Şimdi Ara

Hotel California

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
27
Cevap
1
Favori
460
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Kardeşimin Adapazarı’na yakın bir liseyi kazanmasıyla kardeşimle birlikte taşınmışlardı. Ben daha üniversitedeydim. Nasıl geçinecekleri ve ne yapacakları hakkında bir bilgiye sahip değildim.

    Tarlalar ne olacak? Hafta sonları mı gelip bakacaklardı? Babam, zaten kışın pek işimiz yok asıl iş yazın başlıyor biliyorsun diyordu. Yıllardır yaşadığımız evimizden, bahçemizden ayrılmak bana garip ve zor geliyordu.

    Zaten babam her şey olduktan sonra bana söylemişti.

    Adapazarı’na taşındık.

    Hafta sonu tarlalara geldim. Domateslere su verilecek ve armutları toplayan işçilere bakılacaktı iş nasıl gidiyor diye. Kulaklığımı da takmıştım –hani şu kablosuz sadece kulaklık şeklinde olanlardan. Bütün gün ruh halime göre şarkıları seçip seçip dinlerdim.

    70’lerin rock balladlarını çok severdim. Scorpion, Rainbow, Kingdom Come, Aerosmith, Deep Purple’ın söylediği şarkılar gibi.

    Domateslere baktıktan sonra işim burada biterdi aslında armutlara bakmaya pek gerek yok. Ama sonrasında ne yapacağımı bilmiyordum.

    Annem babam nerdeydi ki?

    Onlar Adapazarı’ndaydılar.


    Ben nereye gidecektim. “Hafta sonu gel” Demişti annem. O eve, ev diye gitmek çok canımı sıkardı. Eylül’ün gelmesiyle hava da soğumuştu. Üşüyordum ve ne yapacağıma da kadar verememiştim.

    Kuzeye doğru yürümeye başladım. Üniversitedeki evime 1 saat uzaklıktaysa köyden fazla uzak olamazdı.

    Kulaklığımda Kingdom Come – What Love Can Be çalmaya başlamıştı. Vocal kekeleyerek şarkıya giriş yapmıştı.

    Kkı kı kı come to me now.

    Sonrasında ise opera sanatçısı gibi ayyuka çıkmıştı.

    Çamurlara basmamaya çalışıyordum. Uzun adımlar atıyor, gerektiği yerde bir kuru yerden diğer kuru yere zıplıyordum. Küçük bir derede suya girmemek için taşların üstüne basa basa geçtim, yosun tutmuş kaygan taşlar dengemi bozsa da düşmedim. Soğuk suyu görünce üşümem artmıştı. Yakında hava da kararacaktı.

    Ne yoldan arabalar geçiyor ne de insanlar tarlalarında iş yapıyordu.

    Şarkı da değişmişti.

    Angie, I still love you baby.

    Bu şarkının Kim Milyoner Olmak İster’de sesli soru olarak hangi gruba ait olduğunu sormuşlardı ve adam bilememişti. Ailemle izlerken bu soruyu doğru bilmem aklıma gelmişti. Garip bir şekilde kafamı yukarı kaldırıp şimdi kendimle gurur duymuştum.



    Armut tarlasına doğru gitmeye karar verdim.

    Bakalım işçiler ne yapmış.

    Kamyonların geçtiği anayoldan yürüdüm bir süre. Kanaletlerden su geçiyor mu diye baktım.

    Belki alıcıyı atar fasulyeleri sularım.

    Evet, su geçiyordu. Parmaklarımı suyun üstünde gezdirdim biraz.


    Küçükken kanaletlere boyum yetişmez içinden nasıl su akıyor diye merak ederdim hep. Kocaman taşları üst üste dizer, biraz da kanalete tutunarak kendimi yukarıya çekip, içindeki suya bakardım. Sonra da elimi suya sokar oynardım biraz suyla.

    Böyle zamanlarda annem hep, bir keresinde beni kanalete düşürüp nasıl yakaladıklarını anlatırdı. Çünkü sonunda su toprağın altındaki su tüneline girer, yolun altından geçer sonrasında tekrar yüzeye çıkardı.

    Annem anlattıkça, o anki küçüklüğümü, kanalete düşüp çırpınışımı hayal ederdim. Suyu çok sevmeme rağmen, İznik’te kocaman bi göl olmasına rağmen asla yüzmeyi öğrenememiştim.

    O yüzden suyu gördüğüm zaman sadece parmaklarımı üzerinde gezdiririm. O sevmek istediğiniz köpeği sizi ısıracak diye sevememeniz gibi.

    Üşümem git gide artıyor gibiydi.

    Kibritçi kız gibi mutlulukla uyumak istiyordum toprağa yatıp.

    Armut tarlasına uzaktan görünüyordu. Sanırım işçiler yoktu.

    Ee normal saat geç oldu onlar 6’da gidiyorlar.

    Ama iç kısımlarda bir traktör görüyordum. Biraz daha ilerledim. Karşıdan 2 kişi geliyordu. Pardon 3 onların da arkasında 1 kişi vardı. Anladım ki önde gelenlerden biri babam, yanındaki de sanırım armutları alan tüccar, arkada da annem.

    Kesin annem biraz meyve almak için gecikti.

    Yüzümü bir tebessüm kapladı. Kulaklığımda da Hotel California çalıyordu.

    1969 yazında bir adam uzun bir seyahate çıkar. Ve yolu California’dan geçerken Hotel California’yı bulur. Ufak sevimli bir oteldir. Sıcak bi havası vardır. Bir odaya yerleştirilir. Oteldeki ikinci gününde odasının hemen yanındaki odada kalan kızla tanışır. Arkadaş olurlar. Birlikte gezmeye başlarlar. Çok fazla zaman geçmeden birbirlerine aşık olurlar. Ve tatili Hotel California’da birlikte geçirmeye karar verirler. Çok severler birbirlerini. Bütün bir yaz hep beraberdirler. Otelin sıcak insanları, sevimliliği sadeliği onları çok etkilemiştir. Unutamayacakları bir yaz yaşarlar. Yazın bitiminde bir karar vermek zorundalardır ayrılık için. Ve şöyle derler “Eğer bir sene sonra birbirimizi unutmaz ve yine bu kadar çok sevecek olursak, gelecek yazın ilk gününde (tanıştıkları günü kastederek) Hotel California’da buluşacağız” diyerek sözleşirler. O zamana kadar birbirlerini hiç aramayacaklardır. Bu aşk bir yaz aşkımı yoksa gerçek bir aşk mı anlamak için yaparlar bunu… Tam bir sene geçmiştir. Adam sözleştikleri gibi bir sene sonra otelde buluşmak için yola çıkar. Tanıştıkları ilk gündür o gün. Yol uzundur bitmek bilmez adam için ve sonunda California’ya varır. Otelin oraya geldiğinde kapkara bir bina bulur… Otel bir gün önce yanmıştır… Hemen sevdiği kıza haber vermek ister. Onunda gelmiş olabileceğini düşünerek olması muhtemel yerlere bakar. Ancak bulamaz. Ve sonunda çok acı bir şey öğrenir ve bu şarkı ortaya çıkar. Acı gerçek ne mi? Sevgilisi sürpriz yapmak için bir gün önceden otele gelmiştir. Ve çıkan yangında ölmüştür…



    Kulaklığımın kapatma düğmesine uzun uzun bastım. Ama bir türlü kapanmıyordu. Hala Hotel California çalıyordu. Babam bir şeyler söyledi ama sesten duyamadım. “Bir dakika baba duyamadım kulaklığım var” dedim.

    Çıkardım kulaklığımı ama hala kulağımda o şarkı.

    Herhalde sesi çok yüksek dışarıdan da duyuyorum galiba.

    Ama bir türlü kapatamıyordum aleti. Artık parmaklarım acımaya başlamıştı tuşlara bastırmaktan. Şarjlı olduğu için pilini de çıkaramıyordum. Babam arada konuşuyordu ama hiç duyamıyordum. Onların geldiğine sevinemiyordum bile. Görüyordum sanki arada sinema perdesi varmış gibiydi 3 boyutlu görüntü.

    Ses çok canlı geliyordu. Kulaklığı fırlattım uzaklara ancak ses hala kulağımdaydı. “Baba seni duyamıyorum sanırım bütün gün dinlemekten geçici sağır oldum” dedim. Normal bir ses tonuyla söylediğimi tahmin ediyorum.

    Kulaklıkla konuşunca insan bağırdığını anlamaz ben de bunu bildiğimden ses tonumu ona göre ayarlıyordum. Lise sonda ders çalışırken test etmiştim, işe yarıyordu.

    Babam yine bir şeyler dedi tebessüm ederek. Bu lanet şarkı bitmeyecekti galiba. Kafamın içinde durmadan tekrar ediyor gibiydi.

    Sormam lazımdı. Nereye gideceksiniz? Çok üşüyorum. Bende geleyim. Hırka var mı üzerime giyebileceğim? Anne?

    Kafamı sağa sola salladım. Sağ kulağım açılıyor gibiydi. “Ahh galiba açılıyor kulağım.”





    Gözlerimi açtım.

    Hıı ne oluyor?

    Her yer karanlık.


    Saate baktım 02:41. Işıkları yakmadan salona gittim. Kulaklığım hala takılıydı. Bu sefer de Rainbow – Catch the Rainbow çalıyordu.

    We believed we’d catch the rainbow. Ride the wind to the sun.

    Boğazım kurumuştu. Zar zor görebildiğim bardağıma şeftalili İcetea doldurdum. Yavaş yavaş boğazımdan soğukluk aşağı, mideme doğru ilerliyordu.

    Come the dawn. Come the dawn

    Şafağın geleceği yoktu. Saat sabahın ikisini kırk bir geçiyordu. Bardağımı zar zor görebiliyordum.

    Kulaklığımı çıkarıp attım.

    Bir bardak daha doldurup içtikten sonra yatağıma geri döndüm. Sabah uyandığımda kulaklığımın şarjı bitmişti.








  • Vay be

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Dunyanin en guzel sarkisi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Tebrikler kazandiniz!

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • okumadim

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • up
  • okumadım
  • okudum bloklayabilirsiniz beyler.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Willy Willie

    okudum bloklayabilirsiniz beyler.

    ne alaka blocklamak
  • Bulunsun

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Willy Willie


    quote:

    Orijinalden alıntı: Anadolu Parsı

    quote:

    Orijinalden alıntı: Willy Willie

    okudum bloklayabilirsiniz beyler.

    ne alaka blocklamak

    bir daha böyle saçmalarsan milletin vakti boşa gitmemiş olur

    14 yaşındaki eleman mı diyor bunu. git biraz kitap oku.





  • < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Böyle bir parça vardı :)

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: farego

    Böyle bir parça vardı :)


    yazıyı okusaydın zaten farkına varırdın

    bu kadar da belli etmeseydin keşke.





  • Bu sarki sozlerini tersten calinca garip anlamlar cikiyordu sanki o sarki mi bu?

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ready your room at the hotel california

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Wirm

    Bu sarki sozlerini tersten calinca garip anlamlar cikiyordu sanki o sarki mi bu?

    öyle bir şey varsa da ben bilmiyorum.

  • rainbow bende severim
    yaş kaç
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Anadolu Parsı

    quote:

    Orijinalden alıntı: Willy Willie


    quote:

    Orijinalden alıntı: Anadolu Parsı

    quote:

    Orijinalden alıntı: Willy Willie

    okudum bloklayabilirsiniz beyler.

    ne alaka blocklamak

    bir daha böyle saçmalarsan milletin vakti boşa gitmemiş olur

    14 yaşındaki eleman mı diyor bunu. git biraz kitap oku.

    yav he he diyorum sadece,tek hakettiğin cevap buymuş.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Anadolu Parsı

    quote:

    Orijinalden alıntı: Wirm

    Bu sarki sozlerini tersten calinca garip anlamlar cikiyordu sanki o sarki mi bu?

    öyle bir şey varsa da ben bilmiyorum.

    Backmasking olarak araştırırsanız bulursunuz.

    İyi forumlar.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • 
Sayfa: 12
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.