İnsansız savaş uçağı KIZILELMA ilk mühimmat atış testini yaptı (4. sayfa)

Ne güzel konu başlığı harici ne ararsan var konuşmalarda. Sonra ceza verince, beni niye cezalandırdınız oluyor. Arkadaşlar Konuyu bir süre kilitliyorum. Tabiri caiz ise motorlar soğusun.

Bu konuda savunma sanayi projeleri teknik ve haber niteliğinde tartışılabilir, ancak genel siyaset, ideolojik tartışma, propaganda ve provokatif içeriklere kesinlikle izin verilmez. Konuyu kişisel veya ideolojik tartışmalara çekmek yasaktır.

Bu mesajdan sonra konu dışına çıkmaya devam eden, tartışma ortamını provoke eden veya bilerek gerilim oluşturan üyeler uyarı almaksızın direkt bölüm uzaklaştırması ile cezalandırılacaktır.

Teknoloji transferi ile lisanslamayı birbirine karıştırarak, sanki kaan projesi başka bir merkeze bağlıymış gibi göstermeye çalışıyorsun. Yani konuyu bilmediğin için kavramları bulandırıyorsun.

Teknoloji transferi, bir sürecin nasıl yürütüleceğini öğretmektir; yemeğin tarifini paylaşmak gibi. Bu, bilgi akışıdır, üretim yetkisinin değil, üretim becerisinin devridir. Lisanslama ise o tarifi kullanarak dükkan açma iznidir, yani o yemeği kendi markanla satma hakkıdır. Biri öğretir, diğeri sahiplik kurar.

Kore, endonezya’ya tarif vermeyi vaat etti, ama mutfağın kapısını açamadı, çünkü restoranın asıl sahibi washington’du. Patron izin vermeyince, kore’nin mühendisleri tarif defterine gizlice uzanmak zorunda kaldı. O usb olayı, bağımsız üretim yapamadıklarının, proje üzerindeki egemenliklerinin kâğıt üstünde kaldığının açık delilidir.

Kaan’ın ise hem lisans hem fikri mülkiyet hakları türkiye’ye aittir. Yani patron kendi tarifini kendi isteğiyle paylaşabiliyor, çünkü mutfağın da, markanın da sahibi kendisi. Endonezya ile yapılan teknoloji paylaşımıdabu özgüvenin sonucu. Kimseye sormadan yürütülüyor, çünkü kimseye hesap verilmesi gerekmiyor.

Senin çaban ise bu tabloyu tersine çevirmekti. Patron olan türkiye’yi, taşeron kore gibi göstermeye çalıştın. Fakat ironik biçimde kendi verdiğin örnek seni çürüttü. Kore, patronunun izni olmadan ortağına bir satır bilgi bile veremezken, türkiye ortağıyla mühendislik eğitimi, üretim altyapısı ve bilgi paylaşımı yapıyor.

Fark bu kadar açıkken sen bu farkı laf kalabalığıyla bulanıklaştırmaya çalışıyorsun. Yazık. Oyun bitti, ceto. 

Muhalif yazı mı? Adam alenen ülkede üretilen, üstüne ihracatı yapılmış silah ve mühimmat için ABD'den geliyor diyor

Ne zamandan beri muhalif olmak pervasızca palavra -iftira atmakla eşdeğer oldu?

Pironuzdan mi öğrendiniz böyle muhalefet etmeyi?

Sen konuyu çok yanlış anlamışsın güzel kardeşim. Armutun birine yazılanlardan bahsediyorum.