Şimdi Ara

HI - FI ile ilgili temel bilgiler (12. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
476
Cevap
39
Favori
268.704
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
8 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 1011121314
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • sağol abi allah herkeze nasip etsin
  • ooo ii anfi almılsın sistemde dehşet zaten ne diim güle güle kullan kardeşim
  • Arkadaşlar buradaki ürünlere ne dersiniz adamın feedback de muhteşem demek alıcısı var.....

    http://stores.ebay.co.uk/Chinese-hifis
  • NEDİR BU (HI-FI) DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR !!!!!!!

    Bence okumanızda sonsuz yarar var......

    "HI-FI nin türkçe karşılığı yüksek sadakat yani kalite anlamındadır. uzantısı (HIGH-FIDELİTY) dir. hıgh yüksek,fidelity ise sadakt,kalite anlamındadır.


    İngilizce High-Fidelity (Yüksek Sadakat) kelimelerinin kısaltması olan HI-FI, hatalı kullanımı nedeniyle, günümüzde gerçek anlamını yitirmektedir. Alman DIN 45500 standardına göre saptanan standard değerler ile HI-FI, insan kulağına gerçeğine en yakın biçimde ses ve müziğin ulaştırılması amacına yönelikdir. Öte yandan %0,01 Harmonik Distorsiyon ve 500kHz'e kadar çıkan üst frekans sınırı gibi teknik başarıların uygulanmasıyla da gereksiz bir şekilde abartılmaktadır. Halbuki, insan kulağı %1'lik Harmonik Distorsiyonu ve 16kHz'den yukarı sesleri algılayamadığından, yukarıda belirtilen özellikler tümüyle özenti ve lüksten öte bir anlam taşımamaktadır.
    Amerikan standartları, elektronik cihaz yapımcılarının isteklerine uygun olarak düzenlendiklerinden, yapımcıların isteklerinden çok kullanıcılara önem veren Alman DIN standartları HI-FI kavramının kötüye kullanılmasına bir engel oluşturmaktadır. Bunlara rağmen, standartlar ile, günümüz teknolojisi sayesinde ulaşılan yüksek kalite arasında oldukça büyük farklılıklar vardır ve yapımcıların ortaya attıkları bu ileri düzeydeki teknik özellikler tüketimi körüklemek amacıyla kötüye kullanılmaktadır.
    Örneğin, DIN standartlarına göre bir mikrofon 250Hz-8kHz band aralığında < %1, bir amplifikatör (kuvvetlendirici) 40Hz-12,5kHz aralığında <%1 ve bir hoparlör 250Hz-1 kHz aralığında %3 ile 2kHz'den yukarıda %1 Harmonik Distorsiyon içere bileceği belirtilmiştir. Buna göre %0,01'lik bir Harmonik Distorsiyonun ne derece lüks olduğu görülmektedir.
    Amplifikatörün, HI-FI bir sistemin kalbi olarak kabul edilmesi doğaldır. Ancak bu sistemin çalıştırdığı hoparlörler, eğer %10'luk bir Harmonik Distorsiyon oluşturuyorsa, amplifikatörün kendi harmonik distorsiyonunun %1 hatta %0,01 kadar olması tümüyle anlamsız kalır. Teyp, pikap, hoparlörler ve insan kulağı 12 ya da l6kHz'de ümitsiz çabalar göstermeye başlamışken, amplifikatörün frekans karakteristiğinin 100kHz'e kadar düzgün olmasının ne anlamı kalır ? Ayrıca, bu derece geniş bir frekans bandı, yüksek frekanslı osilasyonlara da neden olabileceğinden, anlamsızlığının yanı sıra olumsuzluğu da söz konusudur.
    Hatta, bu tür birçok amplifikatör radyo yayınlarını da alabildiğinden, sevimsiz sonuçlara da neden olabilmektedir. Bu durumu önlemek için, yüksek frekansları yok edecek şekilde kondansatörler devreye eklenecektir. Öte yandan, 20kHz'lik bir kare dalganın, şekli bozulmadan iletilmesi için, amplifikatörün geniş bir frekans aralığına sahip olması fikri çok yaygındır. Osiloskopla yapılan böyle bir gösteri çok etkileyicidir ve amplifikatörün kalitesinden şüphe edilemez. Ama ne yazık ki hoparlörler kare dalgayı sinüse çevirirler. Ayrıca eğer hoparlör kare dalgayı verebilseydi bile insan kulağı yalnızca bunun ana tonunu yani 20kHz'lik sinüs dalgasını algılayabilirdi.
    Sıçrama etkisi ya da sıçrama karakteristiğinin (Transient-Responce) düzgün olması için, 100 kHz'lik bir band genişliğinin gerekli olduğu söylenir. Transient-Responce bir işaretin tepe noktasının izlenmesi için geçen süredir. Fakat hoparlör(erin tümü, bir tepe noktasından diğer tepe noktasına geçebilmek için en kötü amplifikatörden daha uzun bir süreye gerek gösterirler.
    Amplifikatörlerin frekans karakteristiğini 30Hz'in altında doğrusal (linear) tutma çabası da çok gereksiz bir uğraşıdır. Çünkü hoparlörden, bu kadar alçak frekanstı bir sesi, kulakta yeterli bir etki uyandırabilecek şekilde elde etmek, maliyeti frekans düşmesinin karesi ile doğru orantılı alarak yükselttiğinden, fiyatı hemen hemen ödenemeyecek kadar büyük bir iştir.
    Frekans alt sınırını 30Hz'den 25Hz'e indirmenin maliyeti, bir amplifikatör için yalnızca gerekli büyüklükte bir çıkış kondansatörünün fiyatına eşit olmasına rağmen, aynı sonucu hoparlörde de elde etmek, küçük bir servet harcamakla gerçek(eştirilebilir.
    Ayrıca, böyle düşük tonlu sesleri 50m3 hacimli bir oturma odasında elde etmek için boşuna uğraşmamanızı da öneririz. Örneğin, bir piyanonun alt oktavlarını gerçeğe yakın olarak dinlemek için, 60Hz'lik bir frekans alt sınırının çok yetersiz olduğunu kabul ediyoruz ama, küçük bir odada piyanonun kendi orijinal sesleri bile gereği gibi çıkmaz. Elektronikçilerin pek bilmediği bazı akustik kurallar vardır. Elektronikçilerin müthiş başarılar diye sundukları karakteristikleri, akustikten anlayanlar, yalnızca acımsar bir küçümseme ile karşılarlar.
    Hoparlörlerden çıkan seslerle, odada oluşan duran dalgalar, en düşük değerli frekansların, duvar yakınlarında en kuvvetli olarak oluşmasına neden olurlar. Bir hoparlörü, odanın bir köşesine koyar ve siz de odanın diğer köşesinde dinlerseniz 6dB kadar bir kazanç elde edersiniz...
    Pratikte çok basit bir hesaplama yapılabilir. 900 sayısı, dinleme yapılan odanın girinti ve çıkıntıları dikkate alınmaksızın en uzun kenarının boyuna bölünerek, bu odada dinlenebilecek en düşük ses frekansı bulunabilir. Bu hesap şekline göre, örneğin, 18m uzunluğundaki bir salonda 50Hz'in altındaki frekanslar, ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın, salonun kendisi tarafından yok edildiğinden, dinlenemez.
    7m uzunluğundaki bir odada ise, karakteristik 130Hz'de düşmeye başlar. Doğal olarak, bundan başka etkenler de frekansa etki ederler ama, ne olursa olsun, bu büyüklükteki oda ve salonlarda 40Hz'in altındaki sesleri elde etmeye uğraşmak, sorumsuzluğun ta kendisidir. Böyle ortamlarda DIN standartlarındaki -3dB düşme ile 30Hz'i gerçekleştirmeye çalışmak da boşuna çabadır.
    Düşük frekansların ölçüldüğü akustik ölçüm odaları, duran dalgaların oluşmaması için, duvarları birbirlerine hiç bir şekilde paralel olmayacak biçimde yapıl maktadır. Böylece, ölçüm duyarlığı yükseltilmiş olmaktadır. Normal oturma odalarında da, mobilya ve dolapların böyle bir etkisi olmaktadır fakat, duvarlar gene de birbirlerine paraleldir.
    Hoparlörlerin yerini iyi seçerek, daha farkiı bir düzen gerçekleştirilebilir. Philips laboratuarlarında yapılan ölçümlerde, iplerle tavandan sarkrtılarak serbest asılı ho parlörlere göre, yere konulan bir hoparlörden 3dB kazanç elde edildiği görülmüştür. Aynı hoparlör sistemi duvara konulduğunda 3dB daha kazanç sağlanmıştır. Hoparlör bir köşede yere konulduğunda ise elde edilen kazanç, tavandan sarkıtılarak serbest asılan hoparlöre göre 9dB dir.
    Yukarıdaki sonuca göre, hopariör satın alacak okurlarımızın, kendilerine din letilen hoparlörlerden pahalısının köşede ve diğerinin ise yerde olmamasına dikkat etmelerini öneririz. Belki pahalı hoparlörün düşük ferkans verimi daha iyidir ama, bu yerleştirme düzeninde 6d8'lik bir aldatmaca vardır.
    Bütün bu yukarıda anlattıklarımızın ışığıında aşağııdakl önerlleri ııerebiliriz:
    Kafanızı boş fikirterden temizleyin ve şu gerçekleri unutmayın, 100-200kHz'e kadar yükselen bir üst frekans sınırı saçmadır ve saçma olduğu kadar zararlı da olabilir. 40Hz'in altındaki frekansları bir oturma odasında elde etme olanağı yoktur. Aslında dikkatinizi gereğinden daha iyi olan teyp, pikap ve amplifikatörden, üvey evlat muamelesi gören hoparlörlere çevirin. Kötü bir sistem ile çok iyi bir hoparlör, günümüzde genellikle yapıldığı gibi, bunun tersinden daha iyidir. Alçak ses frekanslarını elde etmek için kendinize daha büyük bir ev ve salon arayın ya da hiç değilse odanızın en uygun yerlerine koyun.
    Bütün bunlardan başka size iyi bir öneride daha bulunabiliriz: Bir transistörlü radyo ya da bir kasetli teybin amplifikatörünü alın. İçerisindeki hoparlör yerine aynı empedansta olmak üzere daha iyi ve kaliteli bir hoparlöre bağlayın. Bu sistemle, bir HI-FI sisteminin verdiği ses arasındaki küçük fark, bu önerimizin nedenini açıklamaya yetecektir sanırız.
    Öte yandan, bir amplifikatörün gücü ile kalitesi arasında gerçekte hiç bir kıağıntı bulunmamaktadır. Fakat alçak çıkış gücü olan amplifikatörler, çoğu kez ucuzlukları nedeniyle çok kaliteli olarak yapılmadıklarından gücü yüksek olanların daha kaliteli oldukları inancı yerleşmiştir.
    Günümüzde, çok yüksek güçlü amplifikatörler kadar iyi ve distorsiyonsuz ses veren düşük çıkış gücüne sahip amplifikatörler yapılmaktadır.
    Sizlere hatırlatmamız gereken diğer bir noktada, profesyonel cihazların çoğunun, ev tipi cihazlardan üstün olmadıktarıdır. Hatta çoğu ev tipi cihazlar profesyonel cihazlardan daha kalitelidirler.
    Ancak aradaki en önemli ayrıcalık, profesyonel 'cihazların daha sağlam yapılı olmaları ve kolay kolay arıza yapmıyacak nitelikte bulunmalarıdır. Böylece, ev tipi cihazlar bir kaç yılda bozulup kullanılamaz duruma gelmelerine karşın, profesyonel cihazlar uzun yıllar güvenle çalışabilmektedir."


    http://www.eproje.com/modules.php?name=News&file=article&sid=382 , alıntıdır.........



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi ZooZ -- 26 Ocak 2006 18:12:07 >




  • ewt oldukça yardımcı oldu
  • herkese Merhaba,

    Foruma yeni katildim. Daha cok klasik muzik dinlemek icin bir stereo sistem kurmayi dusunuyorum. sistemler hakkinda pek bilgim olmadigi icin internette biraz arastirdim ama isin icinden cikmak oldukca zor. Bu nedenle bilgisi olanlardan mumkunse yorum rica ediyorum.

    Amfi olarak, ayirabilecegim butceye uygun buldugum asagidaki secenekler hakkinda bazi yorumlar okudum:

    1) Marantz PM-6010 OSE
    2) Marantz PM-7000
    3) Marantz PM7200
    4) NAD C 350
    5)ROTEL RA-970BX

    Bunlardan hangisi acaba kalsik muzik icin en uygundur. Ya da bu fiyat seviyesinde baska bir anfi onerirmisiniz?

    Hoparlor olarak Klipsch Heresy II ve Klipsch KG4 hakkinda bilgisi olan var mi? Bunlar yukardaki anfilerle uyum gosterir mi ve klasik muzik icin kaliteli ve uygun bi ses elde edebilirmiyim? Ayrica Klipsch disinda klasik muzik icin uygun olabilecek ayni ayarda baska hangi markalar olabilir.

    Son olarak da sistemi tamamlayacak kaliteli bir cd playera ihtiyacim olacak.

    Sonuc olarak uyum acisindan, klasik muzik dinlerken bana en uygun sesi verebilecek sistem hakkinda goruslerinize siddetle ihtiyacim var.

    Bir de Amerikadan getirilen sistemlerin burada calismasinda bir sorun olup olamayacagi hakkinda bilgi sahibi olan var mi?


    simdiden tesekkurler...

    Oncu




  • dayımın diskosundaki ses sistemi 6 sene önce 30 milyardı çalındı:((

    öyle 5+1 10+1 değil bunlar harbi sistemler


    220 volt güç giriş kablosu bile nerdeyse bileğim kadar kalın



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi stake -- 29 Ocak 2006 1:13:13 >
  • Rotel Ra 970 in fiyatı nedir?
  • Arkadaşlar, ben hem müzik hemde film izlemek için bir sistem kurmayı düşünüyorum. Bunun içinde aşağıdaki sistemi değerlendirmelerinize sunuyorum. Yorumlarınız için şimdiden teşekkürler...

    A/V RECEIVER.......NAD T753
    SPEAKER...............wharfedale cr-40, wharfedale cr-20, subwoofer powercub10
    DVD PLAYER, DIVX,CD, MP3 player tek bir cihaz içinde olmasını tercih ederim. Yukarıdaki sisteme uygun ne seçmeliyim. Ayrıca Receiver ve Speakerlarla ilgili yorumlarınızı tekrar rica ediyorum. Sevgi ve Saygılarımla,
  • Hepsi iyi bileşenler.DivX player olarakta SACD desteğide bulunan Philips 720 sa yı öneriyorum.Anfi ve hoparlör seçiminiz çok çok iyi.Bizim size önereceklerimizle gelmişsiniz zaten.Belki sub olarak powecub10 yerine 12 tercih edilebilir.Aradaki fiyat farkı çok değilse tabi.
  • ben Rega Brio stereo amfi ve R1 hoperlorler aldım. Sizce nasıl? Birde pioneer dvd plyer i cdp olarak kullanıyorum. İyi bir cdp alsam Rotel, Nad v.s. çok farkerder mi acaba? Daha önce Megaworkslerim vardı. Arada acayip fark var. Bence Audigy ZS+megaworks ikilisi müziği olumsuz yönde bozuyorlar.
  • Aldıkların için fazla birşey söyleyemeyiz.Alınan, alınmıştır.Güle güle kullan.İyi bir anfi.

    1000 ytl nin altındaki cdp ler dvd playerdan çokda farklı ses vermez.Ama illaki bir cdp alacam diyosan öneride bulunabiliriz.

    Edit: Megaworks gibi multimedya sistemler müzik amaçlı üretilmiş sistemler değildir.HT ağırlıklı sistemlerdir.Elbette arada fark var.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi KillForYou! -- 8 Şubat 2006 14:08:03 >
  • Focal'in ev sistemlerini tr de satan var mı? özellikle Utopia serisi çok dikkat çekici!
  • Eğer almayı düşünüyorsan satanı buluruz.
  • şu an için sadece hayal edebilirim. İlgimi çeken Grand Utopia Be serisi yurtdışı fiyatı 80.000$ imiş de :D
    ben arabamda focal kullanıorum,verdiğin parayı kesinlikle hakkediyor, ev sistemlerini düşünemiorum bile. Ancak satan biyer varsa gidip bi dinlemek isterim, alt serileri çok daha makul fiyattadır
  • Eğer Türkiye'de varsa Beşiktaş'ta Can Hi-Fi satar.Eğer satmıyolarsa(ki benim bildiğim satmıyorlar) satın alacağın zaman yurt dışından getirtirler.Bi kaç arkadaşım yurt dışından Can Hi-Fi aracılığı ile Hoparlör ve cdp getirtmişti.
  • can hi-fi da focal mevcutmuş



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi prodrive -- 8 Şubat 2006 22:09:48 >
  • quote:

    Orjinalden alıntı: prodrive

    can hi-fi da focal mevcutmuş


    O zaman gidip dinleyebilirsiniz.
  • yaw sence git bi ses sistemi mağazasına bi sinema orata halli (dediğin paraya göre yane) sistemi al hiç uraşmaya gelmez tek tek almakla çünki u tür işlerde uraşan adam vaktini biraz fazla bu işle geçirip paranın dere gibi akmasını sağlayan biri olmaladır
  • arkadaşlar stereo sistem araştırıyorum.blues,klasik müzik ve her türlü rock müzik dinlerim özellikle pink floyd.bunları göz önünde bulundurarak bana 1500 ytl yi geçmeyecek amplifikatör+kolon önerirmisiniz.teşekkürler.
  • 
Sayfa: önceki 1011121314
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.