Şimdi Ara

İmam Gazali'nin

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
20
Cevap
0
Favori
357
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • Allah'ın varlığını birden çok kez kanıtladığı söylenir
    Bir hocam bu görüşe baya inanıyor, (kendisiyle şahsen konuşmadım ama ders içindeki göndermelerinden anlaşılıyor)
    Bende merak ettim ve burada sizlere sormak istedim
    Nasıl yapmış? Ve sizce mantıklı mı?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >



  • berber Allah olsaydı görürdüm demiş , adam da akıl olsaydı görürdüm diyerek kanıtlamış .
  • bunu öğrenmek için eserlerini okuman gerekmez mi ?

    daha sağlıklı fikir edinirsin ..

    imamı gazali dehadır tam anlamıyla deha ..hele dini meselelere vukufiyeti insanı dehşete düşürür

    namazda riyanın çeşitleri açıklayışına denk gelmiştim ..100 sene ömrüm olsa ve üzerine kafa yorsam yine onun ulaştığı sonuçlara ulaşamazdım
  • Sabah Yıldızı kullanıcısına yanıt
    şu sıralar felsefi eserler için vaktim yok, çerezlik kitaplar okuyorum
  • Kemalist Türkiye K kullanıcısına yanıt
    @Kemalist Türkiye anladım hocam teşekkürler ama bana kanıtlama biçimi lazım

    yani @olağan_şüpheli nin dediği gibi mi

    ben Carl Sagan'ın olağan üstü iddialar olağan üstü kanıtlar gerektirir savından yana olduğum için, tam olarak ileri sürdüğü kanıtların ne olduğunu öğrenmek istiyorum
  • Kemalist Türkiye K kullanıcısına yanıt
    Anlıyorum hocam
    Teşekkürler

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sabah Yıldızı kullanıcısına yanıt
    Gazali bir dehadır, hem kendi dindaşlarına göre hemde biz inanmayanlara göre.



    Fakat Allahın varlığını kanıtlayamadı, kendinden önceki Kelam Argümanını savundu.

    Bu arguman Aristoya ait derler ama aynı argumanı bahavadgitada okudum. Gazali tasavvufcu olduğu için,ağır bir şekilde hint felsefesînin etkisinde kaldı.



    2 kitabını okudum ; Hakikate giden yol ve Filozofların tutarsızlıgı. Allahın varlığına dair geçerli bir sey sunamadı. Ama gerçekten zeki biri.

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Perceptron kullanıcısına yanıt
    Peki Kelam Argümanını nedir?



    Herşeyin bir sebebi vardır. Evreninde var olmaya başlaması için sebep vardır. Bu sebep Tanrıdır.



    Bu bir argumandan çok Tanrının tanımı yapmaktır. O sebebi bilmiyoruz. Nasıl emin olarak, Tanrıdır diyebilirsin?



    Insanlar, sebebini idrak edemediği şeyler arkasında hep Tanrı aramıştır.



    Deprem > Tanrı

    Şimşek > Tanrı

    Evrenin Başlangıç sebebi > Tanrı



    Ilk 2sinin sebebinin Tanrı olmadığını,bilim ile kanıtladık.

    Acaba 3.ün sebebini de öğrendiğimizde,Tanrıyı neyin sebebi kılacaklar merak ediyorum...

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >
  • Teorik olarak ispat vasıtası aranan şey maddi vakıalara dayanır. Zatı konusunda maddi vesaik belge delil aranan şey ispat olarak vakıa ile anlam bulur. Bu açıdan yaratılmış şeye bakarak esbabı anlamak ilahi kudretin ispat yolu olabilir.

    Eşyada imza yapana aittir. Eşyayı takip edip sanatkarını bulabilirsiniz. Delil vasfına sahip olan şey mevcuda getirilmiş olandır.

    İnsanın yaradanu tealayla olan munasebetinde ispata tabi olan donguyu baba ve kız denen kavramsal karmaşa açıklar diye düşünüyorum.

    Teorik olarak kainatın sebebsizlik denen bir halle yaratılması da mümkün ancak bu sebebsizlik sadece eserin kendisi yonundedir. Kainat belki sebebsizdir ancak onu yarartanın belki sebebi vardır ve bu sebeb yaratıcı kudrete esbab olan değil yaratıcı kudretin gerekçesidir.

    Şimdi sebebi arama ile gerekçeyi aramak farklıkonulardır diyebiliriz.

    Daha fazla yazarız umarım.

    Saygılarımla

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • HADO77 kullanıcısına yanıt
    Bu süslü paragrafını benim eğitim seviyemi mi aştı yoksa cidden içeriği boş mu karar veremedim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Gömlekli Adam G kullanıcısına yanıt
    yaratıcının sebebini aramak demek onu meydana getiren şeyi aramak demek değildir. yaradanın gerekçesini aramak anlamlıdır.

    mesela siz varsınız ben sizi meydana getireni(ebeveyni) aramam anlamlı değil zira siz aslında sizi oluşturan varlığın kopyası hükmündesiniz.

    benim araştırmam gereken konu sizi oluşturan düşüncenin gerekçesi olmalıdır.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: HADO77

    yaratıcının sebebini aramak demek onu meydana getiren şeyi aramak demek değildir. yaradanın gerekçesini aramak anlamlıdır.

    mesela siz varsınız ben sizi meydana getireni(ebeveyni) aramam anlamlı değil zira siz aslında sizi oluşturan varlığın kopyası hükmündesiniz.

    benim araştırmam gereken konu sizi oluşturan düşüncenin gerekçesi olmalıdır.



    kastım şu

    kanıt olarak ortaya sürdüğü şeyler

    metafiziksel kanıtlardan ötesi değil yani ?
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Perceptron

    Peki Kelam Argümanını nedir?



    Herşeyin bir sebebi vardır. Evreninde var olmaya başlaması için sebep vardır. Bu sebep Tanrıdır.



    Bu bir argumandan çok Tanrının tanımı yapmaktır. O sebebi bilmiyoruz. Nasıl emin olarak, Tanrıdır diyebilirsin?



    Insanlar, sebebini idrak edemediği şeyler arkasında hep Tanrı aramıştır.



    Deprem > Tanrı

    Şimşek > Tanrı

    Evrenin Başlangıç sebebi > Tanrı



    Ilk 2sinin sebebinin Tanrı olmadığını,bilim ile kanıtladık.

    Acaba 3.ün sebebini de öğrendiğimizde,Tanrıyı neyin sebebi kılacaklar merak ediyorum...

    teşekkürler hocam cevaplarınız için
  • Gömlekli Adam G kullanıcısına yanıt
    aslında metafiziksel kanıt denen şey fiziğin ötesindeki bir kavram arayışıdır. insan yaradılışı gereği bir takım halleri fark ettiğinde bir ilah var demek ister. işte bunun sebebleri bakımından insanın talebi ne kadar metafizik ise aradığı varlık da o kadar metafizik olur.

    kendi açtığım konularda bu konuya değinmiştim. neden kutsal ruhu istiyoruz neden bir ilah arıyoruz neden birden çok ilaha inanıyoruz gibi.

    bu her insan için(ben dahil) düşünsel süreç sonunda istenen bir hal olmaktadır. yani ben fiziksel gerçekliğimi aşmaya çalışmak zorundayım ve bu aşışım ne kadar metafizksel olur konusu araştırılmaktadır.

    3 konu var bunlardan ilki

    insanın can sağlığıdır. şifa veren kimdir ve neden yapar?
    ikincisi rızıktır. rızkı veren bunu neden yapğmıştır ve bu durum bize ne anlatır?
    üçüncüsü ölümden sonra haşir konusunda olası durum nedir.

    4. sü ise insani olan yöndür. bu yönelimde insan hulasasını beşer olarak özetler.kendi kazandığı rızkı sağlığı ve haşir denen hali vucudun ifrazatı gibi dışarı atarak gerçek haşir rızık ve sağlığı kazanır. bu 4. hal kişisel bir haldir denebilir.

    yukarıdaki 3 hal fiziktir. bu 3 konuda kişi ayrıksı bir görüş bildirirse hak denen yapı ona kendi lisanınca görülür olacaktır diye düşünüyorum.

    bilinen ve kabul gören manada bu 3 hale karşı tavrınızı tetkik edin ve sonra bu 3 hale karşı tavrınızı aklen ve mantıken doğru olması gereken şekile çevirin. işte bu esnada apaçık veya misli görülmemiş hal denen 2 halden biriyle ne ile karşılaştığınızı anlayacaksınız diyebilirim.

    bu 3 hal somuttur. ve bu 3 halde kişisel kanaat belirtmeden kainatın içresindeki izin alınması gereken makamı( insan hayvan bitki cin peri melek anne baba vs. adı her neyse) geçemezsiniz.

    bu 3 hali deneyimlemeden de somutta bir veri elde edemezsiniz. yani ne kadar metafizik ne kadar fizik olmak istediğinize siz karar vereceksiniz.

    saygılarımla.




  • Deha imiş. Bu adam sayesinde islam medeniyeti geriledi.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: J.Valjean

    Deha imiş. Bu adam sayesinde islam medeniyeti geriledi.

    artık bende size yakın düşünüyorum
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kemalist Türkiye

    İyi bir düşünürdür, akıllı bir adamdır. Fakat birçok islam alimi kendisini Müslüman olarak görmez çünkü İmam Gazali tasavvufun babalarındandır ve tasavvuf islamla çelişir ayrı bir din olarak görülür.

    batılılardan bahsediyorsun herhalde? şu ana kadar katı şeriat hocalarından tasavvufu eleştiren görmedim. arabistan veya irandan bahsediyorsan başka tabi. olamazda zaten çünkü alim denebilecek en büyük zatların çoğu tasavvuf erbaplarıdır zaten. kaldıki kuran himayesinde fenafillah a ulaşmış isimler nasıl islam dışı görülebilirki? meditasyon yapmadı bu insanlar
  • imam gazali dehadır lakin akıla güven konusunda şüphe duyar. gerçekliğe "tamamıyla" sezgiyle ulaşabileceğini düşünür. çoğu tasavvuf erbapı öyledir. tabi gazali akıl da katmıştır işin içine ama son haddine kadar kullanmaz. bana kalırsa da bu işin yolu sezgiseldir. mevlananın aşk felsefesi gibi. maşuk olmazsa aşk da olmaz. aşk varsa ozaman maşukda olmalı. bu da Allahı kaçınılmaz kılıyor. veya biraz daha anlaşılır hale getirirsek "nefsini bilen Rabbini bilir" önermesindeki gibi.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Kemalist Türkiye

    quote:

    Orijinalden alıntı: Aseramy


    quote:

    Orijinalden alıntı: Kemalist Türkiye

    İyi bir düşünürdür, akıllı bir adamdır. Fakat birçok islam alimi kendisini Müslüman olarak görmez çünkü İmam Gazali tasavvufun babalarındandır ve tasavvuf islamla çelişir ayrı bir din olarak görülür.

    batılılardan bahsediyorsun herhalde? şu ana kadar katı şeriat hocalarından tasavvufu eleştiren görmedim. arabistan veya irandan bahsediyorsan başka tabi. olamazda zaten çünkü alim denebilecek en büyük zatların çoğu tasavvuf erbaplarıdır zaten. kaldıki kuran himayesinde fenafillah a ulaşmış isimler nasıl islam dışı görülebilirki? meditasyon yapmadı bu insanlar

    Tasavvuf hint felsefesinin islam ışığında yorumlanmış halidir, bidattir.

    Katı şeriat, ılımlı şeriat, türkiye Müslümanlığı veya arap islamı diye bişey ben tanımıyorum.

    İslam tektir. Kuran açıktır. Ben batılılardan öğrenmiyorum. Benim mezhebim hanefiliktir sünniliktir.

    Fenafillah dediğin şey nedir? İslam kaynakları ışığında değerlendir bakalım nasıl bir sonuca varıyorsun.

    Hiçbir insan kuran himayesinde veya masum veyahut hatadan münezzeh falan değildir. Bu saçmalık insanları kandırmak için uydurulmuştur. Tasavvuf büyükleri şükretmeyi öğütler ama kendileri zengin sofrasında yemek yerler. Şükredin derler ama lüks villalarda yaşarlar. Şükredin derler lüks jiplere binerler.

    Yani, dini kullanırlar. Bunun sebebi de insanların cahil bakışıdır. "Bunlar evliya, bunlar ermiş, bunlar kuran himayesinde" vs vs.

    Atatürkün karşı olduğu insanlar din adamları da bunlardı işte. Dini kullanan, dindarları sömüren sözde hocalar. Bu yüzden tasavvuf taifesi Atatürkü hiç sevmez. Çünkü yıllardır devam ettirdikleri çarklarına çomak sokmuştur.

    Buna rağmen bu insanlar yine sömürülerine devam ediyor eskisi gibi olmasada. Özellikle ülkenin doğu bölgesinde yapılanmışlar. Yok efendim insanların aklını okuyorlarmış, yok efendim kalplerine doğuyormuş, bastığı yere basmak sevapmış falan filan. Hep bu cahil bakış açısının sonuçlarıdır bunlar.

    İslamın kökenide belli ? Haşa onlardan yorumlanmış mı oluyor ? Dinin kaynağı tek olduğu için zahiri veya batıni benzerlikler olması doğaldır. Ayrıca hint felsefesi felsefi bir doktrin olarak sunulsada din bazlı olmadığıda meçhuldur. Herneyse tasavvufun hint felsefesinden araklandığını düşünmek için Kuran temeli olmaması gerekir lakin kabaca "kendi ruhundan üfledi" "birtakım esmalar yükledi" "halife kıldı" gibi ayetleri vahdeti vücuda örnek verebiliriz mesela. Kuran kapalıdırda demedim. Kuran apaçıktır fakat zahiri mesaj yanında batıni özellikleride vardır. Birde tutturmuşsunuz İslam tektir diye. İslam çoktur diye birşey savunulabilir mi zaten? Gaye bellidir tema anafikir bellidir. Fakat ona gidiş yolları, nüanslar farkedebilir. Ayette buyruluyor ben isteseydim hepinizi tek ümmet kılardım diye. Kendimiz bir doktrin sunmuyoruz.




  • Türk-İslam dünyası Farabi ve ibn-i rüşd'ün öğretilerini terk edip bu adamı takip etmeye başladığı andan itibaren çuvallamış ve gerilemeye başlamıştır.

    < Bu ileti tablet sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.