Şimdi Ara

İLHAN İREM dinleyen varmı??

Bu Konudaki Kullanıcılar:
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
127
Cevap
0
Favori
14.842
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • sahsen severim kendisini su an nerdedir ne yapar ne eder bilen varmı beyler ???en son kıbrıs da elektirigi olmayan bir evde yasadıgını duydum dogruluk payı varmı?



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi DRAVENBACH -- 25 Temmuz 2005, 11:14:19 >



  • Şarkılarının bazılarını dinlerim ancak bahsettiğin olay hakkında hiç bir fikrim yok.


    Nereden duydun sen bunu?
  • deme be??!!! bende geçenlerde aklıma takılmışrı needer naapar bu adam die??? merak ettim bak şimdi sewerdim...


    KONUSAMIYORUM_TIKLA
    BOSVER_ARKADAS_TIKLA
    ISTE_HAYAT_TIKLA

    sağ tıkla kaydet...



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi KKM -- 22 Temmuz 2005, 13:55:27 >




  • netten belgeselini indirdim trt2 yayınlanan 45 lik programında yayınlandı birde sanırım trt4 de yıllar önce yayınlanan bir belgesel daha vardı o dda cok iyi sanırım cekimler bahsedilen o elektrıgı olmayan ve ahsap olan evde yapılmıs adam ucmus ama sayılı adamlardam bence
  • BÖYLE SANATÇILARA DEĞER VERMİYORLAR KARDEŞ.
    ANCA ÖLÜNCE AKILLARINDA GELİYOR YAŞARKEN ASLA DİYE DÜŞÜNÜYORUM.
    ANLASANA PARÇASI KAÇ YÜZYIL YAŞAR BEEE
    KENDİSİNİ ÇOK ÖZLEDİM..
  • o bir idol
  • bende severim kendisini ancak hiç ses soluk çıkmıyor ölmüş olmasın sessiz sedasız
  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    ***AJDAR MI? MERİÇ ERKAN MI***
    19 yıl önce açıldı
    Sıla mı? Ahmet Kural mı?
    5 yıl önce açıldı
    Daha Fazla Göster
  • bazı parcalarını sevıyorum....anlasana ,konusamıyorum..
  • quote:

    Orjinalden alıntı: lonely79

    BÖYLE SANATÇILARA DEĞER VERMİYORLAR KARDEŞ.
    ANCA ÖLÜNCE AKILLARINDA GELİYOR YAŞARKEN ASLA DİYE DÜŞÜNÜYORUM.
    ANLASANA PARÇASI KAÇ YÜZYIL YAŞAR BEEE
    KENDİSİNİ ÇOK ÖZLEDİM..



    Aha buraya yazıyorum İlhan İrem'in değeri de diğerleri gibi öldükten sonra anlaşılacak.
  • quote:

    Orjinalden alıntı: wildworld

    o bir idol


    + 1 yazıcam ama prensiplerime aykırı . o yüzden sana katılıyorum diyorum
  • O, Küskünler Ordusunun Başkomutanı İlhan İrem


    Bursa’dan İstanbul’un yolunu tutan bir genç, elinde şarkıları ve gitarı ile plakçıların kapısını çalıyordu yetmişlerin başlarında. Değişik bir ses tınısı ve özellikle romantik havası ile gelecekte herkesin sevgilisi olacaktı bu genç. Bir haftalığına İstanbul’a gelmişti , Beyoğlu’nda bir otelde kalırken her gün Unkapanı’na giden bu genç bestelerini plak yapmanın yollarını arıyordu. Gezmediği plakçı, şarkılarını dinletmediği prodüktör kalmamıştı , hepsinin de cevabı aynıydı : “Hayır !” . Her genç müzisyenin ortak kaderiydi bu , derken son olarak bir plakçıya daha gideyim der bu genç, şu an ne şirketi ne de kendisi hayatta olan Diskotür adlı müzik şirketi ve onun sahibi Antuan bey’e. Plakçı ona çok güzel besteleri olduğunu bunları ünlü yorumculara satmayı öneriyordu, bu genç ise şarkılarını ancak kendisinin yorumlaması durumunda başarılı olacağını söylüyordu.

    Şu Bu O derken ilk 45’liğini yapar İlhan İrem , bu plakta “Birleşsin Bütün Eller / Bazen Neşe Bazen Keder” adlı şarkıları yorumlar , sonuç tam bir fiyasko olur, plak sadece ve sadece 96 adet satar.Olan İlhan İrem’in hayallerine ve o plak için kendi biriktirdiği ve yatırdığı 4 Bin Liraya olur. Zaman geçer ikinci single için çağrılır, bu kez plakçısı yapar yatırımı , “Boşver arkadaş” ve “Yazık Oldu Yarınlara” gelir 1974 yılında.Plak müthiş tutar 2 milyona yakın bir satış elde eder.Düşünsenize bir, günümüzde 100 bin satanın göbek attığı Türkiye neree 2 Milyon 45’liğin sattığı Türkiye nereeee.

    Başlangıçta ona pek yüz vermedi şans. Derken o dönemin popüler sanatçıları T.R.T.’nin altın makası olan denetimi boykot etmek amacıyla yayınlara çıkmamaya başlar... Bu ona şans getirir ve genç yorumcu kendisini gösterme fırsatı bulur t.v.’de , derken tüm Türkiye’nin sevgilisi olur.

    Müthiş bir şair , içinde sevgiyi tüm yüreğiyle hisseden, dönemin popüler müziğinin hep birkaç adım önünde kalmayı başarmış ender müzisyenlerden biri.

    “Her sevincin her kederin , en ölümsüz sevgilerin , sonsuz denen göklerin her şeyin bir sonu varsa-ayrılıklarında sonu var...”

    “Yarınlar bizim demiştin , yazık oldu yarınlara ..”

    “ Görmeyeli buralara olanlar olmuş , kalsaydın yokluğunla yok olmazdı bu şehir ....”

    “ Gittiğin gün hayat bitti sanmıştım ,gittiğin gün ölümü yaşamıştım , gittiğin gün zaman durdu sanmıştım , meğerse ben yanılmışım , işte hayat sensiz de yaşanıyor....”

    Duygulu , yalın bir dil ve mükemmel bir melodik anlayışla hazırlanan , popüler Türk müziğinin çıtasının üstünde şarkılar sundu bize. 1981 yılında çıkarttığı “Bezgin” albümünde Memet Duru ile gösterdiği Doğu - Batı sentezi tarzı çalışması ile Türk Popunun en iyi on albümünden bir tanesine imza attı. “Bezgin, bugünkü Türk popunda yaşanan bazı yönelişlerin öncüsü özelliğini taşımaktadır” diyor o albümü için, herkesin mutlaka dinlemesi gerektiğine inandığım bir albüm olan Bezgin ve diğer İlhan İrem şarkılarında gizli kalan bir sır dikkatinizi çeker, onu dinlemeye , onu anlamaya başladığınızda. “Yemyeşil bir deniz” adlı şarkısında , “İşte Hayat” ve bir çok şarkısında yeşil gözlü birisine seslenir hep.

    Yetmişlerin sonlarında Esin Engin ile beraber sunduğu ilk senfonik albümünde (Sevgiliye) nerdeyse yeryüzünde kullanmadıkları büyük orkestra çalgısı kalmamıştır.Günümüzde p.c. çocuklarının yaptığı aranjmanlara baktığımız zaman, bir tarihi eser gibi korumaya alıyorum o albümü.

    Seksenler , çok sesli ekonomi , serbest piyasa ,Anadolu sermayesinin İstanbul’a taşınması , satılan tarlalar , inekler ve umuda çevrilen Anadolu sermayesinin İstanbul’a akış yılları , işte o pek çok olumsuzluğun olduğu dönemde İlhan İrem’e de bir şeyler olmuş ; “Çağ atlama, Köşe dönmecenin yoğun yaşandığı bir dönem başladı Türkiye’de , özellikle 1983 senesinden beri sadece teknoloji transferi yaşandı” diyor. “1983 senesinde bir teknoloji transferi yaşandı. Ve bu teknoloji transferinde otoyollarımız oldu,telefonlarımız oldu, bilgisayarlarımız oldu, hatta üzerinde sörf yapılan barajlarımız oldu , ama o dönemlerdeki iktidarlar insana ve insan yüreğine yatırım yapmadılar. İnsanlar sevgisizleşmeye, duyarsızlaşmaya başladılar, ilişki kirlilikleri başladı, çevre kirliliklerinden daha vahim kirlilikler başladı. Ve bu nedenle bir çöküş, bir erozyon yaşadık toplum olarak . Bu benim çalışmalarıma da yansıdı , önce bir kaçış yaşadım. Tarabya’da bir evde oturuyordum o sıralarda. Koru içerisinde,kuytu bir evdi. O evde uzun bir yalnızlık dönemi başladı benim için” diyor İlhan İrem .

    O dönemle beraber küskünlüğüne devam etmiş, kısa bir Eurovision dönemi yaşanmış , Melih Kibar’ın “Halley” adlı o dönemlerde en başarılı dereceyi getiren şarkının sözleri yazılmış.Melih Kibar o şarkıyı anlatırken, İlhan İrem’in Tarabya’da o şarkının sözlerini yazarken denize düştüğünü ( ! ) anlatıyor bir konuşmamızda... Polonez bir güzele duyulan bir sevda ve bir türlü gerçekleştirilemeyen bir izdivaç sonrasında hayata dair ilk küskünlüğün ardından sorgulama dönemi ve bunun sonucunda sisteme duyulan isyan. İlhan İrem’in sisteme karşı ilk isyanı ise çok ilginçtir , 1983 yılında hazırladığı “Pencere” adlı albümünde yer alan bir şarkısında protesto eder Türkiye’yi tehdit eden o sistemi. “Sıkılmasın İçin” adlı şarkı albümde yer alan diğer şarkılar gibi başlar derken bir ses ; “şşşşt arkadaşlar bir dakika..” der, orkestra durur kısa süren bir şaşkınlık ve sonrasında oyun havası ile tekrar başlayan bir şarkı duyarız ve İlhan İrem şarkıyı alaturka bir biçimde yorumlar. “Bir çeşit protesto ettik” diyor olay hakkında romantik prens.Yürek isteyen bir protesto diyorum kendi kendime , kayıtlara geçecek ve yıllar sonra dahi anımsanacak bir protesto.

    Bu sorgulama ve protesto süreci tüm hızıyla devam eder , Seksenli yılların ikinci yarısından doksanlı yıllara kadar Tarabya’da sahilde geçen yıllar , sahilde boğazın bakir görüntüsü ve dağları eşliğinde yazılan şarkılar .

    Hiç Tarabya sahilinden karşı dağlara baktınız mı ? O sahil boyunca size paralel giden deniz , karşıda duran dağlar ,yetmişlerin kent aristokrasisinin en son temsilcisi Tarabya Oteli ... Hepsi sanki şehre göçen kırsallıktan kaçarken sığınanların son durağı olmuş gibi selamlar sizi.

    İlhan İrem için de İstanbul’un son durağı olmuş Tarabya sahili , deformasyon , bir şelale hızıyla oralara da gelmiş , önce Arapların istilası, sonra hayali ihracatçıların villaları ,kondular ve son olarak da kapanan Tarabya Oteli’nin oradaki kent kültürünün son temsili. O da terk etmiş Tarabya’yı , Kıbrıs’a gitmiş , oraya yerleşmiş.

    Değerler tek tek kaybolmuştu , pop müziğindeki fagotlar , keyboardların ramlerindeki seslere , akustik davullar , davul makinalarına , romantik sözlü şarkılarsa cinsellik kokan bilinç altının dışa vurumu sözlere yenik düşmüştü.Konuşmamız sırasında o meşhur Sezen bestelerinden biri çalıyordu , birden “Türk Popunu hamama da soktular sonunda” diyor bana , gülüyoruz “bunlar da olacak , olmalı tabii ki” diyor, ama .........

    Tüm şarkılarının telif haklarının sahibi olan İrem, Kent Müzik yada nam-ı diğer bugünkü adıyla EMI – Kent vasıtası ile Best Of’lar yayınlamış,yeni üretimleri ise azalmış olsada ulaştırılmış hayranlara. Önce iki yılda bir , sonra üç yılda bir. 2001 yılında yayımladığı albümde yer alan bir şarkısına çektiği video klip için yayın parası istemişler, az yayınlamışlar , o şarkı yeni yetme sonradan görme mankenlerin vurucularının parası ile yaptırdıkları albümlerin altında yer almış hamburger listelerinde. Derken olanlar olmuş ve iyice susmuş romantik prens , haklı olarak küsmüş ve küskünler ordusunun başkomutanı olmuş , ne röportaja çıkmış ne de her hangi bir habere konu olmayı kabul etmiş.

    Böylece Türk vatandaşı olması durumunda Mozart’tan dahi top bilmem kaç listeleri için para isteyecek kadar denyolaşan bu sistemle sahip olduğumuz bir büyük değerin daha beyin göçünü yaşadık.

    Oysa batı bu değerlerden yararlanarak , bu değerlere sanatlarını sunma imkanı veren platformlarla medenileşmişti yıllar boyunca.Neyse ki 2003 yılında Best Of’unun dördüncüsünü, içine üç tane de yeni şarkısını yorumlayarak göründü Türk Pop Müziğine bu olağanüstü özeliklere sahip müzisyen. Amma, yine de sizi bilmem ama bana yetmiyor bu kadar azı ve ona diyorum ki : “Sen gelmeyeli buralara olanlar olmuş , kalsaydın yokluğunla yok olmazdı bu şehir ....” Sen ve sen gibilere çok ama çok ihtiyacı var popüler Türk Müziğinin.




  • müthiş bir ses müthiş bir yetenek müthiş bir sanarçı
  • umarım ona deger vermek icin ölmesini beklemek zorunda kalmaz bu ülke

  • bazı şarkıları güzel
  • quote:

    Orjinalden alıntı: eleny

    bazı parcalarını sevıyorum....anlasana ,konusamıyorum..


    Dua. İlhar İrem Sevilmezmi
  • onu çok seviyorum,,,üstad, idol herşey....tüm albümleri var ve sıkılmadan yıllardır, çocukluğumdan beri dinliyorum...hele o bezgin hele o sevgi sevgiyle çoğalır mükemmel eserler...
  • ilhan irem-konuşamıyorum bence çok güsell bi parça hit parçalardan biri
  • Yıllardır büyük bir zevkle dinlerim ama hakkında hiç bir şey bilmem.
    Gerçek sanatçı budur.
    "Assolistim" diye geçinenlere duyurulur...
  • harıka bır ses,harıka bır yorum ve mukemmel parcalar...
  • DRAVENBACH yazıyı okudum bizimle paylaştığın için teşekkürler..mutlaka okunmalı
  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.