Şimdi Ara

HAYATTAN NE ANLADIYSAN ÖLÜMDEN ONU ANLARSIN

Daha Fazla
Bu Konudaki Kullanıcılar: Daha Az
2 Misafir (1 Mobil) - 1 Masaüstü1 Mobil
5 sn
3
Cevap
0
Favori
274
Tıklama
Daha Fazla
İstatistik
  • Konu İstatistikleri Yükleniyor
0 oy
Öne Çıkar
Sayfa: 1
Giriş
Mesaj
  • ölüm hakkında hayattan ne anladığımız hakkında çok şey yazıldı çizildi
    ben kendi anladıklarımı yazayım
    bence gerçek olan tek bir şey var
    hiçkimse dünyaya kendi isteği ile gelmemiştir böyle bir seçenek yok
    kimsede kendi rızasıyla ölmek istemez ama bundanda kaçış yok
    nereye gitsen ne şekle girsen ölüm seni yakalar
    ya yatağında ya dışarıda herhangi bir yerde ve şekilde yakalanırsın
    ben yakalanmam diyen ahmaktır öyle bir şey yok
    ama insanoğlu ölüme yakalanmak istemez
    hep yaşamak ister
    iyi yaşamak ister
    dertsiz sıkıntısız yaşamak ister
    olmayınca uyuzlanır
    ölümü ve dertleri yaratanı sorgulamaya başlar
    o sorguladıkça hatlar karışır
    o dahada sorgular

    hatlar tamamen felç olur
    psikolojisi bozulur
    çareside yokturçare ölümü yaratana yönelmektedir.sorgucu arkadaşımız bu şıkkı es geçer
    işte hatlar burada kopar
    ölüme isyan Allah'a isyana dönüşür
    bu isyan sebeplerinden yalnızca bir tanesidir
    bin tane kurt kafasını kemirmeye başlamıştır

    evet Allah hayatı yaratmıştır
    iyide yapmıştır
    belli bir sebepten dolayı ruhlar son bir şans olarak imtihandadır
    Allah ölümüde taktir etmiştir
    iyide yapmıştır
    sırası gelen bir kefen 5-6 tahta alıp sahneden çekilmek durumundadır
    dünya sahnesindeki yerine yenileri gelmelidir
    kağıdını verip notunu alacaktır
    belli bir zamana kadar kağıdına göre bir yerde misafir olur
    zaman geldiğinde nasıl bir damla sudan yaratılmışsa aynen tekrar ortaya çıkartılır
    bu Allah'a kolaydır, zaten ilk yaratışta zorlanmamıştır

    asıl komik olan bu nizama kafa tutan adamın durumudur
    düşünsene o kadar isyan etmişsin elde avucta sıfırla gene gideceğin yere gidiyorsun
    halbuki dünyada ne biçim sorguluyor ne kafalar patlatıyordun
    en basit çare olan yaratana yönelmek sana hep en büyük meşakkat gelmişti
    tabi sen gerici değildin
    bağnaz yobaz değildin
    örümcek kafalı hiç olmadın
    en medeniydin
    gericilere hep gıcıktın
    dindar olmak asla sana yakışmazdı
    zaten dindarlar basit insanlardı
    kafaları çalışmazdı
    muhatap bile almamak gerekirdi

    ama dinin sahibinin dediği olduğunda
    emaneti almaya gelen geldiği zaman
    ki onu geri de çeviremezsin,tartışamazsın, dalaşamazsın, lafla ikna edemezsin
    felsefe hiç yapamazsın
    olsaydı dedelerimiz babalarımız mezarda olmazdı
    o zaman kim haklı kim haksız kim akıllı kim kafasız görür
    durun biraz vakit verinde birşeylerde ben yapayım der
    dilekçesi reddedilir

    Allah kimseye iltimas geçmez
    memurları itaatkar ve adildir
    görevlerini iyi yaparlar
    Allah kimseyede zulmetmez
    insan kendi kuyusunu kendi kazmakla kendi kendine zulmeder
    dünyada atar tutar ilahi nizamı reddeder
    kuş kadar aklı ile yaratanı sorgular
    halbuki kuş yaratanı sorgulamamaktadır.kuşbeyinli olduğu için değil,kuş beyinli olmamak için
    neden savaşlara engel olmuyorsun der
    neden depremde çocukları öldürüyorsun der
    cinayetlere suçlara neden izin veriyorsun der
    der oğlu der
    bilmezki Allah yaptığından sorulmaz, çünkü sormaya verilen bilgi yetmez
    her işinde ince bir hesap,bir hikmet vardır
    zalimin zalimliğini mazlumun mazlumluğunu ortaya çıkaracaktır
    o gün geldiğinde kimse bir mazeret öne süremeyecektir
    herkesin yaptığı ettiği bellidir,defterine yazılmış kendisine verilmiştir
    istediğini bebekken istediğini ihtiyarken öldürür
    buda belli bir sebebe dayalıdır bununda bir sebebi vardır
    rastlantılar tesadüfler onun işlerinde asla olmaz
    kimsede onu yaptığında sorumlu tutamaz

    ölüm meselesi insanoğlunun karşılaştığı ve karşılaşacağı en ciddi meseledir
    çünkü telafisi olmayan bir noktadır
    ne geri dönebilirsin ne mühlet alabilirsin
    burayı atlatana ilerisi daha kolay olur
    burada takılana ilerisi daha zor olur
    ölüm bir yokoluş bir mahvoluş değildir
    mezarda çürümekle aynı manaya gelmez
    ruh bedenden ayrıldığında ölüm gerçekleşir
    artık beden bir cisimden ibarettir
    ona hayat veren hassa ondan ayrılmıştır
    bu ayrılışı kimse durduramaz
    buna kimsenin gücü yetmez
    iddia bile edilemez,komik olur

    peki ne yapmak lazım
    madem ölümden kaçış yok, kafa patlatmaklada olmuyor
    o zaman ölümü taktir edene yönelmek şart
    arzu eden yönelir
    arzu etmeyen yönelmez
    Allah kendisine yönelinmesine muhtaç değildir
    ama insanoğlu ona yönelmeye muhtaçtır
    bu şekilde maddi ve manevi huzuru bulur
    ona yönelmeye tenezzül etmeyenler eskidende vardı
    şimdide var, sonrada olacaktır
    bunlar ona hiçbirşey ifade etmezler
    ama eskiler yakalandılar
    şimdikilerde yakalanacak
    yakalanmadan aklımızı başımıza alalım
    günlerimizin kıymetini bilelim
    boş şeylerle boş işlerle vakit öldürmeyelim
    görevli geldiğinde "dur ben daha yeni akıllandım" demeyelim







  • Ölüm bir tür koz mudur?Ölüm bir tür korku kaynağı mıdır?Hayat ölümü barındırıyorsa bu bir imtihan anlamına mı gelir?Yazdıklarına saygı duyuyorum.Emek vermişsin.Ancak şunu unutmamalısın ki insanlar hayata kendi iç dünyalarınca bakarlar.Demem o ki senin burada yazmış olduğun bu yazıyı oldukça etkileyici bulanlar ve beğenenler olabileceği gibi bu yazının bir tür duygu sömürüsü yapmak amacıyla yazıldığını düşünenler de olabilir.Bireyler kendi iç mekanizmalarınca hayata yön verirler.İnan bana hayat çok dar bir alandan bakılamayacak kadar geniş olaylara gebedir.Afrika kabilelerindeki yaşamlardan, Hindistan'daki bölgesel inanışlara kadar her tür kültürü içinde barındıran bir dünya var.Bu dünyanın neresini gezersen gez en evresel olgunun ölüm olduğu gerçeğini görebilirsin ancak her insanın ölüme bakış açısı ve onun ardında neler olduğuna dair fikirleri farklılıklar gösterir.

    Ölüm var diye insan Allah'a inanabilir mi?Ölüm ne ki hem?Allah ölümü kullarına bir tür ceza olarak mı gönderdi yoksa?İnanç ile ölüm bu kadar bitişik mi?Ölüm olmasaydı inanç olmaz mıydı?O zaman da sorgulamaz mıydı insanlar nereden geldiklerini, kendilerini kimin ya da kimlerin yarattığını?Ölüm denince akla iman etmek mi gelmeli?Niye?Ölüm bir tür tehdit mi ki?İnsanlar ölümden korktukları için mi iman etmişler yoksa?Yoksa tüm bu ibadetler, tüm bu inanışlar ölüm yüzünden mi?Dahası Allah korkusu denen o kavram da bir tür acı çekme endişesi mi?Allah'ın biz insanların canını yakmaması için mi tüm bu ibadetler, tüm bu inanışlar ve iman gerçeği?Hem Allah'tan korkmak ne demek ki?Ondan niye korkar ki insan?O korkulacak bir güç mü?Korkunun tarifini kim yapacak burada?

    Aslında inanç duyan insanlara ya da inanmayanlara saygı duymak çok önemlidir.Saygı derken bu kavramın içini boşaltmak anlamsız olur.Saygının bir anlamı var.İnanan neden inanıyorsa inanmayan da bir nedenden ötürü inanmıyordur.Herkes öncelikle kendi özüne bir iniş yapmalı.İnanış sanıldığı kadar kolay bir şey değildir ki!Herkesin kendisine göre bir gerekçesi vardır.Herkes hayata farklı gözlerle bakar.Ölüm denen kavram insanları yaratıcının kapısına mı yöneltecek?Soruyorum o zaman?Niye?Ölüm yaratanın bir tür kozu mu ki?Ölüm Allah'ın elinde bir tür ceza mı ki?Aslında yazılacak çok şey var.İnsan kendi iç dünyasındaki çelişkilerle yüzleşmeden, insan hayata geniş açıdan bakmadan, insan sorgulamadan, insan neyi, niye, niçin yaptığını kendisine sormadan yaşarsa ölüm o zaman o insan için bir tür ceza mı olur?Biraz daha geniş düşünmek gerek.Kim ölümü karşısına alarak imanla kardeş olmuş ki?İnanç saf olmalı bence.Her şeyden arınmış olmalı.Tüm kozlardan, tüm tuzaklardan, tüm çelişkilerden.Yanılıyor muyum?Ayrıca inanmayan insanların da kendilerine göre sağlam kozları vardır.Onlar da bu dünyada mutlu olmak isterler, onların da birer hayatı vardır ve tüm bu hayatları oldukça değerlidir.İnançlı olsun ya da inançlı olsun bu dünya için hizmet etmiş olan insanlar olmasaydı şu an felaketlere gebe bir yaşantımız olurdu ve o zaman ölmek için en inançsız insan dahi dua etmeye başlardı.Neyin kim için boş, kim için kıymetli olduğu da yine bireylerin kendi kararlarınca belirlenir.Bunun da unutulmaması ve sonuna kadar saygı duyulması taraftarıyım.




  • yo emek vermedim kafama esti yazdım

    bana göre ölüm Allah'ın elinde bir koz değil
    Allah koza ihtiyaç duymaz
    ölüm Allah'ın bir tehdidide değil
    Allah tehdit etmeye ihtiyaç duymaz
    ölüm yarattığı alemlerin birinden diğerine geçilen bir geçittir
    işin dramatik yanı,geri dönüş şansının olmamasıdır

    Allah iman edin yoksa ölüm ile sizi yakalar cezanızı veririm demiyor
    bilakis Allah Kur'an da ölümden "musibet" olarak bahsediyor
    evet ölüm Allah'ın kullarına zulmederek yaşayanlara bir musibettir
    ölüm ile, geri dönüp telafisi olmayan bir aleme geçiş yapmadan önce yeryüzünde birbirinize zulmetmeden yaşayın diyor
    geldiğiniz zaman yaptıklarınız eksiksiz karşılığını bulacaktır diyor
    bu tehdit demek değildir
    haklının hakkını alacağı,zalimin zulmunu ödeyeceği bir güne karşı uyarıdır
    o gün herkes yaptığının karşılığını bulacağına göre ölüm eli boş giden için tabiki bir musibettir
    elleri dolu giden için ise ölüm keyifli bir yolculuğun ilk durağıdır
    Allah bir alem yaratmıştır ve istisnasız itirazsız imanlı imansız herkesi oraya toplayacağını vadetmiştir
    bu toplantının ilk merhalesi ölümdür
    ölümden korkmak gerekir çünkü geri dönmek gibi şansın yoktur

    ölüm var diye insan Allah'a inanabilirmi
    peki sence böyle birşey olabilirmi
    bu "ben inanayımda bari paçayı kurtarayım" demek değilmidir
    belki öyledir ben yorum yapamam çünkü her iman ettiğini iddia edenin neden iman ettiği kendini bağlar
    Allah'a yaratanı olduğu için iman etmek en güzeli diye düşünüyorum

    sadece ölüm denen kavramı düşünmek insanı yaratıcının kapısına götürmez
    öyle olsaydı her düşünme yetisine sahip insan iman ederdi
    birgün gelipte öleceğini inkar etmemesine ve hiç ölmeyeceğinide iddia etmemesine rağmen iman etmeyen yığınla insan var
    iman etmeyen ölümden nefret eder çünkü ona göre alışageldiği ve sonsuza kadar kalmak istediği dünyasından zorla koparılacaktır
    sevdiği herşeyinden zorla ayrılacaktır
    bu şekilde kendisine haksızlık edilecektir
    bu düşüncede olan bir insanın manevi huzuru olduğunu kim iddia edebillir
    yaşı ilerledikçe içerisinde fırtınalar kopacaktır,isyanı artacaktır
    haksız yere dünyasından kopartılacağını düşündükçe isyanı içten içe artar
    beyninin biryerinde birşeyler ona Allah'ın belkide var olduğunu,ölüm ile haksız yere kendisini herşeyinden ayıracağını fısıldar durur
    ölümü kabullenemez çünkü Allah'ın takdirine rıza gösterip ona göre bir hayat kurmamıştır

    peki buna göre bir hayat nasıl kurulabilir
    illaki eski zamana göre giyinip eski zamana göre şekilcilik yaparakmı.bu şartmı
    bunlar teferruat.asıl maharet iç alemini yaratıcının istediği şekilde düzeltmektir
    işte iman burada ana unsuru teşkil eder
    iman etmeden nasıl olupta insan iç alemini yaratıcının istediği bir şekilde bina edebilir
    içini iman dışınıda güzel davranışlarla süslemek için kulun yaratıcısını sevmesi icabeder sadece korku ile olmaz
    kendisini yoktan var ettiği için ona müteşekkirdir
    yarattığı alem hakkında tefekkür eder,hayranlığı artar
    herşey yerli yerine oturtulmuş,hassas dengeler konmuştur
    hergün insanoğluna yeni yeni ilimlerden kapılar açılmaktadır
    sayısız canlı bu topraklarda gezinmekte yiyip içmektedir
    sayısız canlı denizlerde mükemmel bir denge içerisinde hayatını sürdürmektedir
    her canlıya bir avlanma ve bir savunma özelliği tahsis edilmiştir
    kendi üzerindeki mükemmel tasarımıda görmektedir
    neticede et parçası olan ve hiçbir becerisi düşünme yetisi olmayan organlar arasında oluşmuş,insan şeklini almıştır
    artık bakmayı bırakmış,görmeye başlamıştır
    kul yaratıcısını sevmeye başladığı zaman yaratıcısı onu çok daha fazla sever
    ona bilmediği birçok şeyi birçok şekilde öğretir
    yaratılışta yerleştirilmiş olmasına rağmen kullanmasını öğrenemediği antenleri o alemden sinyaller almaya başlar
    bu hz.Peygamber'in öğretisidir.ne yazıkki herşeye kafa yoran insan, hz.Peygamber'in öğretisine kafa yormaz
    üstüne birde onda açıklar aramaya kalkar
    oradan isyana düşer
    bu Allah nazarında suçtur
    Allah kendisine isyan edilmesine rıza göstermez.kul hakkı hariç diğer günahları affeder

    Allah iman edenlere saldırıp kargaşa çıkartmayan iman etmemişleri sebepsiz yere taciz etmeyi yasaklamıştır
    hz.Peygamber'de imanda kimseyi zorlamamıştır
    bu gayri müslimler içinde geçerlidir
    Allah dünyada onları taciz etmeyi yasaklamakla birlikte, vadettiği gün bu isyanı bağışlamayacığını beyan etmiştir
    Allah iman etmeyen kulların yaptığı her iyi hareketi dünyada karşılıksız bırakmayacığınıda beyan etmiştir
    ama sadece dünyada.vadettiği günde isyanının hesabını soracağınıda beyan etmiştir

    iman etmeyipte çevresi ile uyum içerisinde yaşayan insanların hesapları Allah'a aittir
    bunları taciz etmek yalnızca onların öfkesini ve isyanını arttırırki,buda suçtur
    bunlardan kimi bir gün gelir iman ederler.buna çok şahit oluyoruz
    bir diğer suçta iman etmeyenlerin edenleri alaya almasıdır
    edenlerde etmeyenleri alaya almamalıdır




  • Yapay Zeka’dan İlgili Konular
    Daha Fazla Göster
    
Sayfa: 1
- x
Bildirim
mesajınız kopyalandı (ctrl+v) yapıştırmak istediğiniz yere yapıştırabilirsiniz.