Şimdi Ara

Hibrit-Elektrikli Araçlarda Israrla Sürdürülen Yanıltıcı Bilgiler ( Tartışma Konusu )

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
90
Cevap
4
Favori
7.194
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
28 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • Öncelikle şunu kalın harflerle yazmak isterim: İçten yanmalılar her zaman olacak, hep bir numara olacak diğerleri asla benzin-mazot-LPG yerine geçemeyecek

    Bu düşünceyi asla savunmuyorum.

    Ancak ülkemizde insanlar bir şeye karşı olurken veya onun tarafını tutarken mesela futbol, iç-dış politika, siyaset, kullandığı marka veya en basitinden bir Youtuber izlerken onun verdiği bilgileri sorgulamıyor. Ya diğer seçenek doğruysa sorusunu kendilerine sorduklarında bu kadar insan yanılıyor olamaz diyorlar ama Tarih yanılan insanlarla dolu. Son 2-3 yıldır mesela Barış Özcan çok kaliteli videolar yapıyor gerçekten Türkiye açısından birçok şeyin öncüsü oldu ve Ruhi Çenet yok efendim diğer saçma sapan insanlar yerine bu adamı tercih edenleri görmek beni mutlu ediyor. Sokakta bazen gençleri görüyorum Barış Özcan video yüklemiş kanalına izledin mi tarzı muhabbetler dönüyor.

    Yine de bu adamı izlerken bile onun dediklerini hiç sorguluyor musunuz ? O adamın kaynaklarına bakıp doğru mu yanlış mı bakıyor musunuz ? Mesela kendisi TESLA almış hep gelecekten bahsediyor ama neden Elektrikli araçlar arttığında oluşacak sorunları çekmiyor ? Neden elektriğin çoğunluğunu fosilden üreten ülkede elektrikli araç aldığını nedenlerle açıklamıyor ? Neden askeri testlerle ünlü olan çevreyi hiç düşünmeyen bir ülkeye taşınıp buna katkıda bulunduğunu tartışmıyor ?

    Neyse burayı kısa keseyim. Bildiğiniz gibi Elektrikli araçların emisyonu sıfır (0) ancak insanların çoğu Yakıt deposundan veya bataryadan tekerleğe olan kısmı düşünüyor. Enerjinin , tekerleğe ulaşıp size tahrik kuvveti sağlayana dek olan kısmı genel olarak incelersek:

    1 ) Enerjinin elde edilişi : Yeşil enerji ( Doğaya zararsız ) , Nükleer enerji, Fosil enerji vs vs

    2 ) Enerjinin, araçlarımızdaki Yakıt tankına veya Bataryasına kadar olan süreç

    3 ) Enerjinin, yakıt tankımızdan veya bataryamızdan, tekerlekteki bize yarayan kuvvete kadar olan süreç

    İnsanlar bu ilk 2 maddeyi düşünmüyor. Ne zaman biriyle tartışsam ama emisyon sıfır yani doğaya zararlı bir şey yok diyor. Tamam da Elektriğin elde ediliş yöntemlerinin çoğu fosil kaynaklı. Yani elektrik bize bir anda gökten mi geliyor ? Hayır.

    Batarya mesela veya telefonlarımızdaki lityum-iyon piller. Bunlar zararsız metaller değil bunları doğadan çıkarırken kullandığımız aletleri çalıştıran enerji, elde ettiğimiz enerjiyi aktarırken olan enerji harcamalarımız, bataryaların geri dönüşüm zamanı kullanılan enerji ve o metallerin doğayı kirletmesi.


    Hibrit-Elektrikli Araçlarda Israrla Sürdürülen Yanıltıcı Bilgiler ( Tartışma Konusu )


    Detayına girmeden enerjiyi elde ediş şeklimize bakarsak fosil yakıtların en az %50'si var. Yani biz şu anki elektrik elde ediş şeklimizle düşünürsek ve 22 milyon trafiğe kayıtlı aracı Elektrikli yaparsak şu anki durumda doğaya çok daha fazla zarar vermiş oluyoruz. Bu sadece ülkemiz için değil. Diğer örneklere bakalım:

    Hibrit-Elektrikli Araçlarda Israrla Sürdürülen Yanıltıcı Bilgiler ( Tartışma Konusu )


    Üstteki görselde Çin'i görüyoruz. Elektriğin %70'i fosil kaynaklı üretiliyor. Bir defasında 4-5 sene oldu sanırım bazı kaynaklar Çin'deki her 1 milyon elektrikli araç artışında hava kirliliğinin daha çok artacağını ve daha çok insanın öleceğini yazıyordu. Bunu 2-3 kaynaktan okumuştum ama tabii ki yalan olabilir. Ayrıca bunun üzerine Çin su üzerine güneş panelleri kurdu büyük bir alanı kapsayan.

    Her alanda başkalarına laf atıp kendileri Kyoto bile imzalamayan Amerika'ya bakalım:

    Hibrit-Elektrikli Araçlarda Israrla Sürdürülen Yanıltıcı Bilgiler ( Tartışma Konusu )


    Yenilenebilir enerji tüm enerjinin sadece %9'u hadi %10 diyelim. Dehşet bir otomobil pazarı var ve en çok satan araçlar Ford F150 gibi baya büyük araçlar. Adamlar galon galon benzin yiyor. Bu insanları elektriğe ikna etmek oldukça zor.

    Son olarak da Rusya'yı konuşalım :

    Hibrit-Elektrikli Araçlarda Israrla Sürdürülen Yanıltıcı Bilgiler ( Tartışma Konusu )


    Sadece %4'ü yenilenebilir enerji. Aslında konuşmaya bile gerek yok

    Şimdiye kadar 4 örnek gösterdim Türkiye'nin son yıllarını saymazsak bu 3 ülkenin otomobil pazarı gayet fazla markalar buradan pay kapmak için birbirini yiyor. Avrupa'da ise durum tam tersi aslında ve ülkenin değil de insanların medeniyet seviyesi arttıkça günlük işlerine yönelik araçlara yöneliyorlar şehir içi 10-15 km yapan veya şehir dışında araziye girmeyen bir adamın Ford F150 almasının bir anlamı yok veya Cadillac Escalade. İşte Avrupa'da bu durumun tersi oluyor. Norveç, Almanya, Hollanda gibi ülkelerde yeşil enerjinin oranı fazla bu tür ülkelerde eğer biri çıkıp elektrikli araç alırsa gerçekten doğayı kurtarıyorum diyebilir.

    Mesela Almanya:

    Hibrit-Elektrikli Araçlarda Israrla Sürdürülen Yanıltıcı Bilgiler ( Tartışma Konusu )


    Gördüğünüz gibi yenilenebilir enerji neredeyse %50 civarına gelmiş.


    Tekrar edeyim amacım kimse hybrid veya Elektrikli araç almasın değil zaten kimse takmaz bunun için bir çabam yok. Zaten bildiğiniz gibi çoğu Avrupa şehri, İçten yanmalı motoru yasaklayacak önümüzdeki yıllarda bu da ülkelerin geneline yayılacak ama bizim gibi alt yapısı çok imkan vermeyen ülkeler yavaş yavaş gelecek. Sonuçta bizim müstakil evlerimiz ve garajlarımız yok sokaklarda insanlar evlerinin önüne zor park ediyor nasıl elektrikli araç alıp şarja bırakacak? Benim düşüncem ise Elektrikli araç veya hibrit bu iki türün de başarı sağlayacağını düşünmüyorum. Gelecek yakıt hücreli araçlarda. Hidrojen yakıt hücreli araçlar için iyi bütçeler ayıran birçok marka var. Belki ben yanılırım gelecek onda da olmaz ve Elektrikli araçlarla ilgili bir buluş çıkar ve İçten yanmalıyı tamamen bitirir ama Elektriği elde ediş şeklimiz böyle oldukça sadece günü kurtarırız. Sadece kendi evimizi temiz tutup dışarı çıkınca çöpü yere atarsak nerede kaldı bizim temiz insan olmamız ?

    Şunu da yazayım hidrojen elde ediş şeklimizden bazıları da fosil yakıt kaynaklı bunda da hemfikirim sizinle.

    Bu konuya bir de öbür taraftan bakın istedim. Youtube'Da Afrika'da aç karnına çalıştırılan Tesla'ya batarya üreten şirketlerin de videosu var. Aynı zamanda Yakıt varilleri taşırken batan gemilerin de videoları var. Dünya'ya ikisinin de faydası yok. Olabildiğince toplu taşımaya yönelmek lazım. Evimizin yakınında metro varsa 1-2 km bile olsa yürüyüp kullanmak lazım.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TheCaliph_ -- 20 Şubat 2019; 21:49:19 >







  • - EV lerin kullandığı elektriğin tamamı fosil yakıtlardan karşılansa bile bu şehrin onlarca km ötesinde oluyor. (Buna uzak egzos teorisi deniyor). Ama şehrin göbeğinde tren gibi duman atan otobüsün/kamyonun arkasından karşıya geçmek durumunda kalmak mümkün. Ki TR de bile önemli ölçüde yenilenebilir enerji üretimi oluyor. Ayrıca büyük santrallerde fosil yakıtları yakmak, otomobil motorlarından yakmaktan çok daha verimli

    - Bir litre mazot enerji olarak 10.5 kWh enerjiye sahip. EV lerin 15 kWh ortalama ile gezdiğini düşünürsek, ICE li araçlarla kısyalanamayacak kadar verimlilik farkı var.

    - Gürültü kirliliğinin önlenmesi, soğuk hava koşullarına daha uygun olması, uzaktan iklimlendirme ve hareket imkanının olması, hareketli parçanın nerdeyse olmaması ile neredeyse bakıma ihtiyaç duymaması, yağ vs. gibi sıvılara ihtiyaç duymaması, motorların her devirde max güç elde edebilmesi, vergi ve diğer teşvikler vs. gibi birçok avantajı mevcut. Bence iki dezavantajı var; maliyet ve şarj süreleri. Ki bunlar da hızla azalıyor.

    - Pil üretiminde çalışan işçiler vs. demişsin. Son 50 yılda orta doğuda çıkan savaşların yolaçtığı problemlerle kıyaslayınca komik oluyor.

    - Hidrojen ise bu elektrikli araçlar konusunda öncü olan Norveç’te bile hangi durumda olduğunu bu videoda görebilirsin, bana göre de çöp bi sistem.



    Ayrıca şu videoyu da 14.dk dan itibaren seyretmeni öneririm. Soru işaretlerini giderecektir diye düşünüyorum.

    Savunduğunuz fikir derinlemesine analiz edilmiş nesnel verilerle temellendirilmemiş durumda. Fosil yakıtlardan elektrik elde edilmesi o kadar belirleyici değil. Belirleyici olan fosil yakıtlardan elektrik üretimindeki üretim ve dağıtım verimliliği. Günümüzde rejeneratif kombine doğalgaz santrallarının dinamik verimi %60'lara ulaştı. Keza yeni teknoloji taşkömürü santrallarında da verim %40'lar mertebesine ulşatı, eskilerde ise +/-3 %30 bandında seyrediyor.


    Özetle; fosil yakıtlı santral verimi+dağıtım hatları verimi+batarya verimi+elektrik motor verimi > petrol üretimi+rafinerizasyonu+dağıtımı+içten yanmalı motor verimi olduğu sürece elektriğin fosil yakıtlardan üretilmiş olması dezavantaj değildir. Kaldı ki denkleme YES, nükleer ve diğer görece temiz kaynaklardan gelen payı dahil etmedik bile.

    Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için şu 2 konuya bakmanızı tavsiyte ediyorum:

    https://forum.donanimhaber.com//mesaj/yonlen/129463115
    https://forum.donanimhaber.com//mesaj/yonlen/136567079
    Madde madde şeklinde cevap vereyim:

    1 ) Dediğim gibi birçok Avrupa şehri tarih vererek özellikle dizel araçları yasaklama konusunu dile getirdi. Yalnız burada büyük resmi de görmek lazım. Şehir içinde dizel araç olmayınca insanlar bir anda sağlıklı yaşam sürmeyecek. Çünkü genele baktığında insan kaynaklı CO,CO2,NOx gazları her gün daha da artıyor. Elektriği fosilden üretirsen senin Dünya'nın ozon tabakası yine zarar görüyor yine iklimler değişiyor. İnsan sağlığına uygun şehirlerimizde mesela sürpriz iller var ilk 10 tamamen Karadeniz ormanların yoğun olduğu yer değil mesela. Genele de bakmak lazım.

    Duman atarak ilerleyen otobüs veya kamyonlar, ağır şekilde yazılım yapılmış araçları tartışmayı doğru bulmuyorum çünkü bunlar zaten yasaklanmalı caydırıcı cezalar olmalı. Sadece Otomobiller için değil fabrikalar için de geçerli çevreyi kirleten insanlara ceza kesilmeli.

    2 ) İçten yanmalı motorlar zaten verimsiz bununla ilgili hayır aslında verimliler diyecek halim yok doğal olarak.

    3 ) Daha geçen bir haber vardı hatta bu sitede de çıktı soğuk hava koşullarında veya normalden sıcak hava koşullarında batarya mesafesi azalıyor. Kendi telefonunuzdan da görebilirsiniz soğuk veya aşırı ısınmada batarya ömrü düşer. Sözlerimi yineliyorum ben İçten yanmalı motor ile elektrik motorunu kıyaslamadım. Ben burada elektriğin elde ediliş biçimine yoğunlaşıyorum. Yoksa Tesla'nın maksimum torku 0 devirden itibaren verip muazzam bir kalkış yapabildiğini hepimiz biliyoruz. Bunlar benim tartıştığım konu değil.

    4 ) Petrol savaşları 100 yıldır sürse bile bunları çıkaranlar ile 300 yılda 15 milyon Afrikalıyı köle ticaretinde öldüren bir o kadarını da zorlu yaşam şartlarında çalıştıran ve Amerika yerlilerine Dünya'nın en büyük soykırımlarından birini yapan kişiler aynı. Bu yüzden Orta Doğu veya Afrika'daki çocuklar fark etmez bunların kanı aynı kişilerin elinde. Petrol olsa da Elektrik olsa da onlar yolunu bulmak için her şeyi yapar. Ancak petrol bittiğinde aaaa savaşlar durdu tarzı bir şey olmayacak.


    5 ) Norveç'i Hidrojen için değil Elektrik için yazmıştım keza Elektrik enerjisinin en temiz şekilde elde edildiği ülkelerden biridir Norveç. Burada yaşıyorsanız zaten Elektrikli araç haricinde bir seçeneğiniz olmamalı.


    Videoları sabah izlerim şu an kafa almaz. Dediğim gibi ben İçten yanmalıları savunmuyorum Elektriğe yatırım yapılsa belki benim karşı olduğum birçok şey çözülecek ama bazı noktalar var ki bunları asla çözemezsin. Mesela Sahra Çölü'nü komple güneş panelleri ile kapatmak vardı ama güneş panellerinin verimliliği yanlış bilmiyorsam 20-30 civarında karıştırıyor da olabilirim böyle bir şey diye hatırlıyorum. İnsanlık önünde sonunda zaten temiz enerjiye dönecek dönmek zorunda yoksa elektriklinin de içten yanmalının da hidrojenin de anlamı kalmaz.
    Konu çok derinleşmeden. Ben bir video atayım izleyin. Niye almışım kısaca anlattım.
  • - EV lerin kullandığı elektriğin tamamı fosil yakıtlardan karşılansa bile bu şehrin onlarca km ötesinde oluyor. (Buna uzak egzos teorisi deniyor). Ama şehrin göbeğinde tren gibi duman atan otobüsün/kamyonun arkasından karşıya geçmek durumunda kalmak mümkün. Ki TR de bile önemli ölçüde yenilenebilir enerji üretimi oluyor. Ayrıca büyük santrallerde fosil yakıtları yakmak, otomobil motorlarından yakmaktan çok daha verimli

    - Bir litre mazot enerji olarak 10.5 kWh enerjiye sahip. EV lerin 15 kWh ortalama ile gezdiğini düşünürsek, ICE li araçlarla kısyalanamayacak kadar verimlilik farkı var.

    - Gürültü kirliliğinin önlenmesi, soğuk hava koşullarına daha uygun olması, uzaktan iklimlendirme ve hareket imkanının olması, hareketli parçanın nerdeyse olmaması ile neredeyse bakıma ihtiyaç duymaması, yağ vs. gibi sıvılara ihtiyaç duymaması, motorların her devirde max güç elde edebilmesi, vergi ve diğer teşvikler vs. gibi birçok avantajı mevcut. Bence iki dezavantajı var; maliyet ve şarj süreleri. Ki bunlar da hızla azalıyor.

    - Pil üretiminde çalışan işçiler vs. demişsin. Son 50 yılda orta doğuda çıkan savaşların yolaçtığı problemlerle kıyaslayınca komik oluyor.

    - Hidrojen ise bu elektrikli araçlar konusunda öncü olan Norveç’te bile hangi durumda olduğunu bu videoda görebilirsin, bana göre de çöp bi sistem.



    Ayrıca şu videoyu da 14.dk dan itibaren seyretmeni öneririm. Soru işaretlerini giderecektir diye düşünüyorum.


    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Madde madde şeklinde cevap vereyim:

    1 ) Dediğim gibi birçok Avrupa şehri tarih vererek özellikle dizel araçları yasaklama konusunu dile getirdi. Yalnız burada büyük resmi de görmek lazım. Şehir içinde dizel araç olmayınca insanlar bir anda sağlıklı yaşam sürmeyecek. Çünkü genele baktığında insan kaynaklı CO,CO2,NOx gazları her gün daha da artıyor. Elektriği fosilden üretirsen senin Dünya'nın ozon tabakası yine zarar görüyor yine iklimler değişiyor. İnsan sağlığına uygun şehirlerimizde mesela sürpriz iller var ilk 10 tamamen Karadeniz ormanların yoğun olduğu yer değil mesela. Genele de bakmak lazım.

    Duman atarak ilerleyen otobüs veya kamyonlar, ağır şekilde yazılım yapılmış araçları tartışmayı doğru bulmuyorum çünkü bunlar zaten yasaklanmalı caydırıcı cezalar olmalı. Sadece Otomobiller için değil fabrikalar için de geçerli çevreyi kirleten insanlara ceza kesilmeli.

    2 ) İçten yanmalı motorlar zaten verimsiz bununla ilgili hayır aslında verimliler diyecek halim yok doğal olarak.

    3 ) Daha geçen bir haber vardı hatta bu sitede de çıktı soğuk hava koşullarında veya normalden sıcak hava koşullarında batarya mesafesi azalıyor. Kendi telefonunuzdan da görebilirsiniz soğuk veya aşırı ısınmada batarya ömrü düşer. Sözlerimi yineliyorum ben İçten yanmalı motor ile elektrik motorunu kıyaslamadım. Ben burada elektriğin elde ediliş biçimine yoğunlaşıyorum. Yoksa Tesla'nın maksimum torku 0 devirden itibaren verip muazzam bir kalkış yapabildiğini hepimiz biliyoruz. Bunlar benim tartıştığım konu değil.

    4 ) Petrol savaşları 100 yıldır sürse bile bunları çıkaranlar ile 300 yılda 15 milyon Afrikalıyı köle ticaretinde öldüren bir o kadarını da zorlu yaşam şartlarında çalıştıran ve Amerika yerlilerine Dünya'nın en büyük soykırımlarından birini yapan kişiler aynı. Bu yüzden Orta Doğu veya Afrika'daki çocuklar fark etmez bunların kanı aynı kişilerin elinde. Petrol olsa da Elektrik olsa da onlar yolunu bulmak için her şeyi yapar. Ancak petrol bittiğinde aaaa savaşlar durdu tarzı bir şey olmayacak.


    5 ) Norveç'i Hidrojen için değil Elektrik için yazmıştım keza Elektrik enerjisinin en temiz şekilde elde edildiği ülkelerden biridir Norveç. Burada yaşıyorsanız zaten Elektrikli araç haricinde bir seçeneğiniz olmamalı.


    Videoları sabah izlerim şu an kafa almaz. Dediğim gibi ben İçten yanmalıları savunmuyorum Elektriğe yatırım yapılsa belki benim karşı olduğum birçok şey çözülecek ama bazı noktalar var ki bunları asla çözemezsin. Mesela Sahra Çölü'nü komple güneş panelleri ile kapatmak vardı ama güneş panellerinin verimliliği yanlış bilmiyorsam 20-30 civarında karıştırıyor da olabilirim böyle bir şey diye hatırlıyorum. İnsanlık önünde sonunda zaten temiz enerjiye dönecek dönmek zorunda yoksa elektriklinin de içten yanmalının da hidrojenin de anlamı kalmaz.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi TheCaliph_ -- 21 Şubat 2019; 1:7:18 >




  • Kısaca elektriği fosil yakıtlardan değilde doğal kaynaklardan üretebilirsek sorun kalmıyor. Kimse bize baraj yapmayın güneş paneli kullanmayın rüzgar değirmenleri kuramazınız demiyor.
    Üretmek ilk başta maliyetli olduğundan biz işin kolayına kaçıp hazır hangisi varsa onu tercih ediyoruz bu kadar akarsu olmasına rağmen elektriği bile ithal ediyoruz.
    Keban barajı Kurulduğunda Türkiye’de üretilen elektriğin %20 sini tek başına karşılamıştır. Şimdi biraz siyasi boyuta geçmiş olacam tahminimce artık yatırım yapmak yerine elimizdekini satıp sıcak para ihtiyacını karşıladığımızdan baraj, rüzgar santrali yada güneş paneli sistemleri kurmak bize göre değil. Varsa elimizdekini yeriz yoksa satarız.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: arfcmr

    Kısaca elektriği fosil yakıtlardan değilde doğal kaynaklardan üretebilirsek sorun kalmıyor. Kimse bize baraj yapmayın güneş paneli kullanmayın rüzgar değirmenleri kuramazınız demiyor.
    Üretmek ilk başta maliyetli olduğundan biz işin kolayına kaçıp hazır hangisi varsa onu tercih ediyoruz bu kadar akarsu olmasına rağmen elektriği bile ithal ediyoruz.
    Keban barajı Kurulduğunda Türkiye’de üretilen elektriğin %20 sini tek başına karşılamıştır. Şimdi biraz siyasi boyuta geçmiş olacam tahminimce artık yatırım yapmak yerine elimizdekini satıp sıcak para ihtiyacını karşıladığımızdan baraj, rüzgar santrali yada güneş paneli sistemleri kurmak bize göre değil. Varsa elimizdekini yeriz yoksa satarız.
    Sonuçta hayatımızı etkileyen her şey siyasetin kontrolünde istesek de istemesek de her iş buraya bağlanıyor ne yazık ki. Bizi yönetenler de geleceği değil de bugünü düşündüğünde elden bir şey gelmiyor. Ancak sadece ülkemiz için geçerli değil bu olay. Yukarıda ülkelerin başlıca enerji kaynaklarını paylaştım. Çoğu ülkede durum aynı. Yani kaynak bu şekilde olduğu sürece fark eden bir şey yok. Bir tarafta petrol varilleri taşıyan gemi batıyor denizler kirleniyor. Bir tarafta madenlerin yarattığı kirlilikten su içemeyen canlılar oluyor.




  • Konu çok derinleşmeden. Ben bir video atayım izleyin. Niye almışım kısaca anlattım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Açtığınız konuda da biraz bakmıştım. Saydığınız maddelerin çoğu sizin için geçerli. Bakımı şunu bunu geçersek bu arabayla da trafikte 2 saat kalıyorsunuz bu arabayla da köprü parası veriyorsunuz. Sonuçta bir SUV'a binmek zorunda değilsiniz. Şile'den taşınıp metroya 1 km veya otobüs hatlarına yakın bir ev bulursanız hiç araba kullanmadan da tasarrufun en iyisini yapabilirsiniz. Aynı zamanda da 200 bin TL gibi bir fiyata sahip yani herkesin de gidip alabileceği bir fiyat değil.

    Dediğim gibi bunlar sizin kişisel tercihleriniz yani bilimsel açıdan karşılaştırmak ne derece doğru bilemem yine de eski aracınıza oranla daha çok çevreci olduğunuz bir gerçek.

    Şunu da unutmamak lazım Türkiye'de trafiğe kayıtlı ELEKTRİKLİ ARAÇ sayısı 700 adet. 22 milyon araçtan 700 adet. Yani şu an ucuza km yapıyorsunuz ama ülkeler akaryakıttan iyi para kazanırken elektrikli araç sayısı arttıkça elektriğin fiyatı buralarda kalacak mı ? Ansızın 1 gece 1 düzenlemeye bakar




  • Çok önemli bir konuya değinmişsiniz. Ben bu yüzden Dünya'da yenilebilir enerji kaynakları %50 yi karşılamadan EV araçların yaygınlaşmasını doğru bulmuyorum. En iyi çözüm hybrid araçlar. Hem elektriği kendi üreterek yenilebilir enerji üretmiş oluyor, hem aynı özellikteki benzinli araçtan %50 ye kadar daha az tüketebiliyor ve bi o kadar da az emisyon demek. Plug-in hybridlerde bu oran daha fazla.

    Özetlersem; hepsinden azar azar koyarak yenilebilir enerji çağına geçene kadar idare etmek. Daha ufak batarya, daha ufak elektrikli motor, daha az yakıt, daha az zehirli gaz. Hepsinden var ama şu zamanda en çevreci araçlar bence Plug-in hybrid.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi kerotobil -- 21 Şubat 2019; 20:16:49 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: kerotobil

    Çok önemli bir konuya değinmişsiniz. Ben bu yüzden Dünya'da yenilebilir enerji kaynakları %50 yi karşılamadan EV araçların yaygınlaşmasını doğru bulmuyorum. En iyi çözüm hybrid araçlar. Hem elektriği kendi üreterek yenilebilir enerji üretmiş oluyor, hem aynı özellikteki benzinli araçtan %50 ye kadar daha az tüketebiliyor ve bi o kadar da az emisyon demek. Plug-in hybridlerde bu oran daha fazla.

    Özetlersem; hepsinden azar azar koyarak yenilebilir enerji çağına geçene kadar idare etmek. Daha ufak batarya, daha ufak elektrikli motor, daha az yakıt, daha az zehirli gaz. Hepsinden var ama şu zamanda en çevreci araçlar bence Plug-in hybrid.
    Özetle ben de benzerini savunuyorum. Ülkeden ülkeye incelersek Norveç veya Almanya gibi ülkeler için elektrikli, bizim gibi elektriğin çoğunu fosilden elde edenler için Hybrid daha mantıklı olacaktır.




  • TheCaliph_ kullanıcısına yanıt
    Elektriğin fiyatı arttı diye insanlar ne videolar çektiler. Benzindekinden daha büyük tepki toplar emin olun elektrik zamları. Çünkü benzin zammı aracı olanı, elektrik zammı ise tüm ülkeyi etkiler.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Savunduğunuz fikir derinlemesine analiz edilmiş nesnel verilerle temellendirilmemiş durumda. Fosil yakıtlardan elektrik elde edilmesi o kadar belirleyici değil. Belirleyici olan fosil yakıtlardan elektrik üretimindeki üretim ve dağıtım verimliliği. Günümüzde rejeneratif kombine doğalgaz santrallarının dinamik verimi %60'lara ulaştı. Keza yeni teknoloji taşkömürü santrallarında da verim %40'lar mertebesine ulşatı, eskilerde ise +/-3 %30 bandında seyrediyor.


    Özetle; fosil yakıtlı santral verimi+dağıtım hatları verimi+batarya verimi+elektrik motor verimi > petrol üretimi+rafinerizasyonu+dağıtımı+içten yanmalı motor verimi olduğu sürece elektriğin fosil yakıtlardan üretilmiş olması dezavantaj değildir. Kaldı ki denkleme YES, nükleer ve diğer görece temiz kaynaklardan gelen payı dahil etmedik bile.

    Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için şu 2 konuya bakmanızı tavsiyte ediyorum:

    https://forum.donanimhaber.com//mesaj/yonlen/129463115
    https://forum.donanimhaber.com//mesaj/yonlen/136567079




  • Bataryalarda damacana sistemi en mantıklısı. Bütün petrol şirketleriyle anlaşıp universal batarya sistemine geçilirse bu iş olur. Misalen bataryalar dışta olacak stepne gibi. Petrole gidince bir araçla çıkarılıp yenisi takılacak 500 km daha devam.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Verim konusuna ek olarak; doğal gaz, içten yanmalı motorlarda kullanılan mazot ve benzinden çok daha temiz bir yakıttır.
    Yerinizde olsam şimdiden enerji şirketlerinin hisselerine yatırım yaparım.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Hocam benzer dusunceleri daha once ben de dile getirdim. Elektrikli araclar cevrecilik adi altinda pazarlaniyor ama aslinda tam olarak oyle degil.
    Fakat yine de yuzde 50 yenilebilir enerji uretimi iyi bir seviye. Dusunun icten yanmali da yuzde 100 fosil kaynakli, elektrikli de yuzde 50 fosil kaynakli yari yariya iyilestirme var. Ki iyi bir oran.

    BAtaryanin uretimi ve omrunu doldurdugunda atilmasi ise baska buyuk bir sikinti. Daha once elektronik coplugu olan sehirleri belki gormussunuzdur. Bataryali araclar cogalinca ve bataryalar omrunu doldurunca bu bataryalar ucuncu dunya ulkelerine zarar verecek.Ki uretilirken de ucuncu DUnya ulkelerindeki cocuklar zarar goruyor.

    Ha aslinda olay su zararin yerini degistirirek kullanana fayda sagliyor.

    Mesela sehirdeki kirlilik insanlara zararli. Sehirde hepsi elektrikli arac olsa hic egsoz gazi olmasa sehir disinda o enerji benzin ayakarak elde edilse bile insanlar icin daha faydali ama dogaya toplamda bir kazanci yok. Kirliligi sehir disina atmanin bir yolu. Bataryayi da ucuncu DUnya ulkelerine godnerince. Hoop sana tertemiz bir sehir olabilir.

    Neyse tabi bu ekstrem bakis acisi yuzde 50 iyi rakam. Batarya coplugu ise mutlaka sorun olacaktir. KI unutmayin Amerikada koskoca bir dagin alti Nukleer santralden cikan atikla dolu. Ne yazikki bazi seylerin geri donusumu yok ve dogaya cok zararli. Herkes araba istiyor herkes bilgisayar istiyor herkes telefon istiyor ama su bir gercek Dunya da herkese bunlari verebilecek kadar kaynak yok. Su an refah seviyesi hizla artarken belki de 50-60 yil sonra bir gerileme olacaktir kaynak kitligindan vs.

    Ya da belki daha efektif kullanimlar olacaktir. Sehirde kimsenin arabasi olmasa herkes toplu tasima kullansa. Ya da otonom araclarla ozel araba olsa boylece araba siz isteyken 10 saat yatmasa. Siz uyurken 7 saat yatmasa vs. vs. Bakalim ciddi degisilikler olacaktir bence uzun donemde.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Torlak Kemal

    Savunduğunuz fikir derinlemesine analiz edilmiş nesnel verilerle temellendirilmemiş durumda. Fosil yakıtlardan elektrik elde edilmesi o kadar belirleyici değil. Belirleyici olan fosil yakıtlardan elektrik üretimindeki üretim ve dağıtım verimliliği. Günümüzde rejeneratif kombine doğalgaz santrallarının dinamik verimi %60'lara ulaştı. Keza yeni teknoloji taşkömürü santrallarında da verim %40'lar mertebesine ulşatı, eskilerde ise +/-3 %30 bandında seyrediyor.


    Özetle; fosil yakıtlı santral verimi+dağıtım hatları verimi+batarya verimi+elektrik motor verimi > petrol üretimi+rafinerizasyonu+dağıtımı+içten yanmalı motor verimi olduğu sürece elektriğin fosil yakıtlardan üretilmiş olması dezavantaj değildir. Kaldı ki denkleme YES, nükleer ve diğer görece temiz kaynaklardan gelen payı dahil etmedik bile.

    Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için şu 2 konuya bakmanızı tavsiyte ediyorum:

    https://forum.donanimhaber.com//mesaj/yonlen/129463115
    https://forum.donanimhaber.com//mesaj/yonlen/136567079
    Güzel yazmışsınız ancak bölgesel kirletme olayına katılmıyorum. Buzullarda mesela insan yaşamayan bölgeyi alalım veya Rusya'nın karla kaplı alanlarını ele alalım. Buralarda insan yaşamıyor ama buzullar eriyor, kutup ayıları buz olmadığı için kamufle olamıyor ve avlanamadıkları için de yavaş yavaş ölüyorlar. Peki neden ? Sonuç olarak bölgeyi temiz tuttun ama o bölgenin dışında da bir Dünya yaşıyor ve sen, ona da bağlısın. Dairenin önü temiz ama apartman örümcek ağları ile kaplı. Şunu da diyebilirsiniz en azından benim dairemin önü temiz katılıyorum ama apartmana giriş çıkışta yaşadığınız sıkıntı hiç değişmedi

    İkinci olarak içten yanmalılar elbet bitecek çünkü onlara güç veren yakıt bitiyor. Ancak bu geçişte popülist söylemlere kanmamak lazım.

    1.Dünya Savaşı'ndan önce otomobil fuarlarında 10 arabadan 6 tanesi elektrikli 2 tanesi buharlı 2 tanesi içten yanmalıydı. 1.Dünya Savaşı'ndan sonraki fuarlarda elektrikli araç kalmadı. Yani şu an Tesla aynı şekilde abartılıyor 70lerdeki petrol krizi bir anda konu değişiyor. Millet çıkıp emisyon sıfır diyor.

    Benim emisyon sıfıra karşı bir tutumum yok ama Yakıt tankından tekere olarak değerlendiremeyiz. Bakın Çin'in nüfusuna bakın Amerika ve Rusya'nın nüfusuna buralarda Elektriğe yükleniş demek Yenilenebilir enerji olmadan yine aynı şeyi yapmak demek. Dediğiniz verimlerin artması güzel şey ama onlar da fosil yakıta bağlı. Fosili yine çıkarıp onlara güç vereceksin.

    Tartışmamız gereken şey Güneş Enerjisi ama onda da verim düşük ve Türkiye'nin elde ettiği enerjiyi görüyorsunuz ne kadar düşük.


    Nükleer enerji olayına girmiyorum elbette onun da yararları zararları var ama şu an konumuz dışı.




  • quote:

    Orijinalden alıntı: Hemican

    Hocam benzer dusunceleri daha once ben de dile getirdim. Elektrikli araclar cevrecilik adi altinda pazarlaniyor ama aslinda tam olarak oyle degil.
    Fakat yine de yuzde 50 yenilebilir enerji uretimi iyi bir seviye. Dusunun icten yanmali da yuzde 100 fosil kaynakli, elektrikli de yuzde 50 fosil kaynakli yari yariya iyilestirme var. Ki iyi bir oran.

    BAtaryanin uretimi ve omrunu doldurdugunda atilmasi ise baska buyuk bir sikinti. Daha once elektronik coplugu olan sehirleri belki gormussunuzdur. Bataryali araclar cogalinca ve bataryalar omrunu doldurunca bu bataryalar ucuncu dunya ulkelerine zarar verecek.Ki uretilirken de ucuncu DUnya ulkelerindeki cocuklar zarar goruyor.

    Ha aslinda olay su zararin yerini degistirirek kullanana fayda sagliyor.

    Mesela sehirdeki kirlilik insanlara zararli. Sehirde hepsi elektrikli arac olsa hic egsoz gazi olmasa sehir disinda o enerji benzin ayakarak elde edilse bile insanlar icin daha faydali ama dogaya toplamda bir kazanci yok. Kirliligi sehir disina atmanin bir yolu. Bataryayi da ucuncu DUnya ulkelerine godnerince. Hoop sana tertemiz bir sehir olabilir.

    Neyse tabi bu ekstrem bakis acisi yuzde 50 iyi rakam. Batarya coplugu ise mutlaka sorun olacaktir. KI unutmayin Amerikada koskoca bir dagin alti Nukleer santralden cikan atikla dolu. Ne yazikki bazi seylerin geri donusumu yok ve dogaya cok zararli. Herkes araba istiyor herkes bilgisayar istiyor herkes telefon istiyor ama su bir gercek Dunya da herkese bunlari verebilecek kadar kaynak yok. Su an refah seviyesi hizla artarken belki de 50-60 yil sonra bir gerileme olacaktir kaynak kitligindan vs.

    Ya da belki daha efektif kullanimlar olacaktir. Sehirde kimsenin arabasi olmasa herkes toplu tasima kullansa. Ya da otonom araclarla ozel araba olsa boylece araba siz isteyken 10 saat yatmasa. Siz uyurken 7 saat yatmasa vs. vs. Bakalim ciddi degisilikler olacaktir bence uzun donemde.
    İnsanlar bana genelde içten yanmalı savunuyormuşum gibi argüman sunuyor mesela bir üye Elektrik motoruyla içten yanmalıyı karşılaştırmış.

    Benim böyle bir amacım yok. Klasik Türk dizisi klişesi olur ya birine borcunu ödemek için başka tefeciye borçlanır. Olay bu aslında. İçten yanmalıları bırakın diyorlar bize ama önerdikleri şey yine fosil yakıttan elde edilen bir şey. Belki tüm Dünya'yı düşündüğümüzde daha temiz olacak bunu gerçekleşmeden söylemek güç.

    Ancak Dünya'da 8 milyar insan var dersek kimse 5 milyonluk Norveç kadar şanslı değil. Temiz hava, temiz enerji vs vs bu ülkelerde elbette Elektrikli araç kullanılmalı.


    Tesla bataryalarına baktım %90 verime düşmesi 150-180 bin km buluyor. Benim için büyük bir rakam şu anki aracım 4 yaşında ve 34 bin km'de. Zaten son zamanlarda kendimi iyice metroya verdim. Kimseye söylemeyin bir AVM'ye park ediyorum otopark ücretsiz oradan metroya yürüyüp gidiyorum




  • quote:

    Orijinalden alıntı: dadas_ismail

    Bataryalarda damacana sistemi en mantıklısı. Bütün petrol şirketleriyle anlaşıp universal batarya sistemine geçilirse bu iş olur. Misalen bataryalar dışta olacak stepne gibi. Petrole gidince bir araçla çıkarılıp yenisi takılacak 500 km daha devam.
    Böyle bir şey olabilir zaten gelecekte çok şey değişecektir. Belki bulunan bir teknoloji ile Elektrikli araçlar çok daha temiz olur tartışmamıza bile gerek kalmaz.


    @bulentcandan Şu an hidrojen yakıt hücresine yatırım yapanlardan birileri de Shell ve BP. Bu adamlar geleceği kaçırır mı hiç ? İlk onlar çökecek ki yine tekel olsunlar.
  • TheCaliph_ kullanıcısına yanıt
    Yakıt pili güzel bir teknoloji fakat hidrojenle birlikte otomobillerde bir geleceği olacağını sanmıyorum. Neden? Çünkü;

    - Hidrojen en ucuz yöntem olan hidrolizle elde ediliyor. Bu yöntemde elektrik kullanılıyor ve verim çok düşük. Elektrikli otomobillerin çevreci olmadığını savunuyorsanız hidrojen yakıtlı araçları zaten hiç savunamazsınız.

    - Hidrojen yakıtlı otomobillerde yakıt pili, batarya, yüksek basınçlı tank gibi sistemler bulunur. Sistem hem maliyetli, hem karışık, hem de yine batarya içerir.

    - Bugün Norveç'teki hidrojen dolum fiyatları ile hidrojen yakıtlı bir otomobil kilometrede 1TL harcamaktadır. Türkiye'de vergiler eklenince hiç de ekonomik olmaz.

    - Akaryakıt istasyonlarında hidrojen eldesi ve depolaması için çok ciddi yatırım maliyetleri gereklidir. Oysa ki, şarj istasyonu kurmak basit ve düşük maliyetlidir.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: bulentcandan

    Yakıt pili güzel bir teknoloji fakat hidrojenle birlikte otomobillerde bir geleceği olacağını sanmıyorum. Neden? Çünkü;

    - Hidrojen en ucuz yöntem olan hidrolizle elde ediliyor. Bu yöntemde elektrik kullanılıyor ve verim çok düşük. Elektrikli otomobillerin çevreci olmadığını savunuyorsanız hidrojen yakıtlı araçları zaten hiç savunamazsınız.

    - Hidrojen yakıtlı otomobillerde yakıt pili, batarya, yüksek basınçlı tank gibi sistemler bulunur. Sistem hem maliyetli, hem karışık, hem de yine batarya içerir.

    - Bugün Norveç'teki hidrojen dolum fiyatları ile hidrojen yakıtlı bir otomobil kilometrede 1TL harcamaktadır. Türkiye'de vergiler eklenince hiç de ekonomik olmaz.

    - Akaryakıt istasyonlarında hidrojen eldesi ve depolaması için çok ciddi yatırım maliyetleri gereklidir. Oysa ki, şarj istasyonu kurmak basit ve düşük maliyetlidir.
    Şu an için düşünürsek zaten Elektrik aldatmacasının yanına Hidrojen'i de ekleyebiliriz. Bu arada Hidrojen'in birçok elde ediliş yöntemi var ucuzlarını düşünürsek Elektroliz ile elde edebilirsin. Gereken elektriği Güneş'ten elde edebilirsin ama verim düşük. Tamamen teknolojinin gidiş yönüne bağlı olacak belki 10 yıl sonra Elektrikli araçlar için bir şey bulunur ve inanılmaz çevreci olur belki hidrojene dönüş başlar.

    Norveç için fosil yakıtlı araç hariç hepsi iyi kişinin tercihine kalmış. Şunu da sormak lazım Türkiye'de 700 elektrikli araç var ve 100 km'de kaç TL harcadıkları kimsenin umrunda değil peki bu sayı 1 milyon olduğunda 10 milyon olduğunda hükümetler yine bu araçları ucuza yol aldıracak mı ?

    LPG de çok ekonomikti hala diğerlerine göre ekonomik olabilir ama araç sayısı arttıkça ne oldu ? Dikkat çekmeye başladı. Bilmem anlatabildim mi ?




  • 
Sayfa: 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.