Şimdi Ara

Karşılıklılık etiği veya Altın kural hakkında

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
10
Cevap
1
Favori
1.626
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Karşılıklılık etiği veya altın kural, diğerlerine karşı adaletin sağlandığına emin olabilmesi için bir kişinin herhangi bir davranışta bulunma hakkı veya sorumluluğu olup olmadığını belirleyen bir etik kuraldır. Aksi yönde eleştiriler bulunsa da, tartışmalı olarak karşılıklılık kavramı, insan haklarının en temelidir.[1] Bu altın kuralın önemli bir öğesi, bu kurala göre hayatını sürdüren bir insanın sadece yakınlarını değil, herkesi göz önüne alarak yaşamaya çalışmasıdır.


    Arkadaşlar ansiklopedide altın kural tanımını okurken Aksi yönde eleştiriler bulunsa da, tartışmalı olarak ibaresi kafama takıldı.Nasıl yani dedim, bu kurala ne gibi bir eleştiri yapılabilir? Kabul etmeyenler olabilir mi dedim .Bu konu hakkında bir bilginiz (eleştiriler anlamında )var mı yada sizin söylemek istedikleriniz bence bu ahlakın temeli sizce?



  • Belki ilke bazılarına fazlasıyla pragmatik (yararcı) gelebilir. Şöyle ki "altın kural" olarak ileri sürülen şeyin felsefi gerekçelendirilmesini şöyle yapmak mümkün:

    İnsanlık bir ülküdür ve bu ülküye hizmet amacıyla altın kural dikkate alınmalıdır. (idealist)

    veya şöyle yapmak da mümkün:

    Başkalarının bizim için altın kuralı dikkate almasını istiyorsak biz de başkaları için altın kuralı dikkate almalıyız (pragmatist)
    Metallica'nın bir parçasında eleştirdiği tutum (Sırtımı kaşı ki seninkini bıçaklamayayım) gibi bir şey.

    Kısaca şunu şunu söylemek ile "İyiliği iyilik olsun diye yapmalıyım"
    Şunu söylemek arasında "İyilik yaparsam bundan ben de bir şekilde faydalanabilirim"
    farklar vardır.

    O halde örneğin yaşama anti-pragmatik bir çerçeveden bakan bir kişi, altın kuralın pragmatik
    bir temele sahip olduğunu düşünerek eleştiride bulunabilir, BELKİ......



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Lath.Crusader -- 25 Şubat 2013; 15:02:32 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Lath.Crusader

    Belki ilke bazılarına fazlasıyla pragmatik (yararcı) gelebilir. Şöyle ki "altın kural" olarak ileri sürülen şeyin felsefi gerekçelendirilmesini şöyle yapmak mümkün:

    İnsanlık bir ülküdür ve bu ülküye hizmet amacıyla altın kural dikkate alınmalıdır. (idealist)

    veya şöyle yapmak da mümkün:

    Başkalarının bizim için altın kuralı dikkate almasını istiyorsak biz de başkaları için altın kuralı dikkate almalıyız (pragmatist)
    Metallica'nın bir parçasında eleştirdiği tutum (Sırtımı kaşı ki seninkini bıçaklamayayım) gibi bir şey.

    Kısaca şunu şunu söylemek ile "İyiliği iyilik olsun diye yapmalıyım"
    Şunu söylemek arasında "İyilik yaparsam bundan ben de bir şekilde faydalanabilirim"
    farklar vardır.

    O halde örneğin yaşama anti-pragmatik bir çerçeveden bakan bir kişi, altın kuralın pragmatik
    bir temele sahip olduğunu düşünerek eleştiride bulunabilir, BELKİ......

    Vaktinizi ayırıp yorumda bulunduğunuz için teşekkür ederim ,Kısaca şunu şunu söylemek ile "İyiliği iyilik olsun diye yapmalıyım"
    Şunu söylemek arasında "İyilik yaparsam bundan ben de bir şekilde faydalanabilirim"
    farklar vardır. Bu sözünüz zaten baya bir açıklık getiriyor kanatimce.Zaten ulaşılması arzulanılan zirve nokta bu olmalı bence, doğru olanı doğru olduğu için yapmak çıkarsızca ,




  • Altın Kural diye bir şeyin var olabilmesi için evrensel bir kültür olması gerekiyor.
    Şu an için altın kural doğru bir uygulama değil.
    Benim kültürüm ve benim yaşam anlayışıma sahip olmalı ki karşı taraf ne olduğunu anlayabilsin.

    Birisi 'berdel'i yapılmış olan iyi bir kural olarak algılayabilirken diğeri çok saçma bulabiliyor hala.
    Bu durumda da bir altın kuralın olmadığı sonucu ortaya çıkıyor.
    Herkesin benim yaşam anlayışıma sahip olmadığını biliyorken neden 'kendine nasıl davranılmasını istiyorsan sen de öyle davran' anlayışına sahip olayım ki?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: destroyer39

    Altın Kural diye bir şeyin var olabilmesi için evrensel bir kültür olması gerekiyor.
    Şu an için altın kural doğru bir uygulama değil.
    Benim kültürüm ve benim yaşam anlayışıma sahip olmalı ki karşı taraf ne olduğunu anlayabilsin.

    Birisi 'berdel'i yapılmış olan iyi bir kural olarak algılayabilirken diğeri çok saçma bulabiliyor hala.
    Bu durumda da bir altın kuralın olmadığı sonucu ortaya çıkıyor.
    Herkesin benim yaşam anlayışıma sahip olmadığını biliyorken neden 'kendine nasıl davranılmasını istiyorsan sen de öyle davran' anlayışına sahip olayım ki?

    O açıdan bakarsan tabiki de haklısın. Fakat şiddet hakaret her türlü saldırganlık , haksızlık ve yalancılık, iletişim çatışmaları vb gibi bencillik kaynaklı olumsuz davranışlar ın sonlandırılması yönünden bence kişiliği değerleştiren fikir altın kural çünkü; yukarıdakilerin kendine yapılmasını istemez psikolojikmen sağlıklı birey




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Enes Saka

    quote:

    Orijinalden alıntı: destroyer39

    Altın Kural diye bir şeyin var olabilmesi için evrensel bir kültür olması gerekiyor.
    Şu an için altın kural doğru bir uygulama değil.
    Benim kültürüm ve benim yaşam anlayışıma sahip olmalı ki karşı taraf ne olduğunu anlayabilsin.

    Birisi 'berdel'i yapılmış olan iyi bir kural olarak algılayabilirken diğeri çok saçma bulabiliyor hala.
    Bu durumda da bir altın kuralın olmadığı sonucu ortaya çıkıyor.
    Herkesin benim yaşam anlayışıma sahip olmadığını biliyorken neden 'kendine nasıl davranılmasını istiyorsan sen de öyle davran' anlayışına sahip olayım ki?

    O açıdan bakarsan tabiki de haklısın. Fakat şiddet hakaret her türlü saldırganlık , haksızlık ve yalancılık, iletişim çatışmaları vb gibi bencillik kaynaklı olumsuz davranışlar ın sonlandırılması yönünden bence kişiliği değerleştiren fikir altın kural çünkü; yukarıdakilerin kendine yapılmasını istemez psikolojikmen sağlıklı birey

    Başka açıdan bakma şansın yok ki zaten :)

    Bencillik kaynaklı davranışlar neden sürekli olumsuz olsun? İnsanın 'ben'ini koruması ve düşünmesi; kendi çıkarları için bir şeyler yapması sürekli olumsuzluk içermez. Örneğin bazen yalan söylemek gerekir.
    Fakat bu ayrı bir konu.

    Hem evrensel yaşam kurallarına sahip bir dünya yok, hem de her zaman uygulanabilecek ahlak kuralları yok.
    Her zaman doğruyu söylemek doğru bir davranış değildir örneğin :)
    Herkes ve her şey, her zaman aynı olsaydı bir anlamı da olmazdı sanırım. O yüzden hep bu sözler ''kendine nasıl davranılmasını istiyorsan sen de öyle davran'' vb.
    İyi niyetli saf sözler olarak görüyorum ben açıkçası.
    Zaten çıkarı için hareket etmeyen adam saftır kibarcası.

    Lanet bir adam olmasak yeter :)




  • quote:

    Orijinalden alıntı: destroyer39

    quote:

    Orijinalden alıntı: Enes Saka

    quote:

    Orijinalden alıntı: destroyer39

    Altın Kural diye bir şeyin var olabilmesi için evrensel bir kültür olması gerekiyor.
    Şu an için altın kural doğru bir uygulama değil.
    Benim kültürüm ve benim yaşam anlayışıma sahip olmalı ki karşı taraf ne olduğunu anlayabilsin.

    Birisi 'berdel'i yapılmış olan iyi bir kural olarak algılayabilirken diğeri çok saçma bulabiliyor hala.
    Bu durumda da bir altın kuralın olmadığı sonucu ortaya çıkıyor.
    Herkesin benim yaşam anlayışıma sahip olmadığını biliyorken neden 'kendine nasıl davranılmasını istiyorsan sen de öyle davran' anlayışına sahip olayım ki?

    O açıdan bakarsan tabiki de haklısın. Fakat şiddet hakaret her türlü saldırganlık , haksızlık ve yalancılık, iletişim çatışmaları vb gibi bencillik kaynaklı olumsuz davranışlar ın sonlandırılması yönünden bence kişiliği değerleştiren fikir altın kural çünkü; yukarıdakilerin kendine yapılmasını istemez psikolojikmen sağlıklı birey

    Başka açıdan bakma şansın yok ki zaten :)

    Bencillik kaynaklı davranışlar neden sürekli olumsuz olsun? İnsanın 'ben'ini koruması ve düşünmesi; kendi çıkarları için bir şeyler yapması sürekli olumsuzluk içermez. Örneğin bazen yalan söylemek gerekir.
    Fakat bu ayrı bir konu.

    Hem evrensel yaşam kurallarına sahip bir dünya yok, hem de her zaman uygulanabilecek ahlak kuralları yok.
    Her zaman doğruyu söylemek doğru bir davranış değildir örneğin :)
    Herkes ve her şey, her zaman aynı olsaydı bir anlamı da olmazdı sanırım. O yüzden hep bu sözler ''kendine nasıl davranılmasını istiyorsan sen de öyle davran'' vb.
    İyi niyetli saf sözler olarak görüyorum ben açıkçası.
    Zaten çıkarı için hareket etmeyen adam saftır kibarcası.

    Lanet bir adam olmasak yeter :)

    Doğru sözlü olmak ,gerçeği gizlemek bazı durumlarda ( yer, zaman, mekan çevre vb ) elbette hata sayılmaz.Gerilim yaratacak veya olumsuz duruma meydan verilcekse söylenmemeli zaten . Çıkarsız bir insanda olmaz tabi ki demek istediğim hatalarda ısrar etmemek önemli olan, meşrulaştırmamaktır.''Zaten çıkarı için hareket etmeyen adam saftır kibarcası''. Bu sözüne hiç katılmamakla berarber çıkarları en asgariye indirmek çok zor bence ,bundan ötürü çıkarını en aza insanlar indiren insanlar sayesinde insanlık ilerliyor ve dünya gelişiyor..




  • Ailende bile hata denilen olgular ortak değilse nasıl yapacaksın bu hatalarda ısrar etmemenin evrenselleştirilmesini?
    Çıkardan kastım 'kendinden başkasını düşünme' değil. ''Önce sen''sindir önemli olan. Diğer türlü derviş olman gerek, ya da 20 yaştan küçük.
    Nasıl yani çıkarını en aza düşürmek?
    Apple çıkarını en aza indirmeyi düşünerek yaptı tüm bunları? Veya elektrik dağıtım şirketleri?
    Kaliteli arabalar hep kendi çıkarını en aza düşüren şirketler tarafından üretiliyor ve dağıtılıyor.
    İnsanın bir şey yapması, keşfetmesi ve/veya icat etmesi ile kendi çıkarını düşünüp düşünmemesinin alakası yoktur.
    Olduğu zamanlar olmuştur elbet fakat bunların Aristotales mantığı ile uyumu yoktur.
    Çıkar kelimesi çoğu kez olumludur. Çıkar = yarar. Fakat çoğu kez olumsuzluk belirten durumlar için kullanılmıştır.

    En yakın bildiğimiz insan ile bile hata ve fayda anlayışlarımız uymaz, o yüzden altın kural işlemez.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: destroyer39

    Ailende bile hata denilen olgular ortak değilse nasıl yapacaksın bu hatalarda ısrar etmemenin evrenselleştirilmesini?
    Çıkardan kastım 'kendinden başkasını düşünme' değil. ''Önce sen''sindir önemli olan. Diğer türlü derviş olman gerek, ya da 20 yaştan küçük.
    Nasıl yani çıkarını en aza düşürmek?
    Apple çıkarını en aza indirmeyi düşünerek yaptı tüm bunları? Veya elektrik dağıtım şirketleri?
    Kaliteli arabalar hep kendi çıkarını en aza düşüren şirketler tarafından üretiliyor ve dağıtılıyor.
    İnsanın bir şey yapması, keşfetmesi ve/veya icat etmesi ile kendi çıkarını düşünüp düşünmemesinin alakası yoktur.
    Olduğu zamanlar olmuştur elbet fakat bunların Aristotales mantığı ile uyumu yoktur.
    Çıkar kelimesi çoğu kez olumludur. Çıkar = yarar. Fakat çoğu kez olumsuzluk belirten durumlar için kullanılmıştır.

    En yakın bildiğimiz insan ile bile hata ve fayda anlayışlarımız uymaz, o yüzden altın kural işlemez.

    Peki fikrine saygı duyarım ben ahlaki bazda irdeliyorum,ve kişiliğe de hangi değerlerin yön verdiğini gayet iyi biliyorm Bu değerler her ailenin aklı selim düşündüğünde kabul edeceği değerler .Sen olaya felsefik yaklaşıyorsun lakin fazla felsefe bilgim yetersiz .yorumlar için teşekkürler




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Enes Saka

    quote:

    Orijinalden alıntı: destroyer39

    Ailende bile hata denilen olgular ortak değilse nasıl yapacaksın bu hatalarda ısrar etmemenin evrenselleştirilmesini?
    Çıkardan kastım 'kendinden başkasını düşünme' değil. ''Önce sen''sindir önemli olan. Diğer türlü derviş olman gerek, ya da 20 yaştan küçük.
    Nasıl yani çıkarını en aza düşürmek?
    Apple çıkarını en aza indirmeyi düşünerek yaptı tüm bunları? Veya elektrik dağıtım şirketleri?
    Kaliteli arabalar hep kendi çıkarını en aza düşüren şirketler tarafından üretiliyor ve dağıtılıyor.
    İnsanın bir şey yapması, keşfetmesi ve/veya icat etmesi ile kendi çıkarını düşünüp düşünmemesinin alakası yoktur.
    Olduğu zamanlar olmuştur elbet fakat bunların Aristotales mantığı ile uyumu yoktur.
    Çıkar kelimesi çoğu kez olumludur. Çıkar = yarar. Fakat çoğu kez olumsuzluk belirten durumlar için kullanılmıştır.

    En yakın bildiğimiz insan ile bile hata ve fayda anlayışlarımız uymaz, o yüzden altın kural işlemez.

    Peki fikrine saygı duyarım ben ahlaki bazda irdeliyorum,ve kişiliğe de hangi değerlerin yön verdiğini gayet iyi biliyorm Bu değerler her ailenin aklı selim düşündüğünde kabul edeceği değerler .Sen olaya felsefik yaklaşıyorsun lakin fazla felsefe bilgim yetersiz .yorumlar için teşekkürler

    Ben de teşekkür ederim.
    Son olarak ise doğru nedir olay ve kişi bazında değişir, ahlaki veya felsefi olarak farketmez.
    Herkesin bu doğrudur dediğinde bunu doğru olarak kabul edebiliriz gibi bir anlayıştan değil, herkesin farklı algılayışları olduğu için altın kuralın doğrulanamayacağından bahsettim sadece.




  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.