Tam ismi galiba İmmanuel Kant milliyet sanat dergisinde denk geldi. Felsefede önemli bir yeri varmış. pek anlamadım. Bileniniz var mı?
Filozof Immanuel Kant 1784 yılında “Aydınlanma nedir sorusunun yanıtı” adlı kısa bir makale yazmıştır. Bu yazı çok büyük bir yankı uyandırmıştır. Zira Kant yaşadığı dönem için bir ana ilke tanımlamıştır: “insanın kendi sebep olduğu reşit olmama durumundan kurtuluşu”. Kant, “Kendi aklını kullanmaya cesaret et!” şeklindeki çağrısı günümüze kadar etkilerini göstermektedir. 12 şubat tarihinde Kant'ın 200. ölüm yıldönümü anıldı. Aydınlanma akımının Alman temsilcisi olarak kabul edilen filozof üç “Eleştiri” siyle felsefede yeni bir dönemin temellerini atmıştır. 1781 yılında “Saf Aklın Eleştirisi” adlı en önemli eseri yayımlanmıştır. Kant bu eserinde, o dönemde yaygın olan rasyonalizme ve mantık anlayışına karşı çıkıyordu. Kant, teorilerinden hareket ederek normlarını geliştirmiştir. Bunlardan biri meşhur “kategorik (hiçbir şarta bağlı olmayan) buyruk”. Buna göre herkesin, hareketlerinin genel bir kanun ilkesi olabilecek şekilde hareket etmesi gerekir. Kant'ın ikinci önemli eseri ahlak felsefesi üzerine 1788 yılında yayımlanan “Pratik Aklın Eleştirisi”. “Saf Aklın Eleştirisi” nde algılama alanında ele alınan konular bu eserde insanın davranışları alanında işlenmektedir. 1790 yılında yayımlanan “Yargı Gücünün Eleştirisi” Kant'ın son önemli eseridir.
daha fazla bilgi için google bakabilirsin
eylemlerimizde özgür olup olmadığımızı araştıran problem metafiziğini ele alan da kant'tır.
nası tanımazsınız immanuel kant ı
Böyle konular için hemen (bkz: ekşi sözlük) (bkz: Immanuel Kant)
Immanuel Kant. 1724-1804. Ünlü Alman filozofu. Modern felsefenin gelişim seyrine uygun olarak epistemolojiyi ön plana çıkartmıştır. Kant'ın gözünde bilim, öncülleri kesin olan ve yöntemleri, ancak Hume'unki gibi felsefi bir kuşkuculuk benimsendiği zaman, sorgulanabilen evrensel bir disiplindir. Bilim yansızdır ve nesneldir. O, felsefedeki ilk ve temel misyonunun bilimi temellendirmek, daha sonra da ahlakın ve dinin rasyonelliğini savunmak olduğuna inanmıştır. Bu amacı gerçekleştirmek için, hem Descartes'ın rasyonalizminden ve hem de Hume'un empirizminden önemli gördüğü öğeleri alarak, transsendental epistemolojik idealizm diye bilinen kendi bilgi kuramını geliştirmiş, yükselen bilimin felsefi temellerini gösterdikten sonra, özgürlük ve ödev düşüncesine dayanarak Hıristiyan ahlakını savunma çabası vermiştir. O, fenomenal gerçeklikle, yani bizim duyular aracılığıyla tecrübe ettiğimiz dünya ile numenal gerçeklik, yani duyusal olmayan ve akılla anlaşılabilir olan dünya arasında bir ayrım yapmıştır. Kant öğretisiyle bilimsel bilginin olanaklı olduğunu göstererek, Newton fiziğini temellendirir, fakat varlığın genel ilkeleri, Tanrı'nın varoluşu, ruhun ölümsüzlüğü gibi konuları ele alan geleneksel metafiziği olanaksız hale getirir. Çünkü, metafizik alanında, ruh, Tanrı, evren kavramlarını düşündüğümüz zaman, burada duyu-deneyi tarafından sağlanan malzeme bulunmaz. Bilginin iki temel öğesinden biri olan deney, tecrübe öğesi metafizik alanında söz konusu olmadığı için, akıl burada antinomilere düşer. Öyleysi metafizik alanında bilimsel bilgi olanaklı değildir. Bununla birlikte, Kant görünüş-gerçeklik ya da fenomen-numen ayrımını insan varlığına uygulayarak, ahlak olanağını kurtarır.
Filozof Immanuel Kant 1784 yılında “Aydınlanma nedir sorusunun yanıtı” adlı kısa bir makale yazmıştır. Bu yazı çok büyük bir yankı uyandırmıştır. Zira Kant yaşadığı dönem için bir ana ilke tanımlamıştır: “insanın kendi sebep olduğu reşit olmama durumundan kurtuluşu”. Kant, “Kendi aklını kullanmaya cesaret et!” şeklindeki çağrısı günümüze kadar etkilerini göstermektedir. 12 şubat tarihinde Kant'ın 200. ölüm yıldönümü anıldı. Aydınlanma akımının Alman temsilcisi olarak kabul edilen filozof üç “Eleştiri” siyle felsefede yeni bir dönemin temellerini atmıştır. 1781 yılında “Saf Aklın Eleştirisi” adlı en önemli eseri yayımlanmıştır. Kant bu eserinde, o dönemde yaygın olan rasyonalizme ve mantık anlayışına karşı çıkıyordu.
Kant, teorilerinden hareket ederek normlarını geliştirmiştir. Bunlardan biri meşhur “kategorik (hiçbir şarta bağlı olmayan) buyruk”. Buna göre herkesin, hareketlerinin genel bir kanun ilkesi olabilecek şekilde hareket etmesi gerekir.
Kant'ın ikinci önemli eseri ahlak felsefesi üzerine 1788 yılında yayımlanan “Pratik Aklın Eleştirisi”. “Saf Aklın Eleştirisi” nde algılama alanında ele alınan konular bu eserde insanın davranışları alanında işlenmektedir.
1790 yılında yayımlanan “Yargı Gücünün Eleştirisi” Kant'ın son önemli eseridir.