Arkadaşlar 30 bin bakımımı yaptırdım. %25 indirimle 251 ytl tuttu. Bonus a 6 taksit yaptılar. Kasımdaki fiyatlara göre zam gelmiş. Bi de yağ 5.5 litre yazıyor sordum 4.5 lt olması lazımken niye 5.5 lt dedim. Ustalara gidip sorunca yağ filtresi değiştiği için dediler. Ama pek tatmin olmadım bu meseleyi hyundai müşteri hizmetlerine de soracağım. Poeln filtresi 40 ytl civarı olduğundan değişmesin dedim 12 ytl ye sanayiden aldım. Değiştirmesi çok kolay arkadaşlar. Yapılan işlemlerin ayrıntısı şöyle: 1- yağ boşaltma tıpası 3,42 2- yağ filtresi(matrix 1.5) 8,65 3- hava filtresi 7,52 4- yakıt filtresi 54,26 5- motor yağı helix d-plus 10w/40 82,50 ( 5.5 litre konmuş litre fiyatı 15) 6- şanszıman yağı 75w-85 hyundai 27,50 (2.5 lt konmuş litre fiyatı 11) 7- fren hidrolik yağı 9 8- camtem. sıvısı 1,50 9- sarf malzemesi 4 10- 30.0000 km periyodik bakım 84 ( 1 saati 40 iken 2.1 saat bakılmış)
Sizca fiyatlar nasıl? Bunları topluyorsunuz ve kdv ekliyorsunuz. 332 ytl tutuyor.
Şanzıman ve fren hidrolik yağını niye değiştirmişler acaba, biginiz varmı? Zira 30binde yag ve filtreler, gerekirse fren balata değişimi diyordu yanlış hatırlamıyorsam kullanım kitapçığında.
Alıntıları Göster
kullanım kitabında yağ kapasitesi filtre ile birlikte 5,4 litre yazıyor. galiba dedikleri doğru.ilk başta kızıyodum bu kadar yağı nereye katıyorlar diye.
quote:
Orijinalden alıntı: anamur33
kullanım kitabında yağ kapasitesi filtre ile birlikte 5,4 litre yazıyor. galiba dedikleri doğru.ilk başta kızıyodum bu kadar yağı nereye katıyorlar diye.
Alıntıları Göster
merhaba arkadaşlar 2006 1,4 benzinli getz sahibiyim 4500 km de aldığım aracımla ilgili bir sorun yaşıyorum benzer problem yaşıyanınız varmı ?şu an 11500 kmde 90-110 arası direksiyonda titreme oluyor bu titreme frenleme esnasındada yaşanıyor servise gittiğimde balanstan yapabileceğini ayrıca fren disklerindede problem olabileceği söylendi yapıp yapamıyacaklarını sorduğumda balans işlemini yapmadıklarını söyleyip pendik sanayide bir ustaya yönlendirdiler! bende 25 ytl verip balans yaptırdım ama şikayet azalmadı arttı ayrıca fren disklerini napıcağımı sorduğumda 15000 bakımında ya fren disklerini taşlarız yada değiştirilmesi gerektiği bu yamulmanın sebebininde ani fren yada diskler sıcak iken aracın yıkanmasına veya suya girmesine bağladılar yani garantiye girmeyeceğini ima ettiler.fren diskleri garanti kapsamına girmiyormu?yada bu kmde bir araçta bu problemin yaşanması normalmi.ayrıca aracımı sıcakken yıkatmadım ve bu kuraklıkta su birikintisinide nereden bulayımda gireyim?garanti hakkında bilgi verirseniz sevinirim teşekkürler.yakıt tüketim değerlerini merak eden arkadaşlar için şehirdışı klimasız 5,7 klimalı 6,2 şehir içi klimasız 6,7 klimalı 7,4 hız limitleri dahilinde kullanmak şartıyla tabiki
quote:
Orijinalden alıntı: _ScOrPiOn_78
Arkadaşlar,işlerimin yoğunluğu nedeniyle foruma fazla bi katkım olamıyor ama bi sorunum var..ilgilenirseniz sevinirim.(özellikle getz 1.5 dizel 82 hp kullananlardan yardım istiyorum.arabayı aldığımdan beri (2005 Nisan) motor ısındıktan sonra yani hararet göstergesi ortaya geldiğinde 2.3.4.5. viteste devir 2500 civarına gelene kadar alt taraftan (camı açıp dinliyorum) çıtırdama sesleri geliyor..(çat çat çat)..özellikle dikkat ettim motor soğukken hiç öle bi ses yok..hafif yokuş çıkarken ve özellikle dik bir yoldan giderken bu ses oldukça sinir ediyo beni..hele ara sokaklardan geçerken daha bi hissetiriyo..servise sordum(akbak-ankara) orjinali böle dedi bi usta,cihaza falan soktular bişi yok..sizlerde de böle bi ses varmı..veya rica etsem bi ara kulak verirmisiniz sizin arabalarda da geliyor mu diye? Bu sesle arabayı kullanmaya alıştım diyecem ama alışamadım..Bu arada ben ankaradayım ankaralı arkadaşlardan ayrıca yardım bekliyorum..Selamlar..
Alıntıları Göster
quote:
Orjinalden alıntı: _ScOrPiOn_78
Arkadaşlar,işlerimin yoğunluğu nedeniyle foruma fazla bi katkım olamıyor ama bi sorunum var..ilgilenirseniz sevinirim.(özellikle getz 1.5 dizel 82 hp kullananlardan yardım istiyorum.arabayı aldığımdan beri (2005 Nisan) motor ısındıktan sonra yani hararet göstergesi ortaya geldiğinde 2.3.4.5. viteste devir 2500 civarına gelene kadar alt taraftan (camı açıp dinliyorum) çıtırdama sesleri geliyor..(çat çat çat)..özellikle dikkat ettim motor soğukken hiç öle bi ses yok..hafif yokuş çıkarken ve özellikle dik bir yoldan giderken bu ses oldukça sinir ediyo beni..hele ara sokaklardan geçerken daha bi hissetiriyo..servise sordum(akbak-ankara) orjinali böle dedi bi usta,cihaza falan soktular bişi yok..sizlerde de böle bi ses varmı..veya rica etsem bi ara kulak verirmisiniz sizin arabalarda da geliyor mu diye? Bu sesle arabayı kullanmaya alıştım diyecem ama alışamadım..Bu arada ben ankaradayım ankaralı arkadaşlardan ayrıca yardım bekliyorum..Selamlar..
günaydın öncelikle bu sorunu ben yaşamadım ama bende şıkırdama gibi bir ses vardı servis halletti nedir diye sordugumda arabada otomatik rolenti ayarı yapan fincan diye tabir ettikleri bir parça varmış o gevşemiş biraz sıkmışlar ses büyük ölçüde azaldı servisin bana dediği bunun problem olmadıgını motor ısınana kadar çıkarmış arada bir gevşeyince sıkıyorlarmış sende servise sor bir istersen belki budur sorun bu arada da dizel 2005
quote:
Orijinalden alıntı: westbam
quote:
Orjinalden alıntı: _ScOrPiOn_78
Arkadaşlar,işlerimin yoğunluğu nedeniyle foruma fazla bi katkım olamıyor ama bi sorunum var..ilgilenirseniz sevinirim.(özellikle getz 1.5 dizel 82 hp kullananlardan yardım istiyorum.arabayı aldığımdan beri (2005 Nisan) motor ısındıktan sonra yani hararet göstergesi ortaya geldiğinde 2.3.4.5. viteste devir 2500 civarına gelene kadar alt taraftan (camı açıp dinliyorum) çıtırdama sesleri geliyor..(çat çat çat)..özellikle dikkat ettim motor soğukken hiç öle bi ses yok..hafif yokuş çıkarken ve özellikle dik bir yoldan giderken bu ses oldukça sinir ediyo beni..hele ara sokaklardan geçerken daha bi hissetiriyo..servise sordum(akbak-ankara) orjinali böle dedi bi usta,cihaza falan soktular bişi yok..sizlerde de böle bi ses varmı..veya rica etsem bi ara kulak verirmisiniz sizin arabalarda da geliyor mu diye? Bu sesle arabayı kullanmaya alıştım diyecem ama alışamadım..Bu arada ben ankaradayım ankaralı arkadaşlardan ayrıca yardım bekliyorum..Selamlar..
günaydın öncelikle bu sorunu ben yaşamadım ama bende şıkırdama gibi bir ses vardı servis halletti nedir diye sordugumda arabada otomatik rolenti ayarı yapan fincan diye tabir ettikleri bir parça varmış o gevşemiş biraz sıkmışlar ses büyük ölçüde azaldı servisin bana dediği bunun problem olmadıgını motor ısınana kadar çıkarmış arada bir gevşeyince sıkıyorlarmış sende servise sor bir istersen belki budur sorun bu arada da dizel 2005
Alıntıları Göster
westbam günaydınlar.. servise bi kaç kez gittim (akbak-ankara) bu sesin turbodan kaynaklandığını belirli bir devire gelene kadar geleceğini falan filan sölediler bende inanmak zorunda kalıyorum..belki de başka servise gitmem gerekiyo..senin dediğin şıkırdama sesi zannediyorum motor ısınana kadar geliyor yanlış anlamadıysam..bendeki çat çat sesi de motor iyice bi ısındıktan sonra gelmeye başlıyo..soğukken dizel motor sesinden başka bişi yok..Forumda erginbay a da sordum onda da aynı sorun nüksetmiş..Bakalım onun götüreceği servisten ne diyecekler..
quote:
Orijinalden alıntı: _ScOrPiOn_78
westbam günaydınlar.. servise bi kaç kez gittim (akbak-ankara) bu sesin turbodan kaynaklandığını belirli bir devire gelene kadar geleceğini falan filan sölediler bende inanmak zorunda kalıyorum..belki de başka servise gitmem gerekiyo..senin dediğin şıkırdama sesi zannediyorum motor ısınana kadar geliyor yanlış anlamadıysam..bendeki çat çat sesi de motor iyice bi ısındıktan sonra gelmeye başlıyo..soğukken dizel motor sesinden başka bişi yok..Forumda erginbay a da sordum onda da aynı sorun nüksetmiş..Bakalım onun götüreceği servisten ne diyecekler..
Alıntıları Göster
quote:
Orjinalden alıntı: _ScOrPiOn_78
westbam günaydınlar.. servise bi kaç kez gittim (akbak-ankara) bu sesin turbodan kaynaklandığını belirli bir devire gelene kadar geleceğini falan filan sölediler bende inanmak zorunda kalıyorum..belki de başka servise gitmem gerekiyo..senin dediğin şıkırdama sesi zannediyorum motor ısınana kadar geliyor yanlış anlamadıysam..bendeki çat çat sesi de motor iyice bi ısındıktan sonra gelmeye başlıyo..soğukken dizel motor sesinden başka bişi yok..Forumda erginbay a da sordum onda da aynı sorun nüksetmiş..Bakalım onun götüreceği servisten ne diyecekler..
hım anladım belki aynı problem dir diye demiştim inşallah kötü bir şey çıkmaz diyeyim ama tek bir servise baglı kalma başka yakın civarda varsa yetkili servislerede sor bakalım onlar ne diyecekler bende dikkat edeyim duyacammı böyle bir sorun
quote:
Orijinalden alıntı: westbam
quote:
Orjinalden alıntı: _ScOrPiOn_78
westbam günaydınlar.. servise bi kaç kez gittim (akbak-ankara) bu sesin turbodan kaynaklandığını belirli bir devire gelene kadar geleceğini falan filan sölediler bende inanmak zorunda kalıyorum..belki de başka servise gitmem gerekiyo..senin dediğin şıkırdama sesi zannediyorum motor ısınana kadar geliyor yanlış anlamadıysam..bendeki çat çat sesi de motor iyice bi ısındıktan sonra gelmeye başlıyo..soğukken dizel motor sesinden başka bişi yok..Forumda erginbay a da sordum onda da aynı sorun nüksetmiş..Bakalım onun götüreceği servisten ne diyecekler..
hım anladım belki aynı problem dir diye demiştim inşallah kötü bir şey çıkmaz diyeyim ama tek bir servise baglı kalma başka yakın civarda varsa yetkili servislerede sor bakalım onlar ne diyecekler bende dikkat edeyim duyacammı böyle bir sorun
Alıntıları Göster
klimalar hakkında güzel bir yazı buldum sizinle paylaşmak istedim öncelikle yazının orjinal kaynagı
adresinde olup bilgi amaçlı olarak alıntı yapılmıştır. not : siteyi ziyaret ederseniz resimli anlatımı var
emege her zaman saygı.
KLİMALAR
BASINÇ
Basınç; katı, sıvı veya gaz halindeki maddeler tarafından, birim yüzeye etki eden dik kuvvettir.Basınç birimi olarak, genellikle kg / cm2
veya bar kullanılır.Atmosfer basıncı ise atmosferdeki havanın, birim yüzeye uyguladığı kuvvettir.Atmosfer basıncı; deniz seviyesinde
1,033 kg / cm2 'ye eşittir. Yaklaşık 1 kg / cm2 olarak alınabilir.Gazlar, ısındıkça genleşir ve hafifler.Vakum, örneğin kapalı bir kap
içersindeki basıncın, atmosfer basıncından düşük olmasına denir.
ISI ve SICAKLIK
Isı, bir enerji çeşididir. Birimi, kalori ( çal) 'dir. Genellikle de kilokalori ( kcal) olarak kullanılır. Sıcaklık, ısı etkisi ile değiştirilebilen büyüklüktür.Basınç ile sıcaklık arasında doğru orantılı bir ilişki vardır. Basınç arttıkça, sıcaklık da artar.
NEM
Havanın içerisindeki su buharı miktarına nem denir.Soğuk havalarda pencere camlarında oluşan su tanecikleri havadaki nemden kaynaklanır.
SERİNLETME
Serinletme sistemi; sistemde kullanılan gazın, sıvı halden gaz haline geçişinde, ortamdan ısı alması ile ortam sıcaklığının düşürülmesi prensibine dayanır.Bu olayın gerçekleşmesi için, kapalı gaz dolaşım sisteminin olması gerekir.
Serinletme verimini etkileyen nedenler :
• Havanın sıcaklığı ve nemi
• Otomobilin hızı ve motorun devri
• Kabin içine güneşin etkisi ile sıcaklık girişi
Ön cam ( % 35 )
Arka cam ( % 23 )
Yan camlar ( % 16 )
Tabandan ( % 19 )
Tavandan ( % 5 )
Kapılardan ( % 2 )
• Havalandırma sisteminden ısı girişi
• Kapı fitillerinden hava girişi
• KLİMA
Bir yerin veya bölgenin, serinletme ve ısıtma işlemini yapabilen sistemlere klima adı verilir.
Klimanın kullanım amaçları:
1 - Kabin içi sıcaklığının istenilen değerde ayarlanması.
2 - Kabin içi nem oranının ayarlanması.
3 - Kabin içine temiz havanın alınabilmesi.
4 - Hava sirkülasyonunun sağlanması.
KLİMA
Kapalı gaz dolaşım sistemi olarak da adlandırılan bu sistem için, örnek olarak TempB otomobillerimizde kullanılan sistem seçilmiştir.
Yüksek basınç devresi Alçak basınç devresi
1- Kompresör
2- Kondanser
3- Evaparatör
4- Expansion ( genleşme) valfi
5- Nem tutucu filtre
6- Kondanser fanı
7- Evaparatör fanı
8- Presostat
Klima sistemdeki gazın; sıvı hale dönüştürülmesi için, sıkıştırılması ve soğutulması gerekir.Kompresör, klima gazını kondansere sıkıştırır. Basıncı ve sıcaklığı atlan klima gazı, kondanserden geçerken ortalama 60 °C sıcaklıkda sıvı hale dönüşür.Kondanser; otomobil seyir halinde iken dış hava ile park halinde veya sıkışık trafikte ise kondanser fanı ile soğur.Basıncı yüksek sıvı haldeki klima gazı, genleşme valfinden, geniş bir hacme geçer ve basıncı düşer.Sıvı halindeki soğutucu gaz, evaparatör içerisinde buharlaşarak çevresindeki ısıyı toplar. Evaparatör yüzeyi ve çevresi " -10 °C " ile " -18 °C " 'ye kadar soğur.Soğuma sonucu sağlanan bu serinlik, sürücü tarafından kumanda edilen evaparatör fanı âl otomobilin içine üflenir.Bu olay; soğutucu gazın buhar halinden, tekrar sıvı haline dönüşmesi ile tekrarlanır.
KLİMA GAZI
Sistemin emniyeti bakımından soğutma sisteminde kullanılan gaz; yanıcı olmayan, patlamayan, zehirsiz, aşındırmayan ve paslandırmayan özellikleri bulunmalı ve sistemde bir sızdırma olduğunda da kolay anlaşılabilir olmalıdır.
Otomobillerimizde bugüne kadar, Freon 12 ve R134a klima gazları kullanılmıştır.
Freon 12 gazı; ( Refrigerant) R12 gazı olarak da adlandırılmaktadır.
Freon 12 gazı; renksizdir, kokusuzdur, zehirsizdir, aşındırıcı ve tutuşucu değildir. Ancak, sigara ateşi veya aleve yakın yerde bulunursa çok zehirleyici olabilmektedir.
Freon 12 gazı, özelliğini kaybetmeyen ve kendi kendini yenileyebilen bir gazdır. Göze kaçmadıkça tehlikesi olmamaktadır.
Freon 12 gazı; 1 atm basınç altında, -29,7 °C sıcaklıkta kaynar. 5 ila 6 atm. basınçda, 20 °C sıcaklıkda sıvı haline gelir.
Kilogram başına çektiği ısı miktarı 35 kilokaloridir. Büyük bir ısı taşıma kabiliyeti vardır.
Kolaylıkla sıkıştırılabildiği gibi, basınç altında kimyasal değişikliği de olmaz. Alçak basınçta, düşük sıcaklıkta buharlaşır.
R134A GAZI:
Yerküreyi; güneşin zararlı ultraviole ışınlarından, ozon tabakası korur. Bu tabaka, atmosfere karışan kloro-floro karbon gazlan nedeni ile azalmaktadır. Bunun sonucu olarak, kuzey kutbu üzerinde gittikçe büyüyen bir" ozon tabakası deliği" meydana gelmiştir.
Ozon tabakasının delinmesi, doğal dengeyi bozmakta ve canlı organizmalara zarar vererek, deri kanseri gibi hastalıklara yol açmaktadır.
Ozon tabakasındaki delinme bu hızla devam ederse; 2030 yılına kadar dünyanın ortalama sıcaklığının 1,5 - 4,5 °C artacağı ve bunun sonucu olarak da deniz seviyelerinin 0,2 4- 1,4 m. yükseleceği tahmin edilmektedir.
Ozon tabakasının korunabilmesi için, çevre koruma örgütleri ve hükümetlerce alınan kararlar uyarınca, freon gazları ( R11, R12, R113, R114, R115 ) yerine, daha zararsız soğutucu gazlar kullanılacaktır.
Eylül - 1987 yılında imzalanan uluslararası Montreal protokolü 'ne göre, zararlı freon gazlarının kullanım ve üretimleri kademeli olarak azaltılacak ve 2000 yılında tamamen durdurulacaktır.
R134a gazı; ozon tabakasına zarar vermemekte, ancak " greenhouse " ( sera ) etkisine yol açmaktadır.
Greenhouse etkisi, petrol fosili türeyi çoğu gazda görülen, " atmosferin ısı önleme özelliğini azaltma etkisi" şeklinde açıklanabilir. Bu etki sonucu, yerkürenin ısısı artmaktadır.
Soğutucularda yaygın olarak kullanılan R12 gazı yerine, R134a gazının kullanımı planlanmıştır.
R134a gazı; Ekim - 1993 yılında T.O.F.A.Ş. 'ta üretilen klimalı Tempra - Tipo otomobillerimizde, Aralık -1995 tarihinden itibaren ise 131 tip otomobillerimizde kullanılmaktadır.
R134a gazının kimyasal ve fiziksel özellikleri tamamen farklı olduğu için freon gazları bulunan klima devrelerinde kesinlikle kullanılmamalıdır. Çünkü; R134a gazının kullanılacağı klima sistemlerinde, bir çok parça farklıdır.
Klima sistemi servis hizmetleri sırasında; R12 parçaları ile karıştırılırsa komple sistemin hasar görmesi riski vardır.
R134a devresindeki tüm rekor bağlantıları değiştiğinden, kullanılacak tamir ve bakım takımları da değişik olacaktır.
R134a devrelerine gaz dolumu için, bu gazın özelliklerine uygun dolum cihazları ve kaçak dedektörleri geliştirilmiştir.
R12 gazının dolumunda kullanılan gaz dolum cihazları, R134a gazını doldurmak için kesinlikle kullanılmamalıdır. Yanlış kullanımları önlemek için, boru bağlantıları değiştirilmiş, dolum vanaları değiştirilmiş, uyarıcı etiket ve yazılar kullanılmıştır.
Soğutucu akışkanlar :
Genel olarak soğutucu akışkanlarda şu özellikler aranır:
Buharlaşma gizli ısısı yüksek olmalıdır.
Kritik sıcaklığı ve basıncı yüksek olmalıdır.
Atm.basınçta kaynama sıcaklığı düşük olmalıdır.
Doygunluk basıncı genleşme valfı basıncının altında bulunmalıdır.
Yanıcı ve patlayıcı olmamalıdır.
Karter yağına ve tesisatı oluşturan devre elemanlarına olumsuz yönde etkilememelidir.
Zehirleyici olmamalıdır.
Ucuz ve kolay temin edilebilmelidir.
Küçük kapasiteli bir kompresörün kullanımına elverişli olmalıdır.
Kapalı devrelerde sistemdeki kaçaklar kolayca temin edilebilmelidir.
KLİMA GAZININ İNSAN SAĞLIĞI ÜZERİNE ETKİLERİ
Klima gazının deriye teması
Kalıcı bir etkisi olmamasına karşın; sıvı halindeki klima gazı deriye temas ettiğinde, soğuk yanıklar görülebilir. Genellikle deri ile temas ellerde olabileceğinden dolayı, R.B.R. malzemesinden imal edilmiş eldiven ile korunmalıdır.
Deri ile temas eden bölge; bez ile kurulanarak, bol su ile yıkamalıdır. Herhangi bir etki görüldüğünde doktora başvurulmalıdır.
Klima gazının göze teması
Klima gazının sıvı veya buhar halinde göze temasında; göz sıvısı ve doku tabakası donabilir. Klima gazı ile temas eden göz, ovalanmamalı ve en az 10 dk. steril göz yıkama solüsyonu ile yıkanmalıdır. Hemen doktora başvurun.
Klima sistemindeki herhangi bir çalışma anında, koruyucu gözlük kullanılmalıdır.
Klima gazının solunması
Uzun süre klima gazının solunmasında; yetersiz oksijen alınması nedeniyle, solunum zorluğu yaratarak ani ölüme yol açabilir. Uzun süre klima gazı solumak zorunda kalan kişiyi; açık havaya çıkartarak, gerekiyorsa oksijen tüpü ile oksijen verilmelidir. Derhal doktora başvurun.
Klima gazının açık olarak kullanıldığı yerlerin havalandırılması gerekir. Ancak tüpten klima sistemine gaz aktarma işlemleri için normal havalandırma yeterlidir.
Klima gazının içilmesi
Kalıcı etkisi olmamasına karşın; R 134a gazının mideye gitmesi durumunda, soğuk yanıklara yol açabilir. Herhangi bir etki görüldüğünde doktora başvurulmalıdır.
TÜP İLE İLGİLİ UYARILAR
• Emniyet ve olağanüstü durumlardaki önlemler, bilinerek uygulanmalıdır.
• Doldurulan klima gazının, doğru olduğu mutlaka kontrol edilmelidir.
• Tüp üzerindeki etiketler, asla sökülmemelidir.
• Tüpler, güneş ışığında bırakılmamalı ve ısı kaynaklarından uzak tutulmalıdır.
Tüpler; her zaman iyi havalandırılmış, kuru ve yangın riskinden uzak depolanmalı ve kullanılmalıdır. Klima gazları yanıcı olmamasına karşın; yangın durumunda, aşırı basınçtan dolayı patlayabilir. Bu gibi durumlarda tüplerin su ile soğutulmaları gerekir.
• Tüp vanalarının emniyetli bir şekilde takıldığı kontrol edilmelidir. Tüpleri ve tüp valfleri asla tamir . edilmemeli ve bozuk olanları kullanılmamalıdır.
• Tüpler; düşürülmemeli ve hasarlanmamalıdır.
• Tüp içerisine, yağ ve su gibi yabancı maddelerin girmesi önlenmelidir.
• Tüpün ısıtılması gerektiğinde; ısıtma işlemi kesinlikle çıplak ateşle yapılmamalıdır. Tüpün ısıtılması gerekiyorsa; ısıtma 40 °C 'nin üzerinde olmayacak şekilde sıcak su veya hava kullanılarak yapılmalıdır.
• Tüpün basıncı; doluluk oranı için, bir gösterge olarak kabul edilmemelidir. Tüpün tartılması ile boş veya dolu olduğuna karar verilir.
R 134a GAZININ KULLANIMI İÇİN YAPİLAN DEĞİŞİKLİKLER
Kompresör:
Dış ortam sıcaklığı yüksek olduğunda; devredeki gazın basınç ve sıcaklığı artacağından yeterli soğutmaya yol açabilir. Kompresörün gücünü arttırmak için manyetik kavrama değiştirilmiştir.
Olağanüstü durumlarda; gazın devreden boşaltılması yerine, bir basınç ayarlayıcı kompresörün kontrolü sağlanmıştır. Böylece; en kötü durumlarda bile, atmosfere atılan gaz miktarı ç&jl seviyede tutulmuştur.
Kompresör yağı
Soğutucu devresindeki kompresör yağı, soğutucu gaz içinde çözünür ve sürekli devrede dolaşan kompresörü yağlar.
Ancak R12 gazı kullanılan sistemlerdeki kompresör yağları, R134a içinde çözünemez ve sistem gazla beraber dolaşamaz. Yağlama olmadığından, kompresörün ömrü önemli ölçüde kısalır ve hava kompresör kilitlenir.
R134a gazlı sistemler için, özel kompresör yağları geliştirilmiştir.
Sızdırmazlık elemanları:
R12 gazlı klima sistemlerinde; N.B.R. ( Nitrile Butadiene Rubber) malzemesinden yapılmış o-ringle ve hortumlar kullanılmaktadır. Ancak; N.B.R. malzemesi, R134a gazından etkilenmekte m hasarlanmaktadır.
Bu yüzden; R134a gazlı klima sistemleri için, R.B.R. ( Rubber in Behalf of R134a ) malzemesi geliştirilmiş ve sızdırmazlık elemanları bu malzemeden imal edilmiştir.
Yüksek ve alçak basınç gaz hortumları
R134a gazının kimyasal özelliği farklı olduğundan dolayı; R12 hortumları, R134a içinde çözünmektedir. Çözünme sonucundaki kaçağı önlemek için, hortumlara özel katmanlar eklenmiştir. Yeni tip hortumların üzerine, R134a gazı için kullanılacağı yazılmıştır.
Nem tutucu filtre
R12 gazlı klima sistemlerinde kullanılan nem tutucu filtre; R134a gazının çok nemlenme özelliği karşısında yetersiz kaldığından, ilave nem alıcı maddeler kullanılmıştır.
Günümüzde R12 ve R134a klima gazı içeren sistemler için; ortak kullanılan nem tutucu filtreler geliştirilmiş olup, filtrelerin üzerinde her iki gazın kullanılabileceği belirtilmektedir.
Kondanser
Dış ortam sıcaklığı yüksek olduğunda, devredeki basınç ve sıcaklık artar.
R134a gazı; daha yüksek basınçlara sıkıştırdığından, termik verimi daha yüksek kondanser kullanılmıştır.
Genleşme valfi
R134a gazının evaparatöre giriş ve çıkış basınç ve sıcaklıkları değişik olacağından, genleşme valfinin çalışma değerleri değiştirilmiştir.
• R134a gazlı klima sistemleri için geliştirilen; nem tutucu filtre, kondanser ve genleşme vatfi g elemanlar, R12 gazı kullanılan sistemlerde de kullanılabilir. Kullanılabilme özelliği, elemanların üzerinde yazı ile belirtilmiştir.
KLİMA SİSTEMİNİN PARÇALARI : EVAPARATÖR
Dış hava evaporatörden geçişi esnasında FREON 12 gazından hararet olarak yüksek sıvı olarak alçak basınçlı ve düşük hararettedir ve daima bu alçak basınç durumunda buharlaşma meydana gelir ve gaz durumuna geçer. Evaporatör peteklerine giren hava soğutulur, nemi alınır ve bu hava otonun içine verilmiş olunur. Evaporatör
NEM TUTUCU FİLİTRE
Nem tutucu filtrenin kesiti
E. Evoporatörden filtreye giriş
U. Filtreden kompresöre çıkış
1. Silikojel torbaları
2. Sıvı şeklinde FREON 12 gazı
3. Filtre
4. Kompresöre yağ dönüş deliği
Nem tutucu fılitrenin değişik fonksiyonları vardır. Başlıca görevi sistemin sıvı ve gaz şekillerini ayırmaktır. Ayrıca sistemin çalışması esnasında devrede sıvı şeklinde büyük bir miktar gaz rezervi yapar. Filitrenin bir başka görevide 2 adet silikajel torbası ile sistemde kalan muhtemel nem taneciklerini kurutmaktır.
KONDANSER Termik ısı değişkenliği yaratan aliminyum veya bakır borulardan ve aliminyum peteklerden oluşur. FREON 12 gazı kondenserin serpentinlerinden geçerken gaz halinden sıvı .haline dönüşür.Kondenserde oluşan yetersiz bir ısı değişikliği sistemde basıncın yükselmesine neden olacağı gibi FREON 12 gazının kondense olmasına ve genleşme (Expansion) valfıne hala gaz şeklinde geleceğinden sistemin soğutma kapasitesini düşürecektir. Konderıser oto seyir halinde iken normal dış hava ile otopark halinde iken ve sıkışık trafikte elefetrofkı vasıtası ile soğumaktadır.
Kondanser
PRESOSTAT ( Üç kontaklı basınç anahtarı)
Yüksek basınç hattına bağlı olan presostatın; sistemdeki basınca göre, üç görevi vardır.
• 15 bar basınçta; otomobil park halinde veya sıkışık trafikte iken gazın kondanse olabilmesi için, kondanser elektrofanını devreye alır.
• 25 bar'lık basınç değeri üzerine çıktığında; ( kondanser fanı herhangi bir nedenden dolayı devreye girmez ise basınç yükselir) kompresörü devre dışı bırakır.
• 2,5 bar 'lık basınç değeri altına indiğinde; ( sistemde kaçak olduğunda veya dış hava sıcaklığı 10 °C 'nin altına düştüğünde ) kompresörü devre dışı bırakır.
GENLEŞME VALFİ:
Evaporator giriş kanalı üzerinde bulunmaktadır. Alçak basınç ve yüksek basınç devrelerini birbirinden ayırır. Genleşme valfından sonra FREON 12 gazı yüksek basınçta ve sıvı haldedir. Kondenserden geçen bu sıvının genleşmesi esnasında basınç ve ısı değişikliği meydana gelir fakat gaz sıvı formunu muhafaza eder. Kompresör devre dışı olduğu ( Sistem çalışmaz iken) zaman sistemin yüksek basınç devresindeki soğutma expansıon valf borusundan alçak basınç borusuna geçer, bu iki basıncın birbirlerini seviye olarak karşıladığı anda kompresör devreye girer.
6- ön plaka ve segman 12 - Silindir kapak contası 18-Gövde.
Otomobillerimizin klima sistemlerinde genel olarak, üç tip kompresör kullanılmaktadır.Sankyo ve Harrison marka kompresörler; pistonlu tip olup, sabit hacimli veya değişken hacimli Nippodenso marka kompresör ise paletli tiptir. Kompresör hareketini, manyetik kavramalı kasnak ile motorun krank kasnağından alır. Kompresörün mekanik parçalarının yağlanabilmesi için, klima gazı içinde çözünebilen yağ vardır.
HARRİSON KOMPRESÖR
Klima sistemi çalışmadığı zaman, Harrison marka V5 değişken hacimli krank miline bağlı kasnak| kayışı tarafından sürekli olarak döndürüldüğü için, kasnak kendi yatakları üzerinde serbestçe döner. Kompresöre hareket iletilmez. Klima sistemi harekete geçirildiğinde; kompresör miline bağlı hale gelen.» onu döndüren kasnak üzerindeki disk, elektromıknatıs tarafından çekilir. Kompresör harekete geçirilmiş olara
Pistonların hareketi, yatık düzlemin dönme hareketi ile sağlanır. Piston ve piston kollarına sahip disk dönmeyebilir. Fakat; pim tarafından yönlendirildiğinde, eğim açısını değiştirilebilir. Böylece, pistona! hareketi ve dolayısıyla kapasitesi değiştirilmiş olur.
Disk, eğim açısını değiştiren regülasyon valfidir. Emiş basıncına açık bir körük tarafından, regülasyon valfi kontrol edilir.
Piston kollarını taşıyan diskin eğim açısı, iki basınç arasındaki denge ile belirlenir. Basınç farkı R 134a 'nın gaz halinde iken giriş valfini açmasını ve silindiri doldurmasını sağlar.
Piston; silindir kapağına yaklaşmaya başlar başlamaz giriş valfi kapanır ve R 134a basınç valfini açmcaya kadar sıkıştırılır.
NIPPODENSO KOMPRESÖR
Nippodenso marka kompresör; paletli tip olup, odacığı içeren bir gövde ile gövde ekseninden kaçık yataklanmış bir göbek ve göbek tarafından döndürülen 4 adet paletten oluşmaktadır.
Gaz sıcaklığı; gerekli değerlere ulaştığı zaman, akışı ayarlayan basınç regülatörü vardır. Bu durum, kompresör giriş başmandaki düşme ile kontrol edilir.
1- Gövde
2- Odacık
3- Palet
4- Göbek
5- Ön kapak
6- Arka kapak
7- Düşük basınç odacığı
8- Yüksek basınç odacığı
9- Ön kapak giriş yeri
10 - Kanal
11-Çıkış kanalı 12-Vida
13-Valf
14 -Termal kontak
Odacığın şekli, dönen paletlerin daima odacığın iç yüzeyi ile temasta olmasını sağlar. Böylece, dönme sırasında paletler arasındaki boşluk değeri sürekli değişmiş olur.Biri önde, diğeri de arkada olmak üzere, muhafazaya iki kapak tesbit edilmiştir.Gaz, ön kapaktaki giriş yeri ile içeri alınır. Gövdedeki kanal ve düşük basınç odacığı boyunca ilerler.Paletlerin dönüşü ile sıkıştırılan gaz, yüksek basınç odacığındaki çıkış kanalı boyunca itilir. Çıkış kanalının önünde bulunan valf, kompresör durduğunda yüksek basınçlı gazın geri gitmesini engeller.Kompresör gövdesinin üzerinde bulunan emniyet termal kontak; elektromanyetik kavrama ile seri bağlı olup, sıkıştırılan gazın sıcaklığı 180 °C gibi tehlikeli boyuta ulaştığında, elektromanyetik kavramayı devre dışı bırakır. 120 °C sıcaklıkta ise tekrar devreye alır.
Kompresör yağı
Yağlamada kullanılan yağ, yüksek basınç odacığı içerisinde bulunur.
A-Yağ
B - Yüksek basınç odacığı
C - Kalibre edilmiş delik
D-Gaz
E - Ayırıcı
F - Gaz çıkışı
G – Kalıbre edilmiş delik delik
L - Valf
Kompresör çalışırken; odacıktaki yüksek basınç, kalibre edilmiş delik boyunca yağı ileterek, içerdeki hareketli parçalara doğru gönderir. Gaz ile karışan yağ, valf boyunca yüksek basınç odacığına doğru itilir.Gaz çıkışına bulunan bir ayırıcı; gaz çıkışından çıkarken, yağdan gazın ayrılmasını sağlar. Bu ayrı sisteme giren yağ miktarını asgariye indirerek sistemin termal verimini arttırır.Kompresör değiştirilecek ise yeni kompresörde yeterli miktarda yağ bulunmaktadır. Bu nedenle; kompresörü yerine takmadan önce, sistem içinde kalan miktara bağlı olarak bir miktar yağı boşaltmak gerekir.
Kompresör yağının değişimi
Yeni alınan kompresörler; nem ve pisliklerin girmesini engellemek için, nitrojenle basınçlaşmış olarak satılmaktadırlar. Bu nedenle; montaj esnasında giriş ve çıkış tapaları yavaşça çıkarılarak, kompresörün kapağı yukarıyı gösterecek şekilde tutulmasına dikkat edilmelidir. 1 - Değiştirilmesi gereken kompresörün çıkışına
monte edilen yağ ayırıcı aygıtı ( A ) çıkartarak kompresördeki yağı iyice boşaltacak şekilde c kabına (C ) boşaltın.
2 - Yeni kompresörden de yağ ayırıcı aygıtı ( A )
ayırın ve kompresörün içindeki yağı iyice süzüp ölçü kabına ( D ) boşaltın.
3 - Ölçü kabı ( C ) ve diğer ölçü kabında ( D )bulunan yağ miktarı arasındaki fark, sistemde kalmış olan yağ miktarını verir.Sistemde bük bu yağın (E ), ayrılması gerekir. Çünkü; siste kalan fazla yağ soğutma verimi önemli ölçüde azalır,
E = D-C
Yağ, nem alma özelliğine sahiptir, kutularını açık bir şekilde, kompresör ya da herhangi bir parçayı gerekenden daha fazla sı için sistemden ayrılmış olarak bırakılmamalıdır.Yağ ayırıcı aygıt (A) monte edilir durumdayken kompresörü ters çevirmeyim; yatırmayınız..
KLİMA SİSTEMİ
Klima sistemi, genel olarak ısıtma - havalandırma sisteminin aynısıdır. Farklılığı, kalorifer kutusunun içerisinde evaparatörün bulunmasıdır.
A - Dış hava girişi G - Karışım klapesi
B - Hava giriş klapesi H - Alt dağıtım klapesi
C - Dahili hava girişi l - Üst dağıtım klapesi
D - Evaparatör J - Ön göğüsten çıkış
E - Isıtıcı K - Arka koltuk ayak kısmına giden hava
F - Ön cam defrost çıkışı
MANUEL KLİMA BUTONLAR
A - Ön cam defrostu ve buğusunun alınması için hava çıkışı
B - Ön yan camların defrostu ve buğusunun alınması için hava çıkışı
C - Soğuk ve sıcak havanın yolcuların ayağına yönlendirilmesi için hava çıkışı DÜĞMELER Hava miktarı ayar düğmesi Klima açma-kapama butonu Evaparatör fanının dört hızı vardır. " OFF " konumunda bütün sistem kapanır. Klima çalıştırıldığında; hava ayar butonu " O " konumunda iken, evaparatör fanı 1. hızda çalışır.' Hava sıcaklık ayar düğmesi Hava dağıtım düğmesi Hava dolaşım butonu Bu butona basıldığında, içeri hava giremez. Kabin içindeki hava dolaşır.
Bu konum, kabin içini hızlı soğutmak veya kısa.; sürede ısıtmak için veya dış havanın kirli olduğu yerlerde kullanılır.
YÖNLENDİRİCİLER Sabit hava yönlendiricileri Ayarlanabilir yönlendiriciler 1 - Ön cama hava veren 2 - Yan camlara hava veren 3 - Önde oturanlar için 4 - Ön taraf alt hava veren 5 - Arka taraf hava veren 6 - Arkada oturanlar için AYAR DÜĞMELERİ A - Yatay yönde ayar düğmesi B -Havamiktarıayardüğmesi Isıtma Hava sıcaklığının arttırmak için, sıcak ayar düğmesini sağa çevirin. Hava dağıtım düğmesini; Dış sıcaklık çok düşük ise / konumuna, Dış sıcaklık çok düşük değil ise konumuna getirin. Havalandırma Hava sıcaklığı ayar düğmesini sola çevirin. Hava miktarı ayar düğmesini arzu edilen konuma getirin. Hava dağıtım düğmesini . konumuna getirin. Ilık havalarda, hava dağıtım düğmesini konumuna getirin. Bu ayarlama ile ılık hava; ayaklara, dış sıcaklıktaki hava ayarlanabilir yönlendiricilerden gelecektir. Ön ve yan camların defrostu ve buharının alınması Hava sıcaklığı ayar düğmesini tam sağa çevirin. Fan Hızını , “III” veya “IIII” kademesine getirin. hızını, " III" veya " IIII-" kademesine getirin. Hava dağıtım düğmesini \¥w konumuna getirin.
quote:
Orijinalden alıntı: diesel power
bu arada camı çatlayıp değiştiren oldu mu? tatil dönüşü kamyondan fırlayan taş sürücü tarafında çatlak oluşturdu. kasko ücretsiz değiştirecek, fakat istanbulda bu iş için ehil servis bilen/yaptıran var mı aramızda?
Alıntıları Göster
quote:
Orjinalden alıntı: diesel power
bu arada camı çatlayıp değiştiren oldu mu? tatil dönüşü kamyondan fırlayan taş sürücü tarafında çatlak oluşturdu. kasko ücretsiz değiştirecek, fakat istanbulda bu iş için ehil servis bilen/yaptıran var mı aramızda?
KASKO SİGORTANIN İNTERNET SİTESİNDEN ARABANIN MARKASINA GÖRE İSTANBUL İLİNDE CAM SERVİSLERİNİ LİSTELETTİR BİLGİSAYARDAN, DAHA KOLAYINA GELECEKTİR...
quote:
Orijinalden alıntı: _ScOrPiOn_78
Arkadaşlar,işlerimin yoğunluğu nedeniyle foruma fazla bi katkım olamıyor ama bi sorunum var..ilgilenirseniz sevinirim.(özellikle getz 1.5 dizel 82 hp kullananlardan yardım istiyorum.arabayı aldığımdan beri (2005 Nisan) motor ısındıktan sonra yani hararet göstergesi ortaya geldiğinde 2.3.4.5. viteste devir 2500 civarına gelene kadar alt taraftan (camı açıp dinliyorum) çıtırdama sesleri geliyor..(çat çat çat)..özellikle dikkat ettim motor soğukken hiç öle bi ses yok..hafif yokuş çıkarken ve özellikle dik bir yoldan giderken bu ses oldukça sinir ediyo beni..hele ara sokaklardan geçerken daha bi hissetiriyo..servise sordum(akbak-ankara) orjinali böle dedi bi usta,cihaza falan soktular bişi yok..sizlerde de böle bi ses varmı..veya rica etsem bi ara kulak verirmisiniz sizin arabalarda da geliyor mu diye? Bu sesle arabayı kullanmaya alıştım diyecem ama alışamadım..Bu arada ben ankaradayım ankaralı arkadaşlardan ayrıca yardım bekliyorum..Selamlar..
Alıntıları Göster
quote:
Orjinalden alıntı: _ScOrPiOn_78
Arkadaşlar,işlerimin yoğunluğu nedeniyle foruma fazla bi katkım olamıyor ama bi sorunum var..ilgilenirseniz sevinirim.(özellikle getz 1.5 dizel 82 hp kullananlardan yardım istiyorum.arabayı aldığımdan beri (2005 Nisan) motor ısındıktan sonra yani hararet göstergesi ortaya geldiğinde 2.3.4.5. viteste devir 2500 civarına gelene kadar alt taraftan (camı açıp dinliyorum) çıtırdama sesleri geliyor..(çat çat çat)..özellikle dikkat ettim motor soğukken hiç öle bi ses yok..hafif yokuş çıkarken ve özellikle dik bir yoldan giderken bu ses oldukça sinir ediyo beni..hele ara sokaklardan geçerken daha bi hissetiriyo..servise sordum(akbak-ankara) orjinali böle dedi bi usta,cihaza falan soktular bişi yok..sizlerde de böle bi ses varmı..veya rica etsem bi ara kulak verirmisiniz sizin arabalarda da geliyor mu diye? Bu sesle arabayı kullanmaya alıştım diyecem ama alışamadım..Bu arada ben ankaradayım ankaralı arkadaşlardan ayrıca yardım bekliyorum..Selamlar..
BUNA BENZER BİŞEY BENİM BAŞIMA GELDİ, SERVİSE SORDUM ONLAR DA ANLAYAMADI.
CAM ALTINMA MOTORUN KAYIŞLARININ OLDUĞU KISIMDA AMA ANLAYAMADIĞIM BİR YERDE ÇAT ÇAT SESİ GİBİ AMA TAM DEĞİL DAHA ÇOK SANKİ DEMİR SÜRTÜYORMUŞ GİBİ SANKİ ZİNCİR DÖNÜYORMUŞ GİBİ BİR SES GELİYOR..
SERVİSE SORDUM GAYET NORMAL OLDUĞUNU SÖYLEDİLER.. AMA BEN BU SESİ ARACI SÜRERKEN DUYMUYORUM...
YANİ BU DEMEK OLUYORKİ BU SESİ BENİM ARABA ŞOFOR MAHALLİNE SIZDIRMIYOR,
SENİNKİ DE NORMAL OLABİLİR, VE BU NORMALLİK ASLINDA ŞOFOR MAHALLİNE SESİN SIZMASINDAN DOLAYI SENDE ANORMAL Bİ DURUMMUŞ GİBİ GÖZÜKEBİLİR..
SERVİSE ŞOFOR MAHALLİ İLE MOTOR KISMI ARASINDA HERHANGİ BİR DELİK VEYA FABRİKASYON OLARAK KAPATILMASI UNUTULMUŞ BİR BÖLÜM VEYA KAPAK OLUP OLMADIĞINI SORUP GÖSTER...
İHTİMAL DAHİLİNDEDİR.
quote:
Orijinalden alıntı: MaLi_mnvgtmod.com
bu arada getz ine spor yay , son susturucu ve angel far takan varmı, ? yada yayları kestireniniz varmı ? yayları kestirmek tabiki güzel bişe deil ama çok tehlikeli diyolar getzfanclub.com da .. tehlikesi neresinde anlamadım
Alıntıları Göster
quote:
Orjinalden alıntı: MaLi_mnvgtmod.com
bu arada getz ine spor yay , son susturucu ve angel far takan varmı, ? yada yayları kestireniniz varmı ? yayları kestirmek tabiki güzel bişe deil ama çok tehlikeli diyolar getzfanclub.com da .. tehlikesi neresinde anlamadım
TEHLİKESİ TAKLA ATMASINDA, ALLAH KORUSUN HİÇ KİMSE KURTARAMAZ SENİ UÇURUMA UÇMAKTAN VEYA KAMYON ALTINA GİRMEKTEN
quote:
Orijinalden alıntı: ffmsahin
quote:
Orjinalden alıntı: MaLi_mnvgtmod.com
bu arada getz ine spor yay , son susturucu ve angel far takan varmı, ? yada yayları kestireniniz varmı ? yayları kestirmek tabiki güzel bişe deil ama çok tehlikeli diyolar getzfanclub.com da .. tehlikesi neresinde anlamadım
TEHLİKESİ TAKLA ATMASINDA, ALLAH KORUSUN HİÇ KİMSE KURTARAMAZ SENİ UÇURUMA UÇMAKTAN VEYA KAMYON ALTINA GİRMEKTEN
Alıntıları Göster
quote:
Orjinalden alıntı: ffmsahin
quote:
Orjinalden alıntı: MaLi_mnvgtmod.com
bu arada getz ine spor yay , son susturucu ve angel far takan varmı, ? yada yayları kestireniniz varmı ? yayları kestirmek tabiki güzel bişe deil ama çok tehlikeli diyolar getzfanclub.com da .. tehlikesi neresinde anlamadım
TEHLİKESİ TAKLA ATMASINDA, ALLAH KORUSUN HİÇ KİMSE KURTARAMAZ SENİ UÇURUMA UÇMAKTAN VEYA KAMYON ALTINA GİRMEKTEN
SEBEBİ İSE;
YAYLARI KESERSEN 80 KMYİ GEÇTİĞİNDE ARACIN ALTINDAN HAVA GEÇMEDİĞİ İÇİN (YERE YAKIN OLDUĞU İÇİN) ARAÇ YERE İYİ OTURMAYACAK, DOLAYISIYLA LASTİKLER (GETZİN AERODİNAMIK YAPISI ÖN CAM KISMI HAVAYI ARACIN ÜSTÜNE ATACAK ŞEKİLDE ) HAVAYA KALKACAKTIR, YERE YAPIŞMAYACAKTIR.. X
HAVADA UÇAN OTOMOBİLİ NASIL KONTROL ALTINDA TUTMAK MÜMKÜN MÜ?
quote:
Orijinalden alıntı: ffmsahin
quote:
Orjinalden alıntı: ffmsahin
quote:
Orjinalden alıntı: MaLi_mnvgtmod.com
bu arada getz ine spor yay , son susturucu ve angel far takan varmı, ? yada yayları kestireniniz varmı ? yayları kestirmek tabiki güzel bişe deil ama çok tehlikeli diyolar getzfanclub.com da .. tehlikesi neresinde anlamadım
TEHLİKESİ TAKLA ATMASINDA, ALLAH KORUSUN HİÇ KİMSE KURTARAMAZ SENİ UÇURUMA UÇMAKTAN VEYA KAMYON ALTINA GİRMEKTEN
SEBEBİ İSE;
YAYLARI KESERSEN 80 KMYİ GEÇTİĞİNDE ARACIN ALTINDAN HAVA GEÇMEDİĞİ İÇİN (YERE YAKIN OLDUĞU İÇİN) ARAÇ YERE İYİ OTURMAYACAK, DOLAYISIYLA LASTİKLER (GETZİN AERODİNAMIK YAPISI ÖN CAM KISMI HAVAYI ARACIN ÜSTÜNE ATACAK ŞEKİLDE ) HAVAYA KALKACAKTIR, YERE YAPIŞMAYACAKTIR.. X
HAVADA UÇAN OTOMOBİLİ NASIL KONTROL ALTINDA TUTMAK MÜMKÜN MÜ?
Alıntıları Göster
M3phisto bende de 2004 benzinli getz var. klima açık, şehir içi 40 lira ile 250 km yapıyor. sen buna ne diyeceksin?
quote:
Orijinalden alıntı: benmahir
M3phisto bende de 2004 benzinli getz var. klima açık, şehir içi 40 lira ile 250 km yapıyor. sen buna ne diyeceksin?
Alıntıları Göster
Ben benim dizel ile o şartlarda bu km' yi anca yapabiliyorum.Hatta bazen yapamiyorum bile.
quote:
Orjinalden alıntı: benmahir
M3phisto bende de 2004 benzinli getz var. klima açık, şehir içi 40 lira ile 250 km yapıyor. sen buna ne diyeceksin?
quote:
Orijinalden alıntı: matman
Arkadaşlar 30 bin bakımımı yaptırdım. %25 indirimle 251 ytl tuttu. Bonus a 6 taksit yaptılar. Kasımdaki fiyatlara göre zam gelmiş. Bi de yağ 5.5 litre yazıyor sordum 4.5 lt olması lazımken niye 5.5 lt dedim. Ustalara gidip sorunca yağ filtresi değiştiği için dediler. Ama pek tatmin olmadım bu meseleyi hyundai müşteri hizmetlerine de soracağım. Poeln filtresi 40 ytl civarı olduğundan değişmesin dedim 12 ytl ye sanayiden aldım. Değiştirmesi çok kolay arkadaşlar. Yapılan işlemlerin ayrıntısı şöyle: 1- yağ boşaltma tıpası 3,42 2- yağ filtresi(matrix 1.5) 8,65 3- hava filtresi 7,52 4- yakıt filtresi 54,26 5- motor yağı helix d-plus 10w/40 82,50 ( 5.5 litre konmuş litre fiyatı 15) 6- şanszıman yağı 75w-85 hyundai 27,50 (2.5 lt konmuş litre fiyatı 11) 7- fren hidrolik yağı 9 8- camtem. sıvısı 1,50 9- sarf malzemesi 4 10- 30.0000 km periyodik bakım 84 ( 1 saati 40 iken 2.1 saat bakılmış)
Sizca fiyatlar nasıl? Bunları topluyorsunuz ve kdv ekliyorsunuz. 332 ytl tutuyor.
Alıntıları Göster
geçen ay ankara akbak'ta 30000 bakımına götürdüm. ön fren balataları dahil, polen filtrleri hariç aşağı yukarı aynı değişiklikler var, kdv dahil 280 ytl verdim..
quote:
Orjinalden alıntı: matman
Arkadaşlar 30 bin bakımımı yaptırdım. %25 indirimle 251 ytl tuttu. Bonus a 6 taksit yaptılar. Kasımdaki fiyatlara göre zam gelmiş. Bi de yağ 5.5 litre yazıyor sordum 4.5 lt olması lazımken niye 5.5 lt dedim. Ustalara gidip sorunca yağ filtresi değiştiği için dediler. Ama pek tatmin olmadım bu meseleyi hyundai müşteri hizmetlerine de soracağım. Poeln filtresi 40 ytl civarı olduğundan değişmesin dedim 12 ytl ye sanayiden aldım. Değiştirmesi çok kolay arkadaşlar. Yapılan işlemlerin ayrıntısı şöyle: 1- yağ boşaltma tıpası 3,42 2- yağ filtresi(matrix 1.5) 8,65 3- hava filtresi 7,52 4- yakıt filtresi 54,26 5- motor yağı helix d-plus 10w/40 82,50 ( 5.5 litre konmuş litre fiyatı 15) 6- şanszıman yağı 75w-85 hyundai 27,50 (2.5 lt konmuş litre fiyatı 11) 7- fren hidrolik yağı 9 8- camtem. sıvısı 1,50 9- sarf malzemesi 4 10- 30.0000 km periyodik bakım 84 ( 1 saati 40 iken 2.1 saat bakılmış)
Sizca fiyatlar nasıl? Bunları topluyorsunuz ve kdv ekliyorsunuz. 332 ytl tutuyor.
quote:
Orijinalden alıntı: _ScOrPiOn_78
westbam günaydınlar.. servise bi kaç kez gittim (akbak-ankara) bu sesin turbodan kaynaklandığını belirli bir devire gelene kadar geleceğini falan filan sölediler bende inanmak zorunda kalıyorum..belki de başka servise gitmem gerekiyo..senin dediğin şıkırdama sesi zannediyorum motor ısınana kadar geliyor yanlış anlamadıysam..bendeki çat çat sesi de motor iyice bi ısındıktan sonra gelmeye başlıyo..soğukken dizel motor sesinden başka bişi yok..Forumda erginbay a da sordum onda da aynı sorun nüksetmiş..Bakalım onun götüreceği servisten ne diyecekler..
Alıntıları Göster
arabayı güneşte bırakıyorsanız o çat çat sesi gösterge panelinin çevresindeki plastik kaplamadan da geliyo. motorun altından geliyor diyorsanız ona bişey diyemeyeceğim.
quote:
Orjinalden alıntı: _ScOrPiOn_78
westbam günaydınlar.. servise bi kaç kez gittim (akbak-ankara) bu sesin turbodan kaynaklandığını belirli bir devire gelene kadar geleceğini falan filan sölediler bende inanmak zorunda kalıyorum..belki de başka servise gitmem gerekiyo..senin dediğin şıkırdama sesi zannediyorum motor ısınana kadar geliyor yanlış anlamadıysam..bendeki çat çat sesi de motor iyice bi ısındıktan sonra gelmeye başlıyo..soğukken dizel motor sesinden başka bişi yok..Forumda erginbay a da sordum onda da aynı sorun nüksetmiş..Bakalım onun götüreceği servisten ne diyecekler..
quote:
Orijinalden alıntı: bond777
quote:
Orjinalden alıntı: matman
Arkadaşlar 30 bin bakımımı yaptırdım. %25 indirimle 251 ytl tuttu. Bonus a 6 taksit yaptılar. Kasımdaki fiyatlara göre zam gelmiş. Bi de yağ 5.5 litre yazıyor sordum 4.5 lt olması lazımken niye 5.5 lt dedim. Ustalara gidip sorunca yağ filtresi değiştiği için dediler. Ama pek tatmin olmadım bu meseleyi hyundai müşteri hizmetlerine de soracağım. Poeln filtresi 40 ytl civarı olduğundan değişmesin dedim 12 ytl ye sanayiden aldım. Değiştirmesi çok kolay arkadaşlar. Yapılan işlemlerin ayrıntısı şöyle: 1- yağ boşaltma tıpası 3,42 2- yağ filtresi(matrix 1.5) 8,65 3- hava filtresi 7,52 4- yakıt filtresi 54,26 5- motor yağı helix d-plus 10w/40 82,50 ( 5.5 litre konmuş litre fiyatı 15) 6- şanszıman yağı 75w-85 hyundai 27,50 (2.5 lt konmuş litre fiyatı 11) 7- fren hidrolik yağı 9 8- camtem. sıvısı 1,50 9- sarf malzemesi 4 10- 30.0000 km periyodik bakım 84 ( 1 saati 40 iken 2.1 saat bakılmış)
Sizca fiyatlar nasıl? Bunları topluyorsunuz ve kdv ekliyorsunuz. 332 ytl tutuyor.
Şanzıman ve fren hidrolik yağını niye değiştirmişler acaba, biginiz varmı? Zira 30binde yag ve filtreler, gerekirse fren balata değişimi diyordu yanlış hatırlamıyorsam kullanım kitapçığında.
Alıntıları Göster
Şanzıman ve fren hidrolik yağını niye değiştirmişler acaba, biginiz varmı? Zira 30binde yag ve filtreler, gerekirse fren balata değişimi diyordu yanlış hatırlamıyorsam kullanım kitapçığında.
ŞANZIMAN YAĞI DEĞİŞİMİ 30BİN BAKIMDA VAR, FREN HİDROLİK YAĞI DA VAR AMA FREN HİDROLİĞİ KOMPLE DEĞİŞMİYOR, AZALMIŞSA İLAVE OLUYOR.
ŞANZIMAN YAĞININ 30BİNDE DEĞİŞMESİ NORMAL, MOTOR YAĞINI (ESKİDEN 10BİNDE) 15BİNDE DEĞİŞTİRİYORSUN HATTA 5000-10000DE BOZULURSA DEĞİŞTİRİYORSUN, ŞANZIMAN YAĞINI 30BİNDE DEĞİŞTİRMEN (ÇOK TEMİZSE HARİÇ) NORMAL, O KADAR DİŞLİ SÜREKLİ DÖNÜYOR HERALDE YANİ ŞANZIMAN YAĞI BOZULACAKTIR KALİTESİ..
DEĞİŞTİRMELERİ SENİN FAYDANA..
DEĞİŞTİRMESELERDİ VİTESLERİN KOLAY GEÇMEZ HATTA (ÖZELLİKLE GERİ VİTES) YANLIŞ VİTESE SOKMAKTAN VİTES DAĞITABİLİRDİN. VİTES DAĞITMANIN GARANTİSİNİN DE OLMADIĞI DA BİLİNMELİ, GARANTİDEN YAPMIYORLAR ÇÜNKÜ..
quote:
Orijinalden alıntı: wwwerol@hotmail.com
merhaba arkadaşlar 2006 1,4 benzinli getz sahibiyim 4500 km de aldığım aracımla ilgili bir sorun yaşıyorum benzer problem yaşıyanınız varmı ?şu an 11500 kmde 90-110 arası direksiyonda titreme oluyor bu titreme frenleme esnasındada yaşanıyor servise gittiğimde balanstan yapabileceğini ayrıca fren disklerindede problem olabileceği söylendi yapıp yapamıyacaklarını sorduğumda balans işlemini yapmadıklarını söyleyip pendik sanayide bir ustaya yönlendirdiler! bende 25 ytl verip balans yaptırdım ama şikayet azalmadı arttı ayrıca fren disklerini napıcağımı sorduğumda 15000 bakımında ya fren disklerini taşlarız yada değiştirilmesi gerektiği bu yamulmanın sebebininde ani fren yada diskler sıcak iken aracın yıkanmasına veya suya girmesine bağladılar yani garantiye girmeyeceğini ima ettiler.fren diskleri garanti kapsamına girmiyormu?yada bu kmde bir araçta bu problemin yaşanması normalmi.ayrıca aracımı sıcakken yıkatmadım ve bu kuraklıkta su birikintisinide nereden bulayımda gireyim?garanti hakkında bilgi verirseniz sevinirim teşekkürler.yakıt tüketim değerlerini merak eden arkadaşlar için şehirdışı klimasız 5,7 klimalı 6,2 şehir içi klimasız 6,7 klimalı 7,4 hız limitleri dahilinde kullanmak şartıyla tabiki
merhaba arkadaşlar 2006 1,4 benzinli getz sahibiyim 4500 km de aldığım aracımla ilgili bir sorun yaşıyorum benzer problem yaşıyanınız varmı ?şu an 11500 kmde 90-110 arası direksiyonda titreme oluyor bu titreme frenleme esnasındada yaşanıyor servise gittiğimde balanstan yapabileceğini ayrıca fren disklerindede problem olabileceği söylendi yapıp yapamıyacaklarını sorduğumda balans işlemini yapmadıklarını söyleyip pendik sanayide bir ustaya yönlendirdiler! bende 25 ytl verip balans yaptırdım ama şikayet azalmadı arttı ayrıca fren disklerini napıcağımı sorduğumda 15000 bakımında ya fren disklerini taşlarız yada değiştirilmesi gerektiği bu yamulmanın sebebininde ani fren yada diskler sıcak iken aracın yıkanmasına veya suya girmesine bağladılar yani garantiye girmeyeceğini ima ettiler.fren diskleri garanti kapsamına girmiyormu?yada bu kmde bir araçta bu problemin yaşanması normalmi.ayrıca aracımı sıcakken yıkatmadım ve bu kuraklıkta su birikintisinide nereden bulayımda gireyim?garanti hakkında bilgi verirseniz sevinirim teşekkürler.yakıt tüketim değerlerini merak eden arkadaşlar için şehirdışı klimasız 5,7 klimalı 6,2 şehir içi klimasız 6,7 klimalı 7,4 hız limitleri dahilinde kullanmak şartıyla tabiki
FREN DİSKLERİ KULLANDIKÇA AŞINAN PARÇALARDAN OLDUĞU İÇİN GARANTİ KAPSAMINDA DEĞİL. BENİM ARAÇ 18000DE BEN DE DE YÜKSEK HIZDA AZ DA OLSA DİREKSİYONDA TİTREME OLUYOR VE AYRICA FRENE BASARSAM DAHA DA ARTIYOR.. DİKKAT EDERSEN O HIZDA FRENE BİRAZ BASTIĞINDA FREN BASTIĞIN AYAĞININ DA TİTREDİĞİNİ HİSSEDERSİN.. İŞTE O TİTREME FREN BALATALARININ FREN DİSKİNE YAPTIĞI BASINÇLA SÜRTÜNMESİNDEN KAYNAKLANIYOR..
ŞÖYLE İZAH EDEYİM, BİR BİSİKLETE BİN, BİSİKLETTE GİDERKEN ÖN FRENİ SIK, SONRA FREN LASTİKLERİNİN TEKERLEĞE YAPTIĞI BASKIDA FREN LASTİĞİNİN KAÇ DEĞİŞİK ŞEKLE GİRDİĞİNİ GÖZLE..)
BU DA AYNI ŞEY, FREN BALATASI ZAMANLA FREN SIKA SIKA AŞINMADAN KAYNAKLANAN KÜÇÜK BOŞLUKLAR ARASINDA SAĞA SOLA GİDİP GELMEYE BAŞLIYOR, İLK ZAMANKİ GİBİ HÖT DEYİNCE SIKAMIYOR YANİ, ÇUKURLARA VE TÜMSEKLERE GİRİP ÇIKARKEN FREN YAPMANIN 2 ZARARINDAN BİRİ DE BU, DENGESİZ AŞINMA.. DİĞER ZARARI İSE ROT VE ROTİLLERİ AŞINDIRMASI..
merhaba arkadaşlar 2006 1,4 benzinli getz sahibiyim 4500 km de aldığım aracımla ilgili bir sorun yaşıyorum benzer problem yaşıyanınız varmı ?şu an 11500 kmde 90-110 arası direksiyonda titreme oluyor bu titreme frenleme esnasındada yaşanıyor servise gittiğimde balanstan yapabileceğini ayrıca fren disklerindede problem olabileceği söylendi yapıp yapamıyacaklarını sorduğumda balans işlemini yapmadıklarını söyleyip pendik sanayide bir ustaya yönlendirdiler! bende 25 ytl verip balans yaptırdım ama şikayet azalmadı arttı ayrıca fren disklerini napıcağımı sorduğumda 15000 bakımında ya fren disklerini taşlarız yada değiştirilmesi gerektiği bu yamulmanın sebebininde ani fren yada diskler sıcak iken aracın yıkanmasına veya suya girmesine bağladılar yani garantiye girmeyeceğini ima ettiler.fren diskleri garanti kapsamına girmiyormu?yada bu kmde bir araçta bu problemin yaşanması normalmi.ayrıca aracımı sıcakken yıkatmadım ve bu kuraklıkta su birikintisinide nereden bulayımda gireyim?garanti hakkında bilgi verirseniz sevinirim teşekkürler.yakıt tüketim değerlerini merak eden arkadaşlar için şehirdışı klimasız 5,7 klimalı 6,2 şehir içi klimasız 6,7 klimalı 7,4 hız limitleri dahilinde kullanmak şartıyla tabiki
FREN DİSKLERİ KULLANDIKÇA AŞINAN PARÇALARDAN OLDUĞU İÇİN GARANTİ KAPSAMINDA DEĞİL. BENİM ARAÇ 18000DE BEN DE DE YÜKSEK HIZDA AZ DA OLSA DİREKSİYONDA TİTREME OLUYOR VE AYRICA FRENE BASARSAM DAHA DA ARTIYOR.. DİKKAT EDERSEN O HIZDA FRENE BİRAZ BASTIĞINDA FREN BASTIĞIN AYAĞININ DA TİTREDİĞİNİ HİSSEDERSİN.. İŞTE O TİTREME FREN BALATALARININ FREN DİSKİNE YAPTIĞI BASINÇLA SÜRTÜNMESİNDEN KAYNAKLANIYOR..
ŞÖYLE İZAH EDEYİM, BİR BİSİKLETE BİN, BİSİKLETTE GİDERKEN ÖN FRENİ SIK, SONRA FREN LASTİKLERİNİN TEKERLEĞE YAPTIĞI BASKIDA FREN LASTİĞİNİN KAÇ DEĞİŞİK ŞEKLE GİRDİĞİNİ GÖZLE..)
BU DA AYNI ŞEY, FREN BALATASI ZAMANLA FREN SIKA SIKA AŞINMADAN KAYNAKLANAN KÜÇÜK BOŞLUKLAR ARASINDA SAĞA SOLA GİDİP GELMEYE BAŞLIYOR, İLK ZAMANKİ GİBİ HÖT DEYİNCE SIKAMIYOR YANİ, ÇUKURLARA VE TÜMSEKLERE GİRİP ÇIKARKEN FREN YAPMANIN 2 ZARARINDAN BİRİ DE BU, DENGESİZ AŞINMA.. DİĞER ZARARI İSE ROT VE ROTİLLERİ AŞINDIRMASI..
Alıntıları Göster
Arkadaslar bugun samsuna geldım full depo ıle 750km yol yaptım ısık samsunda yandı yer yer 170-180 gıttım genelde 100-110 km hızla seyır hali acaba 1000km cıvarı yapabılırmıyım?? yada yapan arkadas varmı???
quote:
Orijinalden alıntı: getz_crdi88
Arkadaslar bugun samsuna geldım full depo ıle 750km yol yaptım ısık samsunda yandı yer yer 170-180 gıttım genelde 100-110 km hızla seyır hali acaba 1000km cıvarı yapabılırmıyım?? yada yapan arkadas varmı???
Alıntıları Göster
quote:
Orjinalden alıntı: getz_crdi88
Arkadaslar bugun samsuna geldım full depo ıle 750km yol yaptım ısık samsunda yandı yer yer 170-180 gıttım genelde 100-110 km hızla seyır hali acaba 1000km cıvarı yapabılırmıyım?? yada yapan arkadas varmı???
1050 KM YAPAN VAR FORUMDA, GERİYE DOĞRU 5-10 SAYFA GERİDE..
DENE BAKALIM DÖNERKEN, BEN 940 KM YAPTIM HEM DE AĞIR YÜK VE YOL ŞARTLARINDA UZUN YOLDA...
quote:
Orijinalden alıntı: ffmsahin
quote:
Orjinalden alıntı: getz_crdi88
Arkadaslar bugun samsuna geldım full depo ıle 750km yol yaptım ısık samsunda yandı yer yer 170-180 gıttım genelde 100-110 km hızla seyır hali acaba 1000km cıvarı yapabılırmıyım?? yada yapan arkadas varmı???
1050 KM YAPAN VAR FORUMDA, GERİYE DOĞRU 5-10 SAYFA GERİDE..
DENE BAKALIM DÖNERKEN, BEN 940 KM YAPTIM HEM DE AĞIR YÜK VE YOL ŞARTLARINDA UZUN YOLDA...
Alıntıları Göster
Hayat kurtaran teknikler Otomobil kullanırken meydana gelebilecek ciddi olaylara karşı uyulması gereken basit teknikler hayat kurtarıyor. Otomobil kullanmanın inceliklerini anlatan uzmanlar, yüksek hızla seyreden araçlarda ön camın kırılması, lastiğin patlaması ve araçta yangın çıkması gibi ciddi tehlike yaratan durumlarda sürücünün soğukkanlı davranmasını öneriyor. Cam kırılması Uzmanlar, özellikle süratli hareket eden araçlarda ön camın kırılması halinde, sürücülerin nasıl hareket etmesi gerektiğiyle ilgili olarak şunları öneriyor: "Aynalardan yararlanarak aracınızı yolun sağ tarafına park edin. Flaşörleri açın ve dikkatlice dışarı çıkın. Aracın cama yakın olan kalorifer ve havalandırma deliklerine gazete kağıdı veya bez parçası koyarak, cam parçacıklarının bu kısımlara düşmelerini önleyin. Sonra krikonun arka kısmı ile camı içeriden dışarı doğru kırın. Cam lastiğini dikkatlice çıkarıp temizledikten sonra, yeniden kullanılabileceği için bagaja koyun. Gazete kağıdına birikmiş cam parçalarını bir naylon torba içine koyun ve en yakın çöp bidonuna atın. Öylece en yakın cam tamircisine kadar gidin." Lastik patladığında Patlayan, arka lastiklerden biriyse, arabanın arkasının sağa veya sola doğru kaymaya başlayacağını belirten uzmanlar, ön lastiklerden biri patlamışsa, mümkün olduğu kadar fren yapmamaya çalışılması gerektiğini bildiriyor. Ön lastiklerden biri patladığı zaman, aracın, lastiğin patladığı yöne doğru kuvvetlice çekildiğini vurgulayan uzmanlar, bu durumda direksiyonla, aracın düz bir doğrultuda tutulmaya çalışılması ve yavaş frenleme ile durmasının sağlanması gerektiğini kaydediyor. Uzmanlar ayrıca, taşmış dereler, nehirler veya büyük su birikintilerinin içinden geçerken, aracın hızının kesilmesi gerektiğini hatırlatıyor. Mütevazı bir aile otomobilinin, 25-30 santimlik su birikintisinden geçebilecek yetenekte olduğunu söyleyen uzmanlar, bu noktanın üstüne su geldiği takdirde, su damlacıklarını kuvvetli bir sprey gibi motorun üstüne püskürdüğünü, bu su bombardımanının da, bujilerin ve distribütörün ıslanmasına sebep olarak aracın stop etmesine yol açtığını belirtiyor. Araçlarda yangın Araçlardaki yangının önüne geçilmezse, büyük bir facianın meydana gelebileceği uyarısında bulunan uzmanlar, buharlaşmış benzinin tutuşarak deponun alev almasına sebep olduğunu bildiriyor. Bir süre sonra da aracın infilak edebileceğini kaydeden uzmanlar, "Araçta duman tespit edildiği an araç durdurulmalı. Sonra anahtar üzerinde kontak kapatılmalı. Direksiyonun kilitlenmemesine dikkat edilmeli. Aksi halde, gerektiği takdirde aracın itilmesi mümkün olmaz. Bütün yolcular dikkatlice dışarı alınmalı. Motor kaputu kısmi olarak açılmalı. Böylece alevlerin büyümesi önlenmiş olur. İmkan varsa akü kutup başı sökülmeli. Yangın söndürücü varsa kullanılmalı, yoksa, battaniye veya oto kılıfından yararlanılmalı. Bu örtüler, alevlerin oksijen alıp büyümesini önleyecektir" tavsiyesinde bulunuyor. Kayma esnasında Uzmanlar, aracıyla yokuş çıkarken geriye doğru kaymaya başlayan sürücülere de şu önerilerde bulunuyor: "Ayağınızı yavaş yavaş gaz pedalından çekin ve zemine tutunma sağlanınca yavaş yavaş tekrar basın. Kayarken savrulmayı engellemek için direksiyonunuzu kayma yönüne doğru çevirin, kesinlikle tekerleklerin kızaklamasına sebep olacak şekilde frene basmayın. Unutmayın, dönmeyen ön tekerleklere yön verilemez. Eğer kızakladıysanız, hemen fren basıncını azaltın ve tekerleklerin dönmesini sağlayın ama, sakın ayağınızı frenden tam olarak çekmeyin (ABS varsa sonuna kadar basmak gereklidir). Gaza gereğinden fazla basmışsanız ayağınızı gazdan çekin, frene çok bastıysanız frendeki basıncı azaltın, direksiyonu sert şekilde çevirmişseniz direksiyonu yumuşatın, ayağınızı debriyajdan sert çekmişseniz tekrar debriyaja basın."
Trafikte hayatta kalmak için * Otonuzu kullanırken yaptığınız iş, hayatınızın en önemli işidir. * Otonuzun mekanik viteslerini kullanmadan önce beyninizi vitese takın. * Bir probleme girmemek, problemi çözmeye çalışmaktan çok daha kolaydır. * Trafik canavarlarla dolu bir arena değil, yaşamın büyük bir bölümünün zorunlu olarak geçirildiği çok riskli bir ortaklıktır. Trafiği paylaşan ortakların risklerini, ülke gerçeklerini en iyi değerlendiren sürücünün yaşam şansı çok daha yüksektir. * Bir motorlu araçta en önemli faktör sürücüdür; otolar kendi kendilerine hiç bir şey yapmazlar, onlara yanlışı ve doğruyu yaptıran sürücülerdir. * Bir otoda sürücüden sonra en önemli faktör lastiklerdir. Lastikler yol ile olan yaşam bağınızdır. En güçlü motor ve en iyi fren sistemi ile donatılmış yüksek teknoloji ürünü bir otoda bile ancak iyi lastikler ile güvenli sürüş yapılabilir. Orta büyüklükte bir otonun bir lastiğinin yere bastığı alan, bir avuç içi büyüklüğündedir. * Lastiklerle ilgili yapılan yanlışlar yaşamlarla ödenir. Yere sağlam ve doğru basın. Otolar lastiklerin üzerinde değil, lastiğin içindeki havanın üzerinde gider. İnik lastik, ayağa bol gelen ayakkabıya benzer, değil koşmak yürümek bile olanaksızdır. Sıcak havada, yağmurda ve karda lastik havaları indirilmez. Karlı yol yüzeylerinde geniş lastik değil, dar lastik daha iyi tutunma sağlar. * Görün ve görülün. Camlar, aynalar ve ışık donanımını temiz tutun. Kısa farlarınızı gündüzleri de yakın. Unutmayın en ölümcül kazalar gündüzleri güneşli günlerde ve düz yol kesimlerinde oluşur. * Trafik 360 derecedir. Her görmediğiniz santimetre karenin arkasında bir tehlike gizlenir. Onun için aynalarınızı her 10 saniyede bir kontrol edin. Şerit değiştirirken başınızı sağ veya sol arkaya çevirip ölü noktayı kontrol edin. * Direksiyon tek elle kullanılmaz.Tek elle ayakkabınızın bağcığını bağlayamayacağınız gibi. Direksiyonu her zaman iki elle ve 09:15 pozisyonunda tutun. * Yalnızca etkin fren hayat kurtarır. En iyi fren dönerek yavaşlayan tekerleklerle yapılır. Dönmeyen, kızaklayan ön tekerleklere yön verilemez, dönen ön tekerleklere yön verilir. * Otolar kendi kendilerine kaymazlar. Onları kaydıran sürücülerdir. * Gidilen yol kesimine göre yapılan aşırı hız, amaca uygun olmayan eski veya inik havalı lastikler, gereğinden fazla gaz, gereğinden fazla fren, gereğinden fazla direksiyon hareketi ve ani kompresyon (vites küçültmelerde debriyaj pedalını ani bırakma) sürücü kaynaklı kayma hareketini başlatan faktörlerdir. * Emniyet kemerini her zaman, her yerde ve tüm yolcularınıza taktırın. * Sarı ışıkta hareket etmeyin, kırmızı ışıkta geçen kamyon ilk olarak size çarpar. * Hoşgörü ve akılcılığı siz başlatın. Her isteyene yol verin. Birisine yol vermek en çok 5 saniyenizi alır. Bir günde 50 kez yol verseniz 250 saniye eder. Bu da 5 dakikanın altında bir zamandır. Hem trafiğe saygı ve hoşgörü katmış, hem de sinirlenmeden, gülümseyerek araç kullanmış olursunuz. * Doğru bilgi, tehlikeleri tanımak ve motorlu taşıtı daha iyi kullanmayı öğrenerek, beceriyi sağduyu ve saygı ile uygulamak, sürücülerin trafikteki tek yaşam şansıdır.
YANLIŞ BİLİNENLERİN DOĞRULARI
- Usta sürücü, düştüğü problemden kazasız sıyrılmayı bilir! Yanlış! Çünkü usta sürücü probleme girmeyen sürücüdür. Karşısına çıkabilecek her türlü tehlikeyi önceden görebilir, ona göre tedbirini önceden alır. Problemlerle uğraşmaz.
- Otobanda tamam ama, şehir içinde emniyet kemeri takılmayabilir! Yanlış! Emniyet kemeri hayat kurtaran en önemli güvenlik gerecidir. 50 km/s hızda meydana gelen bir çarpışmada otonun içindekiler emniyet kemeri takmadıkları takdirde, 4 katlı bir binadan aşağı düşmeyle eşit şok yaşar.
- Arkada oturanlar için emniyet kemeri takmak gereksizdir! Yanlış! Motorlu araçlar bir yere çarptığında hemen durur, ancak içindeki yolcular aynı hızla bir yere çarpana kadar ilerlemeye devam eder. Arkada oturanların da yaşam haklarını kullanmaları ve emniyet kemerlerini takmaları gerekir. Her ne kadar henüz kanunen zorunlu olmasa da, yolcuların güvenliği için geliştirilmiş olan arka emniyet kemerleri de hayat kurtarır. Kazalarda en çok zararı emniyet kemeri bağlı olmayan yolcular görmektedir.
- Lastik havalarını düşük tutarsak, hem daha iyi tutunur, hem de daha konforlu olur! Yanlış! Lastik havalarının, aracın fabrika değerinin altında olmaması gerekir. Hatta yüke ve yolcu sayısına göre artırılmalıdır. Çünkü hava basıncı düşük lastiğin tabanı yere yayılarak daha iyi tutunma sağlamaz. Aksine tabanın ortası yukarı kalkar ve yol ile teması kesilir. Havası düşük lastiklerin yalnız omuz kısımları yere basar. Lastik hava basıncı düşükken; kayma hareketleri çok daha düşük hızlarda başlar, fren mesafesi uzar, direksiyon hareketlerine daha geç cevap alınır. Belki daha konforlu sürüş yaparsınız ama, konforlu şekilde yoldan çıkabilir, konforlu şekilde çarpabilirsiniz!
- Sıcak havada, lastiğin ısınmasını dengelemek için lastik havaları indirilir! Yanlış! Lastiğin ısınmasının en büyük nedeni havanın sıcak olması değil, lastik hava basıncının düşük olması nedeniyle lastik yanaklarının daha fazla esnemesidir.
- Yağmurda inik lastik daha az kayar! Yanlış! Hava basıncı düşük lastikte su boşaltma kanalları kapandığı için yağmur suyunu çok daha az boşaltır. Hatta boşaltamaz ve su üzerine çıkma ve su yastığı üzerinde kayma (aquaplanning) çok daha düşük hızlarda başlar.
- Direksiyon saate göre 10'u çeyrek geçe tutulur! Yanlış! Direksiyon saate göre 9'u çeyrek geçe (9.15) tutulur. Bu pozisyon, acil bir durumda her iki yöne eşit miktarda direksiyonu çevirebileceğiniz tek pozisyondur.
- En iyi koltuk pozisyonu, sürücünün en rahat ettiği pozisyondur. Yanlış! Sürücünün doğru koltuk pozisyonu öncelikle otomobile hakim olabileceği ne çok uzak, ne de çok yakın bir pozisyondur. Koltuk mümkün olduğunca dik olmalıdır. Direksiyon 9.15 pozisyonundayken kollar dümdüz olmamalıdır. İdeal dirsek açısı 120 ile 135 derece civarındadır. Evimizde TV seyrettiğimiz koltuk pozisyonu çok rahat olabilir, ama bu pozisyonda otomobile ve trafiğe hakim olabilmek çok zordur.
- Motorlu araçlar lastiğin üzerinde gider! Yanlış! Motorlu araçlar lastiğin içindeki havanın üzerinde gider. Eğer lastiğin içinde hava yoksa, hiçbir yere gidemezsiniz. Doğru lastik havası, ayağınızdaki ayakkabı numarası gibidir. Ayağınızı sıkan veya bol gelen bir ayakkabıyla nasıl yürüyemezseniz, otomobilin yol tutuşu da aynı şekilde bozulur.
- Ani frenlerde önce frene basıp, durmaya yakın debriyaja basarsak, motor kompresyonundan faydalanıp daha kısa mesafede dururuz! Yanlış! En etkin yavaşlama frenle debriyaja aynı anda basılarak yapılır. Böylece fren sırasında motor devre dışı bırakılarak, motorun aracı ileri götürme kuvveti yok edilir.
- ABS (Antiblokaj Fren Sistemi) mekanik frene göre çok daha kısa mesafede durdurur! Yanlış! ABS fren sistemi olan bir araç tekerleklerin kızaklamasını önler ve fren sırasında manevra yapılabilmesini sağlar. Ancak, daha kısa mesafede durdurmaz, daha güvenli şekilde fren yapılmasını sağlar.
- Mekanik freni olan bir otomobilde fren pedalını pompalayarak daha kısa mesafede durulabilir! Yanlış! Pompalamak için ayak fren pedalı üzerinden her çekildiğinde, aracın ileri hareketi devam eder ve durma mesafesi uzar. Doğrusu; panik frende fren pedalı üzerindeki basıncı azaltarak lastiğin dönmesini sağlamaktır. Ancak ayak fren pedalından kaldırılmamalı ve fren yapmaya devam edilmelidir.
- Doğru takip mesafesi hızın yarısıdır! Yanlış! Bu yöntem kullanışlı olmamakla birlikte, hata payı yüksektir. İdeal takip mesafesi (kuru havada) 2 saniye arkadan takip etmektir. Yağışlı havalarda veya yük durumunda bu süre 3-4 saniyeye çıkarılmalıdır.
- Dörtlü ikaz (flaşör) tünele girince yakılır! Yanlış! Dörtlü ikaz sadece trafiğe tehlike yarattığınız durumlarda yakılır. Yani olası bir kaza veya arıza halinde. Tünelde kısa farların açık olması yeterlidir.
- Gündüz kısa farları yakmak trafiktekilerin gözünü alır! Yanlış! Gündüz kısa far yakmak, daha erken farkedilmenizi ve size tehlike yaratacak olan kişilere kendinizi daha erken göstermenizi sağlar. Gece yakılan kısa farlar gözümüzü daha çok alır. Sadece kapalı ve yağışlı havalarda değil, güneşli havalarda ve hızlı yol kesimlerinde de kısa farların açılması kendi sürüş güvenliğiniz için önemlidir.
- Çocukları uyarmak için korna çalınır! Yanlış! Çocukları uyarmak için korna çalınmaz! Korna onların paniğe kapılıp beklenmedik bir reaksiyon vermelerine yol açar. En iyisi iyice yavaşlamak ve gerekirse durmaktır.
- Yoğun siste en iyi gitme yöntemi dörtlü ikazları yakmaktır! Yanlış! Yoğun siste en iyi gitme yöntemi hiç gitmemektir. Çünkü siste daha iyi gören sürücü yoktur, daha çok risk alan sürücü vardır. Görüş mesafesi yeterliyse siste sarı camlı gözlükler kullanmak, sis lambalarını ve kısa farları yakmak, silecekleri çalıştırmak, yerin kayganlaştığını dikkate almak, takip mesafesini artırmak ve sollama yapmamak daha güvenli yol almanıza yardımcı olur. Unutmayın! Hayatınız boyunca ölümlü bir trafik kazası geçirme olasılığınız % 33' tür. Rus ruletinde bile bu oran %17'dir. Lütfen, trafikte araç kullanmanın bir yaşam işi olduğunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın.
Periyodik Bakımlar: Günlük, haftalık, aylık bakım ve kontroller Üretici firma tarafından verilen kullanma kılavuzuna göre her araca belirli bir km veya süre dolunca bakım uygulanır. Periyodik bakım ve kontroller firmadan firmaya değişmekle beraber genellikle 10-15 bin km aralığında yapılır. Yetkili servislerde uygulanan bakımların dışında; sürücünün kendi kendine yapması önerilen bazı kontroller de var. İşte bunlardan birkaçı: Günlük kontroller Sabahları araca binmeden önce lastiklerin havasının kontrolü Aracın park edildiği yerde yağ veya sıvı izleri olup olmadığının kontrolü Kış mevsiminde donmuş olabileceği düşünülerek sileceklerin cama yapışıp yapışmadığının elle kontrolü Kontak açıldıktan sonra göstergede bulunan ikaz lambalarının kontrolü Yola çıkmadan önce ışıklandırma (farlar, sinyaller, fren lambaları vs.) kontrolü Haftalık kontroller Sıvı seviyelerinin gözle kontrolü (radyatör genleşme kabı üzerindeki max işareti, silecek sıvısı) Motor yağ seviye kontrolü Hidrolik yağ seviye kontrolü Özellikle ağaç altına park edilen araçlarda, motor kaputunun, havalandırma mazgallarının yaprak ve yabancı maddelerden arındırılması ve su tahliye deliklerinin gerekirse temizlenmesi Silecek lastiklerinin ıslak bir bez ile temizlenmesi Aylık kontroller Boya üzerinde çizik veya taş yaraları kontrolü (derin çiziklere servis müdahalesi gerekir) Emniyet kemerlerinin nemli sabunlu bez ile tozdan arındırılması Yıkama esnasında özellikle jantların balata tozundan ve yabancı maddelerden arındırılması Araç üzerinde olabilecek sanayi artıkları, kuş pisliği veya ağaçlardan dökülen reçine türü yapışkan veya agresif çevre etkenlerinin temizlenmesi Yapılan km' ye göre lastiklerin detaylı gözle kontrolü (diş derinlikleri, yaralanma veya yarılma izleri) Araç iç temizliği, var ise deri koltukların kullanım kitabında belirtildiği üzere temizliği
Antifiriz suyun donmasını nasıl önlüyor? Arabamızın motoru arabayı yürütecek gücü sağlarken bir yandan da ısı üretir. Motor bloğu içinde devamlı dolaşan su ile motor soğutulur. Motordan aldığı ısı ile ısınan bu su da radyatörde havanın yardımıyla soğutulur. Kapalı bir çevrimde ve ideal ısı dengelerinde devamlı oluşan bu olayın farkına biz ancak, herhangi bir arıza durumunda soğutma olayı yetersiz kaldığında, radyatörden buharlar çıktığında, yani bilinen tabiri ile arabamız hararet yaptığında varırız. Kışın soğuk aylarında, hava sıcaklığı sıfırın altına düşünce, arabamız kapı önünde hareketsiz halde iken bu soğutma suyu da her su gibi donabilir. Donunca genişler ve yaptığı basınçla motor bloğunu çatlatabilir. Bu olayı önlemek için suyun içine, sıfırın çok altındaki derecelerde bile donmasına mani olacak 'anti-firiz' dediğimiz sıvı ilave edilir. Motorun soğutma suyunun i ine ne oranda antifiriz konulacağını, o bölgede olabilecek en düşük hava sıcaklığı belirler. O zaman şöyle düşünülebilir. Tam emniyetli olması bakımından, soğutma suyunun yerine niçin tamamen antifiriz doldurmuyoruz? Antifiriz oranı yüzde yüzü bulunca sıcaklık ne kadar düşerse düşsün maksimum korunma sağlanmış olmaz mı? Hayır, olmuyor. Mantıken ters gelebilir ama belirli orandan fazla konulan antifiriz bu sefer de tamamen ters tepki veriyor. Suya yüzde 50 oranında katılmış antifiriz -37 derecede donarken, antifirizin kendisi yani saf antifiriz -12 derecede donuyor. Suyla karışabilen her şey onun sıfır derece olan donma noktasını düşürür. Yani donma derecesini düşürmek için suya toz şeker, şurup hatta aküdeki asit bile konulabilir. Hepsi de bir dereceye kadar aynı işlevi görür ancak hiçbiri diğer tehlikeli yan etkileri bakımından tavsiye edilmez. İlk otomobillerde şeker ve balın antifiriz olarak kullanılmaları denendi, sonraları ise alkolde karar kılındı. Ancak bu sefer de alkolün kaynama noktası düşük olduğundan motor sıcakken sorun çıkardı. O halde ideal antifirizin donmayı önlemesi ama aynı zamanda da suyun kaynamasına sebep olmaması gerekiyordu. Günümü de bu amaçla 'etilen glikol' denilen renksiz kimyasal bir sıvı kullanılıyor. Suyun içine katılan kimyasalların donmayı önleme özelliği, suyun ve buzun moleküler yapıları ve antifirizin bu yapılara olan etkisinden ileri geliyor. Bilindiği gibi tüm sıvılarda olduğu gibi suda da moleküller serbest ve düzensiz halde, katılarda (buzda) ise sabit ve düzgün bir yapıdadırlar. Su donarken önce moleküllerinin hareketleri yavaşlar sonra da düzgün ve sabit bir pozisyona gelirler yani kristalleşirler. İşte antifirizin buradaki rolü, moleküllerinin su molekülleri ile birleşerek onların buz kristalleri oluşturmalarına mani olmaktır. Peki öyleyse ortada su yokken antifiriz kendi kendine niçin daha çabuk donuyor? Çünkü suya katıldığında antifirizin su moleküllerine yaptığını su da antifiriz moleküllerine yapar. Donmayı önlemek daha doğrusu geciktirmek iki taraflı çalışır, su da antifirizin donma derecesini düşürür. Sonuç olarak arabanın soğutma suyuna önerilenden fazla antifiriz konmasının hiçbir faydası yoktur aksine zararı vardır.
Güvenli Sürüş İpuçları Kullandığınız aracın tipi ne olursa olsun, doğabilecek tehlike ve zararlardan uzak kalmak istiyoranız aşağıda sıralanan temel güvenlik stratejilerini dikkate almalısınız. • İyi bir sürüş pozisyonu elde edin. Koltuğu, elinizi uzattığınızda bileğiniz direksiyonun en üst kısmına uzanacak konuma ayarlayın. Kafa koruyucuyu kafanızın tam arka kısmına gelecek fakat kafanıza değmeyecek biçimde ayarlayın. Direksiyonu simetrik olarak, saat 3 ve 9 konumlarında tutun. Böylelikle onu sağa ve sola daha çabuk ve tam istediğiniz kadar döndürebilirsiniz. Elinizi direksiyon simidinin tam üstünde tutarsanız, bir tehlike anında hava yastığı şişerse kolunuzu kırabilir ya da yüzünüze çarpabilir. • Kontrol edin. Aracı hareket ettirmeden ve durdurmadan önce her şeyin yolunda olup olmadığını kontrol edin. • İniş sırasında dikkat! Özellikle taşıtın sol tarafındaki kapılar, olmak üzere taşıtın kapıları yoldan başka taşıt, bisikletli veya yaya gelmediğinden emin olunmadan açılmamalıdır. • Pür dikkat! Araç kullanırken sürekli dikkatli olun ve genellikle sağ tarafa dikilmiş olan trafik işaretlerini asla gözden kaçırmayın! Ters yöndeki işaretleri arka tarafından yorumlamaya çalışmayın. Sürüş halinde iken araçtakilerle konuşmak durumunda olduğunuzda, gözünüzü yoldan ayırmayın. Kazaların çok görüldüğü bilinen yol ve kavşaklarda daha da dikkatli olun. Bu durumda alkolle ilgili yasak ve sınırlamaları tartışmak yararsızdır. Almanya'da alkol sınırı % 0.05'e indirilmiştir. • Akışa uyun. Koşullar elverdiğince trafik akışına uyun. Aşırı hız farklılıkları tehlikeli olabilir. • Hız limtlerine uyun. Kazaların çoğunun nedeni aşırı hız ve dikkatsizce yapılan hareketlerdir. Trafik işaret levhalarındaki hız sınırlarının, müsaade edilen maksimum hızlar olduğu ve ancak trafik, hava ve yol koşulları uygunsa uygulanabileceği unutulmamalıdır. Yol boş ve polis kontrolü yoksa bile hız sınırlarını aşmamaya özen gösterin. Seyahat ettiğiniz yolların hız limitlerini samimi olarak bilin. Bunlar; şehir içi, şehir dışı ve otoyol hız limitleri olmak üzere, sadece üç tanedir. Aksi bir işaret bulunmadıkça bunlar geçerlidir. • 6. vitesi kullanmayın. Yokuşları çıkabileceğinizi tahmin ettiğiniz vitesle inin. Yokuş aşağı inişlerde asla vitesi boşa almayın ve hızınızı artırmamaya özen gösterin. Aksi halde sürüş kontrolünü kaybedebilirsiniz. • Çok yaklaşmayın. Şehirlerarası yollarda başka araçlara çok yaklaşmazsanız, onların yapacağı kazalara karışmamış olursunuz. • Trafiği izleyin. Yolun ilerisine bakarak, herhangi bir probleme yaklaşmadan önce onu anlayın. Aynalarınıza da sık sık göz atın. • Geçebilecek misiniz? Geçmek istediğiniz aracın hızından yeterince yüksek hızda iseniz geçiş yapabilirsiniz. • Daha sonrasını düşünün. Muhtemel acil trafik durumlarını sürekli olarak düşünerek, kurtulma planları yapın. • Sol şeritkolik olmayın. Sol şerit, hızlı sürüş şeridi değil geçiş şerididir. Geçişler dışında sol şeridi boşaltın. Hız yapanları yavaşlatmaya da çalışmayın. Bırakın polisliği polisler yapsın. • Far yakın. Gece sürüşleri dışında, şehirlerarası yollarda, yağmurlu ve sisli havalarda gündüzleri de farlarınızı açık tutun. Bu daha iyi görülmenizi sağlayarak karşıdaki sürücülerin daha dikkatli olmalarını sağlayacaktır. Gece sürüşlerinde farlarınızın karşıdan gelen taşıtın sürücüsünün gözünü almaması için, geçiş süresince kısa far durumuna getirmeyi de unutmayın. • Sinyal verin. Şerit değişimleri ve dönüşleriniz öncesinde sinyal vererek diğer sürücülere niyetinizi bildirin. • Sola dönmek için bekleyin. Trafikte durup sola dönmek için beklerken, yol serbest hale gelinceye kadar tekerleklerinizi ileriye doğru düz tutun. Eğer tekerleklerinizi sola doğru kırarak beklerseniz, birisi size arkadan çarptığında sizi karşıdan gelen trafiğin önüne iter. Ayrıca, ilerinizde bir engel gördüğünüzde, hemen diğer şeride geçmeden önce o şeritteki trafiği kontrol edin ve onlara yol verin. • Sağa dönüş Kırmızı ışıkta sağa dönüş yapılamaz. Sadece bazı kavşaklarda, dönüş için ayrı bir ışık bulunuyor ve yeşil yanıyorsa veya özel olarak dönüş yapılabileceği belirtilmişse, diğer yoldaki trafiğe dikkat edilerek dönüş yapılabilir. • Girişlere yardımcı olun. Çok şeritli yollarda sağ şeritte ilerlerken, trafiğin elverdiği ölçüde ve geçici olarak bir iç şeride geçerek, sağdan giriş yapan araçlara güvenli ve düzgünce giriş yapabilmeleri için yardımcı olabilirsiniz. • Doğru zamanda fren yapın. Dönüşlere gelmeden önce uygun hıza yavaşlayın. Dönüşün ortasında yapacağınız sert fren aracınızın dengesini bozar. • ABS'yi deneyin. Aracınız kilitlenmeyi önleyici fren sistemiyle donatılmışsa, ilk kez karşılaştığınızda pedal titreşim ve gürültüleri sizi şaşırtabilir. Bu nedenle, ABS'nin nasıl hissedildiğini anlamak üzere, acil bir durumu beklemeden, yağmurlu bir günde kumlu, kaygan bir yol veya boş bir park alanı bularak, ABS'yi uyarmak üzere sert bir fren yapın. • Araç kullanırken telefonu kullanmayın. Araştırmalara göre, araç kullanılırken yapılan telefon konuşmaları kaza riskini dört kat kadar artırmaktadır. Risk, "hands-off" veya kulaklıklı telefon kullanımında da aynıdır. • Gece görüşünüzü koruyun. Yaklaşan farlara fazla bakmayın. Körleştiriyorsa, bakışınızı yolun sağ kenarına yoğunlaştırın. • Uykunuzu alın. Uykulu iken araç kullanmayın. Gözleriniz bir noktada sabit kalıyorsa bu tehlike işaretidir. Bulduğunuz en yakın güvenli yerde sağa çekerek birkaç dakikalık bir şekerleme yapın. • Güvenceye alın. Kısa süreli de olsa, aracınızı terk ederken güvenceye alın. Yani, düşük vitese takarak el frenini çekin, camları kapatarak kapıları kilitleyin. Eğer arabada sizden başka kimse yoksa, kredi kartıyla ödeme yapmaya giderken bile kapıları kilitleyin.
İLK YARDIM NEDİR? Herhangi bir kaza yada yaşamı tehlikeye düşüren durumda,sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar,hayatın kurtarılması ya da durumun daha kötüye gitmesini önlemek amacıyla,ilaçsız olarak yapılan uygulamalara ilkyardım denir. İLK YARDIM UYGULAMASINDA KESİNLİKLE İLAÇ KULLANILMAZ. İLK YARDIMDA AMAÇ NEDİR? 1.Yaşamı koruma ve sürdürülmesini sağlama 2.Durumun kötüleşmesini engelleme 3.İyileşmesini kolaylaştırma İLKYARDIMCININ ÖZELLİKLERİ VE SORUMLULUKLARI NEDİR? 1.Sakin ve telaşsız olmalı. 2.Hastayı sakinleştirmeli. 3.Çevreyi değerlendirip süren bir tehlike olup olmadığını belirlemeli. 4.Kendi can güvenliğini tehlikeye atmamalı. 5.Çevredeki kişileri,sağlık kuruluşları,itfaiye ve güvenliğe haber vermeleri için organize etmeli. 6.Hastanın durumunu değerlendirerek uygun ilk yardıma başlamalı. 7.Hastanın sağlık kuruluşuna bir an önce ulaşmasını sağlamalı. İLK YARDIMIN ABC' Sİ NEDİR? A.Soluk yolunun açılması. B.Solunumun düzeltilmesi. C.Dolaşımın etkinliğini sağlama. SOLUK YOLU NASIL AÇILIR? 1.Ağızda toz toprak,kırık takma diş ve yabancı cisimler varsa çıkarılır.
2.Bilinci kapalı kişilerde dil arkaya düşüp havayolunu tıkayabilir.Bu durumda baş geriye itilip çene yukarı kaldırılarak soluk yolu açılır.
SOLUNUM YOLU NASIL DÜZELTİLİR?(YAPAY SOLUNUM) Solunumu duran kişiye derhal yapay solunum uygulanmalıdır. 1.Hasta sert bir zemine yatırılır. 2.Ağız içi temizlenerek varsa yabancı cisimler çıkarılır. 3.Çenesi yukarı kaldırılarak baş hafifçe arkaya itilir. 4.Ağızdan ağıza solunum yapılacaksa burun kapatılır.Burundan solunum yapılacaksa ağız kapatılır.
5.Derin bir soluk alınıp,solunum yaptırılacak kişinin ağzına (yada burnuna) ağız yerleştirlir. 6.Hastanın göğsünün kabarmasına yetecek şiddette soluk verilir.
DOLAŞIMIN ETKİNLİĞİ NASIL SAĞLANIR?(KALP MESAJI) 1.Kalp durmuşsa hemen kalp mesajına başlanır. 2.Hasta sert bir zemine yatırılır ve bir yanına diz çökülür. YARA İÇİNDEKİ YABANCI CİSİM,KEMİK,PARÇASI VS. ÇIKARILMAMALIDIR.
3.Göğüs kemiğinin(iman tahtası)üçte bir alt ucuna bir elin ayası sıkıca yerleştirilir,diğer elin ayası bunun üstüne konur.Parmaklar hastaya temas etmemelidir. 4. Kollar dik tutularak (Bilek ve dirsekler bükülmeden)sabit ve ritmik bir şekilde göğüse 4-5 cm bastırılır. 5. Arada nabız kontrol edilerek dakikada 60 kez olmak üzere dolaşım başlayıncaya kadar devam edilir.
KANAMALARDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR? 1.Kanayan uzuv(kol,bacak vs.)yükseltilir. 2.Yara üzerine temiz gazlıbez,mendil veya çamaşır parçası konur ve sıkıca bastırılır. 3.Kanama durmazsa kanayan yerin 5 cm yukarı kısmına bandaj uygulanır. BURUN KANAMASINDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR? 1.Burnu kanayan kişinin başı hafifçe öne eğilir. 2.Hasta burun üzerine basınç yapar 3.Bu sırada ağızdan soluk alıp verir ve asla sümkürmez. BURUN KANAMASINDA HASTANIN BAŞI GERİYE DOĞRU KALDIRILMAZ. ELEKTİRİK ÇARPMALARINDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR? 1.Önce ilk yardımcı kendi güvenliğini sağlar. 2.Elektrik akımının yaralı ile teması kesilir.Bu yapılmadan önce yaralıya dokunulmaz 3.Kuru tahta parçası ve lastik gibi elektrik geçirmeyen maddelerle hasta çekilerek veya kablo itilerek akımdan kurtarılır. 4.Solunum durmuşsa yapay solunuma,kalp durmuşsa kalp mesajına başlanır. 5.Yanık varsa soğuk su ile yıkanır. KIRIKLARDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR? 1.Hasta sarsılmaz ve hareket ettirilmez. 2. Kanama varsa durdurulur. 3. Hasta taşınmadan önce kırık bölgesi hareketsiz hale getirilir.(Bunun için tahta gibi sert cisimler kullanılabilir.) 4.Açık kırık varsa(kırık uçları görülüyorsa)kırık kemik parçalarına kesinlikle dokunulmaz ve bunlar yerleştirilmeye çalışılmaz. Yara üzerine temiz bir gazlıbez kapatılır. YANIKLARDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR? 1.Soğuk musluk suyu ile ağrı azaltılır. 2.Hastanın takıları çıkartılır.(Daha sonra oluşabilecek şişler nedeniyle çıkarmak zorlaşabilir.) 3.Oluşan kabarcıklar patlatılmaz. 4.Yanan kısımların üzeri temiz gazlıbezle kapatılır hiçbir şey sürülmez. 5.Hastanın bilinci yerinde ise bol su içirilir. YANIK YÜZEYİNE DİŞ MACUNU,SALÇA,YOĞURT GİBİ MADDELER KESİNLİKLE SÜRÜLMEMELİDİR. YARALANMALARDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR? 1.Kanama varsa kontrol edilir. 2.Yaranın kirlenmesi önlenir. 3.Varsa kopan parça korunur.(Islak bir gazlı beze sarılıp bir naylon torbaya konulur, bu torba da içi buz dolu başka bir torbaya konulur.)
quote:
Orijinalden alıntı: ffmsahin
Hayat kurtaran teknikler Otomobil kullanırken meydana gelebilecek ciddi olaylara karşı uyulması gereken basit teknikler hayat kurtarıyor. Otomobil kullanmanın inceliklerini anlatan uzmanlar, yüksek hızla seyreden araçlarda ön camın kırılması, lastiğin patlaması ve araçta yangın çıkması gibi ciddi tehlike yaratan durumlarda sürücünün soğukkanlı davranmasını öneriyor. Cam kırılması Uzmanlar, özellikle süratli hareket eden araçlarda ön camın kırılması halinde, sürücülerin nasıl hareket etmesi gerektiğiyle ilgili olarak şunları öneriyor: "Aynalardan yararlanarak aracınızı yolun sağ tarafına park edin. Flaşörleri açın ve dikkatlice dışarı çıkın. Aracın cama yakın olan kalorifer ve havalandırma deliklerine gazete kağıdı veya bez parçası koyarak, cam parçacıklarının bu kısımlara düşmelerini önleyin. Sonra krikonun arka kısmı ile camı içeriden dışarı doğru kırın. Cam lastiğini dikkatlice çıkarıp temizledikten sonra, yeniden kullanılabileceği için bagaja koyun. Gazete kağıdına birikmiş cam parçalarını bir naylon torba içine koyun ve en yakın çöp bidonuna atın. Öylece en yakın cam tamircisine kadar gidin." Lastik patladığında Patlayan, arka lastiklerden biriyse, arabanın arkasının sağa veya sola doğru kaymaya başlayacağını belirten uzmanlar, ön lastiklerden biri patlamışsa, mümkün olduğu kadar fren yapmamaya çalışılması gerektiğini bildiriyor. Ön lastiklerden biri patladığı zaman, aracın, lastiğin patladığı yöne doğru kuvvetlice çekildiğini vurgulayan uzmanlar, bu durumda direksiyonla, aracın düz bir doğrultuda tutulmaya çalışılması ve yavaş frenleme ile durmasının sağlanması gerektiğini kaydediyor. Uzmanlar ayrıca, taşmış dereler, nehirler veya büyük su birikintilerinin içinden geçerken, aracın hızının kesilmesi gerektiğini hatırlatıyor. Mütevazı bir aile otomobilinin, 25-30 santimlik su birikintisinden geçebilecek yetenekte olduğunu söyleyen uzmanlar, bu noktanın üstüne su geldiği takdirde, su damlacıklarını kuvvetli bir sprey gibi motorun üstüne püskürdüğünü, bu su bombardımanının da, bujilerin ve distribütörün ıslanmasına sebep olarak aracın stop etmesine yol açtığını belirtiyor. Araçlarda yangın Araçlardaki yangının önüne geçilmezse, büyük bir facianın meydana gelebileceği uyarısında bulunan uzmanlar, buharlaşmış benzinin tutuşarak deponun alev almasına sebep olduğunu bildiriyor. Bir süre sonra da aracın infilak edebileceğini kaydeden uzmanlar, "Araçta duman tespit edildiği an araç durdurulmalı. Sonra anahtar üzerinde kontak kapatılmalı. Direksiyonun kilitlenmemesine dikkat edilmeli. Aksi halde, gerektiği takdirde aracın itilmesi mümkün olmaz. Bütün yolcular dikkatlice dışarı alınmalı. Motor kaputu kısmi olarak açılmalı. Böylece alevlerin büyümesi önlenmiş olur. İmkan varsa akü kutup başı sökülmeli. Yangın söndürücü varsa kullanılmalı, yoksa, battaniye veya oto kılıfından yararlanılmalı. Bu örtüler, alevlerin oksijen alıp büyümesini önleyecektir" tavsiyesinde bulunuyor. Kayma esnasında Uzmanlar, aracıyla yokuş çıkarken geriye doğru kaymaya başlayan sürücülere de şu önerilerde bulunuyor: "Ayağınızı yavaş yavaş gaz pedalından çekin ve zemine tutunma sağlanınca yavaş yavaş tekrar basın. Kayarken savrulmayı engellemek için direksiyonunuzu kayma yönüne doğru çevirin, kesinlikle tekerleklerin kızaklamasına sebep olacak şekilde frene basmayın. Unutmayın, dönmeyen ön tekerleklere yön verilemez. Eğer kızakladıysanız, hemen fren basıncını azaltın ve tekerleklerin dönmesini sağlayın ama, sakın ayağınızı frenden tam olarak çekmeyin (ABS varsa sonuna kadar basmak gereklidir). Gaza gereğinden fazla basmışsanız ayağınızı gazdan çekin, frene çok bastıysanız frendeki basıncı azaltın, direksiyonu sert şekilde çevirmişseniz direksiyonu yumuşatın, ayağınızı debriyajdan sert çekmişseniz tekrar debriyaja basın."
Trafikte hayatta kalmak için * Otonuzu kullanırken yaptığınız iş, hayatınızın en önemli işidir. * Otonuzun mekanik viteslerini kullanmadan önce beyninizi vitese takın. * Bir probleme girmemek, problemi çözmeye çalışmaktan çok daha kolaydır. * Trafik canavarlarla dolu bir arena değil, yaşamın büyük bir bölümünün zorunlu olarak geçirildiği çok riskli bir ortaklıktır. Trafiği paylaşan ortakların risklerini, ülke gerçeklerini en iyi değerlendiren sürücünün yaşam şansı çok daha yüksektir. * Bir motorlu araçta en önemli faktör sürücüdür; otolar kendi kendilerine hiç bir şey yapmazlar, onlara yanlışı ve doğruyu yaptıran sürücülerdir. * Bir otoda sürücüden sonra en önemli faktör lastiklerdir. Lastikler yol ile olan yaşam bağınızdır. En güçlü motor ve en iyi fren sistemi ile donatılmış yüksek teknoloji ürünü bir otoda bile ancak iyi lastikler ile güvenli sürüş yapılabilir. Orta büyüklükte bir otonun bir lastiğinin yere bastığı alan, bir avuç içi büyüklüğündedir. * Lastiklerle ilgili yapılan yanlışlar yaşamlarla ödenir. Yere sağlam ve doğru basın. Otolar lastiklerin üzerinde değil, lastiğin içindeki havanın üzerinde gider. İnik lastik, ayağa bol gelen ayakkabıya benzer, değil koşmak yürümek bile olanaksızdır. Sıcak havada, yağmurda ve karda lastik havaları indirilmez. Karlı yol yüzeylerinde geniş lastik değil, dar lastik daha iyi tutunma sağlar. * Görün ve görülün. Camlar, aynalar ve ışık donanımını temiz tutun. Kısa farlarınızı gündüzleri de yakın. Unutmayın en ölümcül kazalar gündüzleri güneşli günlerde ve düz yol kesimlerinde oluşur. * Trafik 360 derecedir. Her görmediğiniz santimetre karenin arkasında bir tehlike gizlenir. Onun için aynalarınızı her 10 saniyede bir kontrol edin. Şerit değiştirirken başınızı sağ veya sol arkaya çevirip ölü noktayı kontrol edin. * Direksiyon tek elle kullanılmaz.Tek elle ayakkabınızın bağcığını bağlayamayacağınız gibi. Direksiyonu her zaman iki elle ve 09:15 pozisyonunda tutun. * Yalnızca etkin fren hayat kurtarır. En iyi fren dönerek yavaşlayan tekerleklerle yapılır. Dönmeyen, kızaklayan ön tekerleklere yön verilemez, dönen ön tekerleklere yön verilir. * Otolar kendi kendilerine kaymazlar. Onları kaydıran sürücülerdir. * Gidilen yol kesimine göre yapılan aşırı hız, amaca uygun olmayan eski veya inik havalı lastikler, gereğinden fazla gaz, gereğinden fazla fren, gereğinden fazla direksiyon hareketi ve ani kompresyon (vites küçültmelerde debriyaj pedalını ani bırakma) sürücü kaynaklı kayma hareketini başlatan faktörlerdir. * Emniyet kemerini her zaman, her yerde ve tüm yolcularınıza taktırın. * Sarı ışıkta hareket etmeyin, kırmızı ışıkta geçen kamyon ilk olarak size çarpar. * Hoşgörü ve akılcılığı siz başlatın. Her isteyene yol verin. Birisine yol vermek en çok 5 saniyenizi alır. Bir günde 50 kez yol verseniz 250 saniye eder. Bu da 5 dakikanın altında bir zamandır. Hem trafiğe saygı ve hoşgörü katmış, hem de sinirlenmeden, gülümseyerek araç kullanmış olursunuz. * Doğru bilgi, tehlikeleri tanımak ve motorlu taşıtı daha iyi kullanmayı öğrenerek, beceriyi sağduyu ve saygı ile uygulamak, sürücülerin trafikteki tek yaşam şansıdır.
YANLIŞ BİLİNENLERİN DOĞRULARI
- Usta sürücü, düştüğü problemden kazasız sıyrılmayı bilir! Yanlış! Çünkü usta sürücü probleme girmeyen sürücüdür. Karşısına çıkabilecek her türlü tehlikeyi önceden görebilir, ona göre tedbirini önceden alır. Problemlerle uğraşmaz.
- Otobanda tamam ama, şehir içinde emniyet kemeri takılmayabilir! Yanlış! Emniyet kemeri hayat kurtaran en önemli güvenlik gerecidir. 50 km/s hızda meydana gelen bir çarpışmada otonun içindekiler emniyet kemeri takmadıkları takdirde, 4 katlı bir binadan aşağı düşmeyle eşit şok yaşar.
- Arkada oturanlar için emniyet kemeri takmak gereksizdir! Yanlış! Motorlu araçlar bir yere çarptığında hemen durur, ancak içindeki yolcular aynı hızla bir yere çarpana kadar ilerlemeye devam eder. Arkada oturanların da yaşam haklarını kullanmaları ve emniyet kemerlerini takmaları gerekir. Her ne kadar henüz kanunen zorunlu olmasa da, yolcuların güvenliği için geliştirilmiş olan arka emniyet kemerleri de hayat kurtarır. Kazalarda en çok zararı emniyet kemeri bağlı olmayan yolcular görmektedir.
- Lastik havalarını düşük tutarsak, hem daha iyi tutunur, hem de daha konforlu olur! Yanlış! Lastik havalarının, aracın fabrika değerinin altında olmaması gerekir. Hatta yüke ve yolcu sayısına göre artırılmalıdır. Çünkü hava basıncı düşük lastiğin tabanı yere yayılarak daha iyi tutunma sağlamaz. Aksine tabanın ortası yukarı kalkar ve yol ile teması kesilir. Havası düşük lastiklerin yalnız omuz kısımları yere basar. Lastik hava basıncı düşükken; kayma hareketleri çok daha düşük hızlarda başlar, fren mesafesi uzar, direksiyon hareketlerine daha geç cevap alınır. Belki daha konforlu sürüş yaparsınız ama, konforlu şekilde yoldan çıkabilir, konforlu şekilde çarpabilirsiniz!
- Sıcak havada, lastiğin ısınmasını dengelemek için lastik havaları indirilir! Yanlış! Lastiğin ısınmasının en büyük nedeni havanın sıcak olması değil, lastik hava basıncının düşük olması nedeniyle lastik yanaklarının daha fazla esnemesidir.
- Yağmurda inik lastik daha az kayar! Yanlış! Hava basıncı düşük lastikte su boşaltma kanalları kapandığı için yağmur suyunu çok daha az boşaltır. Hatta boşaltamaz ve su üzerine çıkma ve su yastığı üzerinde kayma (aquaplanning) çok daha düşük hızlarda başlar.
- Direksiyon saate göre 10'u çeyrek geçe tutulur! Yanlış! Direksiyon saate göre 9'u çeyrek geçe (9.15) tutulur. Bu pozisyon, acil bir durumda her iki yöne eşit miktarda direksiyonu çevirebileceğiniz tek pozisyondur.
- En iyi koltuk pozisyonu, sürücünün en rahat ettiği pozisyondur. Yanlış! Sürücünün doğru koltuk pozisyonu öncelikle otomobile hakim olabileceği ne çok uzak, ne de çok yakın bir pozisyondur. Koltuk mümkün olduğunca dik olmalıdır. Direksiyon 9.15 pozisyonundayken kollar dümdüz olmamalıdır. İdeal dirsek açısı 120 ile 135 derece civarındadır. Evimizde TV seyrettiğimiz koltuk pozisyonu çok rahat olabilir, ama bu pozisyonda otomobile ve trafiğe hakim olabilmek çok zordur.
- Motorlu araçlar lastiğin üzerinde gider! Yanlış! Motorlu araçlar lastiğin içindeki havanın üzerinde gider. Eğer lastiğin içinde hava yoksa, hiçbir yere gidemezsiniz. Doğru lastik havası, ayağınızdaki ayakkabı numarası gibidir. Ayağınızı sıkan veya bol gelen bir ayakkabıyla nasıl yürüyemezseniz, otomobilin yol tutuşu da aynı şekilde bozulur.
- Ani frenlerde önce frene basıp, durmaya yakın debriyaja basarsak, motor kompresyonundan faydalanıp daha kısa mesafede dururuz! Yanlış! En etkin yavaşlama frenle debriyaja aynı anda basılarak yapılır. Böylece fren sırasında motor devre dışı bırakılarak, motorun aracı ileri götürme kuvveti yok edilir.
- ABS (Antiblokaj Fren Sistemi) mekanik frene göre çok daha kısa mesafede durdurur! Yanlış! ABS fren sistemi olan bir araç tekerleklerin kızaklamasını önler ve fren sırasında manevra yapılabilmesini sağlar. Ancak, daha kısa mesafede durdurmaz, daha güvenli şekilde fren yapılmasını sağlar.
- Mekanik freni olan bir otomobilde fren pedalını pompalayarak daha kısa mesafede durulabilir! Yanlış! Pompalamak için ayak fren pedalı üzerinden her çekildiğinde, aracın ileri hareketi devam eder ve durma mesafesi uzar. Doğrusu; panik frende fren pedalı üzerindeki basıncı azaltarak lastiğin dönmesini sağlamaktır. Ancak ayak fren pedalından kaldırılmamalı ve fren yapmaya devam edilmelidir.
- Doğru takip mesafesi hızın yarısıdır! Yanlış! Bu yöntem kullanışlı olmamakla birlikte, hata payı yüksektir. İdeal takip mesafesi (kuru havada) 2 saniye arkadan takip etmektir. Yağışlı havalarda veya yük durumunda bu süre 3-4 saniyeye çıkarılmalıdır.
- Dörtlü ikaz (flaşör) tünele girince yakılır! Yanlış! Dörtlü ikaz sadece trafiğe tehlike yarattığınız durumlarda yakılır. Yani olası bir kaza veya arıza halinde. Tünelde kısa farların açık olması yeterlidir.
- Gündüz kısa farları yakmak trafiktekilerin gözünü alır! Yanlış! Gündüz kısa far yakmak, daha erken farkedilmenizi ve size tehlike yaratacak olan kişilere kendinizi daha erken göstermenizi sağlar. Gece yakılan kısa farlar gözümüzü daha çok alır. Sadece kapalı ve yağışlı havalarda değil, güneşli havalarda ve hızlı yol kesimlerinde de kısa farların açılması kendi sürüş güvenliğiniz için önemlidir.
- Çocukları uyarmak için korna çalınır! Yanlış! Çocukları uyarmak için korna çalınmaz! Korna onların paniğe kapılıp beklenmedik bir reaksiyon vermelerine yol açar. En iyisi iyice yavaşlamak ve gerekirse durmaktır.
- Yoğun siste en iyi gitme yöntemi dörtlü ikazları yakmaktır! Yanlış! Yoğun siste en iyi gitme yöntemi hiç gitmemektir. Çünkü siste daha iyi gören sürücü yoktur, daha çok risk alan sürücü vardır. Görüş mesafesi yeterliyse siste sarı camlı gözlükler kullanmak, sis lambalarını ve kısa farları yakmak, silecekleri çalıştırmak, yerin kayganlaştığını dikkate almak, takip mesafesini artırmak ve sollama yapmamak daha güvenli yol almanıza yardımcı olur. Unutmayın! Hayatınız boyunca ölümlü bir trafik kazası geçirme olasılığınız % 33' tür. Rus ruletinde bile bu oran %17'dir. Lütfen, trafikte araç kullanmanın bir yaşam işi olduğunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın.
Periyodik Bakımlar: Günlük, haftalık, aylık bakım ve kontroller Üretici firma tarafından verilen kullanma kılavuzuna göre her araca belirli bir km veya süre dolunca bakım uygulanır. Periyodik bakım ve kontroller firmadan firmaya değişmekle beraber genellikle 10-15 bin km aralığında yapılır. Yetkili servislerde uygulanan bakımların dışında; sürücünün kendi kendine yapması önerilen bazı kontroller de var. İşte bunlardan birkaçı: Günlük kontroller Sabahları araca binmeden önce lastiklerin havasının kontrolü Aracın park edildiği yerde yağ veya sıvı izleri olup olmadığının kontrolü Kış mevsiminde donmuş olabileceği düşünülerek sileceklerin cama yapışıp yapışmadığının elle kontrolü Kontak açıldıktan sonra göstergede bulunan ikaz lambalarının kontrolü Yola çıkmadan önce ışıklandırma (farlar, sinyaller, fren lambaları vs.) kontrolü Haftalık kontroller Sıvı seviyelerinin gözle kontrolü (radyatör genleşme kabı üzerindeki max işareti, silecek sıvısı) Motor yağ seviye kontrolü Hidrolik yağ seviye kontrolü Özellikle ağaç altına park edilen araçlarda, motor kaputunun, havalandırma mazgallarının yaprak ve yabancı maddelerden arındırılması ve su tahliye deliklerinin gerekirse temizlenmesi Silecek lastiklerinin ıslak bir bez ile temizlenmesi Aylık kontroller Boya üzerinde çizik veya taş yaraları kontrolü (derin çiziklere servis müdahalesi gerekir) Emniyet kemerlerinin nemli sabunlu bez ile tozdan arındırılması Yıkama esnasında özellikle jantların balata tozundan ve yabancı maddelerden arındırılması Araç üzerinde olabilecek sanayi artıkları, kuş pisliği veya ağaçlardan dökülen reçine türü yapışkan veya agresif çevre etkenlerinin temizlenmesi Yapılan km' ye göre lastiklerin detaylı gözle kontrolü (diş derinlikleri, yaralanma veya yarılma izleri) Araç iç temizliği, var ise deri koltukların kullanım kitabında belirtildiği üzere temizliği
Antifiriz suyun donmasını nasıl önlüyor? Arabamızın motoru arabayı yürütecek gücü sağlarken bir yandan da ısı üretir. Motor bloğu içinde devamlı dolaşan su ile motor soğutulur. Motordan aldığı ısı ile ısınan bu su da radyatörde havanın yardımıyla soğutulur. Kapalı bir çevrimde ve ideal ısı dengelerinde devamlı oluşan bu olayın farkına biz ancak, herhangi bir arıza durumunda soğutma olayı yetersiz kaldığında, radyatörden buharlar çıktığında, yani bilinen tabiri ile arabamız hararet yaptığında varırız. Kışın soğuk aylarında, hava sıcaklığı sıfırın altına düşünce, arabamız kapı önünde hareketsiz halde iken bu soğutma suyu da her su gibi donabilir. Donunca genişler ve yaptığı basınçla motor bloğunu çatlatabilir. Bu olayı önlemek için suyun içine, sıfırın çok altındaki derecelerde bile donmasına mani olacak 'anti-firiz' dediğimiz sıvı ilave edilir. Motorun soğutma suyunun i ine ne oranda antifiriz konulacağını, o bölgede olabilecek en düşük hava sıcaklığı belirler. O zaman şöyle düşünülebilir. Tam emniyetli olması bakımından, soğutma suyunun yerine niçin tamamen antifiriz doldurmuyoruz? Antifiriz oranı yüzde yüzü bulunca sıcaklık ne kadar düşerse düşsün maksimum korunma sağlanmış olmaz mı? Hayır, olmuyor. Mantıken ters gelebilir ama belirli orandan fazla konulan antifiriz bu sefer de tamamen ters tepki veriyor. Suya yüzde 50 oranında katılmış antifiriz -37 derecede donarken, antifirizin kendisi yani saf antifiriz -12 derecede donuyor. Suyla karışabilen her şey onun sıfır derece olan donma noktasını düşürür. Yani donma derecesini düşürmek için suya toz şeker, şurup hatta aküdeki asit bile konulabilir. Hepsi de bir dereceye kadar aynı işlevi görür ancak hiçbiri diğer tehlikeli yan etkileri bakımından tavsiye edilmez. İlk otomobillerde şeker ve balın antifiriz olarak kullanılmaları denendi, sonraları ise alkolde karar kılındı. Ancak bu sefer de alkolün kaynama noktası düşük olduğundan motor sıcakken sorun çıkardı. O halde ideal antifirizin donmayı önlemesi ama aynı zamanda da suyun kaynamasına sebep olmaması gerekiyordu. Günümü de bu amaçla 'etilen glikol' denilen renksiz kimyasal bir sıvı kullanılıyor. Suyun içine katılan kimyasalların donmayı önleme özelliği, suyun ve buzun moleküler yapıları ve antifirizin bu yapılara olan etkisinden ileri geliyor. Bilindiği gibi tüm sıvılarda olduğu gibi suda da moleküller serbest ve düzensiz halde, katılarda (buzda) ise sabit ve düzgün bir yapıdadırlar. Su donarken önce moleküllerinin hareketleri yavaşlar sonra da düzgün ve sabit bir pozisyona gelirler yani kristalleşirler. İşte antifirizin buradaki rolü, moleküllerinin su molekülleri ile birleşerek onların buz kristalleri oluşturmalarına mani olmaktır. Peki öyleyse ortada su yokken antifiriz kendi kendine niçin daha çabuk donuyor? Çünkü suya katıldığında antifirizin su moleküllerine yaptığını su da antifiriz moleküllerine yapar. Donmayı önlemek daha doğrusu geciktirmek iki taraflı çalışır, su da antifirizin donma derecesini düşürür. Sonuç olarak arabanın soğutma suyuna önerilenden fazla antifiriz konmasının hiçbir faydası yoktur aksine zararı vardır.
Güvenli Sürüş İpuçları Kullandığınız aracın tipi ne olursa olsun, doğabilecek tehlike ve zararlardan uzak kalmak istiyoranız aşağıda sıralanan temel güvenlik stratejilerini dikkate almalısınız. • İyi bir sürüş pozisyonu elde edin. Koltuğu, elinizi uzattığınızda bileğiniz direksiyonun en üst kısmına uzanacak konuma ayarlayın. Kafa koruyucuyu kafanızın tam arka kısmına gelecek fakat kafanıza değmeyecek biçimde ayarlayın. Direksiyonu simetrik olarak, saat 3 ve 9 konumlarında tutun. Böylelikle onu sağa ve sola daha çabuk ve tam istediğiniz kadar döndürebilirsiniz. Elinizi direksiyon simidinin tam üstünde tutarsanız, bir tehlike anında hava yastığı şişerse kolunuzu kırabilir ya da yüzünüze çarpabilir. • Kontrol edin. Aracı hareket ettirmeden ve durdurmadan önce her şeyin yolunda olup olmadığını kontrol edin. • İniş sırasında dikkat! Özellikle taşıtın sol tarafındaki kapılar, olmak üzere taşıtın kapıları yoldan başka taşıt, bisikletli veya yaya gelmediğinden emin olunmadan açılmamalıdır. • Pür dikkat! Araç kullanırken sürekli dikkatli olun ve genellikle sağ tarafa dikilmiş olan trafik işaretlerini asla gözden kaçırmayın! Ters yöndeki işaretleri arka tarafından yorumlamaya çalışmayın. Sürüş halinde iken araçtakilerle konuşmak durumunda olduğunuzda, gözünüzü yoldan ayırmayın. Kazaların çok görüldüğü bilinen yol ve kavşaklarda daha da dikkatli olun. Bu durumda alkolle ilgili yasak ve sınırlamaları tartışmak yararsızdır. Almanya'da alkol sınırı % 0.05'e indirilmiştir. • Akışa uyun. Koşullar elverdiğince trafik akışına uyun. Aşırı hız farklılıkları tehlikeli olabilir. • Hız limtlerine uyun. Kazaların çoğunun nedeni aşırı hız ve dikkatsizce yapılan hareketlerdir. Trafik işaret levhalarındaki hız sınırlarının, müsaade edilen maksimum hızlar olduğu ve ancak trafik, hava ve yol koşulları uygunsa uygulanabileceği unutulmamalıdır. Yol boş ve polis kontrolü yoksa bile hız sınırlarını aşmamaya özen gösterin. Seyahat ettiğiniz yolların hız limitlerini samimi olarak bilin. Bunlar; şehir içi, şehir dışı ve otoyol hız limitleri olmak üzere, sadece üç tanedir. Aksi bir işaret bulunmadıkça bunlar geçerlidir. • 6. vitesi kullanmayın. Yokuşları çıkabileceğinizi tahmin ettiğiniz vitesle inin. Yokuş aşağı inişlerde asla vitesi boşa almayın ve hızınızı artırmamaya özen gösterin. Aksi halde sürüş kontrolünü kaybedebilirsiniz. • Çok yaklaşmayın. Şehirlerarası yollarda başka araçlara çok yaklaşmazsanız, onların yapacağı kazalara karışmamış olursunuz. • Trafiği izleyin. Yolun ilerisine bakarak, herhangi bir probleme yaklaşmadan önce onu anlayın. Aynalarınıza da sık sık göz atın. • Geçebilecek misiniz? Geçmek istediğiniz aracın hızından yeterince yüksek hızda iseniz geçiş yapabilirsiniz. • Daha sonrasını düşünün. Muhtemel acil trafik durumlarını sürekli olarak düşünerek, kurtulma planları yapın. • Sol şeritkolik olmayın. Sol şerit, hızlı sürüş şeridi değil geçiş şerididir. Geçişler dışında sol şeridi boşaltın. Hız yapanları yavaşlatmaya da çalışmayın. Bırakın polisliği polisler yapsın. • Far yakın. Gece sürüşleri dışında, şehirlerarası yollarda, yağmurlu ve sisli havalarda gündüzleri de farlarınızı açık tutun. Bu daha iyi görülmenizi sağlayarak karşıdaki sürücülerin daha dikkatli olmalarını sağlayacaktır. Gece sürüşlerinde farlarınızın karşıdan gelen taşıtın sürücüsünün gözünü almaması için, geçiş süresince kısa far durumuna getirmeyi de unutmayın. • Sinyal verin. Şerit değişimleri ve dönüşleriniz öncesinde sinyal vererek diğer sürücülere niyetinizi bildirin. • Sola dönmek için bekleyin. Trafikte durup sola dönmek için beklerken, yol serbest hale gelinceye kadar tekerleklerinizi ileriye doğru düz tutun. Eğer tekerleklerinizi sola doğru kırarak beklerseniz, birisi size arkadan çarptığında sizi karşıdan gelen trafiğin önüne iter. Ayrıca, ilerinizde bir engel gördüğünüzde, hemen diğer şeride geçmeden önce o şeritteki trafiği kontrol edin ve onlara yol verin. • Sağa dönüş Kırmızı ışıkta sağa dönüş yapılamaz. Sadece bazı kavşaklarda, dönüş için ayrı bir ışık bulunuyor ve yeşil yanıyorsa veya özel olarak dönüş yapılabileceği belirtilmişse, diğer yoldaki trafiğe dikkat edilerek dönüş yapılabilir. • Girişlere yardımcı olun. Çok şeritli yollarda sağ şeritte ilerlerken, trafiğin elverdiği ölçüde ve geçici olarak bir iç şeride geçerek, sağdan giriş yapan araçlara güvenli ve düzgünce giriş yapabilmeleri için yardımcı olabilirsiniz. • Doğru zamanda fren yapın. Dönüşlere gelmeden önce uygun hıza yavaşlayın. Dönüşün ortasında yapacağınız sert fren aracınızın dengesini bozar. • ABS'yi deneyin. Aracınız kilitlenmeyi önleyici fren sistemiyle donatılmışsa, ilk kez karşılaştığınızda pedal titreşim ve gürültüleri sizi şaşırtabilir. Bu nedenle, ABS'nin nasıl hissedildiğini anlamak üzere, acil bir durumu beklemeden, yağmurlu bir günde kumlu, kaygan bir yol veya boş bir park alanı bularak, ABS'yi uyarmak üzere sert bir fren yapın. • Araç kullanırken telefonu kullanmayın. Araştırmalara göre, araç kullanılırken yapılan telefon konuşmaları kaza riskini dört kat kadar artırmaktadır. Risk, "hands-off" veya kulaklıklı telefon kullanımında da aynıdır. • Gece görüşünüzü koruyun. Yaklaşan farlara fazla bakmayın. Körleştiriyorsa, bakışınızı yolun sağ kenarına yoğunlaştırın. • Uykunuzu alın. Uykulu iken araç kullanmayın. Gözleriniz bir noktada sabit kalıyorsa bu tehlike işaretidir. Bulduğunuz en yakın güvenli yerde sağa çekerek birkaç dakikalık bir şekerleme yapın. • Güvenceye alın. Kısa süreli de olsa, aracınızı terk ederken güvenceye alın. Yani, düşük vitese takarak el frenini çekin, camları kapatarak kapıları kilitleyin. Eğer arabada sizden başka kimse yoksa, kredi kartıyla ödeme yapmaya giderken bile kapıları kilitleyin.
İLK YARDIM NEDİR? Herhangi bir kaza yada yaşamı tehlikeye düşüren durumda,sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar,hayatın kurtarılması ya da durumun daha kötüye gitmesini önlemek amacıyla,ilaçsız olarak yapılan uygulamalara ilkyardım denir. İLK YARDIM UYGULAMASINDA KESİNLİKLE İLAÇ KULLANILMAZ. İLK YARDIMDA AMAÇ NEDİR? 1.Yaşamı koruma ve sürdürülmesini sağlama 2.Durumun kötüleşmesini engelleme 3.İyileşmesini kolaylaştırma İLKYARDIMCININ ÖZELLİKLERİ VE SORUMLULUKLARI NEDİR? 1.Sakin ve telaşsız olmalı. 2.Hastayı sakinleştirmeli. 3.Çevreyi değerlendirip süren bir tehlike olup olmadığını belirlemeli. 4.Kendi can güvenliğini tehlikeye atmamalı. 5.Çevredeki kişileri,sağlık kuruluşları,itfaiye ve güvenliğe haber vermeleri için organize etmeli. 6.Hastanın durumunu değerlendirerek uygun ilk yardıma başlamalı. 7.Hastanın sağlık kuruluşuna bir an önce ulaşmasını sağlamalı. İLK YARDIMIN ABC' Sİ NEDİR? A.Soluk yolunun açılması. B.Solunumun düzeltilmesi. C.Dolaşımın etkinliğini sağlama. SOLUK YOLU NASIL AÇILIR? 1.Ağızda toz toprak,kırık takma diş ve yabancı cisimler varsa çıkarılır.
2.Bilinci kapalı kişilerde dil arkaya düşüp havayolunu tıkayabilir.Bu durumda baş geriye itilip çene yukarı kaldırılarak soluk yolu açılır.
SOLUNUM YOLU NASIL DÜZELTİLİR?(YAPAY SOLUNUM) Solunumu duran kişiye derhal yapay solunum uygulanmalıdır. 1.Hasta sert bir zemine yatırılır. 2.Ağız içi temizlenerek varsa yabancı cisimler çıkarılır. 3.Çenesi yukarı kaldırılarak baş hafifçe arkaya itilir. 4.Ağızdan ağıza solunum yapılacaksa burun kapatılır.Burundan solunum yapılacaksa ağız kapatılır.
5.Derin bir soluk alınıp,solunum yaptırılacak kişinin ağzına (yada burnuna) ağız yerleştirlir. 6.Hastanın göğsünün kabarmasına yetecek şiddette soluk verilir.
DOLAŞIMIN ETKİNLİĞİ NASIL SAĞLANIR?(KALP MESAJI) 1.Kalp durmuşsa hemen kalp mesajına başlanır. 2.Hasta sert bir zemine yatırılır ve bir yanına diz çökülür. YARA İÇİNDEKİ YABANCI CİSİM,KEMİK,PARÇASI VS. ÇIKARILMAMALIDIR.
3.Göğüs kemiğinin(iman tahtası)üçte bir alt ucuna bir elin ayası sıkıca yerleştirilir,diğer elin ayası bunun üstüne konur.Parmaklar hastaya temas etmemelidir. 4. Kollar dik tutularak (Bilek ve dirsekler bükülmeden)sabit ve ritmik bir şekilde göğüse 4-5 cm bastırılır. 5. Arada nabız kontrol edilerek dakikada 60 kez olmak üzere dolaşım başlayıncaya kadar devam edilir.
KANAMALARDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR? 1.Kanayan uzuv(kol,bacak vs.)yükseltilir. 2.Yara üzerine temiz gazlıbez,mendil veya çamaşır parçası konur ve sıkıca bastırılır. 3.Kanama durmazsa kanayan yerin 5 cm yukarı kısmına bandaj uygulanır. BURUN KANAMASINDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR? 1.Burnu kanayan kişinin başı hafifçe öne eğilir. 2.Hasta burun üzerine basınç yapar 3.Bu sırada ağızdan soluk alıp verir ve asla sümkürmez. BURUN KANAMASINDA HASTANIN BAŞI GERİYE DOĞRU KALDIRILMAZ. ELEKTİRİK ÇARPMALARINDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR? 1.Önce ilk yardımcı kendi güvenliğini sağlar. 2.Elektrik akımının yaralı ile teması kesilir.Bu yapılmadan önce yaralıya dokunulmaz 3.Kuru tahta parçası ve lastik gibi elektrik geçirmeyen maddelerle hasta çekilerek veya kablo itilerek akımdan kurtarılır. 4.Solunum durmuşsa yapay solunuma,kalp durmuşsa kalp mesajına başlanır. 5.Yanık varsa soğuk su ile yıkanır. KIRIKLARDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR? 1.Hasta sarsılmaz ve hareket ettirilmez. 2. Kanama varsa durdurulur. 3. Hasta taşınmadan önce kırık bölgesi hareketsiz hale getirilir.(Bunun için tahta gibi sert cisimler kullanılabilir.) 4.Açık kırık varsa(kırık uçları görülüyorsa)kırık kemik parçalarına kesinlikle dokunulmaz ve bunlar yerleştirilmeye çalışılmaz. Yara üzerine temiz bir gazlıbez kapatılır. YANIKLARDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR? 1.Soğuk musluk suyu ile ağrı azaltılır. 2.Hastanın takıları çıkartılır.(Daha sonra oluşabilecek şişler nedeniyle çıkarmak zorlaşabilir.) 3.Oluşan kabarcıklar patlatılmaz. 4.Yanan kısımların üzeri temiz gazlıbezle kapatılır hiçbir şey sürülmez. 5.Hastanın bilinci yerinde ise bol su içirilir. YANIK YÜZEYİNE DİŞ MACUNU,SALÇA,YOĞURT GİBİ MADDELER KESİNLİKLE SÜRÜLMEMELİDİR. YARALANMALARDA İLK YARDIM NASIL YAPILIR? 1.Kanama varsa kontrol edilir. 2.Yaranın kirlenmesi önlenir. 3.Varsa kopan parça korunur.(Islak bir gazlı beze sarılıp bir naylon torbaya konulur, bu torba da içi buz dolu başka bir torbaya konulur.)
Alıntıları Göster
arkadaşlar
bizim okulda ve çoğu meslek lisesinde ito destekli ücretsiz eğitim kursları açılıyor.
bu kurslar mesleki eğitime yönelik olup kurs bitiminde meb onaylı sertifika verilecek ve bu seritfika sayesinde iş bulma imkanı daha fazla artacaktır
ayrıntılı bilgi için benimle irtibata geçebilirsiniz.