Üye Girişi
Bağlan Google+ ile Bağlan Facebook ile Bağlan
Yeni Kayıt
Tüm Forumlar
  • Tüm Forumlar
  • Kültür ve Bilim
  • Kültür, Güncel ve Tarih
  • Felsefe
  • Bu Konuda
Şimdi Ara

Karl Marx haklı değil mi? (9. sayfa)

Sıcak Fırsatlarda Tıklananlar
Editörün Seçtiği Fırsatlar
Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
205
Cevap
4
Favori
8.074
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
Konuya Özel
97 oy
Öne Çıkar
Cevapla
Sayfa: önceki 7891011
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Withris kullanıcısına yanıt
    ilgi için teşekkürler.

    ben dinden bahsetmiyorum. hukuktan bahsediyorum. ancak halen yanlış anlaşılıyoruz.

    artı eleştiri bablı yazmadım yazamam da. yıllar öncesine ait şeyler bunlar. eleştirmekle elime bir şey geçmez ayrıca neyi eleştirebiliriz ki bu husus apayrı bir şey.

    saygılar...

    ...................
  • Müslümanım ama Karl Marx çoğu konuda haklı

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Amazon’un İngiltere’nin Staffordshire şehrinde bulunan deposuna çalışan gibi giren yazar James Bloodworth, şirketin ürün paketleme ve gönderim işlerini üstlenen çalışanların inanılmaz şartlarda çalıştıklarını ortaya çıkardı.
    İngiliz The Sun Gazetesi’ne konuşan Bloodworth, “Üst katta çalışanlar tuvalete gitmek için dört kat merdiven inmek zorunda kalıyor. ‘Boş geçirdikleri’ zaman yüzünden cezalandırılmaktan ve işlerini kaybetmekten korkan insanlar tuvaletlerini şişelere yapıyordu.” dedi.


    http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/dunya-devi-icin-skandal-iddia-40807988




  • Karl marx yanılmıştır.Eksiği var sisteminde değil insanoğlunun bitmek bilmeyen arzularında yanıldı.Hiçbir izm başarılı olamaz insanlar eşitliği değil daha iyi olmayı istiyor.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • Ağzı olan konuşuyor. Tek bir sayfa marx okudunmu derler adama.
    Kendi hesabına kuranın türkçe mealini 3 defa arabçasını 2 defa okudum.
    Safsatadan başka bir şey görmedim.
    Hadisler vs. defalarca okumuşumdur. Tamamı palavra. Adeta masal.

    Manifesto 50 sayfa 2 defa okudum bana yetti. Diğer birçok yazısınıda zevkle okudum.
    Palavra sıkmayan ayakları yere basan yazılar.
  • cuguli19 kullanıcısına yanıt
    Tavsiyem birazda komunizm eleştrisi içeren liberal yazarları okumanız...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Periah

    Tavsiyem birazda komunizm eleştrisi içeren liberal yazarları okumanız...
    Kimsenin tavsiyesine ihtiyacım yok.

    Alpaslan türkeşin 9 ışığı. Artık kütüphanemde değil ama bodrumda sandıkta durur. Süs değilken o palavralarıda iki defa okudum.
    Gerisi demagoji.

    Artık kitap okuma devrim geçti.
    Hafızamda bu işin pratiğide teoriside sizin her türlü demogojinize cevap verecek düzeyde yazılı.

    Burada boş konuşan adamların alayına gülmekten başka yol görmüyorum.
    Geyik olsun diye takılıyorum.
  • cuguli19 kullanıcısına yanıt
    Benim söylediğim ile Alparslan Türkeş'in ne alakası var ?

    Benim kastettiğim kitaplar Nobel iktisat ödüllü liberalimin en önemli kuramcılarından Frederich von Hayek'in Kölelik Yolu gibi komünizm eleştirisi amacıyla yazılmış yetkin eserlerdir. Eğer bu gibi adamların fikirlerini bilmezsen komünizmi asla tam olarak anlayamazsın. Çünkü bir görüşün bütününü görüp anlayabilmek için hem onu kendi kaynağından hemde eleştrilerinden okuman gereklidir.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Periah

    Benim söylediğim ile Alparslan Türkeş'in ne alakası var ?

    Benim kastettiğim kitaplar Nobel iktisat ödüllü liberalimin en önemli kuramcılarından Frederich von Hayek'in Kölelik Yolu gibi komünizm eleştirisi amacıyla yazılmış yetkin eserlerdir. Eğer bu gibi adamların fikirlerini bilmezsen komünizmi asla tam olarak anlayamazsın. Çünkü bir görüşün bütününü görüp anlayabilmek için hem onu kendi kaynağından hemde eleştrilerinden okuman gereklidir.
    Biz türkiyede yaşıyoruz. Komunizmin en büyük düşmenı ve Emperyalizmin en azılı silahşorudur. İktidarın köpeğidir. Tıpkı bahçeli gibi.

    Yanlız dokuzışığı değil. Tüm yazılarını okudum. Seminerlerini gözlemledim.
    Frederich von Hayekin doktirinleri ABD özgüdür.
    Kapitalizmin . Daha doğrusu Emperyalizmin Türkiyedeki uygulamaları çok farklıdır.

    Frederich von Hayek ekonomiyi kurtarmak için yaptıkları hiçmi hiç ilgimi çekmez.
    Türkiyedeki Anti-komünist tüm senaristler fiyaskodur.

    Ben sosyalimde 70-90 yıllarında yaşayan insanların yaşadıkları koşulları bilirim.
    İnsanca yaşarlar. Sağlık hizmeti alırlar.
    Bu günkü gibi 1600 TL açlık sınırının altında sürünmezlerdi.

    Sanki Frederich von Hayek sosyalizmde yaşadı.
    Bi yürüyeceksin.




  • Marx genel çerçevede haklıydı fakat yanıldığı , eksik kaldığı yerleri elbet vardı onuda Marxistler ve Lenin eklemelerle düzeltmelerle Marxismi güncelleyerek yeniledi .

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Kardeşim Komünist misin ne bu Küba Komünizm sosyalizm sevdam ?? Olmayacak saçma sistemlere kafa yormayın daha yararlı şeylere kafa yorun ki ileri gidelim çok iyi bir şey olsa Atatürk uygulardı napmış milliyetçilik esas alınarak devleti ve vatanı için çaba göstermiş ömrünün sonunu kadar.

    Komünizm sistemi ilkel yaşam formatında uygulanacak bi sistemdir o yüzden günümüz dünyasına göre uygulanacak bi sistem değil o yüzden ütopyadır sistemi anlayıp çözdüğün için tartışmak istemiyorsun bende o kafadayım anlamayan veya anlamamakta ısrar eden insanlar geçmiş saçma rezil sistemler üzerinde durur hiç gerek yok kafa yormayın.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Marxın hiç bir öngörüsünün hedefine ulaşmadığını görmedim.

    Marx Sosyalizmin orata Avrupa ve İngiltereden yayılacağını söyledi.

    Sayılı günler çabuk geçer.
    Yüz yıllar önümüzde günler gibi.

    Marxın Doktrinlerini komünist düşmanlığına dayayanların aklına şaşarım.

    Onlarca cilt ev onbinlerce sayfa yazı.
    Engelsle birlikte kaleme alınan Komünist Manife sadece 42 sayfadır.

    Durun bakalım başta İngiltere olmak üzere Sayılı üniversitelerde tezleri ders olarak okutuluyor.
  • Söz konusu ekonomik kazanım yada toplumda belli bir statü için verilen savaş ise kazanma hırsı yükseldikçe ahlaki değerler alçalır.

    Birey hangi öğretiyi alırsa alsın için içine maddi çıkar girdiği anda bütün öğretiler lafta kalır. Birey için değil toplum ve toplumun mutluluğu için verilen bir savaş varsa zaten o zaman kazanma hırsı diye bir şey söz konusu olmaz.

    Karl Marx bu tespiti içinde haklıdır ama günümüz şartlarında insanın içinde varolan o avcı toplayıcı içgüdüsü var oldukça uygulama alanı milyonda bir bile değildir.
  • Her şey doğar büyür ölür.
    İnsanın yarattığı sistemlerde doğar büyür ölür.
    Her sistem kendini gelişen yeni sisteme bırakır.
    İlkel komunal toplum, Köleci toplum, Feodal toplum, Geri kalmış pre kapitalist toplum. Kapitalist toplum, Emperyalist toplum.
    Hepsi son aşamada ölmek durumu ile karşı karşıya.

    Marxın öngürüsü Sosyalist toplum daha sonrada komunist toplumdur.

    İlk sosyalist toplum iddiasındaki SSCB gelişimini tamamlayamadan yıkılmıştır.
    Bize göre içindeki kapitalist öğeleri tasviye edememesi, idarecilerin zaafları, Kendilerine güvenen proletaryayı son aşamada satmaları sosyalist topluma geçişi dahi tamamlanmadan yıkılmasına neden olmuştur.

    SSCB keninden başlayarak hiç bir zaman komünist toplum olamadı.

    Evet insan zaafları en önemli etken. Eninde sonunda insanlar içlerindeki zaafları yenmenin yolunu bulacaklardır.

    Zaaf nasıl doğduysa aynı şekilde ölecektir. Sistem buna göre kurgulanmalıdır.




  • THY pilotundan mektup: Yorgunluktan ve uykusuzluktan ölüyoruz!

    Türk Hava Yollarında çalışan bir pilot, bir havacılık sitesine gönderdiği mektupla yaşadıkları sıkıntıları anlattı. ''Yahu ayakta duracak halim yok. Ölüyorum bayılıyorum uykudan'' diye isyan eden pilot, ağır çalışma koşullarının uçuş emniyetini tehlikeye attığını belirtti.



    Türk Hava Yollarında görev yapan bir pilot, Airliner haber sitesinin yayın yönetmeni Sefa İnan'a bir mektup göndererek yaşadıkları sıkıntıları anlattı. Pilotun gönderdiği mektup şöyle:

    "Sefa Bey, Birkaç yıldır THY da uçuyorum. İlk başlarda durum idare ederdi. Fakat işler 2017 başında değişiverdi. Hayatımız adeta cehenneme döndü.


    FTL diye bir şeyi uygulamaya aldılar. Neymiş efendim Avrupa’da bu uygulanıyormuş. Bunlar kimi kandırıyor? Bir defa FTL dedikleri şeyi Avrupa’da uyguladığında başka bir şey ortaya çıkıyor, Türkiye’de uyguladığında ise inanılmaz bir başka şey. Avrupa’da da meydanlar gece kapatılıyor. Adamların birkaç ER (uzun menzil) uçuşu dışında gece uçan uçağı ve pilotu yok. Biz ise hemen hemen her gece uçuyoruz. Daha doğrusu uçuşlarımızın çoğu gece uçuşu.

    FTL denen şeyi Türkiye’de uygulamaya başladıklarından beri ne sağlığımız kaldı, ne sosyal hayatımız, ne uykumuz, ne de istirahatimiz.

    Hadi bizi geçtik, insanların hayatını tehlikeye atıyorlar. Can taşıyoruz Sefa Bey. Şakası yok bunun. Robot gibi uçuyoruz. Yorgunuz. Uykusuzuz. Şirket bizi bir makina gibi görüyor. İtiraz ediyoruz ekip planlama veya tahsis her neyse bize diyor ki limitleriniz tutuyor kaptanım.

    Yahu ayakta duracak halim yok. Ölüyorum bayılıyorum uykudan. Yok, görev limit içi diyor.

    Yahu bu limitleri kim belirledi, neye göre belirledi? Nasıl bir kriter ile belirledi. Kâğıt üstünde tutsa da insani değil bu limitler. Bu limitler sadece şirketin kazancını düşünen, personeli öldürmeye yönelik limitler.

    Feryadımızı duyacak kimse de yok. Sendikamız Hava-İş idi. Bir de baktık ki başına biri gelmiş, içini kamyoncu doldurmuş, şirket ile kanka olmuş, tüm haklarımız peşkeş çekiliyor. Tüm istirahat hak ve menfaatlerimizi şirkete teslim ettiler.

    Biraz kibarlaştıralım kim yapıyor bunu kadı, kime şikayet edeceksin, kadıya…. Durum aynen böyle oldu.

    Anayasal hakkımızı kullanıp başka bir sendikaya geçiyoruz, şirket işten atmakla tehdit ediyor. Yahu sen şirketsin sen niye bir sendikayı tutup diğerini atıyorsun. Sana ne sendikadan? Senin karşına kim yetki belgesini alıp çıkarsa sen onunla masaya oturursun TİS imzalarsın. Ama yoook. Sanırım, Hava-İş’ten istedikleri her şeyi aldıkları için Hava-İş ile devam etmekte ısrar ediyorlar.

    Peki, sonuç: Adeta kazaya davetiye çıkarıyoruz Sefa Bey. Durum ciddi. Önlem alınması gerek. Hem de acilen. Bakın şimdiye kadar havada 3 kaptan yorgunluktan bayıldı. Kaptan bayılınca olay oluyor. Ya ikinci pilotlar? Bayılmıyorlar ama neden biliyor musunuz? Çünkü öyle yorgunlar ki kaptan bakıyor ki yorgun ikinci pilotunu uçuşta uzun uzun uyutuyor dinlendiriyor kendi tek başına uçuyor. O yüzden bayılan ikinci pilot vakası yok. Ya kaptan ne yapacak? Uzun süre uçağı bırakıp uyuyamıyor direniyor ve sonunda bayılıyor geçmiş olsun.

    Şirket çift boş veriyor, arkasına gece 00:01 de görev açıp uçuşa yolluyor. Nasıl yapacak bu uçuşu? Mecburen ikinci günün gündüzü uyuyacak. Hayır, onu da uyutmuyor. IVR diye bir şey icat ettiler. Tebliğ yapacağım diye o ikinci günün gündüz uykusunu 20 defa bölerek otomatik arama yapıyor uyutmuyor. Artık ne boş günümüzü dinliyorlar, ne istirahat saatimizi.

    Geçen yıl kaç kaptan kalp krizi geçirdi, kaç kaptan kanser oldu? Bir araştırın vicdanınız erir.

    Telefona çıkamadın mı? Uyuyor muydun, duşta mıydın? Anında para kesintisi uygulanıyor. Maaşından öyle rakamlar kesiliyor ki inanamazsınız.

    Ekip planlama veya tahsis aradığında köpek muamelesi yaparcasına konuşuyor. Ve her tebliğ kavgaya dönüşüyor.

    İnsanlara Ekim ayına, Nisan ayına yaz izni veriliyor. Zaten izni zehir ediyor. İznin başlangıcından önceki gün görevin saat 23:55 te bitiyor. Eve varıyorsun saat oluyor gece 02:00… İznin birinci günü gidiyor. İznin son günü gece yarısı da 00:01 e mesai açıp görev veriyor. Al bakalım son gün de gitti mi? Kafadan her iznin 2 gününü çalıyorlar.

    Sefa Bey inanır mısınız öyle yorgun uçuyoruz ki, bazı uçuşlarda son yaklaşmada iniş takımını koyuyoruz, kaptan ona rağmen uyanamıyor. Adam bitmiş gözünü açamıyor.

    Bu şirketi yönetenlere birilerinin dur demesi lazım.

    SHGM kime çalışıyor? Kimin Ofisi bu SHGM ne işe yarar?

    Sizden ricam bu feryadımı yayınlayın Sefa Bey.

    Çok teşekkürler.''


    http://turizmguncel.com/haber/thy-pilotundan-mektup-yorgunluktan-ve-uykusuzluktan-oluyoruz!-h34406.html




  • burda dikkat insanın içindeki kötülüğe yönelmeden kapitalist sistemin ahlaki dejenerasyona neden olup insan hayatını anlamsızlaştırdığıdır.

    oysa bence dikkat edilmesi gereken insanın serbest bırakıldığı sürece kötülüğe doğru yöneleceğidir.

    bu insanın yaratılışında var.

    keza evrende de aynı şey söz konusu olup dış müdahale söz konusu olmadığı sürece kaos düzenden baskındır.

    insan avcılık ve toplayıcılıkla da devam etseydi yine böyle acımasız ve hırslı olacaktır.

    bunun aksini savunmak realiteyi dışlamak başka bir şey değil.

    buna itiraz eden arkadaşım lütfen klavyeyi usulca masaya bıakıp çoluk çocuğunu alıp en yakın yeşillik alana veya varsa balkona çıkıp birlikte bi kitak okusun kitap yoksa sohbet etsin.(küfrettiği kapitalist sistemi beslemeyi bıraksın)
  • Emperyalist kapitalizm neresini yırtarsa yırtsın. Her şey doğar büyür ve ölür.

    Kapitalizmin her türlüsü eninde sonunda tarihin tozlu raflarına kalkacaktır.

    Kapitalizme deli gibi sarılan kapitalizmin yandaşları, .

    Şu sözlerim size kapak olsun "HERŞEY DOĞAR BÜYÜR VE ÖLÜR."

    Doğanın kanunu bu . İnsanları açlık sınırında 1600 TL ye mum yapan kapitalist emperyalizm bu sondan kaçınamaz .
  • Haklı.
  • quote:

    Janus_Prospero @ 10 Haziran 2018 06:26:17

    doğada tam olarak "kapitalizm" diye bir kişi veya olgu yok.


    Bir yandaş Dar kafalı çarpıtmalar ile bu sonuca ulaşır.
    Emperyalist Kapitalizm bir sistemdir ve eninde sonunda yok olacaktır.
    Tarihten yok olup giden sistemleri saymayada gerek yok.


    quote:


    bu sululukta bir karakterle fazla bir cacığa benzemiyorsun.


    Kapitalimin uşakları Tarihten silinme yenilgi suratlarına çarpılınca,
    senin gibi küfür yapma alışkanlığı debreşi verir.

    Dikkate alınacak bir kapitalizm yandaşı değisin.
    • 
Sayfa: önceki 7891011
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.
Hizmet kalitesi için çerezleri kullanabiliriz. DH’ye girerek kullanım izni vermiş sayılırsınız.
Anladım Veri Politikamız