Çok eğlenceli bir yazı, ama ironiyi anlayamayıp ayar vermeye çalışan arkadaşlara yazıdan daha çok güldüm.
quote:
Orijinalden alıntı: Rallyman61
quote:
Orijinalden alıntı: harunrasit
müthiş hele o köprü üstünde hangi saatte 170 yaptınızdı bende o saatlerde geçeyim köprüden bellik trafik yoh
Bende burda takıldım kopru uzerınde 170 anca gece 2 den sonra yapılır rahat bır sekılde . Nobetcı bayıydı herhalde. 180 le ben gectım gece 4 gıbı o hızla arac cok fena hopluyo ve bunu test surusu aracında yasaması korkmaması. Scrocco oyun oynamıs 100 km hıza kadar scrocco kafa kafaya gıdebılırsın ama 100 den sonra scrocco helekı 150 den sonra scrocco yazılarına bakarsın. Yanı cool story
Yav arkadaş latife yapmış, altında gerçek anlamanın manası yok. Bu arada anlatım süper. Biraz da paragraf ve imlâya çalıştı mı kitap baskıya hazır.
Ayrıca bu kişiyi herkes birine benzetiyor ama ben çıkaramadım. Caipirinha desen değil, +24edition desen değil, samaracı belki olabilir. Kim ki bu geçmişten gelen kahraman...
yorumuna bayıldım...
SOSYAL MEDYADA REKLAM KOKAN BİR MAKALE...
quote:
Orijinalden alıntı: rotational intertia
Selam arkadaşlar bugün yeni i30 u test etmeye gittim biliyorsunuz ki araç lanse edildiği günden beri çok övgü alıyor ve forumda c sınıfının kralı ilan edildi. Ben de bu günlerde yeni bir arç alma arefesindeyim Golf mü yoksa başka bir şey mi derken yeni i30 haberi bizim eve bomba gibi düştü. Bugün sabah hazırlıkları yaptık ve Uçar Hyundai Showroom Ataşehir'e gittik. Burada siyah bir i30 test aracı vardı. Yarım saat kadar bekledikten sonra sıra bize geldi. Araç dizel manuel versiyon idi. Hemen yola koyuluk ve BP'nin önünden TEM'e bağlanarak Kavacık istikametine doğru gitmeye başladık. Araçta inanılmaz bir motor var bu güvenin etkisiyle hemen sol şeride doğru kaymaya başladım ve bu sırada yanımdaki görevliye aracı sıkıştırıp sıkıştıramayacağımı sordum ve kendisi istediğim her şeyi yapabileceğim noktasında onay verdi. Aracı en sol şeride yatırdım ve sabit hızla giderken ilk farkettiğim şey garip bir sessizlik hali oldu. Hani uyurken düşer gibi uyanırsınız da gecenin kör karanlığında bir sessizliğe uyanırsınız ya saatte 120 kilometre hızla giderken işte bu sessizliği aracın içinde yakalamış mühendisler. Her neyse sol şeritte giderken kendiliğnden kararan iç dikiz aynasında ince bir ışık hüzmesi belirdi. Dikize bakmamla beraber beyaz bir scirocco'nun arkadan yakın takip yaptığını hissettim. Tenimde ılık bir rüzgar esti. Hava sıcaklığı 22 dereceyi gördüğünden müşteri temsilcisi klimayı çalıştırmış meğerse. Baktım ki scirocco yakın takipte bulunmaya devam ediyor. Hafifçe gazladım ve kadran 140 civarına geldiğinde aramızdaki mesafe 3 scirocco boyundaydı. Bu sırada dikiz aynasından scirocco'nun hızla yaklaşmakta olduğunu gördüm. Öyle bir ivmelendi ve arkamıza yaklaştı ki bir an tedirgin olduğumu hissettim. Bu sırada kavacık kimyasal madde kontrol noktasından geçmekte olduğumuzu gördüm. Fatih Sultan Mehmet köprüsü'ne çok az kalmıştı. Vitesi çaaaaaatt diye 4 taktım gaz pedalını döşemeye hiç olmadığı kadar sağlam basarak yapıştırdım. Kırbaç yemeyi bekleyen psikopat bir at gibi kişneyen CRDI motor devir bandını hızlı bir şekilde taramaya başladı. 150 kilometre hızla 4'e taktığımda, kadranda gördüğüm 3500 D/D rakamı çılgınca 5000 noktasına doğru ibre tarafından taranıyordu. CRDİ motor kızgın bir bizon gibi titreşiyordu. Müşteri temsilcisinin beyefendi, lütfen sözü yarıda kesilmişti. Görüş alanım içerisindeki kısımlarda blur effect hissetmeye başlamıştım ki, sigara dumanından bile daha keskin bir uyarıcı gibi dikiz aynasındaki scirocco'yu gördüm. Aramızda bir araçlık bile mesafe yoktu. Köprünün üzerindeydik. Orta şeride geçen scirocconun turbosundan çıkan ıslıklar Ortaköy'den duyulabiliyordu. Scirocco yavaş yavaş yaklaşmaya başladı. İbreler 170 km rakamını gösteriyordu ki verimli devir bandının sonuna gelen CRDI motor 5. vitesi istedi ve çaaaattt diye beşinci vitese taktım. scirocco fren yapmıyordu, aksine olabildiğince sert besiliyordu gaza ancak, sanki scirocco fren yapıyormuşçasına dikiz aynasında ufalmaya başladı. Ufalan akisten scirocco şöförünün iki elini de direksiyondan kaldırdığını gördüm. Sanırım ellerini başına götürüyordu. Bu onun için çok büyük bir hezimetti. Ama Hyundai İ30'u yaratmıştı bir kere. Ataşehir'e geri döndüğümüzde yol bilgisayarı ortalama tüketimi 6.3 litre/100 km gösteriyordu ki, bu araba alınır.
Sen böyle gazlayınca hyundai sitesinden i30 kataloğunu indirdim ve 1.6 115bg motoru inceledim. baktım ki 0-100km hızlanma 11.6sn. maksimum hız 115bg manuel 188 oto 184km benim 2007 model citroen c4 110bg aracımın listedeki hızlanması 11.2 sn. ayrıca max hız 192km. gelelim şirokkoya :) scirocco nun motorunu bilmiyoruz bunun için tüm motorlara değinelim, 1) 1.4 tsi 122bg 0-100 9.7sn max. hız 200km 2) 1.4 tsi 160bg 0-100 8sn max. hız 218km 3) 2.0 tsi 210bg 0-100 6.9sn max. hız 240km ya adam vites küçültmedi yada trafikte olduğunuzdan sizin kadar cesaretli çıkmadı, yoksa o şirokkonun sizi geçmemesi gibi bir ihtimal söz konusu değil. sanırım tartışmamız başlamadan bitti. geçmiş olsun. :)
Biçimini beğenmesemde akıcı ve kendine çeken bir yapısı vardı
Ralli testi olmuş sizinkisi... Zaten Carlos Sainz da yeni i30 ile tekrar ralli kariyerine dönmeye karar vermiş
At yarisi gibi okudum bu nedir?? Saka gibi..
quote:
Orijinalden alıntı: afyonlu_erkan
quote:
Orijinalden alıntı: rotational intertia
Selam arkadaşlar bugün yeni i30 u test etmeye gittim biliyorsunuz ki araç lanse edildiği günden beri çok övgü alıyor ve forumda c sınıfının kralı ilan edildi. Ben de bu günlerde yeni bir arç alma arefesindeyim Golf mü yoksa başka bir şey mi derken yeni i30 haberi bizim eve bomba gibi düştü. Bugün sabah hazırlıkları yaptık ve Uçar Hyundai Showroom Ataşehir'e gittik. Burada siyah bir i30 test aracı vardı. Yarım saat kadar bekledikten sonra sıra bize geldi. Araç dizel manuel versiyon idi. Hemen yola koyuluk ve BP'nin önünden TEM'e bağlanarak Kavacık istikametine doğru gitmeye başladık. Araçta inanılmaz bir motor var bu güvenin etkisiyle hemen sol şeride doğru kaymaya başladım ve bu sırada yanımdaki görevliye aracı sıkıştırıp sıkıştıramayacağımı sordum ve kendisi istediğim her şeyi yapabileceğim noktasında onay verdi. Aracı en sol şeride yatırdım ve sabit hızla giderken ilk farkettiğim şey garip bir sessizlik hali oldu. Hani uyurken düşer gibi uyanırsınız da gecenin kör karanlığında bir sessizliğe uyanırsınız ya saatte 120 kilometre hızla giderken işte bu sessizliği aracın içinde yakalamış mühendisler. Her neyse sol şeritte giderken kendiliğnden kararan iç dikiz aynasında ince bir ışık hüzmesi belirdi. Dikize bakmamla beraber beyaz bir scirocco'nun arkadan yakın takip yaptığını hissettim. Tenimde ılık bir rüzgar esti. Hava sıcaklığı 22 dereceyi gördüğünden müşteri temsilcisi klimayı çalıştırmış meğerse. Baktım ki scirocco yakın takipte bulunmaya devam ediyor. Hafifçe gazladım ve kadran 140 civarına geldiğinde aramızdaki mesafe 3 scirocco boyundaydı. Bu sırada dikiz aynasından scirocco'nun hızla yaklaşmakta olduğunu gördüm. Öyle bir ivmelendi ve arkamıza yaklaştı ki bir an tedirgin olduğumu hissettim. Bu sırada kavacık kimyasal madde kontrol noktasından geçmekte olduğumuzu gördüm. Fatih Sultan Mehmet köprüsü'ne çok az kalmıştı. Vitesi çaaaaaatt diye 4 taktım gaz pedalını döşemeye hiç olmadığı kadar sağlam basarak yapıştırdım. Kırbaç yemeyi bekleyen psikopat bir at gibi kişneyen CRDI motor devir bandını hızlı bir şekilde taramaya başladı. 150 kilometre hızla 4'e taktığımda, kadranda gördüğüm 3500 D/D rakamı çılgınca 5000 noktasına doğru ibre tarafından taranıyordu. CRDİ motor kızgın bir bizon gibi titreşiyordu. Müşteri temsilcisinin beyefendi, lütfen sözü yarıda kesilmişti. Görüş alanım içerisindeki kısımlarda blur effect hissetmeye başlamıştım ki, sigara dumanından bile daha keskin bir uyarıcı gibi dikiz aynasındaki scirocco'yu gördüm. Aramızda bir araçlık bile mesafe yoktu. Köprünün üzerindeydik. Orta şeride geçen scirocconun turbosundan çıkan ıslıklar Ortaköy'den duyulabiliyordu. Scirocco yavaş yavaş yaklaşmaya başladı. İbreler 170 km rakamını gösteriyordu ki verimli devir bandının sonuna gelen CRDI motor 5. vitesi istedi ve çaaaattt diye beşinci vitese taktım. scirocco fren yapmıyordu, aksine olabildiğince sert besiliyordu gaza ancak, sanki scirocco fren yapıyormuşçasına dikiz aynasında ufalmaya başladı. Ufalan akisten scirocco şöförünün iki elini de direksiyondan kaldırdığını gördüm. Sanırım ellerini başına götürüyordu. Bu onun için çok büyük bir hezimetti. Ama Hyundai İ30'u yaratmıştı bir kere. Ataşehir'e geri döndüğümüzde yol bilgisayarı ortalama tüketimi 6.3 litre/100 km gösteriyordu ki, bu araba alınır.
Kırbaç yemeyi bekleyen psikopat bir at gibi kişneyen CRDI motor devir bandını hızlı bir şekilde taramaya başladı.
Kendimi Veli efendi hipodromunda zannettim bir ara,binicem üstüne vurucam kırbacı,i30 benim olacak,babam çok para verir yinede alır i30u..
Afyonun neresinden?
Stock haliyle zor olsada stge1 chiptuning işlemiyle 150 hp ve 300 civarı bir tork sunar. O zaman işte sciroccoyla baş edebilir.
quote:
Orijinalden alıntı: LED ZEPPELIN
quote:
Orijinalden alıntı: rotational intertia
Selam arkadaşlar bugün yeni i30 u test etmeye gittim biliyorsunuz ki araç lanse edildiği günden beri çok övgü alıyor ve forumda c sınıfının kralı ilan edildi. Ben de bu günlerde yeni bir arç alma arefesindeyim Golf mü yoksa başka bir şey mi derken yeni i30 haberi bizim eve bomba gibi düştü. Bugün sabah hazırlıkları yaptık ve Uçar Hyundai Showroom Ataşehir'e gittik. Burada siyah bir i30 test aracı vardı. Yarım saat kadar bekledikten sonra sıra bize geldi. Araç dizel manuel versiyon idi. Hemen yola koyuluk ve BP'nin önünden TEM'e bağlanarak Kavacık istikametine doğru gitmeye başladık. Araçta inanılmaz bir motor var bu güvenin etkisiyle hemen sol şeride doğru kaymaya başladım ve bu sırada yanımdaki görevliye aracı sıkıştırıp sıkıştıramayacağımı sordum ve kendisi istediğim her şeyi yapabileceğim noktasında onay verdi. Aracı en sol şeride yatırdım ve sabit hızla giderken ilk farkettiğim şey garip bir sessizlik hali oldu. Hani uyurken düşer gibi uyanırsınız da gecenin kör karanlığında bir sessizliğe uyanırsınız ya saatte 120 kilometre hızla giderken işte bu sessizliği aracın içinde yakalamış mühendisler. Her neyse sol şeritte giderken kendiliğnden kararan iç dikiz aynasında ince bir ışık hüzmesi belirdi. Dikize bakmamla beraber beyaz bir scirocco'nun arkadan yakın takip yaptığını hissettim. Tenimde ılık bir rüzgar esti. Hava sıcaklığı 22 dereceyi gördüğünden müşteri temsilcisi klimayı çalıştırmış meğerse. Baktım ki scirocco yakın takipte bulunmaya devam ediyor. Hafifçe gazladım ve kadran 140 civarına geldiğinde aramızdaki mesafe 3 scirocco boyundaydı. Bu sırada dikiz aynasından scirocco'nun hızla yaklaşmakta olduğunu gördüm. Öyle bir ivmelendi ve arkamıza yaklaştı ki bir an tedirgin olduğumu hissettim. Bu sırada kavacık kimyasal madde kontrol noktasından geçmekte olduğumuzu gördüm. Fatih Sultan Mehmet köprüsü'ne çok az kalmıştı. Vitesi çaaaaaatt diye 4 taktım gaz pedalını döşemeye hiç olmadığı kadar sağlam basarak yapıştırdım. Kırbaç yemeyi bekleyen psikopat bir at gibi kişneyen CRDI motor devir bandını hızlı bir şekilde taramaya başladı. 150 kilometre hızla 4'e taktığımda, kadranda gördüğüm 3500 D/D rakamı çılgınca 5000 noktasına doğru ibre tarafından taranıyordu. CRDİ motor kızgın bir bizon gibi titreşiyordu. Müşteri temsilcisinin beyefendi, lütfen sözü yarıda kesilmişti. Görüş alanım içerisindeki kısımlarda blur effect hissetmeye başlamıştım ki, sigara dumanından bile daha keskin bir uyarıcı gibi dikiz aynasındaki scirocco'yu gördüm. Aramızda bir araçlık bile mesafe yoktu. Köprünün üzerindeydik. Orta şeride geçen scirocconun turbosundan çıkan ıslıklar Ortaköy'den duyulabiliyordu. Scirocco yavaş yavaş yaklaşmaya başladı. İbreler 170 km rakamını gösteriyordu ki verimli devir bandının sonuna gelen CRDI motor 5. vitesi istedi ve çaaaattt diye beşinci vitese taktım. scirocco fren yapmıyordu, aksine olabildiğince sert besiliyordu gaza ancak, sanki scirocco fren yapıyormuşçasına dikiz aynasında ufalmaya başladı. Ufalan akisten scirocco şöförünün iki elini de direksiyondan kaldırdığını gördüm. Sanırım ellerini başına götürüyordu. Bu onun için çok büyük bir hezimetti. Ama Hyundai İ30'u yaratmıştı bir kere. Ataşehir'e geri döndüğümüzde yol bilgisayarı ortalama tüketimi 6.3 litre/100 km gösteriyordu ki, bu araba alınır.
noktalama yok paragraf yok hocam..bıraz duzenlersen okuyabılırız yanı bukadar uzun ve paragraflara ayırmadan okuyası gelmıyor ınsanın inanınki
Nefes almadan yazmş,bizde onun yüzünden nefessiz okumak zorunda kaldık..Katılıyorum size bir iki noka virgül olsa fena olmazdı. :)
quote:
Orijinalden alıntı: SxXXxN
quote:
Orijinalden alıntı: levanesa
Bence roman yazmaya basla okurken sankı yasıyormusum gıbı bır hıs vererek yazmıssın. :D
ahaha aynen
+1
quote:
Orijinalden alıntı: amadeus99
sonra hırsla dudaklarına yapıştım, bedenlerimiz tirtir titrerken....
forumdaki vw konularina bin basar
Büyük bir zevkle ve soluksuz okudum. Devamını büyük bir sabırsızlıkla bekliyoruz en kısa zamanda.
quote:
Orijinalden alıntı: Ebu Computer
Bana göre tamamen makara için yazılmış bir yazı:
Birincisi test sürüşünde köprü geçişine müsade etmezler...
İkincisi okuduklarımızdan yanlış anlamadı isek FSM köprüden 150-170 arası bir hız ile geçilmiş... (Allah akıl fikir versin)
Üçüncüsü her arkanıza yapışanın gazına gelip vitesi ÇATTT diye 4 e atıyorsanız işiniz zor...
Zevkle okuduk ve güldük...
Elinize sağlık...
/>
gifi senmi yaptın montaj olduğu çok belli araba en başta yanında duruyor sonra ilerliyor
Kırbaç yemeyi bekleyen psikopat bir at gibi kişneyen CRDI motor devir bandını hızlı bir şekilde taramaya başladı. 150 kilometre hızla 4'e taktığımda, kadranda gördüğüm 3500 D/D rakamı çılgınca 5000 noktasına doğru ibre tarafından taranıyordu. CRDİ motor kızgın bir bizon gibi titreşiyordu.
4. vites ve çatt sözünü görünce gerisi bana eğlenceli bir roman gibi geldi. Üstadım vallahi özlemiştik seni. Hiç kimse senin gibi roman havası katamıyor şu yazılara. Ne zamandır şöyle güzel bir inceleme yazısı okuyamıyordum . Teşekkürler.
sanki görülen bi rüyayı analtmak gibi bişey olmuş...