İran neden tutuyorsunuz ki? (3. sayfa)

Çünkü İran bizim için kötünün iyisi ve istesek de istemesek de komşumuz. İsrail'in başında ise istediklerini elde etmek için her şeyi yapabilecek katil bir hükümet var.

Hayır, böyle bir şey olmadı. Osmanlı'da "Türk" diye göçebeleri kastediyorlardı. Yani yerleşik yaşamayanlara ve Anadolu köylülerine "Türk" diyorlardı. Osmanlı'da, "İslam" ve "Gavur" şeklinde iki kimlik ayrımı mevcuttu. İslamlar daha az vergi öder ve farklı giyinirdi, gavurlar daha yüksek vergi ve cizye ödeyip daha farklı giyinirlerdi.

"Türk", Cumhuriyet'ten sonra ön plana çıkartılmış bir şey. Osmanlı'dan kalan Müslümanların hepsine birden "Türk" dediler ve Müslüman olmayanları yani Hristiyan olanları, Yunanistan'a sepetlediler, kalanları da Yahudi, Rum, Ermeni gibi 1950'lerde tekrar sepetlediler.

"Türk" diye bir şey Osmanlı'da hemen hemen hiç yok… Yani var ama köylü takımına ve özellikle göçebelere Türk diyorlar bu şekilde var. Bunun dışında gerçekte yaygın olarak, "İslam" ve "Gavur" vardır… O yüzden zaten mesela Ermeni'den eğer ki, Müslüman olursa, Paşa bile olabiliyordu.. Rum'dan vezir oluyordu falan..

İki tatafında desteklenecek bir yanı yok ama , sağa sola pervasızca saldıran, binlerce insanı öldüren, yurtlarından ettiren , bölgesini karıştıran, ülkesini vuran şımarık abd çocuğuna birileri tokat atarsa, buna da kimse niye tokat attın demez..

Elbette öyle ben ırksal olarak Türk diye bir şey yok demedim ki, ancak Anadolu'da çok Türk eridi ve settler Türklerin oğuz moğuz neyse, DNA'sı bile yerlilerle karışarak değişti. Yerliler bizanslılardı biliyorsun...

Fakat Osmanlı yönetimi ve saray eliti, kendini Türk olarak görmüyor ve bu kimliği öne çıkartmıyordu. Onlar için Islam önemliydi. Yani ne boyundan geliyor olurlarsa olsunlar, sonuç olarak Türklüğü öne çıkartmadılar gavur ve islam kimlikleri çok daha önemliydi ve zaten de yabancılarla evlilikler de yaptılar biliyorsun. Osmanlı daha çok balkan avrupası odaklı bir imparatorluktu zaten.

Ne İran ' ı ne de İsrail ' i destekliyorum. Burada desteklemediğim tek şey İran ' daki siyasal İslamcı molla rejimi. İran ' ı bugün ki yobaz, Dünya 'dan ayrı , modernlikten alıkoyan bir duruma getiren bu geri kafalılardır. Türkiye ' nin buradaki siyasetten uzak kendi içine daha doğrusu kendi iç meselelerine yönelmiş olması gerekmektedir. Ama görüyoruz bakıyoruz ki , öyle bir durum yok.

İç meseleler almış başını gidiyor. Dolar olmuş neredeyse 40 lira , enflasyon almış başını gidiyor . Ülke texas ' a dönmüş adalet , hukuk , düzen kalmamış her gün insanlar birbirini yiyor. Biz burada durmuşuz takım tutar gibi İran ' ı (genel olarak) tutuyoruz. İran dediğiniz ülke o çocuk katillerine zamanında destek vermiş bir ülke , ama biz malesef çabuk unutan bir milletiz. Zamanında 1. Dünya harbinde ve öncesinde Arapların bizi nasıl arkadan vurduklarını, bizim askerlerimizi nasıl kalleşçe şehit ettiklerini de unuttuk. İşin kötü ve ilginç tarafı Filistin'lilere, Yemenlilere yanı başındaki kardeşleri destek vermezken Arap olmayan 2 ülke bunları koruma derdine düşmüş durumda yazık çok yazık..

İran'da ki molla rejimi hiçbir dönem İsrail için bir tehdit olmadı.Molla rejimi için İsrail kendi meşruiyetlerini sağlama kaynağı ve aynı şekilde İsrail için İran'da kendi saldırganlığına meşruiyet kaynağı oluştuyor.Yani ikisinin düşmanlığı tamamen çıkarlarına hizmet ediyor.

İsrail'in molla rejimini hedef alan saldırıları İran'da molla rejiminin daha da sertleşmesine ve rejime karşı çıkan muhalif İranlıların zulüm görmesi ile sonuçlanıyor.Yani her İsrail saldırısı İran'da ki molla rejimine meşuiyet sağlıyor.İran'da molla rejimine yönelik öfke ve tepki İsrail'in saldırıları sayesiyle 'vatan severlik' kisvesi altında pasifize ediliyor.Şuan İran'da rejime muhalif sıradan İranlı bile bu muhalifliğini dile getirdiği an 'İsrail ajanı' ve 'Vatan haini' damgası yiyerek cezalandırılabilir.Bu cezalandırmada meydanlarda asılmak şeklinde oluyor.

İran'ın üst düzey askeri yetkililerinin İsrail tarafından öldürülmeside molla rejimi için bir tehdit değil.Bu tür rejimlerde rejimin devamlılığını sağlamak ve güvence altına almak için her zaman belli dönemlerde üst makamlarda yer alan isimlerin tasfiyesi gerekir.Zira bu tür rejimlerde önemli olan ülkeyi dışa karşı savunmak değil içerden rejime gelebilecek saldırılara karşı rejimi savunmaktır.Ülke savunması ise ikinci planda yer alır.

Bu nedenle İranlı üst düzey askeri yetkililerin İsrail tarafından öldürülmesi molla rejimi için kabul edilebilir bir durum.Kendileri bu tasfiyeyi yapsa iç kuvvetlerin çarpışma riski artmış olur fakat düşman İsrail'in tasfiye edilecek makamlarda olan kişileri suikastlerle öldürmesi bu iç çatışma riskini tamamen ortadan kaldırır.Dahası herkes istesede istemesede rejim etrafında kenetlenir.

Nitekim İran'da yaşanılan durumda budur.

Mesela İran'ın helikopter kazasında ölen İbrahim Reisi ile İran'ın dini lideri olan Ali Hamaney arasında bir güç mücadelesi vardı.Fakat Reisinin gayet 'şüpheli' bir helikopter kazasında ölmesi Ali Hamaney'in işine yaradı.Aynı şekilde Devrim Muhafızlarının 2020'de öldürülen efsanevi lideri Kasım Süleymani'de İran rejiminde ciddi bir ağırlığı olan isimdi.Şüphesiz onun ölümününde İran iç dinamiklerini etkilediği ve rejim lehine bir gelişme olduğu söylenebilir.Şuan İran'da en etkili isim olarak Ali Hamaney kaldı.Yani mollalara rakip bir siyasi ve bir askeri güç İsrail ve ABD tarafından tasfiye edilmiş oldu.

Dahası İsrail'in ve ABD'nin bu kadar nokta atışı suikastler gerçekleştiriyor olabilmesi sadece Mossad ve CIA başarısı olarak görmekte pek doğru değil.Mossad ve CIA'ye bilgi aktaran kişilerin Molla rejimi tarafından görevlendirilen çift taraflı ajanlar olma ihtimali hiç azımsanmayacak bir ihtimal...Muhtemelen Molla rejimi yapacağı tasfiyelerde tasfiye edilecek isimleri ve özel hayatlarına dair her bilgiyi Mossad ve CIA'ye bir şekilde iletiyor.Sonrada köşesine çekilip yaşanılanları seyrediyor.Zira Mossad ve CIA'nin bu kadar nokta atışı suikastler yapabilmesi doğal bir durum değil.Resmen içerden düzenli bir bilgi akışı var.

Son olarak İran'da rejimin çökmesi için dış müdahalelerin olmaması gerekir.Zira İran halkı hiçbir zaman mollaların yaptığı devrimi benimsemedi.Mollalar 1979'da resmen İran halkının yapmış olduğu devrimin üzerine çöreklendi.Bu nedenle sürekli bir iç çatışma var.Bu iç çatışmanın rejimi devirmesini engellemenin tek yoluda ülkeye dışardan yapılacak bir müdahale...Ancak o zaman 'vatan severlik' kisvesi altında rejim ayakta durabilir.İran'da ki Mollalarda tam olarak bunu yapıyor.

Saçma bir argüman olmuş.

Yarın bir gün bize gelip dese ki,

Başınızda RTE diktatörlüğü var. Ey Türk halkı ben onları yokediyorum size özgürlüğünüzü veriyorum dese inanıcak mısın o zaman ? Filistin'de ki çoluk, çocuk, kadına acımayan, misket bombaları ile yakıp kavuran, dirir diri toprağa gömen netanyahu ya bu kadar kolay kanıyorsan sende bir sıkıntısı var derim.

Diktatörlük 1 kişiye bağlıdır. o giderse düzelme ihtimali var. ancak din temelli sistemde böyle bir ihtimal yok, biri gider biri gelir. netenyahu din temelli bir diktatör yani kötünün de kötüsü.

İsrailin dümdüz olmasını, irandaki molla rejimin de yıkılarak yerine modern bir toplumu kendi içindeki aydın kesimle inşa etmesini isterim.

Yahudi şeriatı goyimlere uygulanmaz fakat goyimler icin Noah'ın Yedi Emri falan var.. Bir goyim, Noah'ın Yedi Emrine uyuyorsa, iyi bir goyim sayılıyor..