Şimdi Ara

Herşeyi bir kenera bırakıp aklınızda kalan veya sevdiğiniz birer şiiri paylaşsak? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
1 Misafir - 1 Masaüstü
5 sn
90
Cevap
10
Favori
2.261
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
3 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
Giriş
Mesaj
  • “Sana sözlerimi bırakıyorum,
    Sevdiğim şarkıları da
    “kal gitme bu akşam”la başlayan.
    Seni, sana bırakıyorum
    Yerini ve yerimi değiştiriyorum;
    Dilediğin öyküyü yaz
    Ben gittikten sonra.
    Adımı, sanımı, onurumu,
    soyumu, sopumu, yurdumu,
    şifrelerimi ve kodlarımı bırakıyorum;
    ve bin yıllık seceremi de.
    Dilediğin senaryoyu yaz
    Ben gittikten sonra.
    Unutma, her şiirin vardır bir sırrı.”

    Aytunç Altındal
  • SESSİZ GEMİ
    Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
    Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
    Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
    Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
    Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
    Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
    Biçare gönüller! Ne giden son gemidir bu!
    Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu!
    Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
    Bilmez ki giden sevgililer dönmeyecekler.
    Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden,
    Birçok seneler geçti; dönen yok seferinden.


    Yahya Kemal BEYATLI

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ...ve ben seni sevdiğim zaman
    bu şehre yağmurlar yağdı
    yani ben seni sevdiğim zaman
    ayrılık kurşun kadar ağır
    gülüşün kadar felaketiydi yaşamanın
    yine de bir adın kalmalı geriye
    bütün kırılmış şeylerin nihayetinde
    aynaların ardında sır
    yalnızlığın peşinde kuvvet
    evet nihayet
    bir adın kalmalı geriye
    bir de o kahreden gurbet
    beni affet
    Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç

    A.Hamdi Tanpınar

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
    Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
    Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
    Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.

    Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
    Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
    İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık;
    Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.

    İçimde damla damla bir korku birikiyor;
    Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
    Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
    Gözüne mil çekilmiş bir âmâ gibi evler....

    NFK
  • uyusamayiz sevgilim, yollarimiz ayri;
    sen cigercinin kedisi ben sokak kedisi.
    senin yiyecegin kalaylikapta
    benimki aslan agzinda.
    sen ask ruyasi gorursun ben kemik.

    ama seninki de kolay degil, kardesim;
    kolay degil hani,
    boyle kuyruk sallamak tanrinin gunu.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Sevda bir ateş buldu sende, eğilip öptü seni
    Artık kimse denizi bilmiyor.

    Dirseklerini masaya koyuşundan belli
    Gelip geçen bir günü bitirmek istemediğini
    Sevda bir umut buldu sende.

    Ey bir yolcu listesinde bir ölüyü arayan
    Artık kimse gözlerini bilmiyor.

    Şunu imzala
    Bir mektup, bir telgraf alındısı değil
    Unutulmuş bir sevdadır kapını çalan
    Ve sevimsiz bir terlik gibi duran odan
    Kimse artık bir şey giymek istemiyor.

    Sonra bir pencereden kendine
    Ay ışığı gibi vuran sen
    Ne sana ne başkasına benziyor.

    Ve işte bir dip balığı su boşluğunda
    Çırparaktan yüzgeçlerini
    Hiç kimseye uymayan bir mevsim öneriyor

    Edip Cansever
  • Tanımadan dost dediklerine güvenme yaşarsın , güvenirsen üzenle yaşarsın...
  • Perdeler, hep perdeler...
    Her yerde, her yerdeler.
    Pencerede, kapıda,
    Geçitte, kemerdeler...
    Perdeler, hep perdeler...

    Ya benim sevdiklerim,
    Şimdi nerde, nerdeler?
    Önü bomboş perdenin;
    İçerde, içerdeler!
    Perdeler, hep perdeler...

    Gönülde asıl perde;
    Onu hangi göz deler?
    Surat maske altında,
    Sis altında beldeler.
    Perdeler, hep perdeler...

    Perdeye doğru akın;
    Atlılar, piyadeler.
    Yollar, yönler dolaşık;
    Değişik ifadeler.
    Perdeler, hep perdeler...

    Bir tohumda bin gömlek.
    Giyim giyim fideler.
    Kalbler dilini yutmuş;
    Bangır bangır mideler.
    Perdeler, hep perdeler...

    Son noktada son perde;
    Çevrilmiş seccadeler.
    Orada işte işte,
    Ölümden azadeler!
    Perdeler, hep perdeler...
    NFK

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Karsimdasin iste...
    Bana bakmasan da oradasin, görüyorum seni.
    Ah benim sevdasinda bencil, yüreginde saglam sevdigim.
    Kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbasi oldu yüregim.
    Tikandigim o an,
    Elimi nereye koyacagimi sasirdigim o an iste,
    Aklimdan o kadar çok sey geçti ki takip edemedim.
    Ellerim boslukta, ben darda kaldim.
    Ellerim buz gibi, ben harda kaldim.
    Bir senfoni vardi kulagimda çalinan,
    bitti artik hepsi...

    Köseme çekildim, hani hep kaldigim köseme.

    [ kaynak:http://siir.alternatifim.com/goster.asp?ac=1830 ]
    Bakis açim belli oldu yine.
    Geride kalan, ardindan bakar gidenlerin.
    Bir meltem olacak rüzgarim dahi kalmadi benim.
    Daglara çarptim her esisimde.
    Yollara küfrettim her gidisinde.

    Demistim sana hatirlarsan:
    'Önemli olan 'zamana birakmak' degil,
    'zamanla birakmamak'tir..'
    Simdi bana, geçen o zamanin
    Unutulmaz sancisi kalir

    Gittigim eger bensem, söyle bana kimden gittim?
    Sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim...

    Not : İmlaya dikkat ederdim ama siteden alınca böyle oldu. Kusura bakmayın.




  • 'Vaktiyle bir Atsız varmış derlerse ne hoş;
    Anılmakla hangi bir ruh olmaz ki sarhoş! 'Atsız Ata




    Atsızlığı nam eden yiğitlerim atlansın;
    Kor taşıyan avuçlar,pas çözsün,pusatlansın!
    Yıkılsın Ergenekon; yurtlarım azatlansın!

    Hainlere kargışlı,kahpe acun dar olsun!
    “Vaktiyle bir Atsız varmış”; var olsun!


    Ayzıt yarenlik etsin,kurt doğursun Almıla,
    Demir yığan,vade az,koşsun Atam Irkıl’a,
    Kara Ozan söyleye,gök çöke yer yıkıla,

    Bay kılınsın budunum,kalanı bizar olsun!
    “Vaktiyle bir Atsız varmış”; var olsun!


    Sançar bas kahkahayı,çınlat Tanrı Dağı’ndan,
    Kara Kağan gafleti,az bu gaflet çağından,
    “Kurtkaya elini çöz”,çık sürgün otağından,

    “Kanlı sınır boyları yağıya mezar olsun”
    “Vaktiyle bir Atsız varmış”; var olsun!


    Deli kurt Çakır alsın, Gökçen’i terkisine,
    Açığma-kün kul olsun, Burkay’ın kargısına,
    İ-çing katun delirsin, Kürşat’ın korkusuna

    “Hayat çelik kollarla atılan bir zar olsun”,
    “Vaktiyle bir Atsız varmış”, var olsun!


    Geçmesin geri gelen o mektubun yarası,
    Selim Pusat sorgusu,bir mektebin sırası,
    Yurt olmaya yetmesin iki kutbun arası,

    Atam’a süngülerim, kılıçlarım yar olsun,
    “Vaktiyle bir Atsız varmış”, var olsun!


    Bozkurtlar diriliyor,ey kutlu atam Atsız,
    Yolların başıdır bu; onun için pusatsız,
    Bir işimiz hep yarım! Yapılmıyor Kürşat'sız!

    Ve katında ona da kırk ayrı selam olsun,
    'Vaktiyle bir Atsız varmış', var olsun!

    Anılmadan yaşarsın ve bilmeden acımı,
    Belirsiz mezarlarda bir “tabutluk” geçimi,
    -ki bugünün erleri, iyi görsün öcümü,

    Böyle düzen, böyle çağ, böyle devran kahrolsun,
    “Vaktiyle bir Atsız varmış”, var olsun!


    Sen ömründe bir kere,bir kere sevinirken,
    Tanrı yolu uzaktır! Biz sıkı giyinirken,
    Ve demirdağ bir daha,bir daha delinirken,

    Yastığımız mezar taşı,yorganımız kar olsun,
    “Vaktiyle bir Atsız varmış”, var olsun!



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Bursaspor.16 -- 8 Haziran 2014; 1:53:54 >




  • Ben bir Ayten'dir tutturmuşum
    Oh ne iyi
    Ayten'li içkiler içip
    Sarhoş oluyorum ne güzel
    Hoşuma gitmiyorsa rengi denizlerin
    Biraz Ayten sürüyorum güzelleşiyor
    Şarkılar söylüyorum Şiirler yazıyorum
    Ayten üstüne
    Saatim her zaman Ayten'e beş var
    Ya da Ayten'i beş geçiyor
    Ne yana baksam gördüğüm o
    Gözümü yumsam aklımdan Ayten geçiyor
    Bana sorarsanız mevsimlerden Aytendeyiz
    Günlerden Aytenertesidir
    Odur gün gün beni yaşatan
    Onun kokusu sarmıştır sokakları
    Onun gözleridir şafakta gördüğüm
    Akşam kızıllığında onun dudakları
    Başka kadını övmeyin yanımda gücenirim
    Ayten'i övecekseniz ne ala, oturabilirsiniz
    Bir kadehte sizinle içeriz Ayten'li İki laf ederiz
    Onu siz de seversiniz benim gibi
    Ama yağma yok
    Ayten'i size bırakmam
    Alın tek kat elbisemi size vereyim
    Cebimde bir on liram var
    Onu da alın gerekirse
    Ben Ayten'i düşünürüm, üşümem
    Üç kere adını tekrarlarım, karnım doyar
    Parasızlık da bir şey mi
    Ölüm bile kötü değil
    Aytensizlik kadar
    Ona uğramayan gemiler batsın
    Ondan geçmeyen trenler devrilsin
    Onu sevmeyen yürek taş kesilsin
    Kapansın onu görmeyen gözler
    Onu övmeyen diller kurusun
    İki kere iki dört elde var Ayten
    Bundan böyle dünyada
    Aşkın adı Ayten olsun

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • zor olan yatağa yatıp gözlerini kapadığında o umutların bir bir tükenmesidir.
  • Kaybedeceğini bile bile neden mücadele ediyorsun dedi,
    Öleceğini bile bile yaşadığını unutmuştu o an,
    Bozmadım

    Özdemir asaf

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Baldırın değsin baldırıma... Vay canına... Vay canına...

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Ahmet eve gelirken al iki ekmek,
    Sanattır sevgiliyle buluşurken arkadaşını ekmek.

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Şimdi bir rüzgâr geçti buradan
    Koştum ama yetişemedim.
    Nerelerde gezmiş tozmuş
    Öğrenemedim.

    Besbelli denizden çıkıp
    Kıyılar boyunca gitmiştir.
    Tuz kokusu, katran kokusu, ter kokusu
    Yüreğini allak bullak etmiştir.

    Sonra başlamış tırmanmaya dağlara doğru
    Bulutları koyun gibi gütmüştür,
    Okşayıp otları yaylalarda
    Büyütmüştür.

    Köylere de uğradıysa eğer
    Islak, karanlık odalarda beşik sallamıştır
    Güneş altında çalışanlara
    İmdat eylemiştir.

    Sonra başlayıp alçalmaya ovalara doğru,
    Haşhaş tarlalarında eflatun, pembe, beyaz,
    Kıraçlarda mavi dikenler...
    Toz toprak gözlerine gitmiştir.

    Kentlere de uğramış ki yanımdan geçti,
    Haşhaş çiçeğine benzer kızlar görmüştür.
    Bir gülüş, bir tel saç, allık pudra
    Alıp gitmiştir.

    Şimdi bir rüzgâr geçti buradan
    Koştum ama yetişemedim.
    Soraydım söylerdi herhalde
    Soramadım.

    Cahit Külebi

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Karlı. Kayın. Ormanında yürüyorum geceleyin efkarlıym efkarlıym elini ver nerde elin memleketmi yıldızlar mı gençligm mi daha uzak. Kayınların arasnda bir pencere sarı sıcak

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • ÇOK GÜZEL ŞEY

    Yaşamak güzel şey doğrusu
    Üstelik hava da güzelse
    Hele gücün kuvvetin yerindeyse
    Elin ekmek tutmuşsa bir de
    Hele tertemizse gönlün
    Hele kar gibiyse alnın
    Yani kendinden korkmuyorsan
    Kimseden korkmuyorsan dğnyada
    Dostuna güveniyorsan
    İyi günler bekliyorsan hele
    İyi günlere inanıyorsan
    Üstelik hava da güzelse
    Yaşamak güzel şey
    Çok güzel şey doğrusu.

    Melih Cevdet ANDAY

    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >
  • Gök sanki eriyecek mavilikten
    Çimenler uykulu ve sıcak
    Bir kadın geçiyor
    Çıplak ayaklarını kalbime basarak

    Ataol Behramoğlu
  • İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
    Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
    Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
    Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
    Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
    Bu evleri atla bu evleri de bunları da
    Göğe bakalım

    Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
    İnecek var deriz otobüs durur ineriz
    Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
    Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
    Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
    Herkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumam
    Herkes yokken biz oluruz biz uyumıyalım
    Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
    Beni bırak göğe bakalım

    Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
    Tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum
    Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
    Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
    Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
    Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
    Bana dönesin diye bir bir kapattım
    Şimdi otobüs gelir biner gideriz
    Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
    Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
    Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
    Durma kendini hatırlat
    Durma göğe bakalım


    Turgut UYAR

    < Bu ileti mini sürüm kullanılarak atıldı >




  • 
Sayfa: önceki 12345
Sayfaya Git
Git
sonraki
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.