplumda kendilerine yeni bir yer edinen kişiler, komşularının kast davranışlarıyla belirlenmiş alışkanlıkları tarafından, kendiliğinden birbirleriyle yemek yiyip birbirleriyle evlenmeye itilirler.

    Hindistan'ın bu çizgilere göre nasıl ve ne zaman örgütlendiği açık değildir. Belki İndüs uygarlığı bile kast ilkesine benzeyen bir örgütlenme üzerine kurulmuştu. Belki sonraki dönemlerin Hindistan kast sisteminin temelinde, Aryan istilacılarla onların saldırdıkları koyu derili halk arasındaki nefret yatmaktadır. Kastların kökeni, Hint duygu ve düşünüşünün üç özelliği sonraki dönemlerin kast ilkesini ayakta tutmak için harekete geçirilmişti. Bunlardan biri törensel arınma düşüncesiydi. Daha aşağı, murdar bir kastın üyesine değerek kendisini kirletme korkusu, Brahmanlara ve piramitin tepesine yakın olan öteki kastların bireylerine, aşağı kastların insanlarıyla ilişkilerini sınırlama yolunda güçlü nedenler sağladı.

    Piramitin tabanında bulunan yoksul olan ve küçük görülen halkın da kasta sarılması için güçlü nedenleri vardı. Piramitin en altındakiler, en zavallılar dışında herkes, tepeden bakacağı birini bulabilirdi ve bu, sistemin oldukça önemli bir psikolojik özelliğiydi. Ayrıca en aşağı görülen kastlar, genellikle ilkel orman yaşamından yeni gelmiş gruplardan oluşmuştu. Bunlar, geçmişleri ve kastları birbirlerinden farklı olan insanların yan yana bulundukları kent ya da karma köyler yaşamında bile, doğal olarak kendi geleneklerini ve alışkanlıklarını sürdürmeye çalıştılar.

    Öteki uygar toplumlar, genellikle yeni gelenleri kendilerine özgü göreneklerini bırakmaya ikna ettiler ya da zorladılar ve onları birkaç kuşak içinde uygar topluluk halkı içinde özümlediler. Bunun tersine, Hindistan'da bu tür gruplar, kendi geleneklerini kast yapısı içinde kuşaktan kuşağa sürdürerek farklı benliklerini hemen her zaman koruyabildiler.

    Kast ilkesini ayakta tutan üçüncü etmen, kuramsal bir öğe olan reenkarnasyon ile "varna" (anlamı renk) öğretisiydi. Varna öğretisi tüm insanların doğuştan şu dört kasta ayrıldığını savunur:
    Dua eden Brahmanlar
    savaşan Ksatriyalar
    çalışan Vaisyalar
    kirli işleri gören Sudralar

    Resmi öğreti ilk üçünü Aryan kökenli kastlar, dördüncüsünü kökeni Aryan olmayan kast olarak sınıflandırdı ve üstte Brahmanlar'dan altta Sudralar'a kadar uzanan kast basamaklarına büyük önem yükledi. Gerçek durum, hiçbir zaman bu kurama uymadı. Brahman öğretisinin tanıdığı dört kast yerine, gerçek yaşamda yüzlerce, belki binlerce kast vardı. Reenkarnasyon öğretisi varna öğretisiyle birleştirilince, görünüşteki adaletsizlik ve anormallikler ortadan kalktı.

    Gerçekten, reenkarnasyon öğretisi, kastı, babadan oğula geçen ve ruhları daha önceki yaşamlarında yaptıklarından dolayı ödüllendirme ya da cezalandırma amacıyla yaratılmış tanrısal bir kurum gibi göstermekle, sisteme mantıksal bir açıklama ve haklı gösterme olanağı sağladı. Bu kuram, kuşkusuz bulanık gerçekliğin belirginleşmesine yardımcı oldu. Aşağı bir kastta doğan, kusursuz yaşam süren bir kişi, dünyaya bir dahaki gelişinde merdivenin daha yüksek basamaklarına çıkacağına inandı. Tersine, kastına uygun davranışlarda bulunmayan yüksek kasttan biri, daha aşağı bir kastta yeniden doğacağına inanabildi. Bir kişi, eğer davranışlarıyla böyle bir cezayı hak etmişse, ruhunun bir kurtçuğun ya da bir bok böceğinin bedenine girmesi tehlikesiyle karşı karşıya bile kalabilirdi.

    Kast sisteminin eski Hindistan'da bugünkü biçimiyle görülmediği kesin. Gene de günümüzün kastları, en eski kayıtlar kadar eski olan toplumsal örgütlenme biçimlerinden gelmiş kurumlardır. Örneğin, eski Budist öykülerde, insanlara kastına göre yöneltilen farklı davranışlar çevresinde dönen birçok olaydan söz edilir. Rig Veda'nın ve öteki eski yazıların bazı parçalarında kast benzeri uygulamaların ve tutumların belirtileri vardır. En azından, günümüzün kast örgütlü toplumunu geliştirecek tohumların M.Ö. 500'de Hindistan topraklarında gür bir biçimde filizlenmiş olduğuna inanabiliriz.

    Kast, siyasal yönetimin ve ülke ilkesine dayalı yönetimin önemini azalttı. Herkes kendini, her şeyden önce ve her şeyden çok kastının bir üyesi olarak gördü. Ancak bir kast, genellikle, hem kesin bir iç yönetimden hem de belli ülke sınırlarından yoksundu. Bunun yerine, belli bir kastın bireyleri, birbirlerini kirletmemek için alınmış önlemlere uyarak öteki kastların insanlarına karıştılar. Hiçbir kral ya da yönetici, kendilerini bir devletin uyruğu olmaktan çok bir kastın üyesi olarak gören halktan yalnızca kendisine bağlılık göstermesini isteyemez.

    Gerçekten tüm sıradan kast üyelerinin, yöneticileri, memurları, askerleri ve vergi memurlarını, fırsat bulundukça atlatılacak, ancak gerekli görüldükçe buyruklarına uyulacak baş belaları gibi görmüş olmaları akla yakındır. Hint devletlerinin çoğunda görülen dayanıksızlık büyük ölçüde bu durumdan doğdu. Savaş ve hükümet hakkında şaşırtıcı bir bilgi yokluğu, tüm eski Hindistan tarihinin özelliğidir; bu da belki, Hindistan halklarının devlete ve politikaya karşı tipik coşkusuz tulumlarının bir yansımasıdır.

    Kast, aynı zamanda, Hint uygarlığının yeni grupları sınırları içine almasını kolaylaştırdı. Gelmeleriyle, ülkenin sayısız kastlarına bir yenisi olarak katılmış olan yeni grupların, daha önceki gelenek ve göreneklerinde herhangi bir köklü uyarlama yapmaları gerekmedi. Bununla bağlantılı olarak, kendilerini yabancılar arasında yaşamanın gereklerine uydurmakla birlikte, kast kurumu aracılığıyla ilkel atalarının büyü törenlerini, muskalarını ve düşünce alışkanlıklarını koruyan halklarca sürdürülen çok ilkel ve çok eski düşünce ve davranış kalıpları Hint toplumunun dokusu içinde yarı gizlenmiş olarak kaldı.
    _____________________________




  • link



    Kast sistemi
    Yabancıların Hindistan’da en çok ilgilerini çeken konuların başında kast sistemi gelmektedir. Bu sistemin kökeninin ne olduğu tam olarak bilinmemektedir. Çok eski zamanlarda Brahmin rahipleri kendi durumlarını kalıcı hale getirebilmek için üst sınıf olduklarını iddia etmişler, daha sonra Aryan’lar kendilerinin daha önceki Hintli’lerden üstün olduklarını iddia etmişler ve giderek bu sistem dört temel kasta bölünmüştür.
    Kast sitemine göre, en tepede, din ve kast kurallarına göre, neyin doğru ve neyin yanlış olduğuna karar veren Brahmin’ler bulunur. Onların altında, askerlerin ve yöneticilerin Ksatriya’lar sınıfı vardır. Zanaat erbabının ve tüccarların oluşturduğu Vaisya’lar ile işçi ve köylülerin oluşturduğu Shudra’lar toplumun en alt kastlarını meydana getirir. Bu dört kastın ötesinde, beşinci kast olan dokunulmazlar sınıfı vardır. Toplumun tabanını oluşturan bu sınıf hiç bir kasta ait olmayanlardır. Eğer yukarı kasta ait bir Hindu’ya bir “dokunulmaz” temas ederse, hatta gölge teması bile yaşansa, üst kasttaki kişinin arınmak için birçok ritüelden geçmesi gerekir.
    Günümüzde bu kast sistemi iyice zayıflamış olmakla beraber, gelir ve eğitim düzeyi düşük alt sınıflarda ve kırsal kesimde varlığını sürdürmektedir. Gandhi, dokunulmazlar kastına “Harijan’lar” yani “Tanrının çocukları” ismini vererek onları topluma dahil etmeye çalışmıştı. Hindistan’daki kastların yapısı değiştirilemez değildir. Aşağı kasta ait olan bir kişi, kurallara aykırı olsa da mücadele ederek yukarı kastlara çıkabilmektedir. Birçok Brahmin’in fakir ve kırsal kökenli olması, yüz yıl kadar önce yaşamış olan büyük Maratha lideri Shivaji’nin bir Shudra kastı üyesi olması gibi uç örnekler kast değiştirmenin mümkün olduğunu göstermektedir. Bunun dışında Hindu olmayanların örneğin Sikh veya Müslüman bir Hint’linin kastı yoktur.
    _____________________________




  • http://www.kuranahlaki.com/uzakdogu6.htm


    http://mkara44.sitemynet.com/sostab.htm



    buralarada bakarsan bulursun





    hepsini googleden buldum
    _____________________________




  • _____________________________
    Dünya hayatı rüyada bulunan bir define gibidir
    MEVLANA
  • japonya da da kast sistemi var.

    hindistandaki kast sistemi için en iyi kaynaklar "ana britannica" ve "memo larousse"
    ansiklopedilerinin kast maddelerinde yazılı.

    evde yoksa kütüphaneden bulabilirsiniz.
    _____________________________
  • cok sagolun arkadaslar
    _____________________________
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.