Şimdi Ara

Her insan klasikleri okumalı mı? (2. sayfa)

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir - 2 Masaüstü
5 sn
33
Cevap
0
Favori
2.632
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
Giriş
Mesaj
  • quote:

    Orijinalden alıntı: Sturmbannführer

    Her insan her klasiği okumak zorunda değil. Ancak (bence) her insan kitap okumalı, hangi tür seviyorsa yada ne okumayı seviyorsa fark etmeden sadece okumalı.
    krdş şimdi şerlok okusa birisi diğeride suç ve ceza okusa aynı mı ?
  • BeforeIforget B kullanıcısına yanıt
    Kime göre neye göre aynı. Okuma alışkanlığınız olduğu sürece neyi okuduğunuz kimseyi ilgilendirmez sizden başka.
  • Klasikler okumalısın ama eğer keyif almıyorsan okumamak okumaktan daha faydalı, zorla kendinize işkence etmeyin.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BlackLead

    oha çok yanlış anlaşılmışım.

    klasik okumaya yeni başlayan biri olduğum için sizinde bunları bildiğiniz biri olduğunu düşündüğümden ciddi olarak sormuştum.
    ahahhaah :D :D

    Hayvan Çiftliği

    Sineklerin Tanrısı

    Kafka - Dönüşüm

    ile başlayabilirsin hocam modern klasikler hem başlangıç için daha az sayfa hem de çok akıcı.
  • sufistike kullanıcısına yanıt
    teşekkürler hocam

    ama ben zaten bu sayfası az olan klasik kitaplarına giriş yaptım.3-5 tane okumuşluğum var.Hayvan çiftliği ve kafka'yı da okumuştum.

    artık geçiş yapmak istediğim rus edebiyatın efsane yazarlarından o kalın kitaplara geçmek 300-600 sayfa arası olan.

    Ama hangisi sıkıcıdır, hangisi beni sarar pek bilemiyorum. Biraz daha akıcı olanla başlamak istiyorum var mı bildiğiniz böyle eserler dostoyovski'den veya tolstoy'dan falan ? Bir de başka hangi yazarları önerirsiniz?
  • BlackLead kullanıcısına yanıt
    Hocam o zaman banko Suç ve Ceza ile başlayın. Raskolnikov reyizin dünyası sizi alaşağı edecektir.

    < Bu ileti DH mobil uygulamasından atıldı >
  • quote:

    Orijinalden alıntı: avcılarınavcısı

    osman pamukoğlu bir konuşmasında "20 tane klasik okumamış üniversite öğrencisine üniversiteli demem" demişti ve dünya klasiklerinin insanın ruhunu beslediğini söylemişti. yani o kadar mühim olmalı.
    PARDON..



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi Guest-14D640FEB -- 17 Nisan 2018; 12:1:48 >
  • okumalı fakat okumak zorunda değil.
  • quote:

    Orijinalden alıntı: BlackLead

    teşekkürler hocam

    ama ben zaten bu sayfası az olan klasik kitaplarına giriş yaptım.3-5 tane okumuşluğum var.Hayvan çiftliği ve kafka'yı da okumuştum.

    artık geçiş yapmak istediğim rus edebiyatın efsane yazarlarından o kalın kitaplara geçmek 300-600 sayfa arası olan.

    Ama hangisi sıkıcıdır, hangisi beni sarar pek bilemiyorum. Biraz daha akıcı olanla başlamak istiyorum var mı bildiğiniz böyle eserler dostoyovski'den veya tolstoy'dan falan ? Bir de başka hangi yazarları önerirsiniz?
    Kitaptan beklentiniz ne tam olarak? Kitap aksın gitsin, elimden bırakamayayım mı yoksa felsefik ve sosyolojik hazzın nirvanalarına ulaşayım mı? Eğer ilki ise Monte Kristo Kontu (ithaki) ve Üç Silahşör; ikincisi ise Kreutzer Sonat, İvan İlyiç'in Ölümü, Yeraltından Notlar. Bu arada Fransız Devrimi'ne farklı bir bakış açısı ve mükemmel edebi üslup içinse İki Şehrin Hikayesi.




  • bence şart değil.akademik olarak birçok latin ve eski yunanca kaynakları okudum ve okumaya devam ediyorum ama okuduğum klasikler olarak geçen kitapların sayısı 10'dan az.zaten klasikler olarak geçen kitapların yazarlarına bakarsanız çoğu benim okuduğum kitaplardak esinlenerek yazmışlardır,bu nedenle eksikliğini hissetmiyorum.
    Hupogrammos isimli üyenin yazdığı classics ise benimde örnek verdiğim latin ve eski yunanca kaynakların kullanıldığı üniversite bölümüdür,ülkemizde malesef sadece 3 ilde okutulmaktadır.
  • Her insan klasikleri okumalı ancak bunun bir zorunluluk olduğunu sanmıyorum. İnsan neyi okumaktan zevk alıyorsa,o türü okumalı.

    Ben kendi açımdan bakarsam,klasik okumaya belirli bir yaşın üstünde olduğumda ve kitap okuma alışkanlığını iyi bir şekilde kazandıktan sonra okumaya başlayacağım. Şimdi kalkıp dili ağır olan 1000 sayfalık bir kitabı okumaya başlamak,hem yorucu hem de zorlayıcı olur. Bunun için kısa olan klasikleri okuyorum,böylelikle kendime alt zemin hazırlıyorum.

    Ancak benim anlamadığım bir konu var. Bir insan klasik kitap okumadığın da,atıyorum fantastik bir kitap okuduğunda yargılanıyor. "Bunu okuyacağına,şu klasiği oku","bunlar vakit kaybı" gibi söylemlere maruz kalıyor. Bence insan neyi seviyorsa onu yapmalı,buna kimsenin karışmaya hakkı yok. Eğitim alında da bu böyle,klasik okumaya zorlanıyoruz. Klasik okuyan neden yüce oluyor,fantastik kitap okuyan ise neden küçümseniyor bunu anlayamıyorum. Bunu da sakın yanlış anlamayın, iki türü kıyaslamıyorum, tabii ki de bir klasik kitap ile fantastik kitap arasında farklar var.Ancak,bunun zorlanmasına,yüceltilmesine vs. anlam veremiyorum.




  • klasikleri çocukken okumuştum iyi ki okuşum. özellikle don kişot.fareler ve insanlar.fakat; satranç ve küçük prensi, iki şehrin hikayesini,daha nice kitaplarını çocuk aklımla özünü alamamışım sadece okuma alışkanlığımı devam ettirmişşim. geri dönüp baktım üzüldüm şimdi. kitap okuduğum zamanlar cidden çok iyi bi çocukluk geçirmiştim özellikle ortaokulda genel de insanların sorularını yanıtlayabilen. konuşmasını ve düşünmesini bilen biriydim. özellikle lisede kitap okuma alışkanlığımı kaybetmiştim ve kitaplardan nefret ediyordum. bunlar nasıl gerçekleşti bilmiyorum, sanırım ergenliğin ateşiyle bir anda gerçekleşti. hayatımı mutsuzlukla ve yarı cahil olarak geçirdim. ortamlar, insanların ne giydiği, ne içtiği, okuldan kaçmalar benim için daha cazip bir hale gelmişti. bunun yanısıra edebiyat dersinin işlevsizliği, kitaplardan, yazarlardan çok, ygs ve lysnin altyapısını hazırlaması için insanlara dayıtılan gereksiz bilgiler, ezberlenmesi gereken saçma sapan şeylerle doluydu. öğretmenimizde zaten yetersiz kafasına buyruk bir insandı. felsefe dersi hocam da felsefeye olan ilgimi kaçırmıştı hatta. felsefeden çok islam felsefesi konuşulan bir dersi. neyse benim hayatımın boktanlığını geçelim.

    lys ygs için yarış atı gibi koştum. kötü bir aileye sahiptim ve daha kötüye gidiyordum. bu kitapları tekrar okumam yeni şeyler keşfetmem hayatta hep bana yardımcı oldu. özellikle son zamanlarda geçirdiğim depresyondan bir nevi kurtulmaya çalışıyorum fakat, son zamanlarda okuduğum zweig resmen beni yansıtan bir adam en sonunda dertten tasadan çeker kendimi vururum gibi hissediyorum. neyse, işin özü her kitap hayatının bir döneminde karşına çıkar. ve her kitap, sen ona nasıl bakarsan sana istediğini verir. hayattaki her şey gibi.



    < Bu mesaj bu kişi tarafından değiştirildi VaporWave -- 4 Mayıs 2018; 17:27:4 >
    < Bu ileti mobil sürüm kullanılarak atıldı >




  • Tabii ki okumalı. Ancak bunun için acele etmeye gerek yok. Erken yaşta sırf okunması için dayatılan eserler, okuyan kişi tarafından anlaşılmamakla kalmıyor; klasiklere de mesafeli bakmalarına neden oluyor. İnsan kendini ne zaman hazır hissediyorsa, okuma ihtiyacı hissediyorsa o zaman okumalı bu eserleri. Sadece edebi kazanım yönünden değil aynı zamanda hayata bakış açısının gelişimi için de son derece yararlıdır.

    Freud, Dostoyevski'nin çoğu psikologdan daha elim bir tahlil sunduğunu belirtiyor mesela. Yukarıda, arkadaşımızın da belirttiği gibi Antik Yunan ve Roma kaynaklarını okumak elzem. Rus, İngiliz, Alman, Fransız edebiyatının asıl kaynakları da orada yatıyor. Antikitenin insanlık açısından çok önemli olduğunu bilmek gerek. Rönesansın perde arkası da budur zaten.

    Böylesi kitaplar sadece entelektüel kısımla kalmaz aynı zamanda da pozitif anlamda enfes derecede gelişim sunar.
  • 
Sayfa: önceki 12
Sayfaya Git
Git
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.