Şimdi Ara

İrritabl Barsak Sendromu ( Hassas Barsak , İbs , Spastik Kolon ) (71. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
9 Misafir (1 Mobil) - 8 Masaüstü1 Mobil
5 sn
12.378
Cevap
199
Favori
1.899.337
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
23 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 6970717273
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • arkadaşlar uzun süredir irtabıl bağırsak sendromuyla uğraşan biri olarak bazı tavsiyelerim olacak dua edeceğinizi düşünüyorum

    1- öncelikle stresten ve gaz yapıcı yiyeceklerden uzak durun sporla uğraşmanız sizin için iyi olacaktır
    2- hastalığın alevlendiği ve ishal yapma döneminde bol bol sıvı alın mide için bol bol leblebi yiyin
    3- hastalığın gaz biriktirerek bağırsaklara ağrı yaptığında ise aktardan nane yağı (kozmetik olmayan) içilebilir nane yağını 1 su bardağına 3-4 damla damlatın bunu özellikle aç karna tüketin
    4-bağırsak faliyetlerinin bozulduğu bu dönemde kefir tüketin bu bağırsak floranız düzenlicektir (alkolsüz helal olanın bulun ) tabii
    arkadaşlar bu hastalığın çaresi daha bulunamadı ağrı kesici ve gaz giderici ilaçlar sadece semptomları azaltır.
    ilacın çaresi stresten uzak durmak,düzenli spor düzenli diyet boşa doktor doktor gezmeyin bunları uygulayın bu kardeşinizede dua edin:)




  • arkadaşlar uzun süredir irtabıl bağırsak sendromuyla uğraşan biri olarak bazı tavsiyelerim olacak dua edeceğinizi düşünüyorum

    1- öncelikle stresten ve gaz yapıcı yiyeceklerden uzak durun sporla uğraşmanız sizin için iyi olacaktır
    2- hastalığın alevlendiği ve ishal yapma döneminde bol bol sıvı alın mide için bol bol leblebi yiyin
    3-hastalığın gaz biriktirerek bağırsaklara ağrı yaptığında ise aktardan nane yağı (kozmetik olmayan) içilebilir nane yağını 1 su bardağına 3-4 damla damlatın bunu özellikle aç karna tüketin
    4-bağırsak faliyetlerinin bozulduğu bu dönemde kefir tüketin bu bağırsak floranız düzenlicektir (alkolsüz helal olanın bulun ) tabii
    arkadaşlar bu hastalığın çaresi daha bulunamadı ağrı kesici ve gaz giderici ilaçlar sadece semptomları azaltır.
    ilacın çaresi düzenli spor düzenli diyet boşa doktor doktor gezmeyin bunları uygulayın bu kardeşini zede dua edin:)




  • arkadaşlar uzun süredir irtabıl bağırsak sendromuyla uğraşan biri olarak bazı tavsiyelerim olacak dua edeceğinizi düşünüyorum

    1- öncelikle stresten ve gaz yapıcı yiyeceklerden uzak durun sporla uğraşmanız sizin için iyi olacaktır
    2- hastalığın alevlendiği ve ishal yapma döneminde bol bol sıvı alın mide için bol bol leblebi yiyin
    3-hastalığın gaz biriktirerek bağırsaklara ağrı yaptığında ise aktardan nane yağı (kozmetik olmayan) içilebilir nane yağını 1 su bardağına 3-4 damla damlatın bunu özellikle aç karna tüketin
    4-bağırsak faliyetlerinin bozulduğu bu dönemde kefir tüketin bu bağırsak floranız düzenlicektir (alkolsüz helal olanın bulun ) tabii
    arkadaşlar bu hastalığın çaresi daha bulunamadı ağrı kesici ve gaz giderici ilaçlar sadece semptomları azaltır.
    ilacın çaresi düzenli spor düzenli diyet boşa doktor doktor gezmeyin bunları uygulayın bu kardeşini zede dua edin:)




  • arkadaşlar uzun süredir irtabıl bağırsak sendromuyla uğraşan biri olarak bazı tavsiyelerim olacak dua edeceğinizi düşünüyorum

    1- öncelikle stresten ve gaz yapıcı yiyeceklerden uzak durun sporla uğraşmanız sizin için iyi olacaktır
    2- hastalığın alevlendiği ve ishal yapma döneminde bol bol sıvı alın mide için bol bol leblebi yiyin
    3-hastalığın gaz biriktirerek bağırsaklara ağrı yaptığında ise aktardan nane yağı (kozmetik olmayan) içilebilir nane yağını 1 su bardağına 3-4 damla damlatın bunu özellikle aç karna tüketin
    4-bağırsak faliyetlerinin bozulduğu bu dönemde kefir tüketin bu bağırsak floranız düzenlicektir (alkolsüz helal olanın bulun ) tabii
    arkadaşlar bu hastalığın çaresi daha bulunamadı ağrı kesici ve gaz giderici ilaçlar sadece semptomları azaltır.
    ilacın çaresi düzenli spor düzenli diyet boşa doktor doktor gezmeyin bunları uygulayın bu kardeşini zede dua edin:)




  • Yok hiçbiri fayda etmedi nane yağını denedim kaptan abinin söylediği şeyleri yapıorum şimdi ve psikolojik olsa şimdiye kadar geçmesi lazım 7 gün 24 saat sürmezdi diye düşünüyorum.
    Bunun sonucunda psikolojisi bozulmayan varsa söylesin.dklar ölene kadar süreceğini söylüyor
  • arkadaşlar benden tavsiye keçiboynuzu iyi geliyor bana yaradı umarım sizede işe yarar
  • Forum ile kendi yaşadığım sağlık sorunlarıyla ilgili araştırma yaparken tanıştım.2013 Temmuz ayı sonuydu.Bağırsaklarımda normal olmayan hareketlerle başlayan rahatsızlığım karın bölgesinde kramplarla ve parçalı ishalle devam ettiği için devlet hastanesi aciline gitmek zorunda kaldım.Viral enfeksiyon teşhisi ile birlikte birkaç ilgili ilaç kullanmaya başlayınca şikayetlerim geçti.Ancak onbeş yirmi gün sonra tekrarladı.Bu sefer fabrika doktorumuzun verdiği ilaçlarla düzeldim.Fakat on gün sonra tekrar şikayetlerim başladı.

    -İshal akabinde kabızlık
    -Bir tam gün süren ve beş dakika tekrarlayan kramplar.(Karın bölgeme bıçak saplıyorlar sanki)
    -Aşırı halsizlik
    -Eklem ağrıları
    -Zaman zaman kusma
    -Açlık hissi olmaması
    -Ağızda ve dudaklarda kuruluk
    -Son iki ayda kilo kaybı (yedi kilo verdim)

    Temmuz ayından Aralık ayına kadar dört defa Uludağ Üniversitesi Gastroentoloji muayenesi,üç defa devlet hastanesi Gastroentoloji muayenesi,iki kez aşırı kramp sancısı sebebiyle acile başvurmalarım oldu.Her seferinde yapılan kan tahlillerinden hiçbir sonuç çıkmadı.Bu süreçte bir defa ultrason ve bir defa da ilaçlı Tomografi yapıldı.Yine hiçbir sonuç yok.
    Artık hayatım bir kabusa dönmüştü.Çalıştığım iş yerinden sürekli izin almak zorunda kalıyordum ve özel sektörde bunun ne kadar dikkat çektiğini tahmin edebilirsiniz.

    Bir yakınım bu yaşadıklarımın “göbek kaçmasından” kaynaklanabileceğini söyledi.Halk dilinde “göbek kayması da” denebiliyor.Denize düşen yılana sarılır misali modern tıptan bir fayda bulamayınca mecburen alternatif tedavi yöntemlerİni araştırmaya başladım.Yoğun araştırmalarım sonunda bu işten anlayan birini buldum.Sırt üstü yatar durumda göbeğimi yoklayarak kaçmış olduğunu tespit etti.Geleneksel yöntemlerle (göbek çukurundan bastırarak çevirme işlemi) yerine getirmeye çalıştı ama başarılı olamadı.

    Tamam artık ömrüm boyunca bu problemi çekeceğimi düşünmeye başladığımda (Allah düşmanımın başına vermesin)başka biriyle karşılaştım.Ben ayakta ve dik vaziyette dururken göbek çukurumdan sağ omzumun üzerini bir iple ölçtü,ipin göbek çukurumdaki ucunu kaldırmadan sağ omzumdaki kısmı sol omzuma götürdü ve BİNGO ip beş santim uzun geldi.Netice göbeğimin sola doğru düştüğünü bende kendi gözlerimle görmüş oldum.

    Yine ayakta dik vaziyette dururken sağ koltuk altımdan tuttuğu bir siniri kürek kemiğime doğru çektirde ve tekrar ölçtü.Bu defa ikisi de eşit çıktı.Bu arada bağırsaklarımda tatlı bir his veren hareketlenmeler başladı.Dünyayı puslu görürken renkleri tekrar ayırt etmeye başladığımı fark ettim.Ani hareketler yapmadan bir koltuğun üzerine sırt üstü uzanmamı ve dizlerimi yukarıda kırık vaziyette tutmamı söyledi.Akabinde karın bölgeme yaptığı bulamaçı sürdü.Bir saat kadar bu şekilde yattım.Bulamaçı ılık suyla yıkadıktan sonra göbek çukurumun içeri doğru girdiğini fark ettim. Uyarıları doğrultusunda bir hafta uzanmamaya,ani hareketler yapmamaya ve ağır kaldırmamaya dikkat ettim.

    Sonuç Allah’a çok şükür eski sağlığıma kavuştum.

    Durumu benim gibi olanlar varsa aynı şifayı bulacaklarını umuyorum.Benzer sıkıntıları yaşayanların aynı şekilde ikinci bir kişi tarafından göbek konumunu ölçtürmelerini tavsiye ederim.Şunu belirtmek isterim modern tıp bunu kabul etmiyor.Ancak yaşanan gerçekler var.Şikayetlerimize tanı koyamadıkları için İBS yaftasını yapıştırıveriyorlar.
    Herkese acil şifalar dilerim.

    Saygılarımla.




  • merhaba kaptanelvis ben 10 yıldır çekiyorum böbrek ameliyatları sonrasında 1 yılı aşkın antibiyotik ve benzeri ilaçlar kullandım ve sonrasında şişkinlik dışkıda değişimler kabızlık bazende ani ishal şikayetlerim oldu gezmediğim doktor kalmadı en son gastroloğa gittim kolonoskopi yaptı spastik kolon ibs dedi ve antidepresan verdi paxera 20 mg ama şikayetlerim biraz azaldı geçenlerde 1 ay önce kıl dönmesinden ameliyat oldum 10 gün antibiyotik kullandım ve inanılmaz bir şekilde iyileşme oldu hayatımın en güzel günleri ama antibiyotikler bitince tekrar eski durum ortaya çıktı sizce bende mantar hastası olabilirmiyim teşekkürler herkese geçmiş olsun
  • quote:

    Orijinalden alıntı: htunc72

    merhaba kaptanelvis ben 10 yıldır çekiyorum böbrek ameliyatları sonrasında 1 yılı aşkın antibiyotik ve benzeri ilaçlar kullandım ve sonrasında şişkinlik dışkıda değişimler kabızlık bazende ani ishal şikayetlerim oldu gezmediğim doktor kalmadı en son gastroloğa gittim kolonoskopi yaptı spastik kolon ibs dedi ve antidepresan verdi paxera 20 mg ama şikayetlerim biraz azaldı geçenlerde 1 ay önce kıl dönmesinden ameliyat oldum 10 gün antibiyotik kullandım ve inanılmaz bir şekilde iyileşme oldu hayatımın en güzel günleri ama antibiyotikler bitince tekrar eski durum ortaya çıktı sizce bende mantar hastası olabilirmiyim teşekkürler herkese geçmiş olsun
    .....................



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Elvis-Presley -- 7 Şubat 2020; 13:37:20 >
  • ranlık ve sıcak ortamı seven mantar, vücudumuza gizlice yerleşir. Mantar hastalığına yakalananların karşılaştığı ilk belirtiler ise karın şişkinliği ve tatlıya olan düşkünlüktür.
    Mantarlar ne öldürür, ne de yararı vardır. Çünkü asalak yaşadığı bireyin, yani geçim kaynağının yok olması işine gelmez. Mantarlar asalak yaşarlar. Daha çok ölmüş bitkiler ve hayvanlar mantarların besin maddelerini oluşturur. Ancak besin maddesi olarak hiç de seçici değillerdir. Bu nedenle toprakta olduğu gibi, havada, suda, yiyeceklerimizde, evlerde ve hatta bazıları canlılarda toplu olarak bulunup, çoğalırlar.

    ZARARLI OLANLAR

    İnsan vücudunda eğer bir mantar sürekli yaşamaya ve ondan beslenmeye başlarsa zararlıdır. Bazı mantarlar kimyasal maddeler salgılayarak deri hücrelerini çözerler ve deri içine girerler. Bu olay bağırsak içinde de olabilir. Eğer bağırsakta beslenmeleri yeterli olmazsa, mantarlar bağırsak duvarının derin tabakalarına kadar iner ve kan damarları içine kadar girerler. Burada kan şekeri ile beslenirler. Mantarların kurnazca uyguladıkları bir yöntem, dış görünüşlerini insan bağışıklık sisteminin yabancı kabul etmeyeceği bir biçime sokabilmeleridir. Yani mantarlar çok iyi bir kamuflaj ustasıdırlar. Böylece bağışıklık sistemi mantarları kendi öz hücreleri sanır ve bunlarla mücadele etmez, yani mantarlara ses çıkarmaz. Ayrıca patojen (hastalık yapan) mantarlar mide asidine de dayanıklıdır. Oysa zararsız mantarlar (ekmek mayası, bira mayası) ve çoğu mikroplar mide asidinde ölürler. Özellikle şekerli besinlerin fazla tüketilmesi bağırsak mantarları için çok uygun bir beslenme ortamı oluşturur. Mantarlar, maya mantarları, küf mantarları ve dermatofitler olmak üzere üç grupta toplanırlar. Her gruptan mantarlar insanlara zarar verebilir ve çeşitli şikâyetlere yol açabilir. Örneğin, küf mantarlarından zararsız olanı (roquefort, camembert peynir küfleri) olduğu gibi, ölümcül hastalıklara neden olan zararlı küf mantarları da vardır. Eğer aşırı miktarlarda küf mantarları havaya karışırsa solunumla akciğerlere girerek, ağır enfeksiyona yol açar. Yaklaşık her 5 kişiden biri ya belirli bir süre mantar enfeksiyonu geçirmiştir ya da sürekli mantarla yaşamaktadır. Mantarlar sıcak ve ıslaklığı sever. Ayrıca sürekli olarak besin bulabilecekleri ortamı seçerler. İnsan vücudunda bu koşullar mantarlar için optimumdur. Yani vücudumuz mantarlar için sanki cennettir. En çok yerleşme yerleri de bağırsaklar, idrar yolları, deri, saçlar, tırnaklar ve solunum yollarıdır. Patojen maya mantarlarının oksijene gereksinimleri yok. Bu bakımdan ideal yerleşim yerleri ince bağırsaklardır. Burada mantarlar her zaman bol miktarlarda bulunan besin içerisinde yüzerler. İlk önce kendileri en önemli besin maddelerini alırlar. Artıkları asalak oldukları kişiye bırakırlar. Eğer vücut bağışıklık sistemi güçlü değilse mantarlar ince damarlara kadar yayılırlar ve böylece dolaşımla tüm vücuda ve her organa yayılırlar.

    ENFEKSİYONLAR
    Sadece belirtilere dayanarak mantar enfeksiyonu tanısı güçtür. En bilinen belirtilerden biri karın şişkinliğidir. Bir parça pasta, çikolata ya da bir porsiyon makarnadan sonra karın şişiyor ve ağrıyorsa, bu mantar enfeksiyonu için tipiktir. Karındaki bu şişme 37 derece sıcaklıkta mantarların şekerden gaz oluşturmasına bağlıdır. Karın o derece şişip, gerilir ki, kişide sanki patlayacakmış gibi duygu olur. Sindirim sistemi dışında ciltte de mantarlar yerleşebilir ve kaşıntılı, kepekli lekeler oluşturur. Ciltte mantar yerleşmeksizin de cilt belirtileri bağırsaktaki mantarların metabolizma ürünlerine bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu belirtiler ilk bakışta nörodermit ile karıştırılabilir. Yıllarca başarısız tedavi edilmiş olan bu tür cilt hastalığının mantar tedavisiyle derhal kaybolduğu görülür.


    PERFORMANSI AZALTIYOR

    Mantar enfeksiyonları sıklıkla şeker hastalarının şikâyetlerine benzer şikâyetlere yol açar. Kişi kendini yorgun hisseder. Fiziksel ve zihinsel performans azalır. Bunun bir nedeni mantarların bağırsaklarda karbonhidratların büyük bir kısmını harcamaları sonucu vücudun şeker ihtiyacının karşılanamamasıdır. Vücuttaki şeker yetersizliğinin yol açtığı tatlıya karşı istek, kişinin fazla yemesine ve kilo almasına neden olur. Bundan dolayı çoğu mantar hastası fazla kiloludur. Bu kişilerin mantar tedavisinden sonra çoğu zaman normal kilolarına indiği görülür. Mantarlar bağırsağın normal fonksiyonu için gerekli olan bağırsak bakterilerine zarar verdiğinden, bağırsak mantar hastalığında kabızlık ya da sürekli ishal ortaya çıkabilir. Enfeksiyonunun klasik bir belirtisi alkoliklerde ya da sarılıkta olduğu gibi, karaciğerde bozukluktur. Çünkü mantarlar aynı zamanda alkol de üretir. Bağırsaktaki maya mantarları şekeri alkole dönüştürür. Oluşan alkol, özellikle karaciğer için çok toksiktir (zehirlidir). Mantar enfeksiyonu olan birçok kişi eklem ve kas ağrılarından yakınır. Bu şikâyetler muhtemelen mantarların çoğalması sırasındaki metabolizma ürünlerine bağlıdır. Bu durumda uygulanan romatizma tedavisinin yararı olmaz. Bağırsakta mantar enfeksiyonu olan birçok kişide sürekli olarak burun ve sinüs mukozasında şişme ve tıkanıklık olur. Bağırsak mukozalarında mantarların yaptığı tahriş, diğer mukozalara da - doğrudan mantar enfeksiyonu olmaksızın- yansır.

    Mantarlar önce eksojenik (harici) ve endojenik (dahili) mantarlar olmak üzere iki gruba ayrılır. Eksojenik mantarlar deri, tırnak ve ayak mantarları diye üç grupta incelenir. Endojenik mantarlar iki grupta incelenir ve bunlar küf mantarları (aspergillus) ve maya mantarı (candida albicans) Küf mantarı olmadan maya mantarı yaşayamaz. Küf mantarı ve maya mantarlarının vücuda yerleşmesi bağırsak florasının zamanla tahribatıyla gerçekleşir.
    Son yıllarda Almanya’da sürekli candida albicans’ın ne kadar tehlikeli olduğundan bahsedilmektedir, fakat bu mantarın neden bu kadar çok yayılabildiği ve nasıl olup da birçok hastalığa sebep olduğu konusunda pek bilgi yoktur.

    Küf mantarı hem faydalı hem de zararlıdır.
    a-) Faydaları:
    1-) Tabiattaki artık maddeleri çürütür ve toprağa dönüştürür.
    2-) Hayvan ve bitki artıklarını, ölülerini ve de insan artıklarını toprağa dönüştürtür.
    3-) İmalat sanayinde üretim aracı olarak kullanılır.
    4-) Vitaminlerin, enzimlerin ve antibiyotiklerin üretiminde kullanılır.

    b-) Zararları:

    1-) Odun, tekstil, kâğıt ve besinleri tahrip ederek milyarlarca zarara sebep olur.
    2-) Bitki hastalıklarının baş sorumlusu olup, meyve ve sebzeleri tahrip eder ve büyük zarara sebep olur.
    3-) İnsan ve hayvanlarda enfeksiyon ve alerji başta olmak üzere birçok hastalığa sebep olur.
    4-) Küf mantarlarının ürettikleri zehirler (mikotoksinler) kanser başta olmak üzere birçok hastalığa sebep olurlar.

    Mantar türleri:

    Mantarlar likenlerle birlikte yaşarlar. Likenler fotosentezle oksijen üretirler ve mantarlar da su ve mineralleri likenlere sunarlar. Böylece birlikte yaşam gerçekleşmiş olur. Antibiyotik ilaçların %25’e yakını küf mantarlarından elde edilir. Bu nedenle antibiyotik ilaçlar küf mantarlarının gelişmesi ve yayılması için ideal ortam oluştururlar.
    a-) Maya mantarları: Candida albicans ve kryptokokken en önemlileridir.
    b-) Küf mantarları: Aspergillus türleri, penicillum, mucor, botrytis, fusarium, alternaria ve cladosporium türleri en önemlileridir.

    Mantarların yayılışı:
    1-) Besinlerle küf mantarları yayılır.
    2-) Kimyasal ilaçlar küf mantarlarının yayılmasına sebep olurlar, örneğin penisilin küf mantarından elde edilmiştir.
    3-) Ağır metaller: Bakır ve cıva gibi küf mantarlarının yayılmasına sebep olur örneğin eskiden bakır kaplarla yenen yemeklerden dolayı sık sık zehirlenmeler olmuştur.
    4-) Küf mantarını teneffüs ederek zehirlenme

    Küf mantarı nerede bulunur?

    Ahırlar, hayvan bulunan evler, hayvan yemleri, tahıl ambarları, nemli veya yaş odalar, ev tozu, eski koltuklar, eski döşeme, tam olarak kurumamış yeni binalar, ağaç mobilya ve laminant gibi tahta döşemelerde kullanılan kimyasal ilaçlar, mutfak, besin depolanan kilerler, klimalar, nemli havanın olduğu mekanlar, süs bitkileri, bitki artıkları, sabunlar ve kozmetik maddeler, diş macunları, kimyasal ilaçlardan: antibiyotikler, antialerjikler, antihistaminikler, kortizon ve mide-bağırsak ilaçları küf mantarları içerirler. Ayrıca kimyasal metotlarla hazırlanan ilaçlar örneğin B12-Vitamini, penisilin vb. Küf mantarlarından elde edilir. Bu da fayda yerine zarar verir. Bu nedenle doğal yollarla vitamin alınması doğru beslenilmesi ve doktorunuz tarafından verilen ilaçların kullanılması uygundur.

    Mantar hastalıkları:

    Deri, tırnak ve ayakta görülen mantar türleri genellikle mukozada mantar olduğuna işarettir. Küf mantarları nefes yolları ve sindirim sistemine, özelikle de mide-bağırsak mukozasına yerleşirler. Nefes yollarına yerleşmişse alerji, astım, alerjik bronşit ve mide-bağırsak mukozasına yerleşmişse besin alerjisi, migren, depresyon, hormon anormallikleri ve de mide-bağırsak rahatsızlıklarına sebep olurlar.

    Mikotoksinler (mantar zehirleri):

    Kronik bronşit, astım, psödo-krup, bronş karzinomu, ishal, kabızlık, bulantı, besin alerjisi, kronik bağırsak iltihabı (enterit), kalın bağırsak iltihabı (kolit), kalın bağırsak ülseri, psodö-alerji, alerji, alerjik astım, kronik bronşit, enfeksiyon ve çocuklarda hiperaktiviteye neden olur. Buna karşı kullanılan kortizonlu ilaçlar küf mantarının yayılmasına neden olduğundan hastalık daha da karmaşık bir hal alır ve daha başka hastalıklar da ortaya çıkar. Mikotoksinler organizmayı tarip eder, mutajenik (genetik değişim yaratan), kanserojen (kanser yapıcı ) ve teratojenik (organ ve dokuların özürlü olmasına sebep olan) etkilere sahiptir.

    Küf mantarının zehirlerini yani mikotoksinleri üretmesi besin maddeleri ve hayvan yemleri ile mümkündür. Nemli ekmek hemen küflenirken, kuru ekmek asla küflenmez. Küf mantarı 0-40 derece arasında her zaman mikotoksin salgılayabilir. Küf mantarının mikotoksin üretimi durdurulamaz, fakat besinler hazırlanırken dikkat edilirse küf mantarının yayılması önlenir. En tehlikeli çavdar mahmuzu mantarıdır. Bu mantar ishal, kusma, bulantı, başağrısı, organların ölmesi, sinirlerin tahrip olması, kaslarda karıncalanma, kramplar, sara vb. Rahatsızlıklara sebep olur.

    Küf mantarının en önemlileri:
    1-) Aspergillus flavus
    2-) Aspergillus fumigatus
    3-) Aspergitus niger
    Bunlar çok tehlikeli mikotoksik maddeler olan: Aflotoksin B1, G1, M1, Patulin, Ocratoksin A, Kojiasidi (Cojiasidi) ve Penisilinasidi üretirler. Bu mikotoksinler: Tansiyon düşürücü, mutajen, teratojen, kanserojenje, nefrotoksik etkiye sahiptirler. Küf mantarlarının ürettiği bazı zehirler ise östrojen (dişilik hormonu) gibi etkiye sahiptirler.

    Mikotoksikozlar (Mikotoksinlerin sebep olabileceği hastalıklar):
    İshal, kusma, mide ağrısı, ağız ve yutakta yanma, kas krampları, nefes alış-verişlerini felce uğratma, nabız zafiyeti, titreme, üşüme, eklem ağrıları, bazı uzuvlarda uyuşukluk, nefes darlığı, sara, hafıza kaybı, koma, romatizma, MS (multiple skleroz), Parkinson hastalığı, Lupuserythematodes (kılcal damarlardaki patolojik değişiklikler, kronik yorgunluk, hormon anormallikleri vb hastalıklar

    Mikotoksikoz türleri:
    a-) Eksojenik (harici) nedenlerle ortaya çıkan mikotoksikozlar:
    1-) Küf mantarının yayılması, örneğin: Orman, tahıl tarlaları ve binalar
    2-) Kimyasal ilaçlar ve ağır metaller, örneğin haşerelere karşı kullanılan ilaçlar.
    b-) Endojenik (dahili) mikotoksikozlar:
    1-) Mikotoksin içeren ilaçlar
    2-) Antimikozitikalar (mantarlara karşı kullanılan ilaçlar)
    3-) Küf mantarlarının ürettiği besinler

    Bunlardan eksojenik mikotoksikozları tedavi etmek kolaydır. , fakat endojenik mikotoksikozlar çok problem yaratabilir. Endojenik mikotoksikozlar primeri (birinci) ve sekodori (ikinci) olmak üzere iki gruba ayrılır. Primer mikotoksikozlar direkt olarak küf mantarları tarafından sebep olunan rahatsızlıklar olurken sekondori mikotoksikozlar ayrıca bağırsakların, özellikle de ince bağırsağın tahrip olması nedeniyle daha karmaşık bir durum ortaya çıkar.

    Mantarların semptomu (belirtileri)
    1-) Maya mantarları şeker ve karbonhidratlarla beslenir ve bunlarda ürettiği zehirli gazlar şişkinlik yapar.
    2-) Nefes darlığı ve kalp rahatsızlıkları: Karındaki gaz diyaframı yukarı doğru kaldırır. Sıkışan akciğer nedeniyle nefes darlığı ve sıkışan kalp nedeniyle de kalp rahatsızlıkları görülür.
    3-) Dişeti ve dilde beyaz tabakalar oluşur fırçalama ve yıkama ile geçse de yeniden oluşur.
    4-) Deride kaşıntıya sebep olur.
    5-) Bağırsak mantarlarının aşırı şeker tüketmesi nedeniyle kişinin kanında şeker yetersizliği görülür. Vücudun şeker ihtiyacı giderilemediğinden kişi sürekli şekerli maddeler yer.
    6-) Bağırsaklardaki mantarlar faydalı bakterileri yavaş yavaş yok ederek yerini alır. Bu nedenle de kişide kabızlık, ishal vb. Rahatsızlıklar ortaya çıkar. Bu mantarlar sonra idrar yollarına geçer.
    7-) Kişi alkol içmediği halde ağzı alkol kokuyorsa buna bağırsak mantarlarının sebep olduğu alkol üretimindendir.
    8-)Kronik mesane ve vajina iltihaplanması: Antibiyotik ilaçlar bakterileri öldürürken mantarların yayılmasına neden olur. Böylece daha tehlikeli ve sık sık iltihaplanmalar görülür.
    9-) Eklem ve kas ağrıları: Mantarların salgıladığı mikotoksinler eklem ve kaslarda yoğunlaşarak ağrılara sebep olur. Bu ağrıların romatizmadan mı mikotoksinlerden mi olduğu anlaşılamaz.
    10-) Yorgun, dermansız ve konsantre olamama: Vücut sürekli mantarlar ve zehirleri (mikotoksiler) ile uğraşmaktan kendini regenerasyon (yenileme) yapamaz ve kişi genellikle yorgun olur ve konsantre olamaz.
    11-) Cinsel isteksizlik: Kişide enerji yetersizliği olduğundan, bu da cinsel isteksizliğe sebep olur. Ayrıca mantarların salgıladığı mikotoksinler hormon benzeri etkiye sebep olduğundan kadınlarda kısırlığa dahi sebep olabilir.
    Mantarlar doğum kontrol hapları ile daha da çok yayılırlar, çünkü bu onların besinin oluşturur.
    Mantarlar her insanda başka rahatsızlıklara sebep olabilir.

    Kendini teşhis etme:
    1-) Şişkinlik, kabızlık, ishal
    2-) Makatta kaşıntı ve kızarıklık
    3-) Mide ağrısı ve ağız kokusu,
    4-) Dişte ve dile beyazımsı veya sarımsı pas gibi tabaka
    5-) Aşırı yorgunluk, dermansızlık konsantre olamama, unutkanlık, isteksizlik
    6-) Aşırı tatlı yeme isteği ve aşırı açlık duygusu
    7-) Kasların titremsi ve kas ağrısı
    8-)Nefes darlığı, burun tıkanması, kulak iltihaplanması
    9-) Ense, omuz, sırt ve bel ağrısı
    10-) Eklem ağrısı ve şişmesi
    11-) Deride sivilce, saçların yağlanması, deride kuruma,
    12-) Küf gibi pis bir koku
    13-) Adet halinde aşırı ağrılar mantar enfeksiyonu nedeniyle
    14-) Prostatit, kolit, ve faranjit gibi iltihaplı rahatsızlıklar
    15-) Mesane iltihaplanması, instersistiyel sistit, cinsel isteksizlik
    16-) Mikotoksinler migren, baş ağrısı, depresyon ve panik atağı tetikler
    17-) Diyabet, kolesterol ve yüksek tansiyonu tetikler
    18-) Kurdeşen, kaşıntı, polen alerjisi, besin alerjisi, alerjik astım
    Bunlardan birkaçı görülürse mantar olabilir.

    Küf mantarı nasıl teşhis edilir?
    Defi-hacet testi: Defi-hacettenin (dışkı ) değişik noktalarından alına numuneler laboratuara gönderilir ve inceleme sonucunda mantar bulunursa tedaviye başlanır. Çoğu zaman defi-hacet testi yeterli olmamakta ve kişideki mantarlar teşhis edilememektedir. Bu nedenle şüpheli durumlarda kan testi yapılmalıdır. Hemagglutinasion test, yani kanda İmmünglobulin Tip M (İgM) kanda bir hafta gibi kısa süreli devriye görevi yapar, şayet İgM kanda varsa mantarda var demektir. İmmünfloreszenz testi: Burada kanda immünglobulin Tip G (İgG) olup olmadığına bakılır, şayet varsa vücutta bir aydır mantarlara karşı mücadele olduğunu gösterir.

    Küf mantarının tedavisi:
    1-) Besinlerin bozulmadan atılması gerekir, bozulunca tehlikelidir.
    2-) Evin temiz tutulması ve küf mantarından korunması
    3-) Kimyasal ilaçlar, özelikle de küf mantarının yayılmasın sebep olabilecek penisilinden ve kortizonlu ilaçlardan uzak durulmalıdır.
    4-) Spor yapılmalı
    5-) Hijyene dikkat edilmeli


    Küf mantarı ve maya mantarı (cadida albicans): Unutulmamalı küf mantarı (aspergillus ve diğerleri) olmadan, maya mantarları (candida albicans ve diğerleri) yaşayamazlar ve mantarların yayılmasında Epstein Bar Virüsü çok önemli rol oynar.

    6-) Mantarları besleyen Beyaz unlu mamüler; ekmek, mantı, makarna, tatlı yiyecekler ve tatlı içeceklerden uzak durulmalıdır. Tatlı yiyecek ve içecekler ve de hamurlu yiyecekler mantarların ana besinlerini oluşturur. Tatlı yiyecekler sadece baklava çikolata değil, kavun, karpuz ve üzüm gibi tatlı meyvelerde mantarları besler. Bu nedenle dikkatli beslenmek gerekir.

    Bağırsak florası ve kılcal kan dolaşımı sağlıklı yaşayabilmek için çok önemlidir. Çünkü vitamin, mineral, aminoasit, enzim, glikoz, vb, besleyici maddenin hazırlanması, hücrelere ulaşması ve de mikroplarla mücadele eden makrofaj, T ve B- Hücreleri gibi savunma mekanizmalarının hücre aralarında dolaşması buna bağlıdır.



    Kaynakça

    http://www.ncbi.nlm.nih.gov/sites/entrez?term=txid5476[orgn]&cmd=search&db=genomeprj

    http://www.dogaltedavi.net/mantar_ve_tedavisinde_kullanilan_bitkiler-2937.html

    http://www.tip2000.com/abone/konular/mantar_enfeksiyonlari.asp




  • Bu foruma en son 8 ay önce yazmıştım askere gitmeden önce forumda yazanları 1.sayfadan 22. sayfaya kadar eksiksiz okudum. Hastaların tecrübelerini kullandıkları ilaçları not aldım şikayetleri bana yüzde yüz uyan miss nothing yazdıkları sanki beni özetlemiş biyolojik ikizim gibi.Bende kendi tecrübelerimden bahsetmek istiyorum biliyorumki benim görmediğim bir ayrıntıyı belki siz görebilirsiniz ve buda bu hastalığın çözülmesinde anahtar rol oynayabilir.

    Hastalığımın tarihcesini çıkartmak gerekirse en başında bahsetmek istiyorum.
    Sene 2006 yaş 17 üniversite sınavına hazırlanıyorum. Dershane ortamı sınavlar başlı başına sorun stres. Durumlar sıkıntılı
    okul desen tam bir karmaşa neyse bunlar piskolojik olarak insanı yıpratıyor tabi.Bende başlayan sorunlar maddeler halinde yazayım bari daha açık olur

    1. midenin özellikle sol alt kısımdan korkunç sesler gelmesi

    2. sabah uyandığında bağırsakaların çıldırmış gibi sesler gelmesi ve kahvaltıdan önce ve sonra tuvalete gitme ihtiyaçı günde 2 kere büyük tuvaletede gitsem de parçaçıklı olarak çıkan atıklar ve rahatlamama hissi

    3. bende ibs olduğunda şüphem yok ama bunun yanında antral gastrit olduğundan dolayı AÇLIK hisi (mis nothingde) de bu sorunu yazdığını gördüm o yüzden benim düşünce İBS VE GASTRİT. Bu hastalıkla uğraşmak gerçekten zor ama bir yandan da 4 saate bir birşeyler yemeniz gerekli buda çok sıkıntılı özellikle sabahlar mide bağırsakalarda asitten dolayı sürekli açsınız.Bunları ezbere yazmıyorum tabiki yaptırdığım testleri yazayım.

    -endoskobi
    -kolonoskobi
    -ultrason
    -kalın bağırsak rötgeni
    -3 defa gaita ve idrar testi
    -full chek up
    -kaç tane ilaç kullandım derseniz e devleten baktım şimdi 80 yakın ilaç kullanmışım helipak 3 tedavi aklınıza ne gelirse AD İLAÇLARI hariç forumda yazan tüm hastaların ilaçlarını uzun bir süre kullandım.

    Vaktim sınırlı olduğu için bu testlerin hepsini özelde yaptırdım.

    4.En son bu kadar ilaçı denedim ettim doktora dedim 3 aydır helipak ve yanında verdiğin şurupları kullandım hiç bir faydasını görmedim.Hiç bir işe yaramadı. Dedim ee ozaman sen çölyaksın dedi.Zaten bozuk olan piskolojim iyice çöktü Allah düşmanımın başına vermesin bu söyle GERZEK GAST UZMAN DOKTOR BİDE ÖZEL HASTANEDESİN MUHANEYE BİLE DÜNYANIN PARASINI VERİYORSUN.

    5.Birkaç ay moralim bozuk dolaştım neyse üniversite tatile girdi. Çölyak olduğumu ve glutenli hiçbirşey yememem gerekti diyet yapacam giya tabi buda imkansız gibi bişi
    başka bir hastaneye gitim Gluten testi yaptırdım bunu sonuçunda ÇÖLYAK OLMADIĞIMI ÖĞRENDİM DÜNYALAR BENİM OLDU.

    6.Sonra askerlik çağı geldi.Okul bitti askere gideyim dedim ama bu hastalığıda kontrol altına almak gerekliydi en azında geçi çözüm lazım Sonra doktora hikayemi anlatım bana BİTERAL 500MG YAZDI. Bilaçı askere gitmeden 4 ay kullandım ani gelen wc ihtiyacı kayboldu buna birlikte nane yağı ve METSİL KULLANDIM. BU HASTALIK 8 YILDIR bende vardı ve ilk defa bir ilaç hem hızlı hemde bu deneli bir değişim yapmıştır ani gelen wc kayboldu günde bir defa gitsem yetiyor şuanda Kaptanelvisin dediği gibi bu hasatlık bence mikrobik piskolojik değil veya çok az piskolojiktir.

    7.Dışkılama olayını BİTERAL 500 MG ile tamamen çözdüm. askere gittim. acemi birliğinde kuru kayısı incir vs ne varsa götürdüm içeride kayvaltıdan sonra yedim.Askeriyenin peyniri çok tuzlu İBS birinin yemesini pek tavsiye etmem.KURU incir,kayısı,üzüm erik beslenmede çok etkili oldu. AYRICA forumda okuduğum kadarıyla bazı arkadaşlar ASKERDE ÇOK RAHATIM VS YAZMIŞ COLA İÇTİM SOĞAN YEDİM BİRŞEY OLMADI DİYE BENCE BUNUN NEDENİ ASKERİYEDE ERKEN KALKTIĞIMIZ İÇİN 6 DİYELİM VÜCUT ERKENDEN BESLENİYOR.YAPTIĞIM BİR ARAŞTIRMA GÖRE VÜCUT 6 DA SİZ UYANMASANIZ DAHİ BAĞIRSAKALAR VE MİDE HAREKETE GEÇİYOR EĞER KİŞİ HERGÜN 6 GİBİ KALKAR DÜZENLİ KAHVALTI YAPAR VE YEMEK SAATLERİNİ İHMAL ETMESE BU HASTALIĞI KONTROL ALTINA ALABİLİR en azından ben böle yaptım

    5 aylık askerlik sürecinde mide va bağırsak seslerini hiç duymadım.askerde büyük bir kantinde görev verdiler bildiğininz mm migros neyse yediğimiz yemediğimiz arkamızda bazı arkadaşalar kilo alamadığını yazmış bende yılardır uğraşmama rağmen kilo alamamıştım. ASKERDE 6 DA KAHVALTI YAPIYOR SONRA SAAT 10 GİBİ 2 ADET MUZ YEDİM 6 AY BOYUNCA BU BANA HEM KİLO ALDIRDI HEMDE BAĞIRSAKALARI RAHATLATTI.

    8.MUZ ÜLSER VE İBS KESİNLİKLE İYİ GELİYOR GASTRİT OLDUĞU İÇİN DÜZNLİ YEDİM ONA BİLE İYİ GELDİ MUZ MUTLULUK HORMONO SARGILAYAN BİR BESİN SÜREKLİ POZİTİFDİM. mide ve bağırsakalrı yumuşattığı için ses olayını yüzde 98 oranında kontrol altına aldım. Normal hayata saat 10 uyandığımda mide motor gibi sesler çıkartıyor bence mide asidi bağırsakalara geçiyor sonradan yenen gıdalarla bu içinden çıkılmaz bir hal alıyor.

    SON OLARAK 8 YILLIK TECRÜBELERİMİN BİR KISMINI YAZDIM.

    BİTERAL İLE SIK İSHAL GİBİ OLAN ATAK WC OLAYINDAN KURTULDUM 2 YILDIR RAHATIM.
    SABAH KALTIĞINIZDA DEMLİ ÇAY İÇMEYİN ÜLSER VE GASTRİT VARSA BENİM GİBİ AÇIK VE ILIK BİR ÇAY TAVSİYE EDERİM.
    HASTALIK ARA NÜKSEDİYOR TAM BİR ÇÖZÜM MALESEF BULAMADIM.

    ŞUAN İÇİN TEK SORUNUM AÇIKMA HİSSİ BUNA DA ANTRAL GASTRİT NEDEN OLUYOR AMA BUNUN ÇÖZÜMÜNÜ BULAMADIM.
    MUZ PAHALI BİR GIDA OLDUĞU İÇİN SİVİLDE ALMAK ZOR SÜREKLİ YEMEK KALP SORUNLARINA NEDEN OLABİLİR ŞUANDA UZUN YOLA ÇIKTIĞIMDA VE TOPLANTI VB GİBİ DURUMLARDA MUZ YERİM SİZE DE SINAVDAN ÖNCE 2 3TANE YEMENİZİ TAVSİYE EDERİM.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi yazate48 -- 8 Şubat 2014; 15:49:09 >




  • ..................



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Elvis-Presley -- 7 Şubat 2020; 13:37:45 >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: KAPTANELVIS

    Büyük geçmiş olsun öncelikle.
    Askerlikten anlatmışsında bide bana sor neler oldu .)

    Bu hastalık vardı zaten birde cok büyük şiddetli bir durumla karşılaşıp askere gittim gitmeden evvel ise agır zatüreye yakalandım aşırı üzülmeden dolayı.
    Gittigim yerde kars-sarıkamış ilçesiydi ve aralık celbiydi.
    5 ay işkenceye dogru yola cıktım.

    Yemekler köpkelerin yiyecegi kadar sterildi ve top keke yemekten kendimi alamadım 5 ay.
    Hergün her gaz ve guruldama oldugunda 30 dkda bir tuvalate gidip bi güzel ıkındım.
    Birde temizlik takıntım var ellerimi berbat marka bi sıvı sabunla her defasında 10 kez yıkardım ve ellerimin üzerleri yarıldı kemiklere kadar nerdeyse.

    Vesselam 5 ayda anamdan emdigim burnumdan geldi.

    Senin buldugun ve denedigin çare bir nevi saatli bomba.
    Bahsi gecen ilac antibiyotik diye biliyorum ve sen bunu 5 ay boyunca kullanmışsınki bu büyük bir risk.


    Evet bu hastalık kesinlikle sinirsel digil bakteri ve mantarsal bir alt yapı üzerinde calışıyor.

    Daha gecen hafta birşey farkettim,dişimdeki apse icin mecbur kaldım doktora gittim ve antiboytik yazdı.
    Agzıma sürmüyorum ama mecburen agrılara dayanamayıp içtim.

    Bu defaki sef isimli 500 mg lik penisilin içerikli bi ilaçtı.
    Bu ilacı içerken gaz ve guruldama baya baya azaldı ve ilac bittikten sonrada şikayetlerim eskisine göre daha az olmakta.

    Bu iş bakteri ve özelliklede mantar sorunudur.

    Ben her ne denediysem yol hep mantar ve bakteriye cıktı.
    Şuan anti mantar şilacı tekrar ve uzun vadede denemeye baslayan arkadasımızda var ve şuan gayet rahat şikayetleride eskiye göre cok büyük farkla azalmıs durumda.

    Ayrıca ; bendede antral gastirt vs var ve midem acken kaznıp guruldar namussuz.
    Ramazanı zehir ediyor hep.
    Muz yedigimde barsaklarıma hiç etkisi olmaz benim ve şikayetlerim devam eder.

    Elma yedigimde inanılmaz gaz ve guruldama yapar eger ac karnına yediysem.

    Bende şu ara bir türlü fırsat bulamadıgım bal diyetine baslıyorum nasipse.
    Gelişmeleri sizinle paylaşırım eger ölmezsem bu diyetle .))

    Bir düzeltmede bulunayım. Biterali sadece 2 kutu kulandım oda askere gitmeden önce yani dozu doktorla konuştum.5 AY KULLANMADIM.
    ELMA VE MUZ BANA HEP İYİ GELMİŞTİR.BİTERALİ BAŞAK BİR İBS HASTASINA KULLANDIRDIM SORUNLARI NERDEYSE TAMAMEN KAYBOLDU BENDE DE İŞE YARDI AMA ANTRAL GASTRİT OLDUĞU İÇİN MİDENİN DUEDUOM BÖLÜMÜNDEKİ SORUNLAR TAM GEÇMEDİ.

    ANTRAL GASTRİT VARMIŞ SİZDE DE ÇOK SIK AÇIKMA DURUMUNUZ OLUYOR MU SAAT 1 DE TAM DOYSANIZ TEKRAR KAÇTA YEMEK YEMENİZ GEREKİYOR?

    Ben gıda alerji testi yaptırmayı düşünüyorum.ama 700 tl di askere gitmeden önce sorduğumda gıda alerji testi yaptırdınız mı ?Faydalı olur mu sizce?
    not sgk var ama devle hastanesi 20 gün sonra randevu veriyor ozaman da başka işle çıkıyor gidemiyorum ?

    KAPTAN ELVİS GEÇMİŞ OLSUN BU ARADA ASKERDE SOĞUK OLMASIN DİYE NİSAN CELBİNDE GİTMİŞTİM BUNU DA BELİRTEYİM.

    BU ACIKMA MİDE KAZINMA OLAYINA BİR ÇÖZÜM BULMAM LAZIM GECE SAAT 9 YATSAM SABAH 6 MİDEDEN SESLER GELİYOR ACIKTIĞIM İÇİN MİDEM KAZINIYOR. Bu konuda tavsiyen varmıdır?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi yazate48 -- 9 Şubat 2014; 9:44:40 >




  • ........................



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Elvis-Presley -- 7 Şubat 2020; 13:37:59 >
  • Tavsiye etiğin ilaçı alıp kulanacağım ancak bir kaç sorum olaçak

    1, Bu ilaç sizde ne gibi faydalar sağladı.
    2,ilacın yan etkileri nasıl internetten baktım ama sana da danışayım.
    3. recetesiz alabilir miyim kaç paraya gelir ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: yazate48

    Tavsiye etiğin ilaçı alıp kulanacağım ancak bir kaç sorum olaçak

    1, Bu ilaç sizde ne gibi faydalar sağladı.
    2,ilacın yan etkileri nasıl internetten baktım ama sana da danışayım.
    3. recetesiz alabilir miyim kaç paraya gelir ?
    ......................



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Elvis-Presley -- 7 Şubat 2020; 13:38:12 >
  • Merhaba ve geçmiş olsun arkadaşlar..
    Bende yaşadıklarımı yazayım benim için bir çare bulunacak mı bakalım
    Yıllardır çektiğim bir sorunum var.. Doktora gitmek de fayda etmedi..
    Çok fazla gaz sorunum oluyor.Özellikle sabahları, tuvalete çıkmadan evden çıkamıyorum..
    Çok fazla tuvalete çıkma hissim oluyor , çıksam da çıkmasam da geçiyor.. Ama bu durumun psikolojik etkisi bile yetiyor..
    Arada karında ağrı , bulantı ve kusma hissi oluyor..
    Ama ne düzenli ve sık ishal ne kanlı dışkı ne kusma var.. Arada bir çok tuvalete çıkmaktan mı diye düşündüğüm ishal oluyor.
    Geçen haftalarda doktora gittim kan tahlili , ultrason falan yapıldı..Bağırsak anslarında yaygın gaz distansiyonu ve böbrekte kumck tespit edildi..Gaita tahlili de yaptırdım bişey çıkmadı(amip için) Kan tahlilinde de kolestrol yüksek çıktı biraz..Debridat tablet verdi ama çok fazla etkisinin olduğunu söyleyemem..
    Belki de psikolojik bu durumum ama benim psikolojimi çok etkiliyor.. Ne bir yere çıkasım geliyor artık ne bişey yapasım bu durumdan dolayı..
    İnternette araştıra araştıra kendimde hastalıklar bulmaya başladım artık
    Belirtilerin çoğu irratabl bağırsak sendromuna da uyuyor ülseratif kolit e de , ülsere de..
    Geçen gün midemde aşırı yanma ve ağrı oldu. Acile gitmek zorunda kaldım. Gastrittir dedi doktor. Gaviscon , buscopan ve lacombi ilaçlarını verdi doktor. İlk başlarda iyiydi ama bugün yine karnımda bişeyler hissetmeye başladım.. Ben çok yiyen ama ona rağmen zayıf birisiydim şimdi iştahım kesildi artık bişey yiyemiyorum. 1-2 kilo verdim en azından. Özellikle sabahları oluyor sorunlarım. Az biraz kahvaltı yapmadan evden çıkamıyorum zaten. Aradan biraz zaman geçince sanki mdem boşmuş gibi hissediyorum.
    Ayrıca karnımın sağında , kasıklarda da geçen gün ağrı olmuştu sanırım gaz sıkışması,sancısıydı o da.. Apandisit diye korkmuştum.
    Haftaya izin alacağım büyük ihitmalle işten. Endoskopi yaptırmayı düşünüyorum. Bişey çıkmazsa kolonoskopi de yaptırabilrim.
    Aslında senelerdir gaz sorununu çekiyorum kurban bayramından beri çok sık olmaya başladı artık.. Sanki ateşim varmış gibi , halsiz gibi hissediyorum kendimi. Ona da alerjik demişti doktor.
    Bu konuda sizin gibi ben de dertliyim arkadaşlar.. Şu sorunu çözmek için ne gerekirse yapacağı artık.. Hayat kalitemi bozdu artı , hiç bişey yapamıyorum..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi CaPAxA -- 9 Şubat 2014; 20:30:13 >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: CaPAxA

    Merhaba ve geçmiş olsun arkadaşlar..
    Bende yaşadıklarımı yazayım benim için bir çare bulunacak mı bakalım
    Yıllardır çektiğim bir sorunum var.. Doktora gitmek de fayda etmedi..
    Çok fazla gaz sorunum oluyor.Özellikle sabahları, tuvalete çıkmadan evden çıkamıyorum..
    Çok fazla tuvalete çıkma hissim oluyor , çıksam da çıkmasam da geçiyor.. Ama bu durumun psikolojik etkisi bile yetiyor..
    Arada karında ağrı , bulantı ve kusma hissi oluyor..
    Ama ne düzenli ve sık ishal ne kanlı dışkı ne kusma var.. Arada bir çok tuvalete çıkmaktan mı diye düşündüğüm ishal oluyor.
    Geçen haftalarda doktora gittim kan tahlili , ultrason falan yapıldı..Bağırsak anslarında yaygın gaz distansiyonu ve böbrekte kumck tespit edildi..Gaita tahlili de yaptırdım bişey çıkmadı(amip için) Kan tahlilinde de kolestrol yüksek çıktı biraz..Debridat tablet verdi ama çok fazla etkisinin olduğunu söyleyemem..
    Belki de psikolojik bu durumum ama benim psikolojimi çok etkiliyor.. Ne bir yere çıkasım geliyor artık ne bişey yapasım bu durumdan dolayı..
    İnternette araştıra araştıra kendimde hastalıklar bulmaya başladım artık
    Belirtilerin çoğu irratabl bağırsak sendromuna da uyuyor ülseratif kolit e de , ülsere de..
    Geçen gün midemde aşırı yanma ve ağrı oldu. Acile gitmek zorunda kaldım. Gastrittir dedi doktor. Gaviscon , buscopan ve lacombi ilaçlarını verdi doktor. İlk başlarda iyiydi ama bugün yine karnımda bişeyler hissetmeye başladım.. Ben çok yiyen ama ona rağmen zayıf birisiydim şimdi iştahım kesildi artık bişey yiyemiyorum. 1-2 kilo verdim en azından. Özellikle sabahları oluyor sorunlarım. Az biraz kahvaltı yapmadan evden çıkamıyorum zaten. Aradan biraz zaman geçince sanki mdem boşmuş gibi hissediyorum.
    Ayrıca karnımın sağında , kasıklarda da geçen gün ağrı olmuştu sanırım gaz sıkışması,sancısıydı o da.. Apandisit diye korkmuştum.
    Haftaya izin alacağım büyük ihitmalle işten. Endoskopi yaptırmayı düşünüyorum. Bişey çıkmazsa kolonoskopi de yaptırabilrim.
    Aslında senelerdir gaz sorununu çekiyorum kurban bayramından beri çok sık olmaya başladı artık.. Sanki ateşim varmış gibi , halsiz gibi hissediyorum kendimi. Ona da alerjik demişti doktor.
    Bu konuda sizin gibi ben de dertliyim arkadaşlar.. Şu sorunu çözmek için ne gerekirse yapacağı artık.. Hayat kalitemi bozdu artı , hiç bişey yapamıyorum..
    ......................



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Elvis-Presley -- 7 Şubat 2020; 13:38:25 >




  • Teşekkürler , size de geçmiş olsun..

    Ultrasonda bağırsak anslarında yaygın gaz olarak göründü..Guruldama olayı var ama özellikle sabahları çok.. Ayrıca bu aralar geğirmem de arttı gibi hissediyorum.Yuarıda da yazdığım gibi sabahları tuvalete çıkmadan evden çıkamıyorum..
    Karnımda mı midemde mi artık hiç rahat hissetmiyorum özellikle son dönemler..
  • quote:

    Orijinalden alıntı: CaPAxA

    Teşekkürler , size de geçmiş olsun..

    Ultrasonda bağırsak anslarında yaygın gaz olarak göründü..Guruldama olayı var ama özellikle sabahları çok.. Ayrıca bu aralar geğirmem de arttı gibi hissediyorum.Yuarıda da yazdığım gibi sabahları tuvalete çıkmadan evden çıkamıyorum..
    Karnımda mı midemde mi artık hiç rahat hissetmiyorum özellikle son dönemler..
    ......................



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Elvis-Presley -- 7 Şubat 2020; 13:38:37 >
  • 
Sayfa: önceki 6970717273
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.